Şimdi Ara

Mustafa Kemal ATATÜRK (20. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
536
Cevap
12
Favori
67.736
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1819202122
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • "Efendiler, sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın!"

    Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, 1927.
  • Senden önce ölmek ne bahtiyarlıkmış.

     Mustafa Kemal ATATÜRK
  • "Türkiye'de ilerici demek, Atatürkçü demektir.
    Onun solunda bir çeşit ideoloji sapıtkanları, sağında da başka çeşit ideoloji sapıtkanları vardır, ideoloji sapıtkanlığı bir fikir akımı değil, bir akıl hastalığı türüdür. Şok tedavisi ister!"

    Falih Rıfkı Atay, Atatürk Ne İdi?, 1968.
  • "Atatürk, kendisini unutmayanlar için, tükenmez bir enerji ve optimizm (iyimserlik) kaynağıdır ve onu unutturmamak hepimize kutsal bir vatan borcudur."

    Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Atatürk, 1946.
  • Mirliva (Tümgeneral) Mustafa Kemal, 1916.

     Mustafa Kemal ATATÜRK
  • "Gerçi, bir Bursa milletvekili, yasama görevi boyunca, hiçbir zaman kürsüye çıkmamış ve hiçbir zaman Meclis’te milletin ve Cumhuriyet’in çıkarlarını savunmak için ağzına bir tek kelime bile almamış olan Bursa milletvekili Nurettin Paşa, yalnız şapka giyilmesinin aleyhine uzun bir önerge vermiş ve bunu savunmak için kürsüye çıkmıştır. Şapka giydirilmesinin 'temel haklara, millî hâkimiyete ve kişi dokunulmazlığına aykırı bir işlem' olduğunu iddia etmiş ve bunun 'halka uygulanmamasını sağlamaya' çalışmıştır. Fakat Nurettin Paşa’nın millet kürsüsünden alevlendirmeyi başarabildiği taassup ve gericilik duyguları, sonunda birkaç yerde, o da yalnız birkaç gericinin, İstiklal Mahkemeleri’nde hesap vermeleriyle söndü."

    Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, 1927.
  •  Mustafa Kemal ATATÜRK
  • "Bizden öncekiler Osmanlı veya Müslümandırlar. Türklüğü kimse üstüne kondurmaz. Frenklerin ve onlara uyan Osmanlı alafrangalarının edebiyatı hepimizin ruhunda onulmaz bir aşağılık duygusu yaratmıştır. Yavaş yavaş kendimizi bulmak istiyorduk. Edebiyat-ı Cedide romancılarından birinin hikâyesinde 'Türk' kelimesini görünce âdeta sevinirdik. Bir Osmanlı efendisinin yazısında ırkımızın adının geçmesinden şeref duyardık. Bu aşağılık duygusu Mustafa Kemal'in tarih ve dil üzerine çalıştığı günlere kadar sürdü. Hatta Mustafa Kemal'in tarih ve dil üzerindeki çalışmaları; bu gururlu adamın, nasıl Şark'ta hanedan kuranlar bilginleri toplayıp kendilerine bir asillik kütüğü icat ettirirlerse, kendi ırkına bir üstünlük yaratmak için yaptığı zorlamalar gibi gösterilmek istenmiştir."

    Falih Rıfkı Atay, Ali Suavi "Baş Veren İnkılâpçı", 1954.




  • Ankara, 1920.

     Mustafa Kemal ATATÜRK
  • "Atatürk istilacı Batı ile çarpıştığı vakit aynı istilacı Batı'nın tehdidi altındaki sosyalist dünyadan yardım gördü. Bu borcunu iki dünya arasındaki Anadolu şeddini savunmakla 'ma-faiz (faiz)' ödemiştir.
    Ama büyük kaygısı Batı ile hesaplaştıktan sonra Sovyetler tuzağına düşmekten kurtulmaktı.
    İçeride de buna çalışanların olduğunu biliyordu. Birinci Meclis'in toplantısında:
    — Efendiler aramızda casuslar vardır, dediği zaman milletvekilleri arasındaki komünist ajanını kastediyordu.
    Ondan sonra Atatürk, meclislerine komünist ajanı sızdırmamaya pek titizce dikkat ettiydi."

    Falih Rıfkı Atay, Kurtuluş, 1966.
  • Soldan sağa: Kemalettin Sami Gökçen, Halit Karsıalan (Deli Halit), Kâzım Özalp, İsmet İnönü, Mustafa Kemal Atatürk, Fevzi Çakmak, Ali Fuat Cebesoy, Kâzım Karabekir, Nureddin İbrahim Konyar (Sakallı Nurettin), Ali Hikmet Ayerdem

     Mustafa Kemal ATATÜRK
  • "Japonya’da ATATÜRK, Birinci Dünya Savaşı sonrası yıkımlarından Türkiye’yi kurtararak büyük zafere ulaştıran kahraman ve Osmanlı İmparatorluğu yıkıntılarından yeni Türkiye Cumhuriyeti’ni yaratan büyük bir devlet adamı olarak çok iyi tanınmaktadır. Özellikle ATATÜRK’ün Türk Dili Devrimi’ni gerçekleştirmesi ve dinle siyaseti birbirinden ayırarak Türk toplumunun modernleşmesini sağlamak yolundaki çabalarına karşı büyük bir hayranlık duymaktayız."

    Hayato IKEDA
    Japonya Başbakanı
    (Cumhuriyet, 11 Kasım 1963)
  • Balıkesir, 1922.

     Mustafa Kemal ATATÜRK
  • "Türk inkılabının eşsiz yaratıcısı, yalnız bir cepheden tetkiki kabil bir kahraman değildir; çünkü onun büyük eseri olan inkılap bir cepheli değildir. Kurtuluş Savaşı ile başlayan bu inkılabın siyasi, iktisadi, içtimai safhaları ve nihayet muazzam bir kültür safhası vardır ki birbirini tamamlar. Onun için inkılap tarihçisi de Gazi'nin engin şahsiyetini anlamaya çalışırken, onun bu muhtelif cephelerini ayrı ayrı tahlil
    etmek mecburiyetindedir."

    Mehmet Fuad Köprülü
  • Savarona'dan.

     Mustafa Kemal ATATÜRK
  • " 'Ne mutlu Türk'üm diyene!' sözü üzerinde özellikle duruyordu. Böyle nutuklarını yüksek sesle tekrarlamak ve günde birkaç kere okumak âdeti idi. Kütüphanesinde gezerek okudu ve ben de dinliyordum. Birden durdu, 'On yıl önce bugün... Biliyor musun? Ne mücadele içindeydik.' dedi."

    Afet İnan, Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler, 1959.
  • Ne mutlu Türk'üm diyene!

     Mustafa Kemal ATATÜRK
  • "Mütarekenin acı günleri... Bizim nesil, vatan ıstırabını, umumi felaket denen şeyin ne olduğunu o yıllarda öğrendi. Bütün bir millet, ölülerine ağlamasını unutmuştu. Dört yanda talih demircileri, fatih bir millete bukağılar, esirlik zincirleri dövüyordu. Çocuklar boynu bükük doğuyor, ihtiyarlar kefen diye şerefsizliğe sarılmaktan korkuyorlardı. Küçük menfaatler, hasis endişeler uğrunda kendini satan vicdanlar, bütün bir tarihi pazara çıkarıyorlar, birtakım kirli ağızlar, adalet namına, asil milletimize en çirkin isnatlarda bulunuyorlardı. İstanbul sularında düşman zırhlıları, İstanbul sokaklarında yabancı orduların askerleri vardı. Evet, bütün bunlar vardı. Fakat yanında başka şeyler de vardı: Şişli'deki evinde Mustafa Kemal Paşa, Süleymaniye'deki küçük ahşap evinde İsmet Bey, Fevzi Paşa vardı."

    Ahmet Hamdi Tanpınar, 10 Kasım 1960.




  • Mersin, 19 Kasım 1937.

     Mustafa Kemal ATATÜRK
  • Atatürk'ün naaşı ebedî istirahatgâhı Anıtkabir'e getirilirken, Ankara, 10 Kasım 1953.

     Mustafa Kemal ATATÜRK
  • 
Sayfa: önceki 1819202122
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.