Şimdi Ara

OTOBÜSÇÜLER MEKANI MARKALAR VE MODELLER (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü1 Mobil
5 sn
654
Cevap
1
Favori
167.230
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: cgr1903

    OTOBÜSLERDEKİ TEKNOLOJİ


    YENİ geliştirilen teknolojiyle birlikte Tüm şehirler arası otobüsler UYDU ALICISI TV ANTENİ VE WİRELESS hizmeti sunulmaktırdır. Yakında uydu sistemlerini fotolarını yayınlayacagım.

    RETARDER

    Retarder

    Retarder ağır vasıtaları güvenli ve etkin bir şekilde yavaşlatan yüksek verimli hidrolik sistem çalışan, sürtünmesiz, aşınmasız bir fren sistemidir.
    Neden Retarder?
    Çünkü;
    Balatalı sistemlerin fren güçlerinin sınırları vardır. Balataların ateş topuna dönecek kadar ısınma noktasına ulaştığı anlar olur.
    Günümüz ihtiyaçlarına uygun güçlü motorlar üretildi ama bu gücü durduracak retarder dışında başka yeni bir fren sistemi geliştirilemedi.
    Retarder, şaft ile birlikte dönen rotorun hızını keserek frenleme etkisi yapar. Rotor ve stator arasına basılan yağ, rotorun kınetic enerjisini statotor vasıtasıyla ısı enerjisine dönüştürdüğünden bu frenleme sırasında herhangi bir aşınma olmaz.
    Rotor ve stator arasına basılan yağın basıncı ve miktarıyla doğru orantılı artan kademeli frenleme gücü ile aracın karşılaştığı her durum için gerekli frenleme sağlanır.
    Retarderli aracın balatalarının kullanımı azaldığı için tekerler ısınmaz. Bu sayede balataların, kampanaların ve lastiklerin ömrü uzar.
    Retarderli bir aracın sürücüsü her durumda durabileceğini bildiği için konforlu ve güvenli bir yolculuk yapar. Yolcular frenleme etkisini hissetmezler

    ESP
    Uzun şekliyle Elektronik Stabilite Programı, bilinen kısaltılmış haliyse ESP….Bundan tam on yıl önce tanıştığımız bu teknolojik ekipmanın kahramanlarıysa Bosch ve Mercedes…
    donanım listesi süslüyor.
    Gelelim ESP’nin yaratılış öyküsüne…Hikayemiz ‘50’li yılların sonuna kadar uzanıyor. O zamanki Mercedes şef mühendisi Fritz Narlinger, tekerleklerin boşa dönmesini engelleyen bir sistemin patentini almıştı. Ancak o yıllarda bunu gerçekleştirebileceği bir teknoloji (sensörler, işletim sistemleri) bulunmuyordu. ESP’nin fitili 1978 yılında Mercedes’in ABS sistemini bulması ve bunu otomobillerinde kullanmaya başlanmasıyla ateşlendi.
    Lastiklere müdahale eden ilk elektronik sistem olan ABS kısa sürede geliştirilerek 1981 yılında çekiş kontrol sistemi adındaki ASR yaratıldı. ASR sistemi kalkış anında tekerleklerin boşa dönmesini önlüyordu. Ama hala ESP’nin elektronik düzeneği kurulamamıştı. Bazı firmalar ESP benzeri çalışan hidrolik ve mekanik sistemler üzerinde çalışmalarını sürdürüyordu. Bunun sonucunda kilitli diferansiyel olarak tabir edilen teknolojiler doğdu. Takvim yaprakları 1994 yılını gösterdiğindeyse tamamen elektronik olarak çalışan ilk stabilite kontrol sistemi ortaya çıktı

    ESP NASIL ÇALIŞIYOR
    ESP nasıl çalışıyor?
    ESP sistemi temelde tekerleklere yerleştirilen bir kaç adet sensör, işletim bölümü ve müdahale bölümünden oluşuyor. Sensörler önden veya arkadan kayma durumundan boş dönen tekerleği tespit ediyor. Ardından bu bilgiyi sistemin kalbine gönderiyor. İşletim bölümü kaymanın düzeyini belirleyerek hangi tekerleklere ne miktarda fren basıncı uygulayacağını belirliyor. Sonra frenlemeyi yapacak üniteye bu bilgileri gönderip gerekli frenlemenin gerçekleşmesini sağlıyor. Fren uygulanan tekerlek yere tekrar güç iletmeye başlayarak, otomobilin izine dönmesini sağlıyor. Yaşam kurtarma konusunda iddialı olan ESP sistemiyle donatılan Mercedes marka araçlar geçtiğimiz yıl yüzde 42 oranında daha az kazaya karışmış. Amerikan Otoyol Güvenlik İdaresi (NHTSA) tarafından 1997-2002 yılları arasını kapsayan başka bir araştırmaya göreyse; savrulmadan dolayı yaşanan ölümcül kazalar ESP sayesinde yüzde 30 oranında azalmış. SUV sınıfındaki kaza oranındaki azalmaysa yüzde 63’lere kadar yükseliyor.

    ASR
    ASR (Acceleration Slip Regulation - ivme kayması kontrolü) sistemi, frenler ve motor yönetim sistemini birlikte kontrol ederek, tahrik tekerleğinin çekiş yeteneği kaybolduğunda bu durumu algılayarak tekerlek hareketini yavaşlatmakta ve kaymalarını önleyerek, sürücüye yanal ve uzunlamasına dinamik kontrol yeteneği sağlamaktadır. Bu özellik, özellikle çekiş yeteneğinin azaldığı kumlu, karlı, yağmurlu yol koşullarında yararlı olmaktadır.

    Sistem, yol yüzeyinin durumuna göre veya performansın fonksiyonu olarak en uygun sürüş kontrolünü sağlamaktadır.
    Hangisi olursa olsun, sistem motor tarafından gönderilen torku azaltmak yoluyla devreye girer veya ABS ile koordineli olarak her bir tekerleği bağımsız olarak frenler.

    Çekiş kontrolü de ABS gibi modern taşıtlar için önemli bir güvenlik özelliği haline gelmektedir. Ancak yeteneklerinden tam olarak yararlanmak için, geleneksel sürüş stillerinden buna bilinçli bir geçiş yapmak gerekmektedir. Çekiş kontrol yeteneği olan bir taşıta sahipseniz, ABS'de olduğu gibi sistemin karakteristiklerini öğrenmek için güvenli bir alan bularak test sürüşleri yapın. İlave sürüş bilgileri için aracın kataloğunu okumayı da ihmal etmeyin.

    EBS electronic brake system

    Frenlerin daha dengeli tutması için yapılan elektronik bir sistem. Amacı otobüslerin yan yatmalarını azaltarak daha dengeli bir şekilde durmalarını sağlamak bunun yanı sıra yük binen tekerlerklere daha az kuvvet uygulayarak ani frenlemelerde hem frenlemeyi bozmaz ve ototüsün şeridinine daha sağlam basmasını sağlar.



    YARIN AKSAM TAMAMDIR.
    MAN
    NEOPLAN
    MİTSUBİHSİ VAR

    Alıntıları Göster
    slm kardeş bende bu foruma yeni katıldım gerçekten güzel olmuş bende yaklaşık 3 yıldır sehirler arası otobüs muavinliği yapıyorum bende otobüslere çok meraklıyım gerçekten güzel konulara deyinmişsin tebrikler




  • walla kardeş güzel olmuş bende şehirler arası otobüs muavini olarak beğendim ama dha güzel resimler koyabilirsin başarılarının devamını dilerim
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ***muavin***

    slm kardeş bende bu foruma yeni katıldım gerçekten güzel olmuş bende yaklaşık 3 yıldır sehirler arası otobüs muavinliği yapıyorum bende otobüslere çok meraklıyım gerçekten güzel konulara deyinmişsin tebrikler

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: ***muavin***

    slm kardeş bende bu foruma yeni katıldım gerçekten güzel olmuş bende yaklaşık 3 yıldır sehirler arası otobüs muavinliği yapıyorum bende otobüslere çok meraklıyım gerçekten güzel konulara deyinmişsin tebrikler


    bana bir otobüs sürdürsen sana bir ömür boyu dua ederim




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Emerald Dolphin

    quote:

    Orjinalden alıntı: ***muavin***

    slm kardeş bende bu foruma yeni katıldım gerçekten güzel olmuş bende yaklaşık 3 yıldır sehirler arası otobüs muavinliği yapıyorum bende otobüslere çok meraklıyım gerçekten güzel konulara deyinmişsin tebrikler


    bana bir otobüs sürdürsen sana bir ömür boyu dua ederim

    Alıntıları Göster
    dünyada MAN Ahirette İMAN
    şaka bir yana benim en beğendiğim otobüs man fortuna




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Harun

    dünyada MAN Ahirette İMAN
    şaka bir yana benim en beğendiğim otobüs man fortuna

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: harunpal

    dünyada MAN Ahirette İMAN
    şaka bir yana benim en beğendiğim otobüs man fortuna

    fortuna ya binmedim ama bence s2000 bile 403 ten daha konforluydu




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Emerald Dolphin

    quote:

    Orjinalden alıntı: harunpal

    dünyada MAN Ahirette İMAN
    şaka bir yana benim en beğendiğim otobüs man fortuna

    fortuna ya binmedim ama bence s2000 bile 403 ten daha konforluydu

    Alıntıları Göster
    merhaba arkadaslar bende aranıza yeni katıldım otobüs işletmeciliği yapıyorum bilgilerimi sizlerle sunmaktan onur duyarım




  • quote:

    Orijinalden alıntı: meli-417

    merhaba arkadaslar bende aranıza yeni katıldım otobüs işletmeciliği yapıyorum bilgilerimi sizlerle sunmaktan onur duyarım

    Alıntıları Göster
    türkiyede fortunayı kamil koç rahat hat olarak özel üretim olarak çalıştırmıstır türkiyeye bana göre fortunayı sevdiren kamil koçtur. s2000 gelicek olursak ilk çıktıklarında otobüs işletenler bir hucum ile s2000 aldı ama 403 onuda bitirdi tıpki safirin peronlardan ayrılıp turizme gecmesi gibi...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: meli-417

    türkiyede fortunayı kamil koç rahat hat olarak özel üretim olarak çalıştırmıstır türkiyeye bana göre fortunayı sevdiren kamil koçtur. s2000 gelicek olursak ilk çıktıklarında otobüs işletenler bir hucum ile s2000 aldı ama 403 onuda bitirdi tıpki safirin peronlardan ayrılıp turizme gecmesi gibi...

    Alıntıları Göster
    Ben bir yılı aşkın bir süredir Donanım Haber bilgisayar forumlarını takip ediyorum ama ilk kez bu gün otobüs ile ilgili bir bölüm de olduğunu fakettim. Üstelik benden başka otobüs meraklısı insan olmadığını düşünür, otobüslere karşı bu amansız sevgi ve merakımın normal olup olmadığını merak ederdim. Şimdi bu forumda kendim gibi insanlar bulmak beni son derece mutlu etti. Okul ve iş nedeni ile 1981 yılından beri Mersin-İstanbul ve Mersin-İzmit hattında sık sık seyahat eden ve 302 dönemini dün gibi hatırlayan bir otobüs delisi olarak ben de gözlem ve fikirlerimi sizlerle paylaşmak isterim. İşte otobüs marka ve modelleri ile ilgili bazı görüşlerim:

    * 302 bir efsanedir. Motor sesi, koltukları, amortisörleri, el freni unutulamaz.
    * 302S V6 da benim çok sevdiğim bir otobüsdür. Motor sesini çok beğenirim, dönemine göre çok hızlı idi.
    * 304 de bence çok başarılı bir model. Belki de yol tutuşu, viraj dengesi, ağırlığına göre gücü en fazla otobüs 304 idi.
    * 303 tüm Mercedes otobüsler arasında bende en az iz bırakan model oldu. Hiç bir şeyi çok özel ve unutulmaz değildi.
    * 403 ise tartışmasız gelmiş geçmiş en başarılı otobüsdür. Hem de zor kapanan kapılar, esrarengiz yangınlar gibi eleştirilecek bazı yönleri olmasına rağmen 1995 yılından bu güne kadar (evet 403 1995 yılı sonlarında piyasaya çıkmıştır) bazı makyaj ve tadilatlarla birlikte 12 yıldır hala peronlardadır. Onu bu kadar başarılı kılan özellikleri öncelikle 381 PS'nin rakamsal büyüklüğünün de ötesinde olan muazzam gücü, çok başarılı 6 vitesli şanzımanı, rampalardaki üstün tırmanma hızı (Mitsubishi otobüslerle arasındaki en büyük fark bu idi), şoförün çok yüksek oturma pozisyonu, sert hatlı maço görüntüsü (evet kadınsı yuvarlak hatlı değil, erkeksi, yüksek, sert bir görünüş), uzun mesafeli hatlarda çok şey ifade eden büyük bagajı, güçlü retarder freni ve karlı yollarda yol tutuş kabiliyeti (5 cm. kar kaplı yolda 110 km/saat hızla çok rahat gittiğini bilirim) olarak sayılabilir. Bana göre hem motor özellikleri hem de dizayn olarak çağının çok ötesindeydi. Piyasaya çıkışından bu kadar zaman sonra hala yollarda olması da bunun en büyük kanıtıdır. Evet ilk günkü kadar popüler değil ama konfor açısından hala kabul edilebilir düzeyde ve insanların 403'le seyahat etmeye bir itirazı yok. Uzun kollu vitesini de çok karizmatik buluyorum ancak kişiliksiz bulsam da teknolojik açıdan bakıldığında joystick vitese geçiş kaçınılmaz sayılmalıdır. Bu otobüse hiç yakıştıramadığım bir şey varsa o da kullanımı zor, berbat bir dizayn olan kol dayanaklarıdır.
    * 404'ü şöyle özetliyeyim: Pahalı. (Orijinal Alman malı olduğundan anlamsız şekilde pahalı.)
    * Travego bende hayal kırıklığı yarattı. Bir defa aradan geçen 12 yıl sonrasında konfor olarak 403'ün üzerine fazla bir şey koyamamışlar. Koltuklar çok sert, koltuk araları daha geniş olmalıydı, ses yalıtımı daha iyi değil, süspansiyonlar yoldaki en küçük rahatsızlığı hissettiriyor. Çift dingilli modelde motor alçak devirlerde kalkınırken çok gürültülü. Yine çift dingilli modelde altıncı vites tahvil oranı 0.79 olduğundan (tek dingilli Travego ile 403'de bu oran 1.0 dır) 476 PS gibi muazzam motor gücüne rağmen araba dik rampalarda beşinci vitese düşmek zorunda kalıyor. Oysa en dik rampaları vites düşmeden çıkmak 403'ün en kuvvetli yönlerinden biri idi. Şoför bariz olarak daha aşağıda oturuyor, neden? Ne faydası var? Anlayamıyorum. Bana göre bu alçak oturma pozisyonu şoförün karizmasından çok şey alıp götürmüş. Gerçi Setra, Neoplan, Man, Safir, Diamond hepsinde aynı durum, şoför aşağıda oturuyor. Bence hiç de uygun bir durum değil bu. Üstelik 403'te şoförün yola hakim bu yüksek oturma mevkii 403'e has çok ayrıcalıklı bir özellik idi ve ona çok şey katıyordu. Arkadaşlar bu konuyu tartışmaya açıyor ve fikirlerinizi bekliyorum.
    * Maraton, Prenses, Safir: Bende hep iri birer minibüs hissi uyandırdı. Dizaynlarını o derece yersiz bulurum.
    Bir de düz yolda uçup, rampada bayılıp kalmalarını sevmedim. Ben rampa yukarı sürat yapabilen otobüsleri seviyorum.
    * Diamond: Dizaynını Bob Foster adında güya dünyaca ünlü bir otobüs dizayneri yapmış. Belli! Bu otobüs Türkiyeye ait bir dizayn gibi durmuyor. Arkadaşlar bilmiyorum farkında mısınız ama, Türkiye dünyada otobüsçülüğün merkezidir. Otobüs sayısı, yaygınlığı, ulaşımdaki ağırlığı açısından dünyada tektir. (Çin ve Hindistandaki çağdışı otobüsleri saymıyorum) Ve yine belki farkında değilsiniz ama otobüs kalitesi ve işletmecilik anlayışı açısından da rakipsizdir. (2000 yılında İngilere'de Plymouth-Londra rasında 4,5 saatlik bir otobüs yolculuğu yaptım. Bu otobüs ortadan, evet ortadan motorlu, şimdi markasını hatırlayamadığım garip dizaynlı bir ingiliz otobüsü idi. Yarı yolda otobüs stop etti. İleri yaştaki iki şoförün aralarında yaptıkları konuşmalardan; motorin göstergesinin ful gösterdiği, ancak uzun zamandır motorin alınmadığından, motorin göstergesinin bozuk olduğu ve aslında depoda hiç motorin kalmadığı anlaşıldı. Anlayın artık dünyanın dördüncü büyük iktisadi gücü olan İngilteredeki şehirlerarası otobüs işletmeciliğini.)
    Bence bir otobüste dizayn, yani tip, şekil, duruş, görünüş herşeydir. Hey Temsa mühendisleri! Bu otobüsün tipi bozuk, o yüzden de Türkiye'de tutmadı ve tutmayacak.
    * MAN S2000: Bana göre başarılı bir dizayndı. 420 HP'lik motoru ile rampalarda çok güçlüydü. Yeterince hakkı verilmedi diye düşünüyor, daha fazla bilgisi olanların yorumlarını bekliyorum.
    * Fortuna: Klimanın ön tarafa yerleştirilmesi nedeniyla önden görünüşünün çok çirkin olması başta olmak üzere, özensiz, zevksiz bir dizayn. Başka söze gerek var mı?
    * Neoplan: İstediği kadar rahat ve konforlu olsun, hiç sevmediğim, tipsiz ve çirkin bir otobüs. Otobüs şoförü olsam, bu otobüsün şoför koltuğuna oturmam. O derece karşıyım.
    * Setra: En iyi koltuklar, en iyi detay işçilik, güzel bir dizayn. Ne de olsa Mercedes'e ait bir firma. Ancak ithal malı olması nedeniyle çok pahalı olduğunu tahmin ediyorum ve ben ithal malına karşıyım. Bir de Setra'nın orijinal web sitesinde verilen bilgilere göre, Türkiye'de çok tutulan 417 SHD modelinde motor gücü 435 HP olup, 476 HP motor opsiyonel olarak sunulmaktadır.
    * Çift katlı otobüsler: Çok yüksek, ağır ve dengesiz. Virajlı ve dik rampalı Türkiye yollarına hiç girmemeliydi. Benim gördüğümü sonunda işletmeciler de anladılar ve onları peronlardan adeta sildiler. Hiç üzülmedim. (Bir de bunların Bursa imalatı yerli modelleri vardı. "Tezeller" vs.)
    * Şimdi de çift dingil olayı çıktı. İşletmecilik açısından belki anlarım ama bir otobüssever olarak karşıyım. Bu konuyu da müsadelerinizle tartışmaya açmak isterim. Bana göre 13.85 metre uzunluğuyla çift dingilli otobüsler manevra kabiliyeti bakımından sıkıntılı ve ağır modeller. Bu işten en karlı çıkanlar ise otobüs imalatçıları olsa gerek zira bu arabalar daha pahalı. Bana göre ideal otobüs şu şekilde olabilir:
    Tek dingil, 12 metre yerine 12.5 veya 12.6 metre uzunluk, 46 kişilik oturma kapasitesi, böylelikle biraz daha fazla koltuk arası mesafe ve biraz daha rahat sürücü mahalli, 302 döneminden beri değişmeyen 295R22.5 ebatlı lastikler yerine daha büyük çaplı jantlar ile daha geniş, daha kalın ve sağlam yapılı lastikler. Bu otobüs Türkiye yollarına daha uygun olur ve daha konforlu olur. Görüşlerinizi bekliyorum arkadaşlar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: zagor33

    Ben bir yılı aşkın bir süredir Donanım Haber bilgisayar forumlarını takip ediyorum ama ilk kez bu gün otobüs ile ilgili bir bölüm de olduğunu fakettim. Üstelik benden başka otobüs meraklısı insan olmadığını düşünür, otobüslere karşı bu amansız sevgi ve merakımın normal olup olmadığını merak ederdim. Şimdi bu forumda kendim gibi insanlar bulmak beni son derece mutlu etti. Okul ve iş nedeni ile 1981 yılından beri Mersin-İstanbul ve Mersin-İzmit hattında sık sık seyahat eden ve 302 dönemini dün gibi hatırlayan bir otobüs delisi olarak ben de gözlem ve fikirlerimi sizlerle paylaşmak isterim. İşte otobüs marka ve modelleri ile ilgili bazı görüşlerim:

    * 302 bir efsanedir. Motor sesi, koltukları, amortisörleri, el freni unutulamaz.
    * 302S V6 da benim çok sevdiğim bir otobüsdür. Motor sesini çok beğenirim, dönemine göre çok hızlı idi.
    * 304 de bence çok başarılı bir model. Belki de yol tutuşu, viraj dengesi, ağırlığına göre gücü en fazla otobüs 304 idi.
    * 303 tüm Mercedes otobüsler arasında bende en az iz bırakan model oldu. Hiç bir şeyi çok özel ve unutulmaz değildi.
    * 403 ise tartışmasız gelmiş geçmiş en başarılı otobüsdür. Hem de zor kapanan kapılar, esrarengiz yangınlar gibi eleştirilecek bazı yönleri olmasına rağmen 1995 yılından bu güne kadar (evet 403 1995 yılı sonlarında piyasaya çıkmıştır) bazı makyaj ve tadilatlarla birlikte 12 yıldır hala peronlardadır. Onu bu kadar başarılı kılan özellikleri öncelikle 381 PS'nin rakamsal büyüklüğünün de ötesinde olan muazzam gücü, çok başarılı 6 vitesli şanzımanı, rampalardaki üstün tırmanma hızı (Mitsubishi otobüslerle arasındaki en büyük fark bu idi), şoförün çok yüksek oturma pozisyonu, sert hatlı maço görüntüsü (evet kadınsı yuvarlak hatlı değil, erkeksi, yüksek, sert bir görünüş), uzun mesafeli hatlarda çok şey ifade eden büyük bagajı, güçlü retarder freni ve karlı yollarda yol tutuş kabiliyeti (5 cm. kar kaplı yolda 110 km/saat hızla çok rahat gittiğini bilirim) olarak sayılabilir. Bana göre hem motor özellikleri hem de dizayn olarak çağının çok ötesindeydi. Piyasaya çıkışından bu kadar zaman sonra hala yollarda olması da bunun en büyük kanıtıdır. Evet ilk günkü kadar popüler değil ama konfor açısından hala kabul edilebilir düzeyde ve insanların 403'le seyahat etmeye bir itirazı yok. Uzun kollu vitesini de çok karizmatik buluyorum ancak kişiliksiz bulsam da teknolojik açıdan bakıldığında joystick vitese geçiş kaçınılmaz sayılmalıdır. Bu otobüse hiç yakıştıramadığım bir şey varsa o da kullanımı zor, berbat bir dizayn olan kol dayanaklarıdır.
    * 404'ü şöyle özetliyeyim: Pahalı. (Orijinal Alman malı olduğundan anlamsız şekilde pahalı.)
    * Travego bende hayal kırıklığı yarattı. Bir defa aradan geçen 12 yıl sonrasında konfor olarak 403'ün üzerine fazla bir şey koyamamışlar. Koltuklar çok sert, koltuk araları daha geniş olmalıydı, ses yalıtımı daha iyi değil, süspansiyonlar yoldaki en küçük rahatsızlığı hissettiriyor. Çift dingilli modelde motor alçak devirlerde kalkınırken çok gürültülü. Yine çift dingilli modelde altıncı vites tahvil oranı 0.79 olduğundan (tek dingilli Travego ile 403'de bu oran 1.0 dır) 476 PS gibi muazzam motor gücüne rağmen araba dik rampalarda beşinci vitese düşmek zorunda kalıyor. Oysa en dik rampaları vites düşmeden çıkmak 403'ün en kuvvetli yönlerinden biri idi. Şoför bariz olarak daha aşağıda oturuyor, neden? Ne faydası var? Anlayamıyorum. Bana göre bu alçak oturma pozisyonu şoförün karizmasından çok şey alıp götürmüş. Gerçi Setra, Neoplan, Man, Safir, Diamond hepsinde aynı durum, şoför aşağıda oturuyor. Bence hiç de uygun bir durum değil bu. Üstelik 403'te şoförün yola hakim bu yüksek oturma mevkii 403'e has çok ayrıcalıklı bir özellik idi ve ona çok şey katıyordu. Arkadaşlar bu konuyu tartışmaya açıyor ve fikirlerinizi bekliyorum.
    * Maraton, Prenses, Safir: Bende hep iri birer minibüs hissi uyandırdı. Dizaynlarını o derece yersiz bulurum.
    Bir de düz yolda uçup, rampada bayılıp kalmalarını sevmedim. Ben rampa yukarı sürat yapabilen otobüsleri seviyorum.
    * Diamond: Dizaynını Bob Foster adında güya dünyaca ünlü bir otobüs dizayneri yapmış. Belli! Bu otobüs Türkiyeye ait bir dizayn gibi durmuyor. Arkadaşlar bilmiyorum farkında mısınız ama, Türkiye dünyada otobüsçülüğün merkezidir. Otobüs sayısı, yaygınlığı, ulaşımdaki ağırlığı açısından dünyada tektir. (Çin ve Hindistandaki çağdışı otobüsleri saymıyorum) Ve yine belki farkında değilsiniz ama otobüs kalitesi ve işletmecilik anlayışı açısından da rakipsizdir. (2000 yılında İngilere'de Plymouth-Londra rasında 4,5 saatlik bir otobüs yolculuğu yaptım. Bu otobüs ortadan, evet ortadan motorlu, şimdi markasını hatırlayamadığım garip dizaynlı bir ingiliz otobüsü idi. Yarı yolda otobüs stop etti. İleri yaştaki iki şoförün aralarında yaptıkları konuşmalardan; motorin göstergesinin ful gösterdiği, ancak uzun zamandır motorin alınmadığından, motorin göstergesinin bozuk olduğu ve aslında depoda hiç motorin kalmadığı anlaşıldı. Anlayın artık dünyanın dördüncü büyük iktisadi gücü olan İngilteredeki şehirlerarası otobüs işletmeciliğini.)
    Bence bir otobüste dizayn, yani tip, şekil, duruş, görünüş herşeydir. Hey Temsa mühendisleri! Bu otobüsün tipi bozuk, o yüzden de Türkiye'de tutmadı ve tutmayacak.
    * MAN S2000: Bana göre başarılı bir dizayndı. 420 HP'lik motoru ile rampalarda çok güçlüydü. Yeterince hakkı verilmedi diye düşünüyor, daha fazla bilgisi olanların yorumlarını bekliyorum.
    * Fortuna: Klimanın ön tarafa yerleştirilmesi nedeniyla önden görünüşünün çok çirkin olması başta olmak üzere, özensiz, zevksiz bir dizayn. Başka söze gerek var mı?
    * Neoplan: İstediği kadar rahat ve konforlu olsun, hiç sevmediğim, tipsiz ve çirkin bir otobüs. Otobüs şoförü olsam, bu otobüsün şoför koltuğuna oturmam. O derece karşıyım.
    * Setra: En iyi koltuklar, en iyi detay işçilik, güzel bir dizayn. Ne de olsa Mercedes'e ait bir firma. Ancak ithal malı olması nedeniyle çok pahalı olduğunu tahmin ediyorum ve ben ithal malına karşıyım. Bir de Setra'nın orijinal web sitesinde verilen bilgilere göre, Türkiye'de çok tutulan 417 SHD modelinde motor gücü 435 HP olup, 476 HP motor opsiyonel olarak sunulmaktadır.
    * Çift katlı otobüsler: Çok yüksek, ağır ve dengesiz. Virajlı ve dik rampalı Türkiye yollarına hiç girmemeliydi. Benim gördüğümü sonunda işletmeciler de anladılar ve onları peronlardan adeta sildiler. Hiç üzülmedim. (Bir de bunların Bursa imalatı yerli modelleri vardı. "Tezeller" vs.)
    * Şimdi de çift dingil olayı çıktı. İşletmecilik açısından belki anlarım ama bir otobüssever olarak karşıyım. Bu konuyu da müsadelerinizle tartışmaya açmak isterim. Bana göre 13.85 metre uzunluğuyla çift dingilli otobüsler manevra kabiliyeti bakımından sıkıntılı ve ağır modeller. Bu işten en karlı çıkanlar ise otobüs imalatçıları olsa gerek zira bu arabalar daha pahalı. Bana göre ideal otobüs şu şekilde olabilir:
    Tek dingil, 12 metre yerine 12.5 veya 12.6 metre uzunluk, 46 kişilik oturma kapasitesi, böylelikle biraz daha fazla koltuk arası mesafe ve biraz daha rahat sürücü mahalli, 302 döneminden beri değişmeyen 295R22.5 ebatlı lastikler yerine daha büyük çaplı jantlar ile daha geniş, daha kalın ve sağlam yapılı lastikler. Bu otobüs Türkiye yollarına daha uygun olur ve daha konforlu olur. Görüşlerinizi bekliyorum arkadaşlar.

    Alıntıları Göster
    çift katlı otobüsler bence de Türkiye ye hiç girmemeliydi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Orgeneral

    çift katlı otobüsler bence de Türkiye ye hiç girmemeliydi.

    Alıntıları Göster
    zagor33,

    dostum ellerine sağlık son zamanlarda rastladığım en iyi değerlendirme,ne zamandır bu konuya senin gibi biri girmemişti,
    vaktim sınırlı olduğu için uzun uzun yazamayacağım ama son yazdığın maddeye kısaca değineyim,uluslararası standartlara göre 12 metreyi geçerse otobüsün uzunluğu ikinci dingil şart.
    sırf bu yüzden temsa uzun yıllar,marathon ve prensese retarder koyamadı...

    şimdilik bu kadar ama daha sık ziyaret edeceğim




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Emerald Dolphin

    zagor33,

    dostum ellerine sağlık son zamanlarda rastladığım en iyi değerlendirme,ne zamandır bu konuya senin gibi biri girmemişti,
    vaktim sınırlı olduğu için uzun uzun yazamayacağım ama son yazdığın maddeye kısaca değineyim,uluslararası standartlara göre 12 metreyi geçerse otobüsün uzunluğu ikinci dingil şart.
    sırf bu yüzden temsa uzun yıllar,marathon ve prensese retarder koyamadı...

    şimdilik bu kadar ama daha sık ziyaret edeceğim

    Alıntıları Göster
    zagor safir diamond konusunda tamamen aynı düşündeyiz diamondu doğu yolarına sürsen allah göstermesin şöför direksiyonla geri döner safiri yinede diyorum peronlardan silinmesi bana göre 403 neden olmasıdır zaten su söz vardır safir sahibini 403 yolcusunu sevindirirmiş ama neoplan hakkında görüşlerin biraz kendi sahsi görüslerin ama türkiye piyasası en pahalı otobüs setra 431dir ondan sonra neoplan starliner gelir türkiyede setra 431 modelinin sayılı olmasının tek nedeni arac daha yeni üretim yedek parcada sıkıntı olusabilir birde otobüs işletmecileri sunu düşünüyor 431 e okadar para vericeğime 2 adet 417 hdh alırım diyor zaten türkiye yollarına uygun bir arac değiller çift katlı otobüsler hele 431 hiç değil arac okadar zarifki bir tümsekten gecse allah yardımcısı olsun sahibinin kalbi sızlar valla... neoplanın tourlineri çıkartma amacı bana göre türkiyede uygun fiyata arac satmak türkiyede büyük şirketlerden baska anadolu firmalarıda neoplan kullansın diye üretimi oldu diye düşünüyorum...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: meli-417

    zagor safir diamond konusunda tamamen aynı düşündeyiz diamondu doğu yolarına sürsen allah göstermesin şöför direksiyonla geri döner safiri yinede diyorum peronlardan silinmesi bana göre 403 neden olmasıdır zaten su söz vardır safir sahibini 403 yolcusunu sevindirirmiş ama neoplan hakkında görüşlerin biraz kendi sahsi görüslerin ama türkiye piyasası en pahalı otobüs setra 431dir ondan sonra neoplan starliner gelir türkiyede setra 431 modelinin sayılı olmasının tek nedeni arac daha yeni üretim yedek parcada sıkıntı olusabilir birde otobüs işletmecileri sunu düşünüyor 431 e okadar para vericeğime 2 adet 417 hdh alırım diyor zaten türkiye yollarına uygun bir arac değiller çift katlı otobüsler hele 431 hiç değil arac okadar zarifki bir tümsekten gecse allah yardımcısı olsun sahibinin kalbi sızlar valla... neoplanın tourlineri çıkartma amacı bana göre türkiyede uygun fiyata arac satmak türkiyede büyük şirketlerden baska anadolu firmalarıda neoplan kullansın diye üretimi oldu diye düşünüyorum...

    Alıntıları Göster
    meli-417,

    safire bir kere bindim,kayseriden istanbula geldim,
    edindiğim izlenim,derli toplu kendi halinde bir araba iddialı olmayan bir otobüs,tabi ki teknik yönlerini,işletme giderlerini,parça maliyetlerini bilemem ama okadarda kötü bir araba değildi hatta koltukları 403 ten daha rahattı bana göre...

    neoplan ve setra konusuna girmeye bile gerek yok ankara-istanbul arabası okadar...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Emerald Dolphin

    meli-417,

    safire bir kere bindim,kayseriden istanbula geldim,
    edindiğim izlenim,derli toplu kendi halinde bir araba iddialı olmayan bir otobüs,tabi ki teknik yönlerini,işletme giderlerini,parça maliyetlerini bilemem ama okadarda kötü bir araba değildi hatta koltukları 403 ten daha rahattı bana göre...

    neoplan ve setra konusuna girmeye bile gerek yok ankara-istanbul arabası okadar...

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: mavim1974

    meli-417,

    safire bir kere bindim,kayseriden istanbula geldim,
    edindiğim izlenim,derli toplu kendi halinde bir araba iddialı olmayan bir otobüs,tabi ki teknik yönlerini,işletme giderlerini,parça maliyetlerini bilemem ama okadarda kötü bir araba değildi hatta koltukları 403 ten daha rahattı bana göre...

    neoplan ve setra konusuna girmeye bile gerek yok ankara-istanbul arabası okadar...

    mavim1974

    safir yolcuya konfor verebilir ama safirin bir hatalı tarafı vardır belki aranızda bilen vardır ön kapı yani 3-4 numaralı koltuğa oturduğunuzda hele birde kış ise kapı lastikleri çok adidir hemen yıpranır ve soğuyu içeri gecirir...safirin sahibinin yüzünü güldürmesi su bakımdan arac tamamen tasarruflu safir 403 yaktığı yakıtı yakmaz ancak uzun yolada sahibini cıkarttırmaz safir aslen üretim amacı 403 bitirip türkiyede yeni bir otobüs sunmaktı ilk baslarda satıslar sahanedi ama otobüs işletenler hep su düşüncededir mercedesten sasmıcan anlayışı vardır zaten suan bile doğu yollarında 403 modelini görmeniz kaçınılmazdır ama benim kendi şahsi düşüncem 1 seneye kadar 403 uzun yollardan kalkıcak çüünkü izmirdenn aydına gitmek isteyen bir yolcu aracın modeli travego veya setra hangi firmada varsa ondan bilet alıyorlar yolcu otobüsün modeline göre bilet alıyor buda oluyorki 403 bitim noktasına yavas yavas geliyor setranın açıklaması 2016 yılına kadar 417 modelini üreticeğiz demesi birde otobüs işletenleri için uygun krediler var adam 403 alacağına alıyor travego 15 lik onunla iş yapıyor müşteriyi çekmek için almak zorunda yani yoksa bu piyasada iş yapamaz...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi meli-417 -- 1 Haziran 2007; 15:53:51 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Emerald Dolphin

    zagor33,

    dostum ellerine sağlık son zamanlarda rastladığım en iyi değerlendirme,ne zamandır bu konuya senin gibi biri girmemişti,
    vaktim sınırlı olduğu için uzun uzun yazamayacağım ama son yazdığın maddeye kısaca değineyim,uluslararası standartlara göre 12 metreyi geçerse otobüsün uzunluğu ikinci dingil şart.
    sırf bu yüzden temsa uzun yıllar,marathon ve prensese retarder koyamadı...

    şimdilik bu kadar ama daha sık ziyaret edeceğim

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: mavim1974

    zagor33,

    dostum ellerine sağlık son zamanlarda rastladığım en iyi değerlendirme,ne zamandır bu konuya senin gibi biri girmemişti,
    vaktim sınırlı olduğu için uzun uzun yazamayacağım ama son yazdığın maddeye kısaca değineyim,uluslararası standartlara göre 12 metreyi geçerse otobüsün uzunluğu ikinci dingil şart.
    sırf bu yüzden temsa uzun yıllar,marathon ve prensese retarder koyamadı...

    şimdilik bu kadar ama daha sık ziyaret edeceğim


    Sayın mavim1974, çok uzun zamandır merak ettiğim bir hususa açıklık getirdiniz, teşekkürler. Tek dingilli araçlar için geçerli olan bu 12 metre sınırını öğrenmek benim hayalimdeki otobüsü adeta bitirdi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: zagor33

    quote:

    Orjinalden alıntı: mavim1974

    zagor33,

    dostum ellerine sağlık son zamanlarda rastladığım en iyi değerlendirme,ne zamandır bu konuya senin gibi biri girmemişti,
    vaktim sınırlı olduğu için uzun uzun yazamayacağım ama son yazdığın maddeye kısaca değineyim,uluslararası standartlara göre 12 metreyi geçerse otobüsün uzunluğu ikinci dingil şart.
    sırf bu yüzden temsa uzun yıllar,marathon ve prensese retarder koyamadı...

    şimdilik bu kadar ama daha sık ziyaret edeceğim


    Sayın mavim1974, çok uzun zamandır merak ettiğim bir hususa açıklık getirdiniz, teşekkürler. Tek dingilli araçlar için geçerli olan bu 12 metre sınırını öğrenmek benim hayalimdeki otobüsü adeta bitirdi.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: zagor33


    quote:

    Orjinalden alıntı: mavim1974

    zagor33,

    dostum ellerine sağlık son zamanlarda rastladığım en iyi değerlendirme,ne zamandır bu konuya senin gibi biri girmemişti,
    vaktim sınırlı olduğu için uzun uzun yazamayacağım ama son yazdığın maddeye kısaca değineyim,uluslararası standartlara göre 12 metreyi geçerse otobüsün uzunluğu ikinci dingil şart.
    sırf bu yüzden temsa uzun yıllar,marathon ve prensese retarder koyamadı...

    şimdilik bu kadar ama daha sık ziyaret edeceğim


    Sayın mavim1974, çok uzun zamandır merak ettiğim bir hususa açıklık getirdiniz, teşekkürler. Tek dingilli araçlar için geçerli olan bu 12 metre sınırını öğrenmek benim hayalimdeki otobüsü adeta bitirdi.


    dostum hayallerinden vazgeçme,
    biraz bahsedermisin hayalindeki otobüsten,bir dingil daha atmanın ne gibi sakıncaları var?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: meli-417

    quote:

    Orjinalden alıntı: mavim1974

    meli-417,

    safire bir kere bindim,kayseriden istanbula geldim,
    edindiğim izlenim,derli toplu kendi halinde bir araba iddialı olmayan bir otobüs,tabi ki teknik yönlerini,işletme giderlerini,parça maliyetlerini bilemem ama okadarda kötü bir araba değildi hatta koltukları 403 ten daha rahattı bana göre...

    neoplan ve setra konusuna girmeye bile gerek yok ankara-istanbul arabası okadar...

    mavim1974

    safir yolcuya konfor verebilir ama safirin bir hatalı tarafı vardır belki aranızda bilen vardır ön kapı yani 3-4 numaralı koltuğa oturduğunuzda hele birde kış ise kapı lastikleri çok adidir hemen yıpranır ve soğuyu içeri gecirir...safirin sahibinin yüzünü güldürmesi su bakımdan arac tamamen tasarruflu safir 403 yaktığı yakıtı yakmaz ancak uzun yolada sahibini cıkarttırmaz safir aslen üretim amacı 403 bitirip türkiyede yeni bir otobüs sunmaktı ilk baslarda satıslar sahanedi ama otobüs işletenler hep su düşüncededir mercedesten sasmıcan anlayışı vardır zaten suan bile doğu yollarında 403 modelini görmeniz kaçınılmazdır ama benim kendi şahsi düşüncem 1 seneye kadar 403 uzun yollardan kalkıcak çüünkü izmirdenn aydına gitmek isteyen bir yolcu aracın modeli travego veya setra hangi firmada varsa ondan bilet alıyorlar yolcu otobüsün modeline göre bilet alıyor buda oluyorki 403 bitim noktasına yavas yavas geliyor setranın açıklaması 2016 yılına kadar 417 modelini üreticeğiz demesi birde otobüs işletenleri için uygun krediler var adam 403 alacağına alıyor travego 15 lik onunla iş yapıyor müşteriyi çekmek için almak zorunda yani yoksa bu piyasada iş yapamaz...

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: meli-417

    quote:

    Orjinalden alıntı: mavim1974

    meli-417,

    safire bir kere bindim,kayseriden istanbula geldim,
    edindiğim izlenim,derli toplu kendi halinde bir araba iddialı olmayan bir otobüs,tabi ki teknik yönlerini,işletme giderlerini,parça maliyetlerini bilemem ama okadarda kötü bir araba değildi hatta koltukları 403 ten daha rahattı bana göre...

    neoplan ve setra konusuna girmeye bile gerek yok ankara-istanbul arabası okadar...

    mavim1974

    safir yolcuya konfor verebilir ama safirin bir hatalı tarafı vardır belki aranızda bilen vardır ön kapı yani 3-4 numaralı koltuğa oturduğunuzda hele birde kış ise kapı lastikleri çok adidir hemen yıpranır ve soğuyu içeri gecirir...safirin sahibinin yüzünü güldürmesi su bakımdan arac tamamen tasarruflu safir 403 yaktığı yakıtı yakmaz ancak uzun yolada sahibini cıkarttırmaz safir aslen üretim amacı 403 bitirip türkiyede yeni bir otobüs sunmaktı ilk baslarda satıslar sahanedi ama otobüs işletenler hep su düşüncededir mercedesten sasmıcan anlayışı vardır zaten suan bile doğu yollarında 403 modelini görmeniz kaçınılmazdır ama benim kendi şahsi düşüncem 1 seneye kadar 403 uzun yollardan kalkıcak çüünkü izmirdenn aydına gitmek isteyen bir yolcu aracın modeli travego veya setra hangi firmada varsa ondan bilet alıyorlar yolcu otobüsün modeline göre bilet alıyor buda oluyorki 403 bitim noktasına yavas yavas geliyor setranın açıklaması 2016 yılına kadar 417 modelini üreticeğiz demesi birde otobüs işletenleri için uygun krediler var adam 403 alacağına alıyor travego 15 lik onunla iş yapıyor müşteriyi çekmek için almak zorunda yani yoksa bu piyasada iş yapamaz...



    bizim halkımızın belli saplantılar vardır zaten yıldızı olsunda nasıl olursa olsun mantığı mevcut bizde,

    mercedes travegodan sonra 302 forever falan diye bir araba yapsa(vw nin yeni kaplumbağası gibi) eminim diğer markaların toplamından çok satar...

    ama temsanın misyonunu yukarda bir yerde söylemiştim,bu gün temsa safiri çıkartmasaydı, 403 serisi devam ediyor olacaktı, rhd,shd,tourismo makyajlar makyajlar sürerdi mercedes,
    yeni travego ya gelince,
    2000 yılında resimlerini gördüğüm travegoyla hiç alakası yok, güdük kırma bir araba gibi geldi bana yenilik diye açılıp kapanan iki lcd ekran var içinde,birde kimsenin kullanmadığı çok kanallı dahili müzik sistemi...
    koltuklar aynı yüksek,rahatsız ve dar koltuklar,ben çift dingillisine bindim hakikatende alt devirde zor toparlıyor motor,birde yıllardır çözüm bulamadıkları kapı sorunu varki beni mahveder bu,halen şöför ön kapıyı kapattığında muavin kapıyı içerden çekiyor ki tam otursun yerine


    fakaaat o hava körüklerinin tıss tısss, yada benim küçük oğlanın deyimiyle hısst şşııtt(bu yaz bir kere memlekete gitti onun bile dikkatini çekmiş)
    başka bir arabada yok bu ses,bayılıyorum,yolda bir mercedes otobüs gördüğümde hemen yanaşıp camı indiriyorum o sesi dinlemek için




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Emerald Dolphin

    quote:

    Orjinalden alıntı: meli-417

    quote:

    Orjinalden alıntı: mavim1974

    meli-417,

    safire bir kere bindim,kayseriden istanbula geldim,
    edindiğim izlenim,derli toplu kendi halinde bir araba iddialı olmayan bir otobüs,tabi ki teknik yönlerini,işletme giderlerini,parça maliyetlerini bilemem ama okadarda kötü bir araba değildi hatta koltukları 403 ten daha rahattı bana göre...

    neoplan ve setra konusuna girmeye bile gerek yok ankara-istanbul arabası okadar...

    mavim1974

    safir yolcuya konfor verebilir ama safirin bir hatalı tarafı vardır belki aranızda bilen vardır ön kapı yani 3-4 numaralı koltuğa oturduğunuzda hele birde kış ise kapı lastikleri çok adidir hemen yıpranır ve soğuyu içeri gecirir...safirin sahibinin yüzünü güldürmesi su bakımdan arac tamamen tasarruflu safir 403 yaktığı yakıtı yakmaz ancak uzun yolada sahibini cıkarttırmaz safir aslen üretim amacı 403 bitirip türkiyede yeni bir otobüs sunmaktı ilk baslarda satıslar sahanedi ama otobüs işletenler hep su düşüncededir mercedesten sasmıcan anlayışı vardır zaten suan bile doğu yollarında 403 modelini görmeniz kaçınılmazdır ama benim kendi şahsi düşüncem 1 seneye kadar 403 uzun yollardan kalkıcak çüünkü izmirdenn aydına gitmek isteyen bir yolcu aracın modeli travego veya setra hangi firmada varsa ondan bilet alıyorlar yolcu otobüsün modeline göre bilet alıyor buda oluyorki 403 bitim noktasına yavas yavas geliyor setranın açıklaması 2016 yılına kadar 417 modelini üreticeğiz demesi birde otobüs işletenleri için uygun krediler var adam 403 alacağına alıyor travego 15 lik onunla iş yapıyor müşteriyi çekmek için almak zorunda yani yoksa bu piyasada iş yapamaz...



    bizim halkımızın belli saplantılar vardır zaten yıldızı olsunda nasıl olursa olsun mantığı mevcut bizde,

    mercedes travegodan sonra 302 forever falan diye bir araba yapsa(vw nin yeni kaplumbağası gibi) eminim diğer markaların toplamından çok satar...

    ama temsanın misyonunu yukarda bir yerde söylemiştim,bu gün temsa safiri çıkartmasaydı, 403 serisi devam ediyor olacaktı, rhd,shd,tourismo makyajlar makyajlar sürerdi mercedes,
    yeni travego ya gelince,
    2000 yılında resimlerini gördüğüm travegoyla hiç alakası yok, güdük kırma bir araba gibi geldi bana yenilik diye açılıp kapanan iki lcd ekran var içinde,birde kimsenin kullanmadığı çok kanallı dahili müzik sistemi...
    koltuklar aynı yüksek,rahatsız ve dar koltuklar,ben çift dingillisine bindim hakikatende alt devirde zor toparlıyor motor,birde yıllardır çözüm bulamadıkları kapı sorunu varki beni mahveder bu,halen şöför ön kapıyı kapattığında muavin kapıyı içerden çekiyor ki tam otursun yerine


    fakaaat o hava körüklerinin tıss tısss, yada benim küçük oğlanın deyimiyle hısst şşııtt(bu yaz bir kere memlekete gitti onun bile dikkatini çekmiş)
    başka bir arabada yok bu ses,bayılıyorum,yolda bir mercedes otobüs gördüğümde hemen yanaşıp camı indiriyorum o sesi dinlemek için

    Alıntıları Göster
    mavim1974

    travego 2 secenek vardır 1yerli üretim(yerli üretim gördüğün travegolardır)diğeri ise yabancı üretim (bu aracları türkiyede nadir görürsün has ve ığdıra ait bir firmada olması gerek) bastan beride diyorum safir eğer üretim olmasaydı bizi 403e mahkum edeceklerdi safir yenilik anlamında cıktı.suan gördüğümüz 417-starliner gibi lüx aracların ilk örneği diyebiliriz.doğu firmalarını bilirsiniz otobüsü kamyon gibi kullanırlar varacakları otogara geldiklerinde perona yanastığında inanınki otobüsden 1 kamyon dolusu eşya iner yani diceğim safiri doğu yollarında kullanan biri zarar eder bende 417 var bagaja biraz fazla eşya gelsin inanın kalbim sızlıyor çünkü otobüsler öyle ufak bir miktarda para ile alınmıyor travegoların kapılarının hepsi öyle sorunludur benim eski otobüsüm 2dingilli travego17di sefer esnasında arka kapı çıkıp yere düşmüştü kapıyı bulduk iple bağlamıştık yani anlıcağın yerli üretim travegoların hepsinde bu sorun var....




  • quote:

    Orijinalden alıntı: meli-417

    mavim1974

    travego 2 secenek vardır 1yerli üretim(yerli üretim gördüğün travegolardır)diğeri ise yabancı üretim (bu aracları türkiyede nadir görürsün has ve ığdıra ait bir firmada olması gerek) bastan beride diyorum safir eğer üretim olmasaydı bizi 403e mahkum edeceklerdi safir yenilik anlamında cıktı.suan gördüğümüz 417-starliner gibi lüx aracların ilk örneği diyebiliriz.doğu firmalarını bilirsiniz otobüsü kamyon gibi kullanırlar varacakları otogara geldiklerinde perona yanastığında inanınki otobüsden 1 kamyon dolusu eşya iner yani diceğim safiri doğu yollarında kullanan biri zarar eder bende 417 var bagaja biraz fazla eşya gelsin inanın kalbim sızlıyor çünkü otobüsler öyle ufak bir miktarda para ile alınmıyor travegoların kapılarının hepsi öyle sorunludur benim eski otobüsüm 2dingilli travego17di sefer esnasında arka kapı çıkıp yere düşmüştü kapıyı bulduk iple bağlamıştık yani anlıcağın yerli üretim travegoların hepsinde bu sorun var....

    Alıntıları Göster
    meli-417,

    o kapı problemi tek kanatlı kapıların çıktığı v6 lardan buyana var dostum,

    travegonun tek dingillisi yerli çift dingillisi ithal diye duymuştum ama doğrumu bilmem,
    tek dingillisi biraz güdük duruyor,çift dingillisi daha yakışıklı bana göre,
    sende 417 olduğuna göre en kötü ihtimal ankara-istanbul çalışır araba,fazla bagaj derdinde olmaz...

    ben geçen yaz sonu memleketten çocukları almaya gittiğimde dönüşte bir safirle geldim,arka dörtlü iptal,41-42 iptal ayrıca bagajlar,hilton ve teker üstlerinde küçük yerler var kapaklı oralar bile doluydu,Allah nazardan esirgesin tıkır tıkır geldi araba...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Emerald Dolphin

    meli-417,

    o kapı problemi tek kanatlı kapıların çıktığı v6 lardan buyana var dostum,

    travegonun tek dingillisi yerli çift dingillisi ithal diye duymuştum ama doğrumu bilmem,
    tek dingillisi biraz güdük duruyor,çift dingillisi daha yakışıklı bana göre,
    sende 417 olduğuna göre en kötü ihtimal ankara-istanbul çalışır araba,fazla bagaj derdinde olmaz...

    ben geçen yaz sonu memleketten çocukları almaya gittiğimde dönüşte bir safirle geldim,arka dörtlü iptal,41-42 iptal ayrıca bagajlar,hilton ve teker üstlerinde küçük yerler var kapaklı oralar bile doluydu,Allah nazardan esirgesin tıkır tıkır geldi araba...

    Alıntıları Göster
    mavim1974 yerli üretim tek ve cift dingil vardır yerli üretimde ön farlar biraz daha estetik üst klima boyu uzantılı ve arka motor kapağında oynanılmıs arka stop lambalarda penceler eklenmiştir. ama yabancı üretimde ön farlar daha farklıdır üst klima boyu uzantı yoktur pençe eklenmemiştir ve arac yerli üretimden biraz daha alçaktır.onun için yerli üretimde tek ve çift dingil üretimi yapılıyor ama yabancı üretimde arac yolcuya verdiği konfor bambaska yerli üretim gibi değil
    benim aracım izmir antalya çalışıyor bagaj fazla olmuyor ama arada sırada sorun çıkıyor tabi 30kiloyu gecen bagajlarda ücrete tabii tutarız geneldede öyledir bügün otogarda metro kiralamıs sanırım bir safir vardı yakısmıs ama yakın mesafe aracı olarak kullanıyorlar yazlık sezon açıldı ya müşteri fazlasır şimdi yolcu toplamak için sezonluk kiralamıslar...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: meli-417

    mavim1974 yerli üretim tek ve cift dingil vardır yerli üretimde ön farlar biraz daha estetik üst klima boyu uzantılı ve arka motor kapağında oynanılmıs arka stop lambalarda penceler eklenmiştir. ama yabancı üretimde ön farlar daha farklıdır üst klima boyu uzantı yoktur pençe eklenmemiştir ve arac yerli üretimden biraz daha alçaktır.onun için yerli üretimde tek ve çift dingil üretimi yapılıyor ama yabancı üretimde arac yolcuya verdiği konfor bambaska yerli üretim gibi değil
    benim aracım izmir antalya çalışıyor bagaj fazla olmuyor ama arada sırada sorun çıkıyor tabi 30kiloyu gecen bagajlarda ücrete tabii tutarız geneldede öyledir bügün otogarda metro kiralamıs sanırım bir safir vardı yakısmıs ama yakın mesafe aracı olarak kullanıyorlar yazlık sezon açıldı ya müşteri fazlasır şimdi yolcu toplamak için sezonluk kiralamıslar...

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: meli-417

    mavim1974 yerli üretim tek ve cift dingil vardır yerli üretimde ön farlar biraz daha estetik üst klima boyu uzantılı ve arka motor kapağında oynanılmıs arka stop lambalarda penceler eklenmiştir. ama yabancı üretimde ön farlar daha farklıdır üst klima boyu uzantı yoktur pençe eklenmemiştir ve arac yerli üretimden biraz daha alçaktır.onun için yerli üretimde tek ve çift dingil üretimi yapılıyor ama yabancı üretimde arac yolcuya verdiği konfor bambaska yerli üretim gibi değil
    benim aracım izmir antalya çalışıyor bagaj fazla olmuyor ama arada sırada sorun çıkıyor tabi 30kiloyu gecen bagajlarda ücrete tabii tutarız geneldede öyledir bügün otogarda metro kiralamıs sanırım bir safir vardı yakısmıs ama yakın mesafe aracı olarak kullanıyorlar yazlık sezon açıldı ya müşteri fazlasır şimdi yolcu toplamak için sezonluk kiralamıslar...

    yerliyle yabancı farkını bende 403 ile 404 arasında farketmiştim zaten 403 daha heybetli durmasına rağmen 404 daha bir oturaklı sağlam gidiyordu...

    izmir antalya çalışıyorsanız sizin yoğunluğunuzda başlar artık ama tatilci bavulu okadar ağır olmaz,içinde un pirinç,mercimek yoktur nede olsa



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Emerald Dolphin -- 4 Haziran 2007; 8:47:13 >




  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.