Şimdi Ara

İngilizce kelime ezberlemek isteyenler buraya... :) (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
71
Cevap
12
Favori
165.238
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • family guy izle ingilizcenin kralını öğrenirsin
  • ilginç konu
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mit Ajanı

    Arkadaşlar ingilizce kelime ezberlemenin en kolay yolu, onu türkçeleştirerek, bir cümle içinde kullanmaktır..
    Bu şekilde öğrenmesi çok kolay, unutması çok zor oluyor kelimeleri..
    Bu topicde ingilizce kelimeleri en kolay şekilde öğrenmeye çalışacağız..
    Yaratıcı arkadaşlardan da destek bekliyoruz..
    Başlıyorum..

    1-CONCERNING: concerning HAKKINDA ne biliyorsunuz.bununal İLGİLİ bi fikriniz varmı.

    2-SAFEGUARD:şu saf KORUMA yı tanıyormusun.

    3-PUT IN: başkan Put in eşiyle DİLEKÇE VERMEK için gittiği belediye binasında tanışmış.

    4-SOLE : diyelim ki TEK sole kolum var.Sole TEK başına işe yarar mı?
    .
    .
    .
    .
    .


    Ağbi yıllardır ingilizce öğrettim ama bu teknik fazla yararlı olmayabilir. bu teknikle ingilizce kelimeleri değilde türkçe cümleleri akılda tutmak gerekmektedir. atasözleri ezberleme gibi tüm bu cümleleri ezberlemek gibi birşey. faydalı olduğundan şüpheliyim. en iyi ve en hızlı ve en etkili kelime ezberleme (klasik olacak) kitap okumaktı, çok çok kitap okumaktır. zahmete kağılmadani kelimeleri ezberlersiniz ve zihinde kalıcı da olabiliyor.




  • Hızlı kelime ezberlemek için bir site var, adresi şuhttp://www.kelimeegzersiz.com
    Herkese tavsiye ederim.

    http://forum.donanimhaber.com/m_47323827/tm.htm şu yazıda ayrıntılı bir inceleme yazılmış tşk.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi qhonix -- 17 Nisan 2011; 2:58:34 >
  • hi my name is john and im twenty years old and i like animals i love you.
  • mesajım bulunsun
  • Takip
  • Melik Duyar Terk
  • msjm blnsn
  • Boşu boşuna beyninizi gereksiz yere dolrumayın bu şekilde.
  • merhaba arkadaşlar bu teknikleri sistematik bir biçimde kullanmak için benwww.zihnimdekelimeler.com a üye oldum kelime ezberleme ve tekrar etme sistemi ve kelimeyle ilgili hatırlatıcı resim ve yazı eklemeniz mümkün diğer kullanıcıların eklediği kelimeleride ekleme sırasında varsa görebiliyorsunuz tavsiye ediyorum çok faydalı olacağına inanıyorum
  • quote:

    Orijinalden alıntı: **EDİTÖR**


    quote:

    Orjinalden alıntı: memo2001

    hayır arkadaşlar. bu sistem bilimsel olarak da kanıtlanmış. dünya beyin şampiyonumuz Melik Duyar bu konuda "Accelerated Word Memory Power" diye bir sistem buluyor. ben de 1 kaitabı var. biryerden elime geçti. hakikaten faydası oluyor.



    HAKLISIN ARKADAŞ. BEN DE ÜYEYİM AMA ÇALIŞMA FIRSATI BULAMADIM OKULDAN DOLAYI. AMA BENZETME ÇOK YARARLI. MESELA SUPPORT KELİMESİNE SİNİR OLURDUM ARKADAŞIM SPOR KELİMESİNE BENZETEREK "SPORDA NE YAPILIR VS." "DESTEKLENİR" YANİ "DESTEKLEMEK" BU KADAR KOLAY. AKLIMDA KALAN VE KALACAK OLAN BİR KELİME. ÇAĞRIŞIMLA YOLA ÇIKMAK AYRICA ACAYİP İİ BİR BEYİN EGZERSİZİ...

    CAPS LOCK U AÇIK UNUTMUŞŞUN




  • mesajım bulunsun
  • quote:

    Orijinalden alıntı: unpop

    boyle kelime ezberlenmez, ezberlense de işe yaramaz.


  • Melik Duyar'ın bu konuda videosu bile var isteyenler izleyebilir:
    http://www.megahafiza.com/urunler/films.asp?id=6&type=1#f6
  • propotional : orantılı
    revealing : revealing clothes: açık kıyafet
    rectify: düzeltmek, doğrultmak
    speak/talk out of turn: haddini aşmak, haddini bilmeden konuşmak
    lousy shot: berbat nişancı
    cross: karşıt; aksi, kızgın, dargın;hilekâr, düzenbaz
    implement: yerine getirmek, uygulamak, yapmak, sağlamak
    pciture s crooked: resim yamuk asılı
    allegation: iddia, suçlama
    better off: daha iyi your better of with/without them.
    convince/persuade sb. otherwise
    cover for sb.
    put it to the test
    turn sb. down
    till death do us part
    if it was
    slight
    slighltly
    beyond reason
    wreak vengeance on somebody: intikam almak, öç almak
    ezmek: crush, pound, smash, squash, squish
    spare me the lecture
    flimsy: dayanıksız, çürük
    put up with ...: ...'ya katlanmak, dayanmak, tahammül etmek
    uçkur: Cinsel duygu veya ilişki
    good ad it, bad at it, u stink at it
    pass judgement on sb. : birini yargılamak (hukuki açıdan değil)
    sigh: iç çekiş
    a.k.a.: also known as, nam-ı diğer
    rigorous: sert, sıkı rigorous training
    sway: üzerinde etkisi olmak, yönlendirmek, hükmetmek You cant sway them.
    constipated : kabız
    to turn a blind eye: görmezden gelmek

    address: hitap etmek, konuşma yapmak ; hitabe, söylev
    sense of direction: yön duygusu
    consent: razı olmak, kabul etmek; rıza someone's consent: birinin rızası
    layer: tabaka, katman, kat
    tender: gevreh, TAZE; teklif etmek; hassas, duyarlı
    waist : bel
    inclined: eğilimi olmak, meyletmek I'm inclined to believe you
    peculiar: acayip,tuhaf
    provoke: kışkırtmak
    ayrıcalık: privilige
    Kanıksamak: çok tekrarlama sebebiyle etkilenmez olmak, alışmak
    incomprehensible: anlaşılmaz, akıl almaz, akıl ermez
    ransom : fidye
    delirious: sayıklayan I was delirious
    banter : şaka yapma, takılma
    exploit: kötüye kullanmak, istismar etmek
    exagerate : abartmak
    tuxedo : smokin
    smear: pislemek, sürmek, iftira atmak smer with someting: bir şey sürmek
    pry: merakla bakmak, dikizlemek
    iletken : conductive
    inquiry: araştırma
    compare: karşılaştırmak
    iletken : conductor
    hefty: bol, iri yarı, çam yarması gibi, a
    dignity: şeref, itibar, haysiyet
    tip: uç, tepe; bahşiş; ipucu
    rehavet: gevşeklik, ağırlık, tembellik
    suggestion: öneri
    coagulate: pıhtılaşmak, pıhtılaştırmak
    razor: ustura
    blood clot: pıhtı
    deliberately: kasten, kasıtlı olarak
    pariah: toplumdan dışlanmış kimse
    draft: müsvedde; taslağını çizmek
    hypothetical : varsayım niteliğinde, farazi, kuramsal
    relish : tadına varmak
    Zevk : pleasure
    bluff : uçurum ; blöf
    Tasfiye : Arıtma, ayıklama, temizleme
    mediocre : vasat
    predict : öngörmek
    oaf: sakar, beceriksiz, sersem, hödük
    wink : göz kırpmak
    blink : göz kırpmak in the blink of an eye : göz açıp kapayana kadar
    brink : eşik kıyametin eşiği vs.
    incest : ensest
    extinct: soyu tükenmiş
    snap : çat , şak
    tenacious : inatçı , vazgeçmeyen , sıkı sıkı sarılmış kendini adamışa daha yakın
    stubborn : inatçı(keçi gibi)
    hypocrite : iki yüzlü
    odor : koku
    doorknob : kapı kolu
    liver : karaciğer
    disdain : kibir
    clumsy : beceriksiz clumsy move...
    snob : züppe
    gluttony: oburluk, açgözlülük
    compensate : karşılamak; telâfi etmek
    leprosy : cüzzam
    curly : kıvırcık
    commodity :eşya, mal
    put st. to sleep: uyutarak öldürmek
    strangle:boğmak
    expose:teşhir etme , maruz bırakma
    set on fire : yakmak
    pronunciation : telâffuz
    put out : söndürmek (extinguish)
    advocate : savunmak , avukat
    condone : göz yummak
    pulverize : toz haline getirmek
    rigid : katı(insan) , dik kafalı
    excavation : kazı
    mere : sadece , saf
    throb : çarpıntı
    jeopradize : riske atmak
    suffice : kafi, yeterli
    controversial: anlaşmazlığa neden olan, tartışmalı
    amble : yavaş yavaş dolaşma
    ink : mürekkep
    barter : takas
    engulf : yutmak (lare tribes engulf smaller ones)
    chastitise : cezalandırmak(dayakla)
    association : işbirliği
    rebuke : azar(-lama)
    assassment : değerlendirme(isim)
    concession : imtiyaz
    fold : misli 10-fold ; katlamak
    unfold : katlamanın tersi
    frankly : açıkça
    convey : iletmek
    maintain : sürdürmek,sağlamak
    modest : alçakgönüllü
    animosity : düşmalık , kin There is animosity between me and you
    roughly : aşağı yukarı
    numerous : çok sayıda
    derelict : terkedilmiş mal
    malcontent : hoşnutsuz
    intact : el değmemiş
    meddle : karışmak , burnunu sokmak
    deliberate : tedbirli
    ponderous : hantal
    infrasound : duyma eşiği altı ses
    subtle : ince,tatlı hoş;zekice
    subvocalize : mırıldanmak
    impede : geciktirmek
    consist:meydana gelmek Elcor world consists of flat,open plains
    rudimentary : ilkel
    primitive : ilkel
    docile : yumuşak başlı,uysal
    mercantile : ticari
    wither : solmak,pörsümek(içi boşalmak)
    husk : kabuk(içi boş)
    miniscule : miniscule amount of resources(çok az kaynak)
    inquisitive : meraklı , yerli yersiz sorular soran
    abide : tahammül etmek ; bağlı kalmak
    sluggish : mıymıntı , tembel
    wit : zeka
    skim : sıyırmak
    recur : yinelemek
    occured to one(me):aklına gelmek
    blunt:kör(-eltmek) ; açık sözlü
    velocity:hız,sürat
    stoop to one's level:seviyesine inmek
    interpretation : yorum(open to interpretation : yoruma açık,nereye çeksen oraya gider)
    misinterpret : yanlış yorumlama
    disingenuous : samimi olmayan , iki yüzlü
    limp : topallama,topallyarak gitme
    decimate : çoğunu öldürmek(decimate her soldiers)
    surreptitious : gizli
    incision : yarık , kesik
    insular : dar görüşlü;adaya ait
    tasfiye etmek; arıtmak, temizlemek; işine son vermek. bir ticaret kuruluşunu kapatmak.
    yok etmek, ortadan kaldırmak.
    reclusive : inzivaya çekilmiş , insanlardan uzak
    prominent : göze çarpan , belirgin , belli , önde gelen , seçkin
    resent : alınmak , içerlemek -st. bir şeye içerlemek
    indomitable : yılmaz , direnen
    rave : saçmalamak , çıldırmak , abuk sabuk konuşmak
    düzenli : regularly
    coincide : rastlamak
    futile : boş , nafile
    attempt : kalkışmak , yeltenmek , girişimde bulunmak your attenots are futile
    dormant : uyku halinde lie dormant(tohum , spor falan)
    robust : dirençli
    dismay : dehşet
    sever : ayırmak , bölmek , kesmek(they severed relations with the alliance)
    flaught : dolu , yüklü (flaught with conflict)
    ruin : mahvetmek ; harabe
    constantly : sıkça
    charge : fiyat biçmek
    nimble : çabuk ,çevik , açıkgöz
    nimble witted : kıvrak zekalı
    proposterous : akıl almaz , mantık dışı
    pawn : piyon (gerçek hayatta)
    decompose : çürümek , ayrıştırmak
    go sour : ekşimek , bozulmak
    quarry : taş ocağı
    inconvenience : rahatsızlık ( vermek ) , sıkıntı ( vermek ) Sorry for the inconvenience : verdiğimiz rahatsılıktan dolayı özr..
    teem : dolu olmak , bol olmak , kaynamak teeming with life
    presumption : küstahlık , haddini bilmezlik , haddini aşma
    scurry off: hızla kaçmak
    ploy : sefer , girişim
    sterile : steril, mikropsuz; verimsiz, kısır
    fatalistic : kaderci
    relinquish
    trot : tırıs gitmek, hızlı yürümek trot him out
    bid : girişme , teşebbüs etme
    improve : geliştirme
    blunt : köreltmek, kesmek (iştah vb), kör-küt (cisim)
    inflammable : yanıcı, parlayıcı
    jellyfish : denizanası
    supreme : en üstün, yüce
    thy : senin
    besleyici : nutritious
    besleyici değer : sustenance
    aşağılamak : humiliate
    harmful : zararlı
    cur : it
    stunt man : dublör
    broom : çalı süpürgesi
    trough (traf) : yalak, oluk ,çukur
    requiem : ölülerin ruhu için dua, ölü ayini ilahisi
    obstacle : engel
    imminent : yakın (resmi)
    concur : aynı fikirde olmak , katılmak
    incoherent : tutarsız, anlamsız
    coherent : uyumlu, tutarlı
    hermit : inzivaya çekilmiş kimse, yalnız yaşayan kimse, topluluktan kaçan kimse
    custodian : kapıcı, bekçi; muhafız; sorumlu kimse
    trunk : bagaj
    steep : sarp, dik; dik yokuş, uçurum; inanılmaz, aşırı, abartılı, fahiş
    jugular : şahdamarı
    usurp (yusörp): zorla almak, el koymak, gaspetmek
    sickle : orak
    sprout : filiz , sürgün, tomurcuk, filizlenmek, çimlenmek , bitmek
    depict (dipikt): resmetmek, betimlemek, tasvir etmek
    tassel : püskül
    deprive : mahrum etmek , yoksun bırakmak
    miras : inheritance , heritage
    regardless of something : bakmadan, dikkate almadan
    norse : norveç
    fulcrum : destek(kaldıraçta)
    grateful : minnettar
    impeccable : kusursuz
    repulsive : itici, iğrenç, uzaklaştırıcı
    rhetorical question : cevap gerektirmeyen soru
    covertly : gizlice
    covert : gizli, saklı, örtülü
    gutter : oluk
    alignmet: dizilme, hizalanma
    tardy: geç, geç kalmış
    mundane
    to stand in peril:
    mangy
    ardıl , halef x selef
    narrow
    tremble
    spectacle
    quaint
    poignant
    prudent
    dibs
    credibility
    complain
    senile
    queasy
    implauseble
    apprehend
    impart
    excursion
    expedition
    ponder
    invaluable
    hence
    horrid
    subjugation
    chamelion (telaffuz)
    snare
    ensnare
    "fundamental" kelimesi hem isim, hem sıfat, hem de zarf olarak kullanılabilir:

    SIFAT:
    This is a fundamental topic. --> Bu temel bir konudur.

    İSİM:
    Fundamentals of Javascript --> Javascript temelleri

    ZARF:
    Fundamentally, we want our lives to be safe. --> Temel olarak, hayatlarımızın güvenli olmasını istemekteyiz.

    Umarım açıklayıcı olmuştur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: pronefroz

    Tasfiye : Arıtma, ayıklama, temizleme


    Umarım açıklayıcı olmuştur.
    İyi güldüm şuna
  • Ben kendi tekniğimi anlatayım.Bence seviye seviye ingilizce okuma kitapları alın.Okumaya en alt seviye kitaptan başlayın.Kitabı okurken bilmediğiniz kelimelerin altını ve geçtiği cümleyi komple çizin.Kelimeyi farklı bir renkle çizin geri kalan cümleyi farklı renkle çizin.Bunun amacı kelimeyi tek başına öğrenirsek bazen hiç bir anlamı olmuyor veya kelimeyi öğreniriz fakat nasıl kullanılacağını öğrenemeyiz.Örneğin worth kelimesi tek başına değer anlamına geliyor fakat kullanımı farklı.Bu teknikle en az 1000 kelime öğrendim(ezberlemedim).
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HTF06

    Ben kendi tekniğimi anlatayım.Bence seviye seviye ingilizce okuma kitapları alın.Okumaya en alt seviye kitaptan başlayın.Kitabı okurken bilmediğiniz kelimelerin altını ve geçtiği cümleyi komple çizin.Kelimeyi farklı bir renkle çizin geri kalan cümleyi farklı renkle çizin.Bunun amacı kelimeyi tek başına öğrenirsek bazen hiç bir anlamı olmuyor veya kelimeyi öğreniriz fakat nasıl kullanılacağını öğrenemeyiz.Örneğin worth kelimesi tek başına değer anlamına geliyor fakat kullanımı farklı.Bu teknikle en az 1000 kelime öğrendim(ezberlemedim).

    1973 doğumlu, 1997'den beri İngilizce öğretmenliği yapıyorum.Öğrencilerime öğrettim teknik şudur; örneğin konu kalıplar olsun; basit örnek

    What is the weather like (Bugün hava nasıl)
    What is he like (o neye benziyor görünüm yani)

    Bunların(ve kendinize göre tasarlayın) ikisini beraber ezberleyerek kolaylık yaşayabilirsiniz.




  • ezber konusunda yetenekli olduğunu farkettiğim 6 yaşındaki çocuğum için ingilizce için ne yapabilirim araştırma içerisindeyim tavsiyelerinizi bekliyorum.
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.