Şimdi Ara

NASIL HAYATTA KALDIK BİZ.....?????????????

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
22
Cevap
0
Favori
491
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • 50, 60 VEYA 70'Lİ YILLARDA BÜYÜDÜN, PEKİ NASIL HAYATTA KALDIN??
    >>
    >>1. Arabaların emniyet kemeri, kafa dayanakları ve hava yastıkları yoktu,
    >>
    >>2. Arka koltuk eğlenceli ve tehlikesiz idi,
    >>
    >>3. Oyuncaklar rengarenk idi ve kurşun içeren zehirli boyalarla
    >>
    >>boyanmıştı,
    >>
    >>4. Prizlerin, otomobil kapılarının, ilaç şişelerinin ve temizlik maddesi
    >>
    >>şişelerinin çocuk kilidi yoktu,
    >>
    >>5. Kask olmadan bisiklete binilirdi,
    >>
    >>6. Steril şişe suyu yerine hortumdan veya nehirden su içilebiliyordu,
    >>
    >>7. Dışarıya istediğimiz yere oyun oynamaya giderdik, tek şart karanlık
    >>
    >>olmadan eve gelmekti,
    >>
    >>8. Cep telefonu yoktu ve kimse nerede olduğumuzu bilemezdi,
    >>
    >>9. Okul öğleye kadardı ve öğle yemeğini evde yerdik
    >>
    >>10. Düşer yaralanırdık, dişlerimiz yamulur kemiklerimiz kırılırdı, ama
    >>
    >>kimse kimseyi dava etmezdi, oyun oynarken olur böyle şeyler denirdi.
    >>
    >>11. Evden şekerleme ve kurabiye araklar, kilo sorunumuz hiç olmazdı,
    >>
    >>çünkü hep dışarıda oynar ve çok aktif olurduk.
    >>
    >>12. Dört kişi aynı şişeden limonata içerdik ve kimse hepatit-b olmaz
    >>
    >>veya mikroptan ölmezdi.
    >>
    >>13. Playstation, nintendo 64, video oyunları, kablolu tv, chatroom,
    >>
    >>internet, cep telefonu yoktu, onların yerine dostlarımız vardı.
    >>
    >>14. Kilometrelerce uzaktaki arkadaşlarımızı yaya veya bisikletle ziyaret
    >>
    >>edebilir, evlerine kapıyı bile çalmadan girebilirdik ve kimsenin annesi
    >>
    >>kızmazdı.
    >>
    >>15. Bazı öğreniciler belki diğerleri gibi başarılı değil idi, sınıfta
    >>
    >>kaldıklarında kimse psikologa veya pedagoga gönderilmezdi. Hiperaktif
    >>
    >>çocuk yoktu.
    >>
    >>16. Özgürlük, başarı, sıkıntı, görevlerimiz vardı....Ve bunlarla
    >>
    >>yaşamayı biliyorduk.
    >>
    >>17. Esas soru şu: bütün bunları nasıl atlattık??

    YORUMLARI BEKLİYORUM...!







  • quote:

    Orjinalden alıntı: @node

    >>
    >>3. Oyuncaklar rengarenk idi ve kurşun içeren zehirli boyalarla
    >>
    >>boyanmıştı,
    >>
    >>4. Prizlerin, otomobil kapılarının, ilaç şişelerinin ve temizlik maddesi
    >>
    >>şişelerinin çocuk kilidi yoktu,
    >>6. Steril şişe suyu yerine hortumdan veya nehirden su içilebiliyordu,
    >>12. Dört kişi aynı şişeden limonata içerdik ve kimse hepatit-b olmaz
    >>
    >>veya mikroptan ölmezdi.
    >>
    YORUMLARI BEKLİYORUM...!


    3. Kanser niye arttı sence? Cevabı

    4. Bir çok ölüm oldu sadece bu yüzden

    6. Bir çok bağırsak hastalığı vs sırf bu yüzden salgın halde görüldü o günlerde

    7. Hepatit-b nin bu denli yayılmasının ve ülkemizde artık doğal birşey olmasının sebebi bu işte taaa çocukluktan kalma bişi...





  • SPEED AYNALIMISIN SEN...
    BEN NE DİYOM , HAYRET EDİYOM ZATEN...!
    TABİKİ HAKLISIN...
    AMA BEN SANA DİYORUMKİ , SEN BİR 10 SENE SONRAYI SEYRET...
    HEMATOLOJİLERDE BOŞ YER YOK ŞİMDİDEN...
    AKLIMA GELMİŞKEN ALLAH HEPSİNİN YARDIMCISI OLSUN...
  • dünya bu halde çünkü bunu biz seçtik,sistematik olarak kendi çevremizi yok ediyor sonrada doğal felaketler olarak yorumladığımız olayları doğanın yada tanrının intikamı olarak düşünüyoruz.kendimizi kandırıyor ve bu kandırmacıyı intikam olarak tanımlıyoruz.hiçbir şey ama hiçbir şey doğadan daha şefkatli değildir ve hiçbirşey doğaya insan kadar gaddar olmamıştır.tüm bunlardan sıyrılıp sorumluluğumuzu redediyoruz.kendi hatamız olmadığını söylüyoruz.evet bu bir hata değil seçim sorunu.@node yazdıkların doğru fakat dünyanın eskiye nazaran çok daha çekilmez olduğuda doğru...
  • DÜNYANIN ÇEKİLMEZLİĞİ GÖRECELİ ;
    ŞİMDİ TAZE AŞIK OLUP VAPURDA MARTILARA SİMİT ATMAK VAR , KALBİN YERİNDEN ÇIKACAKMIŞ GİBİ OLUR ,
    GÖZLERİNİN İÇİ IŞILDAR BİR BAŞKA PARLAR , GÖREN ' NE İŞ SENDE BİR HAL VAR' DER , ÇÜNKÜ YÜZÜNDEN BELLİDİR HALİN ,
    İŞTE O ZAMAN VE BUNUN GİBİ BENZER DURUMLARDA ÇOK GÜZELDİR DÜNYA,
    AMA RUTİNDE GERÇEKTEN ÇEKİLMİYOR HAYAT BAZEN...!!!
  • quote:

    Orjinalden alıntı: @node

    DÜNYANIN ÇEKİLMEZLİĞİ GÖRECELİ ;

    evet dünyanın çekilmezliği göreceli fakat eskiye nazaran daha çekilmez olduğu göreceli değil.
    quote:

    Orjinalden alıntı: klonajinsky
    dünyanın eskiye nazaran çok daha çekilmez olduğuda doğru...
  • her devirde bi şekilde ölüyordu insanlar

    eskiden savaşlarla veya bşaka birşeye

    günümüzde trafik kazaları cinayetler

    yani bu düşünce çok saçma geldi bana, nası yani eskiden herşey güllük gülistanlıkmıydı, yada insanlar kazalardamı ölüyolardı...

    her devir aynıdır "0" tarihi ile "2005" tarihinde yaşam aynı idi değişen tek şey teknoloji farkı her devirde insanlar bi şekilde yaşıyolardı

    günümüz çokmu güvenilir sanki... szöde savaş yok bişi yok ama teknolojinin getirdiği hastalıklar var kazalar var....bunlarıda düşünmek lazım...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Peynir Alti Suyu Tozu -- 21 Aralık 2004, 18:16:19 >
  • BUNU SEN CEVAPLA KLONAJİNSKY..
  • 1. Arabaların emniyet kemeri, kafa dayanakları ve hava yastıkları yoktu,

    O zaman trafik şimdiki gibi keşmekeş değildi, insanlar dikkatli ve kurallara saygılıydı. Caddelerde hız denemeleri veya yarışlar yapılmıyordu.


    2. Arka koltuk eğlenceli ve tehlikesiz idi,

    Şimdi sen önündekine çapmamak için arada mesafe bırakıyorsun. Adam kamyonla arkadan gelip seni altına alıyor.


    3. Oyuncaklar rengarenk idi ve kurşun içeren zehirli boyalarla boyanmıştı,

    O zaman oyuncaklar zehirliyordu. Ama doğal maddelerden yapılan oyuncaklar daha yaygındı. (herkesin babasının ya da dedesinin veya herhangi bir aile büyüğünün yaptığı bir oyuncağı muhakkak vardır). Şimdi temel gıda maddeleri tarafından zehirleniyoruz.


    4. Prizlerin, otomobil kapılarının, ilaç şişelerinin ve temizlik maddesi, şişelerinin çocuk kilidi yoktu.

    Pirizler ve elektrik düğmeleri şimdiki gibi yerden iki karış değil, normal bir insan boyu yüksekliğindeydi. İlaç şişeleri, temizlik maddesi ambalajı temizlenir, biberlik, tuzluk veya herhangi bir amaç için tekrar kullanılırdı.


    5. Kask olmadan bisiklete binilirdi,

    O zamanlar ortada ezip geçtikten sonra bırakıp kaçan trafik canavarları dolaşmıyordu. Otoyollar daha az idi ve daha düşük hız yapan araçlar vardı.


    6. Steril şişe suyu yerine hortumdan veya nehirden su içilebiliyordu,

    O zamanlar çevreyi, havayı, suyu ve doğayı kirleten maddeler ve kuruluşlar daha az idi.


    7. Dışarıya istediğimiz yere oyun oynamaya giderdik, tek şart karanlık olmadan eve gelmekti,

    O zaman şimdiki gibi her mahallede mantar gibi peydahlanan kanı bozuk şerefsizler, sapıklar yoktu,


    8. Cep telefonu yoktu ve kimse nerede olduğumuzu bilemezdi,

    Cep telefonu yoktu ama gidebileceğin yerler de sınırlı ve bir elin parmakları kadar az sayıda idi.
    Anne ve babamız nerede olduğumuz hakkında ilk tahminlerinde yanılsa bile ikincisinde doğru tahmin ederlerdi.


    9. Okul öğleye kadardı ve öğle yemeğini evde yerdik

    O zamanlar eğitim kaliteliydi. Lise mezunu olmak her babayiğidin harcı değildi. Şimdi, 8. sınıfa gelmiş bir öğrenci adını bile yazamıyor. Bu açığı kapatmak için okul tam güne çıkarıldı ama faydası olmadı.


    10. Düşer yaralanırdık, dişlerimiz yamulur kemiklerimiz kırılırdı, ama kimse kimseyi dava etmezdi, oyun oynarken olur böyle şeyler denirdi.

    O zamanlar hoşgörü vardı. Şimdi kapı komşun ayağının altına kuyu kazıyor.


    11. Evden şekerleme ve kurabiye araklar, kilo sorunumuz hiç olmazdı, çünkü hep dışarıda oynar ve çok aktif olurduk.

    Şimdiki gibi bilgisayar, PS vb. insanı bir koltuğa kilitleyip saatlerce kendine esir eden, uyuşturan uğraşlar, iki adım yere dolmuş veya taksi, yürüyen merdiven, asansör gibi insanı tembelliğe iten icatlar yoktu.


    12. Dört kişi aynı şişeden limonata içerdik ve kimse hepatit-b olmaz veya mikroptan ölmezdi.

    O zamanlar insanlar fazla hastalanmazdı ve AIDS, SARS vb gibi hastalıklar yoktu. Pastahane vb. yerlerde bardaklar daha itinalı şekilde yıkanırdı.


    13. Playstation, nintendo 64, video oyunları, kablolu tv, chatroom, internet, cep telefonu yoktu, onların yerine dostlarımız vardı.


    14. Kilometrelerce uzaktaki arkadaşlarımızı yaya veya bisikletle ziyaret edebilir, evlerine kapıyı bile çalmadan girebilirdik ve kimsenin annesi kızmazdı.

    Bunların hepsi bizleri birebir insan ilişkilerinden soğuttu. Dostlarınla geçen zamanımızı bu gibi şeylere ayırır olduk. Uzaktaki arkadaşlarımızı ziyaret etmek yerine, cepten arayıp, mail atar duruma geldik.


    15. Bazı öğreniciler belki diğerleri gibi başarılı değil idi, sınıfta kaldıklarında kimse psikologa veya pedagoga gönderilmezdi. Hiperaktif çocuk yoktu.

    Öğrenciler şimdiki gibi genç yaşta, uyuşturucu, uyuşturucu hap veya alkol'ün pençesine düşmüyorlardı. Okul köşelerinde sakız satar gibi uyuşturucu satılmıyordu. O zamanlarda hiperaktif çocuklar vardı ama dişa vurulamayan bir hiperaktiflik sözkonusuydu.


    16. Özgürlük, başarı, sıkıntı, görevlerimiz vardı....Ve bunlarla yaşamayı biliyorduk.

    Bu görevler hayatımızın olmazsa olmazlarını oluştururdu ve bu görevleri üstlenmeme gibi bir lüksümüz yoktu. Günümüzde alternatifler arttıkça ve vurdumduymazlık, adamsendecilik ve uyuşukluk duyguları ağır basmaya başladıkça bu görevleri unutur olduk. İşlerimizi hep kısa ve kolay yoldan halletmeye alıştık.


    17. Esas soru şu: bütün bunları nasıl atlattık??

    Ben tüm bunları ATLATMAK değil, ÇOK ÖNEMLİ BİRER KAYIP OLARAK GÖRÜYORUM. Yukardaki değerlerin büyük bir kısmını şu an kaybetmiş olmamıza üzülüyorum. Ancak karşı konulamaz bir güç ve akıllara durgunluk verecek bir hızla tüm bunlar değişmeye devam ediyor. En büyük korkum ve üzüntüm, istemeyerek de olsa, yukarıdaki maddelere hergün yeni bir tanesini eklemek zorunda kalıyor olmak.




  • çok iyi hatırlıyorum hayatımda ilk defa stress kelimesiyle 80 lerin sonunda 13-14 yaşlarındayken tanışmıştım.daha önceleri öyle bir kelime çoğu insan duymamıştı.kime sorsam bilmiyordu.çağımızın hastalığı diye yazıyordu gazeteler.merakla okuyup anlamaya çalışırdım sinirlenmek midir stress yorulmak mı?.şimdi anlıyorum.o zamanlar bilmemne sendromu gibi bir psikoloji jargonundan bir kelime sanırdım.şimdi ise gayet normal bir duygu gibi geliyor bana...
  • quote:

    >>8. Cep telefonu yoktu ve kimse nerede olduğumuzu bilemezdi


    Yine en iyi dönemlerdi onlar. Bu cep telefonlarının insanlar üzerindeki etki çok daha kötü.
    Esas gelecek nesili düşünmeliyiz. Başlarında antenle doğarlarsa, şarz edilebilir olurlarsa şaşmam
  • yaşı ufak olanlar bilmez tabi eskiyi.herşey güllük gülistanlık değildi elbette ama kat kat iyidi bugünden.o zamanlar fakir de vardı zenginde.tıpkı bugünkü gibi ama arada bugünkü uçurumlar yoktu.fakir dediğimiz adamın bile gidip zengin olana bir yemek ısmarlayabilecek durumu vardı.şimdi yok.o zamanlar orta direk vardı.şimdi yok.ortadirek ya yolunu buldu zengin oldu yada yolunu bulanlar tarafından yolundu fakir oldu.benim korkum zengin le fakirin arası fena açmaya başladı ve bir yerde çok kötü şeyler olucak.şimdiden kapkaç mapkaç olarak vitrine çıkmaya başladı bunun belirtileri...
  • NOSTALJİ DEDİKLERİ NEMENEM BİRŞEYDİR TAM ÇÖZEBİLMİŞ DEĞİLİM AMA BİLDİĞİM BİRŞEY VARSA BEN ÇÖCUKLUĞUMU ÇOK ÖZLÜYORUM...TÜM YUKARIDA BAHSETTİĞİM ŞEYLER YANINDA HAVANIN TEMİZLİĞİ , EKMEK ELDEN SU GÖLDEN , SORUMLULUK YOK , DERT YOK , TASA YOK , YEMEK YE AT KENDİNİ DIŞARI...
    ÇOCUKLUĞU BİR KENARA BIRAK ;LİSE VE ÜNİVERSİTE YILLARIMI BİLE NASIL ÖZLEDİM...
    OYSAKİ OKURKEN BİR AN ÖNCE BİTSEDE KURTULSAK DİYE NE YALVARIRDIK..
    KEŞKE OKUL YILLARIMA DÖNEBİLSEM...
    TEK DERT ( YANİ TEK SORUMLULUK ) DERSLERDE BAŞARILI OLMAK...
    OYSA ŞİMDİ ÖYLEMİ...;
    EVİN DERDİ , EKSİĞİ , ASLA BİTMEZ...
    ÇOCUKLAR TOZPEMBE DÜNYANIN TADINI ÇIKARSINLAR;
    GENÇLER VE ŞU AN OKUYANLAR GENÇLİKLERİNİN KIYMETİNİ BİLSİNLER;
    TADINI DOYA DOYA ÇIKARSINLAR AMA VAKTİ DE BOŞA HARCAMASINLAR..




  • insanın yaşaması ölmesinden daha düşük bir ihtimal ...

    o kadar çok ölmek için sebep var ki ama biz hala yaşıyoruz HAYRET ki NE HAYRET...

    mühim olan farkında olmak...


    @node
  • quote:

    Orjinalden alıntı: klonajinsky

    çok iyi hatırlıyorum hayatımda ilk defa stress kelimesiyle 80 lerin sonunda 13-14 yaşlarındayken tanışmıştım.daha önceleri öyle bir kelime çoğu insan duymamıştı.kime sorsam bilmiyordu.çağımızın hastalığı diye yazıyordu gazeteler.merakla okuyup anlamaya çalışırdım sinirlenmek midir stress yorulmak mı?.şimdi anlıyorum.o zamanlar bilmemne sendromu gibi bir psikoloji jargonundan bir kelime sanırdım.şimdi ise gayet normal bir duygu gibi geliyor bana...

    hatta o aralar nedim sapan dr streess diye program cıkarmıstı yanliş hatırlamıyorsam
  • süper bi konu olmuş nasıl bu noktalara geldik?

    teklonoji mi?
  • Ben 70'leri görmedim en erken hatırladığım şey 1989 yılbaşıydı.O zamanlar aile ilişkileri çok güzeldi yakın-uzak akrabalarla sık sık görüşürdük.İngilterden amcamın ne hediye getireceğini merak ederdik.Babamın eczanesi vardı sağlıkla ilgili herşeyi satardık.Bazı ilaçları kendi yapardı,birçok yerli ilaç firması vardı şimdiki gibi sadece yabancı firmaların ilaçları satılmazdı.Ban çok küçükken kışın domates yoktu,dondurma satan yoktu.Hormonlu sebzeler yoktu şimdi milletin organik dediği sebze ve meyveler o zamanlar pazarda her tezgahta vardı.
  • eee yuhh yani

    23 Aralık 2004; 12:31:56
  • quote:

    Orjinalden alıntı: KnightOfKingdom

    eee yuhh yani

    23 Aralık 2004; 12:31:56


    Yuh demeye gerek yok. İyi olmuş bende. Aradan üç sene geçmiş. Ama herşey aynı. Bu konu, bunun kanıtı.
  • amacım hortlatmak degildi
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.