Şimdi Ara

İlber Ortaylı'dan farklı bir bakış

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
44
Cevap
0
Favori
1.472
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • İlber Ortaylı: "Ordunun siyasete karışması kaçınılmaz", "Sivil siyasetin kendini geliştiremediği ortamda darbe kaçınılmaz", "Türklerin birinci vasfı asker millet olması", "Demokratik açılım boş laf"

    Tarihçi ve Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı, XXX’nin Siyaset ve Liderlik Okulu’nda verdiği konferansta çok tartışılacak sözler söyledi.

    Ortaylı şöyle konuştu:

    Her milletin kendine göre vasıfları var. Türklerin de birinci vasfının asker millet olması ve tarih yapması. Son yıllarda Türkiye'de milliyetinden utanma duygusunun, antimilitarist, asker düşmanı bir topluma doğru gidişi körüklüyor. Burada aynı vasfa sahip olmayan Avrupa devletlerinin kışkırtmasının olmadığını söyleyemeyiz. Türk toplumunun militarist olmasından Belçika'nın, İsviçre'nin ne zararı olabilir? Askeri vasıflarını kaybetmiş Avrupa, bizde bulunan bu vasfın da yok olmasını istiyor.

    ''ORDUNUN SİYASETE KARIŞMASI KAÇINILMAZDIR''

    Ordunun siyasete karışmasının da kaçınılmaz olduğunu, bu tezin tarihsel gerçeklik taşıdığını savunan Ortaylı, ''Sivil siyasetin kendini geliştiremediği ortamda darbe kaçınılmazdır'' diye konuştu.

    Ortaylı’nın demokratik açılımla ilgili sözleri ise şöyle:

    ''Açılım boş laftır. Açılım isteyenler gitmez de durmaz da. Ekonomik olarak Fransa olabilirdik ama bütçemizi 30 yıldır götüren bir durum var. Kimse kimseye kitle dalkavukluğu yapmak için, sempatik görünmek için konuşmasın. İran Kürtleri ile Türkiye'deki Kürtler arasındaki farkı görmeden adam genocidten söz ediyor. Bunun ne olduğunu bilmeden üstelik. Türklere karşı tez geliştirmek için arşive giren kaçıncı ecnebi Türk taraftarı oldu, onlar anladı, bizdekiler anlamıyor. Çünkü hakikati görmüyorlar. Çünkü okumuyorlar. Bunlar tehlikeli işler, belediyeciliğe benzemez.''

    Habertürk, ALINTIDIR.
    Kültür-Bilim'e açtım konuyu, çünkü forumda tartışılabilecek tek yer burası.Bu yüzden teşekkür ediyorum sizlere.


    Bahsettiği konularda haklı ve doğru olduğu kanaatindeyim.Özellikle açılım konusunda.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hasaza -- 7 Şubat 2010; 13:59:50 >







  • Prof. Ortaylı'dan şaşırtan iddia

    'Doğudaki ÖSS sınavında kopya çekenler var. Bunu önleyin'

    Üniversite sınavlarında Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da açıkça kopya çekildiğini öne süren Topkapı Müzesi Müdürü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Böylece ehil olmayan öğrenciler iyi üniversitelerde okuyor. Bunu Galatasaray’da görüyorum” dedi.

    Topkapı Müzesi Müdürü tarihçi Prof. Dr. Ortaylı, MHP’nin Siyaset ve Liderlik Okulu eğitim faaliyetleri çerçevesinde, parti genel merkezinde düzenlenen “Türk Devleti’nin Tarihi Temelleri” konulu söyleşiye katıldı. Ortaylı, burada yaptığı konuşmada Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yapılan üniversite sınavlarında kopya çekildiğini ve ‘ehil olmayan’ öğrencilerin iyi üniversiteleri kazandığını öne sürdü. Ortaylı, “Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki üniversiteye giriş sınavlarında açık şekilde kopya çekiliyor” diyerek, “Böylelikle iyi okullara ehil olmayan öğrenciler geliyor. Bunun açtığı gediği Galatasaray Üniversitesinde ben hissediyorum. İmtihanların asayişini iyi kontrol etmeliyiz” dedi.

    ‘Tarih şuurumuz noksan’

    Ortaylı, Batı toplumlarında büyük heyecanlar yaratan buluşların Türk toplumunda sıradan kabul edildiğini ifade ederek, bunun “Türklerdeki tarih şuurunun noksanlığından” kaynaklandığını öne sürdü. Her milletin kendine göre vasıfları bulunduğunu, Türklerin de birinci vasfının asker millet olması ve tarih yapması olduğunu anlatan Ortaylı, “Türkleri sevmek için dünyanın en mükemmel vasfına sahi olmamız gerekmiyor. Bizim en önemli vasfımız da tarih yapmamız, teşkilatçı bir yapıya sahip olmamız” diye konuştu.

    ‘Bizde filozof yok, resim, musiki yok, ölmeyen tek vasıf askerlik’

    İlber Ortaylı, MHP’deki konuşmasında son yıllarda Türkiye’de milliyetinden utanma duygusunun, antimilitarist, asker düşmanı bir topluma doğru gidişin körüklendiğini de iddia etti. “Burada aynı vasfa sahip olmayan Avrupa devletlerinin kışkırtmasının olmadığını söyleyemeyiz” diyen Ortaylı, şöyle konuştu: “Türk toplumunun militarist olmasından Belçika’nın, İsviçre’nin ne zararı olabilir? Resim sanatı Fransa’da öldüyse, Fransa bu sanatın bütün dünyada da ölmesini ister, mimari İtalya’da öldüyse, İtalyanlar bütün dünyada mimarinin yok olmasını ister. Hiçbir kavim kendi kaybettiği vasfın başka bir kavimde devam etmesini istemez. Türk askeri sanatından, askeri toplum özelliğinden insanlar rahatsız oluyor ama ne yapalım bu Türklerin en önemli vasfı. Bizde de resim, heykel sanatı yok, musikiyle uğraşılmaz, filozof yoktur, fakat ölmeyen sanatımız, vasfımız askerliktir.”

    gazetevatan




  • sivil siyaset kendini geliştirmezse darbe olur tabi adam şarta bağlamış ordunun siyasete karışması kaçınılmaz diye başlık yapmışlar yersen! söyledikleri zaten doğru bilinen şeyler de çözüm ne hocam ne önerirsiniz forumdaysan cevap yazarsın artık
  • Niye bilim, resim, heykel, musiki, felsefe yok diye hayıflanacağımıza; tek vasfımız askerliktir diyerek övünüyor, ona dokunulmasın diye telaşlanıyoruz. Anlamıyorum, anlamıyorum...
  • Bakalım yarın kolpa Taraf gazetesi ne manşet atacak.
    Askeri vesayet, askeri düşünce bu ülke tarihinin başından eksik olmadı bence de İlber Ortaylı çok haklı. Bunun getirileri sonucunda hala Türkiye'yiz ama pek çok açıdan da geri kaldık ve demokratikleşemedik. Bu yazı her yana çekilebilir bir yazı. Kimilerinin ekmeğine yağ sürer, kimileri büyük tarihçinin neyi düşünerek bunu dediğini idrak edemez eleştirir. Asker doğmamız, siyasette ve rejimde askere mutlak ihtiyaç olduğu anlamına gelmemeli ama bu ülkede Anayasa mahkemesi askeri vesayeti devam etmek için kurulan bir kurumdur diyen hükümet yanlısı , tamamiyle rejim, hukuk karşıtı adamlar olduğu için ne darbe söylentileri kesilir, ne asker hegamonyası. Zaten yaşadığımız coğrafya da her açıdan binbir dolabın döndüğü bir coğrafya. Hal böyleyken insan hem asker karşıtı olup , hem askere muhtaç olabiliyor.

    İrtica odağı partinin kaba belediyeci Başbakanı ve Kubilay'ın katilinin torunu ile ihtiras rüzgarı. İç meseleler, ekonomi rezil rüsva. Bir Asker-Hükümet restleşmeleri eksikti o da oldu ama başbakan hala paslaşıyoruz diyor. Bu nasıl paslaşma anlamadım, birbirlerinin kasıklarına top atıyorlar. Sarhoş taklidi yapan Arınç, yakında Gay gibi dolanırsa şaşmam. Çünkü pas sırası askerde...




  • Bazen diyorum ki, bu ülkede okumuş insan ne kadar az.
    Bazen de okuyanlara bakıyorum, ülke menfaati veya daha da açık olursak, menfaatli olan o mu? bu mu? tahlilini yapmaktan aciz bırakıcı, hangi kitapları okuyoruz diyorum.

    Şimdi şu prof.' un söylediklerine bakarmısınız?


    "Her milletin kendine göre vasıfları var. Türklerin de birinci vasfının asker millet olması ve tarih yapması. Son yıllarda Türkiye'de milliyetinden utanma duygusunun, antimilitarist, asker düşmanı bir topluma doğru gidişi körüklüyor. Burada aynı vasfa sahip olmayan Avrupa devletlerinin kışkırtmasının olmadığını söyleyemeyiz. Türk toplumunun militarist olmasından Belçika'nın, İsviçre'nin ne zararı olabilir? Askeri vasıflarını kaybetmiş Avrupa, bizde bulunan bu vasfın da yok olmasını istiyor."

    Ben türk olarak acaba bir hitler' ordusu gibi orduyu, israil ordusu gibi bir orduyu, abd ordusu gibi orduyu mu isterim.

    Yoksa, peygamber ocagı bir orduyu mu?

    Şimdi eğer benim ülkemin askeri, namaz kılanları ordudan ihraç ediyorsa, ülkede yaşayan diğer etnik grupların tümünü terörist gibi göstermeye çalışıyorsa, kendi halkına psikolojik harekat duzenleyerek, dininden, hocasından, Allah c.c. diyenden sogutmaya çalışıyorsa, seçilmiş bir iktidarı "benim gibi düşünmüyor" diye alaşağı etmek için, darbe yapmaya meşruıyet kazandırma planlı ulkeyı kaosa surukleyıcı eylemlere karışanları savunuyorsa, içinden temizlemiyorsa, halkını subay- astsubay postası olarak goruyorsa, omzunda yıldızlar var diye "herşeyin dogrusunu ben bilirim" diyorsa, ikide bir tv ye çıkıp, sanki kendisini ben paşa olarak seçmişim gibi, paşa paşa konuşuyorsa, kimse kusura bakmasın sevilecek bir taraf bırakmamıştır kendin de...


    Asker sevmek demek, zalim sevmek demek değildir.

    Zulme rıza, zulumdur.

    Şimdi siz israil vatandaşı olsanız, gazze de yapılanlar karşısında, israil askerini severmisiniz ?



    ''Açılım boş laftır. Açılım isteyenler gitmez de durmaz da. Ekonomik olarak Fransa olabilirdik ama bütçemizi 30 yıldır götüren bir durum var. Kimse kimseye kitle dalkavukluğu yapmak için, sempatik görünmek için konuşmasın. İran Kürtleri ile Türkiye'deki Kürtler arasındaki farkı görmeden adam genocidten söz ediyor. Bunun ne olduğunu bilmeden üstelik. Türklere karşı tez geliştirmek için arşive giren kaçıncı ecnebi Türk taraftarı oldu, onlar anladı, bizdekiler anlamıyor. Çünkü hakikati görmüyorlar. Çünkü okumuyorlar. Bunlar tehlikeli işler, belediyeciliğe benzemez.''

    Burası prof.' un daha da vahımleştıgı yer...

    Bir kere çağından bihaber yaşadıgını anlatmış, üstelik bir de alkış bekliyordur.

    Açılım demek, konuşmak demektir. Konuşmak demek, "hakikate" dogru adım atmak demektir.

    Son 30 yıldır ulkenın guneydogusunda yaşanan olayların, faılı mechullerın, dostun kim? duşmanın kim? oldugunun belirsizliğinin, buradakı halk ve burada şehıd veren ulkenın dıger cografyasının halkı açısından uzerınde durmadan, tankla, topla, kurşunla, tum guneydogunun uzerınden gecmeyı dusunen, kendısını mıllıyetcı zanneden, ZALİM lerin sloganlarının peşine düşecek değildir bu millet!..

    Açılım demek?, ne oldu bize? , neyi paylaşamadık?, nerelerde hatalar yaptık? deyip, konuşmak mı?
    Çözüm üretmeye sebebiyet verici "bilgi, bilim, düşünme, sagduyu" ortamını sağlamak mı?

    Yoksa, atalım bombaları gitsin mi?

    Bu insanların çağının bilgi birikiminden haberleri yok galiba diyesim geliyor.

    Sayın bilimadamı; topla, tufekle, tankla, bomba ile, milletini sevmek, ülkesini sevmek geçen yuzyılda idi... Rahmetle anıyoruz, ruhları şad olsun şehidlerimizin.

    Oysa şu an, kim dost, kim düşman belli değil, en zalimler kendini en masum gibi göstermeye çalışırlarken, kime ateş edeceksiniz.

    İmralıdakine masumlar bebek katili derken, onu semizlendirenler, ona bu cesareti verenler, onu kullananlar da ona "bebek katili" diyorlar...


    Adam ben vatanseverim, harıkayım, durustum diyor... İş "anayasa" yı değiştirmeye gelince bin bir turlu kılıf uyduruyor.
    Vatanseverlik secilmiş hukumetlerı "zalim askerlere" ezdirmek midir?

    Sen adam gibi anayasan olmadan, canının her istediğine yapmaya sahip, silahlı bir gucu, hiç bir şekilde yargılayamadan,
    ey albay, ey general bunu niye yaptın ? diye hesap soramadan, hangi vatandaşının hakkını savunabilirsin Kİ ! BEN VATANSEVERIM, diyesin ?!


    Güneydoğu da dönen dolapları en iyi bilen, orayı yıllarca "ohal" olarak yöneten askerlerden hesap soramayan bir ulkede, açılım, konuşma, düşünme, bilim dediğinde, en ateşli hamaset nutuklarını, ağzı salyalı, nefret çekirdekli, düşman üretici, paranoyaklaştırıcı sloganları atanlara uyarmı bu millet ?

    Uymaz elbette...

    Düşman belli olduğunda, cephe de düşman bayrağı göründüğün de, bu millet zaten askerdir. Hem de tek tek tüm fertleri askerdir.
    Askeri seviyorum demesine gerek yok!

    Asıl askerler bu milleti seviyor mu ?

    Ona bakmak lazım...




  • Şuan startv de Her Açıdan programında bu konulardan bahsediliyor. Seyretmenizi tavsiye ederim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: öSCi

    Bakalım yarın kolpa Taraf gazetesi ne manşet atacak.


    Kolpa hürriyet gazetesinin atmaya cesaret edemeyeceği manşetleri atacağı kesin.
  • valla ilber ortaylıya saygım sonsuzdur.
    " osmanlı tarihini anlamadan dünya tarihi anlaşılmaz" diyen bir insan diyosa dogrudur.
    cunku gecmişimizi ,nerden gelip nereye gittigimizi karsılastırmalı olarak en iyi bilen insandır.
  • İlber hoca kımızı fazla kaçırmış heralde, sene olmuş 2010 Türklerin teşkilatçılığından, savaşçılığından bahsediyor. 15. yy'da 16. yy'da hatta kısmen 17. yy'da da Osmanlı musikisini, felsefesini, mimarisini, edebiyatını, yargısını geliştirdiği için bu kadar büyük bir devlet oldu, tek başına askeri güç hiçbir halta yaramaz. Ne zaman ki elimizde sadece askerlik kaldı, başımıza gelenler ortada, osmanlı tarihini açıp okumak yeterli. Ordunun içinden pislikleri çıkartmanın Türk insanın askerliğe bakış açısını değiştireceğini hiç sanmıyorum, o kadar darbe yaşamışız, askerler halkın kutsalını çiğnemiş yine de benim garip halkım oğlu şehit olunca vatan sağolsun deyip kenara çekiliyor. İlber hocam şu an ki orduyu Kanuni dönemindeki orduyla karıştırmış olmalı, yapılanları gözardı ettiğine göre.

    Çoğu kişi sanıyor ki Türk insanın saygısı ''ordu kurumuna'' geçti o yıllar, geçti o dönemler, Türk insanın saygısı sadece ''Askerlik'' olgusunadır. Olması gereken de budur zaten, çünkü kutsaliyeti salt askerliğe değil de kuruma ve kişilere verirsen senin arkandan kuyunu da kazarlar, demokrasini de devirirler, kutsalını da elinden alırlar. Her türlü pisliği yapanlar insanımızın kurumlara ve kişilere verdiği kutsaliyetten cesaret almıyorlar mı zaten ? Öyle bir ordu öyle bir sistem düşün ki başörtülü diye oğlunun yemin törenini izletmiyor annesine ? Oğlu sorun yaşamasın diye başı açık şekilde fotoğraf çektiriyor askeri sınav öncesi ? Namaz kıldığın ortaya çıkarsa fişleniyorsun ? Ordudan atılman da ihtimalle arasında. Ramazan ayında davetlerde subaylara, askerlere bilerek içki servisi yapılıyor, kim oruç tutuyor kim içki içiyor öğrenmek için paşa paşa demleneceksin. Bir zaman önce Askeri müzelere başörtülü giremiyordun, öyle bir ordu profili oluşmuş ki bütün başörtülüler cumhuriyeti yıkmak için uğraşıyor ve askerlerde cumhuriyetin muhafızları..

    Cumhuriyet yeniyetmeleri bu ülkeden temizlenmeden huzur bulmak zor.




  • darbe ile ilgili sozlerinin sonunu, üni ile ilgili sozlerinin tamamını dinledim. haklı. kesinlikle haklı.
  • İlber Ortaylı Hoca'nın bir kaç çalışmasını ve hayatının önemli kesitlerini, hem tarih alanında hem de diğer bazı konularda fikirlerini anlattığı "Zaman Kaybolmaz-Söyleşi" kitabında yer alan "kendisini" , yukarıdaki ilk haberle karşılaştırıca öne çıkarılmak istenen mesaj itibariyle tutarsız geliyor.

    Ortaylı Hoca "İnkılâp kitabı yazınca yok öyle değil şöyle diyerek bir sürü adam peşinize takılır"manasında söz sarf ederken sivil iktidar-asker-darbe üç ayağı üzerinde yorumlarda bulunacağını zannetmiyorum. En azından konuşmanın tümünü görüp değerlendirmeden bu yönde yorum yapmam.

    Bana göre sivil iktidar-darbe konusunda söyledikleri tarihi sürecin genel değerlendirmesinden ibaretken açılım, dış odakların tarihi emelinden ve her zamanki gibi bu emele içerden destek verildiğinin yorumundan ibaret.

    Gazetevatan'dan aktarılanlar ise adı geçen kitaptaki görüşleriyle örtüşüyor.




  • Türkler Mete'den beri ordu-millettir. Dünyada vatan görevi olarak askerlik kaç millette var ki? Türk; savaşta asker, barışta üreticidir. Diğer uluslarda olduğu gibi paralı askerlik Türk devletlerinde görülmez. Tarihin her döneminde böyledir. "Her Türk asker doğar" sözünün anlattığı olgu budur. İlber Ortaylı'nın dikkat çektiği de budur.
  • çok doğru demiş ilber hocam
  • Bence tarafını belli etmekten başka bir şey söyleyememiş.
  • Adamın doğruları söylemesini bazıları hazmedememiş anlaşılan..Utanmasalar anayasanın değiştirilemez maddelerini iktidar bir yolunu bulup değiştirse,ona bile halkın seçtiği partiye saygı duymak lazım diyecekler..Hayat güzel...Takılın bakalım..
  • ''Açılım boş laftır. Açılım isteyenler gitmez de durmaz da. Ekonomik olarak Fransa olabilirdik ama bütçemizi 30 yıldır götüren bir durum var. Kimse kimseye kitle dalkavukluğu yapmak için, sempatik görünmek için konuşmasın. İran Kürtleri ile Türkiye'deki Kürtler arasındaki farkı görmeden adam genocidten söz ediyor. Bunun ne olduğunu bilmeden üstelik. Türklere karşı tez geliştirmek için arşive giren kaçıncı ecnebi Türk taraftarı oldu, onlar anladı, bizdekiler anlamıyor. Çünkü hakikati görmüyorlar. Çünkü okumuyorlar. Bunlar tehlikeli işler, belediyeciliğe benzemez.''

    Adam kendiyle çelişmiş 30 yıldır terörü bitiremeyen askerin kendisi değilmi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nanaka9

    ''Açılım boş laftır. Açılım isteyenler gitmez de durmaz da. Ekonomik olarak Fransa olabilirdik ama bütçemizi 30 yıldır götüren bir durum var. Kimse kimseye kitle dalkavukluğu yapmak için, sempatik görünmek için konuşmasın. İran Kürtleri ile Türkiye'deki Kürtler arasındaki farkı görmeden adam genocidten söz ediyor. Bunun ne olduğunu bilmeden üstelik. Türklere karşı tez geliştirmek için arşive giren kaçıncı ecnebi Türk taraftarı oldu, onlar anladı, bizdekiler anlamıyor. Çünkü hakikati görmüyorlar. Çünkü okumuyorlar. Bunlar tehlikeli işler, belediyeciliğe benzemez.''

    Adam kendiyle çelişmiş 30 yıldır terörü bitiremeyen askerin kendisi değilmi.

    Şimdi sen terörü asker mi biteremedi diyorsun..Güzel bir yorum..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ssff_allthing


    quote:

    Orijinalden alıntı: nanaka9

    ''Açılım boş laftır. Açılım isteyenler gitmez de durmaz da. Ekonomik olarak Fransa olabilirdik ama bütçemizi 30 yıldır götüren bir durum var. Kimse kimseye kitle dalkavukluğu yapmak için, sempatik görünmek için konuşmasın. İran Kürtleri ile Türkiye'deki Kürtler arasındaki farkı görmeden adam genocidten söz ediyor. Bunun ne olduğunu bilmeden üstelik. Türklere karşı tez geliştirmek için arşive giren kaçıncı ecnebi Türk taraftarı oldu, onlar anladı, bizdekiler anlamıyor. Çünkü hakikati görmüyorlar. Çünkü okumuyorlar. Bunlar tehlikeli işler, belediyeciliğe benzemez.''

    Adam kendiyle çelişmiş 30 yıldır terörü bitiremeyen askerin kendisi değilmi.

    Şimdi sen terörü asker mi biteremedi diyorsun..Güzel bir yorum..

    Bitiremeyenlerin arasında askerinde payı büyüktür.




  • Bunları okurken ''Rumuz'' ların altında yazanlara baktım, sonra da İlber Hoca'nın dediklerini düşündüm, sanırım doğru söylemiş...
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.