Şimdi Ara

Ni No Kuni 2: Revenant Kingdom (PLAYSTATION 4/PRO ANA KONU) (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
217
Cevap
6
Favori
9.607
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Oyunda Bloodborne Kadeh zindanlarına benzeyen Labirent tarzı mağaralar var. Ve bu mağaralara girdiğin an zorluk kat sayısı mağarayı bitirene kadar artıyor. Bu mağaralar katmanlara ayrılmış. Girdiğinde zorluk birken birden üçüncü seviyeye kadar artabiliyor. Yine mağara sonunda Bosslar lar mevcut. Güzel bir mekanik olmuş.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sine-FİL -- 28 Mart 2018; 16:00:11 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cngzhn20

    Oyunda Bloodborne Kadeh zindanlarına benzeyen Labirent tarzı mağaralar var. Ve bu mağaralara girdiğin an zorluk kat sayısı mağarayı bitirene kadar artıyor. Bu mağaralar katmanlara ayrılmış. Girdiğinde zorluk birken birden üçüncü seviyeye kadar artabiliyor. Yine mağara sonunda Bosslar lar mevcut. Güzel bir mekanik olmuş.

    3 Tanesi biti bende de baya zorlaşmaya başladı toplamda 9 tane
  • lyldz kullanıcısına yanıt
    İlkini bitirdim. Çok keyifli oyun ya. Tek sıkıntısı Fc5 le aynı zamanda çıkması. Hangisini oynayacağını şaşırıyor insan.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ni no Kuni II: Revenant Kingdom - Övgü Fragmanı | PS4

  • forumda fazla rabet görmemesi üzücü
  • bigbooss kullanıcısına yanıt
    Oyunu oynayacak ve seven çok kişi var ama oyunun uzun soluklu olması iyi oyunlar ile aynı dönemde çıkması nedeni ile bir çok kişi benim gibi indirim zamanında oynamak üzere bu oyunu kulak arkası yapıyor. Yoksa içimiz gitmiyor değil :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Chapter 5 itibarıyla oyun gerçek anlamda başladı. Zorlayıcı düşmanlar geliyor. Oynanış sürem 15 saati buldu. Dövüşlerin kolaylığını saymazsak eksiğini göremedim şimdiye kadar. Gow çıkana kadar bitirip gönül rahatlığıyla Gow 4 e geçebilirim.
  • Şu anda 3. bölümdeyim ve kesinlikle İlk oyuna göre çok zayıf kalmış bir oyun olmuş. İlk oyun oldukça zorlayıcı olmasına rağmen bu oyun inanılmaz kolay. Savaşlar hiç zevk vermeden hemen bitiyor. Haritada chibi formuyla görünmeleri çok sinir bozucu. İlk oyundaki Familiarların olmamasından bahsetmiyorum bile.

    Şimdilik oyunu bırakıyorum ileride gelecek güncelleme ve eklentilerden sonra tekrar baştan başlayacağım.
  • Beyler bir sorum olacak: Oyun ilk oyunla bağlantılı mı? İlk oyunun PS3'de olması ve oynayamayacak olmam canımı sıkıyor.
  • Xenoblade Chronicles 2'yi bitirince alırım diyordum ama araya Super Mario Odyssey'i sokmuş bulundum. Onu da halledip bu oyunu alacağım. İnsanlar oyunun kolaylığından şikayet etmiş. Gerçekten bahsedildiği kadar kolay mı?
  • Zorluk tamamen levelinize bağlı. Chapterlarda ilerledikçe düşmanlarla aradaki level farkı açılıyor. Level kasıp kolaylastirmazsaniz Chapter 5 sonrası zorluğu fena değil. Şu an chapter 7'deyim hikâye iyice açılmaya başladı. Chapter 6 bossu da harika olmuş şu ana kadarki en keyifli boss savaşıydı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: thausael

    İnsanlar oyunun kolaylığından şikayet etmiş. Gerçekten bahsedildiği kadar kolay mı?

    şöyle diyelim ona.level 35 deyken level 58 deki biriyle karşılaşınca haliyle çok zor.bunu da şu şekilde açıklayayım sadece ana görevlerde giderseniz. bir zaman sonra siz 40 levelken 65 level yaratık geliyor.yan görevler vs ile levelinizi yükseltirseniz sorun yok.
    kendi levelinize yakın olanlarda is eğlenceli.ben abartıldığını düşünüyorum bunun.şunuda bekliyorum ilerde 2 dlc sonrası zorluk seviyesi ayarı gelebilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lyldz -- 3 Nisan 2018; 9:15:21 >
  • Arkadaşlar rehber yada onun tarzında bilgi bulabileceğim yer biliyor musunuz ? Oyun içinde ek açılan özellikler falan var onlarında anlatıldığı bir paylaşım olabilir
  • lyldz kullanıcısına yanıt
    O zaman hep underlevel kalmaya dikkat etmek lazım. Yine de gameplay gerçekten kolay görünüyor. Demekki tüm zorluk işini kendimizi underlevel bırakarak sağlayacağız. Neyse, zaten her türlü alacağım oyunu. Ben alana kadar indirime girerse ne ala.
  • Arkadaslar oyunda takıldım kaldım. 5.bölümdeyim. Tersanemi geliştirmem gerekiyor bunun içinde krallığımı 2.seviyeye çıkarmam gerekli. Krallık seviyemi yükseltebilmek içinde 25 tane insan biriktirmem lazım. 21 de kaldım. Birkac görev daha var ama gold nugget, cutty fish ve zehirli balık lazım. Bunları bulabilirsem belki ancak 25 kişi toplayabilirim ama bulamadım. Haritada pek yan görev de kalmadı kalanlarda daha yeni kişiler katmiyor krallığa. Help pılis. Tşk.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • evo_4 E kullanıcısına yanıt
    Taskmaster'dan errand görevlerini yapıp coinlerle scout yapabilirsiniz veya side quest görevlerinden scout yapabilirsiniz çok fazla zaman almıyor errandlar kolay özellikle.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bitirdim ama ilki kadar sevdiğimi söyleyemeyeceğim, iyi tarafları da var ama bence daha çok geriye gitmiş. Önceki mesajımda belirttiğim gibi ilk defa Ni No Kuni oynayacak kişiler için şahane bir tecrübe, hiç düşünmeden alınabilir. Ana görev ilk oyunla aşağı yukarı aynı uzunlukta ama zorluk seviyesi aynı olmadığı için Ni No Kuni 2'nin ana hikayesi sanki daha kısa gibi hissettiriyor. 61 saat oynamışım hala oynamaya devam ediyorum, yan görevlerin %70'ini yaptım, her ne kadar bu görevler getir götür, şunu öldür tarzında olsa da sanıyorum ortalama 70 küsür saat oynattıracak bir oyun olmuş, yine ilki kadar diyebilirim. Sadece şöyle bir fark var, ilk oyunda pokemon arar gibi familiar arıyorduk bu da hali ile süreye etki ediyordu.

    Öncelikle şu zorluk konusundan biraz bahsedeyim, oyun gerçekten kolay. Eğer karşınızdaki enfekte olan bir düşman değilse, takımın ortalama seviyesinden +15 level yüksekteki bir düşmanı rahatlıkla indirebiliyorsunuz. Hatta Tactic Tweaker'ı karşılaşacağınız düşmana göre şekillendirirseniz +20 bir düşmanı bile pataklıyorsunuz. Dreamer's Maze için de benzer bir durum söz konusu, orada da +15 pek zorlamıyor, sadece Danger Level 5 olduğunda güzel dayak yemeye başlıyorsunuz, her ne kadar mobları kesseniz de boss ciddi vuruyor. Oyunun en zorlu düşmanları enfekte olanlar, bunlar çok daha dengeli olmuş ve kısmen yakın seviyelerde gerçekleşiyor mücadeleler ve zaten bunun karşılığında da iyi eşyalar düşüyor. Ufak bir bilgi vereyim, son chapter'a lvl 56'da geldim ve boss'ları rahat bir şekilde geçerek lvl 60'da bitirdim. Zorlanmak isteyenler biraz daha düşük seviyelerde gelebilir. Ancak yan görevler lvl 75'e kadar çıkıyor.

    Hikayeyi son chapter'a kadar sevmedim, çünkü çok yüzeyseldi ve ilgi çekici hiçbir tarafı yoktu. Sonlarda hikaye derinleşiyor ve oyunun başından beri merak ettiğiniz bazı şeyleri açıklıyorlar.

    Karakterlerin hepsine bayıldım, oynanabilir olsun olmasın hepsi çok iyi yazılmış ve çizilmiş. Arka plan anlatımları da yine aynı özenle hazırlanmışlar. Harita kullanımı en az ilk oyun kadar iyi, araştırmak, bir şeyler keşfetmek çok keyifli ve oyun sizi zaten buna yönlendiriyor. 50 saatin sonunda "ben buraya gelmemişim" dediğiniz bir yer mutlaka oluyor. Her köşe başına bir şeyler koymuşlar, illa ki dikkatinizi bir şeyler çekiyor. Küçüklü büyüklü çok fazla boss var, sanırım ilk oyundan daha fazla bile olabilir. Bu çok keyif verdi, üstelik silah çeşitliliği de yine ilk oyundan daha fazla, bu da oynatmaya teşvik eden bir diğer faktör oldu. Krallık kurma hikaye anlamında yavan olsa da oynanışa etkisi bakımından başarılıydı. Karakterinizin güçlenmesi için krallığınızın da güçlenmesi gerekiyor, bu dengeyi iyi sağlamışlar. Yeni büyüler, zırhlar, silahlar, higgledy'lar vs. hepsi krallığınız büyüdükçe gelişiyor ve en iyileri hep krallıktan elde ediyorsunuz. Her şeyin birbiri ile bağlantısını çok iyi kurmuşlar, örneğin bir silahı yapmak için önce weapon workshop kuruyorsunuz, sonra orada çalışacak insanları krallığınıza dahil ediyorsunuz, seviye atlattıkça çalışan insanların daha kalifiye olması gerekiyor, bu defa o özelliklere göre insanlar bulmaya çalışıyorsunuz zira her seviyenin ihtiyaç duyduğu kişi farklı olabiliyor. Tüm bunları gerçekleştirip iş silahı yapmaya geldiğinde bu defa da bazı malzemelere ihtiyacınız var ve bu malzemeleri bulmak için de madenciliği geliştirmeniz gerekiyor. Dungeon sayısı da çok fazlaydı, hatta Dreamer's Mazes ciddi anlamda oynayanı tatmin etmeyi başarıyor.

    Oyunun bence geriye gittiği en önemli kısım dövüş mekaniği, buradaki tercihler hem oyunu kolaylaştırmış hem de yeteri kadar keyifli bir oynanış sunmaya yetmemiş. İlk oyunun zaten çok keyifli bir mekaniği vardı, onu kaldırıp herkesin yaptığını yapmak gerçekten kötü bir hamle olmuş. Bir de buna lvl dengesini ayarlamamış olmaları da eklenince hakikaten keyifsiz bir oynanış ortaya çıkmış. Özellikle oyunun yarısından sonra fazlasıyla bayık bir hale dönüşüyor, yer yer dövüşleri es bile geçtim. Bu duruma en büyük etken elbette ki familiar sisteminin kalkmış olması, çünkü hali hazırda yeni sistemle moblara pata küte dalıyoruz, bu noktada dövüşü renklendirecek özelliklere ihtiyaç var. Familiar'ın yerine gelen Higgledy'lar ne yazık ki bunun altından kalkamıyorlar. Neden;

    -Birincisi ve en önemlisi familiar gibi direk dövüş sistemine entegre değiller. Hali ile dövüşme şekliniz onlara göre şekillenmiyor, tamamen tercihe kalmış kullanıp kullanmamanız. Familiar'da ise direk dövüş tarzınız değişiyordu.
    -İkincisi gözümüzün önünde değiller. Dövüş esnasında çoğu zaman kameranın dışında kalıyorlar ve aktif olduklarında boss'u bir kenara bırakıp nerede bunlar diye etrafa bakınmanız gerekebiliyor. Bazı zamanlar uzakta oluyorlar ve yanlarına gidene kadar pasifleşiyorlar ya da aktif oldukları esnada tam boss'un dibinde olup, dayak yiyebiliyorlar. Hali ile sayıları da eksiliyor, iyice kullanışsız hale geliyorlar.
    -Üçüncüsü sahip oldukları özellikler çeşitli değiller, familiar gibi her higgledy'ın kendine ait bir özelliği yok. Elementler farklı ama özellikler büyük oranda aynı. Sadece sağlık veren Higgledy'lardan birini çok fazla kullandım ama diğerlerini pek değil.
    -Üçüncüsü hepsi bir elemente hizmet ediyor ve ona göre ayarlayabiliyor olmamıza rağmen bunları dövüş esnasında anlık değiştiremiyor oluşumuz çok büyük bir eksi. Anca düşmanla karşılaşacaksınız, onun hangi element ve türe sahip olduğunu gördükten sonra ölüp, Higgledy'ları ona göre seçip tekrar gireceksiniz. Sıra tabanlı sistemin güzelliği burada işte, tüm stratejiyi anlık olarak belirleyebiliyorsunuz. Bu sebepler yüzünden Higgledy'lar bence olsa da olurmuş olmasa da, oyuna büyük bir katkısı olmamış.

    Oyunun benim açımdan bir diğer eksisi Kingsmaker'ın kullanımını sadece ana hikaye ile sınırlandırmış olmaları oldu. Alelade mücadeleler esnasında Lofty'nin öylece boş boş dolaşmasına hiçbir anlam veremedim. Kingsmaker Katedralinden bize sadece bazı buff'lar vermesini sağlayabiliyoruz o kadar, yazık olmuş. Hem oyunun hem de hikayenin en iyi parçası ve bunu doya doya kullandırtmamış olmaları gerçekten hayal kırıklığı yarattı. Oysa gerçekten çok epik boss dövüşlerine şahit olabilirdik.

    Skirmish'de başta sevdiğim ama sonraları elle tutulur hiçbir getirisinin olmamasından ötürü olmasa da olur dediğim bir diğer özellik. Krallık kurma ve büyütme mantığında fena durmuyor ama cezbedici bir tarafı ne yazık ki yer almıyor, daha doğrusu ödüllendirme konusunda çok zayıf kalmış. Oyunun başından sonuna kadar aynı, eğer görev gereği yapmanız gerekmiyorsa, haritanın herhangi bir yerinde duran skirmish'lerle uğraşmanız için bir sebep yok. Oyunun sonları için lvl 20 civarında olması gerekiyor ama harita dağılımında lvl 60'lara kadar skirmish yer alıyor.

    Genel olarak iyi bir oyun olmuş hatta ilk defa oynayacak biri için bence şahane bir macera sunuyor, fakat yine de ilk oyun kadar başarılı olduğunu düşünmüyorum. İmkanı olan arkadaşlar mutlaka Ni No Kuni 1'i oynamalı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: melkor23

    Bitirdim ama ilki kadar sevdiğimi söyleyemeyeceğim, iyi tarafları da var ama bence daha çok geriye gitmiş. Önceki mesajımda belirttiğim gibi ilk defa Ni No Kuni oynayacak kişiler için şahane bir tecrübe, hiç düşünmeden alınabilir. Ana görev ilk oyunla aşağı yukarı aynı uzunlukta ama zorluk seviyesi aynı olmadığı için Ni No Kuni 2'nin ana hikayesi sanki daha kısa gibi hissettiriyor. 61 saat oynamışım hala oynamaya devam ediyorum, yan görevlerin %70'ini yaptım, her ne kadar bu görevler getir götür, şunu öldür tarzında olsa da sanıyorum ortalama 70 küsür saat oynattıracak bir oyun olmuş, yine ilki kadar diyebilirim. Sadece şöyle bir fark var, ilk oyunda pokemon arar gibi familiar arıyorduk bu da hali ile süreye etki ediyordu.

    Öncelikle şu zorluk konusundan biraz bahsedeyim, oyun gerçekten kolay. Eğer karşınızdaki enfekte olan bir düşman değilse, takımın ortalama seviyesinden +15 level yüksekteki bir düşmanı rahatlıkla indirebiliyorsunuz. Hatta Tactic Tweaker'ı karşılaşacağınız düşmana göre şekillendirirseniz +20 bir düşmanı bile pataklıyorsunuz. Dreamer's Maze için de benzer bir durum söz konusu, orada da +15 pek zorlamıyor, sadece Danger Level 5 olduğunda güzel dayak yemeye başlıyorsunuz, her ne kadar mobları kesseniz de boss ciddi vuruyor. Oyunun en zorlu düşmanları enfekte olanlar, bunlar çok daha dengeli olmuş ve kısmen yakın seviyelerde gerçekleşiyor mücadeleler ve zaten bunun karşılığında da iyi eşyalar düşüyor. Ufak bir bilgi vereyim, son chapter'a lvl 56'da geldim ve boss'ları rahat bir şekilde geçerek lvl 60'da bitirdim. Zorlanmak isteyenler biraz daha düşük seviyelerde gelebilir. Ancak yan görevler lvl 75'e kadar çıkıyor.

    Hikayeyi son chapter'a kadar sevmedim, çünkü çok yüzeyseldi ve ilgi çekici hiçbir tarafı yoktu. Sonlarda hikaye derinleşiyor ve oyunun başından beri merak ettiğiniz bazı şeyleri açıklıyorlar.

    Karakterlerin hepsine bayıldım, oynanabilir olsun olmasın hepsi çok iyi yazılmış ve çizilmiş. Arka plan anlatımları da yine aynı özenle hazırlanmışlar. Harita kullanımı en az ilk oyun kadar iyi, araştırmak, bir şeyler keşfetmek çok keyifli ve oyun sizi zaten buna yönlendiriyor. 50 saatin sonunda "ben buraya gelmemişim" dediğiniz bir yer mutlaka oluyor. Her köşe başına bir şeyler koymuşlar, illa ki dikkatinizi bir şeyler çekiyor. Küçüklü büyüklü çok fazla boss var, sanırım ilk oyundan daha fazla bile olabilir. Bu çok keyif verdi, üstelik silah çeşitliliği de yine ilk oyundan daha fazla, bu da oynatmaya teşvik eden bir diğer faktör oldu. Krallık kurma hikaye anlamında yavan olsa da oynanışa etkisi bakımından başarılıydı. Karakterinizin güçlenmesi için krallığınızın da güçlenmesi gerekiyor, bu dengeyi iyi sağlamışlar. Yeni büyüler, zırhlar, silahlar, higgledy'lar vs. hepsi krallığınız büyüdükçe gelişiyor ve en iyileri hep krallıktan elde ediyorsunuz. Her şeyin birbiri ile bağlantısını çok iyi kurmuşlar, örneğin bir silahı yapmak için önce weapon workshop kuruyorsunuz, sonra orada çalışacak insanları krallığınıza dahil ediyorsunuz, seviye atlattıkça çalışan insanların daha kalifiye olması gerekiyor, bu defa o özelliklere göre insanlar bulmaya çalışıyorsunuz zira her seviyenin ihtiyaç duyduğu kişi farklı olabiliyor. Tüm bunları gerçekleştirip iş silahı yapmaya geldiğinde bu defa da bazı malzemelere ihtiyacınız var ve bu malzemeleri bulmak için de madenciliği geliştirmeniz gerekiyor. Dungeon sayısı da çok fazlaydı, hatta Dreamer's Mazes ciddi anlamda oynayanı tatmin etmeyi başarıyor.

    Oyunun bence geriye gittiği en önemli kısım dövüş mekaniği, buradaki tercihler hem oyunu kolaylaştırmış hem de yeteri kadar keyifli bir oynanış sunmaya yetmemiş. İlk oyunun zaten çok keyifli bir mekaniği vardı, onu kaldırıp herkesin yaptığını yapmak gerçekten kötü bir hamle olmuş. Bir de buna lvl dengesini ayarlamamış olmaları da eklenince hakikaten keyifsiz bir oynanış ortaya çıkmış. Özellikle oyunun yarısından sonra fazlasıyla bayık bir hale dönüşüyor, yer yer dövüşleri es bile geçtim. Bu duruma en büyük etken elbette ki familiar sisteminin kalkmış olması, çünkü hali hazırda yeni sistemle moblara pata küte dalıyoruz, bu noktada dövüşü renklendirecek özelliklere ihtiyaç var. Familiar'ın yerine gelen Higgledy'lar ne yazık ki bunun altından kalkamıyorlar. Neden;

    -Birincisi ve en önemlisi familiar gibi direk dövüş sistemine entegre değiller. Hali ile dövüşme şekliniz onlara göre şekillenmiyor, tamamen tercihe kalmış kullanıp kullanmamanız. Familiar'da ise direk dövüş tarzınız değişiyordu.
    -İkincisi gözümüzün önünde değiller. Dövüş esnasında çoğu zaman kameranın dışında kalıyorlar ve aktif olduklarında boss'u bir kenara bırakıp nerede bunlar diye etrafa bakınmanız gerekebiliyor. Bazı zamanlar uzakta oluyorlar ve yanlarına gidene kadar pasifleşiyorlar ya da aktif oldukları esnada tam boss'un dibinde olup, dayak yiyebiliyorlar. Hali ile sayıları da eksiliyor, iyice kullanışsız hale geliyorlar.
    -Üçüncüsü sahip oldukları özellikler çeşitli değiller, familiar gibi her higgledy'ın kendine ait bir özelliği yok. Elementler farklı ama özellikler büyük oranda aynı. Sadece sağlık veren Higgledy'lardan birini çok fazla kullandım ama diğerlerini pek değil.
    -Üçüncüsü hepsi bir elemente hizmet ediyor ve ona göre ayarlayabiliyor olmamıza rağmen bunları dövüş esnasında anlık değiştiremiyor oluşumuz çok büyük bir eksi. Anca düşmanla karşılaşacaksınız, onun hangi element ve türe sahip olduğunu gördükten sonra ölüp, Higgledy'ları ona göre seçip tekrar gireceksiniz. Sıra tabanlı sistemin güzelliği burada işte, tüm stratejiyi anlık olarak belirleyebiliyorsunuz. Bu sebepler yüzünden Higgledy'lar bence olsa da olurmuş olmasa da, oyuna büyük bir katkısı olmamış.

    Oyunun benim açımdan bir diğer eksisi Kingsmaker'ın kullanımını sadece ana hikaye ile sınırlandırmış olmaları oldu. Alelade mücadeleler esnasında Lofty'nin öylece boş boş dolaşmasına hiçbir anlam veremedim. Kingsmaker Katedralinden bize sadece bazı buff'lar vermesini sağlayabiliyoruz o kadar, yazık olmuş. Hem oyunun hem de hikayenin en iyi parçası ve bunu doya doya kullandırtmamış olmaları gerçekten hayal kırıklığı yarattı. Oysa gerçekten çok epik boss dövüşlerine şahit olabilirdik.

    Skirmish'de başta sevdiğim ama sonraları elle tutulur hiçbir getirisinin olmamasından ötürü olmasa da olur dediğim bir diğer özellik. Krallık kurma ve büyütme mantığında fena durmuyor ama cezbedici bir tarafı ne yazık ki yer almıyor, daha doğrusu ödüllendirme konusunda çok zayıf kalmış. Oyunun başından sonuna kadar aynı, eğer görev gereği yapmanız gerekmiyorsa, haritanın herhangi bir yerinde duran skirmish'lerle uğraşmanız için bir sebep yok. Oyunun sonları için lvl 20 civarında olması gerekiyor ama harita dağılımında lvl 60'lara kadar skirmish yer alıyor.

    Genel olarak iyi bir oyun olmuş hatta ilk defa oynayacak biri için bence şahane bir macera sunuyor, fakat yine de ilk oyun kadar başarılı olduğunu düşünmüyorum. İmkanı olan arkadaşlar mutlaka Ni No Kuni 1'i oynamalı.
    Eline sağlık hocam. İnceleme gibi yazı olmuş. İlk oyunu oynamadığım için hiç kıyaslamadan dalacağım 2'ye ki benim için bir avantaj gibi. Daha sonra da ilkini oynarım bir yerden bir PS3 bulursam ya da PS3 emülatör ile PC'de çalıştırabilirsem. Ben de sıra tabanlı RPG'leri daha çok seviyorum ve pokemon avlar gibi familiar avlama kısmı da hoşuma gitti açıkçası. Keşke o sistemi bu oyunda da korusalarmış. Yazdıklarından anladığım kadarıyla efsane oyun olurmuş o şekilde.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: melkor23

    Bitirdim ama ilki kadar sevdiğimi söyleyemeyeceğim, iyi tarafları da var ama bence daha çok geriye gitmiş. Önceki mesajımda belirttiğim gibi ilk defa Ni No Kuni oynayacak kişiler için şahane bir tecrübe, hiç düşünmeden alınabilir. Ana görev ilk oyunla aşağı yukarı aynı uzunlukta ama zorluk seviyesi aynı olmadığı için Ni No Kuni 2'nin ana hikayesi sanki daha kısa gibi hissettiriyor. 61 saat oynamışım hala oynamaya devam ediyorum, yan görevlerin %70'ini yaptım, her ne kadar bu görevler getir götür, şunu öldür tarzında olsa da sanıyorum ortalama 70 küsür saat oynattıracak bir oyun olmuş, yine ilki kadar diyebilirim. Sadece şöyle bir fark var, ilk oyunda pokemon arar gibi familiar arıyorduk bu da hali ile süreye etki ediyordu.

    Öncelikle şu zorluk konusundan biraz bahsedeyim, oyun gerçekten kolay. Eğer karşınızdaki enfekte olan bir düşman değilse, takımın ortalama seviyesinden +15 level yüksekteki bir düşmanı rahatlıkla indirebiliyorsunuz. Hatta Tactic Tweaker'ı karşılaşacağınız düşmana göre şekillendirirseniz +20 bir düşmanı bile pataklıyorsunuz. Dreamer's Maze için de benzer bir durum söz konusu, orada da +15 pek zorlamıyor, sadece Danger Level 5 olduğunda güzel dayak yemeye başlıyorsunuz, her ne kadar mobları kesseniz de boss ciddi vuruyor. Oyunun en zorlu düşmanları enfekte olanlar, bunlar çok daha dengeli olmuş ve kısmen yakın seviyelerde gerçekleşiyor mücadeleler ve zaten bunun karşılığında da iyi eşyalar düşüyor. Ufak bir bilgi vereyim, son chapter'a lvl 56'da geldim ve boss'ları rahat bir şekilde geçerek lvl 60'da bitirdim. Zorlanmak isteyenler biraz daha düşük seviyelerde gelebilir. Ancak yan görevler lvl 75'e kadar çıkıyor.

    Hikayeyi son chapter'a kadar sevmedim, çünkü çok yüzeyseldi ve ilgi çekici hiçbir tarafı yoktu. Sonlarda hikaye derinleşiyor ve oyunun başından beri merak ettiğiniz bazı şeyleri açıklıyorlar.

    Karakterlerin hepsine bayıldım, oynanabilir olsun olmasın hepsi çok iyi yazılmış ve çizilmiş. Arka plan anlatımları da yine aynı özenle hazırlanmışlar. Harita kullanımı en az ilk oyun kadar iyi, araştırmak, bir şeyler keşfetmek çok keyifli ve oyun sizi zaten buna yönlendiriyor. 50 saatin sonunda "ben buraya gelmemişim" dediğiniz bir yer mutlaka oluyor. Her köşe başına bir şeyler koymuşlar, illa ki dikkatinizi bir şeyler çekiyor. Küçüklü büyüklü çok fazla boss var, sanırım ilk oyundan daha fazla bile olabilir. Bu çok keyif verdi, üstelik silah çeşitliliği de yine ilk oyundan daha fazla, bu da oynatmaya teşvik eden bir diğer faktör oldu. Krallık kurma hikaye anlamında yavan olsa da oynanışa etkisi bakımından başarılıydı. Karakterinizin güçlenmesi için krallığınızın da güçlenmesi gerekiyor, bu dengeyi iyi sağlamışlar. Yeni büyüler, zırhlar, silahlar, higgledy'lar vs. hepsi krallığınız büyüdükçe gelişiyor ve en iyileri hep krallıktan elde ediyorsunuz. Her şeyin birbiri ile bağlantısını çok iyi kurmuşlar, örneğin bir silahı yapmak için önce weapon workshop kuruyorsunuz, sonra orada çalışacak insanları krallığınıza dahil ediyorsunuz, seviye atlattıkça çalışan insanların daha kalifiye olması gerekiyor, bu defa o özelliklere göre insanlar bulmaya çalışıyorsunuz zira her seviyenin ihtiyaç duyduğu kişi farklı olabiliyor. Tüm bunları gerçekleştirip iş silahı yapmaya geldiğinde bu defa da bazı malzemelere ihtiyacınız var ve bu malzemeleri bulmak için de madenciliği geliştirmeniz gerekiyor. Dungeon sayısı da çok fazlaydı, hatta Dreamer's Mazes ciddi anlamda oynayanı tatmin etmeyi başarıyor.

    Oyunun bence geriye gittiği en önemli kısım dövüş mekaniği, buradaki tercihler hem oyunu kolaylaştırmış hem de yeteri kadar keyifli bir oynanış sunmaya yetmemiş. İlk oyunun zaten çok keyifli bir mekaniği vardı, onu kaldırıp herkesin yaptığını yapmak gerçekten kötü bir hamle olmuş. Bir de buna lvl dengesini ayarlamamış olmaları da eklenince hakikaten keyifsiz bir oynanış ortaya çıkmış. Özellikle oyunun yarısından sonra fazlasıyla bayık bir hale dönüşüyor, yer yer dövüşleri es bile geçtim. Bu duruma en büyük etken elbette ki familiar sisteminin kalkmış olması, çünkü hali hazırda yeni sistemle moblara pata küte dalıyoruz, bu noktada dövüşü renklendirecek özelliklere ihtiyaç var. Familiar'ın yerine gelen Higgledy'lar ne yazık ki bunun altından kalkamıyorlar. Neden;

    -Birincisi ve en önemlisi familiar gibi direk dövüş sistemine entegre değiller. Hali ile dövüşme şekliniz onlara göre şekillenmiyor, tamamen tercihe kalmış kullanıp kullanmamanız. Familiar'da ise direk dövüş tarzınız değişiyordu.
    -İkincisi gözümüzün önünde değiller. Dövüş esnasında çoğu zaman kameranın dışında kalıyorlar ve aktif olduklarında boss'u bir kenara bırakıp nerede bunlar diye etrafa bakınmanız gerekebiliyor. Bazı zamanlar uzakta oluyorlar ve yanlarına gidene kadar pasifleşiyorlar ya da aktif oldukları esnada tam boss'un dibinde olup, dayak yiyebiliyorlar. Hali ile sayıları da eksiliyor, iyice kullanışsız hale geliyorlar.
    -Üçüncüsü sahip oldukları özellikler çeşitli değiller, familiar gibi her higgledy'ın kendine ait bir özelliği yok. Elementler farklı ama özellikler büyük oranda aynı. Sadece sağlık veren Higgledy'lardan birini çok fazla kullandım ama diğerlerini pek değil.
    -Üçüncüsü hepsi bir elemente hizmet ediyor ve ona göre ayarlayabiliyor olmamıza rağmen bunları dövüş esnasında anlık değiştiremiyor oluşumuz çok büyük bir eksi. Anca düşmanla karşılaşacaksınız, onun hangi element ve türe sahip olduğunu gördükten sonra ölüp, Higgledy'ları ona göre seçip tekrar gireceksiniz. Sıra tabanlı sistemin güzelliği burada işte, tüm stratejiyi anlık olarak belirleyebiliyorsunuz. Bu sebepler yüzünden Higgledy'lar bence olsa da olurmuş olmasa da, oyuna büyük bir katkısı olmamış.

    Oyunun benim açımdan bir diğer eksisi Kingsmaker'ın kullanımını sadece ana hikaye ile sınırlandırmış olmaları oldu. Alelade mücadeleler esnasında Lofty'nin öylece boş boş dolaşmasına hiçbir anlam veremedim. Kingsmaker Katedralinden bize sadece bazı buff'lar vermesini sağlayabiliyoruz o kadar, yazık olmuş. Hem oyunun hem de hikayenin en iyi parçası ve bunu doya doya kullandırtmamış olmaları gerçekten hayal kırıklığı yarattı. Oysa gerçekten çok epik boss dövüşlerine şahit olabilirdik.

    Skirmish'de başta sevdiğim ama sonraları elle tutulur hiçbir getirisinin olmamasından ötürü olmasa da olur dediğim bir diğer özellik. Krallık kurma ve büyütme mantığında fena durmuyor ama cezbedici bir tarafı ne yazık ki yer almıyor, daha doğrusu ödüllendirme konusunda çok zayıf kalmış. Oyunun başından sonuna kadar aynı, eğer görev gereği yapmanız gerekmiyorsa, haritanın herhangi bir yerinde duran skirmish'lerle uğraşmanız için bir sebep yok. Oyunun sonları için lvl 20 civarında olması gerekiyor ama harita dağılımında lvl 60'lara kadar skirmish yer alıyor.

    Genel olarak iyi bir oyun olmuş hatta ilk defa oynayacak biri için bence şahane bir macera sunuyor, fakat yine de ilk oyun kadar başarılı olduğunu düşünmüyorum. İmkanı olan arkadaşlar mutlaka Ni No Kuni 1'i oynamalı.
    Familiar larda evolution sistemi varmiydi?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Talat2106 kullanıcısına yanıt
    Evet, üç seviye atlıyor ve görünümleri değişiyordu. İkinci oyunda da Higgledy'lara 10 level atlatabiliyorsunuz ama görünümleri sabit.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.