Hatırlayamadığım Filmler

Bir tane film vardı. Çok eski bir film. Çocukken izlemiştim. 2 kardeş vardı ve ikisinde de yarım madalyon vardı, bu madalyon birleşince, bunlar güçleniyordu. Ana kötü karakterin, insanların içine girme ve onların vücudunu kontrol etme özelliği vardı. Hatta bir adam sonradan değişik bir yaratığa dönüşüyordu, baştan kötü iken, sonra iyilerden yana oluyordu. Ispanak yediriyorlardı bu adama. Filmin adı Madalyo'nun İki Yüzü diye hatırlıyorum fakat böyle yazınca Jackie Chan'in filmi çıkıyor. Neydi bu filmin adı?

Bir de bir filmde bir tane adam vardı, çocuğuna noel hediyesi olarak oyuncak almaya çalışıyordu, böyle robot gibi bir zırhlı insan fakat oyuncağa çok talip olduğu için oyuncaktan 1 tane kalıyordu, o adamla bir başkasının babası kapışıyordu oyuncağı almak için. En sonunda adam dayanamayıp, oyuncağı diğer adama veriyordu ve oyuncağı veren adam o oyuncağın kostümünü giyip, oğluna göz kırpıyordu. Oğlu da çok seviniyordu. Neydi bu filmin adı?

Galiba bahsettiğim adamı Sylvester Stallone canlandırıyordu.

Ha, bir de bir film vardı, bir adam sevdiği kızı klonluyordu. Filmin adını Sevgili Klonum diye hatırlıyorum fakat böyle bir film yok. Kızın klonu tam bir seks düşkünüydü, bir tek bunu hatırlıyorum. Ha, bir de filmi izlediğim zaman film bittikten sonra Cennet Mahallesi'nin ilk bölümü oynuyordu Show TV'de, bu film de Show TV'de oynamıştı, geceydi.

Bir tane daha film vardı, film başlarken adamın yüzü yeşil boyalıydı, filmde bir çocuk gaz çıkarıyordu hatta, sonra diğer arkadaşı da gaz maskesi takıyordu. Neydi onun adı?

Ha, bir filmde de, bir çocuk 10 tane solucan yiyebileceğini söyleyip, 3-4 tane yemek zorunda kalıp, kusuyordu. O filmin adı ne, bilen var mı?

Bir de aklıma dört film daha geldi. Birinde bir çocuğun uçan kaykayı vardı, diğerinde, bir çocuk ayakkabılarını fırlatıyordu ve ayakkabı başka bir çocuğun kafasına çarpıyordu. Daha sonra o çocuğun o ayakkabıyı çaldığı sanılıyordu ve çocuk eğitim kamplarına götürülüyordu. O kamplardan çocuklar çukur kazıp, toprağın içinden altın mı ne çıkarmaya çalışıyorlardı. Hatta o filmde "sıfır" adında zenci bir çocuk vardı, ana karakter bu çocukla çok iyi arkadaş oluyordu. Bir diğerinde, bir tane adam vardı, önceden güvenlik görevlisi olduğu bankayı mı ne soyuyordu, bir çocuk da bu adamı alt ediyordu falan. Ve öbüründe de bir tane doktor ve bir çocuk vardı. Doktor tanrıya inanmıyordu ve ateistti, çocuk da kızılderili mi neydi. Çocuğun bir hastalığı vardı, kanser mi neydi, doktor da, bunun doktoruydu ve çocuk bir shaman'ın olduğu bir yere gidiyordu, orada da şifalı suyla iyileşeceğine inanıyordu. Çünkü önceden başkasının iyileştiğini mi ne duymuş. Neyse işte sonra doktorun da inancı artıyordu, hatta doktoru yılan ısırıyordu ve bu çocuk, doktorun, yılanın ısırdığı yere araba kablolarını kullanarak elektrik çarptırıyordu ve "elektrik proteinleri yok eder" diyordu.

Ha, bir de bir tane daha film vardı, zihin kontrolüne yönelik. Bir kadın vardı mesela karşısındaki bir erkeğin zihnini kontrol edip, onun boş havuza ilerlemesini sağlayıp, düşüp, ölmesini sağlıyordu. Hatta kameraya bakıp, kamerayı izleyen adamın gözlerini yerinden çıkarıyordu.

Bir tane film vardı, çocuklar altında nehir olan bir borunun üzerinden karşıdan karşıya geçiyorlardı ve o borunun yan tarafında da belirli aralıklarda su fışkırtan büyük bir boru vardı. O boru su fışkırtana kadar üzerinden geçtikleri borudan geçmeleri gerekiyordu ve bir çocuk o borudan geçerken, yandaki boru su fışkırtıyordu ve çocuk nehire düşüyordu. Daha sonra çocuk farklı bir dünyada buluyordu kendini. Fareye benzeyen adamlar vardı ve bunların düşmanları vardı. Hatta birisi, bir insanı öldürdüğü için konuşmuyordu hiç. Bir tane kitap vardı, onu ele geçirmeye çalışıyordu ana kötü karakter. Ve o kitaptaki yazıları sadece bu çocuk okuyabiliyordu. O kitaptaki yazıları çocuk okuyunca, o adam güç mü ne kazanacaktı. Daha sonra bu çocuğa yardım eden de bir kadın vardı. Her şey bittiğinde çocuk sanki rüya görmüş gibi oluyordu ve tekrar borunun üzerinden karşıdan karşıya geçiyordu ve bu sefer başarılı oluyordu.

Başka bir filmde ise ninja çocuklar vardı. Bunların dedesinin arkadaşı da ninjaydı ve kötüydü. Bu çocuklar bir tane manken mi, kukla mı ne ona benzer bir şey vardı ve onda çalışıyorlardı. Birkaç serisi vardı sanırım.

Bir tane filmde zenci bir adam vardı ve kendine zırh üretiyordu, bunun motoru falan vardı ve onu yönlendiren bir kız arkadaşı vardı, ona koordinatları falan söylüyordu. O filmi görünce aklıma Spawn gelmiştir hep.

Bir tane film vardı, köpeği arabanın arkasına bağlıyorlardı. Daha sonra köpeği unutup, arabayı çalıştırıyorlardı, polis de, aracı durdurup, köpeği sürükledikleri için ceza kesiyordu falan. O filmin adı neydi, bilen var mı?

Bir tane film vardı, bir çocuğa zar attırıyorlardı ve çocuk her defasında kazanıyordu. Daha sonra bir tane mafya babası bu çocuğu kendi himayesine alıyordu. Çocuk büyüyordu ve mafya babası bu çocuğu oğlu gibi görüyordu, çocuk da, adama baba diyordu. Sonra bu çocuğun kendisinden para çaldığını sanıp, ona silah çekiyordu "sen benden para mı çaldın ha, bana ihanet mi ettin?" diyordu ama çocuk para falan çalmıyordu aslında. Var mı bu filmin adını bilen, hatırlayan?

Bir de bir film vardı, filmde bir kız vardı, çocukken yetim mi ne kalıyordu, daha sonra bu kız büyüyordu ve üniversite hocasının çocuklarına bakıcılık yapıyordu ve hocasına aşık oluyordu ve adamı ayartmaya çalışıyordu. Birkaç kişiyi de öldürüyordu falan(X@ndeR hocam adını yazdı bu filmin fakat olur da, yarın öbür gün konuya girip, bu filmleri bulmam gerekir diye yazıyorum).

Eskiden, 90'lı yıllardaki filmlerde yetim çocuklar vardı, onları bir aile evlatlık edinirdi ve bu çocuklar(hem kız, hem de erkek versiyonu var), evlatlık gittiği aileyi öldürüyordu. Hatta bir tane erkek çocuğu yaşlı, makineye bağlı bir kadının fişini çekiyordu.

Bir tane film vardı, iki sevgili, bir adamı arabalarına mı ne alıyorlardı, ya da adam arabalarına binmek istiyordu fakat bunlar almıyordu, adam da bunlara takıyordu, sonra kızın sevgilisini tıra bağlayıp, tırı çalıştırıyordu(X@ndeR hocam bunun da adını yazdı, sağolsun).

Bir de bir tane film vardı. Bir tane fahişe vardı filmde, adam telefonda annesiyle konuşurken, adamın penisini okşuyordu falan, çocuk telefonda zor konuşuyordu, hatta.

Çocuk biraz çekingendi, bu durum hoşuna gitmiyordu falan ama sonra o da kendini kaptırıyordu, sinemada bu kadın oral seks yapıyordu adama, sonra bu kızın üvey babası mı gerçek babası mı ne tüfek zoruyla tecavüz etmeye çalışıyordu bu kıza. Kız da fahişe olmasına rağmen bu durum hoşuna gitmiyordu ve ağlıyordu.

Bir de bir filmde motorcu birisi vardı, bir tane kadın vardı, sevgilisiydi yanlış hatırlamıyorsam bu adamın. Hatta bu kadın "kalçamdaki dövmemi göstermemi ister misin?" demişti. Sert bir kadındı. Bu filmin adını hatırlayan var mı?

Bir tane film vardı, filmde zenci bir adam vardı ve bu adam tetikçiydi yanlış hatırlamıyorsam ve bu adamın ufak bir kız komşusu vardı. Bu adam çok iyi eğitilmişti ve hatta, yine yanlış hatırlamıyorsam kimliğini tespit etmek için havaalanında ismini mi ne anons ediyorlardı, bu adam da çok zeki davranarak bu taktiği kırıyordu. Bu filmin adını hatırlayan var mı? Tamam tamam, buldum onu. The Contractor'muş ismi.

Bir de bir tane film vardı, o filmde askerler robot gibi, duygusuz yetiştiriliyordu. İçeriğini hatırlamıyorum tam olarak.

Başka bir filmde ise bir şehir vardı ve şehir büyük duvarlarla örülüydü ve o şehrin duvarlarını kimse aşamıyordu. 2200'lü yılları mı ne konu alıyordu film. İsyankârlar o duvarların aşılması gerektiğini düşünüyordu. Bu duvarların örülmesinin sebebi sanırım şehri dış etkenlerden korumaktı ve çok az insan ırkı kalmıştı. Filmdeki ana karakterin adı Ion'du ve filmin adının Ion(Ayon diye telaffuz ediliyor) olduğuna da eminim. Filmin başlarında kadın bir erkekle dudaklarını birleştirip, ağzındaki hap gibi şeyi yutuyordu ve gözleri simsiyah oluyordu. Bu kadın, devletin başındaki adamın önceden sevdiği ve ilişki yaşadığı bir kadının klonuydu. Sevdiği kadın hastalıktan öldüğü için(hah, duvarları hastalıktan korunmak için örmüşlerdi sanırım) bu kadını klonlatmıştı ve bu kadın, devletin başındaki adamı görünce değişik duygulara kapılıyordu, zihninde hatıraları canlanıyordu falan. Bu kişi devletin başındaki adama zarar vermeye mi ne gidiyordu, baskın yapıyordu ve bu kadını rehin tutuyorlardı fakat zarar vermiyorlardı. Sırf devletin başındaki adamın bu kadını sevdiği ve bu konuda duygusal davrandığı, yani ona zarar vermediği için bu adamın oğlu da devletin başına geçmek istediği için oy birliğiyle bu adam görevin başından alınıyordu ve görevin başına oğlu geçiyordu. Hatta bu kadın klonlanmadan önce bu adamın oğlu mu ne kâhine o kadının yok edilmesini söylüyordu fakat kâhin bu kadının DNAsını görüp, gelecekte dünyayı kurtaracağını anlayıp, DNAsını kopyalıyordu. Haa, tamam, devletin başındaki adam klonlatmıyordu bu kadını, kâhin kendisi klonluyordu(şimdi neden başa dönüp, o kısmı silmedin diyeceksiniz ama dursun, hatalar ders çıkarılmak için vardır.

). Adamın oğlu da yasa dışı işler mi ne yapıyordu, birilerini öldürüyordu, daha sonra oğlu da görevden alınıyordu ve onun görevden alınmasını oylayan kişilerden birine "beni görevden siz aldınız, şimdi beni mi dinliyorsunuz" tarzı bir şey diyordu, adam da "bilmem ne olabiliriz ama anarşist değiliz" diyordu("anarşist değiliz" dediği kısım çok net aklımda). Sonra bu filmde bu kadının bir de zenci(kadına zenci diyorum diye ırkçı bellemeyin beni

) yardımcısı vardı ve ayakları elleri gibiydi. Hatta sivri çimenler el formundaki ayaklarına batıyordu ve çimenlerin Ion'un gözüne batmasını, onu tutarak engelliyordu "dikkat et, bu çimenler sivridir" tarzı bir şey diyordu. Sonra Ion da devlet başkanına ilgi duyunca Ion'u yöneten(melek gibi bir şeydi) kişi Ion'u ihanet etmekle suçluyordu ve yardımcısına ve diğer takım arkadaşlarına da onu öldürme emri veriyordu. Daha sonra Ion ile, yardımcısı kapışıyorlardı "dövüşmeyi benden öğrendin, şimdi bana karşı kullanıyorsun" tarzı bir şey diyordu ve onunla uzlaşmaya çalışıyordu. Sonra en son Ion'u indirmek için yüksek bir yerden sniperla Ion'a nişan alıyordu, Ion'un yardımcısı. Ion da ona işaret ediyordu ve göz mü ne kırpıyordu ve onunla telepati yöntemiyle iletişim kuruyordu ve o da Ion'un tarafına geçiyordu ve o sırada Ion'a, devletin başındaki adamın oğlu ve adamları mı ne silah çekiyordu. Daha sonra Ion'un yardımcısı, takım arkadaşlarına emir veriyordu ve takım arkadaşlarıyla birlikte, sniper ile Ion'a silah doğrultan kişileri vuruyorlardı ve bu esnada devletin başındaki adamın oğlu vuruluyordu. Daha sonra Ion'un yardımcısı da bir şeyden dolayı kendini olduğu yerden atıyordu ve Ion'un hayatını kurtarıyordu.

Bir filmde bir kadın vardı, -yüzü mavi renkliydi galiba-, bir mavi renkli oluyordu yüzü, bir normal. Bu kadının iki versiyonu vardı sanırım. Bir gerçek insan canlandırıyordu bu karakteri ki o zaman yüzü ten renginde oluyordu, bir de animasyon karakteri gibi çok gerçekçi bir karakter canlandırıyordu sanırım ve o zaman da yüzü mavi oluyordu ve bu animasyon karakterinin gerçek bir insan mı yoksa animasyon karakteri mi olduğu anlaşılmıyordu. Onun dışında filmde, şişman bir animasyon karakteri vardı ki bu karakterin animasyon karakteri olduğu anlaşılıyordu. Bu filmde yarı insan yarı kuş bir Mısır tanrısı mı ne vardı kafası kuş kafasıydı ve gövdesi de insan vücuduna sahipti ve tamamen kuşa dönüşebiliyordu ve bu kadınla iletişime geçiyordu bu adam ve bu kadın hafızasını mı ne kaybediyordu. Bu kadarını hatırlıyorum.

Bir tane film vardı ve o filmde adamın teki dev bir fasülye sırığına mı ne tırmanıyordu. Başka bir şey hatırlamıyorum fakat şöyle bir şey hatırlıyorum. Ya bu filmde, ya da başka bir filmde bir adam başka bir yere gidiyordu(sanırım bahsettiğim film bu film ve adamın gittiği yer de bu fasülye sırığına tırmandığında ulaştığı yer) ve o yerde 1 gün, normal dünyada 7 güne eşitti ve adam orada kısa bir süre kalıyordu ve gerçek dünyaya döndüğünde aradan 40 küsur yıl geçmiş oluyordu ve adam tek değildi, yanında arkadaşları vardı ve adam yaşadığı yerde kısa bir süre geçirdiği için(sanırım 7 gün) hiç yaşlanmamıştı. Sonra bu fasülye sırığına tırmanan adamın olduğu filmde ya da yine fasülye sırığına tırmanmayla ilgili olan bir filmde birisi(sanırım çocuk) fasülye sırığına tırmanıyordu ve orada devlerle karşılaşıyordu(ki hikâyelerde böyle anlatılır). Yine fasülye sırığına çıkmayla mı ilgili, bilmiyorum, fasülye sırığına çıkan birisi orada tutsak ediliyordu ve oradan kaçmaya çalışıyordu ve mahkeme tarafından yargılanacağı söyleniyordu. Filmin adı Jack ve Fasülye Sırığı'ymış. Bir de bu adamın hapse atılmasının nedeni, tam da hatırladığım gibi bir şeyler çalması ve fasülye sırığını kesmesiymiş(bu kısmı hatırlamıyordum ama bir şeyler çaldığını iyi hatırlıyordum.

)

Sonra başka bir filmde bir timsah vardı ve 2 kız ve 1 adam, bataklık gibi bir yerde ağaçta mahsur kalmışlardı ve timsah yüzünden oradan kurtulamıyorlardı. Adamı yiyordu timsah ve kızlardan birine de saldırıyordu fakat kız ölmüyordu ve diğer kız timsahı tüfekle mi ne öldürmeyi başarıyordu. Korkunun Dişleri gibi bir şeydi filmin adı. Heh, tamam. Timsah: Nehrin Dişleriymiş filmin adı.

Yine başka bir timsah filminde mi ne, dev bir timsah vardı ve timsah çok büyük olduğu için adamın girdiği yarığa giremiyordu ve timsah tam adamın üzerine atlayacakken adam elindeki kazığı ileriye doğru çapraz şekilde tutuyordu ve kazık timsaha girdiği için timsah ölüyordu.

Bir de bir film vardı, filmde Marvel'dan Flash karakteri vardı ve yaşlandığı için artık Süper Kahramanlığı bırakmıştı ve onun kötü kardeşiyle savaşmak için yeni yetenekli süper kahraman olacak çocukları arıyordu ve onları eğitiyordu. Filmin ana karakteri, Thor filmindeki, Thor karakteri canlandıran adama benziyordu, onun gibi uzun saçlı ve sakallıydı. Bu filmin adını bilen var mı?

Bir tane film vardı, o filmde tek gözlü bir dev vardı ve bir adamı, yuvarlak şeklinde bir kaya ile mağarasına kapatıyordu ama onu göremiyordu ve o filmde sanırım bir tane fıçı gibi bir şey vardı, çok fena rüzgâr üflüyordu ve bu fıçıyı gemide tutuyorlardı ve açmamalarını söylüyorlardı fakat birisi açınca fırtına çıkıyordu.

Bir tane film vardı. Mumyalı bir filmdi. Keçi gibi tüyleri olan ve ayakları da keçi ayağı gibi olan bir yaratıkla, bir adam mı ne dövüşüyordu, sonra keçi gibi olan yaratık insan mı ne olup, yerde sürükleyerek ilerliyordu. Adı Mumya Evi gibi bir şeydi.

Bir tane film vardı, bir adam vardı, ölmek istiyordu. Başka birisi de "yardımcı olayım" diyordu. Sonra bir makine vardı, o makineye bir adam giriyordu ve sadece iskeleti kalıyordu fakat gözleri yerinde duruyordu.

Kurtadamlı bir film vardı, kocaman kurtadamlar vardı o filmde. Hatta ilkokul 1. sınıfta hoşlandığım kızı korkutma sebebim bu filmden etkilenmemdir.

"Kurtadammm" diye mi ne kovalardım kızı. Neyse, filmde bir tane hayalet vardı ve bir adamın restoranlarda üzeri kapakla kapalı, içinde genelde tavuk falan olarak sundukları tepsilerde bir adamın kafası görünüyordu.

Bir tane film vardı ve filmde Azrail vardı ve insanları, kalplerini sıkarak, nefessiz kalmalarını sağlayarak öldürüyordu ve bu Azrail birini öldürmeye çalışıyordu ve öldüremiyordu ya da bahsettiğim adam bu Azrailin peşine düşüyordu.

Bir tane film vardı, kamyonet gibi bir şey vardı arkası kapalı ve kamyonetin ortası yuvarlak şekilde deliniyordu ve kamyonetin içindeki adam o delikten atlayıp veya birileri tarafından atılıp, koşuyordu, araba giderken. Hatta annemin iş yerinden eve bir kamyonetle giderken bu film gelmişti, aklıma.

Bir tane film vardı, bir adam, Sniper'la ekrandan nişan alıp, yanındaki adama koşmasını söylüyordu ve ona doğru nişan alıyordu fakat onu vurmuyordu. Daha sonra silah için "1 cm hatalı" gibi bir şey diyordu.

Bir film vardı, o filmde bir tane adam vardı, adam kendi çocuklarına dadılık yapmak için kadın kılığına giriyordu.

Başka bir filmde ise adama elektrik mi ne çarpıyordu, daha sonra o adam bütün kadınların iç seslerini duyuyordu, düşüncelerini okuyordu, hatta psikoloğa falan mı ne gitmişti, psikolog inanmamıştı, psikolog içinden kendi kendine konuşunca, adam da psikologun düşüncesine göre şeyler söyleyince kadın şaşırıyordu, daha sonra aynı yerde adama tekrar elektrik çarpıyordu(sanırım elektrik direğinden kopan elektrik kablosundan) bu sefer adam normale dönüyordu.

Geçende bir film daha aklıma gelmişti ama yemek yediğim için ve yemek yedikten sonra çok çabuk acıktığım ve acıkınca da uyuyamadığım için sonraya bırakmıştım o filmi yazmayı ama unuttum. Şimdi aklıma başka bir film geldi. Bir tane adam vardı, bu adam robottu ve sonra galiba tat alma duygusu gelişiyordu. "Tat almak çok güzel bir duyguymuş" gibi bir şey diyordu, hatta. Sonra bu adama birisi bir şey diyordu, bu adam da "3 ayla, 6 ay arası mı, kesin bir sonuç yok mu?" gibi bir şey diyordu. Robin Williams oynuyordu, bu filmde de. Mrs. Doubtfire'da adamın adını görünce hatırladım.

Bir tane film vardı, bir tane ufak bir erkek çocuğu, limonata satan iki kız çocuğundan bir bardak bedava limonata istiyordu, kızlar da kabul etmiyordu ve limonata doldurmak için birbirleriyle kavga ediyordu. Daha sonra bu çocuğa eğer sürahiyi limonatayla doldurursa bir bardak limonata vermeyi kabul ediyorlardı ve çocuk da sürahiye işiyordu.

Bir filmde hatırladığım kadarıyla da filmin sonunda bir kadın bavul gibi bir çantanın içinde kalıyordu, kamyonetin arkasında ilerliyordu ve kamyonetin arkasında da inek mi ne vardı.

Bir tane film vardı, neyse adını buldum fakat yine de yazayım. Film, kurtlarla ilgiliydi ve filmde büyük bir kurt sanılan bir dinozor vardı ve bu dinozor öldürülmeye çalışılıyordu. Filmin adı Kurtların Kardeşliği'ymiş, zaten aklımda kalmıştı filmin adı, izleyeli 3-4 yıl oluyor. Google'a yazınca çıktı.

Bir tane film vardı, filmde küçük cinler vardı fakat bu cinler sadece istedikleri kişiye görünüyordu ve küçük bir kız çocuğu bu cinleri görüyordu çünkü ailesiyle birlikte cinli evde yaşıyordu. Hatta cinler kavanozu düşürüyordu, annesi de "bunu neden yaptın?" diye kıza kızıyordu, kız da "ben yapmadım, onlar yaptı" diyordu ve kızın doğru söylediği sonradan anlaşılıyordu. Hatta o cinli evde çalışan bahçıvanın kız kardeşi de akıl hastanesinde bu cinleri gördüğünü söylediği için tedavi görüyordu ama kadın gerçekten de akıl hastası gibi, salakça tavırlarda bulunuyordu, saf duruyordu yani ve cinleri çiziyordu. Daha sonra cinler kendisiyle iletişim kurduğu kişileri sahipleniyordu ve bahçıvanın kız kardeşi de o eve gidiyordu ve doktor da o kadını hastaneye götürmek istiyordu ve cinler tarafından katlediliyordu.

Yine bu tarz bir film var. Bir tane tepe gibi bir yer vardı ve o tepenin altında da olağanüstü varlıklar vardı ve o tepeye giden kızları ele geçiriyorlardı. Bunu da izleyeli 1.5-2 yıl oluyordur. Tepedeki Mezarlık'mış bu filmin adı.

Bir tane film var, filmde adam hapisanede ve orta boylarda ve 1.90-2 metre civarı dazlak ve iri bir zencinin dişlerini tek yumrukta döküyor. Zenci, kalıbına güvendiği için adama dikleniyor ve bu adamdan önce de hapisanede güçlü olan, güçsüz olanı eziyor fakat bu adam hapisaneye adaleti getiriyor. Daha sonra filmin sonlarına doğru bu adamın hocasından dövüş eğitimi almış, Bruce Lee'ye benzeyen, birisiyle dövüşüyor bu adam ve bu kişiyi alt ediyor. Adı ne bu filmin? Ve bu adamın sevdiği kız da, bu adamın hocasından eğitim almış ve bu adamın hocası bu kız için "en iyi öğrencim" diyor. Bu adamın dövüştüğü öğrencisi içinse "en iyi 2. öğrencim" diyordu galiba. Ya da bu adam için "en iyi öğrencim", bizim eleman içinse "en iyi 2. öğrencim" diyordu.

Bir tane film vardı, şeytanla ilgili. Şeytan bir yere mühürlenmişti fakat insanların bedenlerine girebiliyordu ve girdiği bedenleri kontrol edebiliyordu.. Şeytana ve bedenlerine girdiği insanlara karşı savaşan bir topluluk vardı, bunlar şövalyeydi, sanırım. Şeytanın bedenlerine girdiği kişiler öldüğü zaman şeytan o bedene dokunan kişinin bedenine girip, o kişinin bedenini kontrol edebiliyordu. Şeytanın amacı, kontrol ettiği bedenleri kullanarak, kendisini mühürlendiği yerden çıkarmak ve en son, şeytanla savaşan kişilerden biri astronot kostümü gibi bir kostüm giyiyor ve şeytanın kontrol ettiği bedene sahip birisi de, o kişiyi öldürüyor ve astronot kostümünü giyiyordu fakat öldürülen kişi kendi kanıyla, kostümün arkasına bir şeyler yazıyor ve öldürülen kişinin yanında olanlar o kostümün içindeki kişinin, sandıkları kişi olmadığını anlıyorlardı ve erkek olan o kişiyle dövüşüyordu. Şeytanın kontrol ettiği bedenler normal bir insandan daha güçlü oluyordu. Daha sonra bu kişi, şeytanın mühürlendiği yere gidip, vanayı çeviriyor ve şeytanın mührünü açmaya çalışıyor, onu engellemeye çalışanlar da oluyor ve şeytan, onu engellemeye çalışan kişinin ölen bir yakınının kılığına girip, kafasını mühürlendiği yerden çıkarıp, sonra o kişiye yalvarıyor. Sonra tekrar kendi kılığına giriyordu. O kişi kızdı galiba, yani şeytanın yalvardığı kişi. Vanayı bayağı döndürdükleri hâlde şeytanın mührünü açamıyorlardı. Filmin adı Şeytan olabilir ama böyle yazınca zilyon tane film çıkıyor.

Bir film vardı, o filmde yavru bir ejderha vardı ve metal yiyerek büyüyordu fakat bu ejderhaya su zarar mı ne veriyordu, tam hatırlamıyorum o kısmını fakat bu ejderhanın çocuk bir arkadaşı vardı ve bu ejderhayı suda öldürüyorlardı ve bu ejderhanın yıllar sonra denizde mi ne ufak heykeli bulunuyordu. Zindan ve Ejderha olabilir filmin adı, tam emin değilim. Yok, Zindan ve Ejderha değilmiş, fragmanına baktım şimdi. Galgameth'miş bu filmin adı.

Bir film vardı ve o filmde bir kadın yarı örümcek yarı insandı. "Taze et ve kan, sence de kulağa hıoş gelmiyor mu?" diyordu, adaama. Adam da "yanmam gerekiyorsa yanarım" gibi bir şey diyordu. Adam bunu dedikten sonra kadın yarı örümcek, yarı insan oluyordu. Normalde insan formundaydı ve adam geriye doğru taklalar atıyordu.

Bir de iki film geldi aklıma. Birinde Leslie Nielsen oynuyordu ve Pavarotti'nin kılığına giriyordu. Hatta çıktığı sahnede durduğu yerde ve yanındaki kişinin durduğu yerde asansör sistemi vardı, aşağıdaki kişiler bir bu adamı, bir de yanındaki adamı bir yukarı çıkartıp, bir aşağı indiriyorlardı.

2001: Uzay Kaçıkları'ymış bu filmin adı.

Bir diğer filmde ise bir uzaylı dünyaya geliyor ve uzay gemisi bozuluyor. Uzay gemisini tamir ettirene kadar bir insanın yanında kalıyor, onunla arkadaş oluyor ve uzay gemisini birlikte tamir etmeye çalışıyorlar. Bu uzaylı insan gibi görünebiliyor ve duş yaparken gerçek görünümüyle göründüğü zaman da bu uzaylının arkadaşı olan kişi de bu uzaylıyı videoya alıyor. Bu filmde de Leslie Nielsen oynuyordu diye hatırlıyorum ama yanılıyor olabilirim.

Bir tane film vardı. Jet Li oynuyordu sanırım. Bir tane fahişe vardı. Tuvaleti olduğu için Jet Li'nin çalıştığı dükkâna girmek istiyordu. Jet Li'nin patronu da(patronu yaşlıydı bu arada) "sakın bu fahişeleri dükkâna sokma" gibi bir şey diyordu. Jet Li de baştan kadını içeri almak istemiyordu ama kadın da dükkânın önünde eğilip "o zaman ben de buraya yaparım" diyordu ve kadının fahişelik yapmasının nedeni, kızının, kadının mafyaların elinde olmasıydı ve kadın da o adamlara çalışıyordu. Bu filmin adı ne, biliyor musun? Ejder'in Öpücüğü'ymüş bu filmin adı.

Bir filmde bir çocuk vardı ve o çocuğun köpeği vardı. Çocuk, suçluların yaptığı bir şeyi görüyordu sanırım. Adamlar da bunu farkediyordu. Sonra çocuğu kutuların olduğu depo gibi bir yerde kesme makinesi gibi bir yere bağlıyorlardı, sonra bu köpek çocuğu kurtarıyordu.

Bir de iki film daha geldi aklıma. İkisi de Jackie Chan filmi.

Birinde Jackie Chan çöl gibi bir yere gidiyordu, bir tane tekerlekli sandalyede oturan yaşlı bir adam vardı ve onun sandalyesini tutan adama "embesil" diyordu. Adam da "bir daha bana embesil deme" diyordu. Sandalyede oturan adam da "sen de doğru düzgün iş yap o zaman" diyordu. Filmde kocaman bir pervane ve zincirlere bağlı bir uçak vardı ve bir yerde külçe külçe altın vardı. Filmin sonlarına doğru o yer patlıyordu ve Jackie Chan "gelmiyor musunuz" diye soruyordu. Adam da "hayır, ben burada kalacağım" gibi bir şey diyordu.

Diğer filmde ise çok net hatırlamıyorum ama Jackie Chan elinin üzerine mi ne Vivident tarzı sakızlardan alıp, öbür eliyle koluna vurup o sakızları ağzına atıyordu, bir de eline dinamit alıp, dinamiti patlatacağını söyleyip, blöf yapıyordu. Hatta dinamiti yakıp, sonra söndürüyordu. Adamlar da "sen blöf yapıyorsun" diyordu. Jackie Chan de en son bir tane dinamit atıyordu. Dağ gibi yüksek bir yerde geçiyordu bu olay, dinamit patlatınca da orası çöker diye karşısındaki adamlar yaklaşamıyordu.

Ha bir film daha aklıma geldi. Yine bir Jackie Chan filmi. Bu filmde neredeyse ev kadar büyük bir dozer gibi bir araç vardı ve otomobilleri eziyordu.

Başka bir film daha aklıma geldi, "ev kadar büyük bir dozer gibi bir araç vardı" deyince. Bir film vardı, o filmde ikizler vardı, ikizler kavga falan ediyordu sanırım kız için falan. Onların bir tane arabası vardı, tekerlekleri kocaman, böyle jeep gibi bir araba. Hani olur ya kocaman tekerlekleri olur, onunla normal otomobillerin üzerinden falan geçiyorlardı.

Bir de başka bir film daha geldi aklıma. Bir film vardı ve o filmde bir ev vardı. O evin etrafında taşlar vardı ve bu taşlar büyülüydü. Bu filmde yaratıklar vardı ve bu evin etrafındaki taşların dışında olanlar o yaratıkları görebiliyordu ve bu yaratıklar o taşlardan geçemiyordu. O taşların dışına çıkanlar o yaratıkları göremiyordu. Onun dışında bir de filmde bir kitap vardı.

Bir üstteki filmle mi alakalı bilmiyorum fakat bir karınca çukuru gibi bir şey vardı, o filmdeki çocuğun dedesi orada altın olduğunu mu ne sanıyordu veya o tarz bir şey vardı. Daha sonra o karınca çukurundan çocuk düşüyordu ve ufalıyordu.

Bir başka filmde ise yine bir yaratıklar vardı ve bu yaratıkları sadece bir gözlükle bakınca görebiliyordu filmdeki karakterler. Cam gibi bir yerler falan vardı. Tam aklımda değil.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi raptak -- 28 Ekim 2014; 18:35:01 >

X@ndeR

Kurmay Yarbay

6604 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Dictattor

Yarbay

7640 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

X@ndeR

kullanıcısına yanıt

X@ndeR

Kurmay Yarbay

6604 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

X@ndeR

Kurmay Yarbay

6604 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

X@ndeR

Kurmay Yarbay

6604 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

X@ndeR

kullanıcısına yanıt

X@ndeR

Kurmay Yarbay

6604 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Benzer içerikler