Şimdi Ara

SAAB neden tutulmuyor ? (7. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
195
Cevap
1
Favori
69.685
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Satış-Servis olsun 2.el değeri olsun kabul edelim etmeyelim bulunduğu premium segment olsun Volvo'nun Saab ile kıyaslanmayacak avantajları olduğunu kabul edip yinede düşük satış rakamlarına sahip olduğunu düşünürsek(bütün bunları Türkiye pazarı için söylüyorum) Saab'ın işi mucizelere kalmış.

    Türk insanının %99'u araba almak konusunda kalbinin değil mantığının sesini dinliyor.Bunun sebebi bu %99'luk kesim için araba satın almak az masraf çıkartsın,2. eli iyi olsun(paraya sıkışırsam hemen değerinde satabileyim),servisi yaygın ve ucuz olsun gibi dahada sayabileceğim 0 risk prensipli düşüncelerin tekelinde olduğu için.Bence bizim toplumumuzun genel ekonomik yapısıylada uygun bir davranış modeli.SAAB aldık ve arıza yaptı diyelim,İsveçten parçasının ne zaman geleceği ve ne kadar ücretle geleceği konusunda bir ön fikri olan var mı?Kaç tane servisi var?Yada araçtan ufak bir ses geliyor.İnternette arasam baksam forumlara aynı sorunları yaşamış kişilere ulaşabilirmiyim?

    Kesinlikle çok kaliteli araçlar.Kendine has bir duruşu,felsefesi var ama Türkiye'de olmuyor maalesef..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tolbert -- 17 Nisan 2011; 12:05:18 >




  • Son 5 yılda önce Honda cıvıc sonra 2.0 laguna en sonda Saab 9.3 tid kullanıcısıyım.
    yıllk ortalama 50000 km yolum var. bir kısmıda şehirlerarası.
    Genel olarak yola çıktığım zaman Mesela İsanbul - Ankara arası yolculuk boyunca beni 2-3 araba geçerdi .
    Saab la daha geçen olmadı. Özellikle yokuşlarda çekişi süper. 5 den 6 ya geçiyorum.
    En önemlisi yüksek hızda sürücüyü ürkütmüyor. Kamyon otobüs geçerken milim sarsılmıyor. Yol tutuşu çok güzel.
    Yollarda iki olaya çok şahit oldum;
    1. arıza yapıp kenara çekmiş Bmw
    2. Ufak bir karda yerinden kalkamayan Mercedes
    Ben kendi adıma Saab ları bunlarla mukayese etmem. Türkiye şartlarında 0 km almak tabiki anlamsız gelebilir daha sonra elden çıkarma açısından. Ama ikinci el bir saab fiyatı çok çok uygun. Servis konusuda çok dert edilecek bir durum değil. Birçok tamircide yazılımı var arızayı hemen tespit ediyorlar.
    Türkiyede ikinci el araba piyasası çarpıklığı hakkında bir bilgi vereyim: 2001 2.0 lagunayı 10500 e sattım. Aynı fiyata kartal-şahin satılıyor. yolda laguna bunları 5 le çarpıp 10 a bölerken.




  • 9-7X içler acısıydı ama 9-4X muhteşem...
  • Saab'lar D ve E sınıfı araçlardır.Segmentinde BMW , Mercedes ve Audi'nin dolu ve özel modelleri ile aynı platformdadır.Genellikle binicileri kültür düzeyi yüksek ( Dr., Millet Vekili , Reklamcı , Medya veya üst düzey yönetici dünyasından olur ) otomobil dünyasında uçak üreten bir kaç markadan biridir.Bu sebeple kullandığı teknoloji ( 2000 ve altı model araçlarında dahi 2011 modellerde bulunmayan üst düzey donanım mevcuttur. ) üst düzeydir ve buna paralel doğal olarak fiyatları da yüksektir.Saab'ın felsefesi , en isiyi , en sağlamı ve en mükemmeli yakalamaktır , her zaman zor ulaşılan ve mümkünse ulaşılamıyan olmaktır.Bunu uluslararası kurumsal sitesinde bir miktar göz gezdiren herkes anlayabilir.Unutmadan dünya üzerinde güvelik konusunda ölümlü kazası bulunmayan tek marka olduğunu da hatırlatmak isterim.

    Saab Türkiye'de özel kullanıcısına ulaşmaktan başka bir hedef gütmüyor.Tabiri yerinde ise markayı ayağa düşürmüyor.Bu nedenle Saab bir tüketici aracı olmaktan çok özel klasman aracıdır.Otomotiv haritasına Turbo'yu koyan Saab'dır.

    Kurumsal siteden bir alıntı :Her şey bundan 30 yıl önce Saab turbo modelinin Frankfurt Fuarı'nda görünmesiyle başladı. O zamanlar Saab motorundan daha fazla güç ve verim elde etmede turbo güvenilir ve gerçekçi anlamda kullanan tek otomobildi. Takip eden 30 yıl içinde Saab'ın başarısı gösteriyor ki en güzel iltifat taklit etmektir, çünkü şu anda turbo model sunmayan çok az üretici firma var. Saab 1922 de Londra'nın şehir trafiğinde bağımsız ir oto testi düzenleyerek Trionic motor idare sisteminin (bugün Generation 8 kullanılıyor) yeteneklerini sergiledi. Saab'ın egzozundaki kirleticilerin atmosferdekinden çok daha az olduğu ortaya çıktı. Otomobil, havayı "temizliyordu"! Turboşarj Saabı Amerikan Kayalıklarında 2,650 metre (8,700 ft) yükseğe çıkararak turbo otomobillerin yüksek irtifada da hala nasıl başarılı performans sergilediklerini gösterdi. Ve deniz seviyesinde, 9000 Aero modeline bir Ferrari Testarossa'dan daha hızlı bir vites sağladı. Ve bir de, bir milyondan fazla mil yol kateden Saab Turbo sahibi de var.

    Saab'ı ayrıcalıklı kılan çok daha fazla neden var , Saab'ın felsefesini anlamak için daha derin araştırma yapmak gerekir.

    Bu sebeple "Saab neden tutulmuyor" başlığı bence anlaşılamamanın bir neticesidir.Saab'ı anlayanlar , bilenler ve binenler çok çok iyi tutuyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bziya -- 20 Mayıs 2011; 23:35:27 >




  • arkadaşlar konuya çok zaman sonra dahil oldum fakat bir 1995 SAA 9000 CDE kullanıcısı olarak sizlere şunu söyleyebilirim saab kadar mükemmel ve muhteşem bir araba daha olamaz sebeplerine gelince sıralayayım isterseniz;
    1- içinde güvendesiniz yüksek süratler de bile
    2- turbo konusunda level-2 turbo var dyno testlerinde 1.2 bar basıncı var ( porche 911 turbo da 1.3 bar DİKKAT)
    3- benzin korkulduğu kadar değil 2000CC turbo bir aracın yaktığından az ki bu araç turbo
    şehir dışı:8.0LT şehir içi : 11 LT volvodan az bir kere ankara izmir 15.07.2011 gidiş geliş 320 TL benzin masrafı ortalama hız cruise kontrol devrede iken 145-160 KM/h
    4- herşeye rahatlıkla eğilmeden bükülmeden rahatça erişilebilecek bir şöföre uyumlu konsol
    5- 3mm kalınlığında saçtan imal edilmiş bir kasa
    6- parça konusunda vectra B kasayla aynı parçalara sahip spesifik parçalar haricinde
    7- her avrupa araba gibi parça fiyatları sanıldığı kadar da pahalı değil ( Örnek: periyodik bakımı 150 TL)
    8- motor konusunda kesinlikle yolda kalabileceğiniz bir araç değildir ki saab müzesine teslim edilen ve 1.680.720 KM kullanıldıktan sonra sadece periyodik bakımları yapılmış olarak
    9- arka koltuklarda bulunan diz mesafesi lüks üst segment AUDİ A-8 MERCEDES S CLASS BMW 7 SERİES v.b. araçlardaki kadar ama fiyatları kadar da değil fiyatı
    10- klima sistemi arka kapı pencere altlarından ön koltukların altından arka camın altından ön menfezlerden kapı yanlarından bu lüks sınıf arçlardaki bir özellik AUDİ A-8 MERCEDES S CLASS BMW 7 SERİES
    aynı şekilde ısıtma konumunda da
    11- bagajı istediğiniz kadar doldurun amortisörlerde hiç bir şekilde konforu bozma yok
    12- 1995 model bir araçta bulunan donanım üst sınıf 2011 model araçlarda bulunan kadar arada 16 sene fark varken
    13-
    gelelim dezavantajlarına;
    1- BMW,MERCEDES v.b. araçlar kadar türkiye de tutulmadığı için parça sorunu var
    2- çok nazik arabalar ağresif kullanımda ciddi masraflar çıkarıyor
    3- servis olarak iyi bir araştırma sonucuna göre gidilmesi herkese kurcalattırılmaması gerekli bir araç sebebi ise çok bilen yok markayı söyleyince bakarız abi diyorlar götürünce öküz tren konusu oluyor :)
    4- ikinci eli uygun fakat bakımlısını bulmak çok zor türkiye yollarında bir hassa otoban arabası diyebilirim size



    bu kriterlerden sonra yol tutuş,sürüş,konfor,rahatlık,kalite,yürütme maliyeti,kullanım giderleri v.b. durumlardan sonra avrupa arabalar içerisinde bakımlısını bulduktan sonra gözü kapalı alınabilecek tek araba 5 yıl BMW ile 5 yıl SAAB bakımlarını karşılaştırın BMW SAAB'a göre 3 katı gibi bir rakam çıkartıyor karşınıza üstelik aldığınız paraya da satamıyorsunuz :)

    geçenlerde başımdan geçen bir kazayı anlatayım sizlere 140 KM sürat ile seyrederken gecenin karanlık olmasından dolayı yolda da ışıklandırma zayıftı sol şeritte bulunan logar kapağının olmadığı bir çukura düştüm ve sadece ve sadece jant yamuldu ve lastik yarıldı araba izinden bile sapmadı başka araçla aynı süratle o çukura girin de göreyim hangi avrupa araba olursa olsun orada kalmıştınız sağlamlık konusunda sözün bittiği yer diyebilirim SAAB tabii türkiye de çok fazla bulunmadığından ve sürekli arıza çıkarmadığı için ne sanayi de ustalar aşina bu araca ne de türkiyede ki kullanıcılar çünkü bilen alıyor ve kolay kolay satmıyor yani her sokak başında BMW ya da MERCEDES gibi görebileceğiniz bir araç olmamakla beraber herkesinde kullanabileceği bir araç değildir.
    Trionic motor idare sisteminin (bugün Generation 8 kullanılıyor) yeteneklerini sergiledi. Saab'ın egzozundaki kirleticilerin atmosferdekinden çok daha az olduğu ortaya çıktı. Otomobil, havayı "temizliyordu"! Turboşarj Saabı Amerikan Kayalıklarında 2,650 metre (8,700 ft) yükseğe çıkararak turbo otomobillerin yüksek irtifada da hala nasıl başarılı performans sergilediklerini gösterdi. Ve deniz seviyesinde, 9000 Aero modeline bir Ferrari Testarossa'dan daha hızlı bir vites sağladı. Ve bir de, bir milyondan fazla mil yol kateden Saab Turbo sahibi de var.

    Saab'ı ayrıcalıklı kılan çok daha fazla neden var , Saab'ın felsefesini anlamak için daha derin araştırma yapmak gerekir.




  • Saab = Hoşaf gibi bir teşbih yapılabilir. Anlayanı fazla yoktur

    Ben 2 aydır 2004-2006 arası 210'luk 9-3 arıyorum, piyasadaki araçların çoğu kötü durumda, iyi durumda olan bir sürü 9-3 görüyorum ama hiç biri satılık değil, yani satanların derdi başka. Temiz saab bulursam 2-3 fazlasına bakmadan alacağım ama daha denk gelmedi malesef. Adam gibi binen satmıyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mscsi

    Saab = Hoşaf gibi bir teşbih yapılabilir. Anlayanı fazla yoktur

    Ben 2 aydır 2004-2006 arası 210'luk 9-3 arıyorum, piyasadaki araçların çoğu kötü durumda, iyi durumda olan bir sürü 9-3 görüyorum ama hiç biri satılık değil, yani satanların derdi başka. Temiz saab bulursam 2-3 fazlasına bakmadan alacağım ama daha denk gelmedi malesef. Adam gibi binen satmıyor.



    Belki çoktan bakmışsındır ama:http://www.saab.com.tr/ilan-detay.asp?id=32




  • Teşekkür ederim. İlanı 1 ay önce görmüştüm, halen satılmamış, prensip olarak sahibinden, özellikle saab gibi premium araçların ilk sahibinden alınması taraftarıyım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mscsi

    Teşekkür ederim. İlanı 1 ay önce görmüştüm, halen satılmamış, prensip olarak sahibinden, özellikle saab gibi premium araçların ilk sahibinden alınması taraftarıyım.


    Merhabalar. Ben de 2004-2006 9-3 bakanlardanım. İlk sahibinden olması her araç için büyük bir avantaj. Saab'ın elektronik aksam ve kontrollerinin fazla olması bu markada daha çok önem arz eder bence de. Yukarıdaki ilanın sahibinden.com'da da görmüştüm, araç temiz gözüküyor ama 100 bini geçmiş. Bunun dışında bir yamuğu var mı? Varsa potansiyel bir alıcı olarak bilmek isterim. Hürmetler.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: canboz

    Arkadaşlar,

    SAAB Türkiye de, sadece ve sadece OPEL in piyasa stratejisi nedeni ile tutulmuyor.

    Yani, yanlış ellerde SAAB...

    Ben Amerika ve İngiltere de uzun süre kaldım. Zibil gibi SAAB var. Özellikle İngiltere de..

    Saab a binen bilir.. Binmeyen sadece fikir sahibidir. En fazla "iyi araba vs." der..

    Çok seyahat eden, ailesi olan herkesin alabileceği ve tercih edeceği bir markadır. Güvenlik açısından.
    Allah korusun, bir kaza oldu mu! içinden sağ çıkma şansın vardır. Diğer teneke arabalar için aynı şey söz konusu değil..

    Bakımlı bir Saab adamı yolda bırakmaz. Kopsa yine gider...

    Parçası da, sanıldığının aksine çok pahalı değil, arabanın Türkiye satış sürümü az olduğu için, bazı ağır satılan parçaların stoğu yok ise, temin açısından sıkıntılı olabilir. Sadece biraz beklersin. En çok 1 ay...

    TÜRKİYE için, SAAB ın en önemli avantajı, eşdeğer kalitede (Volvo, Mercedes, BMW vs.) araçlara göre, ikinci eli BELEŞ tir...
    Yani, 2. elde düzgün bir arabayı çok uygun fiyata almak mümkündür...

    Ben 46 yaşındayım, 18 yaşımdan beri arabaya binerim, sık araba değiştiririm. Amerikanından Maseratisine kadar 50 ye yakın arabam oldu, geçti.

    Vardığım kanaat: İYİ DİNLEYİN.

    Eğer 3 büyük şehirden birinde yaşıyor iseniz, buna İZMİT, BURSA ve TRAKYA da dahil olsun.
    Alınacak en iyi araba SAAB tır. Servis varlığı açısından.

    Necip TÜRK milleti teveccüh göstermediği için ve bu yönde OPEL in de desteğini bir yana bırakın, KÖSTEĞİ ! olduğu için gelinen durum budur.
    Geçen ay TÜRKİYE de çok komik sayıda yeni SAAB satıldı. Merak eden istatistiklere bakabilir.

    Bilen adam, SAAB a biner yada ilk tercihlerinde tutar.. diye düşünüyorum.





    Sevgili Canboz, 33 yaşında bir İstanbullu olarak bunu bir abi tavsiyesi kabul ediyorum




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mscsi

    http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-saab-sahibinden-2005-model-saab-9-3-2-0ts-aero-sport-sedan-58336772/detay/

    Bu arabada sanki km düşürülmüş :)


    3 parça boya yaptırırken km ayarıda yaptırmıştır.




  • İlandaki araçla oynanmış gibi görünüyor.
    Bana pek güven vermedi.
    Fakat alıp bi Maslaktaki Engin Oto'ya göstermekte fayda var.
    Dışarıdan bakıp yanılıyor da olabiliriz.
    Araca göre fiyatı çok uygun.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: loko


    quote:

    Orijinalden alıntı: mscsi

    http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-saab-sahibinden-2005-model-saab-9-3-2-0ts-aero-sport-sedan-58336772/detay/

    Bu arabada sanki km düşürülmüş :)


    3 parça boya yaptırırken km ayarıda yaptırmıştır.


    arkadaşlar saablarda KM düşürme diye bir şey yoktur, sadece ekranda düşürülür aracı serviste cihaza bağladığınız an da araç size herşeyi döküyor. benim aracımın koltuk ısıtmalarını söktüm ve tamir ettim kablo kopuktu servise girdiği zaman araç herşeyi döktü raporda saatine tarihine varasıya kadar yani kısacası KM düşürme konusunu kafanızdan çıkarın saab alacaksanız ve kesinlikle serviste göstermeden almayın sanayiden usta alarak bu arabalara bakmaya gidilimez ve servis dışında makineye bağlanmadan yapılan kontrollerde sağlıksız olacaktır.




  • tasarımları harika,keşke söylentiler gerçek olsa,ilerde Türk malı olsa,uçursak markayı,tasarım dısında herşeyini değiştirebiliriz
  • Uzun süredir Volvo S 60 Bmw 320 Audi A4 Honda Accord lara bakıyor ama bir türlü istediğimi bulamıyordum araba istediğim kriterlere uyuyordu fiyatı pahalı geliyordu yada tamam diyordum sunroof yoktu şuydu buydu derken bir arkadaşım birde saablara bak dedi çok az tanıdığım bir araçtı sadece İsveç olduğunu ama 2.elde ciddi kayıplar yaşadığını sağlam araba olduğunu biliyor yollarda çok nadir görüyordum.Hemen forumlara girdim araştırmaya soruşturmaya başladım en yakın arkadaşım arabalardan çok iyi anlar ona sordum ve bu kadar dolu bu kadar kaliteli kişilik sahibi bir araç nasıl bu fiyatlarda sürünüyordu şaşırdım...Aslında şaşırmadım hayıflandım çünkü ülkem insanlarının araba sohbetleri aynı 3,4 konuda dönüyordu 2.eli çok kaybetmesin , pazarı bol olsun, parçası( hatta yan sanayisi) çok ve ucuz, sanayide nerede dursan herkes anlasın...
    Bize yıllardır güvensiz, kalitesiz, donanımsız araçları kilitleyen ve hatta kazalarda insanların yaralanması ve kaybedilmesinde ciddi etki ve sorumluluklarının olduğuna inandığım şirket ve araçları ortalıkta bol bol geziyor ve kesinlikle ucuz denilemeyecek fiyatlarda peynir ekmek misali satılıyordu da adam hayatında bilmediği ve binmediği araca ve araçlara ha bire saydırıyordu....
    Netice i kelam ; her türlü donanıma sahip akla gelebilecek her türlü konforun olduğu, güvenliğin en üst düzeyde sağlandığı makul fiyatlarda 2.elinin bulunabildiği bir araba olan Saab da karar kıldım ve aldım. Kulaklarımı tıkayıp keyfini sürüyorum.İnşallah karar vermek de zorluk çekenlere bu yazımın bir faydası olur diye yazıyorum..SAAB özel bir araç ve ben onu gerçekten keyifle kullanıyorum. Allah tüm araç kullananlara sağlıklı kazasız günler versin...




  • +1
  • "Saab neden tutulmuyor?" ve "güzelim Saab'a ne oldu da bu hallere düştü?" sorularının tek bir cevabı vardır;

    Saab, vahşi Amerikan kapitalizmine kurban gitmiştir arkadaşlar. Şöyle ki;

    Amerikan otomotiv devleri ar-ge yapmayı sevmezler, çünkü ar-ge çok pahalı ve zor bir iştir. Fakat güncel, işe yarar teknoloji olmadan otomobil de satamazlar. Peki ar-ge yapmadan güncel, işe yarar teknolojiye nasıl ulaşılır? Elbette yapan ve paraya ihtiyacı olan bir şirket bulunur ve o şirket satın alınır. Sonrasında teknolojisi sömürülür, ar-ge yatırımı yapılmaz, seneler sonra işi biten şirketin posası satılır ve yenilerine göz dikilir.

    İsveç'in iki otomotiv devi de aynı kadere mahkum olmuştur arkadaşlar. Volvo ağır ticari araçlarda daha yüksek karlılık elde ettiği ve bu yönde yoğunlaşmayı tercih ettiğinde, otomotiv bölümüne müşteri aradığını duyurdu. Pırıl pırıl teknolojisi ile S80 serisi yeni piyasaya çıkmıştı, S60 ise çıkmak üzereydi. Elbette Ford bu fırsata balıklama atladı ve 1999 yılında Volvo'nun otomotiv hisselerini 6.45 milyar dolara satın aldı.

    GM ise 1989 yılından beri zaten Saab'ın küçük hissedarı idi ve Saab'ın teknolojisine konmak için fırsat kolluyordu. Saab maddi sıkıntılar içinde boğuşmaya başlayınca 2000 yılında GM tüm Saab hisselerini satın alarak Saab'ın (ve sahip olduğu teknolojilerin) tek sahibi oldu. Ford'un Volvo'da izlediği iş modelini, GM, Saab'da izledi.

    Ford, Volvo teknolojisini sömürürken Avrupa'da ve Amerika'da satılan tüm Ford modelleri yavaş yavaş Volvo'nun ucuza kotarılmış versiyonları halini alıyordu. Bu arada Volvo'ya yatırım yapılmadığı için hızla değer kaybediyordu. 10 yıl sonra Ford 6.45 milyar dolara satın aldığı Volvo'yu, daha doğrusu Volvo'nun kalan posasını, 1.8 milyar dolara Çin'li Geely'e sattı. Teknoloji sömürülmüş, tüm Ford modelleri bu teknoloji ile adam edilmiş ve görev başarıyla tamamlanmıştı.

    GM de aynı şekilde Saab teknolojisini sömürüp Saab'a yatırım yapmadı. Saab teknolojisini başta Opel olmak üzere diğer markalarının eskiyen teknolojilerini adam etmekte kullandı. Örnek istiyorsanız bugün piyasada kendi sınıfının en iyi otomobillerinden biri olan Opel Insignia'ya bakın, altında GM'in Saab'dan aşırdığı teknolojiyi göreceksiniz. Saab tarafından geliştirilen turbo motorları göreceksiniz.

    2010 yılına gelindiğinde artık Saab'a yeterli ar-ge yatırımı yapılmadığından teknolojisi eskimiş, piyasa değeri iyiden iyiye düşmüş, posayı satma vakti gelmişti. GM Saab'ı sadece 320 milyon dolara Spyker'a sattı, ancak Volvo'nun aksine Saab'ın öyle bir posası çıkmıştı ki, Saab'ı bedavaya kapattığını sanan Spyker'da kısa süre içerisinde işin içinden çıkamaz hale geldi. 2011 Ağustos'unda Saab 200 milyon euro zarar açıkladı, Eylül'de ise iflas başvurusu yaptı. Aslında Saab'a herşeye rağmen talip olan Çinli firmalar vardı, ancak işin en kötü tarafı GM satışta bazı kilit teknolojilerin patent haklarını vermemişti. Şu anda Saab'a talip olan Çinli firmalara bu patent haklarını devretmeye yanaşmadığı için Saab'a talip olan firmalar alıma yanaşmıyorlar. GM, Saab'ın köküne kibrit suyu döktü desek abartmış olmayız.

    Bu soruların gerçek cevabını arayanlar için tekrar özetle yazayım arkadaşlar;

    Saab, vahşi Amerikan kapitalizmine kurban gitmiştir!




  • quote:

    Orijinalden alıntı: fcalakol

    "Saab neden tutulmuyor?" ve "güzelim Saab'a ne oldu da bu hallere düştü?" sorularının tek bir cevabı vardır;

    Saab, vahşi Amerikan kapitalizmine kurban gitmiştir arkadaşlar. Şöyle ki;

    Amerikan otomotiv devleri ar-ge yapmayı sevmezler, çünkü ar-ge çok pahalı ve zor bir iştir. Fakat güncel, işe yarar teknoloji olmadan otomobil de satamazlar. Peki ar-ge yapmadan güncel, işe yarar teknolojiye nasıl ulaşılır? Elbette yapan ve paraya ihtiyacı olan bir şirket bulunur ve o şirket satın alınır. Sonrasında teknolojisi sömürülür, ar-ge yatırımı yapılmaz, seneler sonra işi biten şirketin posası satılır ve yenilerine göz dikilir.

    İsveç'in iki otomotiv devi de aynı kadere mahkum olmuştur arkadaşlar. Volvo ağır ticari araçlarda daha yüksek karlılık elde ettiği ve bu yönde yoğunlaşmayı tercih ettiğinde, otomotiv bölümüne müşteri aradığını duyurdu. Pırıl pırıl teknolojisi ile S80 serisi yeni piyasaya çıkmıştı, S60 ise çıkmak üzereydi. Elbette Ford bu fırsata balıklama atladı ve 1999 yılında Volvo'nun otomotiv hisselerini 6.45 milyar dolara satın aldı.

    GM ise 1989 yılından beri zaten Saab'ın küçük hissedarı idi ve Saab'ın teknolojisine konmak için fırsat kolluyordu. Saab maddi sıkıntılar içinde boğuşmaya başlayınca 2000 yılında GM tüm Saab hisselerini satın alarak Saab'ın (ve sahip olduğu teknolojilerin) tek sahibi oldu. Ford'un Volvo'da izlediği iş modelini, GM, Saab'da izledi.

    Ford, Volvo teknolojisini sömürürken Avrupa'da ve Amerika'da satılan tüm Ford modelleri yavaş yavaş Volvo'nun ucuza kotarılmış versiyonları halini alıyordu. Bu arada Volvo'ya yatırım yapılmadığı için hızla değer kaybediyordu. 10 yıl sonra Ford 6.45 milyar dolara satın aldığı Volvo'yu, daha doğrusu Volvo'nun kalan posasını, 1.8 milyar dolara Çin'li Geely'e sattı. Teknoloji sömürülmüş, tüm Ford modelleri bu teknoloji ile adam edilmiş ve görev başarıyla tamamlanmıştı.

    GM de aynı şekilde Saab teknolojisini sömürüp Saab'a yatırım yapmadı. Saab teknolojisini başta Opel olmak üzere diğer markalarının eskiyen teknolojilerini adam etmekte kullandı. Örnek istiyorsanız bugün piyasada kendi sınıfının en iyi otomobillerinden biri olan Opel Insignia'ya bakın, altında GM'in Saab'dan aşırdığı teknolojiyi göreceksiniz. Saab tarafından geliştirilen turbo motorları göreceksiniz.

    2010 yılına gelindiğinde artık Saab'a yeterli ar-ge yatırımı yapılmadığından teknolojisi eskimiş, piyasa değeri iyiden iyiye düşmüş, posayı satma vakti gelmişti. GM Saab'ı sadece 320 milyon dolara Spyker'a sattı, ancak Volvo'nun aksine Saab'ın öyle bir posası çıkmıştı ki, Saab'ı bedavaya kapattığını sanan Spyker'da kısa süre içerisinde işin içinden çıkamaz hale geldi. 2011 Ağustos'unda Saab 200 milyon euro zarar açıkladı, Eylül'de ise iflas başvurusu yaptı. Aslında Saab'a herşeye rağmen talip olan Çinli firmalar vardı, ancak işin en kötü tarafı GM satışta bazı kilit teknolojilerin patent haklarını vermemişti. Şu anda Saab'a talip olan Çinli firmalara bu patent haklarını devretmeye yanaşmadığı için Saab'a talip olan firmalar alıma yanaşmıyorlar. GM, Saab'ın köküne kibrit suyu döktü desek abartmış olmayız.

    Bu soruların gerçek cevabını arayanlar için tekrar özetle yazayım arkadaşlar;

    Saab, vahşi Amerikan kapitalizmine kurban gitmiştir!

    Dediklerinize harfiyen katılıyorum.

    gm resmen saab'ın için boşaltmış.

    Tüm teknolojik gelişmeleri şuan opel arabalara uygulanıyor. ne kadar üzücü!




  • quote:

    Orijinalden alıntı: fcalakol

    "Saab neden tutulmuyor?" ve "güzelim Saab'a ne oldu da bu hallere düştü?" sorularının tek bir cevabı vardır;

    Saab, vahşi Amerikan kapitalizmine kurban gitmiştir arkadaşlar. Şöyle ki;

    Amerikan otomotiv devleri ar-ge yapmayı sevmezler, çünkü ar-ge çok pahalı ve zor bir iştir. Fakat güncel, işe yarar teknoloji olmadan otomobil de satamazlar. Peki ar-ge yapmadan güncel, işe yarar teknolojiye nasıl ulaşılır? Elbette yapan ve paraya ihtiyacı olan bir şirket bulunur ve o şirket satın alınır. Sonrasında teknolojisi sömürülür, ar-ge yatırımı yapılmaz, seneler sonra işi biten şirketin posası satılır ve yenilerine göz dikilir.

    İsveç'in iki otomotiv devi de aynı kadere mahkum olmuştur arkadaşlar. Volvo ağır ticari araçlarda daha yüksek karlılık elde ettiği ve bu yönde yoğunlaşmayı tercih ettiğinde, otomotiv bölümüne müşteri aradığını duyurdu. Pırıl pırıl teknolojisi ile S80 serisi yeni piyasaya çıkmıştı, S60 ise çıkmak üzereydi. Elbette Ford bu fırsata balıklama atladı ve 1999 yılında Volvo'nun otomotiv hisselerini 6.45 milyar dolara satın aldı.

    GM ise 1989 yılından beri zaten Saab'ın küçük hissedarı idi ve Saab'ın teknolojisine konmak için fırsat kolluyordu. Saab maddi sıkıntılar içinde boğuşmaya başlayınca 2000 yılında GM tüm Saab hisselerini satın alarak Saab'ın (ve sahip olduğu teknolojilerin) tek sahibi oldu. Ford'un Volvo'da izlediği iş modelini, GM, Saab'da izledi.

    Ford, Volvo teknolojisini sömürürken Avrupa'da ve Amerika'da satılan tüm Ford modelleri yavaş yavaş Volvo'nun ucuza kotarılmış versiyonları halini alıyordu. Bu arada Volvo'ya yatırım yapılmadığı için hızla değer kaybediyordu. 10 yıl sonra Ford 6.45 milyar dolara satın aldığı Volvo'yu, daha doğrusu Volvo'nun kalan posasını, 1.8 milyar dolara Çin'li Geely'e sattı. Teknoloji sömürülmüş, tüm Ford modelleri bu teknoloji ile adam edilmiş ve görev başarıyla tamamlanmıştı.

    GM de aynı şekilde Saab teknolojisini sömürüp Saab'a yatırım yapmadı. Saab teknolojisini başta Opel olmak üzere diğer markalarının eskiyen teknolojilerini adam etmekte kullandı. Örnek istiyorsanız bugün piyasada kendi sınıfının en iyi otomobillerinden biri olan Opel Insignia'ya bakın, altında GM'in Saab'dan aşırdığı teknolojiyi göreceksiniz. Saab tarafından geliştirilen turbo motorları göreceksiniz.

    2010 yılına gelindiğinde artık Saab'a yeterli ar-ge yatırımı yapılmadığından teknolojisi eskimiş, piyasa değeri iyiden iyiye düşmüş, posayı satma vakti gelmişti. GM Saab'ı sadece 320 milyon dolara Spyker'a sattı, ancak Volvo'nun aksine Saab'ın öyle bir posası çıkmıştı ki, Saab'ı bedavaya kapattığını sanan Spyker'da kısa süre içerisinde işin içinden çıkamaz hale geldi. 2011 Ağustos'unda Saab 200 milyon euro zarar açıkladı, Eylül'de ise iflas başvurusu yaptı. Aslında Saab'a herşeye rağmen talip olan Çinli firmalar vardı, ancak işin en kötü tarafı GM satışta bazı kilit teknolojilerin patent haklarını vermemişti. Şu anda Saab'a talip olan Çinli firmalara bu patent haklarını devretmeye yanaşmadığı için Saab'a talip olan firmalar alıma yanaşmıyorlar. GM, Saab'ın köküne kibrit suyu döktü desek abartmış olmayız.

    Bu soruların gerçek cevabını arayanlar için tekrar özetle yazayım arkadaşlar;

    Saab, vahşi Amerikan kapitalizmine kurban gitmiştir!

    Süper açıklama olmuş.Teşekkürler...Sizin tabirinizle posası çıkmış bir firmayı almamız pek iyi bir iş olmayacaktı zatende olmadı....




  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.