Şimdi Ara

Güneş Sistemi’ndeki dokuzuncu gezegen hakkında yeni kanıtlar ortaya çıktı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
14
Cevap
0
Favori
614
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
7 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Güneş Sistemi’ndeki dokuzuncu gezegen hakkında yeni kanıtlar ortaya çıktı
    Bazı gökbilimciler yıllardır Güneş Sistemi’nin sınırlarındaki olağandışı davranışların keşfedilmemiş başka bir gezegen tarafından en iyi şekilde açıklanabileceğini öne sürüyorlardı. Şimdi ise bilim insanları Güneş Sistemi’nde bilinmeyen bir gezegene dair yeni kanıtlar bulduklarını açıkladı. Gökbilimciler, elde ettikleri bulguların dokuzuncu gezegenin varlığına dair şimdiye kadarki en güçlü istatistiksel kanıtı temsil ettiğini söylüyor.



    Güneş Sistemi’ndeki 9. gezegen



    Konstantin Bogytin ve ekibi, Neptün'ün ötesinde Güneş Sistemi’nin sınırlarında bulunan ve Güneş'in yörüngesinde Dünya'nın 250 katından daha fazla bir mesafede dönen nesnelerin yörüngelerinin 9. gezegenin varlığıyla açıklanabileceğine inanıyor. Ekip bir süre önce bu teoriyi destekleyecek yeni kanıtlar bulduklarını bildirdi. Yeni çalışmada bilim insanları, Neptün'ün ötesinde, Güneş Sistemi’nin kenarında yer alan nesneler için kullanılan teknik terim olan bir dizi Neptün ötesi cismi ya da TNO'ları incelediler.



    Ayrıca Bkz.Japonya, 2025’te uzaydan Dünya’ya güneş enerjisi gönderecek



    Neptün'ün yörüngesiyle etkileşime girdikleri için hareketleri kararsız hale gelen bu nesnelere odaklanan yeni çalışma kapsamında bir dizi simülasyon gerçekleştirildi. Henüz tespit edilememiş 9’uncu gezegenin bulunduğu simülasyon modellerinin bu nesnelerin davranışını en iyi açıklayan model olduğu tespit edildi.



    Dokuzuncu gezegenin var olup olmadığının daha iyi anlaşılması için Vera C Rubin Gözlemevi'nin faaliyete geçmesi bekleniyor. Gözlemevi halihazırda Şili'de inşa ediliyor ve tamamlandığında uzaktaki cisimlerin davranışlarını anlamak için gökyüzünü ayrıntılı bir şekilde tarayabilecek. Yeni gözlemevinin Ocak 2025'te faaliyete geçmesi bekleniyor.




    Kaynak:https://www.techspot.com/news/102682-astronomers-gather-additional-evidence-suggesting-planet-nine-real.html







  • Temel sorun gezegen tanımının belirsizliği, Uluslararası Astronomi Birliği 2006'da şöyle tanımlıyor:

    Alıntı

    metni:
       Bir "gezegen";   (a) Güneş'in yörüngesinde dolanan,   (b) kendi kütle çekiminin katı cisim kuvvetlerine üstün gelmesini sağlayıp hidrostatik denge hâline (neredeyse yuvarlak şekle) gelmesine yetecek düzeyde kütleye sahip ve   (c) yörünge çevresindeki komşu bölgesini temizlemiş,   gök cismidir.   Sekiz gezegen Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'dür.

    https://tr.wikipedia.org/wiki/Gezegen


    İşte bu c) maddesindeki "komşu bölgesini temizlemiş" meselesinden Ceres, Plüton, Eris gök cisimleri taklaya geldi, gezegenlikten çıkarıldı. Bu maddenin tanımı şöyle geçiyor:

    Alıntı

    metni:
    Bu cisim yörüngesindeki cisimleri ya kütleçekimi etkisi altına alıp kendi bünyesine katmalıdır ya da yörüngeden dışarı fırlatmalıdır.

    https://tr.wikipedia.org/wiki/Civar%C4%B1n%C4%B1_temizleme



    Uluslararası Astronomi Birliği her ne kadar çizgiyi çekse de halen türlü belirsizlik var mesela:

    Alıntı

    metni:
    IAU tarafından Charon'un uydu mu yoksa ikili bir sistemin parçası mı olduğuna henüz karar verilmemiştir. IAU'da Charon'un cüce gezegen olduğuna dair görüşler daha fazla olduğu için, söz konusu karar netleştiğinde Charon da cüce gezegen olarak sınıflandırılacaktır.

    https://tr.wikipedia.org/wiki/G%C3%BCne%C5%9F_Sistemi


    Böyle yani bitmez bu konu. Daha yeni şeyler keşfedilirse sil baştan bir tanım da gelebilir.


    Bana kalsaydı cüce müce anlamam. 1) güneşin yörüngesinde dolansın 2) ayağını basacağın kara olsun 3) şekli önemli değil düz gezegencilerle kapışmayalım... Bitti gitti. Diğerleri hava civa yani.. Böylelikle kala kala Merkür, Venüs, Dünya ve Mars kalıyor  

  • Ulen Bir Pluton'umuz vardı, onu da gezegenlikten aforoz ettiniz. Şimdi arayın durun... :)

  • Merakla bekliyorum bu işin sonucunuda. Neredeyse 15 yıldır var haberlerde bu muhabbet.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hocam daha şurada dibimizdeki nesneyi göremiyoruz yok bilmem kaç milyar ışık yılı uzaklıktaki yıldızda oksijen bulundu, yok su olan ötegezegen tespit edildi vs peşinde koşuyoruz...

    Yok mu kuvvetli bi 100x teleskop bakalım şuraya 9. gezegen var mı yok mu diye? @Nat Alianovna

  • 90lar- Güneş sistemi 9 gezegenden oluşmaktadır.
    06 - Güneş sistemi 8 gezegenden oluşmaktadır.
    10-20ler- 9. gezegen olabilir.

  • volga tuygun V kullanıcısına yanıt
    değil demeleriyle yok olmuyor ama istedikleri form olmadığı için kovdular . Gazda olsa o bi gezegennn gitmesek de görmeskde

  • Temel sorun gezegen tanımının belirsizliği, Uluslararası Astronomi Birliği 2006'da şöyle tanımlıyor:

    Alıntı

    metni:
       Bir "gezegen";   (a) Güneş'in yörüngesinde dolanan,   (b) kendi kütle çekiminin katı cisim kuvvetlerine üstün gelmesini sağlayıp hidrostatik denge hâline (neredeyse yuvarlak şekle) gelmesine yetecek düzeyde kütleye sahip ve   (c) yörünge çevresindeki komşu bölgesini temizlemiş,   gök cismidir.   Sekiz gezegen Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'dür.

    https://tr.wikipedia.org/wiki/Gezegen


    İşte bu c) maddesindeki "komşu bölgesini temizlemiş" meselesinden Ceres, Plüton, Eris gök cisimleri taklaya geldi, gezegenlikten çıkarıldı. Bu maddenin tanımı şöyle geçiyor:

    Alıntı

    metni:
    Bu cisim yörüngesindeki cisimleri ya kütleçekimi etkisi altına alıp kendi bünyesine katmalıdır ya da yörüngeden dışarı fırlatmalıdır.

    https://tr.wikipedia.org/wiki/Civar%C4%B1n%C4%B1_temizleme



    Uluslararası Astronomi Birliği her ne kadar çizgiyi çekse de halen türlü belirsizlik var mesela:

    Alıntı

    metni:
    IAU tarafından Charon'un uydu mu yoksa ikili bir sistemin parçası mı olduğuna henüz karar verilmemiştir. IAU'da Charon'un cüce gezegen olduğuna dair görüşler daha fazla olduğu için, söz konusu karar netleştiğinde Charon da cüce gezegen olarak sınıflandırılacaktır.

    https://tr.wikipedia.org/wiki/G%C3%BCne%C5%9F_Sistemi


    Böyle yani bitmez bu konu. Daha yeni şeyler keşfedilirse sil baştan bir tanım da gelebilir.


    Bana kalsaydı cüce müce anlamam. 1) güneşin yörüngesinde dolansın 2) ayağını basacağın kara olsun 3) şekli önemli değil düz gezegencilerle kapışmayalım... Bitti gitti. Diğerleri hava civa yani.. Böylelikle kala kala Merkür, Venüs, Dünya ve Mars kalıyor Güneş Sistemi’ndeki dokuzuncu gezegen hakkında yeni kanıtlar ortaya çıktı 





  • E_Y_B_H_P_T E kullanıcısına yanıt
    Bir de Plüton, Charon, Ceres, bir sürü meteor ve kuyrukluyıldız, Ay, gaz devlerinin düzinelerce uydusu, sayısını bilmediğimiz kadar da Neptün ötesi cisim.

  • V4LKyR V kullanıcısına yanıt

    Eline mum al. Tek gözünü kapa. Uzaklaştır, yakınlaştır. Boyutunun değiştiğini göreceksin. Çok daha büyük bir mum uzaklaşsa bile yakındaki daha küçük mumdan daha büyük görünebilir. Yakınındaki cisimleri mesela Güneş Sistemi kapsamında bir uyduyu, bir astroidi, milyonlarca, milyarlarca parsek uzaklıktaki bir galaksiyi, kuasarı veya yıldızı çok daha sonra keşfetmen veya daha zor gözlemleyebilmen bundan kaynaklanıyor: Perspektif. Tabii başka faktörler de sözkonusu. Güneş Sistemi harici uzayda ışık ve ışın kaynağı astrofizik objelerin olması - termonükleer ile parıldıyan yıldızlar gibi - buna mukabil gezegenlerin yıldızlarının ışığını yansıtmaları ve kendilerinin parlaklık üretmemeleri, nesnelerin yörünge hareketleri, gözlem hattı boyunca bulunan ve görüşü kapatan kozmik enkazlar, engel teşkil eden başka objeler, uzay teleskopları harici dünya teleskoplarının atmosferik etkilerle handikaplı oluşu vs. 9. gezegenin aslında küçük kütleli bir karadelik olduğunu ve bu sebeple doğrudan gözlemlenemediğini savunan araştırma dahi mevcut. Misal çok küçük bir karadelik uzayın geniş boşluğunda optik anlamda ortamdan neredeyse ayırt edilemezdir. Devasa uzay boşluğunda gravitasyonal lens etkisi tespit edilemezdir. Ya da yıldızından uzaklığıyla ve önündeki engellerle Güneş'ten doğru dürüst ışık almayan, üstüne ışığı da pek iyi yansıtamayan ve soğuran yapıda - bir de görece küçük, en azından Jüpiter gibi olmayan - karanlık bir gezegeni düşünün. Orada illa bir gezegen veya karadelik bulunuyor demiyorum ama böylesi etkenler hep ilgili nesnenin varlığının kesin biçimde onaylanmasının önüne ket vurabilecek vaziyetler.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • E_Y_B_H_P_T E kullanıcısına yanıt

    Ortada zaten ilgili varsayılan obje yoksa taksonomik problemler o objeyi gerçekten var kılmayacaktır. Bir yandan taksonomisiz de bilim olmaz. Farklı kökenler, farklı dinamikler, farklı karakteristikler söz konusuysa ayrı bir başlık açmakta fayda mevcut. Cüce gezegenler bir tarafa Güneş Sistemi dahilinde ve haricinde klasik ve yeni keşfedilen gayet tipik diyebileceğimiz gezegenler bile aynı şekilde sınıflandırılmıyorlar. Jüpiter-vari gaz devleri var, Neptünyenler var, mini Neptünyenler var, Dünya gibi bunlara nazarla daha küçük kalan kayalık, daha katı gezegenler vs. Sizin "üstüne basılabilecek katı yüzey" kriterinizde mesela söylediğiniz gibi gaz yoğun büyük gezegenler gezegenliğin dışında kalıyor. Güneş Sistemi’ndeki dokuzuncu gezegen hakkında yeni kanıtlar ortaya çıktı 


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Eyvallah hocam.


    Özellikle şu olay beni şok etti:


    Alıntı

    metni:
    9. gezegenin aslında küçük kütleli bir karadelik olduğunu ve bu sebeple doğrudan gözlemlenemediğini savunan araştırma dahi mevcut.


    Detaylı cevabınız için teşekkür ederim.

  • V4LKyR V kullanıcısına yanıt

    Çok spekülatif bir hipotez, sonuçta ilksel karadelikler (primordial black holes) - tespit edilmeleri neredeyse imkansız denebilir - var mı yok mu onu bile bilmiyoruz. Bir nevi hipotez bilinmezliği bilinmezle açıklıyor ve bu bence çok sağlıklı bir tutum değil. Ama sistemin "9.Gezegen" adayı olarak serbest süzülen gezegenler (free floating planets) yerine ilksel karadelikler kapış ihtimalini değerlendiriyor (aşağı yukarı aynı olduğu hesabını yapıyor), örnek alınan gravitasyon anomali vakalarını bunlarla açıklıyor, eğer ilgili kütleler yakalanmış başıboş gezegen yerine ilksel küçük kütleli karadelik kategorisindeyse aralarında ne türden gözlemsel farkların bulunacağını, ilksel karadelik mevzubahisse ne türden göstergelerin veya işaretlerin yer alması gerektiğini ortaya koymaya çalışıyor:


    Alıntı

    metni:
    These events correspond to lensing by objects of mass M ∼ 0.5M⊕ − 20M⊕ [6] and could be interpreted as an unexpected population of free floating planets (FFPs) or as Primordial Black Holes (PBHs). 


    Alıntı

    metni:
    FIG. 1. Exact scale (1:1) illustration of a 5M⊕ PBH. Note that a 10M⊕ PBH is roughly the size of a ten pin bowling ball.


    Bu hipotez doğru ise mesela bu kadar uzaklıkta böyle bir nesneyi veya nesneleri doğrudan görebilmen imkansız. Anomalinin karşılığı Neptün-ötesi derin uzay boşluğunda nar boyutunda 5 Dünya kütleli bir karadelik sonuçta. :D Yazarlar da bunu bildikleri için kontrol önerisi olarak karanlık madde akresyonu ve imhasıyla karadeliğin gözlemlenebilir bir sinyal bırakabileceği veya gama ışını saçılımlarına yol açabileceği gibi - görece spekülatif ve uzun süreler taramasını yapması vakit kaybı da olabilecek - tespit yolları öneriyorlar. Karadeliğin olay ufkuna nazarla kendi ışınımı zaten cüzi olduğu onu dışarıda bırakıyorlar:


    Alıntı

    metni:
    OGLE [6] indicates fPBH 1. If the rest is taken up by the DM component, PBHs accrete dense DM microhalos. This is fortunate since DM annihilation provide a potential detection route and in the absence of DM it would be likely impossible to detect an M⊕ PBH in the Solar System.


    Alıntı

    metni:
    On its own, a PBH of mass 5M⊕ has a Hawking temperature of 0.004 K, making it colder than the CMB, and since it’s radius is rBH ∼ 5 cm, the power radiated by the PBH alone is minuscule. However, the DM halo around this PBH can, if annihilating, provide a powerful signal. Annihilations in the PBH halo at the position of P9 would make for a potential FERMI-LAT source. Moreover, the whole PBH population contributes to gamma ray diffuse emission


    1909.11090.pdf (arxiv.org)

    (PDF) What If Planet 9 Is a Primordial Black Hole? (researchgate.net)


    Yazarlar bile bu arada karadelik varsayımının hype olacağından ve mevzudaki gizemden dolayı böyle bir açıklama yoluna saptıklarını ima ediyorlar. :D:


    Alıntı

    metni:
    Perhaps the most natural explanation is that they are caused by the existence of an unknown population of planets, i.e. the OGLE anomaly should be interpreted as due to FFPs denser than the local star population [7] and P9 might be one of those planets that have been captured by the Solar System. This would imply that our models for planet formation may need to be updated to account for this new population of FFPs, but the current program to hunt for P9 would go unchanged. We focus on a more exciting possibility: if the OGLE events are due to a population of PBHs then it is possible that the orbital anomalies of TNOs are also due to one of these PBHs that was captured by the Solar System.


    Ama ulaştıkları sonuçlar gene de belirli bir açıdan anlamlı ve farklı ve daha egzotik olasılıklar karşısında zihin genişletici. Çok daha derin uzay araştırmalarında ve nötron yıldızları, yıldız ve gazlardan beslenen karadelikler, bunların çarpışmaları, radyo galaksiler gibi daha egzotik ve daha ırak gökyüzü fenomenlerini incelemede başvurulan spektrumları ve cihazları devreye sokmaya ve Neptün-ötesi anomalilerin araştırılması programına dahil etmeyi teşvik ediyor:


    Alıntı

    metni:
    While the principal search strategies for a planet is to employ optical [59, 60] and infrared/microwave surveys [61], the signals could be very different for a PBH (or another exotic object). Thus, the PBH hypothesis expands the required experimental program to search for the body responsible for TNO shepherding and motivates dedicated searches for moving sources in x-rays, gamma rays and other high energy cosmic rays.


    Bu arada bu tarz egzotik hipotetik nesneler - ilksel karadelikler vs - Büyük Kütleli Sıkı Halo Cisimler (MACHO) başlığı altında ayrıca karanlık madde fenomeni adaylarıdır. Gene de bu karanlık madde için zayıf veya yetersiz bir açıklama olarak kabul ediliyor. Bir sebebi de varsayımsal ilksel karadelik popülasyonlarının MACHO'yu meydana getirdiğini farz edersek gravitasyonel lens etkilerine rastlanılmaması. Bu da aslında ufak ilksel karadeliklerin günümüzde varolduğu ihtimalini - en azından çok miktarda oldukları ihtimalini, haliyle orada bir yerlerde varsalar bile Güneş Sistemi'ne bir veya birkaç tanesinin denk gelme ihtimalini de - zayıflatan bir şey.


    Kendi özetimi ve amatör yorumlarımı sunup kaynağı sizinle paylaştım. Tabii kendi yorumunuz ve takdiriniz sizin. Benim pek ihtimal vermemem ve ayrıca sakıncalarına işaret etmeme benzer şekilde size bu hipotez çok saçma da gelebilir. Transneptün gravitasyon anomalileri ufak bir karadelik gibi en tahmin edilemeyecek türden bir olgudan kaynaklıysa araştırma programını genişletmek çok anlamlı bir çaba da olabilir.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • James Web ile milyar ışık yılı uzaklığı görebiliyor ama yörüngedeki gezegeni tespit edemiyor mu diye düşünüyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.