Şehir İçinde Aracınızı Nasıl Koruyorsunuz?

B sınıfı bir aracım var, çok modelli sayılmaz ama mal canın yongasıdır sonuçta.

Ankara gibi bir şehirde günde aşağı yukarı 100-150 km yol yapıyorum ki bunun hemen hepsi şehir içinde ve özellikle iş saatlerinde.

İstatistiğe döktüğümde haftalık ufak tefek de olsa bir kazamın olduğunu farkettim.

Örneğin geçen hafta, yoldan müşteri alan bir dolmuş, ben yanından geçerken burnunu kaldırdı ve küt! Sağ tarafı 1 metre kadar çizdi.

Dolmuşun tampon plastik onda birşey yok. Ama bende boya hasarı vardı. Dolmuşcu nasıl olsa bende birşey yok diye kaçacaktı, polis çağırırım dedim geri adım attı. Ama bu kez de dolmuştakiler üstüme yürüdü. Yasak saatine yakın bir saat idi, hadi geç kaldık bilmem ne , seni mi bekleceğiz dediler. (millet de köpek gibi , şaştım kaldım.) . Ben de çok bunaldım artık, gönderdim artık adamı. Tek dedim kendi hasarımı paramla yaptırayım. Dolmuşcu sevinerek gitti ellerini ovuşturarak.

Ondan sonra gene bu hafta, zoraki bir park yeri buldum. Ama aracı sığdıramadım, bu kez ben yandakine sürttüm. Telefon bırakmış, aradım, para istedi. Gönderdim. Olay yerinden kaça da bilirdim, ama bu konularda fazla hassasım.

Marketin önüne koyuyorum arabayı. Bayan bebek arabasını süttüre süttüre yanından gidiyor, öteki market arabasını bıraktı benim bagaja bindirdi.

Işıklarda duruyorum. Yandaki arabanın kapısı açılıyor, KÜT! gerizekalı bir bayan benim kapıya olduğu gibi bindiriyor.

Yani demem o ki, illaki haftalık bir kaporta hasarı oluşuyor.

Şimdi aracım çok çok üst model değil ama ister istemez canım yanıyor

Modelli bir aracım olsa ne yaparım bilmiyorum.

Nasıl sürerim o aracı şehir içinde? Nasıl korururum?

Siz ne dersiniz?

Şans bu işler elden bir şey gelmez. Sonuçta milyarlarca olasılık var. Son Durak senaryoları gibi şeyler de oluyor kaza yapmıyoruz belki ama bizi öldürebilecek şeyler bile oluyor. Bunlara takarsan hata riskini arttırırsın.

Olabildiğince yavaş olacaksın hızlı olucam dersen kaza yaparsın.

Kişisel olarak aldığım önlemler:

• Dar sokaklarda park etmemeye çalışıyorum illa park etmek lazımsa aracı olabildiğince sıfırlıyorum poposu, önü veya aynaları açıkta kalmasın.
• Dönüş noktalarına asla park etmiyorum. Kamyon da geçebilir, kuryelerin büyük kamyonları oluyor bam güm gidiyorlar.
• AVMlerde 2 araç arasına park etmiyorum. 25-30 dakika beklemişliğim var.
• Aynı zamanda dar bir park yeri varsa kadınların veya çocuklu ailelerin kullanacağı araçların yanına park etmemeye çalışıyorum. B SUV falan direkt kaçın.

Yani bunlar dışında bir şey olursa elden bir şey gelmez. Arabamızın etrafına güç kalkanı oluşturamıyoruz ne yazık ki. İnsanımız da medeni olmadığı için olmayacağı varsa da oluyor.

Korumuyorum. Bir metal parçası yüzünden kanser olmaya niyetim yok.

ben istanbulda sıkışık yerleşim yerlerinden birinde yaşıyorum. aracıma her gün biri bir çizik atıyor desem yalan olmaz. harita gibi oluyor araba.

ve bu sadece park halindeyken oluyor. kapımın önüne park ediyorum aracımı. yıllardır aynı durumlar.

trafikteki olasıklıklar ise sonsuz sanırım. bir de son yıllarda çileden çıktı insanların trafikteki davranışları. kaos ortamı hakim bana göre. çok değil yakın zamanda teksas vari olacağını düşünüyorum(istanbul). şimdi de var gibi bu teksas ortamı ama çok daha fazla olacağını düşünüyorum.

sanırım en güzeli insanın az olduğu yerlerde yaşamak/yaşayabilmek.

Ticari ve kadınların kullandığı tipde araçların yanlarına park etmiyorum, ayrıca kamyon kamyonet vs. büyük araçların yanlarınada park etmiyorum.Dar ara sokaklara kesinlikle aracı bırakmıyorum, ayrıca trafikte aracı kullanırken otobüs minibüs ticari vs. araçlardan olabildiğince uzak duruyorum.Eğer yanlarından geçeceksem sollamak için yeterli alan ve mesafe varsa hemen hızlıca sollayıp yine onlardan uzaklaşıyorum.En önemlisi sol şeridi işgal etmiyorum, ticarisi ağır vasıtası dolmuşu otobüsü vs. basıp gidiyor ben sağdan sağdan yavaş yavaş gidiyorum kimseye bulaşmadan.Eğer biraz defansif davranıp trafikte devamlı olabilecek senaryoları kafanızda kurarak sürerseniz ozaman kazalardan daha fazla korunabilirsiniz.Mesela önünüzde bir dolmuş varsa bu dolmuşun bir sonraki hareketi bir sonraki adımı ne olabilir önüme kırabilir mi yada duraklayacak mı onun yanında önünde başka bir araç var mı geçmemi engelleyebilecek vs. bunları düşünerek kullanırsanız beladan olabildiğince uzak durursunuz diye düşünüyorum.Şahsen yıllardır trafikteyim çok şükür hiç kazam yok hiç kimsenin aracınada sürtmedim kendi aracımıda bir yere sürtmedim.Fakat malesef ki ne yaparsam yapayım ne kadar dikkat edersem edeyim park halindeyken benim aracıma defalarca sürttüler veya vurup kaçtılar.Bende bıktım o yüzden artık otoparka bırakıyorum.Otoparkda da gidip tek arabanın girebileceği en duvar dibi en köşe yerlere koyuyorum ki orada da kazmanın biri gelip sürtmesin.Malesef ülkemizde daha konuşmayı beceremeyen primatlara bile ehliyet veriyorlar, yapacak birşey yok.

limitsiz immli, 2x30 gün ikameli kaskom var. arabam 2005 model, ben korumam millet benden korusun.

Küçük yerde yaşayan, uzun yola çıkmayanlarda şahin, broadway tarzı araçlara geçen çok fazla. Kendi adıma en doğru bulduğum yol aracı 10 sene kullanacaksın, satarken 5-10 bin değer kaybını umursamayacaksın. 2007de sıfır aldığımız astrayı 2017de satarken ilk sahibinden servis bakımlı diye ilana koydum mesela, zaten bu sebeplerde avantajlıydı, fiyatını da az kırınca bir günde sattım gitti.

Konu sahibine tavsiyem nazar duası okuyup aracına üflesin...

Sıfır araç alacaklara tavsiyem ise, sıfır araç satın almak uğruna 2 araç alıp birini devlete hediye etmek yerine, 2. el biri daha pahalı ve yüksek model 2 araç alıp, birini ş.içi işe gidip gelmek, diğerini de tenha vakitlerde ve ş.dışında kullanmak için alın

Oda birşey mi. Yerinden oynatmadığım arabayı kapının önünde dururken tepesine çıkan, her tarafnı çizen, aynaların ayarlarını birçok kez bozan , otomatik anteni 3 sefer kırıp perte çıkaran çocuklarla dolu bir sitede yaşamak daha büyük problem..