Şimdi Ara

Porsche Türkiye│Yeni 911 yazısı hazırlanıyor (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
283
Cevap
1
Favori
46.073
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: alicho

    yahu bir porsche vardı eski sanırım 90larda çıkmış veya biraz daha eski turbo lag sorunu vardı kronik(turbonun gecikmesi) o modelin ismini biliyor musunuz? çok zevkli ve tehlikeli olur eminim.(düzlükteyken turbonun normalde girmesi gereken devirde gidersin mesela ama tam virajı dönmek üzereyken turbo devreye girer çok zevkli olur yaa)

    Porsche 911 Turbo 3600 cc kullanan bundan daha büyük bir motor ve 360 bhp/265 kW güç ile ortaya çıkar. 968 inceltilmiş ekipman ve daha düşük fiyat alternatifiyle iki koltuklu Clubsport tarzında piyasaya sürüldü.
    Konumuza paylaşımınızdan dolayı teşekkür ederiz...




  • İLK YILLAR

    1948: Her cıvata kesinlikle doğru yerdeydi.
    Savaş sırasında Ferdinand "Ferry" Porsche (27 Mart 1998 yılında 88 yaşındayken ölen) ve bir avuç dolusu kendisini ispatlamış, sadık çalışanı ile birlikte 356 üzerinde geliştirme çalışmalarına başlamıştı ve atölyelerini Gmünd'den Kärnten'e taşımışlardı. İlk tasarım çizimleri 17 Temmuz 1947 tarihinde tamamlanmış ve 8 Haziran 1948'de Kärnten eyalet yönetimi araca özel bir izin çıkarmıştı. Fransızlar tarafından savaş suçlusu olarak hapsedildikten sonra ailesinin gözetiminde serbest bırakılan Ferry'nin babası Profesör Dr.Ing.h.c.Ferdinand Porsche hemen "her cıvata kesinlikle doğru yerdeydi" diye açıklama yaptı. 1 Numarayı daha sonra Gmünd'da üretilen 52 ekstra araçtan oluşan küçük bir seri izledi. 1950 - 1956 arasında 356 modelinden üretilen 78,000 ünite Porsche 1 Numara, orta motorlu bir spor otomobildi ve Avusturya'nın Gmünd kasabasında tamamlanıp onaylandı. Motor 1131 cc yer kaplamaktaydı ve maksimum 35 bhp(26 kW) beygir gücü kullanıyordu. İlk 356 model iki kapılı spor otomobillerden birkaçı hafif bir bileşimden üretildi.

    1948: İlk Porsche 356 marka üstü açılan otomobillerin üretimi

    1950: Stuttgart'ta üretimin başlangıcı.
    1951: Porsche 1300 (1286 cc, 44 bhp/32 kW) ve 1500 (1488 cc, 60 bhp/44 kW) bu sıraya katılırlar ve daha sonra çok kısa sürede en iyi satanlar arasına girdiler.
    1952: Porsche 1500 S (1488 cc, 70 bhp/51 kW) modelinin piyasaya sürümü.
    1953: Ve şimdi yeni bir model daha seriye dahil olur: Porsche 1300 S (1290 cc, 60 bhp/44 kW).
    1954: İlk 200 Porsche Speedster üretimi


    1955: Speedster gerçekten bir satış başarısı oldu. 356 A serisinin üretimi sonbaharda başlar ve başarısı ispatlanmış 1300 ve 1300 S güç üniteleri ve kısa süre içinde 1600 (1582 cc, 60 bhp/44 kW), 1600 S (1582 cc, 75 bhp/55 kW) ile dört adet sabit kam miline sahip yeni bir spor motorunun kullanıldığı Carrera 1500 GS buna eklenir. 1100 cc motorlar bu seriden çıkartılmıştır.
    1957: Spor model ve Spartan Porsche 1500 GS Carrera'ya daha rahat 1500GS de Luxe modeli eklenir.
    1958: Porsche 356 A 1500 GS Carrera GT'nin enerji çıkışı 110 bhp/81 kWS. Speedster daha geniş bir ön cam ve yanlarda kelebek camlara sahip üstü açılabilen Convertible D ile değiştirildi. 1300 cc motorlar model serisinden çıkartıldı.


    1959: Carrera modeline ekstra güç katılır ve 1600 GS-GT olarak adlandırılır, spor versiyonu Luxe modelinden (105 bhp/77 kW) daha fazla güç sunar (1588 cc, 115 bhp/85 kW). 356 B serisi sonbaharda piyasaya sürüldü ve üstü açılabilir Convertible D modeli Roadster olarak adlandırıldı.

    60' lar

    1960: Porsche Super 90 (arka aks üzerinde özel bir denge yayı ile birlikte) seriye katılır (1582 cc, 90 bhp/66 kW).
    1961: Yolcu otobüsü uzmanı Karman, Porsche adına sert tavanlı iki kapılı bir model inşa etti. Tavan yerinden çıkartılamaz ve aracın silueti arkadan hafif dar bir görünüme sahiptir.

    1962: Porsche 356 sonbaharda piyasaya sürüldü. Disk frenleri tüm modellerde standarttı ve dört tekerlek üzerinde yer alan disk frenleri en önemli yeniliktir. Bu serideki iki "standart" model 1600 C (75 bhp/55 kW) ve 1600 SC(95 bhp/70 kW)'dir. En iddialı yeni model Carrera 2 (1966 cc, 130 bhp/96 kW)'dir ve fren diskleri üzerinde iç-kavramalı fren kompasları içerir.
    1963: Porsche 911 modeli pazarda yüzünü gösterdi. Yeni altı silindirli boxer motoru, Carrera 2 (1991 cc,130 bhp/96 kW) ile aynı güç kullanımını sunar.
    1964: Porsche 911 modelinin üretimi başlatıldı. 356 C şimdiye dek olduğundan daha iyi sattı.
    1965: Yeni model serisi 912 üretiminde kasada alt uçta yuvarlanmıştır ve düz-dört güç ünitesi sayesinde (1582 cc, 90 bhp/66 kW) kısa sürede en iyi satanlar arasına girdi. 356'nın üretimi Nisan ayında sona erdi.
    1966: Porsche Targa roll-bar tamamlandıktan sonra sonbahar serisine yeni üstü açık model ile girer. 911 S (160bhp/118 kW) çok daha güçlü bir motor ile pazara sürülmüştür. Yıl sonuna gelindiğinde 912 modeli, 911'den daha fazla satıyordu.
    1967: 911 T altı silindirli model serisine daha zarif bir görünüm ve daha az güce sahip bir motor (110 bhp/81 kW) ile katıldı ve daha düşük çok çekici bir fiyata satıldı. ABD'ye yapılan ihracatlar hızla arttı.
    1968: 911'in dingil mesafesi 57 mm'den 2.24 inç artırıldı. ABD emisyon standartlarına uyum sağlamak için altı silindirli güç üniteleri ilk kez Bosch marka mekanik yakıt enjeksiyonu içermektedir. 911 E (140 bhp/103 kW) pazara sürülür ve 911 S'in güç çıkışı 10 bhp değerinden 170 bhp'e yükselir. 911 hala maksimum 110 bhp/81 kW çıkışa sahip karbüratör teknolojisi kullanmaktadır.
    1969: 911'deki en önemli yeniliklerinden birisi 1970 modeli için geliştirilmiş daha büyük 2195-cc hacminde güç ünitesidir. Bu sayede yeni bir güç ve performans ligi oluşturur: 911 T (125 bhp/92 kW), 911 E (155 bhp/114 kW), 911 S (180 bhp/133kW). Yarı-otomatik Sportomatic bir tercih olarak bulunmaktadır. Porsche 912 iki koltuklu ve orta motorlu VW Porsche 914 tarafından yenilenir ve iki versiyonu bulunmaktadır: 914/4 dört silindirli Volkswagen motoru (1679 cc, 80bhp/59 kW) ve 914/6 altı silindirli Porsche güç ünitesi (1991cc, 110 bhp/81 kW). Özellikle daha düşük ücrete sahip dört silindir gerçek bir başarı olmuştur.

    70' ler

    1971: Oyunun kuralı motorun gücünden geçer.
    Şimdi oyunun kuralı gerçekten motorun gücünden geçiyor: Eylül ayından başlayarak altı silindirli 911 bir kez daha ilerdi ve 2341 cc özelliğini değiştirerek bir kez daha yeni bir güç ve performans ligi oluşturdu: 911 T (130 bhp/96 kW), 911 E(165 bhp/121 kW), 911 S (190 bhp/140 kW). Porsche aynı zamanda "küçük" modeli ile baskın çıkar ve ultra-güçlü altı silindirli (2341 cc, 190 bhp/140 kW)11 adet 916 üretti. Bu iki yıl önce üretilmiş olan 8 silindirli iki 914/8 modelinden sonra gelir (2997 cc, fakat güç olarak farklıdır: 260 bhp/191 kW ve 300 bhp/221 kW). 260-bhp 914/8, 60. doğum gününde Profesör Ferry Porsche'ye hediye edidi.
    1972: Porsche 911 Carrera RS 2.7 (2687 cc, 210 bhp/154 kW) ve Porsche 2.8 Carrera RSR (2806 cc, 300 bhp/ 221 kW) daha da ileri giderler. Asıl olarak motor yarışları için üretilen bu yeni modeller ilk kez açıkça görünür biçimde aerodinamik gövde özelliklerine sahiptir: motor bölmesi kapağında geriye doğru daralan arka hava kesici. Porsche 914 ekstra güç kazanır ve şimdi VW (1971 cc, 100 bhp/74 kW)'ye ait dört silindire sahiptir, bu sayede "küçük" Porsche'ye gerçekten en iyi satanlar özelliğini kaybetmemesi için yardım eder.

    1973: Yaz ayında fabrikanın kapatılmasıyla yeni model serisi gövde tasarımında büyük değişiklikler gösterdi. Tamponlar artık ABD yönetmeliklerine uygundur ve her iki tarafta da darbe emiciler bulundurur. 2.7-litrelik güç ünitesi (210 bhp/154 kW) Porsche 911'de standart bir özellik olarak sunudu. Yeni modellerden Carrera RS 3.0 spor versiyonu (2994 cc, 230 bhp/168 kW) ve büyük arka kelebek penceresi ve özel hava girişi bulunduran alt kısmı geniş tekerlek yayı gibi özelliklere sahiptir. 914 serisi içerisinde 1,8 litrelik versiyon (1795 cc, 85 bhp/63 kW) bir önceki 1,7 litre motorun yerini alır.



    1974: Sonbaharda ilk Porsche Turbo, 930 (2994 cc, 260 bhp/191 kW) serisiyle gün ışığına çıkar ve çeşitli yarış modelleri için temel oluşturur. Örneğin kod adı 935 olan model maksimum 850 bhp çıkış gücüne sahiptir. 911 modeli aynı 2687 cc yer kaplayan motoruyla üç versiyona sahiptir fakat farklı güç seviyeleri bulunur: 911 (150 bhp/110 kW), 911 S (175 bhp/129 kW) ve Carrera (210 bhp/154 kW). Satışlar neredeyse tam olarak 50:50 oranında ayrılmıştır.



    1975: Porsche 911, 1976 model yılına yalnız çok küçük değişiklikler ile başladı. "Temel" versiyonun çıktısı 165 bhp/121 kW değerine yükselir, 911 S serinin dışında bırakılmıştır. Carrera 3.0 (2994 cc, 200 bhp/147 kW) yazın fabrikanın kapanmasının ardından üretimden çıkartılmıştır. Son üretim yılları içerisinde Porsche 914 serisindeki tüm modeller iki litrelik bir güç ünitesine sahiptiler , bunun kompresyon ve çıkış gücü 95 bhp/70 kW değerine indirildi. Sonbaharda 912 E (sadece ABD'de bulunur) modeli de VW güç ünitesi (1971 cc, 90 bhp/66 kW) ile birlikte pazarda 914 modeline katıldı.



    1976: Porsche'nin yeni giriş seviyesindeki modeli 924'tür, bu ön tarafa yerleştirilen su ile soğutulmuş motora sahip ilk Porsche aracıdır. Bu motor Audi (1984 cc, 125bhp/92 kW) tarafından temin edilmiştir. 911 model serisi 2.7-litre güç ünitesi ve aynı zamanda Carrera'da 3.0-litre ile üretilmeye devam eder, her iki durumda da çıkış gücü değişmeden kalır. Her iki tarafta da bulunan sıcak galvanizli karoser 1976 model yılından itibaren tüm Porsche modellerinin yaşam çevrimini büyük ölçüde uzatmıştı



    1977: 1977 yılı sonbaharında pazara sürülen Porsche 928, 911'in halefi olarak kabul edilen yeni en iyi modeldir. V8 güç ünitesi Amerikan boyutlarını (4474 cc, 240 bhp/177kW) artırır. Sonbaharda başlamak üzere 911 serisindeki tüm modeller 3.0-litre motor ile aynı güç çıkışıyla (180 bhp/132 kW) üretilir, ve pazardaki yeni emisyon standartları nedeniyle artık önceki performans değerleriyle kıyaslanamaz. Turbo motoru daha büyük ve daha güçlü hale gelir (3299 cc, 300bhp/221 kW). 924'ün satışları iyi bir seviyede kalır, 911 önceki gibi istikrarlı bir oyuncudur ve Turbo ile 928 için gelen talepler olumlu biçimde gelişmeye devam etmiştir. Bu andan sonra 911 modeli, "Porsche911 SC" olarak adlandırılır.

    1978: 928 dünya üzerinde Yılın Otomobili olarak ödül alan şimdiye dek ilk spor otomobili olur.



    1979: 911 güç çıkışı çok az seviyede 188 bhp/138 kW değerine artar. 924 Turbo aynı zamanda 170 bhp/125 kW ile bu değere yaklaşır. Değişmeyen teknik özellikleri ile 928 serisi üretim ve satışta bir artışa neden olur ve 924 Porsche'nin en iyi satan modeli olarak kalır.

    80' ler

    1980: Porsche 924 Carrera GT (210 bhp/154 kW), 911'den daha fazla güç öne sürer ve şu an 911 SC 204 bhp/150 kW motora sahiptir. 928 değişmeden kalır fakat 4664 cc ile maksimum 300 bhp/221 kW çıkış elde eden 928 S geliştirilerek ona katılır.
    1981: Trend daha güçlü ve daha yüksek performanslı araçlara doğru giderken, 924 Turbo artık 177bhp/130 kW güç ünitesine sahiptir. 911 Turbo değişmeden kalır. Frankfurt Motor Show'unda Porsche Turbo Cabriolet (dört çekerli) modelini tanıtır.


    1982: Porsche, 924'ü esas alarak 944 serisini sunar ve model serisini genişletir. Bu modelde daha geniş tekerlek yayları ile esasen 928'deki 8 silindirli motorun yarısı kadar olan dört silindirli Porsche motoru (2479 cc, 163 bhp/120 kW) kullanır. Bu yeni modelin 924 satışlarında açık etkisi görülür ve ilk kez satışlar düşmeye başlar.



    1983: Neredeyse tam 20 yıl sonra Porsche gerçek üstü açılır model geri döner ve 911 SC Cabriolet en başından itibaren en iyi satanlar arasına girer. 928 S'in güç çıkışı hafif biçimde 310 bhp/228 kW değerine yükseltilir.


    1984: Eylül 1983 tarihinde piyasaya sürülen 1984 model bir kez daha, daha büyük motoruyla (3164 cc, 231 bhp/170 kW) 911 Carrera'yı öne çıkardı. Şirketin başarı eğrisi yukarıya doğru hareket ediyordu, 924 ve 944 modelleri en iyi satanlar arasında kaldılar. 928 S daha da güçlü hale geldi ve tüm 911 Carrera modelleri artık Turbo görünümüyle hazırdı.
    1986: Dört valflı Porsche 928 S4'nin motor boyutu ve gücü artırılarak üretimine devam edildi. Yeni seri içinde 924 S/944 (2457 cc, 150 bhp/110 kW), 944 S (2457 cc, 190 bhp/140 kW) ve 944 Turbo (2457 cc, 220 bhp/162 kW) vardır. 911 Turbo aynı zamanda Targa ve Cabriolet modellerinin her ikisinde de bulunmaktaydı.


    1987: 924 S/944 modellerinin güç çıkışı 160 bhp/118 kW değerine yükselir. 944 Turbo S (2479 cc, 250bhp/184 kW) küçük model serisinin kaportası daha yuvarlak yapılmış şeklidir ve Porsche 928 S4 herhangi bir önemli değişim olmadan üretime devam eder.
    1988: 911'in yeni serisi 964 kodlu iç tasarımı ile gelir. Yeni modelin tanıtımı dört çekerli sürüş özelliğine sahip 911 Carrera 4 ile başlar. 964 serisi öncelikle iki kapılı modeliyle piyasada bulunur ve altı silindirli boxer motoru, çifte ateşleme sistemi vardır ve ekstra boyuta ve güce (3600 cc, 250 bhp/ 184 kW) sahiptir. Eski seri hala 911 Speedster ile üretimde kalır, iki koltuklu ve ekstra küçük kelebek camlı özelliktedir. Porsche 944 daha büyük bir motora sahiptir (2681 cc) ve daha güçlüdür (165bhp/121 kW), bunun yanında 944 Turbo (250 bhp/184 kW) bulunur. 944'ün dört valflı güç ünitesi boyut ve güç çıkışı olarak yükseltilmiş ve 2990 cc, 211bhp/155 kW özelliğe sahip olmuştur. 944 S2 hem iki kapılı hem de üst açık özelliktedir, 944 Turbo hepsi yeni beş hızlı vites kutusuna sahiptir.



    1989: 911 artık arkadan itişli sürüşü ile kullanılabilir ve Carrera 2, Targa ve Cabriolet olarak piyasaya sürülür. Tiptronic aynı anda sürülür ve tork konvertör Targa ve Cabriolet modellerinin her ikisinde yer alır. Tiptronic aynı anda kullanıcıya sunulurken, tork konvertör ve dört vites ile çalışan otomatik vites sistemi vites kolunun hareketiyle vites değiştirilmesine imkan verir. Büyük model serisi 1989 baharı itibarıyla dış görünüm yuvarlaklaştırılmıştır ve 928 GT daha fazla güce (330 bhp/243 kW) sahiptir . 911 Turbo seriden çıkartılmış ve 1989 sonbaharından itibaren üretimi durdurulmuştur.

    90' lar

    1990: Yeni 911 Turbo Eylül ayında 3299 cc güç ünitesi ve (320 bhp/235 kW) gücünde hafif bir artış ile piyasaya girer



    1991: 928 tasarımı esas alınarak üretilen Porsche 968'in yerine 944 geçer. Üç litrelik güç ünitesinin çıkışı 240 bhp/176 kW değerine artırılır. GTS'de bulunan Porsche 928'in 8-silindirli güç ünitesi hem hacim, hem de güç açısından artırılır (5397cc, 350 bhp/257 kW). Aynı şekilde yarışlar için h azırlanan 911 Carrera RS modeli güç açısından biraz daha artış sunar (260 bhp/191 kW).



    1992: Porsche 911 Turbo 3600 cc kullanan bundan daha büyük bir motor ve 360 bhp/265 kW güç ile ortaya çıkar. 968 inceltilmiş ekipman ve daha düşük fiyat alternatifiyle iki koltuklu Clubsport tarzında piyasaya sürülür.



    1993: 993 kasa ile akış çizgisi biçimine getirilmiş gövdesiyle yeni multi-bağlantılı arka aksa ve altı hızlı elle kullanılan vites kutusuna veya dört hızlı Tiptronic özelliğe sahiptir. Motor kapasitesi değişmeden kalır, güç çıkışı yedi hat artar (3600 cc, 272 bhp/200 kW). Yeni 993 ilk olarak Carrera iki kapılı modelde arkadan itişili olarak üretilmiştir.



    1994: Yeni Carrera 4 sıkı bir kavrama yoluyla gücü tekerleklere aktaran yeni bir sürüş konseptine sahiptir. Yarış amaçlı Porsche'ler için ekstra hafif gövdeye sahip "temel model" olarak 911 Carrera RS üretilir ve sabit konumlu arka hava kesiciye ve çok daha güçlü bir motora (3746 cc, 300bhp/221 kW) sahipti. 1994 baharında Porsche 993 Cabriolet'nin üretimine başladı.
    1995: Yeni 911 Turbo, 3600 cc ile maksimum 408 bhp/300 kW güç çıkışı geliştirti. Aynı zamanda Carrera 4'ün dört çekerli konseptine sahipti. Bundan daha dinamik olan Turbo'nun GT2 versiyonu ise arkadan çekişli modeliyle kendine özgü bir yapıya sahiptir ve daha fazla güç seçeneği (430 bhp/316 kW) sunar. Eylül ayında 911 Carrera yine daha fazla güç kazanır (285 bhp/210 kW) ve aynı zamanda kayarak hareket eden cam tavan ile Porsche Targa üretime alındı.



    1996: Boxster'in 1996 Paris Motor Show'unda halka tanıtımı gerçekleşti. Boxster, ortadan motorlu iki kişilik spor otomobil özelliğiyle çok ikna edici değerlere ve özelliklere sahip yeni jenerasyon güç ünitelerini ortaya koyar (2480 cc, 204 bhp/150 kW). Yatay olarak karşılıklı şekilde düzenlenen altı adet su soğutmalı silindir ve VarioCam ile dört tepe kam mili, silindir başına dört valf ve entegre kuru yağ karteri teknik özellikler arasındadır.

    1997: Porsche biraz daha büyük gövde boyutlarıyla yepyeni bir 911 çıkartır fakat önceki gibi hala aynı klasik stile sahipti. Ayrıca süspansiyon geliştirilmiş ve yeni su soğutma boxer motoru (3387 cc, 300 bhp/221 kW) daha da güçlendirilmiştir. Porsche Carrera 4S, Targa ve Porsche 911Turbo modellerinin üretimi Mart 1998 tarihine kadar devam etti.


    1998: Yeni modeli esas alan 911 Cabriolet Mart ayında halka tanıtıldı. Tavanı bir düğmeye basılarak elektro-hidrolik olarak açılmakta kapanmaktadır. Alüminyum tavan gibi iki kapı tarafındaki hava yastıkları da standart özelliktedir.




  • @adraka
    Teşekkür ederim paylaşımlarından dolayı.Çok harika paylaşımlar.Tarihi de muhteşem,kendisi de...Ne de olsa o bir;Porsche.

    Porsche'de öyle bir hatalı model bende hatırlıyorum hakkında bir yazı vardı ancak piyasada çok az vardı.Tabi fazla olamaz.Hatalı bir yönü var.Hemen bir müdahale ile model yenilenmişti.

    Panamera hakkında yazımı tamamladım.Düzenlemeleri yapıp yayınlayacağım.

    Uzun bir ceza süresinden sonra burada olmak gerçekten harika.
  • o kronik sorunu olan porscheyi araştırmalarıma rağmen bulamadım fakat bu bilgiyi discovery channelda en iyi 10 araba listesi gibi bir programda edindiğimi hatırlıyorum eğer elinde bu program olan varsa bakıp söyleyebilir.
  • Porsche arabaları severim.Birşey merak ettim yukarıda paylaşılan videoların birinde son havs soğutmalı model demişler.Şimdiki araçlarda nasıl bir soğutma kullanılıyor.Farklar nedir.Bilen varmı?
  • Araba Tarihi
    1680— Çalışabilen ancak kullanışlı olmayan ilk içten yanmalı motor 1680 yılında Hollandalı Christiaan Huygens ’in yaptığı barutun yanması ile çalışan pistonlu makine oldu. Kapalı bir silindir içinde patlayan barut kayabilen bir pistona etki ederek piston’un hareket etmesini sağlamaktaydı.
    1698— İngiliz Thomas Javery ilk buharlı makinayı yaptı
    1769— İngiliz James Watt uzun süreli çalışan buharlı makinayı yaptı
    1769— Kendi kendine hareket hareket eden ilk araç Fardier İsveçli mühendis ve topçu yüzbaşı
    1769 FardierNicolas Joseph Cugnot ( 1725-1804 ) tarafından yapılmıştır.
    1787— Oliver Evans Amerikada yolcu taşıyan araç yapmıştır.
    1794—İngiliz mühendis Mr. Robert Street terementin ve hava karışımını bir alevle ateşleyerek çalışabilecek bir motor projesi yaptı. Motor tersine çevrilmiş bir silindir ve hareketli bir pistondan meydana gelmişti.Silindirin alt tarafı veya silindir kafası bir ocakla ısıtılırken üst kısımları suyla soğutulmaktaydı. Bu ilk makinede birkaç damla terebantin esansı yakacak olarak kullanılmakta ve yanmayı temin edecek havayı silindire çekebilmek için piston bir levye vasıtasıyla hareket ettirilerek yukarı kaldırılmaktaydı. Ayrıca piston silindir kafasına açılmış bir aralığa temas ettirilen harici bir alevin karışımı yakması veya meydana gelen patlama ile de yukarıya hareket edebilmekteydi. Silindirlerin su ceketiyle soğutulmasımeydana gelen gayet düşük basınç dolayısıyla pistonun aşağıya dönüşünü temin içindi.Motorun çalışabilmesi için içine hava pompalanması gerekiyordu .Bu buluş bazı sakıncaları nedeniyle uygulama alanı bulamadı ama sonradan bu alanda çalışacaklara ön fikir verdi..
    1796—Murdock katı yakıtlardan hava gazı elde etmeyi başarmıştır. Hava gazı özellikle maden kömüründen özel yöntemlerle elde edilir içten yanmalı motorlarda yakıt olarak kullanılan hava gazı bu motorların gelişmesinde önemli rol oynamıştır
    1801—İngiltere’de Richard Trevithick buharlı otomobil yapmıştır.
    1824— Sonradan içten yanmalı makinelerin özellikle diesel motorlarının temel ilkeleri genç bir Fransız mühendisi Sadi Carnot tarafından ortaya atıldı:
    a -- Yakıtın sıkıştırılmış hava içinde kendiliğinden yanışı . 15/1 oranında sıkıştırılan havanın 300 ºCye kadar ısındığı ve bu durumdaki havanın kuru odun parçalarını yaktığı.
    b -- Yanmadan önce havanın sıkıştırılması .Carnotyanmanın atmosferik basınç yerine yüksek basınçta olmasını ve yakıtın sıkıştırma sonunda ilave edilmesini düşündü ve böylece kolaylıkla enjektörü keşfetmiş oldu.
    c -- Makine silindirlerinin soğutulması . Carnot devamlı bir işletme için silindir duvarlarının soğutulmasının gerekli olduğunu buldu.Profesör R. Diesel buna inanmadı fakat çetin çalışmalar neticesinde bu konuda Carnot ile aynı fikre sahip oldu.
    d --Egzost gazlarının ısısından yararlanma. Yüz seneden daha fazla bir zaman geçtikten sonra Carnot un bu buluşundan egzost gazlarını bir kazanın boruları arasından geçirmek suretiyle yararlanma yoluna gidilmiştir. Halen gemilerde ve endüstride bu ilkeden yararlanılarak egzost gazlarının artık ısısından faydalanılmaktadır.Özellikle diesel motorlarıyla donatılmış gemilerdeki yardımcı kazanlar hem akaryakıt ve hem de egzost gazlarıyla çalışacak şekilde yapılmaktadır.
    1830—15 – 20 km hızla giden buharla çalışan 14 yolcu taşıyabilen yolcu otobüsleri imal edildi.
    1860—İngiliz Parlementosu bütün arabaların iki sürücüsü ve önünde gündüz kırmızı bayrak gece kırmızı fener bulunmasını şart koşan kanun çıkardı. Bu kanun motor gelişim hızını biraz durdurmuştu. 1896 yılında bu yasa kaldırıldı.
    1860—İlk petrol kuyularının kazıldığı yıllarda hava gazı ile çalışan ticari bakımdan elverişli ilk motor Belçikalı mühendis Jean Joseph Etienne Lenoir ( 1822-1901 ) tarafından yapılmıştır. Bu motorda hava - yakıt ( hava gazı ) karışımı piston tarafından silindirin içine çekilmekte ve bu karışım bir elektrik sparkı yardımıyla ateşlenmekte ve piston strokunun sonuna itilmektedir. Egzost gazları ise dönüş strokunda dışarıya atılmaktadır. Lenoir in makinesi gayet güzel çalışmakla beraber en önemli sakınca yanmanın atmosferik basınçta oluşu sebebiyle termik verimin yaklaşık olarak %4 civarında bulunuşuydu. Yani hava gazı sıkıştırılmadan ateşlendiğinden motorun devri ve gücü ( sadece 15 HP ) istenilen seviyeye ulaşamadığından başarılı sonuç tam olarak elde edilememiştir.
    1862—Fransız mühendisi Alphonse Eugene Beau de Rochas ( 1818-1893 ) 4 zamanlı çevrimin esaslarını ortaya koydu. Böylece 1. zamanda emilen yakıt hava karışımının ateşlenmesinden önce sıkıştırılması gerektiği prensibide Rochas tarafından bulunmuş oldu. İçten yanmalı makinelerin verimini yükseltebilmek bakımından aşağıdaki fikirler Beau De Rochas tarafından ileri sürüldü :
    a) mümkün olan en büyük silindir hacmi ile en az soğutma yüzeyi
    b)genişlemenin mümkün olan çabuklukta yapılması
    c) genişleme başlangıcında mümkün olan azami basınç .
    1867—Alman mühendis Nicholaus August Otto ve Eugen Langen ( 1833-1895 )Rochas’ın bulduğu prensipleri pratiğe çevirerek dört zamanlı çevrime sahip motoru yapmışlardır.
    1875—Viyanalı Siegfried Marcus ( 1831-1898 ) geliştirdiği motorla viyana sokaklarında 12 km hızla gezerken halkın panik yaşamasına sebep olmuş birkaç kaza yapmıştır. 17 suçtan mahkemeye verilen Marcus keşif yapmayı bıraktı.
    1876—Nikolaus August Otto ( 1832- 1891 ) uzun yıllardan beri sürdürülen "Güç Kaynağı" arayışına son vererek ilk dört zamanlı gaz motorunu üretti.Otto’nun yaptığı 4 Zamanlı motorda ateşleme alevle yapıldığı için motor devri ancak dakikada 150-200 devire çıkabiliyordu. Kontrollü bir ateşlemesi olmayan bu motor geniş bir uygulama alanı bulamadı. Otto’nun çalışma arkadaşlarından Gottlieb Daimler ( 1834-1900 ) Ottodan ayrılarak kurduğu atölyede sıcak boru ateşlemesi denilen bir sistemi geliştirdi. Boru sıcaklığı ayar edilerek motor devrini ve çalışmasını kısmen kontrol altına aldı. Böylece motor devrini 800-1000 d/d’ya çıkarmayı başardı. Bu içten yanmalı motorların otomobillerde kullanılabileceğini ortaya koydu. Fakat motorlarda hala yakıt olarak hava gazı kullanılıyordu. Bundan sonraki çalışmalar havagazının yerine benzinin kullanılmasını sağlamak için ; benzini pülverize ederek hava ile karıştırılması üzerinde yoğunlaştırıldı. Bu amaçla Daimler Almanya’da Forest Fransa’da çalışmalar yaptılar. Forest filit tulumbası esasına göre çalışan ilk karbüratörü yaptıysa da başarılı olamadı.Daimler ise havayı sıvı yakıt içerisine iterek yakıtı zerrelerine ayırıp bu zerreleri de ateşlemeden önce sıcak boru temas ettirerek buhar haline getirmeye çalıştı . Sonunda Daimler bu iki prensibi birleştirerek arkadaşı Wilhelm Maybach ile birlikte bugünkü modern karbüratörlerin esasını teşkil eden ilk şamandıralı karbüratörü yaptı. 1885 yılında Reitwagen adında bir motorlu bisiklet de üretti .Bu çalışmalar devam ederken Alman mühendisi Carl Benz (1844-1929) Daimlerin motoruna kendi bulduğu ilk elektrikli ateşleme sistemini de ekleyerek ticari yönden daha elverişli içten yanmalı motoru üretti.
    1877-Otto yaptığı motorun patentini Amerikadan aldı.
    1878—İngiliz mühendisi Dugal Clerk iki zaman esasına göre çalışan ilk motoru bulmuştur.Bu motorda dört zamanlı motordaki emme ve egzoz supapları yerinesilindirin yan tarafında bulunan emme ve egzoz pencereleri bulunmaktadır.
    1880—Amerika’da George Brayton benzin yakıtlı motor yaptı.
    1886—Alman Karl Benz 145 Km hız yapabilen satış amaçlı ilk arabayı üretti. At kullanılmadan kendiliğinden hareket edebilen anlamındaki auto+mobile kavramının ortaya atılmasından sonra ilk otomobilin doğumu bugün Otto motoru olarak bilinen bu motorun geliştirilmesinden tam 10 yıl sonra gerçekleştirildi. Karl Benz 3 tekerlekli otomobili yaparak fabrika etrafında deneme turları atmıştır. Bu esnada karısı ve işçileri heyacan içinde bağıra çağıra peşinden koştukları bilinir. Ancak araç dört turdan sonra bozulmuştur. 9 Ocak 1886 tarihinde Mannheim'li fabrikatör Karl Benz Berlin'deki imparatorluk Patent Bürosu'na baş vurarak "Gaz motoruyla hareket eden araç" için patent hakkını aldı.Aynı yıl "Kendi kendine hareket eden otomobil" rüyasıyla uğraşan bir başka kişiGottlieb Daimler Stuttgart yakınlanndaki Cannstatt kasabasında önemli bir başarıya imzasını attı: Gottlieb Daimler ilk motorlu otomobilini denedi.Birbirine çok yakın mekanlarda ancak birbirlerinden habersiz olarak otomobillerini geliştiren Daimler ve Benz buluşlarıyla yeni bir çağın açılmasına dünyanın tam anlamıyla harekete geçmesine neden oldular.
    1890— Herbert Akroyd Stuart Bir kaza sonucunda kızgın bir yere değen gaz yağının hava ile karışarak yandığını gördü. Bu olaydan etkilenerek yaptığı deneylerle motorunu geliştirdi ve patentini aldı. Motorunda yakıt emilen ve hafifçe sıkıştırılan hava içerisine bir memeden gönderilerek patlayıcı ve yanıcı bir karışım oluşturulmaktaydı. Bu karışımın yanabilmesi için cidarları yüksek derecede ısıtılan ve buharlaştırıcı adı verilen bir ön yanma odası vardır. Ana yanma odasına bir kanalla birleştirilen bu oda ilk hareket için dışarıdan alevle ısıtılmaktadır. Bu motorda havanın ısısının sıkıştırma oranıyla arttığı düşünülmediğinden verim düşük olmuştur.
    1890—Bir Alman mühendis olan Capıtaine Akroyd’un motoruna benzeyen bir motorun patentini aldı. Bu motorlar yarım dizel ( kızgın kafalı ) motorların esasını oluşturdu.
    1890—İlk otomobillerin çoğu dişlileri olmadığı için yokuş çıkamıyor önce durup sonra geriye doğru inmeye başlıyordu .1893’da yapılan Benz Victoria marka arabada bir deri kayışı küçük bir kasnağa bindiren bir kol kullanılmıştı . Bu düzenek tekerleklerin daha yavaş dönmesini ve yüksek manivela gücünün arabayı yokuş yukarı tırmandırmasını sağlıyordu. Zincir çekişli Velo tipi araçtada bu şekilde üç ileri bir geri kasnağı vardı.Çekişin kolaylıkla arka tekerleklere iletilmesi için motor her zaman arkaya ya da sürücünün altına konuyordu.
    1892-1897— Münih yüksek teknik okulu mühendislerinden Rudolf Diesel dizel motoru yaptı ve geliştirdi.
    1893—Amerikanın ilk başarılı otomobili “duryea” J.Franck ve Charles Edgar Duryea Tarafından yapılmıştır. Bir rivayete göre ilk karbüratörü Charles Duryea’nın karısının lavanta püskürtme şişesinden ilham alarak yaptığı söylenir. Halbuki Mayback karbüratörü bu tarihten çok daha önce bulmuştu.
    1894—Dünya'daki ilk resmi otomobil yarışı 22 Temmuz 1894'te düzenlenmiş ve Paris-Roven arasında 50 km'lik bir mesafeyi kapsayan bu yarışta 19 otomobil mücadele etmişti. Yarışı Le Petit Journal Gazetesi organize etmiş ve sporcular saatte 18 km/sa. gibi baş döndürücü bir sürat ortalamasıyla yarışmışlardı. İlerleyen yıllarda otomobil sporlarında farklı branşlar gelişmiş ve ilk pist yarışı 1898'de Periqueeux'te düzenlenmiştir.
    1898— Fransa Otomobil Kulübü (AFC) Paris'teki Les Tuiliers'in güneşli bahçelerinde ilk otomobil fuarını organize etmiştir. Fuara 269 firma katılmıştır. İlgi çok büyük olmuş 140 bin meraklı ziyaret etmiştir. ACF fuara her firmanın katılmasına izin vermemiştir. Katılmak isteyen otomobilin Paris'ten Versailles'a kadar gidip geri dönebilmesi gerekiyordu.Paris'teki 15 Haziran 1898'de ‘‘Exposition Internationale d'Automobiles’’ adı altında Les Tuileries'in güneşli bahçelerinde başlayan Paris Otomobil Fuarı 1913 yılında Birinci Dünya Savaşı'nın arifesindebaşlangıç tarihi sonbahara kaydırıldı. Paris'te en güzel mevsimin sonbahar olduğu konusunda fikir birliği sağlayan organizatörler ekim ayında karar kıldılar. 656 firmanın katıldığı fuar otomobil sektörünün büyümesinin de habercisiydi. Yılda 5 ila 20 otomobil üreten ‘‘dev’’ firmalar Renault Peugeot Darracq ve Berliet fuardan çok memnun kaldılar... 2.Dünya Savaşı Fransız otomotiv dünyasına darbe indirdi. Fuar 1939 yılından 1946'ya kadar düzenlenemedi. Fakat 1946'da düzenlenen fuarsektörün ölmediğinin tam aksine patlamaya hazır bir bomba olduğunun habercisiydi. 1950 ise otomobil dünyasının geleceğinin parlak olduğunu gösteriyordu.
    1902—İstenildiğinde benzinli istenildiğinde elektrik motoruyla ilerleyebilen ilk aracı 27 yaşındayken Ferdinand Porsche yapmıştır. 1902 yılında “Mixte-Wagen” adını verdiği aracı tanıtmıştır. Viyanalı bir fayton üreticisi olan Ludwig Lohner ile birlikte çalışan Porsche 4 silindirli bir Daimler motoruna aküler bir jeneratör ve elektrik motorları ekledi. Bu haliyle Mixte benzinli motor stop edildiğinde bile akülerin çalıştırdığı elektrikli motorla ilerlemeye devam edilebiliyordu.
    1902—MAN fabrikalarında Alman deniz kuvvetlerindeki gemilerde kullanılmak üzere dizel motorları yapılıyor
    1903—Fransız Gustave LİEBAU ilk emniyet kemerini tasarladı ve patentini aldı
    1904—Kısa adı FIA olan Uluslararası Otomobil Federasyonu'nun 1904 yılında kurulmasıyla otomobil sporlarının gelişimi daha da hızlanarak devam etmiştir. Merkezi Paris'te bulunan FIA aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 90'ın üzerinde ülkenin 100'den fazla otomobil kulübü ve birliklerini bünyesinde toplamakta ve 50 milyonun üzerinde sürücüyü temsil etmektedir.
    1905—İsveçli mühendis Alfred Büchi egzoz gazlarından yararlanarak çalışan bir türbin vasıtasıyla dört silindirli bir motora aşırı hava yüklemeyi başardı.
    1905—İlk 4WS ve 4WD sistemi Latil marka traktöre uygulandı

    İlk 4WS ve 4WD sistemi Latil marka traktöre uygulandı1905—İlk tampon takılan araç İngilterenin Kilburn kentindeki Simms Manufacturing Co. tesislerinde üretilen 20 HP gücündeki Simms-Welback marka araçtır. Aynı yıl tamponun patentinin F.R.Simms tarafından alınmasına karşın aslında bu fikir yeni değildi 1897 yılında Moravya’daki İmperial Nesseldorf vagon fabrikasında yapılan çek malı Prasident marka otomobilin önüne tampon konmuş ancak Viyana yakınlarında yapılan denemelerde ilk 10 milden sonra tampon düştüğü için bir daha takılmamıştır
    1908—ABD li Henry Ford T modeli adındaki ilk seri üretim otomobili yaptı. İlk üretim bandı fikrinin de babası olan Ford 1913 de günde 1000 araba üretebiliyordu
    1912—İki zamanlı ve 12000 BG’de ilk yüksek güçlü dizel motoru yapılıyor
    1918—İngiltere’de “ Royal aırcraft establıshment “ fabrikaları mekanik püskürtmeli dizel yakıt sistemini geliştirdi. Böylece yüksek devirli dizel motorları oluşturularak hafif taşıtlarda kullanılmasına zemin hazırlandı.
    1919—Avrupanın ilk seri üretim otomobili Type A Citroen tarafından piyasaya verildi. Citroen aynı yıl dünyada ilk organize satış sonrası hizmetleri yapılandırdı.
    1920—Voisin firması hidrolik olarak çalışan ABS'nin atası üzerine çalışmalar yaptı." Frenlemenin tekerlekleri kitlemesini önleyici donanımı " tanımıylada Almanyada 671925 nosuyla ilk patentini aldı
    1923—Dünya'da otomobil yarışları düzenlenmeye başlandığı dönemde Osmanlı Devleti "Sanayi devrimini" kaçırdığı için Anadolu'da sadece "at arabası" yapılabiliyordu. Bu nedenle ülkemizde otomobil sporunun başlangıcı Batı Avrupa'dan çok sonra oldu. Türkiye'de otomobilcilik 1923 yılında o günkü ismi Türk Seyyahin Cemiyeti olan Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu (TTOK)'nun kurulmasıyla resmi kimliğine kavuşmuştur. TTOK'nın kurulmasından 4 yıl sonra ülkemizdeki ilk otomobil yarışı TOŞD tarafından İstanbul Veliefendi çayırında yapılmış ve 30 otomobilin katıldığı bu yarışı Suphi Bey kazanmıştır. 1931 yılında İstinye-Maslak yolunda yapılan tırmanma yarışına Mustafa Kemal ATATÜRK'ün gelip sporcuları kutladığı ve Türk gençliğinin yüksek teknoloji isteyen bu spora eğilmesini istediği bilinmektedir. Daha sonra İstanbul Hipodromunda yarışlar düzenlenmiş ve at yarışlarında olduğu gibi müşterek bahisler yapılmıştır. İlk Türk bayan otomobil yarışçısı olan Samiye Morkaya o dönemlerde yapılan bu pist yarışlardan bazılarını kazanmıştır.Türkiye'de Avrupa Ralli sistemine uygun olarak düzenlenen ilk yarış da 1954 yılında 4 etap üzerinden koşulan İstanbul-Ankara RallisiFIA kurallarına uygun olarak yapılan ilk ralli ise 1968 Trakya Rallisi'dir. Daha sonraki dönemlerde Ege RallisiTürk-Yunan Rallisi Hitit Rallisi Kocaeli Rallisi ile Uludağİzmit-Keltepe ve Ankara-Kızılcahamam Tırmanma Yarışları düzenlenmiştir. 1970 yılında Türkiye Otomobil Kulübü (TOK) Oran Sitesi inşaatı sokaklarında Türkiye'deki ilk pist yarışını organize etmiş ancak güvenlik nedeniyle Ankara Emniyet Müdürlüğü izin vermeyince otomobiller tek tek zamana karşı mücadele etmiştir. Türk Otomobil Sporlarının dönüm noktası sayılan Günaydın Rallisi ise ilk olarak 1972 yılında düzenlenmiştir. Rahmetli Ali Sipahi'nin girişimleriyle Günaydın Gazetesi tarafından organize edilen yarışlar gazetenin birinci sayfasından duyurulmuş ve halktan da çok büyük bir ilgi görmüştür. İlk yıllarda sadece yerli üretim otomobillerin katıldığı bu rallilerde o dönem ülkemizde üretim yapan Tofaş Renault ve Anadol fabrikalarının takımları arasında kıyasıya çekişmeler yaşanmıştır. Taksi şoförlerinden oto boyacılarına ve üniversite profesörlerine kadar çok değişik sosyal seviyedeki insanlar büyük zevk ve sportmenlik içinde yarışmıştır. Hatta 1977 yılında Zonguldaklı bir taksi şoförünün damalı taksi otomobiliyle Türkiye Rallisi'ne katılarak çok iyi zamanlar kaydettiği bilinmektedir. 1979 yılından itibaren "Uluslararası" bir kimliğe kavuşan önce Balkan Şampiyonası ardından da Avrupa Ralli Şampiyonası'na dahil edilen bu organizasyon halen düzenlenmektedir...
    1924—Citroen dünyanın ilk çelik karasörlü otomobili B10’üretti
    1924—MAN 'ın ürettiği bir kamyon direk enjeksiyonlu dizel bir motoru kullanan ilk vasıta oluyordu
    1934—Citroen seri olarak önden çekişli araç üretmeye başladı
    1938—Citroen Hidropnömatik süspansiyon sistemini icat etti
    1938—İsviçreli kamyon üreticisi Saurer ilk turbo motorlu kamyonu üretti
    1938— Klima'yı standart olarak kullanıma sunan ilk marka Studebaker Commander'dir
    1938—GM tasarımcısı Harley Earl ilk elektrikli cam sistemini Buick y'ye monte etti.
    1950— 1894 ile (tarihte ilk kez Paris ile Rouen arasında motorlu yarışın yapıldığı tarih) 1900 yılları arasındaki dönemde "formula" yoktu. O zamanki araçların yarışları basitti. Araçlar arasında itiş gücü (benzinli veya buharlı) ve koltuk adedi ile ayırım yapılıyordu. O zamanotomobillerde daima iki koltuk vardı ve 1920 lerin sonuna kadar tek koltuklu otomobiller kullanılmadı. Arka dikiz aynasının icadı bu gelişmelere önemli bir katkıda bulundu çünkü teknisyenlerden birisinin görevi kendisini geçmeye kalkan birisi hakkında pilotu uyarmaktı.1907 ile 1939 arasında hemen hemen mümkün olan her türlü formül uygulandı. Asgari ağırlık azami ağırlık tüketim ve silindir kutru konularında sınırlamalar getirildi ancak 1939 dan sonra en sık görülen kural motorların silindir kapasitelerinin sınırlanması idi. Bu sınırlama ilk kez 1914 yılında uygulandı. 1904 yılında FIA tarafından tanımlanan ilk "Formula" nın devreye girmesini takiben (ki azami ağırlık sınırlandı) daha küçük otomobiller için kategoriler oluşturuldu ancak İkinci Dünya Savaşı sonrasına kadar "Formula 1" ismi kullanılmadı. FIA Formula 1 Dünya Şampiyonası 1950 de ortaya çıktı ve FIA Formula 1 Dünya Şampiyonası olarak kabul edilen ilk Formula 1 yarışı 13 Mayıs 1950 de Silverstone'da yapılan İngiltere Grand Prix'idir.
    1954 – Döner Pistonlu Motor ( Rotary-Wankel motoru ):1954 senesinde Felix Wankel tarafından geliştirilmiş bir motor türüdür. Bu motorda silindir geometrik elips biçimi şeklindedir. Bu motorun çalışma prensibi kısaca yakıt odasına sahip blok içinde üçgen şeklinde bir döner pistonun dönerek silindir içinde değişik yakıt hacimleri ve sıkıştırma oranları meydana getirmesidir.
    1957—İlk hız sabitleyicisi ( cruis control ) Imperial marka araçta kullanıldı.
    1958—İsveç'teki Volvo Fabrikasında mühendis olan Nils Bohlin Üç noktalı emniyet kemeri olarak bilinen sistemin patentini aldı.
    1962—İlk seri üretim turbo motorlu otomobil Chevrolet Corvair Monza tanıtıldı. Daha sonra bu modeli Oldsmobile F85 Jetfire takip etti
    1963- Wankel motoru ilk kez NSU Spider marka araçta kullanıldı
    1967—İngiliz otomobil firması Jensen İlk ABS'yi otomobillerine uyguladı
    1973—Avrupa’da seri olarak turbo motorla üretilen ilk otomobil BMW 2002 oldu.
    1978—Modern ilk ABS sistemi BMW 7 serisi ve Mercedes S serisinde uygulandı
    1984—Turbo üreticisi Garrett intercooler adını verdiği bir turbo soğutucusu geliştirdi. Bu sayede türbine giren hava soğutularak turbonun performansı artırıldı
    1986—Çift turbo takılan ilk araç Porsche 959 oldu
    1987—Bosch ilk üretici olarak ABS sisteminin daha gelişmişi olan ASR sistemini piyasaya sürmüştür
    1993—Fiat Croma TdiD değişken geometrili turboyla donatılan ilk otomobil oldu. Sistem düşük motor devirlerinde turbonun verimini önemli oranda artırıyordu.
    1995—Bosch 1995 yılında FDR sistemini aktif sürüş emniyetini sağlamak üzere üretime almıştır. Özellikle virajlarda ve ani yol değişikliklerinde FDR sistemi yıldırım hızı ile motor şanzıman ve frene müdahale ederek aracın savrulmasını önler.
    2004—Çift turbo takılan ilk seri üretim dizel motorlu otomobil BMW 535d oldu
    2005—Mercedes üç turbolu v6 dizel motorla donatılmış konsepti Vision SLK 320 Cdi’yi Cenevre otomobil fuarında tanıttı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: *Reventon*

    Porsche arabaları severim.Birşey merak ettim yukarıda paylaşılan videoların birinde son havs soğutmalı model demişler.Şimdiki araçlarda nasıl bir soğutma kullanılıyor.Farklar nedir.Bilen varmı?

    Eğer yardımcı olabildiysem ne mutlu bana...
    Soğutma sisteminin amacı motordaki fazla ısıyı giderip, motoru en verimli ısıya en kısa zamanda yükseltip o ısıda kalmasını sağlamaktır. İdeal olan çalışma şartları ne olursa olsun soğutma sistemi motoru en verimli ısıda çalıştırmalıdır. Yakıt motorda yandıkça yakıttaki enerjinin yaklaşık 1/3 ü işe çevrilir. Diğer 1/3 ü ise hiç kullanılmadan egsozdan dışarı yanmamış yakıt olarak atılır ve geri kalan 1/3 ise ısı enerjisine dönüşür. İçten yanmalı motorlarda soğutma sistemi olmazsa olmazlardandır. Çünkü hiç bir soğutma sistemi bulunmazsa yanan yakıttan açığa çıkan ısıdan parçalar erir veya aşırı genleşerek pistonlar silindirlerin içinde hareket edemeyecek kadar genişler.

    Ana iki tip soğutma sistemi vardır;
    Sıvı Soğutma
    Hava Soğutma
    Sıvı Soğutma
    Motor bloğu içerisine ve motor boşluklarına yerleştirilmiş boru ve kanallardan sıvı dolaştırılmasıyla soğutma sağlanır. Motor bloğunda dolaşıp ısınan sıvı ise, radyatöre gelerek arkasındaki fan yardımıyla soğutulur ve tekrar devirdaime katılır. Yani sıvı soğutmalı sistemde hem sıvı hem de hava soğutma beraber kullanılır.

    Hava Soğutma
    Bazı eski araçlar ve çok az modern araç(örneğin Volkswagen) hava soğutma sistemi kullanır. Bu tip soğutmaya sahip motorların blokları ısı iletim katsayısı yüksek alüminyum alaşım malzemelerden üretilir. Motor bloğunda silindir çevresinde kanatçıklar yer alır ve güçlü fanlarla ısı hızla dışarı atılır. Bu tip soğutmaya sahip motorların soğuk havalarda antrifriz ihtiyacı ve bu nedenle oluşabilecek motorbloğu çatlaması gibi riskleri bulunmamaktadır.

    Su Soğutma Sisteminin Bölümleri;
    Su soğutmalı bir motorun soğutma sistemi; motorun su kanalları, termostat, su pompası, radyatör ve kapağı, elektrikli veya kayışlı fan, hortumlar, kalorifer radyatörü ve genleşme kavanozundan oluşur. Yakıt yakan motorlar büyük miktarda ısıyı açığa çıkarırlar. Egsoz sistemi ısının çoğunu alır, fakat motorun silindir duvarları, pistonları, ve silindir kapağı gibi parçalar da büyük miktarda ısıyı absorbe ederler. Eğer motorun bir kısmı çok ısınırsa yağ tabakasının koruma kabiliyeti kalmaz, yağsızlık da motora büyük hasar verebilir. Diğer taraftan eğer motor düşük hararette çalışırsa hiç verimli olmaz, yağ kirlenir, tortular oluşur, yakıt sarfiyatı artar. Bundan dolayı motor ısınana kadar soğutma sistemi devreye girmeyecek şekilde tasarlanmıştır.

    Radyatör
    Radyatör, motordan alınan ısıyı dağıtan, yokeden aygıta verilen isimdir. Azami miktarda suyu kanallarında tutup, atmosferle büyük bir alanını temas ettirerek soğutma işlemini gerçekleştirir. Su taşıyan kanallardan oluşan petekleri ve suyun girişini sağlayan üst kazan ve motora tekrar geri gönderen alt kazandan meydana gelir. Kimi radyatör ise yandan kazanlıdır, çalışma esnasında motordaki su üst kazana gelir ve kanallara üstten dağılırlar. Su ısısını kanallardan aşağıya akarken, gelen hava akımı sayesinde kaybeder.

    Kalorifer Radyatörü
    Kalorifer radyatörü aracın için ısıtmada kullanılır. Kalorifer radyatörü torpidonun içinde bulunur, ısınmış antifrizin bir kısmı bu radyatörden geçirilir. Havalandırmayı açıp sıcağa ayarını sıcağa getirdiğinizde hemen arkasında bulunan küçük elektrik fanı çalışır ve aracın içi ısıtılmaya başlar. Motor ısınmadan kalorifer radyatörü de iş göremez. Çünkü aslen motordan aldığı ısıyı araç kabini içerisine üfleme prensibiyle çalışır.

    Su Pompası
    Su pompaları değişik tasarımlarda gelir. Fakat bir çoğu dönen bir parça ile suyu motor bloğuna gitmeye zorlar. Birçok arkadan itişli otomobillerde fan su pompası şaftının ucuna bağlıdır. Su pompaları verimli olmaları için hızlı dönmelidir fakat gücünü krank miline bağlı V kayışından aldığından aşınmış veya gevşek V kayışları kaymaya sebep verir, bu da su pompasının verimini düşürür.

    Genleşme Kavanozu
    Birçok soğutma sistemi radyatörün taşma horutmuna bağlı plastik taşma kabı ya da genleşme kavanozu kullanır. Soğutucu sıvının genleşmesi durumunda bu depo ekstra bir yer sağlamış olur, bundan dolayı genleşme kavanozu da denir. Motor ısındıkça içerisindeki soğutucu sıvı genleşir. Eğer genleşme kavanozu olmazsa, soğutucu sıvı taşma hortumundan dışarı taşar. Soğutma sisteminde motor soğuyunca bir vakum oluştuğundan bu vakum genleşme kavanozuna taşmış olan sıvının tekrar sistem içine emilmesine olanak sağlar. Bu tamamen kapalı bir sistemdir ve soğutucu sıvı, genleşme kavanozu ve sistem arasında genleşme ve büzülme ile gider gelir. Bu durumda sistem doğru çalışıyorsa hiç bir sıvı kaybı olmaz. Genleşme kavanozunun bir diğer özelliği hava kabarcıklarını yokedebilmesidir. Hava kabarcıkları bulunan bir soğutucu sıvı bulunmayana göre daha düşük verim sağlar. Genleşme kavanozunun asıl amacı ise, radyatörün devamlı olarak dolu olmasını sağlamaktır.

    Radyatör Kapağı
    Sistemin içindeki suyu basınç altında tutarak motorun soğumasını sağlar. Radyatör kapağı radyatördeki soğutucu sıvıyı önceden belirlenmiş bir basınçta tutar. Eğer sıvı basınça altında tutulmazsa kaynar ve buharlaşarak yokolur. Radyatör kapağı gerekli basıncı sağlayarak kaynamayı durdurur. Kaynama noktası basınçla birlikte arttığından sistemin içindeki sıvı 100 dereceyi geçse bile kaynamaz.

    Termostat
    Aracın ilk çalıştırılma anında ısınmasına izin veren sistemdir. Termostat sayesinde soğutma sıvısı ilk etapta devreye sokulmayarak aracın çalışması için gerekli optimum motor sıcaklığına gelmesi sağlanır. Bu sıcaklık aşıldıktan ve pistonlar optimum genleşmeye ulaştıktan sonra, sonra soğutma sıvısı devreye girerek motor sıcaklığını sabit tutar.

    Fanlar
    Yeterince hızlı gidiyorsanız aracın ön ızgarasından geçen hava akımı radyatör peteklerinden geçerek soğutma işlemini yapar. Eğer yeterince hızlı gitmiyorsanız o zaman fanlar devreye girip havayı emerler. Düşük hızla giderken veya rölantide çalışırken fanlar soğutmayı sağlar. Genelde su pompası şaftı üzerine monte edilmiş fanlara hareketi V kayışları verir. Ayrıca bağımsız bir ünite olarak da takılabilirler. Bağımsız fanlar ise aküye bağlıdır ve elektrikle çalışırlar.




  • Konuyu yeni gördüm çok güzel bir konu olmuş. Face grubuna da katıldım.

    Dikkatimi çekti konuda hiç Caymandan söz açılmamış. Porsche araçları arasından tasarım olarak en ilgimi çeken Porsche Caymandır. Özellikle yere basık arka kısım ve akıcı çizgileri ile. Sen Cayman hakkında ne düşünüyorsun Voldroy?

     Porsche Türkiye│Yeni 911 yazısı hazırlanıyor



    Not: Bu arada imzanda "yatsınamaz" kelimesinin doğru yazımı "yadsınamaz"dır.




  • Porsche kalitedir sağlamdır hızlıdır konforda var alman arabası nede olsa
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Powermove

    Konuyu yeni gördüm çok güzel bir konu olmuş. Face grubuna da katıldım.

    Dikkatimi çekti konuda hiç Caymandan söz açılmamış. Porsche araçları arasından tasarım olarak en ilgimi çeken Porsche Caymandır. Özellikle yere basık arka kısım ve akıcı çizgileri ile. Sen Cayman hakkında ne düşünüyorsun Voldroy?

     Porsche Türkiye│Yeni 911 yazısı hazırlanıyor



    Not: Bu arada imzanda "yatsınamaz" kelimesinin doğru yazımı "yadsınamaz"dır.


    Yazı tavsiyesi için teşekkür ederim bir ara düzelteceğim.

    Cayman tasarım olarak herkesin ilgisini çeker zaten.Güzel arabadır.Cayman S modelini deneme şansım oldu.Süremedim ancak bayağı bir inceledim.PDK sisteminde azami hızı sanırsam 270-275 civarında.Motor orta konumlu.2007 model ikinci elleri ülkemizde 65-70 bin euro arasında değişiyor bu da minimum 120 bin tl civarında sanırsam.Manuel de hız farkı çok az vardır tahminimce.PDK sistemi benim öncelikli tercihim değil elbette,manueli daha çok seviyorum.Hızı hissetmek gerek.Sport Plus mod tabi ki harika ancak daha PDK yı deneme fırsatım olmadığından dolayı pek bir şey söyleyemeyeceğim.5 sn gibi bir sürede 100 km ye çıkıyor.7 vitesli bir araba.

    Alınası bir araba.911 öncelikli tercihim olurdu.Motor olarak da,tasarım olarak da gerçekten harika.

    Burada değinemedik,gerçi her modele bu kadar kısa bir süre içinde değinmek zor.Porsche bu.Uçsuz bucaksız bir okyanus.Daha yeni yeni başladık sizlere göstermeye bu okyanusu,dibini bulmak zor olabilir. :)

    Cayman hakkında da bir yazı yazabilirim istersen ancak öncelikle sırada Panamera var.Çok gecikti o yazı da zaten.

    @demircibu
    Kesinlikle harika bir marka.

    Hava soğutma-sıvı soğutma ile ilgili verdiği bilgiler için Adraka1 kardeşime teşekkür ederim.Hava soğutmalı sistemler bence daha cazip ancak günümüzde onların ayakta kalması gerçekten zor bir işti.Artık sıvı soğutmalı sistem var.Performans açısından daha iyi sayılabilir,ancak bir çok tanıdığım hava soğutmalı araçlara ilgi duyar mesela.Ancak artık havanın soğutma kabiliyeti yetersiz ve günümüz şartlarında da daha iyisi yok.

    Panamera'yı sizler için denedim.Fotoğraf yok elimde.10 dakikalık bir macera oldu.Yazımı tamamlayacağım bu akşam.Nasip olursa yayınlayacağım.




  • porsheyı gercekten çok severım ılerde bırgun belkıde alabılırım 2000 model flan /:
    benım en sevgıgım galıba adı panaremaydı bunun s ve 4 s inin ne frkı var acaba birde 911 mı daha usdun panarememı
    birde vw groupla bir alakası varmı çünkü tdi makına kullanıyor ceyyanede ve bir mercedes servisinde görmüştüm büyük bir kutu vardı kaputun galıba üzerinde bentley audi vw skoda seat ve porshenın logosu vardı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MR.Ş@HIS -- 13 Mayıs 2010; 16:56:15 >
  • Eskiden bizde de 928 vardı.Çok severdim o arabayı satılınca baya üzülmüştüm..Porsche akar..
  • 1955 model porsche 356 speedster

     Porsche Türkiye│Yeni 911 yazısı hazırlanıyor


    mükemmel bir araba
  • 356 ilk Porsche kabul edilir.Klasiktir,candır,efsanedir...

    @MR.ŞAHIS
    Alabilsem alırdım,evim olmazdı ama Porsche'm olurdu o kadar yani...

    S=2 çeker/Turbo'dan daha düşük/Tasarım bazlı

    4S=4 çeker/Turbo'ya yakın ama yine düşük,genelde S lerden daha iyilerdir/Tasarım-motor bazlı,S tasarımı,geliştirilmiş motor

    Genelde bu şekildedir.

    Panamera on numara araçtır bu akşam yada bu aralar bir yazı yazacağım onu okumanı tavsiye ederim eğer ilgin varsa.Panamera'yı deneme şansım oldu.Gerçekten harika bir araç.

    911 ile Panamera farklı kulvarda araçlardır.
    911 hızlıdır,canavardır.
    Panamera daha rahat,konforlu bir araçtır.4 kapılıdır.Motoru V8,her şekilde 911 olamaz.Ancak konfor+hız isteyen olursa kesinlikle inanılmaz uygun bir araç.

    İlla kıyaslamak gerekirse bu şekilde ancak farklı kulvarda olduklarından dolayı "beğeni ve ihtiyaç" meselesi tam olarak.

    @Bartug
    Harika arabadır.Benim de bir arkadaşımın babasında vardı.Şirketi batınca şimdi Focus'a kaldı.




  • Arkadaşlar Twitter adresimiz açılmıştır.Henüz yapım aşamasında da olsa bir kaç haber var.Porsche ile ilgili haberleri oradan da takip edebilirsiniz.
    Url:http://twitter.com/Porscheturkey
  • TÜM DÜNYA İÇİN SADECE 777 ADET ÜRETİLEN ÖZEL CAYMAN S, TÜRKİYE’DEKİ ALICISINI BULDU!


    Porsche Cayman S’in sınırlı sayıda üretilen ve Doğuş Otomotiv-Porsche tarafından ülkemize sadece 1 adet ithal edilen “Porsche Design Edition 1”versiyonu, alıcısına kavuştu. Tüm dünya pazarları için toplam 777 adet üretilen Cayman S’in özel versiyonu, Doğuş Oto-Etiler’de sahibine teslim edildi.

    Doğuş Otomotiv-Porsche, ülkemize sadece 1 adet ithal ettiği ve adını küçük ama çevik bir timsah türünden alan Cayman S’in sınırlı sayıda üretilen “Porsche Design Edition 1” modelini, sahibine teslim etti. Global anlamda üretimi 777 adetle sınırlı olan Cayman S “Porsche Design Edition 1 satın alarak ülkemizde bu Porsche modeline sahip tek kişi unvanına da sahip olan Cüneyt Özgümüş, aracının anahtarlarını Doğuş Oto-Etiler’den teslim aldı.

    35 yıl önce Ferdinand Alexander Porsche tarafından kurulan endüstriyel tasarım, lüks öğeler ve tüketim malları konusunda uluslararası alanda hızla üst düzey bir isim haline gelen Porsche Design imzasını taşıyan özel Cayman S versiyonu, sadece siyah gövde rengiyle bantlardan iniyor. Standart Porsche Cayman S versiyonunun 295 HP’lik motorunu taşıyan Cayman S Porsche Design Edition 1, daha fazla işlevsellik ve estetik özellikleriyle ön plana çıkıyor.

    Lüks, sportif ve eşsiz tasarım

    Porsche Design’ın geliştirdiği hem lüks hem sportif görünüme sahip Cayman S’in iç mekânında siyah deri ve alkantara döşeme kombinasyonu yer alıyor. Orta konsolda ise Porsche Design imzalı kronometreli gösterge paneliyle dikkat çekerken üç kollu sportif direksiyon simidi, vites kolu, el freni kolu ve tavan kaplamasında yine siyah alkantara malzemenin kullandığı dikkatleri çekiyor. Koltukların kafalıklarına kabartma şeklinde işlenmiş olan Porsche logosu, iç mekândaki sportif kalite hissini arttırıyor.

    Cayman S modelinde opsiyonel olarak sunulan Porsche Active Suspension Management (PASM) sistemi “Porsche Design Edition 1” serisinde standart olarak yer alıyor. Bu sistem sayesinde amortisörlerin sertliğini yol ve sürüş koşullarına bağlı olarak ayarlanabiliyor. Cayman S “Porsche Design Edition 1” sürücüsü, orta konsolda yer alan buton vasıtasıyla “Normal” ve “Sport” olmak üzere iki farklı sürüş programından birini tercih edebiliyor.


    Cayman S “ Porsche Design Editon 1”e Özel Çanta!

    Cayman S “Porsche Design Edition 1”in standart donanımında ayrıca hiçbir sınırlı üretim otomobilde olmayan Flat Six marka kronometreli saat, bir adet cep çakısı, bir çift güneş gözlüğü, bir adet dolma kalem ve bir adet anahtarlığı içeren şık bir çanta bulunuyor. Tüm bu aksesuarların yer aldığı siyah renkte çanta ise sadece 777 adet üretilen Cayman S “Porsche Design Edition 1” koleksiyon serisine sahip olan müşterilere hediye ediliyor. “Porsche Design Edition 1” serisinde yer alan her Porsche Cayman S ise torpido kapağında yer alan özel seri numarasıyla birbirinden ayrılabiliyor.




  • Arkadaşlar,Facebook'u olanlar gruba katılsınlar.Adraka1 kardeşimin paylaştığı haberi daha önce grupta paylaşmıştım ama burayı es geçmişim teşekkür ederim Ahmet.

    Twitter konusundan haberim yok.Ahmet ile görüştükten sonra sizlere gelişmeleri bildireceğim.

    Şu an için daha siteyi kuramamış durumda olduğumuzdan yeni bir grup açılır mı bilemiyorum yada Twitter işini Ahmet kardeşim alır.Ancak ben hem foruma hem Facebook grubuna zor dayanıyorum zaten.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: VoldroY

    Arkadaşlar,Facebook'u olanlar gruba katılsınlar.Adraka1 kardeşimin paylaştığı haberi daha önce grupta paylaşmıştım ama burayı es geçmişim teşekkür ederim Ahmet.

    Twitter konusundan haberim yok.Ahmet ile görüştükten sonra sizlere gelişmeleri bildireceğim.

    Şu an için daha siteyi kuramamış durumda olduğumuzdan yeni bir grup açılır mı bilemiyorum yada Twitter işini Ahmet kardeşim alır.Ancak ben hem foruma hem Facebook grubuna zor dayanıyorum zaten.



    O zaman durum bir kişiye daha ihtiyacımızın olacağını gösteriyor.Sevgili arkadaşlar VoldroY'la beraber görüştükten sonra sizlere haber verilecektir.İyi günler.
  • Vergisi çok be kardeş
  • Cayman S Porsche Desing Edition

     Porsche Türkiye│Yeni 911 yazısı hazırlanıyor
  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.