Şimdi Ara

'Kaporta Sensin'

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
10
Cevap
0
Favori
979
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Geçenlerde akaryakıt istasyonunda motorin alırken babamın arkadaşlarına denk geldim. 3-5 kişi böyle toplanmışlar beni çağırdılar, babam da yanlarında tabi. Yaşın kaç dediler, söyledim. Bu abilerden ve arkadaşlarımdan duyduklarımı anlatmak istiyorum.

    1. Bir tanesinin kardeşi motosiklet kazası yapmış ve yüzünün sağ tarafını çıplak şekilde ağaca vurmuş. Çenesi ortadan çatlayıp ayrılmış biraz ve sağ gözünü kaybetmiş.
    2. Bir tanesi (25+ yıllık motosiklet sürücüsü) yakın zamanda bir kaza yapmış, cekete rağmen sağ kolu baştan aşağıya deri kaybına uğramış.
    3. Arkadaşımın abisi çevre yolundan eve dönerken gece vakti kaza yapmış ve kafası kopmuş bariyerler yüzünden.
    4. Bir diğer arkadaşımın kuzeni kaza sonucu 2 bacaklı trafik levhasının altından geçerken kafasını levhaya çarpıyor ve boynu yırtılıp olay yerinde ölüyor.
    5. Bir diğer arkadaşımın aile dostu, motosiklet ile otobanda bir kamyon tarafından ezilerek can vermiş.

    Tekrar bakalım:

    1. Sonradan öğreniyorum ki bu gözünü kaybeden çocuk Asya dediğimiz keko motosikleti ile şehir içinde yüksek hızla kırmızıda geçmesi sonucu yandan vuran araba sebebi ile yapıyor kazayı. En ufak bir ekipmanı yok. 20 liralık bir kask bile. 20 liralık bir kask bile kör olmasını engelleyebilirdi.
    2. Sonradan öğreniyorum ki ışıklarda beklerken hareket ediyor bu adam, önündeki aracı çok yakın mesafeden takip ettiği için öndeki araba biraz hızlanıp ani fren yapınca arkadan vuruyor ve yere düşünce ceketin kolları sıyrılıp derisi asfalt ile başbaşa kalıyor. Ceketini düzgün giymiş ve yakın mesafeden takip etmemiş olsaydı kolu sağlam olacaktı şimdi.
    3. Cenazeden sonra öğreniyorum ki 200+ km/h gibi bir hızla kontrolünü kaybedip yapmış o kazayı. Keşke daha yavaş olsaydı.
    4. Bu arkadaş ise sevdiği kız yüzünden alkol alıp motosikleti ile kızı taciz etmek için evine doğru giderken başına geliyor bu kaza. Kontrolü kaybedip levhaya doğru sürmeye başlıyor. Feci şekilde can veriyor.
    5. Bu kişinin ise hiçbir zaman motosikleti düzgün kullanmayıp sürekli makas atma, teker yapma hevesi olduğunu biliyorum. Muhtemelen kontrolünü kaybedip kamyon ona değil o kamyona girmiştir.

    Arkadaşlar burada anlatmaya çalıştığım şeyi umarım anlamışsınızdır. Amacım bu insanları aşağılamak ya da hatalarını ifşalamak değil.

    Ben bana söylenen hiçbir şeyi umursamıyorum. Yine de motosiklet kullanacağım ömrümün yettiğince. Siz de umursamayın ama unutmayın da.

    Eğer bu gibi şeyler sizin de kulağınıza geldiyse ve korkuyorsanız, korkmaya devam edin. Çünkü sizi ancak korku hayatta tutar. Motosikletin bir ölüm makinesi olduğunu unutmayın. Ama onu kontrol edecek iradeye ve güce sahip olduğunuzu da. Aptal olmayın, aklınızı kullanın.
    "Bir ömür boyu motosiklet sürün. Hoşça kalın." -AEA







  • bu işi gerçekten çok bilinçli yapan insanlar da hayatını bu işi yaparken kaybettiği için bence çok kesin konuşmamak lazım.
    motorcu olmak çok yüksek öngörü ister. Ama bazen o bile yetersiz kalır. Trafikte herşey elimizde olmayabiliyor.
    O yüzden riskleri her zaman bilmek ve hazırlıklı olmak gerekiyor.
    Sonuçta hepimiz öleceğiz, önemli olan sevdiğimiz şeyi yapıyor olmak- AEA
  • Altın elbiseli adamın nasıl vefat ettiğini hatırla. Motoru düzgün de sürsen ölüm riskin azalır nereden ne çıkacağını bilemezsin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Doğru, "Kaporta biziz"

    Motosiklette en korkulan durum özellikle uzun yolda öndeki kamyondan aniden bir şeylerin düşüp üzerinize gelmesi, karşı şeritte kaza yapan bir aracın şeridimize geçip aniden önümüze düşmesi, önde giden bakımsız büyük araçların patlayan lastiğinin parçaları ya da komple yerinden fırlayan lastikler.
    Bir de aniden aniden saldırıya geçen, özellikle ülkemizde ve Rusya'da başıboş gezen sokak köpek çetelerinin ani saldırıları da büyük tehlike arz ediyor.

    Seyrettiğim bir çok yerli ve yabancı kaza videolardan sonra şu kanıya vardım:
    Olayların tamamı kaza değil, araç kullanıcılarının, çevre halkının ya da araç imalatçılarının algılama eksiklerinden dolayı gelmiştir.
    Kaza diye bir şey yoktur, mutlaka iki taraftan birinin sebep olduğu bir IQ yoksunluğu vardır:

    - Bakımsız aracın lastiği patlayıp veya arka tekeri yerinden çıkıp arkadaki veya karşı şeritteki insanların yaralanmasına ve hatta ölmesine sebep olunca bu bir kaza mıdır? Hayır.
    - Viraja hızlı girip alamayınca karşı şeride savrulup ölümlü kazaya sebep olmak kaza mıdır? Hayır.
    - Kavşaklarda yeşil yanarken basıp geçmek isteyen aracın karşısına bir anda kendisine kırmızı ışık yanan yönden gelen bir araçla çarpışması kaza mıdır? Hayır.

    Ancak, bir çok ülkenin Hukuk sisteminde bu tür IQ yoksunluğu göz ardı edilerek "Trafik kazası" adı altında hayatta kalanlara çok az ceza verir.
    Ölen öldüğü ile kalır.

    Ancak, konu motosiklet gibi çabuk hızlanan ve aynı ölçüde duramıyan iki tekere geldiğinde iş biraz değişiyor:
    "Kaporta biziz"

    Benim başıma gelen olayda, CBF 500 motosiklet ile Azerbaycan'da İran sınırına 20 km kala bir köy gibi küçük yerleşimde tek yolda bakkalda mola verdikten sonra yola çıktığımda yavaş yavaş vites artırttığımda yolu karşıdan karşıya geçmek üzere bir bisiklet olduğunu görünce iki korna çaldım, yolun ortasına kadar gelip durunca tekrar iki korna çalıp biraz gaz verince ki 60 km/h civarında idi, bisikletli tekrar pedala basınca en sola kaçmama rağmen ön tekerine girdim ve o da savrularak üzerime devrilip beni devirdi ve yolun solundaki ve neyse AZB trafik arabasının tam önünde toprak kısma düşünce sol ayağım motorun altında kaldı ve bilekten iki yerden kırıldı, yazın o sıcağındaki tüm korumalı kıyafetlerime rağmen.

    Bu bir kazamıydı? Hayır. çarptığım bisikletinin iki kulağına bağlı kulaklık ile kornalarımı duymamasıydı sebep.


    Seyrettiğim motosiklet kazalarında ve özellikle Rusya'da öncelikle tesbitim, Rusya'da büyük şehirlerin içinde ve şehirler arası yollarda, 600 CC altı yok ve çok hızlı kullanıyorlar.

    - Olursa kaza mı? Hayır.


    İşte, ne kadar haklı olunursa olsun, ne kadar "Ama ben yeşil ışıkta bastım" denirse densin, durum vahim olabiliyor ne yazık ki.

    Ne kadar defansif sürüş tarzı benimsense de bu tür durumlarda yapacak bir şey yok.
    Aşağıda eklediğim videoda patlayan, fırlayan lastiklerin sebep olduğu kazaları bir araya toplamışlar, izleyince dehşete düştüm.
    Neyse ki olaylara karışan motosiklet sürücüleri yok:






  • Altın elbiseli adam kendi halinde biriydi maganda değildi motoru düzgün sürüyordu artistlik yapmıyordu ama yola atlıyan biri yüzünden öldü çok üzüldüm ilk başta haberlerde gördüm o zamanlarda altın elbiseli adamı bilmiyordum sonradan youtube da vidrolarını izlediğimdr öğrendim

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Zamanlardan bir zaman Reşat Arbaş nam motosikletli abimiz vardı Amerika'da yaşayan, yaş itibariyle bizlerden büyük olan.
    Virajlara girerken sola viraj ise sol elimizle gidonu çok hafifce sağa itmek, sağa virajda ise sağ elimizle gidonu hafifce sola itmek gerektiğini yazdığında çok şaşırmıştık, nasıl olurdu diye.
    Sonra çekinerek yaptığımız yavaş hızlardaki denemelerde aynen böyle olduğunu görmüştük.

    Forumlarda tecrübesiz motosiklet heveslilerine öyle babacan, öyle tatlı sert yaklaşırdı ki, kimse ona kızmayı aklına bile getiremezdi, aksine saygı duyardı.

    2004 yılında tecrübelerini aktardığı "Motosiklet Teorisi" kitabını duyurduğunda ise o zamanki popüler motosiklet forumlarında yazan eski motorcuların hedefi haline geldi: "Ne, bunları biz de biliyoruz şimdi bu adam taa Amarigalardan yazıp para kazanacak he mi" diye tepki gösterdiler.
    Hatta, ertesi yıl dangalağın biri "Ota boka teori diyen zihniyet" dedi.

    Oysa ki kitabında yazanların hepsini kendi internet sitesinde videolu örnekler halinde yayınlamıştı önceden, amacı para kazanmak değildi, öyle olsa internet sitesini kapatırdı.

    Adamcağız bir zaman bu tiplere cevap yetiştirmekten yorulup vazgeçti ve biz "Donald Duck" nikli Reşat Arbaş abimizin tavsiyelerinden uzak kaldık.

    Onun, ilk defa motosiklet kullanacaklar için efsanevi tavsiyesi vardı: "Motosiklete soldan biniyorsunuz ve iki ayağınızda yere sağlam basmıyorsa hemen geri inip o motordan vazgeçiyorsunuz"

    -----------------

    Yine aynı dönemde Dr.Ömer Uzma abimiz vardı ve forum imzası "Nereye bakarsan oraya gidersin" idi.
    Bu konu, defalarca başıma geldi: Uzun yolda 90 - 100 km/h ile giderken asfaltta biraz ilerde küçük de olsa bir yama veya çukur gördüğümde ve gözümü orayara kilitlediğimde direkt olarak o çukur veya yamanın üzerinden geçtim.
    Gözler kilitlendiyse doğru oraya gidilecek.

    Bu konuda beni en etkileyen video, 2-3 yıl kadar önce İngiltere'de (Bilindiği gibi trafik soldan) karşıdan gelen otomobilin sola dönmesi sonucu motosikletlinin onunla beraber sola hamle yapması sonucu arabanın önüne vurup hayatını kaybetmesi oldu, oysa sağ taraf boştu.
    Ama o anda motosikletli kardeşimizin bakışları karşıda sola dönmekte olan arabanın ön tarafındaki harekete kilitlenmişti ve doğru onun üzerine gitti maalesef.

    Oğlunun kask kamerasından olan bu görüntüyü annesi, başkaları da aynı hataya düşmesin diyerek paylaşmıştı.

    ----------------------

    Sonuç olarak, burası bir paylaşım forumunun motosiklet bölümü: Daha önceleri tamamıyla motosiklet forumları olan ikiteker, motordelisi, cbfturkiye gibi oluşumlar ya yok oldu gitti ya da can cekişiyor, niye?

    Kimi üyelerinin tecrübelerini anlatanları küçümsedikleri için.
    "Donald Duck" nikli Reşat Arbaş'ı kovaladıkları için.
    "Nereye bakarsan oraya gidersin" imzasına sahip Dr.Ömer Uzma'nın tüm korumalı kıyafertlerine rağmen onu bariyerlere iten ve tek açık noktası olan ensesinden bariyerler çarptırıp ölümüne sebep olan gerizekalı araba sürücüsünün akibetinin ne olduğunu takip etmeyen basının da Emenike.

    --------------------

    Kimseyi motosiklet kullanmaktan korkutmaya çalışmıyorum.
    Ancak, öncelikle şehir içinde kalabalık trafikte CBF 500 motorumu kullanmıyorum:

    - Lise öğrencisi iken yaz tatilinde o dönemdeki motorum olan Moblytte ile 1 ay 5.000 km. Türkiye turu
    - Atgm olduğumda: 125 cc'lik Honda ile Güney - Ankara - Isparta - İstanbul Tuzla - Artvin - Güney
    - Çok sonra CBF 250: İran
    - Daha Sonra CBF 500 Gürcistan - Azerbaycan - İran - Tr - Gürcistan - Rusya - Ukrayna - Tr - Gürcistan - Rusya - Tr.

    Üç yıldır, Rusya'nın vizeyi kaldırmasını bekliyorum. Aynı anda motorun bakımını yaptırıp ver elini Baykal gölü.
    Yavaş yavaş gideceğim; Bir ayda motorla Baykala gidip gelmek mümkün ama saçmalık çünkü dinlenmek yok.
    Önceden zaten vize olmayan Moğolistan'a giriş yapıp ertesi gün Rusya'ya dödüğünde tekrar 1 ay vize sahibi oluyordun, ücretsiz.

    Bekliyorum Putin Reis, eskiye döndür bizi




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.