Forumda dikkatinizi çektimi bilmiyorum ama uzunca bir arayıştan sonra tam istediğim tarzda ve özelliklerde bir araç bulunca sıfır ayarında (28.000 km de ve 2 yaşında) ki 1.6 ehdi motorlu etg6 (yarı otomatik) şanzımanlı citroen cactus aracımı hemen satıp (bir arkadaşım istedi) samsundan maraşa gidip 2012 model 1.6 ehdi motorlu auto 6r (yarıotomatik) şanzımanlı 508 aracımı aldım. Şu güne kadar sahibi olduğum bütün araçlar hakkında bilgilendirici konular açtım amacım aracın reklamını yapmak değildi (okuyanlarda bilirler aracın negatif tarafları üzerinde durmaya çalışmışımdır) aldığım araçların neredeyse tamamı çok düşük satış adetleri olan modellerdi yada motoru tercih edilmeyen araçlardı ve ben fiyat fayda olarak önde oldukları için almıştım ama herkes bizim kadar otomobille ilgili olmadığından piyasada az bulunan bu araçlar hakkında kolay kolay bilgi bulamıyordu bu yüzden amacım bilgi arayanlara bilgi havuzu sunmaktır. Aslında bu araç hakkında konu açmak niyetim yoktu ama birkaç arkadaş sorunca bugün de Station Wagon larla ilgili bir konu açılıp Oradaki arkadaş bilgi isteyince yazmam gerektiğini düşündüm Konu açmak istememe nedeni ise bu konunun da aracın yarı otomatik şanzımanı üzerinde döneceğini tahmin etme m'dir çünkü bu forumda ne zaman yarı otomatik şanzımanlı Bir aracın konusu açılsa hemen herkes tukaka şeklinde yorumlar yapmaya başlıyor Oysa bu araç Benim 3. yarı otomatik şanzımanlı aracım yani ne istediğini bilen insan için bence sıkıntı yok Ve şunu da çok net söyleyebilirim kullanmasını bilen için bu araçlarda silkeleme vesaire gibi problemler çok fazla yaşanmıyor Tabii ki bir tork konvertörlü şanzıman kadar konforlu değil Bunu iddia eden zaten yanlış söylüyordur yalan söylüyordur. Neyse artık konuyu açtık bi kere başımıza geleceklere şimdiden hazırız. Öncelikle 508 modelinin genel özelliklerinden detaylı olarak bahsetmeyeceğim çünkü bununla ilgili çok fazla incelenecek kaynak var ben size sw'nun ayırıcı özelliklerini öne çıkaracağım. Öncelikle aracın sedan kardeşinden farkı sadece bagajımı evet bagajı yani sedanı ile aracın arka koltuklarına kadar her şey aynı peki fark nerede  İşte burada devasa bir bagaj o bagajın üzerini örtmeye yarayan bir perde ve perdenin arkasında kabin ile bagajı ayoran bir file. File ve perde ayrı ayrı çıkıp ayrı ayrı takılabiliyor arka koltukları yatırıp file aparatını yatan arka koltukların üstüne monte edip gerekirse Aracın ön tarafı ile arkasını tamamen file yardımı ile birbirinden ayırabiliriz şu an tatilde olduğumuz için aracın bagajı full dolu bu yüzden bunları size gösteremedim Fotoğrafla, ama en kısa zamanda bunların fotoğrafını çeker ilgilenen olursa buraya yüklerim. Sedanıyla Boy olarak aralarında 2 cm uzunluk 3 cm yükseklik farkı fark var. Yükseklik farkıda muhtemelen tavan raylarından mütevellit. Tasarım olarak sw' u beğenmiyorsanız birşey demem (bence sw lar sedandan çok daha güzel ama çoğunluğun tam tersini düşündüğünün farkındayım) Ama işlevselliğinden vaz geçtim sadece komple cam tavan farkı için bile sw tercih edilebilir.  Bagajın içini biraz anlatacak olursam, içinden arka koltukları yatırma imkanınız var,bagajın yan iki tarafında ıvırzıvırları toplayacağınız gözler var bununla birlikte 12 voltluk bir çıkışta var ve ben denk gelirse orası için bi oto buzdolabı almaya niyetliyim.Yukarıda dediğim gibi bagaj dolu detaylı fotoğraf yükleyemedim ama ilerleyen zamanda yüklerim  Bu fotoğrafta bagajda 1 adet 20 jant 1 adet 26 jant bisiklet 1 koli su ve bilumum piknik nevalesi var ve 3 kişi seyahat edebiliriz ki bagajda daha fazlasıyla yükleme alanı olduğu da görünüyor zaten. Gelelim motor performansına ruhsatta yazdığına göre aracımızın ağırlığı 1600 kgya yaklaşıyor Bu devasa kütleyi 1.6 e-hdı 112 HP motor taşımaya çalışıyor. yeterli bir performans olduğunu söyleyebilirim ama ama fazlasını bekleyenleri tatmin etmeyeceği de açık, şanzıman konusunda ise tek söyleyeceğim şey düz vites araba kullanmayı bilen ve performanslı kullanım sitili olmayan birisi 2 günde adapte olur ama tam otomatik vitese alışkın veya beklentisi öyle olan biriside çok memnun kalmaz. vites geçişlerine Gelecek olursak benim yarı otomatik şanzımanlar ile en ufak bir sıkıntım yok bu peşpeşe 3. Yarı otomatik aracım,araca binen herhangi bir kişinin de ben kullanırken bu aracın yarı otomatik olduğunu anlama ve rahatsız olma şansı da yok. vites geçişlerinde hissetme Sarsıntı vesaire gibi olaylar ben yaşamıyorum bunda en büyük etken de 20 yıl düz vites araba kullanmış olmam ve halen Bugün de düz vites kullanıyor olmam. Makine bildiğin düz vites sadece debriyaj yok hepsi bu, Bu yüzden benim için aracın yarı otomatik olmasının hiçbir önemi yok ama bu herkes için böylemidir değildir Çünkü insanlar otomatik deyince tam otomatik vites istiyorlar, algılıyorlar bunuda onunla kıyaslıyorlar Bu yüzden Çoğu kişi yarı otomatik beğenmez O yüzden bir başkası adına ben fikir beyan etmek istemem ve tavsiyem odur ki yarı otomatik alacak birisi mutlaka bu aracı kullanıp kendine uyup uymadığını test etmelidir. aracın yalıtımı gerçekten başarılı ancak 120 km den sonra yavaş yavaş rüzgar sesi almaya başlıyor. Yol tutuşu ise bu kütledeki kocaman bir araçtan beklenmeyecek kadar iyi bunuda görece sert süspansiyonlarına yorabiliriz. Gelelim 508 sw alacak kişilerin en fazla kafasının karıştığı noktaya donanıma. Şimdi öncelikle o yıllarda (2011_2012 ve 2013 model sadece var) 508 lerin 3 donanım seçeceği var 1_accses(en bazı) 2_active (orta) 3_allure (en full) Ancak sw lar tek donanım paketiyle gelmişlerdir.(active) Peki o zaman nedir karıştırılan dediğinizi duyar gibiyim. Şöyleki active donanım paketlerine ek opsiyonların sw larda sunulması araçları çok farklı hale getirmiştir. Bu opsiyonlar. 4 bölgeli klima paketi (yan cam perdeleri pakete dahil)  Navigasyonlu multimedya ekranı  Gündüz ledli ve adaptif xenonlu farlardır. Bunun dışında 2013 yılında sonra active paketli tüm 508 lerde elektronik el freni ve anahtarsız giriş çalıştırma standart olmuştur. Yukarıda saydığım opsiyonlar bir araçta varsa bu araç en dolu pakettir. Şimdi gelelim bu araçlarla ilgilenlere notlara. Bu 508 lerde satanlar genelde masrafları biriktirip satıyorlar. Örneğin 120.000 den sonra her an enjektör masrafı çılabilir. ( bu nokta kesin değil ama yaşanma ihtimali var) 180.000/10 yıl triger ve altenatör gergi seti (ihtiyat anlamında daha aşağıda değiştiemkte fayda var) Baskı balata (kullanıma bağlı tabi ama aşağı yukarı 100.000 den sonra değişim gerekebiliyor uzun yol kullanımında 250.000 km de değiştirende var) Lastikler Start stop akü. Periyodik bakım. Muayene. Paspaslar. Vb. Gibi o yüzden eğer bu araçlarla ilgileniyorsanız. Fiyatı değerlendirirken bunları mutlaka göz önünde bulundurun. Benim aldığım araçtan örnek vereyim. Satan lar enjektör sıkıntısı çıkınca aracı servise bırakmışlar normalde 8000 tl ama tamamen servis bakımlı olduğu için pejo 4000 tl almış tabi bunun içinde bakımı şart koşmuşlar dolaysıyla ben enjetör ve bakım derdi yaşamadım. Ama muayeneye 3 gün vardı, lastikler bitikti, paspasları deüiştirdim çok eskimişlerdi, start stop çalışmıyordu (akünün gücü azalmış) aküyü değiştirdim Sol ayna sinyali çatlaktı onu değiştirdim. Dolaysıyla alım bütçesinin üzerine bayağı bir masraf yaptım. Şu anda bir sıkıntı yok ama önümüzdeki süreçte triger ve baskı balata masraflarıda olacaktır. Ben bütün bunları bilerek ve hesaplayarak aldım. Siz veya bir başkasınında faydasına olur diye yazayım dedim. Şimdi gelelim yakıt tüketimine Bu değer samsun dan ankaraya (sıfır rakımdan 900 e)  (2 yetişkin 2 çocuk klima hep açık bagaj full) Buda ankara konya arası (dün yol) yularıdakinden farkı klima sadece 50 km çalıştı.  Şehir içinde de şartlara göre 6 ile 8 litre arasında bir tüketimi var. Beğendiğim tarafları full donanımı (4 bölgeli klima, navigasyon, adaptif zenon, komple cam tavan, otomatik katlanır ayna, ayna ve kapı altı ışıkları, arka cam perdeleri), Elektirikli ön koltukların rahatlığı, genişliği, yakıt tüketimi, tasarımı, 130.000 km deki aracın içindeki sıfır deformasyon, ortalamanın üzerindeki (standart sistemleri kast ediyorum) ses sistemi, çok başarılı kliması, düşük süratlardeki yalıtım düzeyi vesaire sayılabilir. Aracın eksi taraflarını toplayacak olursam,(aklıma gelenler) göğsün içinden klima veya başka şeylerden gelen sesler var, yarı otomatik şanzımanın bana göre sıkıntı olmayan karakteristliği, şehir içi bazen keşke bir tık daha yumuşak olsaydı diyebileceğim süspansiyonu, geri görüş kamerasının olmamasını, 120 den sonra gelmeye başlayan rüzgar sesini (bu noktaya kadar başarılı) sayabilirim. Araç servis bakımlı olduğu için bütün geçmişini kontrol ederek aldım ve 130.000 km ye kadar rutin bakım harici servise sadece enjektörler yüzünden gitmiş ve bu yüzden de sahibi aracı satışa çıkarmış zaten Neyse yazdıkça konu uzuyor ve telefondan yazdığım için eminim bir çok hata oldu ilerleyen günlerde bilgisayardan konuyu düzenlerim. Dediğim gibi bir arkadaşbu akşam yazarım dediğim için alel acele açtım hatalarımız varsa affola.
|