Şimdi Ara

Geleneksel Tıraş Forumları!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
8 Misafir (3 Mobil) - 5 Masaüstü3 Mobil
5 sn
18
Cevap
0
Favori
3.131
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Son dönem böyle bir foruma takıldım ki, siz takılmayın diye yazıyorum...

    Bu adamlar geleneksel tıraşı savunuyorlar. Yani ustura veya yaprak tıraş makinası ve yaprak jiletle yapılan tıraşı. Karşıt görüşe ise zerre kadar tahammülleri yok.

    Bunlara uydum da gittim 200-300 lira arası bir parayı fırça, jilet makinası ustura ve yaprak jilete verdim. Birkaç hafta tıraştan sonra bu yaprak jilet denen meret yüzümü yara içinde bıraktı. Malum devlet memuruyuz alışkanlığımız var hergün tıraş oluyoruz. Ve bu yaprak jilet denen 50 yıl öncesinin teknolojisi ile üretilmiş tenekeden hallice jiletler insanın yüzünü mahvediyor.

    Sonra tekrar kartuşlu gillette veya bic, wilkinson tarzı günümüz jiletlerine dönünce yüzüm rahatladı. Tabi bu geltir denen forumda bunu dile getirince büyük tepki gördüm ve beni hemen forumdan uzaklaştırdılar.

    Bu adamlar neyin kafasını yaşıyorlar anlayamadım. Perma sharp denen günümüzde satılan jiletler 40 yıl önce üretilmiş. Bunu günümüz oynar başlıklı sabitlenmiş açılı üç bıçaklı makina ile kıyaslıyor. Ve tenekeden hallice yaprak jileti üstün görüyor.

    Bu forumdan bana kar kalan porsuk kılından bir fırça ve arko traş sabununa alışmak oldu. Tek doğruları ise, evet... tüp köpükler yerine porsuk veya domuz kılı fırça ile sıcak köpürtülmüş arko tıraş sabunu ile tıraş.

    Ha, o yaprak jilet denen tenekelerle yüzünü doğrayıp tahriş etmekten zevk alan varsa o ayrı mesele...

    Kamuoyuna duyurulur, bu tip insanlara kanıp boşa masraf etmeyin ben ettim siz etmeyin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mustf9 -- 19 Şubat 2017; 10:41:25 >







  • TIRAŞ

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Haklısın yanlış yazmışım teşekkürler.
  • Okumadim ama dün tekli jiletle tiras oldum ve pismanim yuzum donuyor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • fifa_05 kullanıcısına yanıt
    Maalesef bu konuyu görmemiştim ya neyse gene ben ucuz atlatmışım

    Adamın biri o forumda mesaj attı ve kendisine 1000 lerce liralık masraf yaptırdıklarını söyledi. Yaprak jilet takılan ingiliz alman malı filan olup oldukça pahalı makinalardan aldırmışlar.

    Hayır, yanlış anlaşılmasın bunu sevip alan alır da günümüz teknolojisi ile üretilen jiletlere kötü deyip tenekeleri övmek saçma.
  • Bana masal anlatma kes tirasi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • @mustf9 Hocam kendinle çelişmişsin malesef.
    Ordaki insanların kartuşlu modern aletler için yaptığı çekemezliğin aynısını geleneksel tıraş için sen yapmışsın.

    Gerek modern aletler olsun gerek geleneksel tıraş olsun ikisininde birbirinden üstünlüğü yok.
    İki tıraş şeklinde de teneke dediğin yaprak jiletler makineye oturtularak tıraş işlemi yapılıyor. Ama tek farkla;

    Gelenksel tıraşta jilet sabit bir açıyla yüzünüze temas eder, bütün ustalık artık sizin elinizdedir. Eğer doğru açıyla, bastırma kuvvetiyle jileti yüzünüzde gezdirmezseniz o teneke dediğin şey et bile kesecek keskinlikte olduğu için yüzünü mayın tarlasına çevirir.

    Modern kartuşlu aletler ise tam tersi zaten teknolijinin nimetlerinden yararlanılarak yapıldığı için o teneke dediğin jiletler makineye en uygun açıyla,en uygun yakınlıkla monte edilir.. Size sadece jileti aşağı yukarı sağa sola kaydırmak kalır. Ama bu aletler 3 bıçaklı,5 bıçaklı olduğu için çoklu geçişlerde cildinizi rendelersiniz hassas bi cildiniz varsa gene tahriş yaşama riskiniz vardır.


    Ne tip ne marka klasik tıraş aleti aldın bilmiyorum ama envait çeşit farklı tipte tıraş aleti var hepside farklı yüz tipine hitap ediyor.
    Zaten el pratiğin yoksa hiç bir geleneksel aletle tıraş olamazsın, senin gibiler için mach 3 ler gillete fusionlar var zaten. Senin el becerinle yapman gerekeni modern mühendisler tasarlamışlar al kullan at demişler...

    Ayrıca en pürüzsüz sinekkaydı tıraşı unutma ki teneke dediğin jileti usturasına takan berberler yapıyor. Bu 100 yıl öncede böyleydi 100 yıl sonrada böyle olacak.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Scorpion28 -- 1 Nisan 2017; 18:10:23 >




  • Konuyu hortlatmak gibi olmasın ama, bir insanın birden jiletle hem de kanatmaksızın tıraş olması beklenemez. Yılların alışkanlığı gereği bunu yapamaz. Tıraş bıçakları yapıları gereği jiletten daha az keskindir daha doğrusu keskinlikleri softtur. Tıraş bıçakları ile tıraş olan buna alışan bir insana jiletle tıraş olmak tabi ki zor gelir, jiletle tıraş olmak el alışkanlığı gerektirir, bu da süreyi gerektirir. Bahse konu forumu biliyorum, bende yavaştan yavaştan geleneksel tıraş olmak için bazı malzemeler aldım (aynen sizin gibi) ve benim de hergün olmasa da iki güne bir tıraş olmam gereken durumum var (iş nedeniyle , aynen sizin gibi) tabi sabahları ya da akşamları tutupta hız gerektiren bir durumda jiletle -ki el alışkanlığı da yoksa yandı gülüm keten helva- tıraş olmak gerçekten insanın kendine yaptığı bir zulümdür. İlk önce bu tıraşa boş ve sakin zamanlarınızda eliniz alışana kadar çalışınız. Akabinde hızlandığınızda sabahları tıraş olmaya başlayınız. Youtubede öyle videolar var ki elaman elindeki jiletle tek seferde faillerinden başlayıp boğazına kadar kesiyordu. Bende uzun zamandır geleneksel tıraşa yabancıydım sevmez hatta alay ederdim. (Benim birader yıllardır Arko sabun fırça ve jiletle tıraş olur, o kadar güzel sakal kesme sesi gelir ki ve dikkat ettim sakalı da bana göre daha uzun süre çıkıyor.) Bir de araştırırsanız çok bıçaklı tıraş bıçakları bir jiletten daha fazla yüzü tahriş eder - hele ki körleşme başladığında jiletten farkları kalmaz - bunun nedeni de aynı yerden bir anda birden çok kesici ucun geçmesidir, halbu ki jilet yüzünüzden tek seferde geçiyor. Bunları hiç düşündünüz mü bilmiyorum ama geleneksel tıraşa bir şans daha veriniz.

    Not: Bende hala kullan at türünde tıraş bıçakları ile tıraş oluyorum ancak yavaş yavaş buna alışmaya çalışıyorum. Çünkü geleneksel tıraş gerçekten çok zevkli. Tıraş olmayı bir ritüele çeviriyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: melih_

    Konuyu hortlatmak gibi olmasın ama, bir insanın birden jiletle hem de kanatmaksızın tıraş olması beklenemez. Yılların alışkanlığı gereği bunu yapamaz. Tıraş bıçakları yapıları gereği jiletten daha az keskindir daha doğrusu keskinlikleri softtur. Tıraş bıçakları ile tıraş olan buna alışan bir insana jiletle tıraş olmak tabi ki zor gelir, jiletle tıraş olmak el alışkanlığı gerektirir, bu da süreyi gerektirir. Bahse konu forumu biliyorum, bende yavaştan yavaştan geleneksel tıraş olmak için bazı malzemeler aldım (aynen sizin gibi) ve benim de hergün olmasa da iki güne bir tıraş olmam gereken durumum var (iş nedeniyle , aynen sizin gibi) tabi sabahları ya da akşamları tutupta hız gerektiren bir durumda jiletle -ki el alışkanlığı da yoksa yandı gülüm keten helva- tıraş olmak gerçekten insanın kendine yaptığı bir zulümdür. İlk önce bu tıraşa boş ve sakin zamanlarınızda eliniz alışana kadar çalışınız. Akabinde hızlandığınızda sabahları tıraş olmaya başlayınız. Youtubede öyle videolar var ki elaman elindeki jiletle tek seferde faillerinden başlayıp boğazına kadar kesiyordu. Bende uzun zamandır geleneksel tıraşa yabancıydım sevmez hatta alay ederdim. (Benim birader yıllardır Arko sabun fırça ve jiletle tıraş olur, o kadar güzel sakal kesme sesi gelir ki ve dikkat ettim sakalı da bana göre daha uzun süre çıkıyor.) Bir de araştırırsanız çok bıçaklı tıraş bıçakları bir jiletten daha fazla yüzü tahriş eder - hele ki körleşme başladığında jiletten farkları kalmaz - bunun nedeni de aynı yerden bir anda birden çok kesici ucun geçmesidir, halbu ki jilet yüzünüzden tek seferde geçiyor. Bunları hiç düşündünüz mü bilmiyorum ama geleneksel tıraşa bir şans daha veriniz.

    Not: Bende hala kullan at türünde tıraş bıçakları ile tıraş oluyorum ancak yavaş yavaş buna alışmaya çalışıyorum. Çünkü geleneksel tıraş gerçekten çok zevkli. Tıraş olmayı bir ritüele çeviriyor.
    vay be

    düşündüm de bu konuyu yazdıktan sonra ne çok şey değişmiş. itiraf etmeliyim ki eleştirdiğim yaprak jiletlere alıştım. geleneksel tıraşa devam ettim. üstüne merkür progres diye harika bir alman jilet makinası aldım.

    artık tam tersine tek kullanımlık permatikler derbyler teneke gibi kör geliyor bana.

    bu işin sırrı ayarlanabilir dört kademeli iyi bir jilet makinasında imiş. progresle 1,5 numara ayarla mükemmel tıraşlar olunuyor. ikinci bir sır ve olmazsa olmazı da fırça ve sabun olayı. krema ayarında iyi bir köpükle yumuşak bir fırça ve iyi bir sabun ile sıkıntı kalmıyor.

    ama yine en önemlisi ayarlanabilir 4 kademeli progres tarzı makinalar. bu makinalarla diyelim ki az kesen bir jiletle tıraş olacaksınız alıyorsunuz 3, 4 ayarına tıraşı oluyorsunuz. veya diyelim ki feather gibi müthiş keskin bir jiletle tıraş olacaksınız, o zaman da alırsınız 1 ayarına olay biter. jilete göre ayar konforu sunuyor.

    yani bu alman boşuna alman olmamış bu progresleri 1950 lerden beri üretiyorlarmış.

    tabii artık 2 veya 3 günde bir tıraş oluyor devlet memurları haftada bir olan da var. eskiden olaydı şu progres iyiydi ya neyse.




  • mustf9 kullanıcısına yanıt

    2 sene sonra hortlatıyorum. 17 yaşımda başladığım geleneksel tıraşa 20 yaşımda devam ediyorum. Lisede kartuşlu jiletlerle olduğum her tıraşa lanet ediyorum. Gerçekten teknolojinin bazen iyi bi şey olmadığı anladım.değil merkür 5 liralık yuma bile 500 600 liralık bi elektrikli alettem daha yakın tıraş yapıyor.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sakalım olmadığı için jilet param hep cebime kalıyor ağlayın ahhahahab

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yıllardır Blue3 kullanıyorum. Yaprak jilet zaman kaybı ve yüzünü mutlaka kesiyor. Blue3 daha pratik.

  • Sakalım kalın ve çok sık, bu yüzden mach3 turbo falan direk doluyor ve bıcakları kesmiyor. Tek bıçaklı jilet kullanıyorum, yıllardır. Hatta alt kısımda bulunan plastiği kesiyorum. Sadece jilet kalıyor ve çok temiz bir şekilde traş oluyorum. Bir yerimi kesmezsem (sivilce gibi şeyler olduğunda dikkatsiz olursanız kesebilirsiniz.). Dikkatli kullanırsanız bir şey olmuyor. İki kez kullanabiliyorum ama kullan at yapsak daha iyi olur.


    Not: Bim'in ürünlerini kullanıyorum.

  • Tamamen zevk meselesi. Kartuşlu bıçaklar daha rahattır. Ancak geleneksel tirasa başlayıp beğenenler omurleri boyunca geleneksel Tıraştan kopamıyor. Ben usturayla tirasa başladım ilk 50 tirasim kanlar içinde geçti şimdi çok iyiyim.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 3 yıldır usturayla tıraş olurum, oramı buramı keserim diye denemeyen kendine erkek demesin. Alıştıktan sonra her tür tıraş bıçağından iki kat daha iyi verim alırsınız

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konuyla ilgili ben de birkaç şey yazmak istiyorum. Geleneksel tıraş ile kartuşlu makinaları kıyasladığınız zaman şunu söyleyebilirim: Kartuşlu makinalar standart üretimdir, yani jiletlerin kalitesi ve oturuş açısı sabittir; yaprak jiletli makinalar ise özelleştirilebilir, yani hem jilet kalitesini değiştirebilirsiniz hem de jilet açısının size uygun olan makinayı seçebilirsiniz.


    Ben yakın zamana kadar elektrikli tıraş makinasıyla tıraş oluyor, acil durumlarda Gilette Mach 3 Turbo kullanıyordum.


    Elektrikli tıraş makinasının kendine göre dertleri var. Bir süre sonra şarjlı pili ömrünü tüketiyor. Yeni pil bulmak, makinayı açmak ve eski pili çıkartıp yenisini lehimlemek ya da bunları birine yaptırmak sorun olabiliyor. Yine yedek bıçaklarını bulmak da bazan sorun olabiliyor. Açma kapama düğmesi, bıçak başlığı filan da bozulabiliyor. Bazan bir açma kapama düğmesinin tamiri bile imkansız olabiliyor.


    Kartuşlu makinalarda ise jilet kalitesi sabit, jiletin kesim açısı da sabit. Yüzünüze ve cildinizin hassasiyetine uymayabiliyor.


    Son zamanlarda her şeyin fiyatı arttı. 2022 başı itibarıyla; elektrikli makinaların yedek bıçakları 500 TL civarında, bir jilet kartuşu ise 40-50 TL civarında. Bu ortamda ben de geleneksel tıraşı denemeye karar verdim ve çok yerinde bir karar verdiğimi düşünüyorum.


    Geleneksel tıraş makinalarının farklı tipleri var. Cildinizin hassasiyetine ve sakalınızın yumuşaklığına sertliğine göre; az agresif, orta agresif ve çok agresif modellerden birini seçebilirsiniz. Jilet olarak da, yine 2022 başı itibarıyla yazıyorum, 5 adedi 3 TL'den 40 TL'ye kadar jilet var. Öyle teneke filan da değiller. Ne alırsan bir milyon'culardan çakma marka almadıktan sonra, Alman çeliği İsveç çeliği jiletlerle tıraş olma şansınız var. Ben geleneksel tıraşa başladığım ilk iki gün bir iki yerimi kestim. Muhtemelen uygun olmayan jilet kullanmıştım. Herkesin yüzüne uyan jilet farklıdır. Bana en pahalı jilet uymazken size en ucuz jilet uyabilir. Cilde ve sakal cinsine göre çok keskin ve az keskin jiletler arasında da tercih yapmalısınız. Bir de tıraş öncesi ve sonrası hazırlık ve bakımını yaparsanız tıraşınız keyifli hale gelir. Sakalı sert olanlar için tıraş öncesi yağlar var. Yüzünüzü ılık suyla yıkayıp bu yağla da az masaj yapınca sakal yumuşuyor. Ardından sabun sürüp tıraşa başlıyorsunuz. Tıraş olurken tek ve uzun darbeler yerine kısa hareketlerle tıraş olursanız cildinizi kesme riskiniz olmaz. Bir de tıraş sonrası (kartuşlu makina bile kullanmış olsanız) cildinizde cilt şapı dolaştırırsanız, hem cildinizin gözle görülen ya da görülmeyen tahrişlerini onarır, hem cilde ferahlık verir hem de varsa kanamaları anında durdurur. Cilt şapı olarak İtalyan Proraso gibi pahalı (2022 başı fiyatı yaklaşık 100 TL/100 gr) markaların yanı sıra aktarlarda 10 TL'ye bulabileceğiniz yerli markalar (İHA, FNX, DRY vs) da var. Cilt şapını kullanıp 2-3 dakika sonra yüzünüzü durulayın ve tıraş losyonunuzu kullanın, harika hissedeceksiniz.


    Ben geleneksel tıraşa geçtiğim için çok memnunum. Artık elektrikli makinamın ne şarjını, ne pilini ne yedek bıçaklarını, ne de maliyetlerini dert etmiyorum. Kartuşlu makinaların kartuşlarının fiyatlarını da öyle. Şu an Derby Usta (10 tanesi en fazla 10 TL) ve Rapira-İsveç Paslanmaz Çelik (5 adedi 10-15 TL) yaprak jiletleri sorunsuz kullanıyorum. Jilet başına maliyetim 1 TL ile 3 TL arasında değişiyor. Hem ekonomi hem kaliteli tıraş için herkese geleneksel tıraşı tavsiye ederim.





  • Konuyla ilgili ben de birkaç şey yazmak istiyorum. Geleneksel tıraş ile kartuşlu makinaları kıyasladığınız zaman şunu söyleyebilirim: Kartuşlu makinalar standart üretimdir, yani jiletlerin kalitesi ve oturuş açısı sabittir; yaprak jiletli makinalar ise özelleştirilebilir, yani hem jilet kalitesini değiştirebilirsiniz hem de jilet açısının size uygun olan makinayı seçebilirsiniz.


    Ben yakın zamana kadar elektrikli tıraş makinasıyla tıraş oluyor, acil durumlarda Gilette Mach 3 Turbo kullanıyordum.


    Elektrikli tıraş makinasının kendine göre dertleri var. Bir süre sonra şarjlı pili ömrünü tüketiyor. Yeni pil bulmak, makinayı açmak ve eski pili çıkartıp yenisini lehimlemek ya da bunları birine yaptırmak sorun olabiliyor. Yine yedek bıçaklarını bulmak da bazan sorun olabiliyor. Açma kapama düğmesi, bıçak başlığı filan da bozulabiliyor. Bazan bir açma kapama düğmesinin tamiri bile imkansız olabiliyor.


    Kartuşlu makinalarda ise jilet kalitesi sabit, jiletin kesim açısı da sabit. Yüzünüze ve cildinizin hassasiyetine uymayabiliyor.


    Son zamanlarda her şeyin fiyatı arttı. 2022 başı itibarıyla; elektrikli makinaların yedek bıçakları 500 TL civarında, bir jilet kartuşu ise 40-50 TL civarında. Bu ortamda ben de geleneksel tıraşı denemeye karar verdim ve çok yerinde bir karar verdiğimi düşünüyorum.


    Geleneksel tıraş makinalarının farklı tipleri var. Cildinizin hassasiyetine ve sakalınızın yumuşaklığına sertliğine göre; az agresif, orta agresif ve çok agresif modellerden birini seçebilirsiniz. Jilet olarak da, yine 2022 başı itibarıyla yazıyorum, 5 adedi 3 TL'den 40 TL'ye kadar jilet var. Öyle teneke filan da değiller. Ne alırsan bir milyon'culardan çakma marka almadıktan sonra, Alman çeliği İsveç çeliği jiletlerle tıraş olma şansınız var. Ben geleneksel tıraşa başladığım ilk iki gün bir iki yerimi kestim. Muhtemelen uygun olmayan jilet kullanmıştım. Herkesin yüzüne uyan jilet farklıdır. Bana en pahalı jilet uymazken size en ucuz jilet uyabilir. Cilde ve sakal cinsine göre çok keskin ve az keskin jiletler arasında da tercih yapmalısınız. Bir de tıraş öncesi ve sonrası hazırlık ve bakımını yaparsanız tıraşınız keyifli hale gelir. Sakalı sert olanlar için tıraş öncesi yağlar var. Yüzünüzü ılık suyla yıkayıp bu yağla da az masaj yapınca sakal yumuşuyor. Ardından sabun sürüp tıraşa başlıyorsunuz. Tıraş olurken tek ve uzun darbeler yerine kısa hareketlerle tıraş olursanız cildinizi kesme riskiniz olmaz. Bir de tıraş sonrası (kartuşlu makina bile kullanmış olsanız) cildinizde cilt şapı dolaştırırsanız, hem cildinizin gözle görülen ya da görülmeyen tahrişlerini onarır, hem cilde ferahlık verir hem de varsa kanamaları anında durdurur. Cilt şapı olarak İtalyan Proraso gibi pahalı (2022 başı fiyatı yaklaşık 100 TL) markaların yanı sıra aktarlarda 10 TL'ye bulabileceğiniz yerli markalar (İHA, FNX, DRY vs) da var. Cilt şapını kullanıp 2-3 dakika sonra yüzünüzü durulayın ve tıraş losyonunuzu kullanın, harika hissedeceksiniz.


    Ben geleneksel tıraşa geçtiğim için çok memnunum. Artık elektrikli makinamın ne şarjını, ne pilini ne yedek bıçaklarını, ne de maliyetlerini dert etmiyorum. Kartuşlu makinaların kartuşlarının fiyatlarını da öyle. Şu an Derby Usta (10 tanesi en fazla 10 TL) ve Rapira-İsveç Paslanmaz Çelik (5 adedi 10-15 TL) yaprak jiletleri sorunsuz kullanıyorum. Jilet başına maliyetim 1 TL ile 3 TL arasında değişiyor. Hem ekonomi hem kaliteli tıraş için herkese geleneksel tıraşı tavsiye ederim.





  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.