Şimdi Ara

MUTLAKA OKUYUN :):)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
8
Cevap
0
Favori
516
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Son kez gösteriyorum ona göre...
    Hoş bir bayan, uzunca bir yolculuktan sonra oteldeki odasına çekilmiş, yatmaya hazırlanırken, birden komodinin üzerinde duran kurbağayı görünce irkilmiş, korkmuş, derhal resepsiyonu arayarak:
    "Odamda bir kurbağa var hemen gelin" demiş. Görevli:
    "Efendim o kurbağa özeldir ve bayanları mutlu etmek için odaya konmuştur, denemek isterseniz, bacaklarınızın arasına koyun!" diye cevap vermiş.
    Kadın şaşırmış, ama merak ta etmeye başlamış, denemeye karar vermiş,
    Kurbağayı bacaklarının arasına koymuş... Kurbağada hiç hareket yok...
    Tekrar resepsiyonu aramış:
    "Bu kurbağa anlattığınız şeyi yapmıyor!"
    "Hemen geliyorum" demiş adam, içeri girdiğinde bayan yatağın üzerine uzanmış halde merakla beklemekte.. Adam kızgın bir sesle kurbağaya seslenmiş:
    "Bak son kez nasıl yapılacağını gösteriyorum ona
    göre......."


    Öksürük İlacıAdamın biri çok kuvvetli öksürüyormuş, doktora gitmiş derdini anlatmış. Doktorda adama yanlışlıkla öksürük ilacı yerine müshil ilacı vermiş ve demiş ki: bir hafta boyunca yemeklerden sonra iç ve yanıma gel. Adam bir hafta sonra gelince doktor: Öksürüğün nasıl oldu deyince, adamda: Cesaret edipte öksüremiyorum ki, demiş.

    Kaynana'nın direnişi
    Temel bir gün kahveye girmiş. Üstü başı yırtıkmış. Ne oldu diye sormuşlar.
    -Temel: "Kaynanamı gömdük."diye cevap vermiş.
    - Kahvedekiler: "İyi de bu halin ne?"
    -Temel: "Biraz direndi de."

    Gel de tercümana güven!
    Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. Seçtiği adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu.
    Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına çağırdı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular.
    Tercüman işaretle sordu:
    - "Para nerede?"
    Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi:
    - "Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiğinizi anlamıyorum."
    Tercüman tercüme etti:
    - "Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş. "
    Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beynine dayadı:
    - "Şimdi sor bakalım, para nerede."
    Tercüman işaretle sordu:
    - "Para nerede?"
    Sağır-dilsiz kan ter içinde işaretle yanıt verdi:
    - "Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin olduğu kapıdan girince soldan 3. ağacına kovuğunda yüz bin dolar var."
    - "Ne söyledi?" dedi Baba.
    Tercüman yanıtladı:
    - "Dedi ki, hala neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek delikanlılık ister.

    10 bin lira için değer mi?İki tavuk markette geziyorlarmış.
    Yumurta reyonuna geldiklerinde birinci tavuk diğerine 40.000 TL. değerindeki yumurtaları göstererek
    - "Bak bunları ben yaptım" der.
    Biraz daha ilerler, biraz önceki yumurtalardan daha küçük ve 30.000 TL değerindeki yumurtaları görürler.
    Bu sefer diğer tavuk:
    - "Bak bunları da ben yaptım, seninkilerden yapacaktım ama kocam 10.000 TL. için poponu yırtmaya değmez dedi"

    Çocuğun süzmesi!
    Temel'in 8 tane çocuğu varmış. Ama hepsi de birbirinden salak, geri zekalıymış.
    Temel ve karısı Fadime doktora gitmişler, durumu anlatmışlar. Böyle böyle biz artık çocuk istemiyoruz demişler.
    Doktor da 1-2 kutu prezervatif vermiş. Nasıl kullanılacağını anlatıp yollamış.
    Ancak kullana kullana bir gün prezervatifleri kalmamış. Temel kara kara düşünmeye başlamış .
    Fadime " Dur ben sana dantelden örüvereyim demiş." Ölçüyü almış 1-2 gün içinde örmüş. Aradan 9 ay geçmiş. Temel ile Fadime nin 1 çocukları daha olmuş .
    Zamanla çocuk büyümüş, 9-10 yaşlarına gelmiş. Ama nasıl bir çocuk zeki mi zeki, fırlama mı fırlama . Önceki 8 ine hiç benzemiyor. Tüm sınavlarda birinci, sporda tüm şehrin en iyisi, köyün en zeki, en atılgan çocuğu olmuş. Bir gün Temel kahvede otururken sormuşlar.
    " Ya Temel senin 9 çocuğun 8'i deli mi deli bu sonuncusu nasıl oluyor da bu kadar akıllı oluyor? "
    Temel gerine gerine cevap vermiş. " Süzme o, süzme..! "

    Temiz Don

    Gümrük kapısından bir İngiliz, bir Fransız, bir Türk geçsek için bekliyorlarmış. Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış.

    Önce İngiliz'in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış.
    "Niye 7 tane?" diye İngiliz'e sormuşlar.
    O da "Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane. Pazartesi, Salı, Çarşamba..." demiş.
    "Vay be! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki."
    "Sıra Fransız'ın valizine gelmiş. Açmışlar bakmışlar 8 tane don.
    "7'yi anladık da niye 8?" diye sormuşlar. Fransız "Pazartesi, Salı, Çarşamba... Her gün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım" demiş.
    "Vay be! Adamlardaki temizliğe medeniyete bak!" demiş görevliler.
    Sıra Temel'e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don.
    "Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var. Şu medeniyete, şu temizliğe bak!" Sormuşlar "Neden 12 adet?"
    Bizimki cevap vermiş "Ocak, Şubat, Mart,......"

    Çapkın doktor!

    Kadın göğsünden rahatsızmış ve bir röntgen mütehassısına gitmiş.
    Doktor, "soyunun lütfen" demiş.
    Kadın : "Beyefendi ben utanırım ışıkları kapatabilir misiniz acaba?" diye sormuş.
    Neyse doktor ışıkları kapatmış beş dakika sonra kadın sormuş:
    "Doktor bey elbiselerimi nereye koyayım? Benimkilerin üzerine...."
    Dava, savunma ve karar harika
    Davanın böylesi...
    Avukat Orhan Azizoğlu hukuki bir olayı nakletti... Olay gerçek. Bantlardan, tutanaklardan, karar ve zabıtlardan geçilmeyen şu günlerde mahkeme salonuna bir keyif penceresi açmaya yardımcı oluyor.

    Bir akşam tiyatrodan çıkmış iki erkek arkadaş yolda yürürlerken Önlerinde iyi giyinmiş, şık ve alımlı bir hanımın yürüdüğünü fark ederler. Erkeklerden birisi diğerine dönerek, "Bu hanımla bir gece geçirmeye 500 dolar veririm" der. Bu sözleri işiten genç hanım başını çevirir ve "Teklifinizi kabul ediyorum" der. Teklifi yapan erkekle hanım beraberce genç ve çekici kadının evine gidip hemen yatağın yolunu bulurlar.

    Ertesi sabah apartmanı terk ederken, adam kadına 250 dolar verir. Hanım pazarlık bakiyesi parayı ister ve "250 dolar daha vermezseniz sizi dava ederim" der.

    Adam güler, "Bunu nasıl ve hangi esaslara göre yapacağınızı görmek isterdim" deyip apartmanı terk eder. Ertesi gün mahkemeden gelen celp pusulası adamı şaşırtmış. Hemen avukatına gidip olayı detaylarıyla anlatmış. Avukat, "Bu esaslara istinaden aleyhine bir karar alınabileceğini sanmıyorum. Ancak davanın nasıl sunulup savunulacağını doğrusu pek merak ediyorum" diye mütalaa vermiş.

    Dava başlamış ve ön soruşturmadan sonra hanımın avukatı mahkemeye dava konusunu aşağıdaki şekilde arz etmiş: "Muhterem hakim beyefendi, müvekkilem, bu hanım efendi, itina ile yetiştirilip çimlerle örtülü bahçe niteliğinde bir gayri menkule sahip bulunmaktadır. Bu arazi parçasını belli bir süre için davalı beyefendiye 500 dolar karşılığında kiralamıştır. Davalı gayri menkulü kira amacına uygun olarak kullanmış ve kira müddeti sonunda tahliye ederken kira bedelinin yarısı olan 250 doları ödememiştir. Kira tutarı yüksek bir bedel değildir, kaldı ki kiralanan yer özel ve yasal bir bölgedir. Dileğimiz adaletin yerine gelmesi ve davalının müvekkilime anlaşmanın bakiyesi olan meblağı ödemesidir"

    Davalının avukatı bu beklenmedik savunma karşısında şaşırmış fakat bir avukat olarak işin enteresanlığından haz duymuş ve hemen daha önce hazırladığı savunmasını kenara koyarak davayı şöyle savunmuş: "Muhterem hakim beyefendi, müvekkilim bu genç beyefendinin, bu genç hanımdan sahibi olduğu gayrimenkulu bir süre için kiraladığı doğrudur ve müvekkilim bu anlaşmadan son derece memnun kalmıştır. Bununla beraber müvekkilim arazide bir kuyu bulmuş ve kuyuyu örgü taşlarıyla donatmış, kuyuya boru indirmiş ve pompa yerleştirmiştir. Bütün bu uğraşların işçilik masraflarını müvekkilim üstlenmiştir. İnancımıza göre bütün bu arazi geliştirme çalışmaları ödenmeyen meblağı karşılayacağından aleyhimize açılan davanın düşmesini talep ediyoruz."
    Genç hanımın avukatı tekrar söz almış: "Muhterem hakim bey, müvekkilem, davalının beyan ettiği gibi arazi üzerinde bir kuyu bulunduğunu ve gerekli gelişmeleri yaptığını kabul ediyor ve herhangi bir itirazda da bulunmuyor. Ancak bahis konusu kuyu zaten arazide mevcut idi ve kuyu olmasaydı davalı muhtemelen bu araziyi kiralamayacaktı. Ayrıca arazi tahliye edildiğinde davalı söz konusu ettiği taşları, boruyu ve pompayı sökerek beraberinde götürmüştür. Bu bakımdan davamızda ısrar ediyor ve vereceğiniz kararın adalete uygun olmasını diliyoruz."

    Hanım davayı kazanır!
    Vşk
    Atasözlerindeki Tezat...

    1. 'damlaya damlaya göl olur' / 'taşıma suyla değirmen dönmez'
    2.. 'iyi insan lafın üstüne gelir' / 'iti an çomağı hazırla'
    3.. 'bir elin nesi var iki elin sesi var' / 'nerde çokluk orda bokluk'
    4.. 'fazla mal göz çıkarmaz' / 'azıcık aşım ağrısız başım'
    5.. ' kervan yolda düzelir' / ' balık baştan kokar'
    6.. 'söz gümüşse,sükut altındır' / 'sükut ikrardan gelir'
    7.. 'harama uçkur çözülmez' / 'güzele bakmak sevaptır'
    8.. 'iki gönül bir olunca samanlık seyran olur' / 'iki çıplak bir hamama yakışır'
    9.. 'bülbülün çektiği dili belası' / 'bilmemek ayıp değil sormamak ayıp'
    10.. 'eşeğe altın semer vursan da eşek yine eşektir' / 'ye kürküm ye'
    11.. 'eğri otur doğru söyle' / 'doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar'
    12.. 'düşenin dostu olmaz' / 'dost kara günde belli olur'
    13.. 'ava giden avlanır' / 'atın ölümü arpadan olsun'
    14.. 'erken kalkan yol alır ' / 'acele işe şeytan karışır'
    15.. 'birlikten kuvvet doğar' / 'körler sağırlar, birbirlerini ağırlar'
    16.. 'tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır' / 'lafla peynir gemisi yürümez'
    17.. 'gün ola harman ola' / 'perşembenin gelişi çarşambadan bellidir"
    18.. 'ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol' / 'hocanın dediğini yap, yaptığını yapma"
    19.. 'iyilik yap denize at' / 'merhametten maraz doğar"
    20.. 'zararın neresinden dönülse kardır' / 'gelen gideni aratır"
    21.. 'yüzü güzel olanın huyu da güzel olur' / 'yüzü güzel olanı değil huyu güzel olanı sev"
    22.. 'akıl akıldan üstündür' / 'aklın yolu birdir"
    23.. 'el elden üstündür' / 'alet işler el övünür"
    24.. 'acı patlıcanı kırağı çalmaz' / 'yaşın yanında kuru da yanar"
    25.. 'zorla güzellik olmaz' / 'zora dağlar dayanmaz"
    26.. 'öfke baldan tatlıdır' / 'öfke ile kalkan zararla oturur"
    27.. 'işleyen demir ışıldar' / 'insan yedisinde neyse yetmişinde de odur"
    28.. 'fazla mal göz çıkarmaz' / 'azı karar çoğu zarar"
    29.. 'insan kıymetini insan bilir' / 'insanoğlu çiğ süt emmiş"
    30.. 'anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al' / 'beş parmağın beşi birbirine Benzemez"
    31.. 'olmaz olmaz deme, olmaz olmaz' / 'iş olacağına varır"
    32.. 'eski dost düşman olmaz' / 'güvenme dostuna saman doldurur postuna"
    33.. 'harama el uzatılmaz' / 'üzümü ye bağını sorma"
    Başlangıca bakıp hemen sevinme...
    Irgat koşa koşa ağasının yanına gelir;
    -Ağam akşam rüyamda seni gördüm
    -Hayırdır len nasıl gördün?
    -İkimizde aynı uçakta seyahat ediyorduk.
    -Eeee
    -Sonra uçak arıza yaptı ve düştü.
    -Hayırdır inşallah,ne oldu sonra?
    -Ben bok çukuruna, sen de bal çukuruna düştün.
    -Olacak di mi o kadar fark. Ağalığım rüyada bile belli olmuş.
    -Sonra birbirimizi yalaya yalaya temizledik.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi realromeo79 -- 9 Mayıs 2007; 15:59:53 >







  • ellerine sağlık :D
  • ellerine saglık kardeş
  • sagolasın kardes ellerıne saglık mukemmel dii!! (kuyu )
  • süpermiş ellerine sağlık
  • süperler
  • kuyu olayı mükemmeldi ellerine sağlık
    bitanede ben yazayım;

    bir çocuk üzerine velayet davası açılıyor ilk önce çocuğun annesinin avukatı harika bir savunma yapıyor tam çocuğun babasının avukatı savunma yapacakken zeki bir iş adamı olan baba kalkıyor ve hakime savunma yapıp yapamayacağını soruyor hakim izin veriyor adam savunmasını yapıyor

    "hakim bey diyelimki sıcak bir yaz günü canınız kola çekti kolamatiğe bozuk para attınız ve kolanızı aldınız kola sizin mi olur makinenin mi" der ve hakim hiç düşünmeden çocuğu babaya verir

    biraz düşünülmesi lazım fıkranın çocuk ve kola aynı şey değil ama fıkra fıkradır




  • hatta
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.