Herkesin oyunun eşit olması doğru mudur? | DonanımHaber Forum

Herkesin oyunun eşit olması doğru mudur? - Sayfa 4

webbie · 2010-01-18T00:12:03.0000000+03:00

Sorumu açmam gerekirse, her insanın eğitim ve zeka seviyesi farklıdır. Ayrıca, toplumların genelinde eğitim seviyesi düşüktür ve bireyler üzerindeki etkin güçler genelde bu eğitim seviyesinden büyük oranda faydalanır. Bir insana tüm ülkeyi yönetme hakkını tanıyan bir insan, bunu yaparken, kendinin yapamayacağını bilirken nasıl olur da yapamayacağı şeyi başkasının yapabileceğini anlayabilir ve onun yönetmesini isteyebilir?

döküntü

Yarbay

3731 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: hashus1099

quote:

Orijinalden alıntı: emredici

tek parti dönemi iktidarın korku dönemiydi. çünkü halka rağmen ayakta duruyordu.
değişen dünya düzeninde diktatoryanın daha fazla süremeyeceği anlaşılınca 1946'da çok partili hayata geçildi.
ve halk yıllardır süren istibdat döneminin acısını çıkarırcasına 1950 yılında devrimini gerçekleştirdi.
ancak bu durum, memleketin insanına her daim tepeden bakan cuntacıların hoşuna gitmemişti belli ki.
27 mayısla iktidarı deviren, menderesin asılmasını yurdun dört bir yanında kutlayan zihniyet tarihsel süreçte kaybeden oldu. bunu görmek güç değil.
halkın elinden iradesini almak, onun iradesine vâsi olmak yurdumuzda mükerrer defa yaşanmış bir hadise. bu vakaların sonuçları gösteriyor ki; bu tür hastalıklı fikirler ateşi korlamaktan, insanlara intikam yeminleri içtirmekten başka bir işe yaramıyor.

çok partili hayata geçilmesi, başka partinin iktidara gelmesi halkın devrimi olmuyor.
satılmış bir iktidarı başa getirmek, devrim olmuyor.
demokrat parti, halkın din duygularını kaşıyarak, toprak ağalarının gücünü kullanarak iktidara gelince, biz buna halkın devrimi demiyoruz.
dünden bugüne iktidar olmanın sırrı değişmemiş zaten.

tek parti diye eleştirilen sistemin, koskoca 2. dünya savaşı boyunca hazır bir orduyu doyurmasına rağmen dp hükümetine paralı bir hazine devretmiştir.
osmanlıdan kalan borçlar, 1954 te son taksiti ödenip bittiğinde, hazinede de 5 kuruş para kalmadı.
ağalara beylere parayı dağıtarak toplu toplu oyları götüren dp hükümeti, ekonomiyi çökertmiştir.

ve ilk borç alışımızdan 100 yıl sonra, borcumuzu tamamen bitirmiş, 5 kuruşsuz kaldığımız için de tekrar borç almışızdır.

devrim, ileri gitmektir irtica geri.

bu yapılan devrim değil irticadır.

darbe kötüdür, ancak 27 mayıs benim için hain bir hükümetin devrilmesi nedeniyle kutsaldır.

İki farklı siyasi görüşe karşı hukuk formasyonu almış birisi olarak tarafsızca yaklaşayım.

Öncelikle çok partili hayata geçiş sürecimiz demokratikleşme adına değil, Amerika'nın desteğini alarak Mevcut Sovyet tehlikesine karşı ittifak bulmak çabasıydı.

Tek parti döneminde, varlık vergisiyle, azınlıklara karşı ırkçı bir vergilendirme politikası güdüldü, insan hakları ihlal edildi. Dini bir çok politika yanlıştı. İsmet İnönü, Atatürk'ün ölümünden sonra onun hatıralarını tarihin tozlu sayfalarına kaldırdı. Atatürk'ün vasiyetinde İsmet İnönü'nün çocuklarını okutmasını ise kendinden özür şeklinde kabul ettiğini açıkladı, ülkeyi 2. Dünya Harbinde açlıktan kıvrandırdı, ekmeği karneyle sattı ama bizi babasız, analarımızı kocasız, halalarımızı kardeşsiz bırakmadı. Cumhuriyet Gazetesinin bile Hitler safında savaşa girmek adına propaganda yaptığı bir devir vardı. Milli Şef sansür uygulamak zorunda kaldı. Cezaevlerinde, Hitler Yunanistan'a girince, Hitler gelse de özgürlüğümüze kavuşsak diye slogonlar atıldı, hazırlıklar yapıldı. Milli Şefin 2. Dünya Harbindeki başarısı yadsınamaz, unutulamaz. Evet, bizi aç bıraktı ama babasız bırakmadı vesselam.

Demokrat Partinin, dönemin Chp-sinden hiç bir farkı yoktu, zaten de anlaşmalı olarak kuruldu, sonraları Demokrat parti sistemdeki Anayasa Mahkemesi açığını keşfedince, gücü durdurulamaz hale geldi.

Tek parti döneminde İsmet İnönü Dini uygulamaları ve Atatürk ile arasının açılması mevzusu hariç ülkeyi fevkalade yönetti. Ama İsmet İnönü'nün yanlış dini politikası Demokrat Partinin dini sömürerek oy toplamasına sebep oldu.

O dönemde bir ilde en yüksek oyu alan parti o ildeki tüm milletvekillerini alıyordu. Demokrat parti de %54 gibi bir oy alıp mecliste %80in üzerinde sandalye sahibi oldu. Sonra ne oldu, Kırşehir'i ilçe yaptı, ulan Kırşehir'in ilçe yapılmasının sana getirisi ne, kamuya yararı ne, o dönemde Anayasa mahkemesi de yok o ilin suçu ne günahı ne ilçe yapıldı, zaten meclisin %80i senin partinin adamı, neden Kırşehir'i ortada sebep yokken ilçe yapıyorsun da darbeye davet çıkartıyorsun. Sonra ne oldu, İsmet İnönü hakkında meclis soruşturması başlatıldı, İnönü'nün 12 oturumdan uzaklaştırılmasına sebebiyet verildi. Lozan kahramanı olan Milli Şef'e siyaset kullanılarak hak mağduriyeti yaşatılmaya çalıştı. Demokrat Parti bu ülkede demokratikleştiremediğimiz %35lik bir kısım var dedi. Demokrat partiye oy vermeyenler aptal mı yanlış yolda mı? Kırşehir'i Osman Bölükbaşı'ya oy verdiği için ilçe yaptı, sonra Amerika'dan traktör alıp, cahil köylüye bilinçsizce dağıttı. Bir ülkenin bir demokrasinin her zaman liberal ve sosyal demokrat iktidarlara ihtiyacı vardır, ama sınır aşılmamalıdır. Mesela günümüzde de sosyal demokrat bir iktidara ihtiyaç var ama o potansiyele sahip bir parti mevcut değil. Neyse Adnan Menderes'in yasak aşkı mevzu vardır, isteyenler açsın baksın, evli bir adam hele ki başbakan iken nasıl yasak aşk yaşayabilir, kaldı ki muhafazakar bir parti başkanı ise. Sonuçta sistemdeki eksiklikleri sömürmeye başladı Demokrat Parti, cahil halkı meydanlarda İsmet İnönü hakkında kinlendirdi, İsmet İnönü üzerinden siyaset yaptı. O dönemlerde Atatürk'e dil uzatamayanların hedefi hep İsmet İnönü'ydü ki hala da öyle dikkatinizi çekerim.

Sonra Darbe oldu. Darbelere karşıyım, ama 1960 darbesi gerekliydi. Evet olması gerekiyordu, ama kutsal değildi çünkü sınır aşıldı. Darbeden sonra günah keçisi gibi insanlar sorgusuz sualsiz idam edildi. Adalara darbe mahkemesi kuruldu resmen skandal ki ne skandal, o mahkemeler tarafsız mıydı yoksa tarafsız mı çalışıyordu? Siz darbe yapın, darbeden sonra istediğiniz hakimleri seçerek adalara mahkeme kurun, başbakanı yargılayın ve o mahkemelerin bağımsızlığından bahsedin. Resmen katliam yapıldı, darbe gerekliydi ama biz vur dedik öldürdüler. Kırşehir'i ilçe yaparken, İsmet İnönü'ye haksız yere hakaret ederken, gelecek kaygısı olmaksızın ABD'den dış borç alırken bunların bedelini ödeyeceğini düşünmeliydi Demokrat parti, ama o bedel hiçbir zaman 1960 darbesinin sonuçları kadar ağır değildi. İnsanları katlettiler, darbe haklıydı ama artık hakkı ortadan kaldıracak kadar haksız bir durum ortaya çıkmıştı. Zaten ondan sonra da bir daha demokrasimiz düzelemedi. Hala ülkemiz Atatürk ve din üzerinden siyaset yapanların boyunduruğu altında.

Dellci

Binbaşı

1294 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Einstein

Binbaşı

1912 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Yeni Türkü

Yarbay

3278 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Herkesin oyunun eşit olması doğru mudur? (4. sayfa)