Şimdi Ara

Osmanlı zamanında yaşamış bir Japon gözünden 2.Abdülhamid ve Mustafa Kemal (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
143
Cevap
38
Favori
45.888
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
156 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: frostburn

    çıldırıyorsun değil mi , Atatürk'ün ismini duymaya resmini görmeye tahammül edemiyorsun

    Alıntıları Göster
    Yok be cildiricam ,Ataturk ismi cismi beni neden cildirtsin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Baxa

    Gene lafi isine geldigi gibi anlayan birisi daha.

    Soyledigin uzere Ataturk ingiliz fransiz ve alman isciliginin bir urunumu .?

    Osmanlici olmayan birini zorla osmanlici yaptiracak kadar ucuksunuz,Ataturk nefreti olmayan bana nefret ettirecek kadar gene uc sunuz.

    Yazdigimi anlarsan bir sonraki soruma da cevap ver, ordusunu dusman ulkelere modernize ettiren bir osmanli aciz iken.

    Ruslardan yardim alan Ataturk bu konuda stratejik deha oluyor degil mi .?Gominist rejime iliman olacaggg iiidi gandirduuuuu

    Siyasi gorusumu merak etmissin
    Dogrucuyum , dogrum ne ise onu savunurum , Cumhuriyetle Osmanli ile Ataturk ile ilgilenmem , yanlislarini soylerim , ne taparim ne de severim.
    Osmanlinin tek kutsali dinim acisindan Fatihdir, gerisi gunumuz yonetiminden kutsallik anlaminda farki yoktur .
    Ataturk ilkelerini uygulayanlarin yobazligini ve Ataturkun siyasi icraatlerini elestiririm.
    Bugun ne yapiyorsam gecmisimede aynisini yaparim tek fark nefret etmem , cunku giren girmistir cikan cikmistir.!
    Ama bugun yarinimi etkileyenlerden nefret ederim su bile vermem .

    Alıntıları Göster
    Yine lafı işine geldiği gibi anlayan birisi daha.



    Cevap vereyim, hayır değil, benim düşüncem sömürgeleşmeden; ülkenin ve müttefiklerinin saygınlığını, ordunun gücünü, toplumun refahını arttırmaya yönelik her hareket milli bir harekettir, Sovyet yardımı da, Latin alfabesini Yeni Türk Alfabesi olarak almak da, Sadabat Paktı'nı kurmak da.



    Ama Osmanlı'da örnek verdiğim olayda bir müttefiklikten öte ordumuz yarı sömürge ordusuymuşcasına muamele görüyor. Hayal edebiliyor musun, "Türk" ordusunda yabancı isimli komutanlar cirit atıyor (manevra izlemek veya görüşme yapmak için değil, bildiğin resmi görevlerde), yetiştirdiğin subaylar onların desteği olmadan o günün muharebelerine hazır olamıyor. Durumu bu hale getirenleri hatalı bulmak hakkım değil mi?



    Kırmızı çizgim bu ilişkiler karşılığında verilen ödünlerdir. Yine de bir yerden sonra başa gelen padişahların bunları tamamen düzeltemeyecek durumda olması nedeniyle sadece tahtı/günü kurtarmaları ve bu tür ödünler vermeleri ile Kurtuluş Savaşı'ndaki Sovyet yardımı ile karşılaştırma yapmak baya absürt olmuş. Ve yardımı doğrudan Sovyetlerin yapmaması durumu da varken. Sovyet subayları ordumuzun başına geçmemişken. Ve evet senin deyiminle "stratejik deha" oluyor çünkü, Sovyet'lerin bizden istediği birçok ödünü vermedi. İpin ucunu kaçırsaydık kolumuzu kaptırıp Sovyet uydusu ülkelerden biri olabilirdik belki de.



    Objektifim diye takılan tahmin ettiğim gibi birisiniz, son cümlelerinizde de mantık hatası var bence ama yine de işi hakarete vardırmadığınız için teşekkür ederim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Baxa

    quote:

    Orijinalden alıntı: HIGHER

    Noldu hainleri astı diye zoruna mı gitti?



    Bir kere şaşırayım ya, bir kere.

    Cumhuriyet dönemi sayesinde kaç tane insan var oldu, kaç tane bilim adamı haberin var mı?
    Siyasetçi örneği istiyorsanda, halk bilgisiz olduğu için kimse siyasete karışmak istemiyor.

    Sen istesen de sevemezsin bu kafayla Atatürk'ü zaten. Atatürk'ü anlamak akıl ister, akıl ise bilgi ile olur, mantık ile olur.

    Okudugunu anladin mi.?
    Kusura bakma ama yanlisa yanlis der gecerim.
    Komik sey seyi , kac tane cumhuriyet urunune saygi gosterip kamu kurumunda astin.
    Lafi isinize geldiginiz gibi anlayacak iseniz kafana girsin diye yaziyorum.
    Tartisma konusu Ataturk, sanalsal bilimsel kisi veya kisiler degil.

    Alıntıları Göster
    Öncelikle insanların her söyledikleri, oldukları değildir.
    Atatürkçülük akılcılık ve bilimcilikdir, Atatürk'ü anlamak nasılsa, Atatürkçüleri anlamakta öyledir.
    Marjinal olacam diye saçmalayıp duruyorsun.

    Atatürk'ü sevmeyen ya bilgisizdir, ya da kötü niyetlidir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HIGHER -- 3 Kasım 2018; 11:25:31 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Infinitum

    Yine lafı işine geldiği gibi anlayan birisi daha.



    Cevap vereyim, hayır değil, benim düşüncem sömürgeleşmeden; ülkenin ve müttefiklerinin saygınlığını, ordunun gücünü, toplumun refahını arttırmaya yönelik her hareket milli bir harekettir, Sovyet yardımı da, Latin alfabesini Yeni Türk Alfabesi olarak almak da, Sadabat Paktı'nı kurmak da.



    Ama Osmanlı'da örnek verdiğim olayda bir müttefiklikten öte ordumuz yarı sömürge ordusuymuşcasına muamele görüyor. Hayal edebiliyor musun, "Türk" ordusunda yabancı isimli komutanlar cirit atıyor (manevra izlemek veya görüşme yapmak için değil, bildiğin resmi görevlerde), yetiştirdiğin subaylar onların desteği olmadan o günün muharebelerine hazır olamıyor. Durumu bu hale getirenleri hatalı bulmak hakkım değil mi?



    Kırmızı çizgim bu ilişkiler karşılığında verilen ödünlerdir. Yine de bir yerden sonra başa gelen padişahların bunları tamamen düzeltemeyecek durumda olması nedeniyle sadece tahtı/günü kurtarmaları ve bu tür ödünler vermeleri ile Kurtuluş Savaşı'ndaki Sovyet yardımı ile karşılaştırma yapmak baya absürt olmuş. Ve yardımı doğrudan Sovyetlerin yapmaması durumu da varken. Sovyet subayları ordumuzun başına geçmemişken. Ve evet senin deyiminle "stratejik deha" oluyor çünkü, Sovyet'lerin bizden istediği birçok ödünü vermedi. İpin ucunu kaçırsaydık kolumuzu kaptırıp Sovyet uydusu ülkelerden biri olabilirdik belki de.



    Objektifim diye takılan tahmin ettiğim gibi birisiniz, son cümlelerinizde de mantık hatası var bence ama yine de işi hakarete vardırmadığınız için teşekkür ederim.

    Alıntıları Göster
    Ben dunumu degil yarinimi degistirmeye calisan bir insanim.

    Dunu degistirmek ,dune kufur hakaret etmek beni daha farkli bir yarina ulastirmaz, bu sebeple mantik hatasi dedigin sey ortaya cikiyor.



    Ben ne osmanliciyim ne de ataturkcuyum , osmanlinin bir aile oldugunu Turkluk ile baslayip daha sonralari melezleserek bu irk bazli yonetimi terk ettiklerini gormek zor degil..

    İmparatorluk kurmak isteyen bir devlet istese bile irk temelli bir yapiyi idame ettiremez.

    Hem dini yonden hem de imparatorluk olmak acisindan irk sadece kimlikten oteye gidemez.

    Tabi ki bu Arap seviciliginin yapilmadigini da soyleyemeyiz.



    Musluman bir Turk olarak , irkcilik yapamam ama arap totosu yalayacak kadar da aciz degilim.



    Ben onceden de yazdim Ataturkun siyasi hayatini sevmem cunku ben hic bir siyasetciyi de sevmem, ne mitinge katildim nede bir partiye uye oldum.



    Ben Musluman bir birey olarak gordugum seyleri soylerim, baska yerde birisi bana sen Ataturkcumusun diye sorar iken burada ise tam tersini soylemekteler.

    Hakaret edenler oluyor, bazende ben bunlari o yola itiyorum , guluyorun egleniyorum sinir oluyorlar, Tek tek sikayet edip profillerini sekmeye ekliyorum ve kac gun ban yediklerini arada bakip kontrol ediyorum.

    Lan dedigim icin 4 gun ban yemis birisiyim, Ataturkcu gecinen yobazlara haddini bildirmek boynumun borcu.

    Bu yobazlarin babalari ise bugunki Turkiyedeki Dindar halkin Ataturke nefret duymasinin en buyuk sebebi.



    Tekrar tekrar yaziyorum Dunumu degistirecek gucum yok ama yarin icin var.

    Gecmise nefret duymam , gecmisi sevmiyorsam gelecegi degistiririm.

    Ataturku sevmiyorsam ,Ataturku degistiririm

    Ataturkun ilkelerinde hem dini hemde insani olarak yanlis bir dusunce goruyorsam onu degistiririm.



    Bunlari degistirip 100 sene sonra bir baskasinin da aynisini yapacagini bilerek degistiririm.

    Yonetim bicimleri ilkeler , devlet esaslari degisebilir, kendini guncellemeyen devlet yikilir, osmanlinin yikildigi gibi .



    Bir fransiza uyan yonetim sekli bir turke uymaz, uyamaz.

    Kapitalizmin dunyayi bir koy haline getirip herkesi ayni gormesi beni ilgilendirmez.100 sene onceki kurulus felsefesi guncellenir , guncellenmelidir de.

    Lakin bunu yapanlarin devleti milleti ve benim degerlerimi dikkate alarak yapmasi gereklidir.
    Dun dindarlar sopa yiyor bugun dindarlar sopa atiyor, yarin ise tekrar sopa yiyecek iste boyle oldugu surece bizden bir yol olmayacak.
    Sistem daima kan davasi modunda ilerleyecek



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Baxa -- 3 Kasım 2018; 12:9:13 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: SkeironnWH

    Bu mesaj silindi.
    Hakaret ederek bir yere varamayacaginizi hatirlatirim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Baxa kullanıcısına yanıt
    Hırvat kökenli Sadrazam Kuyucu Murat Paşa döneminde, 155 bin insan doğranmış ya da diri diri kuyulara doldurulmuştur. Aman dileyen insanlara Kuyucu Murat Paşa'nın yanıtı; " Vurun şu pis Türk'ün başını" olmuştur. Cellatların bile öldürmeye kıyamadığı çocuğu atından indirerek öldüren Kuyucu Murat, Osmanlı'nın yetkilisi, öldürülen çocuk da Anadolu'nun evladı Türk'tür. Osmanlı tarihçisi Naima, Türkler için " nadan" yani kaba Türk , idraksiz Türk, hilekar Türk ifadesini kullanmaktadır.

    1912 yılında Sebüreşat Dergisinde çıkan bir yazıda " Türk" kelimesinin kullanılması, dinsizlik, kafirlik sayılıyordu. " Türk Hükümeti, Türk Ordusu, Türk Ülkesi" deyimlerinin Osmanlı halkı üzerinde rahatsızlık yarattığı biliniyordu. 1913 tarihli " Mecmuai Ebuzziya" Dergisi'nin 94. sayısında: " Bizim Türklüğümüz sembolizmden başka bir şey değildir. Bizler, yani Türkler Müslümanlık içinde erimişizdir. Türk falan değil, sadece Müslümansız" denilmektedir.

    Üniversitede profesörlük de yapmış olan Ahmet Naim, 1913 yılında yazdığı " İslamda Davai Kavmiye" adlı kitabında, Türk'e karşı savaş açmış ve "Türk'ün geçmişini bilmesine ve öğrenmesine lüzum ve ihtiyaç yok, gerekli olan şeriatı öğrenmektir" demiştir.

    1919 - 1920 yıllarında Şeyhülislamlık görevine getirilmiş ve padişahla birlikte ülkeden kaçmak zorunda kalmış olan Mustafa Sabri efendi ise, Türk'e Türklük benliğini vermek isteyenlere "soysuzlar" yakıştırmasında bulunmuştur. İstanbul alındıktan sonra Osmanlı yönetiminde devletin en yüksek yargı yürütme organları Türk'e kapalı tutulmuş, devlet adamlarının yetiştirildiği Enderun Okulları'na Türkler alınmamışlardır.

    Türk, Kaba ve Yabani Demekti

    İsterseniz biraz da görgü tanıklarından dinleyelim:

    'Kendime ilk defa ne zaman Türk dediğimi pek hatırlamıyorum. Bizim çocukluğumuzda Türk kaba ve yabani demekti. İslam Ümmetinden ve Osmanlı idik. İlmihallerde baş dersimiz; "din ve milliyet bir olduğunu öğrenmekti." Vatan sözü yasaktı. Onu ben büyüyüp de Namık Kemal'i okuduğum günlerde kitapta gördüm. Kulağımla ancak Meşrutiyette duydum. Padişah kulları idik. Okul çıkışlarında sıraya girer, Padişahım çok yaşa diye bağırırdık. Beyoğlu'nda bir İstanbullu Türk yerliliğini kolayca hisseder. Dükkanlardan çoğu Türkçe'den başka dille konuşmayınca ancak tenezzül eder. Yan sokaklardan bazıları adları Fransızca yazılmıştır. 'Büyük Klüp'ün adı; Cerlced Orient'tir. Dili Fransızcadır. Karşı Türkler'inde Türkçe konuştukları pek duyulmaz. Bu Tanzimat tipi Batılı ile, bugünkü Batılı Türk arasında hiçbir benzerlik aramayınız. O Türklüğünden utana, Türklüğünü saklayan bir alafrangadır. Bir görek, çoğu iki, nihayet üç göbek öncesi Anadolu'nun bir kasaba veya köyünden çıkan bu Türkler, saraya yahut Bab-ı Ali'ye çıkınca ilk işleri soylarında, soyadlarında unutmak olur. Okullarda Arab'a Arap, Arnavut'a Arnavut , Rum'a Rum fakat kendimize Osmanlı derdik.'

    Senin osmanlın işte bu, zoruna gitse de gitmese de bu. Gerçeği kabul edin artık ATATÜRK zirvedir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cemoli78 -- 3 Kasım 2018; 12:11:30 >




  • - kendisine suikast ve darbe yapılacağından korktuğu için teşkilat-ı mahsusa’yı kurmuştur.

    - donanma çürttüğünü erol mütercimler’den duydum, hatta haliçte ancak neden olduğunu araştırmadım.

    - ülkedeki rumlar güceniyor diye istanbul’un fethinin kutlanmasını yasaklamıştır. 1453 yılından beri osmanlı’da bir gelenekti ve kesintisiz 400 yıl boyunca her yıl kutlanırdı.

    - kara çarşafı yasakladı

    - beyoğlu’nda genelev ve tekirdağ’da rakı fabrikaları açıldı. Yine ilk bira ve şampanya fabrikası abdülhamit zamanında açıldı.

    - ruslar istedi diye askerlerimizi astı

    - Yahudilere filistin topraklarını satın alma iznini verdi

    Piyasada dolanan pek çok kitap ve dizilerde yahudilere kök söktürdüğü yazar ama yahudilere büyük imtiyazlar vermiştir. Yukarıdaki fabrikaların pek çoğunu kendi izniyle yahudilere açtırmıştır.

    - 1,5 milyon kilometrekare toprak kaybedilmiştir

    Bunlar murat bardakçı, ilber ortaylı, bilal şimşir gibi tarihçilerin belgeleri ile sabittir. Youtube’da program videoları var hepsinin. Merak eden açıp izleyebilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi JaCKiE_BrOwN -- 3 Kasım 2018; 12:49:37 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Yuto nagatamonun dedesimi bu

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sapık doyumsuz padişahlar için kadınlar saklanırmış. Şimdiki sapıklar bunları örnek alıyor işte.
  • "Çünkü Osmanlı'yı hep yenen Ruslarıilk defa doğulu bir halk japonlar yenmişti bu Asya’nın gücüydü."

    Burda zırvalamış burdan sonrası da okunmadı zaten. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamak gerek(Uğur Mumcu sözüdür). Karşılıklı yenmeler söz konusudur ki Ruslar neredeyse yok edilecekken Baltacı Mehmet Katerina olayı olmuştur 1711 de. En basitinden bu olayı herkes bilirken nasıl oluyor da hep yenen oluyor? Az okuyup bilgi sahibi olun zerre bilgi sahibi olunsa yine yeterli.
  • çok enteresan bir konu.geçmiş tarihimiz çok özel ve güzel.son yıllarda birileri bizi,hepimizi güzel tarihimizden,geçmişimizden tiksinir hale getirme çabaları ise çok üzücü.sosyal medya bilgileriyle tarihimizin önemli isimleri ağızlarda ciklet oluyor,halbuki (normalde) her olaydan her insandan ders alınmalı ve geleceğe emin adımlarla ilerlenmeli.ama o zaman kim sömürülecek (ve sömürgeciliğe ihtiyaç kalmadığında kim yok edilecek) değil mi



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi muammer816 -- 3 Kasım 2018; 19:1:48 >
  • Guzel bir konu,tesekkurler :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: JaCKiE_BrOwN

    - kendisine suikast ve darbe yapılacağından korktuğu için teşkilat-ı mahsusa’yı kurmuştur.

    - donanma çürttüğünü erol mütercimler’den duydum, hatta haliçte ancak neden olduğunu araştırmadım.

    - ülkedeki rumlar güceniyor diye istanbul’un fethinin kutlanmasını yasaklamıştır. 1453 yılından beri osmanlı’da bir gelenekti ve kesintisiz 400 yıl boyunca her yıl kutlanırdı.

    - kara çarşafı yasakladı

    - beyoğlu’nda genelev ve tekirdağ’da rakı fabrikaları açıldı. Yine ilk bira ve şampanya fabrikası abdülhamit zamanında açıldı.

    - ruslar istedi diye askerlerimizi astı

    - Yahudilere filistin topraklarını satın alma iznini verdi

    Piyasada dolanan pek çok kitap ve dizilerde yahudilere kök söktürdüğü yazar ama yahudilere büyük imtiyazlar vermiştir. Yukarıdaki fabrikaların pek çoğunu kendi izniyle yahudilere açtırmıştır.

    - 1,5 milyon kilometrekare toprak kaybedilmiştir

    Bunlar murat bardakçı, ilber ortaylı, bilal şimşir gibi tarihçilerin belgeleri ile sabittir. Youtube’da program videoları var hepsinin. Merak eden açıp izleyebilir.
    murat bardakçı,nın ifadeleriyle sabitleşmiş daha nice konular var
    https://www.youtube.com/watch?v=PecD52ZK4ek

    alt linkteki konuşmayı kast ediyor murat bardakçı
    https://www.youtube.com/watch?v=lZ-KajhkqMU

    herşey açık ve net



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hadigatülverd -- 3 Kasım 2018; 20:1:5 >




  • Harekat orduları kumandanı Mahmud Şevket Paşa'nın ses kaydı YouTube'da var. Abdülhamid için için, "korkak, hain Yıldız baykuşu" diyor. Abdülhamid'i şişiren ve piyasaya süren fetullahçı tayfasıdır, Mustafa armağan denen zurnadır.



    Gerisini düşünün...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dünyanın en zengin 300 ailesi.
    · Japonya’da Mitsubishi,
    · Amerika’da Rotshild Ailesi ve Rockefeller,
    · Türkiye’de başta Kaşıkçı ailesi,
    · İngiltere’de Goldsmith…
    · Fransa’da yine bir Rotshild, ancak bunlar Amerika’daki Rotshild’in dayısı.


    300′ler meclisi kararları alır ve 33′ler meclisi onaylar.
    13′ler meclisi tasdik eder nihai kararı başkanlık divanı verir.
    Dünyada 75 trilyon dolarlık alış veriş yapılıyor.
    Bunun üçte biri faiz yoluyla siyonizme akar.

    Necmettin Erbakan.



    bir tane japon' un peşinden giden aklını yitirmiş olmalı. bu zamanda ancak kuzey kore gibi komünist ülkeler sahip olduğu bombaları bilmem ne savaş araçlarını yollarda yürütüp gövde gösterisi yapar. yunanı izmirden denize döktük diye az mı okutmadılar. kimsenin döküldüğü felan yok. bu tarz cümleler eğitim kitaplarında okutulursa komşu ülkelerle barış felan hayal olur. siz yukarıdaki 300 ler grubunda rusya görüyor musunuz? savaşlar, daha sonraki yıllarda sizi nasıl yendik diye söylenmek için yapılmaz. lawrance gibi birçok adam düşünün. osmanşlı padişahları rastgele seçilen şahıslar değildir. atatürk de keza öyle. hadi şimdi dağılın daha önemli konuları araştırın.




  • güzel konu
  • Bu adam Nagatomonun dedesiymiş

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.