Şimdi Ara

iş sozleşmeleri ve adi ortaklık

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
7
Cevap
0
Favori
338
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • İş kanunu ayrı bir kanun, adi ortaklıkta ticaret kanunun bir uygulaması.

    Sizce işçi ve adi ortaklık konusunda ortak bir hukum silsilesi olabilir mi?
    Saygılarımla...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Pek sorunuzu anlamadım diyememem ama bir kişi bir işyerinde hem adi ortak hem işçi olabilir mi diyorsunuz sanırım.Olur diyorum.
    Her ne kadar adi şirket dense de TTK tarafından değil TBK tarafından düzenlenmiştir.TTK anlamında gerçek bir şirket sayılamaz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Eldarion kullanıcısına yanıt
    Adi ortaklık, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) kapsamında yer alan ortaklıkların aksine tüzel kişiliği haiz değildir. Tüzel kişiliği olmadığından, adi ortaklık, üçüncü kişilerle ilişkilerinde bağımsız bir varlığa sahip değildir. Dolayısıyla adi ortaklık kendi adına hak ve borç iltizam edemez, davacı veya davalı olamaz. Ortaklık aleyhine açılmak istenen davalar tüm ortaklar aleyhine, ortaklık lehine açılacak davalar da tüm ortakların katılımı ile açılmalıdır. Diğer taraftan, ticari faaliyet gerçekleştirebilmek ve fatura kesebilmek için adi ortaklık ortaklarının vergi dairesine başvuruda bulunup vergi numarası almaları gerekir.

    6102 sayılı, “Türk Ticaret Kanununun; “Esnaf” başlıklı 15’inci maddesi;
    “ İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11’inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır.“ şeklindedir.

    6102 sayılı, “Türk Ticaret Kanununa göre Tacirin tanımı:
    6102 sayılı, “Türk Ticaret Kanunu” taciri; gerçek kişiler (md.12, 13,14) ve tüzel kişiler (md.16) olmak üzere ikiye ayırarak tarif etmiştir.
    I - Gerçek kişiler:
    1. Genel olarak
    (1) Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir.
    (2) Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır.
    (3) Bir ticari işletme açmış gibi, ister kendi adına, ister adi bir şirket veya her ne suretle olursa olsun hukuken var sayılmayan diğer bir şirket adına ortak sıfatıyla işlemlerde bulunan kimse, iyi niyetli üçüncü kişilere karşı tacir gibi sorumlu olur.

    1. Ticari İşletmenin Varlığı

    Tacir sıfatının kazanılabilmesi için gerekli olan ilk koşul, bir ticari işletmenin varlığıdır. Ticari işletmeden söz edebilmek için gereken unsurlar şunlardır:
    - Gelir sağlamayı hedef tutma
    - Devamlılık
    - Bağımsızlık
    - Esnaf Faaliyeti Sınırlarını Aşma

    I. Katılım payı
    MADDE 621- Her ortak, para, alacak veya başka bir mal ya da emek olarak, ortaklığa bir katılım payı koymakla yükümlüdür.
    Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa katılım payları, ortaklığın amacının gerektirdiği önem ve nitelikte ve birbirine eşit olmak zorundadır.

    bu çerçevede adi ortaklıkta sermayenin emek gücü olabilmesi, esnaflık faaliyetini aşma hali, gelirin yüksekliği gibi hallerde esnafın tacir gibi sayılması mümkün iken, emeği ile yanında çalışan kişinin de işçi vasfından ziyade ortak gibi görülmesi mümkün mü?

    amerikadaki bazı şirketler çalışanlarının emeklerini ortaklık olarak düşünüp şirkete küçük hissedarlar yaptığı bilinmekte. ltd mantığı bildiğim kadarıyla abd kökenli bir uygulama.

    toplam olarak; özellikle konfeksiyon atölyeleri, lüx berber ve lüx oto tamiri ya da bakımı yapan adi niteliğe haiz işletmelerdeki çalışanların aslında işçi olamayacakları, bu neviden faaliyet gösteren firmaların şirketleşmeyerek, yanında çalışan işçiyi aslında emeğinden ötürü ortaklık sermayesi koymuş gibi düşünerek sırf maaşı ile değil dönem sonu kardan da pay vermesi gerekliliği mümkün mü?

    buradaki emek iş kanununa göre işçinin edimi midir yoksa adi ortaklıktaki sermaye katılımı mıdır?




    edit: nakit akışı düzenli olan firmalar şirketleşme yolunu tutmayabilir ve bu kazançlarını çok kolaylıkla vergi dışı gösterebilirler. ancak esnaf faaliyetini aşan bir gelire de ulaşabilirler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 8 Ocak 2016; 9:34:09 >




  • Adi ortaklıkta bir adi ortaklık sözleşmesine, işçilik sıfatı için ise bir iş sözleşmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bunları ayrı ayrı düşünmek gereklidir.

    Adi ortaklık TBK 620vd düzenlenmiştir ve buna göre;
    Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir.
    Bir işçiye emeği ile ortak sıfatı kazanabilir mi sorusuna gelince önce adi ortaklık yönünde ortaklar arasında sözleşme olması gerekiyor.
    Ayrıca ortakların borçları sadece olayda ki gibi emek veya sermaye koyma borcu ile bitmemekte ayrıca bu ortaklıktan doğan borçlara da katılma yükümlülüğü getirmektedir. Ve son olarakta Rekabet Yasağı düzenlenmektedir.

    Oysa iş sözleşmesi İK'da şu şekilde düzenlenmektedir;
    Madde 8
    İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir.

    İşçinin borçları ise ;
    İş yapma borcu İşverenin talimatına uyma borcu Sadakat borcu Rekabet etmeme borcudur.

    Bu açıdan düşündüğümüzde aslında işçi ve ortak sıfatlarının birbirinden kesin olarak ayrılabildiğini görebiliyoruz.

    quote:

    toplam olarak; özellikle konfeksiyon atölyeleri, lüx berber ve lüx oto tamiri ya da bakımı yapan adi niteliğe haiz işletmelerdeki çalışanların aslında işçi olamayacakları, bu neviden faaliyet gösteren firmaların şirketleşmeyerek, yanında çalışan işçiyi aslında emeğinden ötürü ortaklık sermayesi koymuş gibi düşünerek sırf maaşı ile değil dönem sonu kardan da pay vermesi gerekliliği mümkün mü?

    buradaki emek iş kanununa göre işçinin edimi midir yoksa adi ortaklıktaki sermaye katılımı mıdır?


    Adi ortaklıkta ki bir ortağın hakkı olan kârdan pay alma hakkını işçiye verebilmemiz için salt emeğini koyması bence yeterli olmayacaktır. Çünkü ortaya koymuş olduğu emek zaten onun işçi sıfatına haiz olmasından dolayı iş sözleşmesinin asli edimidir ve bunun karşılığı da maaş olmalıdır.




  • Balotelli kullanıcısına yanıt
    İlgi için teşekkürler.
    Bunların zorlamalı yorum olduğunun farkındayım.

    Amaç hukuku geliştirmek. İlk okuduğunuzda anladığımız şey doğru olandır. Ancak uygulama denilen olayın sizi bir yere suruklediğini görünce bu uygulamaya önceden yon vermeisteği hukuku geliştirecek veya olası hamleleri önceden tahmin eden kişi bu duruma hazırlıklı olacaktır. Saygılarımla...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    İlgi için teşekkürler.
    Bunların zorlamalı yorum olduğunun farkındayım.

    Amaç hukuku geliştirmek. İlk okuduğunuzda anladığımız şey doğru olandır. Ancak uygulama denilen olayın sizi bir yere suruklediğini görünce bu uygulamaya önceden yon vermeisteği hukuku geliştirecek veya olası hamleleri önceden tahmin eden kişi bu duruma hazırlıklı olacaktır. Saygılarımla...

    Bir başka konuda ki bir mesajınızı okudum ve biraz canınız sıkılmış sanırım, yaşadığınız olayı bilemediğim için yorum yapamıyorum ancak bu bölüme vermiş olduğunuz katkı ve bizlere sunmuş olduğunuz emek ve tecrübe için size teşekkür ederim. Bir daha mesaj yazmayı düşünmüyorum kararınızı da anlık bir karar olmasını umuyorum.
  • Balotelli kullanıcısına yanıt
    İlginiz için teşekkürler.
    İçtenlikle şukranlarımı sunarım. Yorgunum hem de çok. Biraz dinlenmem lazım. Saygılarımla...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.