Şimdi Ara

RED DEAD REDEMPTION 2 [ PS ANA KONU ] [TÜRKÇE REHBER] (258. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
18.940
Cevap
278
Favori
453.632
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
84 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 256257258259260
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • asus1981 kullanıcısına yanıt
    Allahuekber

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Forumda çok boş muhabbetler dönüyor millet birbirine saldırmaya başladı. Paran pul oldu niye sağa sola saldırıyorsun ki? git paranı kim pul yaptıysa ona saldır? oyunun çıkmasına 3 hafta kala, sizin fiyat mesajlarınızı görmekten bıktık artık. Şurada üç beş oyun muhabbetine geliyoruz, bir bakıyoruz zamcık mesajları. Yeni Türkiye'ye alışamadınız hala? alışın.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: melkor23

    Konuda çok fazla fiyat muhabbeti dönüyor, oyunun havasına girilmesi için GameInformer'ın demo incelemesini çevirdim. Okumamış olanlar vardır belki, yardımcı olur ancak hikayeye hakkında bir şey anlatmasa da başlangıcı anlatıyor, SPOILER sayılır.

    Dutch ve çetesi Blackwater'daki bir bot soygunu girişiminin berbat bir şekilde sonuçlanmasından sonra Batı Elizabeth bölgesinden Grizzlies bölgesine doğru arkasına bakmadan kaçıyor. Kış kapıda ve dağları ele geçirdi bile, çetenin morali ise hiç olmadığı kadar kötü. Dutch çetenin kontrolünü elinde tutabilmek için her daim elinden gelenin en iyisini yaptı, iyi günler de bile ve şimdi ise daha iyisini yapmak zorunda yoksa işler daha kötüye gidecek.

    Kar fırtınası geri çekilirken dağlardan aşağıya bir at arabası konvoyu belirir. Yakınlarda ise terk edildiği söylentileri olan bir madencilik kasabası yer alıyor, bu seçenekler grubu ayakta tutmak için yeterli duruyor. Kampa varıyoruz, bir adam var, Davy ama ölmüş. Anlattığına göre kanun adamları onları takip etmiş fakat bu tip havalarda seyahet etmek intihar olur. Yıkılmaya yüz tutmuş bir binaya giriyoruz.

    Dutch,"Yiyecek bir şeyler bulmaya gidiyoruz" diyor gruba ve devam ediyor. "Şu an güvendeyiz, böyle bir fırtınada kimse bizi takip etmez ve ayrıca geldiklerinde biz çoktan gitmiş olacağız zaten. Size ihtiyacım var, burayı bir kampa dönüştürün ve önümüzdeki bir, iki gün için işimizi kolaylaştırın. Herkes ısınmaya başladı, güçlü kalın benimle kalın, henüz tamamlamadık. Hadi Arthur." ve bu sözlerin ardından Dutch ile beraber bilinmeze doğru yola koyuluyorum.

    Dutch vagonlar için birkaç izci gönderdi ve biz de yola çıkıyoruz. Tanrıya şükür grubu bir süre idare edecek kadar erzak var. Görüş çok düşük, bize rehberlik edecek bir şey yok. Yanıma sadece inancımı alarak Dutch'ı onun hızına ayak uyduracak şekilde takip ediyorum. Arthur'un yolcuğun bu kritik anında Dutch'ın yanında olmasının iyi bir sebebi var. Arthur grubun çekirdeğinden geliyor ve sürekli liderin yanında yer aldı. Önceki oyunda John Marston ailesi uğruna eski bağlarını koparmayı tercih etmişti, Arthur ise bu yola kendini adamış biri.

    Bir müddet sonra grup üyelerinden Micah Bell karşımıza çıkıyor. Yakında bir çiftlik evi olduğunu ve hoş seslerin geldiğini, sanırım eğlence düzenlendiğini söylüyor. Kısa bir ilerleyişin ardından bir mekanı buluyoruz. İçeride insanlar bağıra çağıra gülüp eğleniyorlar. Bunun üzerine Dutch, Arthur ve Micah'a dönerek "Görünmeyin, bunu ben halledeyim zira bu güzel insanları korkutmayalım." diyor.

    Soğuk bir giriş oldu, insanlar dikkatli davranıyordu. O esnada Micah dikkatimi çekti, gözden kaçırılan bir şey var, içinde ceset olan bir vagon var arka tarafta, silahlarımızı çekiyoruz ve içinde bulunduğumuz durum yakında kötüleşecek gibi gözüküyor. İçlerinden biri Dutch'ı tanıdı, "Lanet olsun..." sözünü bitiremeden silahlar devreye girdi.

    İçeriyi yağmalamaya başladık, ben ise ahırda bir at bıldum ama onu sakinleştirmeye çalışırken başka biri bana saldırdı, hızlıca yere serdim. Öğrendik ki bu adam Colm O'Driscoll çetesinin bir üyesiymiş ve bölgedeki bir treni soymayı planlıyorlarmış. Dutch ve O'Driscoll arasında bir mazi var ve bu hiç iyi değil. Dutch, o adama ne yapmak istiyorsa yap der ama işin bittiğinde atı getirmemi söyler, Onu serbest bıraktım. Arthur her ne kadar kanun kaçağı olsa da, şuursuz bir katil değil, en azından şimdilik.

    Sonraki birkaç gün aksiyon içerisinde geçmedi. Çete tam anlamıyla hazır olmasa da günlük işlerimizi halletmeye başladık. Javier Escuella ve ben, Dutch'ın daha önce Bell'in yanında izcilik için gönderdiği John Marston'ı bulmak için yola çıkıyoruz, kendisi bir süredir kayıp.

    Marston, bu oyunda ilginç biridir. İlk oyunda gördüğümüz Marston karanlık geçmişi olan sadık ve güvenilir bir adam olarak karşımıza çıkmıştı. Ancak Arthur'un söylediğine göre Marston aptal ve sıkıcı bir adam. Bu arama kurtarma görevi esnasında John Marston'ı buluyoruz ve onun kendine has yara izini nasıl aldığını öğreniyoruz.

    Dutch'ın çetesi içerisinde tanıyabileceğiniz birçok insan var, Escuella, Bill Williamson ve hatta Dutch'ın kendisi, ilk oyundan ötürü bu imkana pek sahip değildik. Bu tip diyaloglar konusunda Rockstar çok iyi bir iş çıkarmış. Arthur, ilk saatlerde birçok çete üyesi ile birçok geziye çıkıyor, bu geziler esnasında da daha çok Blackwater hakkında konuşurlar.

    Çete üyelerinin kendine has yetenekleri olsa da ortak noktaları, para. Blackwater'daki hüsrandan sonra Dutch kazançlı olacak yeni bir fırsat kovalama peşinde, bunun için de O'Driscoll'un saklanma evinden bahsediyor. Orada tren soygunu ve patlayıcılar hakkında bilgi edinmişti. Kieran Duffy, O'Driscoll üyesinin canlı bırakılmasını küçümsemişti. Bunun üzerine Dutch "Benim bir lafım var sevgili dostum; biz vurulması gerekeni vururuz, kurtarılması gerekeni kurtarırız, doyurulması gerekeni doyururuz, ne gerekiyorsa onu yaparız." dedi.

    İş oldukça basit gözüküyor. Trenin raylarını tünelin yakınındaki bir tepeden inceliyoruz. Dutch, Williamson'ı patlayıcıları yerleştirmesi için gönderiyor. Ben de dinamit ve fitil arasındaki kabloları ayarlama konusunda yardım ediyorum. Tabii ki bu tip durumlarda işler nadiren planladığı gibi gider, patlama gerçekleşmiyor. Bunun üzerine çete durumu kurtarmaya çalışıyor. Lenny Summurs ve ben trene binmeyi başararak motor bölümüne doğru ilerleriz.

    Arthur başarılı bir çete üyesi ve bu aksiyona yansıyor. Ancak yapay zeka geri adım atmıyor ve zafere giden yolda engel oluşturuyorlar. Lenny ise bu konuda bayağı iyi, öldüreceğim hedefimi partnerim benden önce davranarak alıyor.. Bu diğer birçok oyuna göre farklı hissettiriyor. Soygun planı istenildiği gibi gitmese de sonuç değişmedi. Zırhlı bir aracı patlayıcı kullanarak açtık ve oldukça değerli senetler ele geçirdik. Biraz yorucu olsa da şahane bir vurgun. Sonuç olarak bahar havası ya da başarı hissi, ne derseniz deyin kesin olan bir şey var ki, Dutch'ın çetesinin en iyi yaptığı işe geri dönme zaman geldi.

    Çete, Horseshoe Overlook denilen bir yere geliyor, yeni kamp yeri burası olacak. Hosea burada bir süre yaşadığını söylüyor. Bu bölgeye çok uzak olmayan Valentine adında bir kasabadan bahsediyor, çifltlikler, kovboylar, kaçaklar, güzel kızlar tam bize uygun bir yer. Çete üyeleri yavaş yavaş kendi tarzlarını göstermeye başlıyor, neler yaptıklarını görebiliyorum. Hepsinin kendine has bir düzeni var. İlk giden Leopold Strauss, kendisi Avusturyalı bir tefeci ve Valentine tam da ona göre bir kasaba.

    Bu andan itibaren oyunun açık dünyası ile karşılaşıyorum. Kamp oldukça canlı ve hareketli, karakterler çeşitli işler ile meşguller. Dutch ile konuşup kamp mutfağından bir kase güveç almak istedim. Çünkü kampın kendi ihtiyaçları var, cephane, ilaç ve yiyecek. İstediğim zaman kampın dışına çıkabilir istediğimi yapabilir ve işleri birine devredebilirim. Motivasyon yardım ettiğim şeyi daha da geliştirir, bu isteği arttırmak için seçeneklerden biri ama şu an için ben Valentine kasabasına gidip, orada neler ile karşılaşacağımı görmek istiyorum. Ancak çetenin eskilerinden Uncle, bir vagona yaslanmış bir şekilde içiyordu. Yanına gidip ne yaptığını sordum o da "Düşünüyorum." dedi. Ben de, "Çetenin diğer adamları çalmakla, öldürmekle, yalan söylemekle, dövüşmekle meşgulken sen tüm gün düşünecek misin?" diye soruyorum. "Evet, yaşamak için ilginç bir dünya Arthur Morgon." cevabını veriyor. Uncle'da kasabaya gitmek istiyor, yanında da Karen Jones, Tilly Jackson ve Mary Beth Gaskill. Hanımlar zaman zaman sözleri mahvetmiş olsa da yol boyunca şarkı söylemeyi sürdürdüler.

    İlk oyundaki gibi çizgisel bir oyun söz konusu değil, oyuncularn tercihleri onlar için bir yol belirliyor, ya onurlu bir adam olacaksınız ya da şerefsiz. Başkalarına yardım ederek yüksek ödüller kazanabilirsiniz ve kasabada yaşayan insanlar sizen kaçmazlar. Diğer bir taraftan yoldan geçen insanları soyarsanız değerli eşyalar ele geçirebilir ve kanun kaçakları tarafından saygı görürsünüz. Bu tercihler müzik seçimlerinden, karakterin duruşuna ve yüz animasyonlarına kadar etki eder. Hatta ölüm ekranında gördüğünüz hareketler bile değişiyor, ya slow-motion eşliğinde kahramanca ya da vahşice.

    Valentine tepelerin arasında kalmış orta büyüklükte bir kasaba. Yapılacak çok fazla şey var. Birkaç malzeme almak için bir genel olarak birçok şeyin satıldığı mağazaya gidiyoruz. GTA5'deki sisteme benzer bir şekilde raflara ve kataloğa bakıp göz gezdirebilirsiniz. Katalog daha iyi bir yol gösterici çünkü o döneme ait bir dil ve çizimler var. Giyim konusunda oldukça geniş bir yelpaze söz konusu, eğer karakterinize bir şeyler giydirmekten keyif alıyorsanız, RDR2 bu konuda derin bir seçenek sunuyor. Genel mağazanın yanı sıra silah dükkanı, sokak satıcıları ve su kuyusu bile yer alıyor. Etrafta dolaşan insanlar sadece npc gibi gözükmüyor, yaşayan bir şehir hissi yaratıyorlar.

    Dutch her ne kadar beladan uzak durun demiş olsa da, bazı zamanlar buna engel olmanız mümkün olmuyor. Bir bar içerisinde Charles ve Javier'i görüyorum, birkaç hatunu etkilemeye çalışıyorlar. Arthur onlara ne kadar harcadıklarını sorarak etkileşimi başlatıyor, "Açıkçası bir hanımefendi ile konuşmak için iyi bir yol değil." diyor biri, Arthur geri geçiliyor "Bir hanımefendi ile konuştuğumu bilmiyordum" cevabı geliyor. Ardından üçü birlikte içmeye başlıyor. Tabii ki kavga olmayan bir bar düşünülemez. Arkadaşımız Bill Williamson bazı yerli halk ile sürtüşmeye giriyor ve klasik batı dünyasına ait bir kavga başlıyor. Parçalanan masalar, kafadan patlayan tabureler. Kendimi tutabilirim elbette ama merdivenden aşağıya inen koca bir adam beni tutup pencereden dışarı fırlattı. Yumruk yumruğa dövüş başlar! Geçmiş Rockstar oyunlarına benzer olsa da biraz daha adil ve derin bir sisteme sahip. Bir süre kendimi savundum ve gelen saldırıları savuşturdum (Block ve Parry) ardından birkaç sert yumruk ile onu çamurlu sokakta yere serdim. Bu şovu yakından izleyen ve eğlenen bir kitle de vardı. Dövüşten sonra üstüm başım çamur olmuştu, temizlenmek için otele gittim. Rockstar'ın söylediğine göre bar görevini kabul etmeden önce Valentine'de sorun çıkarmış olsaydım, Charles ve Javier yardıma gelmek için dışarı çıkmış olacaklardı. Bu yüzden de bar görevi belirlemeyecekti. Karakterler dünyaya aitler, sadece belli misyonlardan ibaret değiller.

    Sokağın aşağısındaki barda bir adama rastlıyorum. Kendisi sol elini kullanan en hızlı silahşör Jim Boy Calloway'ın yaşamını kaleme alıyor. "Calloway bir gün barda düşüp kaldı, kendisinin çok daha iyi günleri olmuştu" diyor ben de onun B planını kabul ediyorum. Bazı silahşörleri bulup onların Calloway ile yaşadıkları anıları öğreneceğiz. Black Belle ismi tanınan bir kadını aramakla başladım. Son görüldüğü yer bir bataklık, bende haritamı açtım ve o noktayı işaretledim. Atı dörtnala sürdüm varmam 10 dakikayı buldu. Dünya oldukça büyük ve güzel ama her şeyden önemlisi yapacak çok şey var. Yolculuk esnasında atından düşen bir adama denk geldim. Eğer yardım etmez onu yağmalamayı tercih ederseniz onur puanı kaybedersiniz.

    Büyük çaptaki görevler haritada görülmesi kolay bir şekilde beliriyor. Çeşitli oyunlara katılıp katılmama size kalmış, ama kazançlı olabiliyor ayrıca motivasyona da etkisi var. İlk oyun daha ciddi bir hikayeye sahipken dünyası biraz garipti. İkinci oyunda ise bu tip garip karakter tanımalaması yapmak zor, saçma sapan mizah anlayışı varsa da ben görmedim. Black Belle ile olanları açıklayıp spoiler vermeyeceğim ama bu kadın güçlü bir mizah anlayışına sahip karakter için iyi bir örnek. (Elemanın burada bahsetmeye çalıştığı şey, fıkra anlatan biri güldürmek için son cümleye güvenir ama bu karakter son cümleye güvenmiyor seni sürekli eğlendiriyor)

    Kampa alanına geri döndüğümde ise pek aktivite yer almıyor. Birkaç kişi domino oynuyordu. Rahatlatıcı bir yanı var tabii kaybedene kadar. RDR2 ile alakalı en iyi şeylerden biri de yavaş ama biraz da düşünceli bir şekilde yapılan keşifler. İster yürüyün ister ata binin bu gerçekten çok farklı bir duygu, arabayla 140km/s sürat eşliğinde köşeleri dönmek gibi değil.

    Bir npc gördüğünüzde onunla etkileşim kurabilmenin birkaç farklı yolu var, tabi eğer isterseniz. Dostça yaklaşma imkanınızın dışında onları korkutabilir, soyabilir ya da dövüşebilirsiniz. Benimle dövüşmesi için onu buna mecbur bıraktım ve birkaç yumruğun ardından yere serdim. Ceplerinden 4 dolar ve şapkasını aldım. Ancak arkadaşı beni şikayet eder, başıma hakaret ve adam yaralamaktan ötürü 5 dolarlık bir ödül koydular.

    Tekrar kampa döndüm ve Hosea ile buluştum. Avlanmak istediğini söylüyor, efsanevi bir ayının varlığından bahsetti. Değeri 1000 pound, aslında güvenli değil ama kaybedecek bir şey de yok. Hosea önce ki seyahatlar esnasında elde etmiş olduğu bir atı satmak için Valentine'de duruyoruz. Ben ise en pahalı atı alamıyorum ama yine ucuz bir tane var. İlk olarak atın üzerindeki lekeleri çil sanmıştım ama meğer kirmiş, fırça ile onu iyice temizledim ve olabildiğince iyi görünmesini sağladım. Hosea ise "İlginç bir tercih olduğunu söyledi" Atınızla vakit geçirdikçe onunla olan bağınız dört kat artıyor, bu sayede yeni sürüş yetenekleri, emirler, at terbiyesi gibi özellikler elde ediyorsunuz.

    At sürme büyük bir öneme sahip, verdiğiniz emirlere uyuyorlar ve sanki bir yapay zekanın üzerinde gidiyormuş gibi hissettirmiyorlar. Kamera açıları ile uğraştığım bir esnada bir kayaya doğru ilerlediğimi fark etmemiştim ama at beni kurtardı. Yeri gelmişken oyunda farklı sinema açılarına sahip kamera seçenekleri var ayrıca birinci şahıs kamera (FPS) modunu da kullanabilirsiniz. Kampa dönüş yolunda birkaç tavşan avladım, Eagle Eye modu sayesinde işler biraz daha kolay. Bu görüş modu aslında diğer oyunlardakine benzer şekilde yapılmış, tek farkı bu görüş esnasındayken bulduğunuz bir izi işaretliyor, görüşten çıktıktan sonra işaretlediğiniz iz kısa bir süre daha gözükmeye devam ediyor.

    Açık alanları geliştirme konusunda iyi iş çıkarmışlar. Ormanların oldukça yoğun, vahşi yaşam çok hareketli. 200'den fazla farklı türde hayvan yer alıyor, kuşlar, etobur hayvanlar, balıklar. 100'den fazla da bölgesel müzik yer alıyor. Doğanın kendi sesi büyük bir tamamlayıcı öge olmuş. Demo esnasında birkaç kez başımın üstünde dolaşıp duran bir sinek bile vardı.

    Tavşanı akşam yemeği için hazırlamaya başladım. Derisini soydum, bu işlem önceki oyun gibi değildi. Bu defa kamera olayın dışında kalmıyor. Arthur bir eli ile hayvanı tutarken diğer eli ile de deriyi çıkartıyor. Geyik derisi ise hayvanın karnını boydan boya yarıp gerçekleştirilen daha karmaşık bir işlem. Deriler satılabilir ya da çeşitli beceriler (craft) için kullanılabilir. Et ise yenilebilir, tıp ki Arthur'un tavşan kavurması gibi. Yemekten sonra ise uyumaya ihtiyaç duyuyor, bu oyun için önemli bir unsur, misal sağlığı çok daha hızlı bir şekilde doldurabilir.

    Ertesi sabah balık ve meyvelerden biraz yem yapıyoruz, ayıyı avlamak için gerekli olacak ve bu efsanevi canavarı aramaya koyuluyoruz. Etrafa çeşitli ipuçları gözüküyor, yarısı yenmiş balıklar, dışkı, kırık dallar. Hosea birbirime yakın durmamız gerektiğini söylüyor ben de ona uyuyorum. Yemleri bıraktım ve bir kayanın arkasına saklanıyoruz. Hosea birkaç dakika sonra "acaba doğru bir karışım yaptım mı?", "doğru noktadamıyım?" diye söylenmeye başlıyor. Ancak yemlerin etkisi kendisini hemen belli ediyor. Birkaç metre ileride ayı ortaya çıkıyor ve arka ayaklarının üzerinde kükremeye başlıyor. Dead Eye ile ayının dev bedeninde birkaç hedef belirliyorum, bu onu korkutmak için yeterli oluyor. Hosea'nın hayatını kurtardım ve o da bunun için minnettar olduğunu söyleyerek bana bir kitabın sayfasını verdi. "Bunu bana bardaki bir adam verdi... Şey aslında ondan çaldım ama bu başka bir hikaye." Hosea kampa geri döndü, ben de geri dönebilirim ya da ayıyı avlamak için devam edebilirim.

    Bu oyun tam anlamıyla bir rol yapma oyunu haline gelmiş. Oyunun sonunda Lvl 38 Arthur Morgan ya da buna benzer bir şey olmayacak. Bunun yerine o dünyada yaşadığınızı hissedeceksiniz. RDR2 öyle Don't Starve gibi bir hayatta kalma oyunu değil ama yemeğe ve uyumaya ihtiyaç duyacaksınız. Silahlarınızı daha etkili kullanabilmek için silah yağı kullanmanız gerekecek. Etrafınızdaki insanlara basit bir merhaba bile dediğinizde karşınızdaki o npc'nin ses tonu bile oyuna katkıda bulunuyor. Atınızın arkasına avladığınız geyiği bağlamış olsanız bile sizinle alay edercesine ilk defa avlanıp avlanmadığınızı dahi sorabiliyorlar. Arthur Morgan oldukça gizemli bir karakter. Javier, Bill, Dutch, Abigail ve çetenin diğer üyelerine ne olduğunu biliyoruz ama Arthur'un kaderi bilinmiyor.
    Tartışma arasında arkada kalmış mesaj.

    Playstation blog'da oynamış oyunu. bilmemiz gereken 22 şey başlığında oyundan bilgiler verilmiş.

    https://blog.us.playstation.com/2018/10/01/22-things-you-need-to-know-about-red-dead-redemption-2/

    L1'e uzun süre basılı tutarsak silah menüsü açılıyor. Silahlar; bıçak, revolver, repeater, lever-action rifle, ve yay. Çifte silah özelliği ise senaryonun ilerleyen aşamalarında açılacakmış.
    Silah menüsündeyken R1'e basarsak başka bir menü açılıyor. Bu menüde ise dürbün, bandana, sağlık itemleri vs. bulunacak.

    Kovboy filmleri klasiği olan silah çevirme hareketi ise 2 defa L1'e basınca yapılıyormuş.

    Oyundaki Efsanevi hayvanları avlayarak özel elbiseler için parçalar elde edebiliyoruz.

    Birine yaklaşıp L2'ye basarsak etkileşim için bir bölüm açılıyor. Keyfimize göre selamlayabilir veya kavga çıkarabiliriz (Şok şok şok, RDR2'de yan baktın kavgası )

    Bunun gibi birkaç detay daha işte. Okumak veya çevirmek isteyen bakabilir.




  • dark_hell_86 kullanıcısına yanıt
    teşekkürler.önceden bakmıştım.fakat silah çevirme hareketi kısımlarına felan İngilizcem yetmemiş yeni öğrendim
    silah menüsü kullanımı GTA V gibi.gta daki güzel dinamiklerden yararlanıp daha da üstüne çıkacaklar orası kesin
    Last of Us Part II ile birlikte oyun dünyasında devrim yapacak iki yapıt
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nemanja Bjelica

    teşekkürler.önceden bakmıştım.fakat silah çevirme hareketi kısımlarına felan İngilizcem yetmemiş yeni öğrendim
    silah menüsü kullanımı GTA V gibi.gta daki güzel dinamiklerden yararlanıp daha da üstüne çıkacaklar orası kesin
    Last of Us Part II ile birlikte oyun dünyasında devrim yapacak iki yapıt
    Hocam bu oyunlardan sonra çıkacak oyunlar için cok endişeliyim. .Rockstar çıtayı oyle bir yere birakiyor ki diger firmaların vay haline...

    RED DEAD REDEMPTION 2  [ PS ANA KONU ] [TÜRKÇE REHBER]

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Atımı alıp trailer daki karlı dağlara gideceğim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: tnrvrd1996

    Atımı alıp trailer daki karlı dağlara gideceğim
    Yalnız degilsin dostum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Komaya girip 20 gün sonra uyanmak istiyorum direk.
  • asus1981 kullanıcısına yanıt
    RDR2 gibi bir RPG oyununu "yerelleştirme"nin,
    Bu işin ciddi bir efor ve emek gerektirdiğini bilmeyen,
    bir güruh seni rahatsız etmiyor ise.
    Eyvallah.

    Benim sorunum bilgisi olmadan fikri olanlar ile.
    Fikirlerim sana saçma gelebilir,
    görmek istemiyor olabilirsin.

    Forumun blok sistemi var.
    Çok faydalı, denemeni tavsiye ederim.

    Çok uzattım ve konuyu dağıttım farkındayım.
    Ama bazı konularda kendimi tutamıyorum.
    Rahatsızlık verdiğim herkesten özür dilerim.
    Yalnız şunu da söyleyeyim, susacağımı zanneden yanılır.. :)
    okumak istemiyorsanız lütfen bloklayın.
    Ben öyle yapıyorum.
  • asus1981 kullanıcısına yanıt
    Naughty Dog ve Rockstar oyunlarını oynanış ve yorum okumadan alırım.iki firma diğerlerinin çok üstünde.
    gerçekten diğerlerinin vay haline.özellikle ea,ubisoft gibi oyun firması sayılanların
  • broodofqueen kullanıcısına yanıt
    Ya arkadaş sorunlumusun tam oyun muhabbeti yapılıyor gene araya atlıyorsun bi sal güzel kardeşim bu ne ya tamam konuşuldu bitti yeter artık gerçekten insanları rahatsız ettiğinin farkında değilmisin veya bu hoşunamı gidiyor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ön yükleme ne zaman başlıyor beyler, o değilde oyunda buluşup atları alıp dağlara çıksak, ateşin başında otursak.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Rwenzori kullanıcısına yanıt
    Us da oyunun çıkış tarihinden 4 gün önce Tr de ise 2 gün önce

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Rdr 2 de yapılacak en çılgın şeyi arıyoruz



    Ben tren yoluna rakip çetelerden adam getirip ezilişini izleyecegim....

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 20 gün sonra kovboy dünyasının en şerefsiz adamı olacağım

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kemalbey12

    Us da oyunun çıkış tarihinden 4 gün önce Tr de ise 2 gün önce
    us psn normalde dediğin gibi 4gün önceden acilirdi ön yükleme ama ac odyssey aldim us psnden 2gün kala acildi ön yükleme tr psn gibi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • byvolcan kullanıcısına yanıt
    Oyundan oyuna değişiyor benim rdr 2 us dan alınma 4 gün önce indirmeye açılacak yazıyor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Exclusive.Gamer

    bu konuda 3 4 ay önceden ön sipariş vermenin anlamı nedir paranızı yatırmayın seçimden sonra

    dolar düşecek diyenler size diyorum nerdesiniz sesiniz çıkmıyor bakıyorum

    seçimden önce kaç kere söyledik dolar düşmeyecek daha da artacak imkanı olan şimdiden alsın dedik

    kur yine düşmeden yükseliyor yakında dolar 5 euro 6 tl olacak ozaman rdr 2 digital 350 tlye alırsınız

    arkadaşla beraber us psnden 240 tlye aldık 95 tl secine verdim kafam rahat kafasını kullanan

    Erkenden aldı kur artsa bile etkilenmeyeceğiz almayanlar düşünsün beklemeye devam etsinler
    Helal olsun iyi öngörü 😀

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kemalbey12

    Oyundan oyuna değişiyor benim rdr 2 us dan alınma 4 gün önce indirmeye açılacak yazıyor
    Aynen hocam usa psnde 4 gün önce ön indirmeye açılacak. Bende de öyle görünüyor
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Thejoker58906

    20 gün sonra kovboy dünyasının en şerefsiz adamı olacağım
    Bende bir o kadar onurlu olarak peşinde olacağım ayağını denk al vahşi batıda ikimize birden yer yok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 256257258259260
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.