Şimdi Ara

SF KARAKTERLERININ HAYAT HIKAYELERI :)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
35
Cevap
2
Favori
26.082
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • *********************ALINTIDIR*********************
    KEN

    tam adı ken masters'dır. ryu ile yakın arkadaştırlar.

    amerikalı bir askerin oğlu olarak japonya'da doğmuştur. görüntüsü ve taşkın karakteri nedeniyle yakınlardaki bir dojo'ya karate öğrenmesi için gönderilir. dojo'nun başındaki shotokan ustası gouken, ken'deki yeteneği keşfeder ve özel bir eğitim vermeye başlar. bir kaç yıl sonra ailesi amerika'ya gitmesine rağmen ken japonya'da kalıp shotokan teknikleri öğrenmeye devam eder ve çok özel shotokan teknikleri öğrenir. bir süre sonra, gouken ken'in eğitiminin tamamlandığına karar verir. amerika'ya dönen ken, bir çok turnuvada şampiyon olur ve daha büyük bir hedef olarak street fighter circuit'e katılır.

    pahalı kıyafetler, iyi yemekler, pahalı ve hızlı arabalar, ken'in yaşadığı hızlı hayatın parçalarından sadece bir kaçıdır. eliza adında çok güzel bir eşi vardır. buna rağmen, ken şımarmadan antremanlarına aksatmadan devam edip yeteneklerini daha yukarı taşımaya çalışır. dövüşmek sadece yeteneklerini sınadığı ve mükemmele yaklaştırmada yardımcı olan bir yoldur. antremanlarını bir şeyin bölmesine izin vermez.

    bir shotokan ustası olan ken, yakın dövüşü tercih eder. seri bir şekilde dövüşerek rakibinin dengesini bozmaya çalışır, dragon pucnh denen, zıplarken vurduğu bir aparkatla rakibini yere yığar. bu aparkatın ateşli versiyonu olan flaming dragon punch'ı da yapabildiği halde, mecbur kalmadıkça yapmaz. uzak mesafedeki rakiplerine ateş topları atabilir. birden fazla kişi ile karşı karşıya kalınca hurricane kick denen dönen tekmesini kullanır.

    boyu 1.66, kilosu 77'dir. vücudu kaslı fakat zayıftır. açık sarı saçları omuzlarına kadar gelir. karşılaşmalar sırasında kolları çıkartılmış kırmızı bir ghi giyer.


    RYU

    alman bir işadamıyla japon karısının oğlu olan ryu küçükken shotokan ustası gouken'in dojo'suna gönderilmiştir. herhangi bir öğrenci olmadığını gösteren ryu, yakın arkadaşı ken ile beraber, "shotokan ki" tekniklerinde mükemmele ulaşmıştır. ustası gouken hazır olduğunu düşündüğünde, ryu'ya dövüşerek ilerlemesini söyler. street fighter circuit'e giren ryu, sıra ile tüm maçları kazanıp, o zamanki dünya şampiyonu olan sagat'la karşılaşma şansını elde eder. zorlu geçen mücadelenin sonunda, ryu dragon punch ile sagat'ın göğsünde derin ve geniş bir yara izi bırakır ve kazanır. yeni ünvanı ile japonya'ya dönen ryu, inzivaya çekilir ve yeteneğini ilerletmek için çalışmaya devam eder. shadoloo'nun başı olan m.bison'un bu geç yetenekle ilgili bazı planları olduğu bilinmektedir.

    ryu, acımasız ya da akılsız bir dövüşçü değildir. kendini dövüş ile sınayarak mükemmelliğe ve aydınlığa ulaşmaya çalışır. dövüşün kendidir amaç olan, ödüller değil. gereksiz, amaçsız dövüşlere katılmaz. sadece en iyi dövüşçülerden gelen meydan okumaları kabul eder. normalde ise kendisine saldırılmadığı sürece dövüşmez.

    dünyanın en iyi dövüşçüsü olarak kabul edilen ryu, bu noktaya aptalca, düşüncesizce bir şekilde gelmemiştir. dövüşürken, rakibinin zayıf noktalarını bulup gücünü o noktalara aktarır. uzaktan atacağı ateş topları ile başlayıp, yaklaşıp sert yumruklarla devam eder. dragon punch ile de rakibinin işini bitirir. gerektiğinde karşı saldırılardan yana doğru kaçar.

    boyu 1.66, kilosu 77'dir. vücudu kaslı fakat zayıftır. kısa siyah saçları vardır. karşılaşmalar sırasında kolları çıkartılmış beyaz bir ghi giyer.

    başına kırmızı bir bant takar ve ayakları çıplaktır.

    bir çok özelliği ken ile benzemesine rağmen, yumrukları daha etkilidir. chun li'nin ryu'yu sevdiği bilinmektedir ama ryu sessiz kalmayı tercih etmiştir.


    GUILE

    tam adı william f. guile'dır.

    yeşil bereliler'in bir üyesi olan guile, m.bison'a karşı bir ayaklanma başlatmak için amerikan hükümeti tarafından tayland'a yollanmıştır. fakat operasyon sırasında ihanete uğrayan guile ve yakın arkadaşı charlie nash, yakalandılar, m.bison'un kalesine götürüldüler ve işkenceye maruz bırakıldılar. bu zaman zarfında nash öldü ve guile bir yolunu bulup elinde nash'in künyesiyle ormana kaçtı. bir süre dinlenmeye karar verdi ve bu süre zarfında pilotluk eğitimi aldı ve inanılmaz refleksleri sayesinde savaş uçağı pilotu oldu.

    guile bir test uçuşundayken bir problem oldu ve uçağın gövdesindeki titreşimi yok etmekle yükümlü parçalar, oluşan şiddetli titreşimi guile'a aktardılar. uçak yere çakılmadan hemen önce kendini kokpitten fırlatabilen guile, dinlenmek için bir süreliğine pilotluğa ara verdi.

    bu arada guile ilginç bir şey keşfetti. ses hızının üstündeyken oluşan titreşimler, guile'ın vücudunda bir şekilde toplanmıştı ve guile bu enerjiyi yoğun bir ses patlaması şeklinde fırlatabiliyordu. bunun üzerine guile, m.bison'dan nash'in intikamını almak için street fighter circuit'e katıldı.

    fiziksel ve zihinsel olarak çok dayanıklı olan guile'ın aklındaki bir diğer düşünce de, tayland ormanlarında onlara ihanet edenleri bulabilmekti. yaşadıkları yüzünden guile çok az şeyden zevk alabilmeye başladı. fiziksel meydan okulamalara bayılan guile, sadece bol adrenalin salgılatan, ses hızının iki katından hızlı uçmak, bire bir sokak dövüşleri ya da savaşın kendisi gibi şeylerle ilgilenmeye başladı.

    bire bir silahsız dövüşte guile epey deneyimlidir. bu deneyimlerini sıradığı güçleriyle destekler. çok kısa bir süre içinde, ayağından chi enerjisi çıkartarak attığı ters takla, zıplayan ya da uçan rakiplerine karşı çok tehlikelidir. fakat guile'ın en tehlikeli hareketi, sonic boom adlandırılan yoğun ses patlamalarını fırlatmasıdır. sonic boom, yakından arabaları ya da duvarları kırabilir. insanlara karşı uzaktan da etkilidir.

    uzun boylu ve kaslıdır. saçları sarıdır. dövüşürken yeşil bir tişört, kamuflaj pantalonu ve askeri bot giyer. boynundan künyesini çıkarm
    az.

    SAGAT
    tam adı victor sagat'tır

    tayland doğumlu olan sagat yürümeye başladığından beri mu thai çalışmaktadır. 13 yaşında ilk turnuvasına katılmıştır. 20 yaşına geldiğinde ise yasal turnuvaların çok fazla kural içerdiğini ve yabancı dövüşçülerin sanatın saflığına zarar verdiğini düşünüp daha yasal olmayan turnuvalara katılmaya başlamıştır. hızlı bir şekilde en tepeye çıkıp street fighter circuit grand master ünvanını kazanmıştır. bir süre bu ünvanını korur. bir gün ryu adında genç bir karateci sagat'a meydan okur. uzun ve zorlu bir mücadeleden sonra ryu'nun şiddetli dragon punch'ı ile göğsünde geniş ve derin bir yara açılır ve karşılaşmayı kaybeder. karşılaşmadan sonra sagat inzivaya çekilir ve ünvanını geri kazanmak için çalışmaya başlar. bu zaman zarfında m.bison tarafından keşfedilir ve çeviremeyeceği bir teklifle karşılaşır. m.bison için çalışması karşılığında ryu ile bir karşılaşma ayarlanacaktır.

    sagat'ın aklındaki tek şey, ryu'dan geri alacağı ünvandır. kaybettiği maç sonrası daha serin kanlı ve sert olmuştur. sagat'ın acıması yoktur. az da olsa onuru vardır fakat bunun karşılaşmalar sırasında ortaya çıkmasına izin vermez. her ne kadar kötülerin tarafında olsa da, sagat aslında iyi karakterli biridir. onu kötülerin tarafına iten şey ryu'ya karşı duyduğu nefrettir. "yenilgi bana öfkeyi getirdi...galibiyetleri getiren öfkeyi..." sözleri sagat'ın psikolojisini açıklar. bir rivayete göre ünvanını kaybettiği karşılaşmadan çok önceleri, ryu'ya basit mu thai hareketleri öğretmiştir.

    sagat, en iyi defansın hücum olduğu inancıyla yaşar. hızlı ve sert darbeler ile rakibinin cevap vermesine izin vermez. klasik mu thai hareketlerinin yanı sıra kendine has hareketleri de vardır. ateştopu atabilmesi, ken ve ryu'nun dragon punch'ına benzeyen tiger uppercut bunların en önemlileridir.

    boyu 2 metrenin üzerindedir. kaslı bir vücudu vardır. keldir. dan hibiki'nin babası ile yaptığı bir dövüş sırasında kaybettiği gözünü bez ile kapatmaktadır. kickbox şortu giyer ve koluyla ayak bileklerinde sargılar vardır.


    M BISON

    tam olarak geçmişi bilinmemekle beraber, güneydoğu asya'da çalışan bir sscb ajanı olduğu düşünülmektedir. düzenlediği askeri darbe sonrası, kısa süreliğine de olsa tayland'ın diktatörü olmuştur. iki yıl sonra mriganka adasına kaçmıştır. shadoloo ismindeki suç örgütü ile birleşmiş, örgütün kaynaklarını kendi çıkarları için kullanmıştır. bu zaman zarfında, adadaki işçiler tarafından bulunan bir mağarada güçlü radyoaktivite gözlenince, m.bison ticari olarak kullanabileceği bir madde bulmak umuduyla mağaraya bizzat gitmiştir. mağaradan dışarı çıktığında, tüm işçiler radyoaktivite yüzünden ölmüştü. sadece m.bison hayatta kalmıştı ve çok güçlü, psişik güçler kazanmıştı. bunlar sayesinde insanüstü hareketler yapabiliyordu. bu yeni yetenekleri sayesinde, shadoloo'nun kontrolünü ele geçirdi ve dünya devletlerinin mriganka'yı bağımsız bir devlet olarak görmelerini sağladı. shadoloo'yu dünya çapında bir suç örgütüne dönüştürdü ve dünyayı kontrol etme planlarını yavaş yavaş hayata geçirmeye başladı.

    m.bison, şehvetli ve ihtiraslıdır. dünya üzerineki her şeyi kontrol etmek istemektedir. politik olsun, ekonomik olsun, mistik olsun, m.bison için önemli olan gücü kontrol etmektir. dünyayı yöneterek, herkesi ve herşeyi kontrol etmek, dünyayı kendi istediği gibi baştan yaratmak istemektedir.

    m.bison, mistik güçlere sahip cisimleri bulma ve toplama konusunda da saplantılıdır. insan yapımı mistik cisimler, mistik bölge ve binalar m.bison'un ilgi alanına girer.

    bunların yanında, güç sevdası ve megaloman karekteri yüzünden m.bison acımasız bir sadist olmuştur. dövüşlerinden sonra söylediği "hayatta kalmana sevindim, hala acı hissedebiliyorsun" sözü bison'un sadist'liği çok güzel açıklar. insanlarının her hareketini kontrol etme fikrini çok sever. insanların ruh ve bilinçlerini ezer. insanların içlerindeki korku, onun için sadece bir eğlence kaynağıdır.

    m.bison'un olağanüstü yeteneklerinden biri psişik takiptir. zihinsel güçleri de oldukça gelişmiştir. güçlü ve hızlıdır. bir dahinin zekasına ve yılmaz bir iradeye sahiptir. kendi yarattığı le drit isimli tekniği çok iyi uygulamaktadır. bu teknik, sscb özel birliklerinin teknikleriyle, sağlam zıplamaları ve seçkin psişik güçleri birleştirerek acımasız bir dövüş sanatı ortaya çıkarır.

    takip yeteneğinin yanı sıra, m.bison inanılmaz psişik güçlere sahiptir. bu güçler sayesinde, zihinleri kontrol edebilir, okuyabilir, güçlerini emebilir; etrafında zarar veren psişik bir aura olduğu halde uçabilir; seçtiği hedefi öfkeden gözü dönmüş bir caniye çevirebilir; kendi yumruklarını güçlendirebilir.

    bunların hepsinden önemlisi ise m.bison'un mriganka'nın diktatörü, shadoloo'nun başı olduğu gerçeğidir. mriganka'yı çok sağlam bir kale haline getirmiştir. dünyanın her tarafında ajanları vardır ve bu ajanların hepsinin kendilerine has özellikleri vardır. balrog, sagat, vega gibi bazı ajanlar önemli işler yapmamalarına rağmen tanınırlar.

    uzun, geniş ve kaslı bir vücudu vardır.kısa kesilmiş siyah saçları vardır. zor zaptedilen psişik güçleri yüzünden gözleri mavi mavi yanar. yüzü acımasız olmasına rağmen güzel görünmektedir. çenesi geniştir. kıyafeti eski sscb kıyafetlerine benzer. omuzlarında, kollarında ve çizmelerinde zırhlar vardır. uzun bir pelerin kıyafetini tamamlar.


    ********************ALINTIDIR****************
  • Ken Masters..
  • BLANKA

    gerçek adı jimmy'dir. çocukken amazonlar üzerinde gerçekleşen bir uçak kazasından kurtulan tek insandır. dişi bir jaguar tarafından büyütüldü ve ormanda hayatta kalmanın yollarını öğrendi.adını blanka olarak değiştirdi. önceki yaşamından kalan hatıraları unuttu. ormanda güçlü ve çevik bir hal aldı ama asıl değişim bilinmeyen bir virüs ile teması sonrasında oldu. bu temas ile blanka, yeşil derili, turuncu saçlı hale geldi. bu mutasyon ile daha güçlü ve hızlı oldu. ayrıca vücundaki doğal elektrik olağanüstü bir şekilde dalgalanmaya başladı. zamanla vücudunu kontrol etmeyi öğrendi ve elektriği öldürücü bir koruma haline getirdi.

    bir shadoloo çiftliğindan kaçan bir adama ormanda yaşaması için yardım ederken capoeira öğrendi. bu adam ile yaptığı sohbetlerden sonra dış dünyayı merak etmeye başlar ve yakınlardaki bir nehrin kenarındaki balıkçı kasabasına gider ve bu kasabanın yakınlarında yaşamaya başlar. bu noktadan sonra ünü uzaklara gider ve dövüşçü yaratığa karşı şanslarını denemek isteyen street fighter circuit dövüşçüleri brezilya'ya gelmeye başlarlar.

    blanka dövüşmeyi sever fakat saf bir karakteri vardır ve dış dünya ilgisini çok çekmesine rağmen yine de ormanda yaşamayı tercih eder. genel kanının aksine konuşmayı unutmamıştır fakat insanların çıkarcı, yıkıcı dünyası ile arasına mesafe koyar ve ormanın sessizliğinde kalır.

    blanka, doğanın öfkesinin dışavurumu olarak görülebilir. iri ve güçlüdür. amazondaki yaşamı boyunca, insanötesi duyular kazanmıştır. ağaçlara kolayca tırmanabilir. sık çalılar arasında sessizce ilerleyebilir.

    doğal bir dövüşçüdür ve ormanda bu özellikleri pekişmiştir. tekniği capoeira olarak görülebili fakat zıplamalar, taklalar ve yuvarlanmalar üzerine kuruludur. rakibini sersemletip elektrik vermeye çalışır. yaralanınca ya da dövüşü kaybedeceğini anlayınca normal de kullanmadığı pençe ve dişlerini de kullanır.

    boyu 1.80'nin üzerindedir. ama genelde kambur durduğu için kısa gözükür. derisi koyu yeşildir ve hem saçları hem de göğsündeki, kollarındaki ve bacaklarındaki tüyleri turuncudur. eskimiş kot pantalon giyer ve ayak bileklerinde bilezikler vardır.


    DHALSIM

    hindistan'ın bombay şehrinde doğmuştur. terörist bir saldırı sonucu anne ve babasını küçük yaşta kaybeden dhalsim, sokaklarda başladığı hayattan bir budist rahip tarafından kurtarılmıştır ve tibet dağlarındaki gözden uzak bir manastıra gitmiştir. budist öğretisini, meditasyon ve yoga öğrenip bunlarda ilerledikten sonra, manastırı terk eder ve daha fazla aydınlanmak adına dış dünyayı keşfe çıkar.

    seyahati sırasında kalküta'ya geldiğinde, yerel kabbadi tekniği ile dövüşen bir grup budist monk ile tanışır. budizm şiddet ve dövüşe karşı olduğu halde, dhalsim monkların aydınlığı ve iç huzurları karşısında dayanamaz ve onlara katılmaya karar verir. böylelikle kabbadi çalışmaya başlar. zamanla tekniğini ilerleten ve vücudunun limitlerini zorlayan dhalsim, yeteneğini normal yollarla ilerletemeyeceğini düşünür ve street fighter circuit'e katılır.

    budist ve barış yanlısı olmasına rağmen, dhalsim huzuru ve aydınlanmayı fiziksel ve manevi çalışma ile aramaktadır. street fighter circuit'te dövüşerek yeteneğini geliştirmektedir. kazanmak hoşuna gitse de, dövüşmek sadece bir gelişim kaynağıdır. budizm geleneğine göre dünyevi zevklerden uzak yaşaması gerekir. fakat dhalsim evlenmiş ve bir erkek çocuk sahibi olmuştur.

    yoga ve kabbadi ustası dhalsim, diğerlerine sıradışı gelen bazı yetenekler sahiptir. içindeki enerjiyi yoğunlaştırıp ağzından ateş olarak püskürebilir. teleport yeteneği vardır. ve en önemlisi kol ve bacaklarını uzatabilir. böylesine sıradığı yetenekleri olmasına rağmen, rakibine direk olarak saldırmak yerine rakibinden belli bir mesafede beklemeyi tercih eder. rakibinin en beklemediği anı yakalayıp, uzun kol ve bacakları ile saldırır.

    bacakları normal uzunluklarındayken, dhalsim'in boyu 1.85 civarındadır ve ince bir yapısı vardır. normalde esmer olmasına rağmen iç huzuruna ve isteklerine bağlı olarak deri rengi değişebilir. yüzünde ve kel kafasında kırmızı çizgiler vardır. genel olarak sarı, basit bir etek giyer.boynunda üç küçük kafatasından oluşan bir kolye vardır. kulaklarında ve kollarında halkalar vardır. ayak bilekleri sargılır.
  • Eline emeğine sağlık arkadaşım. Ancak birşey dikkatimi çekti M.Bison'daki şu cümleyi siz mi eklediniz yoksa daha öncede var mıydı bu" m.bison, şehvetli ve ihtiraslıdır"
  • Hepsinin kaderi bir yerde birleşiyor STREET FIGHTER [/b
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Mr_Beyaz
    Eline emeğine sağlık arkadaşım. Ancak birşey dikkatimi çekti M.Bison'daki şu cümleyi siz mi eklediniz yoksa daha öncede var mıydı bu" m.bison, şehvetli ve ihtiraslıdır"


    Bilmem..alıntı yaptığım yere sormak lazım
    kıskandın mı M Bison'u dostum ?
  • Abi aradığım tüm bilgileri buldum sayende teşekkür ederim ...





  • İlgimi çekip kopyalayan yapiştiran ben olmadığıma göre kıskananda ben değilimdir dostum.
    Ayrıca lütfen kaynak belirtiniz.
  • CHUN LI

    tam adı chun li xiang'dır. bu soyadının chun li'nin babasının olmadığı iddia edilmektedir.

    küçük yaşta annesi ölmüştür ve bir polis müfettişi olan babasının chun li'ye bakacak zaman bulamaması yüzünden bir wushu okuluna kaydolur. burada akrobasi ve dövüş sanatları öğrenir. takdir kazanan bir öğrenci olur ve wushu tekniğinde ustalaşır. babasının zamanı yoktur ve okul kuralları öğrencilerin dışarı çıkmasını kısıtlamaktadır. bu yüzden babasını fazla göremez.

    bir süre sonra chun li'nin babası, shadoloo tarafından kaçırılır. babasını bulmaya yemin eden chun li, bu amaçla babası gibi polis olur. aynı zamanda wushu'da en üst seviyeye kadar çıkar ve çin bayanlar şampiyonu olur.

    chun li, şu anda interpol için çalışmaktadır ve her türlü uluslararası suç organizasyonunun izini takip eder. yine de, asıl amacı babasını bulmaktır. bu sebeple m.bison ve shadoloo ile karşılaşmaya hazırdır. m.bison'un izini bulabilmek için street fighter circuit'e katılmıştır.

    güçlü ve kararlı bir kişiliğe sahiptir. babasını bulmak için her şeyi yapmaya hazırdır. diğer insanlarla çalışmaktan hoşlanır fakat bayan olmasından dolayı ona yapılan lütuflar hoşuna gitmez.

    ryu'dan hoşlandığı bilinmektedir. guile ile de bir ilişki yaşamıştır.

    akrobatik bir dövüş stili vardır. wushu'da inanılmaz derecede ustalaşmıştır. zıplamalar, taklalar ile yumruk ve tekmeleri birleştirmiştir. özellikle çok hızlı tekmeleri ile rakibini sersemletmeye çalışır. duvardan sekip topuğunu rakibinin yüzüne vurması da akrobatik yeteneğinin bir sonucudur.

    interpol ajanı olması sebebi ile araştırma teknikleri hakkında çok bilgisi vardır. yaptığı seyahatlar sonrasında bir çok sokak dövüşçüsü ve polis ile tanışmıştır.

    boyu 1.74'tür. atletik bir vücudu vardır. kaslı olmasına rağmen güzeldir. çinli olması sebebiyle cildi soluk renkli, gözleri kahverengidir. beline kadar inen saçları genelde örgülüdür ve beyaz bir başlık ile kaplıdır. çin'in geleneksel akrobat kıyafetine benzeyen bir kıyafet giyer: altın rengi işlemeleri olan mavi bir tünik, geniş beyaz bir kemer, yüksek beyaz çizmeler, kırmızı çoraplar ve kollarında dikenli bilezikler. bir diğer kıyafeti de vücudunu saran, kolarını ve bacaklarını açıkta bırakan altın rengi işlemeleri olan mavi bir body'dir
  • güzel başlık
  • Güzel bilgiler devamınıda isteriz.

    Şehvetli ve ihtiraslı olmak kötü bişey değildir dostlar
  • Birer resimle süsleseydin ya dostum karakterleri
    Mesela ben Chun Li için bir resim koyayım, birde not düşeyim.
    Chun Li şehvetli ve ateşlidir
     SF KARAKTERLERININ HAYAT HIKAYELERI :)
  • YUH !! :)))))

    Çok dehşetü-l cengiz bir poz olmuş. Ayıp ayıp :)

    Güzel hayat hikayeleri varmış bizim garibanların. Hepsi geçimini street fighter dan kazanıyorlar:))
  • ZANGIEF

    bir petrol rafinerisinde işçi olarak çalışan zangief, gücü ve cüssesi ile komünist parti'nin dikkatini çekince güreşçi olması için eğitilmeye başlandı ve sambo (rusça silahsız savunma anlamına gelen "samozaschita bez orujiya"'nin kısaltması) öğrenmeye başladı. kısa sürede çok iyi halde geldi ve normal rakipler zangief karşısında bir şey yapamaz oldu. zangief, sıkılmaya başladı ve daha güçlü rakipler aramaya başladı. en sonunda siberia'da ayılar ile güreşmeye başladı. fakat ayılar bile zangief'e zayıf gelmeye başladı.

    bunun üzerine zangief orta doğu'da yapılan bir sokak dövüşü turnuvasına gönderildi. kolay kazandı ama bazı rakiplerin ona gerçekten kafa tutabildiğini ve daha önce yaşamadığı kadar zorlu mücadeleler yaşattıklarını gördü. bunun üzerine street fighter circuit'e katıldı.

    zangief, dünyadaki en güçlü insan olduğunu farkındadır fakat kendini diğer insanlardan farklı görmez ve kibirli değildir. çok kolay arkadaş olur, sıcakkanlıdır.

    rusya'nın gücünü ve büyüklüğünü temsil ettiğini düşünür. sscb dağılmış olmasına rağmen rusya'nın gücünün halkında olduğunu göstermeye gayret ediyor.

    korkusuz bir kişiliğe sahip olan zangief, rakibinin yanına sokulmak için bir kaç darbe almaktan korkmaz ama rakibinin yanına geldiği zaman da karşılaşma büyük ihtimalle zangief lehine biter. rakibine yaklaşınca tutar ve kafasını bacaklarının arasında yer vurur. aynı hareketin bir benzerinde, rakibinin kafasını bacaklarının arasına alır ve sıçrar, dönerek yere iner. bu hareket ölümcüldür ve sadece güçlü rakiplere karşı kullanır. çevik rakiplerine karşı kullandığı bir kaç çelme hareketi de vardır. yumruklarını açıp dönerek birden fazla rakibi aynı anda yere indirebilir.

    zangief' çok iridir. 2.15'e yakın boyu vardır ve kilosu 180'in üstündedir. vücudunda ayılarla yaptığı güreşlerden kalan yara izleri vardır. kızılderili stili saçları ve kalın bir sakalı vardır. dövüş sırasında sadece kırmızı mayo giyer.


    E HONDA

    tam adı edmund honda'dır.

    japonya'nın osaka şehrinde doğup büyümüştür. küçük yaştan itibaren sumo çalışmıştır. yaşıtlarına göre minyon yapılı olduğu için yeterince başarı gösterememiştir. fakat çalışma azmiyle ilerlemiş, vücudu gelişince de en tepeye çıkmış, sumoda en üst mertebe olan yokozuna ünvanını almıştır.

    kendini spordan emekli edip, kendi dojo'sunu açar ve yeni sumocular yetiştirmeye başlamıştır. bu arada, sumonun en mükemmel dövüş tekniği olduğu hakkındaki fikirlerini yazar ve bu fikirleri diğer dövüş sanatları ile ilgilenenleri kızdırır. tekniğinin mükemmelliğini ispat etmesi için dövüşmeye çağrılan honda, şerefli bir sumocunun yapması gerektiği gibi bu karşılaşmalara çıkar ve hepsini kazanır. bu başarısı ile cesaretlenen honda, tekniğinin değerini göstermek için street fighter circuit'e katılır.

    uzun, yorucu çalışmalar ve yaptığı işe karşı olan saygısı ve bağımlılığı sayesinde zaferler elde honda, sadece sumo tekniklerini çalışmakla kalmayıp, sumonun ardındaki felsefeyi anlamaya çalışır. şintoizm ve şiir gibi alanlarda da ustalaşıp, bir japon savaşçısının eğitimini tamamlamaya çalışır.

    honda, onuruyla dövüşür ve tekniğinin geleneklerini harfi harfine uygular. adil dövüşüp ismine, japonya'ya ve sanatına leke sürmemeye çalışır. rakiplerine gereken hak ettikleri saygıyı gösterir. kendinden emin, küstah tavırlar ile kimseyi küçük görmez. sumonun en mükemmel teknik olduğunu kanıtlamak için dövüşlerde yeteneğini sonuna kullanır.

    bir yokozuna olan honda, sumo sanatını diğer tekniklere karşı kullanmak için bazı değişiklikler yapar. tokat, güçlü darbeler ve yere fırlatmalar ile rakibinin dengesini bozmaya çalışır. dengesi bozulan rakibinin üstüne zıplayarak cüssesini ve gücünü etkili bir şekilde kullanır. en önemli özelliği, hundred hand slap olarak adlandırılan tekniğidir. göz açıp kapayıncaya kadar vurduğu tokatlar ile rakibini sersemletir. bir sumo güreşçisi olarak tekmelerle pek arası olmamasına rağmen, rakibinin dengesini bozmak için bazen rakibinin bacaklarına tekme atar.

    street fighter circuit'te dövüşmediği zamanlarda başında durduğu sumo okulu, japonya'da en ünlü okullardan biridir.

    boyu 1.91'dir ve kilosu 180'dan fazladır. saçları ve gözleri siyahtır. dövüşürken değiştirilmiş mawashi giyer. saçlarını sumo geleneklerine uygun bir şekilde toplar ve yüzünde kabukimakyajı yapar.


    BALROG

    harlem sokaklarında amatör bir boksör olarak dövüş hayatına başlamıştır. yavaş yavaş ilerleyip en tepeye çıkmış ve ünvan naçını kazanmıştır. ünvan maçını kazandıktan hemen sonra, bir organizasyon tarafından daha az çalışma, daha çok para vaatleriyle kandırılmıştır. bir süre zayıf rakipler ile karşılaşmış, bol bol da para kazanmıştır. bir gün tanınmamış, daha çocuk sayılabilecek yaştaki bir boksör ile yaptığı maçın ilk üç raundunda çocuğun çok iyi görününce balrog'un dahil organizasyon eldivenlerine sürdükleri bir uyuşturucu madde ile rakibin ilk vuruşta devrilmesini sağlamışlardır ama hakem de maddeden etkilenir ve olaylar patlak verir. balrog, bokstan men edilir. sponsorları ve tüm parası gider.tam bu anda m.bison devreye girer ve balrog'a kendi adamı olmasını teklif eder. balrog bu anlaşmayı kabul eder ve las vegas'a taşınıp m.bison'un işleri ile ilgilenir. aynı zamanda dövüşten uzak kalmamak için street fighter circuit'te dövüşmeye devam eder.

    erdemli bir insan olduğu söylenemez. tüm istediği para, şöhret ve kızlardır. ona saygısızlık yapıldığı anda, hele ki topluluk içindeyken, gözü kararır. iyi para kazandığı ve lüks hayatına devam ettiği sürece yasa dışı işlerde m.bison'un adamı olmaya devam edecektir.

    tekniği gereği rakibine olabildiğine yaklaşması gerekir. ardı ardına vurduğu yumruklar ile rakibini sersemletmeyi amaçlar. sersemlemiş rakibine dönerek vurduğu yumruk (turn punch) balrog'un gardının düşmesine ve zaman almasına rağmen öldürücüdür.

    kolları çok kalındır. göğsü olabildiğine geniştir. saçları kısa kesilmiştir ve çoğu zaman kaşları çatıktır. boks ayakkabıları, mavi şort ve kolları yıtılmış beyaz bir tişörtün üzerine giyilmiş kolsuz mavi tişört ile maçlara çıkar. eldivenleri kırmızıdır.


    VEGA

    vega, çok zengin bir ispanyol ailenin çocuğudur. şatafatlı bir çocukluk ve gençlik döneminde her türlü dünyevi eğlenceyi tattı. günlük hayat çok sıkıcı gelmeye başladı ve fiziksel olarak mükemmel bir insan olabilmek için yoğun bir programa başladı. ninjitsu, savate ve boğa güreşi dersleri almaya başladı. bir çok turnuvaya katıldı ve çok büyük övgüler aldı. fakat para kazanmayan oğullarına bir ders vermek isteyen ailesi, vega'ya para vermemeye başladılar. para kazanma derdine düşen vega, pahalı bir kiralık katil oldu. m.bison ve shadoloo için çalışmaya başladı. bir süre sonra ise ailesinin barselona'da bir festival sırasında kaza ile boğaların altında kalıp ölmesi sonucu çok büyük bir mirasa kavuştu. bunun bir kaza değil de, vega'nın düzenlediği bir suikast olduğu şüphesi sadece bir soru işareti olarak kaldı.

    vega kendini inanılmaz derecede çok beğenmiştir. güzel ve güçlü olmanın derdini sadece kendinin bildiğini zanneder. çok iyidir ve bunu o da bilir. karşısındaki bunu söylemekten çekinmez, hatta kanıtlar. güzelliğinden çok büyük keyif duyar ve sadece güzel şeylerin var olması gerektiğini düşünür. dövüşürken taktığı kask, kimliğini saklamak için değildir. kendini çok beğenen vega'nın tek maksadı güzel yüzünü yaralardan korumaktır. yüzüne gelen bir yumruk onu öfkelendirir. eğer gelen darbe yüzünde iz bırakırsa, rakibi onun yeni avı olur.

    paraya karşı karşı konulmaz bir isteği vardır, bunun sebebi de aşırı savurgan hatat biçimidir. acımasızdır ve ona verilen bir görevi yerine getirmek için elinden geleni yapar.

    savate tekmeleri, ninjitsu akrobasisi ile tutup fırlatmalar üzerine kurulu olan ve kendi geliştirdiği ispanyol-ninjitsu tekniği ile dövüşür. eski bir matador olan vega'nın ayakları çok hızlıdır ve dövüşürken sürekli hareket eder. direk olarak ya da yakınlardaki bir duvarın üzerine çıkarak rakibine doğru sıçrar ve güçlü bir tekme ile ya da sol koluna taktığı üç dişli pençe ile hareketi bitirir. en sevdiği hareketlerden bir diğeri de yerden attığı seri taklalar ile yaklaşıp rakibine yumruk ve tekmelerle saldırmasıdır. bu hareket çoğu zaman rakibi belli bir süre için sersemletir ve vega'ya pençesi ile güçlü bir darbe vuracak zaman bırakır.

    uzun ve kaslıdır. bir yunan tanrısının vücuduna sahiptir. inanılmaz derecede güzel ve zarif olan vega'nın saçları beline kadardır ve örülmüştür. dövüşürken matadorların giydiklerine benzeyen sarı ve mor renkli, dizine gelen tayt giyer. diğer aksesuarları beyaz çorap, rahat bir matador ayakkabısı, parlak renkli bir kuşak ve beyaz bir maskedir. göğüs ve sağ koluna sarılmış bir yılan dövmesi vardır.
  • @evo_4

    +rep



    quote:

    Orjinalden alıntı: evo_4

    Birer resimle süsleseydin ya dostum karakterleri
    Mesela ben Chun Li için bir resim koyayım, birde not düşeyim.

  • http://forum.donanimhaber.com/m_29744116/tm.htm

    Ana Konu'ya Yazsaydın Daha Güzel Olurdu... Gerçi SF4'ün Ana Konusu Ama Olsun...
  • Blackby dostum konuyu acmadan once keske Street Fighter IV [ANA KONU - Bir Atari Efsanesi...] adlı baslıga baksaydın. cunku bu baslıkta bırak karakter hıkayelerı , hareketlerı , mangası , Ryu ıle Ken arasındakı farklılıkları , ve daha sayamadıgım Street fighter hakkında yazılar mevcut.. yınede guzel calısma olsun. Bu arada Ken in gercek adı Kennith Master dır. eger devamını okumak ıstıyorsanız buyrun sızehttp://eugene.whong.org/ken/
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Mr_Beyaz

    Eline emeğine sağlık arkadaşım. Ancak birşey dikkatimi çekti M.Bison'daki şu cümleyi siz mi eklediniz yoksa daha öncede var mıydı bu" m.bison, şehvetli ve ihtiraslıdır"



    Buna koptum ya, Mr.bison gay mi yoksa
  • quote:

    Orjinalden alıntı: evo_4

    Birer resimle süsleseydin ya dostum karakterleri
    Mesela ben Chun Li için bir resim koyayım, birde not düşeyim.
    Chun Li şehvetli ve ateşlidir
     SF KARAKTERLERININ HAYAT HIKAYELERI :)


    ohaaa
  • blanka ile ilgili olan bolumu ben street fighter den daha farkli hatirliyorum.izleyenler varsa hatirlayacaktir.
    blankayi m-bison kacirmisti,ve onu deneyler yaparak mutasyona ugratmisti.

    oyunu diger kahramanlarinin hikayleri ise guzeldi .
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.