Şimdi Ara

İsrail’in Gazze’de kullandığı Fosfor bombası nedir, ne işe yarar ve neden yasak?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
84
Cevap
0
Favori
1.861
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
6 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • İnsanlığın tarihiyle birlikte başlayan savaşlar, modern dünyanın gelişiyle çok daha yıkıcı ve ölümcül hale geldi. Son olarak ise coğrafyamızda bulunan İsrail ve Filistin savaşına tanıklık ediyoruz. Tarafların hem askeri hem de sivil olarak ağır kayıplar verdiği mevcuttaki savaş ortamı devam ederken gündeme Fosfor bombası geldi. Peki, İsrail’in kullandığı belirtilen Fosfor bombası nedir? Fosfor bombası etkileri neler? Gelin bu bomba hakkındaki detaylara birlikte göz atalım.



    Fosfor bombası nedir?



    İsrail’in Gazze’de kullandığı Fosfor bombası nedir, ne işe yarar ve neden yasak?
    Kısaca Fosfor bombası, savaşlarda kullanılan ve içinde fosfor kimyasal bileşiği bulunan özel bir tür bombadır. Fosfor bombaları, düşman askeri hedeflerini etkisiz hale getirmek veya tahrip etmek amacıyla kullanılır. Fosfor, oksijenle reaksiyona girdiğinde oldukça yüksek sıcaklıklarda (800-2500 derece) yanar ve parlak alevler oluşturur. Bu nedenle fosfor bombaları, patladıklarında yoğun ısı ve alevlerin yanı sıra duman ve fosfor kalıntıları oluşturur.



    Fosfor bombalarının patlaması sonucunda, alevler ve dumanlar ciddi yangınlara yol açabilir, çevreyi kirletebilir ve insanlar üzerinde ciddi yanıklara sebep olabilir. Ayrıca, fosfor bombalarının kullanımı, sivil nüfusa ve çevreye zarar verme potansiyeli taşır. Bu nedenle fosfor bombalarının kullanımı uluslararası hukuk ve Cenevre Sözleşmeleri'ne aykırıdır ve birçok ülke ve uluslararası kuruluş fosfor bombalarının kullanımını yasaklamış veya sınırlamıştır.



    Fosforun mühimmatlarda kullanılması



    Beyaz fosfor mühimmatı, kimyasal element fosforun yaygın alotroplarından birini kullanan silahlardır. Beyaz fosfor mühimmatlarının kullanımı, özellikle piyade için duman bombaları olarak çok yaygındır. Ayrıca tanklar ve diğer zırhlı araçlarda savunma el bombalarında kullanılmaktadır. Ek olarak topçu ve havan atışlarında atışları için mühimmat tahsisinde kullanılır. Bunlar, dost kuvvetlerin hareketini, konumunu, kızılötesi işaretlerini ve ateş pozisyonlarını gizlemek için duman perdesi oluşturur. Bu nedenle, ilgi noktalarını işaretlemek için kullanıldıklarında genellikle "duman/işaretleyici mermiler" olarak adlandırılırlar.



    Beyaz fosforun ilk kullanımı 19. yüzyılda Fenian (İrlanda milliyetçisi) kundakçıları tarafından Fenian ateşi olarak bilinen bir formülasyonda kullanıldı. Uluslararası hukuk açısından beyaz fosfor mühimmatları yasaklanmamıştır, ancak yangın etkileri nedeniyle kullanımları sıkı bir şekilde düzenlenmiştir.



    Fosfor bombası yasak mı?



    İsrail’in Gazze’de kullandığı Fosfor bombası nedir, ne işe yarar ve neden yasak?
    Fosfor bombaları, uluslararası hukuka ve Cenevre Sözleşmelerine aykırı olarak kullanılmaktadır. Çünkü fosfor bombaları, insanlara karşı aşırı ölümcül etkilere sahiptir ve kullanıldıkları bölgelerde çevreye de zarar verirler. Bu nedenle birçok ülke ve uluslararası kuruluş, fosfor bombalarının kullanımını yasaklamıştır. Ancak bu yasak belirli bir çerçeveyi kapsar. Dediğimiz gibi uluslararası hukuk açısından beyaz fosfor mühimmatları yasaklanmamıştır zira uzmanlar, onları yangın yakanlar olarak değil, duman perdesi oluşturdukları için değerlendirmektedir, çünkü ana amaçları dost kuvvetlerin hareketini maskelemektir. Bomba olarak kullanımı ise yasaktır.



    Ayrıca Bkz.İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemi Filistin füzeleriyle başa çıkabiyor mu? İşte görüntüler



    Fosfor bombası zararları neler?



    Fosfor bombası zararları oldukça geniştir. Fosfor bombalarının patlaması sonucu ciddi yanıklara, ölüme, çevre kirliliğine ve uzun vadeli sağlık sorunlarına neden olabilirler. Ayrıca, bombalar patladığında çıkan dumanlar da tehlikeli olup solunum yoluyla insan sağlığını tehdit edebilir.



    Fosfor bombası ne işe yarıyor?



    İsrail’in Gazze’de kullandığı Fosfor bombası nedir, ne işe yarar ve neden yasak?
    Peki, Fosfor bombası ne işe yarar? Fosfor bombaları, düşman askerlerini etkisiz hale getirmek ve savaş alanlarında tahribat yaratmak amacıyla kullanılır. Ancak bu tür silahların kullanımı sonucu sivil nüfus ve çevre büyük zarar görür. Fosfor bombası etkileri ise ağırdır. Patladıklarında yaralanmalara ve ölümlere neden olurken, kimyasal kalıntıları çevreye zarar vererek toprak ve su kaynaklarına uzun vadeli etkilere neden olabilir. Fosfor bombaları, savaş ve çatışma bölgelerinde insanlık dışı ve yıkıcı bir silah olarak kabul edilir.



    Fosfor bombasının insanlar üzerindeki etkisi



    Fosfor dumanının solunması, anında ciddi iç yaralanmalara ve kişinin nefessiz kalarak boğulmasına neden olabilir. Ardışık aşamada vücut, içten dışa doğru yanmaya başlar. Genellikle beyaz fosforla temas eden kişinin giysilerinde fazla iz bırakmaz, ancak yanma reaksiyonu vücut içinden deriye kadar sürer. Beyaz fosfor kullanımının ardından çekilen fotoğraflar, kişinin kemiklerine kadar yanmış olabileceğini, ancak giysilerinin zarar görmediğini göstermektedir. Bir kez başladığında, yanma reaksiyonunu durdurmak zordur. İlk müdahaleden sonra bile yanma tekrar başlayabilir.



    “Savaş, zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir.”




    Kaynak:https://en.wikipedia.org/wiki/White_phosphorus_munitions







  • yeni nesil iyice pembe gözlüklü oldu artık, orta çağ teknolojik olarak geriydi falan ama insanlar gerçekçiydi.

    savaş eşittir ölüm demektir.
    askerlik eşittir adam öldürme sanatıdır.

    bunlara kutsal anlam yüklemeyi bırakın. karşındakini öldürmek için yapılan bir eylem sırasında, ama öyle öldürme böyle öldür demek ne kadar saçma lan.

    bir de dün kuşatma sırasında elektrik kesilmiş diye isyan edenler vardı. kuşatma zaten böyle bir şey, viyana kuşatması gerçekten atacak kuş kalmadığı için bitti mi sanıyorsunuz. şehri kuşatırsın, önce su ve yiyecek biter, evcil hayvanları, kediyi köpeği en son da fareleri yerler. o da biter, birbirlerinin ölülerini yerler. o kaleleri hepiniz geziyorsunuz, o daracık yerde kuşatma sırasında yaklaşık 1000 kişi yaşıyor, kralın evi değil yani sadece erdoğan'ın sarayı gibi düşünmeyin, çevrede köylü çoluk çocuk hepsi toplanır, kalenin içinde yaşarlar kuşatma sırasında. 20 yıl süren kuşatma var, mesela bizim osmanlı'nın girit kuşatması tarihin en uzun ikinci kuşatması sayılır.

    gerçekten önce bir savaş nedir öğrenin, bunun kuralı yoktur, var diye mahkeme kuranlar önce kendileri uymazlar o kurallara. savaşta kural yoktur, tek hedef öldürmektir, kazanmaktır. savaşın yazılmış sözde kuralları da kaybedene uygulanır, japonlar kimyasal silahla, almanya yahudi soykırımı ile yargılanır ama mesela atom bombası attı diye yargılanan bir abd var mı sizce tarihte?

    işte bu yüzden savaşa karşı çıkılmalıdır, ama önce ne olduğunu bilmeli ve her savaş daha başlamadan engellenmeli. fakat savaş başladıysa da tek yol kazanmaktır, pembe gözlüklteri bırakmak ve kazananın yanında yer almak gerekir, türkiye'nin ikinci dünya savaşı'nın son aylarında müttefiklere katılması ve yeni dünyada yerini alması gibi.
    Haberin esas bilgi içeren kısmını en sona yazmak beceri ister

    Okuyucuyu en sona kadar okutacak "kalitede" yazı yazmak daha büyük beceri ister.

    Huyunuzu bildiğim için gittim ilk en sonu okudum. Sonra üst taraflara bi göz attım

    Sözde bilgi vereceksiniz ama hiçbir insan son bölüme kadar bu yazım tarzına katlanamaz.

    Yapay zeka daha derli toplu ve mantıklı yazı çıkartıyor

    Tüm sosyal medyada batı medyası propaganda süvarileri 7/24 çalışıyorken bari anlatmak istediğinizi daha keskin anlatmalısınız
    İçeriğin ana konusu "Fosfor bombasının insanlar üzerindeki etkisi" değil ki? Başlıkta yer alanlar, anlatmak istediğimiz ana konular. Kaldı ki içerikteki başlıklar zaten sizin gibi bir sorunun cevabını almak isteyenler için var. Örneğin Fosfor bombasının zararını merak eden kişi, ekstra vakit kaybetmeden "Fosfor bombası zararları neler?" başlığına bakabilir. Hem bombanın ne olduğu, ne işe yaradığı gibi kısımlardan önce "Fosfor bombasının insanlar üzerindeki etkisi" kısmıyla başlasak, içeriğin bütünlüğü sarsılmış olur.

    Türk düşmanı filistini savunmadım diye kafir mi oldum ? Ama filistin, ingilizlerle el ele verip Türk askerlerini şehit edince müslüman oluyor öyle mi ? Sen kimsin de kimin kafir olduğuna karar veriyorsun ? Allah mısın da allah adına karar veriyorsun.


    Dantelli kefenini giyip yallah filistine. Klavye cihatçısı.

    Suriye’den işgal ettiği Golan Tepelerine ‘iç savaş’ bahanesiyle temelli çöken Tel Aviv’in (ve elbette arkasındaki güçlerin) bundan sonraki adımlarının neler olabileceğine dair İsrail uzmanı araştırmacı Dr. Abdullah Manaz önemli bilgiler veriyordu.

    Söylediği şuydu;

    “Kürdistan ifadesi, Siyonistlerin Arz-ı Mevud emellerinin perdesidir. Buna bazen ‘Kürt koridoru’ bile dediler. Siyonistler, bu hayallerine ulaşmak için Ermeni ve Kürtleri kullanmayı temel strateji olarak benimsedi. Hatta İsrail, bu kapsamda Ermeni ve Kürtleri ‘kayıp 12. Yahudi Kabile sizsiniz’ yalanı ile farklı boyutlara taşıdı. İşte bu sebeple ASALA ve PKK aynı hedef için çalıştı. Buna Irak, İran ve Suriye’deki Kürtçü yapıları da dâhil etmek lazım. Şu an şartların olgunlaştığını düşündükleri için harekete geçtiler. Tel Aviv’den Golan, Suveyda, Tenef, Humus, Deyr ez-Zor hattından Haseke’ye ve oradan da Irak’a inecek Yahudi şeridini hayata geçirmeyi planlıyorlar. Amerika’nın Suriye’deki askerî yapılanması tam olarak bu koridor planına göre hazırlandı ve uygulanıyor."

    Türkiye’nin eski Suriye Askerî Ataşesi, emekli Tümgeneral Esat Arslan da “Güneyden Türkiye sınırına inme ve daha sonra Bağdat’a genleşme hesapları yapıyorlar. Suriye’nin mevcut durumunu askerî açıdan fırsat olarak görüyorlar. Hatta şu an bu şeride yerleştirilecek Yahudilerin listesini çıkarıyorlar. Dera, Tenef, El Suhne Çölü, Deyr ez-Zor, Haseke ve Fırat-Dicle nehir boyu onlar için hayati önem taşıyor. Bu hat ünlü İngiliz ajanı Lawrence’in de çok ciddi mesai harcadığı bir proje” diyor ve Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişimi önlenmese, projenin çok daha hızlı ilerleyeceğine dikkat çekiyordu.

    Nitekim devletimizin, cevabını 15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra Suriye operasyonlarına başlayarak verdiğini hatırlatmak isterim.

    Peki, İsrail, ABD eş güdümü ile tatbik etmeye çalıştığı koridordan vazgeçti mi?

    Hayır, nitekim PKK terör örgütüne bir orduya yetecek kadar silah yardımı yapmaya devam ediyor. Hatta iş insansız hava araçları, helikopter vermeye kadar geldi.

    Şu tesadüfe bakın ki, 1 Ekim’de Ankara’ya düzenlenen bombalı saldırının ardından Türkiye yine Suriye’deki teröristleri, yani yukarıdaki amaç için kullanılan paralı askerleri, sahiplerine ait petrol tesislerini vurdu…

    Tam bir hafta sonra, 7 Ekim’de ise Hamas İsrail’i vurdu!

    Üstelik en fazla saldırı beklentisi olunması gereken sembolik bir tarihte, yani Yom Kippur’un 50. yıl dönümünde.

    Sonra öğrendik ki, meğer Mısır istihbaratı, öncesinde İsrail’i ‘büyük bir saldırı olabilir’ diye uyarmış ama kulak asmamışlar!

    Hem ‘dünyanın en iyisi’ diye övülen MOSSAD uyumuş, hem de CIA gibi müttefikleri!

    Hamas iki yıl boyunca bu saldırıya hazırlanmış, ne hikmetse uyanmamışlar!

    Bu kadarı tesadüf olduğuna göre, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun kısa süre önce New York’taki BM Genel Kurulu’nda gösterdiği Filistinsiz İsrail haritası da tesadüftür herhâlde!
    Bu kadar tesadüf birleşince, İsrail’in 11 Eylül’ü oldu.

    ABD’nin 11 Eylül’ü ile çokça benzeşir biçimde!

    Demir Kubbe ile örülü, ‘kuş geçirmez’ denilen sınırı 7 Ekim sabahı baktık ki paramotorlu paraşütlerle onlarca Hamaslı geçiyor.

    365 kilometrekarelik Gazze’yi avuç içine alan anlı-şanlı İsrail ise ortada yok!

    Sonrası, dünyaya yayılan ‘sivillerin katledildiği’ dehşet görüntüleri.

    Büyük planlar, haklı görülen ‘mucip sebep’lerle başlar.

    Öyle olacak ki, “Durun, bu tuzak!” diyenlerin sayısı azalsın.

    Hamas’ın ‘yüksek güvenlikli’ sınırı paramotorlarla, duvarları motosikletlerle aşması, sonrasında dünyaya yayılan sivil katliamı görüntüleri de öyle oldu.

    Bunca yıldır İsrail tarafından çocuk-kadın demeden katledilen, insanlık tarihinin belki de en ağır zulmünü gören, evlerine, köylerine keyfî olarak el konulan, hapsedilen, insanlık dışı muamelelerle katledilen mazlum Filistinli siviller, bir günde ‘meşru hedef’ yapıldı dünya kamuoyunda.

    Şimdi 2,5 milyon insanın elektriksiz, susuz, gıdasız ve ilaçsız sıkışıp kaldığı Gazze’ye her gün yüzlerce füze yağıyor, dünya sesini yükseltemiyor.

    Peşinden kara harekâtı gelecek, belki Gazze de İsrail tarafından tamamen işgal edilecek.

    Hatta İsrail Başbakanı Netanyahu’nun yaptığı açıklamalara bakılırsa bununla da kalınmayacak, ABD’nin desteğiyle Orta Doğu’nun haritası değişecek!

    Muhtemeldir ki, Suriye ve Lübnan ilk etapta yutulacak iki ülke.

    Nitekim vurmaya başladılar bile.

    Ne oldu şimdi?

    İsrail “Bu bizim 11 Eylül’ümüz” derken ne demek istiyormuş, belli oldu mu?

    1967 yılının şartlarında, Mısır, Ürdün ve Suriye’nin doğrudan katıldığı, Irak, Suudi Arabistan, Sudan, Tunus, Fas ve Cezayir’in asker desteği verdiği savaşı sadece altı günde kazanan, hatta ilk yarım saatte doğrudan savaştığı üç ülkenin hava gücünü tamamen imha eden İsrail, Hamas’la mücadele edebilmek için mi ABD’yi desteğe çağırdı?

    ABD’nin uçak gemilerini ve milyarlarca dolarlık mühimmatı sadece İran’ın saldırısını engellemek için mi yolladığını düşünüyorsunuz?

    Dilerim yanılmazsınız.

    Tarihinde sadece Müslümanlarla savaşan, iç karışıklığın çıktığı son dönemde Irak, Yemen, Suriye ve Lübnan’da 1,5 milyon Sünni Müslümanı katleden İran’dan bahsediyoruz üstelik.

    Daha beş gün önce İsrail Gazze’yi vururken, onlar da İdlib’de Müslüman sivillerin üzerine bomba yağdırıyordu.

    Siz İsrail olsanız, İran’ı ortadan kaldırır mısınız?


    Ortada aklın ve mantığın almadığı bir durum varsa orada durup düşünmek lazım.

    Bugün Filistinlilere yapılan zulmü ve soykırımı umursamayan alçaklar, yarın aynı zulmün kapısına dayanacağını idrak edemeyen ahmaklardır.

    Ancak yukarıda bahsettiğimiz soruların cevabından emin olmadığı için uyaranları ‘İsrail yanlısı’ diye yaftalamak ise ancak bu amaca hizmet edenlerin işi olur.

    Müslümanlar uyanık olmak zorunda.

    Bakın, olan yine Gazzeli Müslüman kardeşlerimize, yıllardır görmediği zulüm, eziyet kalmayan insanlara oldu.

    Hamas’ın bir yetkilisi açıklama yapmış; “İsrail saldıracaktı, ilk yumruğu biz attık” diyor.

    Peki sonuç ne oldu?

    Birileri bekliyor ki, Hamas uyduruk füzeleriyle İsrail’e diz çöktürsün!

    Dilerim yanılan biz oluruz.

    Hamas (kassam tugayı) lideri izzettin el kassam bile tanımazsın.


    1911'de İtalya'nın Trablus'u işgal etmesi üzerine bölgeye giderek Osmanlı birlikleriyle İtalyanlara karşı savaştı. I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ordusuna yazıldı. Savaşın ardından Şam'ın Fransız işgalinden kurtarılması için mücadele etmeye ve halkı örgütlemeye başlayan el-Kassam, gıyabında ölüm cezasına çarptırıldı. 1922'de Suriye'yi terk etmek zorunda kaldı ve o zaman Filistin topraklarında olan Hayfa kenti yakınlarında bir köye yerleşti. Filistin topraklarının Yahudi göçmenlerce satın alınmasına ya da işgal edilmesine şiddetle karşı çıktı. Hayfa'daki İslâmî bir okulda öğretmenlik yapmaya başladı ve Genç Müslümanlar Birliği'ne katıldı. Burada tesadüf eseri Filistin ulusal savaşına önderlik eden el-Fetih'in fikir babası Hacı Emin el-Hüseyni ile tanıştı. Ancak onun milliyetçi fikirlerinden uzaktı. Yıllar sonra Hacı Emin ve el-Kassam'ın fikir önderliğini yaptığı hareketler, Filistin Kurtuluş Örgütü ve HAMAS haline dönüştü ve birbirlerine rakip olmaya devam etti.


    Şeyh İzzeddin el-Kassam, Fransız işgaline karşı direnmek amacıyla küçük askeri hücreler kurdu. Lübnan-Filistin sınırında gerilla savaşı başlattı.


    El-Kassam'ın silahlı mücadelesi Filistin'de bir Yahudi devleti kurulmasını destekleyen İngiltere'yi rahatsız ediyordu. 1935 yılında el-Kassam bölgede dolaşırken 500 İngiliz askeri tarafından kuşatıldı ve öldürüldü.


    Senin ülken için şehit olan üstelikte bunu kendi topraklarında değil afrikada yapan kassam tugayları mı Türk dostu yoksa we support kurdish fighters diyen neyenyahu mu? Ama dur Bi sizin kedim osmanlı düşmanıydı değil mi?

  • Haberin esas bilgi içeren kısmını en sona yazmak beceri ister

    Okuyucuyu en sona kadar okutacak "kalitede" yazı yazmak daha büyük beceri ister.

    Huyunuzu bildiğim için gittim ilk en sonu okudum. Sonra üst taraflara bi göz attım

    Sözde bilgi vereceksiniz ama hiçbir insan son bölüme kadar bu yazım tarzına katlanamaz.

    Yapay zeka daha derli toplu ve mantıklı yazı çıkartıyor

    Tüm sosyal medyada batı medyası propaganda süvarileri 7/24 çalışıyorken bari anlatmak istediğinizi daha keskin anlatmalısınız



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi doruhüso -- 12 Ekim 2023; 10:17:41 >
  • yeni nesil iyice pembe gözlüklü oldu artık, orta çağ teknolojik olarak geriydi falan ama insanlar gerçekçiydi.

    savaş eşittir ölüm demektir.
    askerlik eşittir adam öldürme sanatıdır.

    bunlara kutsal anlam yüklemeyi bırakın. karşındakini öldürmek için yapılan bir eylem sırasında, ama öyle öldürme böyle öldür demek ne kadar saçma lan.

    bir de dün kuşatma sırasında elektrik kesilmiş diye isyan edenler vardı. kuşatma zaten böyle bir şey, viyana kuşatması gerçekten atacak kuş kalmadığı için bitti mi sanıyorsunuz. şehri kuşatırsın, önce su ve yiyecek biter, evcil hayvanları, kediyi köpeği en son da fareleri yerler. o da biter, birbirlerinin ölülerini yerler. o kaleleri hepiniz geziyorsunuz, o daracık yerde kuşatma sırasında yaklaşık 1000 kişi yaşıyor, kralın evi değil yani sadece erdoğan'ın sarayı gibi düşünmeyin, çevrede köylü çoluk çocuk hepsi toplanır, kalenin içinde yaşarlar kuşatma sırasında. 20 yıl süren kuşatma var, mesela bizim osmanlı'nın girit kuşatması tarihin en uzun ikinci kuşatması sayılır.

    gerçekten önce bir savaş nedir öğrenin, bunun kuralı yoktur, var diye mahkeme kuranlar önce kendileri uymazlar o kurallara. savaşta kural yoktur, tek hedef öldürmektir, kazanmaktır. savaşın yazılmış sözde kuralları da kaybedene uygulanır, japonlar kimyasal silahla, almanya yahudi soykırımı ile yargılanır ama mesela atom bombası attı diye yargılanan bir abd var mı sizce tarihte?

    işte bu yüzden savaşa karşı çıkılmalıdır, ama önce ne olduğunu bilmeli ve her savaş daha başlamadan engellenmeli. fakat savaş başladıysa da tek yol kazanmaktır, pembe gözlüklteri bırakmak ve kazananın yanında yer almak gerekir, türkiye'nin ikinci dünya savaşı'nın son aylarında müttefiklere katılması ve yeni dünyada yerini alması gibi.





  • doruhüso D kullanıcısına yanıt
    İçeriğin ana konusu "Fosfor bombasının insanlar üzerindeki etkisi" değil ki? Başlıkta yer alanlar, anlatmak istediğimiz ana konular. Kaldı ki içerikteki başlıklar zaten sizin gibi bir sorunun cevabını almak isteyenler için var. Örneğin Fosfor bombasının zararını merak eden kişi, ekstra vakit kaybetmeden "Fosfor bombası zararları neler?" başlığına bakabilir. Hem bombanın ne olduğu, ne işe yaradığı gibi kısımlardan önce "Fosfor bombasının insanlar üzerindeki etkisi" kısmıyla başlasak, içeriğin bütünlüğü sarsılmış olur.

  • İsrail’in Gazze’de kullandığı Fosfor bombası nedir, ne işe yarar ve neden yasak?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Metin Yasir Akpınar kullanıcısına yanıt

    Sen de haklısın sayfada geçirilen süre artsın istiyorsun

    Lakin alttaki içerik yazım stili yüzünden gereksiz şekilde gazete sayfası gibi. Bu okuyucuyu sıkar her daim. Aynı şeyleri yarısı kadar satırla bile anlatabilirsiniz

    Kaldı ki okuyucunun habere ilgisini artıracak bilgi başlıktan alakasız bile olsa sona değil girişin arkasına atsan ben bile "acaba" diyip tüm metni okumaya girişirim :)


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İsrail nazilerin kendilerine yaptığını biz müslümanlara yapıyor. Üstelik batı bunları sürekli kovmuş katletmiş. Osmanlı ise adalet duygusu ile sahip çıkıp toprak vermiş. Bazen biz müslümanlar fazla mı adaletliyiz diye düşünüyorum.

  • İsrail halkının haklı mücadelesinin yanındayız.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • İsrail'in kullandığı bomba fosfor bombası değil kardeşim. Fosfor içerikli bomba yasaklı olan beyaz fosfor bu havda sis olusturan kısım için içinde kullanılan fosfor bildiğin kadariyla yasak olan değil. Bu konu çok derin ve detaylı. Yani öyle medyada gosterileigi gibi değil. Bu arada kahrolsun İsrail yahudi sevdalısı felan değilim. Sadece meraktan araştırmıştim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Suriye’den işgal ettiği Golan Tepelerine ‘iç savaş’ bahanesiyle temelli çöken Tel Aviv’in (ve elbette arkasındaki güçlerin) bundan sonraki adımlarının neler olabileceğine dair İsrail uzmanı araştırmacı Dr. Abdullah Manaz önemli bilgiler veriyordu.

    Söylediği şuydu;

    “Kürdistan ifadesi, Siyonistlerin Arz-ı Mevud emellerinin perdesidir. Buna bazen ‘Kürt koridoru’ bile dediler. Siyonistler, bu hayallerine ulaşmak için Ermeni ve Kürtleri kullanmayı temel strateji olarak benimsedi. Hatta İsrail, bu kapsamda Ermeni ve Kürtleri ‘kayıp 12. Yahudi Kabile sizsiniz’ yalanı ile farklı boyutlara taşıdı. İşte bu sebeple ASALA ve PKK aynı hedef için çalıştı. Buna Irak, İran ve Suriye’deki Kürtçü yapıları da dâhil etmek lazım. Şu an şartların olgunlaştığını düşündükleri için harekete geçtiler. Tel Aviv’den Golan, Suveyda, Tenef, Humus, Deyr ez-Zor hattından Haseke’ye ve oradan da Irak’a inecek Yahudi şeridini hayata geçirmeyi planlıyorlar. Amerika’nın Suriye’deki askerî yapılanması tam olarak bu koridor planına göre hazırlandı ve uygulanıyor."

    Türkiye’nin eski Suriye Askerî Ataşesi, emekli Tümgeneral Esat Arslan da “Güneyden Türkiye sınırına inme ve daha sonra Bağdat’a genleşme hesapları yapıyorlar. Suriye’nin mevcut durumunu askerî açıdan fırsat olarak görüyorlar. Hatta şu an bu şeride yerleştirilecek Yahudilerin listesini çıkarıyorlar. Dera, Tenef, El Suhne Çölü, Deyr ez-Zor, Haseke ve Fırat-Dicle nehir boyu onlar için hayati önem taşıyor. Bu hat ünlü İngiliz ajanı Lawrence’in de çok ciddi mesai harcadığı bir proje” diyor ve Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişimi önlenmese, projenin çok daha hızlı ilerleyeceğine dikkat çekiyordu.

    Nitekim devletimizin, cevabını 15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra Suriye operasyonlarına başlayarak verdiğini hatırlatmak isterim.

    Peki, İsrail, ABD eş güdümü ile tatbik etmeye çalıştığı koridordan vazgeçti mi?

    Hayır, nitekim PKK terör örgütüne bir orduya yetecek kadar silah yardımı yapmaya devam ediyor. Hatta iş insansız hava araçları, helikopter vermeye kadar geldi.

    Şu tesadüfe bakın ki, 1 Ekim’de Ankara’ya düzenlenen bombalı saldırının ardından Türkiye yine Suriye’deki teröristleri, yani yukarıdaki amaç için kullanılan paralı askerleri, sahiplerine ait petrol tesislerini vurdu…

    Tam bir hafta sonra, 7 Ekim’de ise Hamas İsrail’i vurdu!

    Üstelik en fazla saldırı beklentisi olunması gereken sembolik bir tarihte, yani Yom Kippur’un 50. yıl dönümünde.

    Sonra öğrendik ki, meğer Mısır istihbaratı, öncesinde İsrail’i ‘büyük bir saldırı olabilir’ diye uyarmış ama kulak asmamışlar!

    Hem ‘dünyanın en iyisi’ diye övülen MOSSAD uyumuş, hem de CIA gibi müttefikleri!

    Hamas iki yıl boyunca bu saldırıya hazırlanmış, ne hikmetse uyanmamışlar!

    Bu kadarı tesadüf olduğuna göre, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun kısa süre önce New York’taki BM Genel Kurulu’nda gösterdiği Filistinsiz İsrail haritası da tesadüftür herhâlde!
    Bu kadar tesadüf birleşince, İsrail’in 11 Eylül’ü oldu.

    ABD’nin 11 Eylül’ü ile çokça benzeşir biçimde!

    Demir Kubbe ile örülü, ‘kuş geçirmez’ denilen sınırı 7 Ekim sabahı baktık ki paramotorlu paraşütlerle onlarca Hamaslı geçiyor.

    365 kilometrekarelik Gazze’yi avuç içine alan anlı-şanlı İsrail ise ortada yok!

    Sonrası, dünyaya yayılan ‘sivillerin katledildiği’ dehşet görüntüleri.

    Büyük planlar, haklı görülen ‘mucip sebep’lerle başlar.

    Öyle olacak ki, “Durun, bu tuzak!” diyenlerin sayısı azalsın.

    Hamas’ın ‘yüksek güvenlikli’ sınırı paramotorlarla, duvarları motosikletlerle aşması, sonrasında dünyaya yayılan sivil katliamı görüntüleri de öyle oldu.

    Bunca yıldır İsrail tarafından çocuk-kadın demeden katledilen, insanlık tarihinin belki de en ağır zulmünü gören, evlerine, köylerine keyfî olarak el konulan, hapsedilen, insanlık dışı muamelelerle katledilen mazlum Filistinli siviller, bir günde ‘meşru hedef’ yapıldı dünya kamuoyunda.

    Şimdi 2,5 milyon insanın elektriksiz, susuz, gıdasız ve ilaçsız sıkışıp kaldığı Gazze’ye her gün yüzlerce füze yağıyor, dünya sesini yükseltemiyor.

    Peşinden kara harekâtı gelecek, belki Gazze de İsrail tarafından tamamen işgal edilecek.

    Hatta İsrail Başbakanı Netanyahu’nun yaptığı açıklamalara bakılırsa bununla da kalınmayacak, ABD’nin desteğiyle Orta Doğu’nun haritası değişecek!

    Muhtemeldir ki, Suriye ve Lübnan ilk etapta yutulacak iki ülke.

    Nitekim vurmaya başladılar bile.

    Ne oldu şimdi?

    İsrail “Bu bizim 11 Eylül’ümüz” derken ne demek istiyormuş, belli oldu mu?

    1967 yılının şartlarında, Mısır, Ürdün ve Suriye’nin doğrudan katıldığı, Irak, Suudi Arabistan, Sudan, Tunus, Fas ve Cezayir’in asker desteği verdiği savaşı sadece altı günde kazanan, hatta ilk yarım saatte doğrudan savaştığı üç ülkenin hava gücünü tamamen imha eden İsrail, Hamas’la mücadele edebilmek için mi ABD’yi desteğe çağırdı?

    ABD’nin uçak gemilerini ve milyarlarca dolarlık mühimmatı sadece İran’ın saldırısını engellemek için mi yolladığını düşünüyorsunuz?

    Dilerim yanılmazsınız.

    Tarihinde sadece Müslümanlarla savaşan, iç karışıklığın çıktığı son dönemde Irak, Yemen, Suriye ve Lübnan’da 1,5 milyon Sünni Müslümanı katleden İran’dan bahsediyoruz üstelik.

    Daha beş gün önce İsrail Gazze’yi vururken, onlar da İdlib’de Müslüman sivillerin üzerine bomba yağdırıyordu.

    Siz İsrail olsanız, İran’ı ortadan kaldırır mısınız?


    Ortada aklın ve mantığın almadığı bir durum varsa orada durup düşünmek lazım.

    Bugün Filistinlilere yapılan zulmü ve soykırımı umursamayan alçaklar, yarın aynı zulmün kapısına dayanacağını idrak edemeyen ahmaklardır.

    Ancak yukarıda bahsettiğimiz soruların cevabından emin olmadığı için uyaranları ‘İsrail yanlısı’ diye yaftalamak ise ancak bu amaca hizmet edenlerin işi olur.

    Müslümanlar uyanık olmak zorunda.

    Bakın, olan yine Gazzeli Müslüman kardeşlerimize, yıllardır görmediği zulüm, eziyet kalmayan insanlara oldu.

    Hamas’ın bir yetkilisi açıklama yapmış; “İsrail saldıracaktı, ilk yumruğu biz attık” diyor.

    Peki sonuç ne oldu?

    Birileri bekliyor ki, Hamas uyduruk füzeleriyle İsrail’e diz çöktürsün!

    Dilerim yanılan biz oluruz.





  • 12 Angry Men kullanıcısına yanıt
    Gğzel, mi 24 değil mi bu

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Biz kendi peygamberimizi öldürdük diyen milletten ne bekliyorsunuz ki?

  • romedon kullanıcısına yanıt
    Güzel çalmışsın yeşil sitedeki yorumu.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • İsrail bir devlet gibi değilde bir örgüt gibi aksiyon alıyor .

  • faniseyler kullanıcısına yanıt
    biri özet geçsin bune ak

  • faniseyler kullanıcısına yanıt

    Yazı güzel ama

    İsrail bu ayaklanmayı bahane etmek için beklemiş bile olsa hayalini kurduğu gibi gittiğini sanmıyorum

    Hatta bu olaylar, her yerde önlerine sürülen 2 devletli yapıyı nasıl gündemden kaldırırız diye düşülmüş bile olabilir ama istedikleri gibi gideceğini hiç sanmıyorum

    Yakıp yıkıp o masaya oturup içişlerine döndüklerinde Türkiye, S. Arabistan ve Çin'in önlerine koyacağı 2 devletli yapıyı gündeme almak zorunda kalacaklar bence

    Çünkü İsrail iç siyaseti bütün suçu mevcut iktidara ve onunla yürüyen devlet kurumları zaafiyetine yıktı bile.

    Netanyahu sonsuza kadar savaşıp koltuğa yapışamayacağına göre

    Varlık ile yokluk arasındaki Gazze mi çok şey kaybeder yoksa senin yazındaki gibi "büyük" hayaller peşindeki İsrail mi

    Şimdi dünya kamuoyu Hamas öcü dese de dünden beri yavaş yavaş başladı sıradaki öcü ilan edilecek olan İsrail.

    Hele bir sokakların içine girsin İsrail, esas o zaman gelecek videolarla dünya kamuoyu "kuralları kaldırdım" diyerek terörist gibi davranmayı seçen İsrail'i mi savunacak yoksa, barışın artık mı diyecek göreceğiz

    Ajanslara söylettikleri haberler dışında bilgiye çok geç ulaşabildiğimiz 2006'da bile her yeri yakıp yıkmasına rağmen rezil olduğu halde propaganda makinesi sayesinde "zafer" ilan ettiler.

    4 ekimdeki festival görüntüsüyle birleştirme yaparak algı kasıldığının ortaya çıkması gibi

    Şimdi ise her şey telefonun ucunda ve ne yalan üfürürlerse anında gerçeğine ulaşabiliyoruz

    Bakalım nereye evrilecek olaylar


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Ekrem71.5 kullanıcısına yanıt

    Sen okuma dizisi filmi çıkınca izlersin.

  • ukraynada rusyanin attigi fosfor bombasi. cok guzel havaifisek showu gibi duruyor ama bir yerinize degerse kemiginizi eritene kadar yanmaya devam eder. su zaten sondurmuyor, bir sekilde oksijenle temasini kesip sondurseniz bile oksijenle tekrar temas sagladigi anda yeniden yanmaya basliyor cunku parlama sicakligi oda sicakliginin altinda, yanmak icin isiya ihtiyaci yok.
    https://www.youtube.com/watch?v=ZISFFQLoPMY



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi darkaura -- 12 Ekim 2023; 12:14:24 >
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.