İkinci El Piyasasında Balon Patladı (430 Bin Satılmayan Araç) (5. sayfa)

coronada toplu taşıma kullanmamak için araç alanlarda oldu onlarda bu sene satış yaparlar dolar 7 nin altına gelirse asıl o zaman patlar

Cevabınız için teşekkür ederim, öncelikle şunu söylemek isterim, 80 Li yıllar ve 90 ların başlarındaki şartlarla günümüz şartlarını kıyaslamak çok doğru olmaz menkul ve gayrı menkul fiyatlarını karşılaştırmak açısından, şöyle ki o dönemde otomobil piyasası çok yeni gelişiyordu, otomobil lükstü, ama ev arsa boldu. Yani ikisi arasındaki fiyat karşılaştırması bize doğru sonuç vermeyebilir.

Ben şunu yaşadım mesela bizzat, 92 senesinde sıfır broadway aldık 90 milyon liraya, bir tanıdığım da 2001 senesinde aldı aynı aracı 92 model broadway ikinci el olarak , 3 milyar küsur liraya, işte bu dönemde, tam 9 yıl aralığında 9 yıl kullanılmış aracın fiyatı kaç kat artmış siz hesaplayın artık. Demek istediğim de oydu size doğan slx in o dönemki fiyatını sorun derken. Muhtemel benzer bir oran çıkacaktır. Sırf 9 yılda yaklaşık 30 kat artmış kullanılmış aracın fiyatı. O broadway için iyi ihtimalle 30 bin lira diyelim bugünkü ederine, 6 sıfır atılmasa kaç lira olacakmış, 30 milyar eski parayla, yani 28 yıl kullanılmış hurdası çıkmış araca şu anda sıfır alınan zamanına göre yaklaşık 300 kat fazla fiyat veriliyor, ne kadar saçma değil mi, Türkiye gerçeği işte bu, bunu anlatmak istedim.

Biz hep enflasyonu yüksek bir ülke olduk, sadece bir dönem suni bir rahatlama oldu, ucuz dövizden dolayı, hepsi o. Bizim normalimiz Burdur.

Tam nokta atışı işte. İşine dokunuyo ki acının sesi çıkıyor.   bi de git giyimde şunda bunda yap demiş sanki tanıyor da beni neye konuştuğumu biliyor. Hadi koş fiyatlar uygunmuş ya şimdi topla birkaç tane satarsın yükselince

Bir de halanın bıyığı olsa amcan olur.

Kardan kastınız ne ben onu anlamıyorum. Alıyorsun satıyorsun aynı arabayı tekrar aynı fiyattan yerine koyabiliyor musun? Hayır... O zaman kar nerede? Piyasayı arttırmaktan başka neye yaradı? Bu işin ticaretini yapmıyorsanız kar ettim diyemezsiniz. Otomobil yatırım aracı değildir. Otomobil tüketim ürünüdür. Yatırım aracı haline getirildiği için şuanda tüketim için ihtiyacımızı gideremiyoruz. Altındır, tarladır, arsadır vs... bunlara yatırım aracı denir. Bunları yiyemezsiniz, içinde yaşayamazsınız. Değerlendiğinde satar ihtiyacınızı giderirsiniz.

Bende size içtenliğiniz için teşekkür ederim.

Ne olursa olsun otomobilin bu kadar yüksek para etmesi dünyada görülmüş bir durum değil. En azından makul mantıklı ülkelerde. Biz 3.Dünya ülkesiyiz. Bizim hakikatimiz bu. Kimseninde bu hakikatle yüzleşmeye niyeti yok. Hayal dünyasındayız.

Siz TL karşılıklı hesap yapıyorsunuz. O zamanlar bilirsiniz ki Türkiye bir hiper enflasyon ülkesiydi. 94 yılında yaşanan krizi, yıllık %150 küsür tüketici fiyat endekslerini oyu buyu, bir gecede yaşanan %40 tan fazla dolar artışlarını, bir yılda doların 4 kat artışlarını gördük. % kaç artmış olursa olsun TL bazında. Örneğin 350 gram altına aldığı araba 1200 gram altın parasına mı satılmış ? Ya da 15.000 dolara aldığı aracı 40 küsür bin dolara mı satabilmiş bunca senede ?

Ben İspanya da uluslararası finans okudum. ABD de MBA yaptım. Bir parça öğrenme fırsatım oldu ekonomiye dair. Türkiye de ikinci el otomobil fiyatlarında rahat %25 - %30 luk bir balon var şu anda. Ayrıca şu anda faizler yüksek ve benim gördüğüm kadarıyla biraz daha yükseltilecek önümüzdeki bir süre.

Bizim insanımız biriktirdiği para ile çat diye basıp peşin para araba almıyor %65 in üstü kredi kullanarak alıyor ve aklı yerinde olan, ağaçtan toplarcasına rahat para kazanmayan kimse bu faiz oranları ile, bu kadar güçlü bir ekonomik buhran döneminde araç kredisine falan girmez. Bu kış durgunluğu falan değil. Piyasa kilit durumda ikinci el araçlarda. İşim gereği TÜİK verileri, Bakanlık Verileri vs ve diğer makroekonomik verileri yakından takip ederim.

Bu dediklerimi not alabilirsiniz. Zamanı geldiğinde tekrar konuşuruz kısmetse. Hiçbir şey sürekli artış gerçekleştirmez ekonomide. O pik yapıldı, bir süre durakladı ve aşağı yöne düşüşe başladı şimdi de piyasa. Sıfır araçlar gelmeye başladıkça, bu düşüşün çok daha hızlı olduğunu göreceksiniz. Aylardır satılmayan araçların oranı eskisine göre ( geçen sene bu zamanlardaki aynı döneme göre dahi %15 ten fazla ) satışlar keza her ay bir öncekine göre daha az gerçekleşmiş. Geçen sene bu zamanlardaki satış rakamları ile şimdikiler ortada buyrun internetten bakın. Çok çok daha agresif düşüşler olacak mıdır bence olmayacaktır çünkü bizim insanımız gider o arabayı benzin döker yakar yine de ucuzdan kimseye vermem der. Normal piyasa koşullarında tabi. Agresif adımlar gelirse o ayrı. Çok zarar edeceğim ne kadar az zarar etsem iyidir 3e 5 e bakmayayım diyip o zaman makul fiyata verir. Adam yatırım aracı olarak görüyor çünkü. İkinci el eşyadır kardeşim bu kullanılmış ürün nihayetinde demez asla ve dünyadaki ekonomi derslerinde dahi verilir. İkinci el aracın yıllık % 5 gibi amortismanı hesaplanır. Kademeli Ötv, bir süreliğine ve belirli yaş ve km limiti olmak koşuluyla da olsa ikinci el otomobil ithalatı gibi agresif sert adımlar gelirse çok daha sert düşer piyasa sadece.

Şu mantığınıza hastayım. "Kimse aldığı arabayı , aldığı fiyattan daha ucuza vermez" böyle saçma bir mantık yok bence. Hem arabayı kullan eskit hem de daha ucuza verme, çok iyiymiş bu iş gerçekten. Bugün dolar 5 TL ye düşse sıfırlarda bir düşüş olur sizde mecburen fiyat düşürürsünüz. Ya da yeni yılda bir ÖTV düzenlemesi gelse 2019 daki gibi ÖTV indirimi gelse yine düşer fiyatlar. İnsanların alım gücü denen bir şey de var ,maaşlı bir çalışan gidipte kolay kolay şuan da 200 300 bin TL veripte kolay kolay araba alamaz!

Hocam faizler acayip yüksek, 100-150bine araba almak isteyip 80 bin kredi çekseniz en ucuz faiz %1.4, kimse ödeyemez bu faizleri.

Ha tekrar faizleri düşürürler devran eskisine döner ama bu şekilde özellikle binici olmayanlar zararına dahi satmak zorunda kalacaklar, ha zarar dediğim de ne? Geçen senenin 1.5 katı.

şu değer kazanma mantığınız yerden göğe doğru. Eklenmesi gereken bir konu daha var. Vergi sistemi.

Kısaca eskiden 1,6 ve altı araçlarda %45 vergi vardı. Sonra çok sayın hükümetimiz dedi ki bu olmaz. biz halka daha iyi hizmet edelim. buna bir de taban fiyat koydular. vergi oranları da %45-%50 -%60 yaptılar. tabii zenginden daha fazla vergi almak için yaptılar. neden gelir üzerinden vergi alınmadığını, neden bu zenginlerin vergi borçlarının sürekli silindiğine kafa yormayın lütfen. amaç zenginin daha fazla vergi vermesi. çokamelli bu.

neyse bu taban fiyatları da ayarladılar da TL bazında ayarladılar. burası da çokomelli.

şimdi ülkede enflasyon hesabına da bir değinelim. Bakan talimat verir, TUİK hesaplar, bir tür "ne vereyim abime" sistemi. Tabii bu şekilde enflasyon hesaplanınca gerçek enflasyonun yaklaşık 3'te 1 oranında bir enflasyon çıkıyor ortaya. gerçek enflasyon oranı olsa insanlar TL'den vaz geçmez. parasını faize yatırır ki banka faizinin de enflasyon oranından fazla olması bir kuraldır. Bu durumda hem TL değerini kaybetmez (kısa vadede) hem de millet param değer kaybetmesin diye çılgınlar gibi altın-döviz vs. yatırımlara saldırıp TL'yi iyice değersizleştirmez.

Bizim hükümetimiz ne yaptı? faiz sebep, enflasyon sonuçtur diyerek zaten gerçek enflasyonun altında olan enflasyona rağmen daha da düşük faiz verdi. Yani 100b lira kredi çeksen, o para ile altın-döviz alsan, 1 sene sonra TL'nin değer kaybı nedeni ile daha fazla kaznıyordun, hali ile insanlar ucuz krediye hücum etti.

ucuz kredi döviz-altın alımı olarak geri döndü ki büyük bir kısmı da ithal mallara gitti, misak araba, bu durumda TL'nin değersizleşmesi ve dövizin yükselmesine sebep oldu. Hükümet yükselen dövizi frenlemek için ülkenin elinde avucunda ne varsa sattı.

Döviz artınca bizim araçların taban fiyatları çöp oldu. araçlar ardı ardına üst vergi dilimine girmeye başladı. sene başında 230b liraya alınan araç sene sonu 400b'leri görür oldu bu hem talep patlaması, hem artan döviz kuru nedeni ile fiyat artması hem de üst vergi dilimine girmesi nedeni ile oluştu.

Pandemi nedeni ile araç üreticileri üretimlerini durdurmuştu zaten. bu da piyasada sıfır araç bulunamaması sorununu doğurdu. Bir malın fiyatını arz talep dengesi belirler. talep aşırı fazla, arz çok az ise o malın fiyatı ayrıca zamlanır. burada defalarca konuşuldu zaten araç daha bayiye gelmeden plaka çıkarılıp 2. ele düşürülüyor, sıfır fitatının üzerine bir 50b konup ikinci elde satılıyordu hem de bunu yapan resmi bayiler idi.

Hali ile sıfır araç olmayınca, sıfır 2. elde fiyatlar uçunca, kredi faizleri aşırı düşük hatta reelde negatif olunca millet elindeki aracı ederinden fazla piyasaya sattı balon bir piyasa oluştu.

Şimdi ne olacak ona da bir değinelim. Öncelikle TL değer kaybediyor ancak dış ticaret açığı düşmüyor, tam tersine artma eğiliminde. kabaca aylık 4 milyar $ gibi. Merkez bankası dövizi düşük tutacağım diye rezervlerini eritti -49 milyar $ seviyesinde. Pandemi nedeni ile yabancı turist gelmedi, ekonomi yavaşladı vs. gelirler düştü, mevcut borç daha yüksek faiz ile kısa vadeli borç olarak çevrildi. 1 senede ödenecek toplam dış borç 176 milyar $. Bütün bunları bir araya koyarsak 1 senede bu ülkenin bulması gereken para kabaca 276 milyar $. Seneye hane halkı geliri düştüğü için vergi geliri düşecek. Vergi geliri düşmesine rağmen KÖİ garanti ödemeleri için ödenen borçlar dahil tüm borçlar döviz tabanlı olduğundan artacak. Hükümet 2021 bütçesinde açık açık harcamaları kısmayacağını hatta daha fazla harcayacağını da beyan etti oradan da bir umut yok yani. Reform söylemlerinin gazı çabuk bitti çünkü dün reform diyen adamlar ertesi gün tavırlarının değişmeyeceğini dünya aleme beyan etti. Kısacası önümüzdeki sene bu zamanlar bizi çoook daha zor zamanlar bekliyor.

Bugün araba fiyatları uçuk kardeşim diyenler seneye iflas eden bir ülke resmi ile karşılaşınca derdi karnını doyurmak olacak. o ikinci elde 400b eden araçlar da cebinde paran varsa çok çok daha ucuza satılacak. "Nakit kraldır" diyorum.

Otomobili de yiyemezsiniz, içinde yaşayamazsınız. Değerlendiğinde satar ihtiyacınızı giderirsiniz.

10 düştümü gene alırlar.

ağzınıza sağlık, helal olsun. piyasayı en iyi okuyan objektif bir yorum analiz olmuş.  

Meslek ne firma ne usta