Şimdi Ara

Hassas Ayar Delili ve İtirazlarına Cevaplar (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
28
Cevap
0
Favori
2.898
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sething

    Buralarda harcaniyorsun.

    Manipulasyon yeteneklerinle din ve veya yaraticiyi savunmaya calismak yerine malum kesimde ise baslasan cok daha kisa sur3de yukselir biz cahillerle muhatap olmak yerine program basi tonla para alir ekonomiyi 10 milyar bi 10 bi 10 daha dolar satarak duzeltecegini dusunen sari kirmizi formali elitlerle takilirsin..
    verecek düzgün bir cevabın yok hiç de olmadı zaten. argümanın yoksa boş yapmanın anlamı da yok. kendi kendini tatmin etmekten başka bir işe yaramaz ve her yazdığına da ben de aşağılayıcı bir şekilde cevap veririm yapacağın ego tatmini de yarım kalır
  • Terry Malloy kullanıcısına yanıt
    Itiraf etmesen bile senin gibi sahislarin ne derece alcalabilecegini biliyorum..

    Tehditvari tavrinla enerjini sacma iddilarina harcamak istediginie dair mesajin anlasildi..

    Senin gibiler gittikce cogaliyor ve gucleniyor..

    Sizlerde haklisinoz tam bilkmle tanisirken sorgulayanin elestirenin ac kalmaya basladigini gorup oratada kalinca ortaya karisik bi din bi bilim pisirip onjnuze koyuyorsunuz..

    Afiyet olsun..

    Caner Taslamani takibe devam et..

    Tam sizin adaminiz..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Terry Malloy

    Allah'ım bu nedir bugünün kanserojen maddesi sensin galiba. Kozmolojik sabiti mantıksal zorunluluk gören 30 iqlu bir yaşam formuna cevap vermek ayrı bir zorluk. Kozmolojik sabitin diğer evrenlerde(eğer varsa) ve evrenin başında çok daha farklı olması mümkündür. Fiziksel yasalar gibi fiziki zorunluluğu olan bir şeyin mantıksal zorunluluğu yoktur. Önce bunu idrak et. Ayrıca birkaç yorum üzerinde determinist itiraza karşı yönelttiğim eleştiriyi de oku. Kozmolojik sabitin değiştiğine dair hiçbir veri yoktur. bu sabitin karanlık enerji olduğunu da ispatlanmamıştır. böyle birkaç iddia vardır sadece

    Bazı değerlerin değişmesinin hassas ayarların sonu şeklinde algılamak da oldukça zorlama. Bahsedilen değişmesine rağmen sonuca etki etmeyen örneği nükleer kuvvetin böyle olabildiğine dair iddia var. Ancak hassas ayarların çoğu matematiksel olarak mesela yerçekimi kuvvetinin şiddeti elektromanyetik kuvvet big bangin maddeyi homojen dağıtması gibi şeyler hesaplanmış değişmez bulgulardır.

    Kullandığım kaynak insan dışı canlılarla ilgiliydi ve böyle bir argümanın varlığına atıf yaptım. Bu herhangi bir değişme sağlamıyor olsa gerek.

    Alıntıları Göster
    Stenger aşağıda paylaştığım slaytta tane tane anlatmış neden kozmolojik sabitin, evrenin genişleme hızının vs. "hassas ayar" denen uyduruk argümana örnek olarak sunulamayacağını.

    http://ecco.vub.ac.be/seminars2009/Stenger-Untuned.pdf

    Ek olarak daha önceden paylaşıp şimdi yeniden keşfettiğim şu makale de "hassas ayar" argümanının en az "tasarım" argümanının kendisi kadar safsatalara boğulmuş bir saçmalık olduğunu felsefi açıdan anlatıyor.

    http://www.colyvan.com/papers/finetuning.pdf




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-F01EF196D

    Stenger aşağıda paylaştığım slaytta tane tane anlatmış neden kozmolojik sabitin, evrenin genişleme hızının vs. "hassas ayar" denen uyduruk argümana örnek olarak sunulamayacağını.

    http://ecco.vub.ac.be/seminars2009/Stenger-Untuned.pdf

    Ek olarak daha önceden paylaşıp şimdi yeniden keşfettiğim şu makale de "hassas ayar" argümanının en az "tasarım" argümanının kendisi kadar safsatalara boğulmuş bir saçmalık olduğunu felsefi açıdan anlatıyor.

    http://www.colyvan.com/papers/finetuning.pdf

    Alıntıları Göster
    öncelikle bu slayt gerçekten stenger tarafından hazırlandıysa büyük bir hayal kırıklığı. ikinci slayttaki penrose number 1/10^123 değil 1/10^10^123 olucak. ikinci hata felsefi bir hata olarak sabitlerin birim sistemi kurduğunu yani birbirlerini etkileyen hassasların hassas sayılamayacağı üzerine. bu fiziksel zorunlulukları mantıki zorunluluk sanmaktan kaynaklanan bir hata. klasik determinist görüşe verilen cevabı yazmıştım. bu cevap hassasların birbiriyle etkileşimde olduğuna dair görüşü de içerir.

    klasik determinist görüş evrendeki her şeyi hesaplarsak geleceği biliriz(laplace'ın cini) şeklinden bir görüştür. buna göre zaten tek bir senaryo olduğu için hassas ayarlar zorunludur şeklinde bir çıkarım var. öncelikle hassas ayarların evreni oluşturan ve evrenin başında ortaya çıkan yazıda değindiğim gibi birçok durumu fizik yasaları işlemeye başlamasıyla ortaya çıkıyor yani big bang anında. ikinci olarak örneğin dünyanın goldilucks kuşağında yer aldığını savunursak bu durum zaten zorunluydu gibi bir ifade hassas ayarların var olmadığını göstermez. çünkü başlangıç koşulları hassas ayarlanmıştır. şu örnek iyidir. bir makine tasarlanıyor makineye atılan her para bir ipin üzerinde duran bir bıçağın ucunda dik duracak şekilde geliyor. makineye her seferinde para at bu düzenek oluşuyor. başkası mümkün değil. ancak bu makinenin hassas ayarlı olduğunu gösteriyor. bunun dışında elektronun yapısı zayıf nükleer kuvvetteki gibi birçok parametre çok küçük bir değişimde canlılığı var etmeyecek şekilde ortaya çıkıyor.

    stenger'ın nötrinolarla ilgili itirazı da buna dahildir.

    matematikçi veya fizikçi değilim. o yüzden nükleer kuvvet veya karbonla ilgili olanlara cevap veremiyorum.
    slaytın devamında farklı canlıların olabilmesinin mümkün olduğunu söylüyor. ancak bununla ilgili bir kanıt veya veri yok. olmaması da mümkün
    çoklu evrenlere değiniyor. çoklu evrenlerin deneysel olmaması ve daha çok fideist bir tavır gerektirmesi yüzünden ciddiye almıyorum. çoklu evrenler deneyleri vakumda yapılmıştır. bildiğimiz anlamda boşluk değil. bu da big bang sonrasında ancak çoklu evrenlerin oluşabilmesinin savunulabileceği demektir. olsa bile bu evrendeki parametre ve fizik kurallarının farklı olması ihtimalinden dolayı çoklu evrenlerin olasılıkları azalttığı gibi bir itiraz da yapılamaz. ancak kesin bir veri olmadığı için çoklu evrenler hakkında konuşmanın bir anlamı yok.
    stenger daha sonrasında kimi örneklerinde evrenin hiçlikten gelebileceğine dair temelsiz bir iddia ortaya atıyor. ancak bunun imkansızlığı ve bu konu başlı başına varlık felsefesinin konusuyken bu şekilde ortaya atılan iddiaların da bir değeri yok. buna leibnizci kozmolojik argüman derinlemesine inceleme yazımda değindim.
    yerçekimi ve elektromanyetik kuvvette de nötrino hatasına düşüyor. kütlenin küçük olmasının oranı büyüttüğünü diğer parametreler değişse bile aynı sonuca varılacağına dair bir çıkarım var. buna değindim zaten.
    genişleme oranının kritik yoğunluğa dayandığını söylüyor daha önceki yorumda belirttiğim gibi.
    daha sonra kozmik sabitin karanlık enerji olabileceğini ima ediyor. bizzat önceki yorumda değinmiştim buna zaten. böyle bir veri yok. kozmolojik sabitin değiştiğine dair hiçbir bilgimiz yoktur. bunun karanlık enerji olabileceği ortaya atılmıştır sadece.
    bunun dışında matematikçi veya fizikçi olmadığımdan her iddiasına cevap veremiyorum. kaldı ki bazı iddiaları doğru olabilir. tümü toptan yanlıştır demiyorum ama bunlar doğru olsa bile hassas ayarlar delilini ortadan kaldıracak hiçbir şey barındırmamaktadır.

    çünkü yazımda değindiğim kimi hassas ayar örnekleri zaten evrenin başında fizik yasaları çökmüş halde bulunan tekillik(maddi değil) sonrasında ortaya çıkan ayarlardır. penrose number ve evrenin homojen madde dağılımı örnektir. bunun dışında değindiğim diğer örnekler de stenger'ın nötrino örneğindeki determinist eleştirideki hataya düştüğünden hala geçerlidir.

    bunun ardından stenger slaytta dünyanın 2/3'ünün okyanus olduğu dünyada sadece yüzeyde yaşadığımızı ve doğal afetlerin olduğu gibi okunduğunda beyinde kalıcı hasar yaratan ve en az 60 iq yiyen karikateist tarzı ekosistemden habersiz bir itiraza değinmiş.

    daha sonra hızını alamayıp evrenin çoğunun israf olduğuna(sadece insan perspektifinden baksak bile yanlış bir görüş) değinmiş.
    en güzeli de bu. wasted time başlığı altında dünya ve insanın çok çok sonra çıktığına değinmiş. kerem cankoçak gibi tanrı niye 15 milyar yıl bekledi demediği kalmamış. evet tanrı'ya yani zamanı yaratana zamana aşkın olana zaman da atfettik tam oldu.
    daha sonra wasted matter başlığı altında önceki zırvalıklarını tekrarlamış
    ve böyle devam ederek slaytı bitirmiş.

    ancak değinmek istediğim bir şey var. evren bizim için yaşama uygun değil demiş. buna katılıyorum. ancak bu uygunsuzluk dünyanın uygunluğu ve tek canlı oluşunu öne çıkaran ve vurgulayan bir düşünce. mesela 100 tane pervaneli 35 model dandik uçak alalım yanına da bir tane f-22 koyduğumuz zaman f-22'nin vurgusu ve ayrıcalığı gözümüze batar. bu f-22'nin onlardan farklı bir duruma ve oluşa sahip olduğunu gösterir. vurgulanmıştır. ayrıca dünya bu kadar özel diyen birisinin insan dışı canlılar vardır diye hipotez sürmesi de kendisiyle çelişmektedir.

    son olarak konumuz stenger'ın felsefi görüşleri olmadığından asıl olan hassas ayarlarla ilgili bir araştırma paylaşayım. tegmark, aguierre, rees ve wilczek tarafından yapılan bu araştırma stenger'ın dimensionless ratios dediği değerler üzerine ve stenger da bunları anlamlı buluyor. bu araştırmada 31 tane bu değerlerden bulunduğu ortaya konuluyor.
    http://www.nat.vu.nl/~wimu/Varying-Constants-Papers/Tegmark-PRD-DimensionlessConstants.pdf



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Terry Malloy -- 6 Ağustos 2018; 12:43:1 >




  • yukarıdaki yazıt-kitabeleri okumak için ingilizce bilmek gerekiyor zannedebilirsiniz. ancak ingilizce bilmek sadece sorunlarınızın başlangıcını oluşturuyor. ki ben ingilizcede bilmem ancak bir şey de kaybetmemiş olduğumu sevinçle anladım.

    kısaca şöyle anlıyorum;

    f kuvveti temsil ettiği oranda kusurludur.

    ..............................

    hassas ayar denen arguman da kuvvet uygulayan nesnenin kusuru üzerine kurgulanmış olup her bir yeni sabitin mevcudiyeti f ise, kusurlu olanın herhangi bir kainat modellemesine sebeb olduğu ancak bu kusurunun eksik denen unsurla ortadan kalktığı yerde kainatın dengede olduğu kabul edilir.

    .................................

    demek istenen herhangi bir anında kusur barındıran bir yapının bu kusuru giderirken eksiksiz şekilde anlam kazanabildiği bir f kuvveti sabittir. bu f özünde noktasal dahi olsa kusuru işaret etmektedir.

    kainatımız kuruluşunun temelindeki hassas ayarın gerekçesi bu olmalıdır. nokta kadar yani boyutsuz da olsa kusur barındırmayacak bir yapı oluşturulmak amaçlanmış olmalıdır.

    .....................................

    bu durumun bizim açımızdan anlamı şuna benzer. 6 sayısını 9 şeklinde okuyabileceğimiz optik bir düzenekte her 6 nın yerine 9 sayısı koyabileceğimiz an kusur eksiksiz olarak tamamlanmış sayılır. bu optik düzenek görüntünün retinaya düştüğü andaki haldir.

    f eğer ki ışığın kuvveti ise bu kuvvetin akısı bizim için meselenin eksiksiz halidir.

    ......................................

    ışığın kuvveti nedir? afrikaya gezmeye gittiniz. her yer yeşil börtü böcek falan bir anda arabada bıraktığınız evladınıza bir aslanın hucum ettiğini gördünüz.

    ışığın kuvveti mevcutta iken size uyguladığı itme değer olarak mevcudu optiksel olarak değiştirir.

    siz sadece bir şey gördünüz ve bu sadece görüntü iken size bir kuvvet uyguladı. bu akı size 6 rakamını 9 yaptırdı mı?

    faraza aslanın önüne atılmak ne demektir?

    ...........................

    tv de afrikada aç çocuk gördün ve bu sana itmesel bir kuvvet uyguladı kanalı değiştirdin veya..... yaptın. bu kuvvet ne kadar şiddetli? 6 rakamını 9 rakamı yapacak kadar şiddetli olabilir mi?

    .....................................

    bu açıdan f kuvvetinin ışığa tabi itmesel kuvveti bakımından kusuru kaldırıp eksiksiz bir yapıyı oluşturduğu an denen yapı kainat denen modellemenin dengesini de oluşturur o oranda eksiksiz bir yapı haline sokar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 6 Ağustos 2018; 15:45:14 >




  • O zaman bunlarin niye aniden degil de milyarlarca yillik evrim sonucu olustugunu aciklaman gerekir.



    Sonucta bu ihtimaller ilk denemede aniden olmadi.



    Milyarlarca, trilyonlarca denemenin sonucunda ortaya cikan durumlar bunlar.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Jeopol

    O zaman bunlarin niye aniden degil de milyarlarca yillik evrim sonucu olustugunu aciklaman gerekir.



    Sonucta bu ihtimaller ilk denemede aniden olmadi.



    Milyarlarca, trilyonlarca denemenin sonucunda ortaya cikan durumlar bunlar.
    fiziksel yasaların ve sabitlerin hassas ayarı için dediğin gibi bir durum yok. deneme şansı yok çünkü bu ihtimaller dışında evren ya içine çöküp karadelik oluyor ya h, he dışında ağır atomlar oluşmuyor ya da bildiğimiz manada atomlar oluşmuyor. protonların yörüngülerine elektronlar yerleşmiyor ya da elektronlar tüm enerjilerini saniyenin çok küçük bir kısmında bitirip protona çarpıyorlar. bunun geri dönüşü de olmaz. dediğin canlıların yapısında hassas ayar ise o da canlılık başlamadan önce doğal seçilim diye bir kavram olmadığından yine bazı hassas ayarlardan söz edebiliriz. canlılığın oluşumundan sonraki kompleks canlıların oluşumunda da tasarım argümanı göze çarpıyor. çünkü evrimin canlılığı geliştirmek veya sürdürmek gibi bir ilkesi yok. bunun tersini söyleyenler lamarkcı görüşle darwinci görüşü karıştırırlar. lamarkcı görüş faydacı ilerler, oysa bu yanlıştır. darwinci görüş ise tamamen tesadüflere bağlı mutasyonlar sonucu eğer şanslıysa iyi mutasyon geçirenlerin hayatta kalacağını söyler. burda da yine yakınsaklık diye bir kavram çıkar ve bunu tesadüfe bağlı evrimle açıklamayazsın




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.