Şimdi Ara

Hayaller gerçeğin yansımalarıdır!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
0
Favori
284
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar eğer sonsuz evrenleri kabul edersek, sonsuz olasık ile karşılaşırız. Bu durumda kurduğumuz bir hayal başka bir evren de ki geleceğimizin bize malum olması diyebiliriz.



  • Gerçek yoktur, gerçek rüyadır.
  • İbni arabi sen misin
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zodion

    İbni arabi sen misin
    Merhaba.
  • Hayal mi gerçek mi ne diyorsun?@vamparf
  • quote:

    Orijinalden alıntı: The Mandalorian

    Hayal mi gerçek mi ne diyorsun?@vamparf
    Rüyamızda başka evrendeki geleceğimizin bize malum olmadığını görmedikçe gerçek olurdu mantıken.

    Bu arada şu an yeni çalışmamızın ilhamını çoklu evrenlerden alma kararı aldım. Bayramdan sonra müsaitsen başlayax?
  • sonsuz evren teorisinde bana kalırsa sonsuzluk argumanı nokta kadar çokluğun varlığına bağlıdır. nokta esasen tanımsız ve boyutsuz olması gerekirken en az 1 ve en çok iki noktadan müteşekkil bir ortak kader bağıtı oluşmuşa benzemektedir.

    anladığımız kadarı ile mevcudu ile 0 yani iki eşiti ayırana benzeyen ancak erkeğin en içten duası diye tanımlanabilecek ve fakat en çok iki noktadan müteşekkil olduğundan aynı kaderi paylaşan iki kişiyi betimleyen bir halle karşılaşmış olabiliriz.

    bize perspektif ya da derinlik daha doğru ifade ile boyut hissi veren şey bu durum olabilir ki esasen nokta kadar dahi bir boyutsuzluğun olmadığı alanlar da mevcuttur.

    ............................

    boyutsuzluğun tanım kümesine düşen algılar vardır. mesela bir kavram eksilirken esasen varlığı tanımlanmış şey olay ufkuna düşmez.

    bir hayat kadını ve onun üstünden para kazanan biri olsun. şimdi evlat denen şey boyutsuzdur. zira bu işle iştigal eden evlat denen şeye ne inanır ne ileri sürer ne de husule getirir.

    boyutsuzlukta bir şey noktalar kümesi dışında kalarak aynı kader denen şeyi yani iki kardeş denebilecek yapıyı öne süremez. öyle bir hakları yok allahtan.


    ........................

    anladığımız kadarı ile ilk yapılması gereken şey ile bu şeyin sonucu olan var olum arasındaki varoluş yani bizim varlığımızın şekli değil ben ben şeklinde değilleme ile okunmaktadır.

    yani ben ben değildir. bu en çok 2 nokta kadar boyutsuzluğun mevcudiyeti halindeki varolum olarak öne çıkar.

    .........................

    nokta dahi olmayacak varoluşlarda yaratıcı yoktur. varsa da sadece yaratıcı vardır biz yokuzdur.

    bir hayat kadını da kafiri dini ve hakkı tanımlar ve bunu yapmışa benzemektedir. bir rasul de bunları yapar ve rasule değil hayat kadınına ittiba edilir ise ve bu durum rasule ittiba gibi imişçesine okunursa buradaki var olum en az 1 en çoğu 2 olan noktasal tanımsızlığın da ötesinde bir yerdir ve tanımsızlık için gerekli arguman dahi yoktur.

    ............................

    dünay bu açıdan en azı 1 ve en çoğu 2 olan noktasal tanımsızlığı dahi içermez. esasen yaratıcısı da yoktur. zira aynı kaderi paylaşan iki kişi şeklinde okunabilecek bir yapı oluşturulmamış salt tanımı gereği zehab (mezhebler bu şekilde oluşmuş) olan evlat denen argumana göre -ki bu şey asla oluşmaz- bir varsayım ileri sürülmüştür.

    diynsel manada yaratıcının varlığı bir zandır. hatta ismi de vardır. sad arazanu denen yapının bu olduğu düşünülüyor.

    bu yapıyı bozmanın gerek şertı aynı kaderi paylaşan en az iki tanımsız boyutsuz nesneyi husule getirme şartı olduğu düşünülüyor.

    ........................

    ileri düşünüşte zaten bu yapının mevcudiyetini sağlama ile yapmış olan bir şeyden bahsedilebilir ki buna türeme ve sonuçlarından ulaştık. bu şeyin nokta kadar dahi varlık taşımayan bir yapıya karşı tutum sergilediği anlaşılmaktadır.

    .........................

    bu açıdan asıl ve suret denen yerde asıl bana göre en çok 2 noktadır sureti ise en az 1 noktadır ve dünyadaki yaşanan hayat bir düş ise bu en azı ve en çoğu bakımından tanımsız boyutsuz yapının kurdurduğu düşsel bütünlüktür.

    ........................

    bunların zaman ve mekanda hayaller ve düşler kurdurttuğu düşünülür.

    en azı 1 olan erilliğe işaret iken en çoğu 2 olanın da erillikten fazlasına ya da iki erkeğe işaret ettiği düşünülürse dnasal kodda bir değişim olacaktır.

    A denin.... ademin
    T imin..... tinin
    G uanin.... Kunun
    S itozin.... Şitin
    U rasil .... Tevhidin

    şeklinde bir düzeltim gerekiyor.

    ademin şit ile olan ahlaki bağındaki ol denen emrin tevhid ile okunması denen şey dna kodlarının okunması ve açıklanması olarak dnasal sürecin tek başına yartılışı konusunda tavrı okunur.

    ..........................

    teorik olarak hayaller ATGS nin bizatihi kendisi iken bu hayalleri
    kurduran şey ise ATGSU nun doğru okunuşundaki yaratılış hikayesidir. bu hikaye dahi noktasal oldukça boyutsuz ve tanımsızdır.

    ..........................

    ancak bu konuda çözümsüz değiliz ki bu duruma p o ç ç şeklinde dna nın yeni kodsal dizilimi ile cevap verebiliyoruz.

    u denen yapı çıkarılıp ç denen yapı dahi eksiltilerek dna nın okunması denen şekli hafsala dışına alıp boyutsuz bir türeme şekli tarif edilebiliyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-73A8A7D1E

    Rüyamızda başka evrendeki geleceğimizin bize malum olmadığını görmedikçe gerçek olurdu mantıken.

    Bu arada şu an yeni çalışmamızın ilhamını çoklu evrenlerden alma kararı aldım. Bayramdan sonra müsaitsen başlayax?

    Alıntıları Göster
    Belki başka bir evrendeki gerçekliğimizi yaşıyor da olabiliriz.

    Özelden dönersin yeni çalışmalar için Cosmos korusun seni.
  • Helal olsun dostum olayı çözmüşsün.Yarın gel başla

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tommy Shelby

    Helal olsun dostum olayı çözmüşsün.Yarın gel başla
    Boş yorum yapıp konuyu kirletmeyelim.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.