Şimdi Ara

GEL ABİ GEL KOMİK FIKRA BURDA(düşüncelerinizi yazınız)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
5 Misafir (1 Mobil) - 4 Masaüstü1 Mobil
5 sn
29
Cevap
0
Favori
1.182
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir:
    -"Getir bakayım şu karneyi!"
    -"Al baba..."
    Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf.
    -"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!"
    -"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..."



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi xxxxerdalxxxx -- 11 Şubat 2006 19:50:04 >



  • Albay, binbaşıya: -Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz. O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün. Binbaşı, yüzbaşıya: -Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır. Yüzbaşı, teğmene: -Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir. Teğmen, başçavuşa: -Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir. Basçavuş, askere: -Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim teçhizat ile hazır olun. Askerler kendi aralarında: -Yarın sabah bizim başçavus Albayı tutuklayacakmış.




  • Öğretmen öğrencilere soru soruyor: - "Ağaçta 7 kuş var. Avcı ateş ediyor, 3 tanesini vuruyor. Ağaçta kaç kuş kaldı?" Biri cevap veriyor: - "4 kuş kalır." Başka bir çocuk da hemen atılır: - "Hayır öğretmenim ateş edince bütün kuşlar uçar, ağaçta hiç kuş kalmaz..." Öğretmen bunun üzerine: - "Cevap yanlış ama stilini sevdim", der. Çocuk buna karşılık verir: - "Öğretmenim, ben de bir soru sormak istiyorum... Karşıdan 3 bayan geliyor, ellerinde dondurma var. Biri yalayarak yiyor, biri emerek, biri de ısırarak... Bu bayanlardan hangisi evlidir?" Öğretmen düşünüyor, düşünüyor... - "Emerek yiyen evlidir", diyor... Çocuk cevap veriyor: - "Hayır öğretmenim, parmağında alyansı olan... Ama ben de sizin stilinizi sevdim.."
  • Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle!"
  • Bir devrin tüm as ve klas futbolcuları cennette buluşmuş. Cennetin baş meleği de futbol meraklısıymış. Şeytanı çağırtmış: -"Cennetle cehennem arasında bir maç düzenleyelim ne dersin?" -"Boşuna oynamayalım, biz kazanırız", demiş şeytan. -"Olur mu en iyi futbolcular bizde, ne kadar da kötü futbolcu varsa sizde..." Şeytan şeytanca gülümsemiş: -"Ama bütün hakemler de bizde..."
  • Öğretmen öğrencilere soru soruyor: - "Ağaçta 7 kuş var. Avcı ateş ediyor, 3 tanesini vuruyor. Ağaçta kaç kuş kaldı?" Biri cevap veriyor: - "4 kuş kalır." Başka bir çocuk da hemen atılır: - "Hayır öğretmenim ateş edince bütün kuşlar uçar, ağaçta hiç kuş kalmaz..." Öğretmen bunun üzerine: - "Cevap yanlış ama stilini sevdim", der. Çocuk buna karşılık verir: - "Öğretmenim, ben de bir soru sormak istiyorum... Karşıdan 3 bayan geliyor, ellerinde dondurma var. Biri yalayarak yiyor, biri emerek, biri de ısırarak... Bu bayanlardan hangisi evlidir?" Öğretmen düşünüyor, düşünüyor... - "Emerek yiyen evlidir", diyor... Çocuk cevap veriyor: - "Hayır öğretmenim, parmağında alyansı olan... Ama ben de sizin stilinizi sevdim.."





  • ünlerden bir gün baba oğlunu alıp karşısına oturtur, der ki;
    - Oğlum iki senedir, okula gidip geliyorsun, sadece ona kadar sayabiliyorsun.
    Ne olacaksın sen bu gidişle bilmem...
    Çocuk babasına gülümseyerek:
    - Babacığım, merak etme, ben boks hakemi olmaya karar verdin, der.
  • İlkokul öğretmeni sınıfta Cennet'e gitmek isteyenlerin ellerini kaldırmalarını ister. Yalnız Temel'cik elini kaldırmayınca merak eder ve sorar,
    - Sen gitmek istemiyor musun?
    - İster idum ama anacığım okuldan sonra hemen eve gel dedü...
  • Boşanma davasında kadın, hakime talebini gerekçesi ile açıklamış:
    - "Sayın hakim, çocuğun bende kalmasını istiyorum. Onu dokuz ay karnımda taşıdım."
    Hakim kocaya sormuş:
    - "Karınızı duydunuz. Bir diyeceğiniz var mı?"
    Adam "Var tabii" demiş ve anlatmış:
    - "Sayın hakim. Farzedelim ki canınız bir kutu soğuk kola istedi. Makineye parayı attınız ve kola geldi. Şimdi bu kola makinenin midir, yoksa parayı deliğe atanın mı?"
    Hakim sekreterine dönmüş:
    - "Yaz kızım. Çocuk babada kalacaktır..."
  • Adam karısını o kadar çok seviyor ki, her akşam yatarken onun için şöyle dua edıyor; "Allah'ım… Onun başı ağırmasın, benimki ağırsın… Onun bir yeri kırılmasın, benimki kırılsın… O üzülmesin, ben üzüleyim…" Son olarakta da şöyle diyordu; "Allah'ım… Onu dul bırakma, beni dul bırak…"
  • Anne kız konuşurlar. Küçük kız annesine sorar:
    - Anne melekler uçar mi?
    - Uçar.
    - Bütün melekler mi?
    - Evet.
    - Peki bizim hizmetçi kız neden uçmuyor?
    Annesi şaşırır:
    - Hizmetçi neden uçacakmış kızım?
    - Babam konusurken ona hep "Melegim!" diyor da.
    Anne öfkeyle fırlar:
    - Ya öyle mi, o halde az sonra hemen uçar.
  • Kadıncağız kapının önündeki küçük dilenciye nasihat verdi:
    -Niçin okula gitmiyorsun da burada dileniyorsun?
    -Gittim teyze, gittim ama okulda çok az para verdiler.
  • Gümrük kapısından bir İngiliz, bir Fransız, bir Türk geçmek için bekliyorlarmış. Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış. Önce İngiliz'in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış. "Niye 7 tane?" diye İngiliz'e sormuşlar. O da "Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane. Pazartesi, Salı, Çarşamba..." demiş. "Vay be! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki." Sıra Fransız'ın valizine gelmiş. açmışlar bakmışlar 8 tane don. "7'yi anladık da niye 8?" diye sormuşlar. Fransız "Pazartesi, Salı, Çarşamba... Hergün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım" demiş. "Vay be! Adamlardaki temizliğe medeniyete bak!" demiş görevliler. Sıra Temel'e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don. "Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var. Şu medeniyete, şu temizliğe bak!" Sormuşlar "Neden 12 adet?" Bizimki cevap vermiş "Ocak, Şubat, Mart,......"




  • İki laz yılan olan Temel'le İdris yolda gidiyorlarmış. Birden Temel İdris'e dönüp: "Ula İdris biz zehirli miydik yoksa zehirsiz mu?" diye sormus. İdris şaşırmış "Ula ne oldu gene" demiş. Temel de:
    "Ula biraz once dilimi isirdim da," demiş...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: xxxxerdalxxxx

    Öğretmen öğrencilere soru soruyor: - "Ağaçta 7 kuş var. Avcı ateş ediyor, 3 tanesini vuruyor. Ağaçta kaç kuş kaldı?" Biri cevap veriyor: - "4 kuş kalır." Başka bir çocuk da hemen atılır: - "Hayır öğretmenim ateş edince bütün kuşlar uçar, ağaçta hiç kuş kalmaz..." Öğretmen bunun üzerine: - "Cevap yanlış ama stilini sevdim", der. Çocuk buna karşılık verir: - "Öğretmenim, ben de bir soru sormak istiyorum... Karşıdan 3 bayan geliyor, ellerinde dondurma var. Biri yalayarak yiyor, biri emerek, biri de ısırarak... Bu bayanlardan hangisi evlidir?" Öğretmen düşünüyor, düşünüyor... - "Emerek yiyen evlidir", diyor... Çocuk cevap veriyor: - "Hayır öğretmenim, parmağında alyansı olan... Ama ben de sizin stilinizi sevdim.."





  • güzel




  • İki genç rahip gecenin bir yarısı duşa girmek üzere soyunmuşlar,
    tam duşa girerken yanlarına sabun almadıklarını fark etmişler.
    Rahiplerden biri giyinmeye gerek görmeden çıplak bir vaziyette
    sabun almak üzere üst kattaki odasına gitmiş.

    İki kalıp sabunu alarak duşların olduğu alt kata koşmaya başlamış.
    Yarı yolda bir bakmış ki karşıdan üç rahibe geliyor. Koridorda
    saklanacak
    yer yok, ne yapsın zavallı, hemen bir heykel ayağına yatarak,
    olduğu yerde hareketsiz dikilmiş.


    Rahibeler çıplak rahibin önünde durmuşlar ve heykelin ne kadar
    gerçeğe
    benzediğini konuşmaya başlamışlar. Rahibelerden biri aniden uzanıp
    rahibin
    aletini çekiştirmiş. Bos bulunan rahibin elindeki sabunlardan biri
    yere
    düsmüs.

    "Ah bakın" diye bağırmış çekiştiren rahibe, "bu heykel değil sabun
    otomatıymış..."

    İkincisi bu tezin doğruluğunu test etmek üzere uzanıp aynı şekilde
    rahibin
    aletini çekistirmis, doğaldır ki zavallı rahibin elindeki ikinci
    sabun da
    yeri boylamış.

    Üçüncü rahibe durur mu, o da asılmış. Tabii sabun yok. Bir daha
    çekiştirmiş.
    Iıııh. Bir daha, bir daha, bir daha derken
    sevinçle haykırmış "yaşasın bana sıvı sabun geldi..."




  • Küçük çocuk annesine:
    -Anneciğim flört ne demek?Anne:
    -Bak evladım aksam ablanın erkek arkadaşı gelecek onları izle öğren.
    Akşam çocuk gizlenerek ablasıyla arkadaşını izler.Ertesi gün annesi sorar:
    -Anlat bakalım flört neymiş öğrendin mi?
    Çocuk anlatmaya baslar:
    -Ablam ve arkadaşı bir sure oturup konuştular. Sonra ablam fenalaştı ve arkadaşı elini ablamın kazağının altına sokarak kalbini kontrol etti. Ablamın ateşi çıkmış olmalı ki arkadaşı ablamın üstünü çıkarmak zorunda kaldı. Sonra ablamın hastalığı ona da bulaşmış olmalı ki, o da soyunmak zorunda kaldı. Sonra sarılıp öpüştüler. Arkadaşının önünde birden bire bir yılan çıktı. Ablam ısırıp yılanı öldürmeye çalıştı. Uzun bir sure uğraştıktan sonra yılanı öldürdü.
    Çok yorulmuşlardı bir sure dinlendiler.Ama yılan tekrar dirildi. Demek ki ölmemişti. Sonra ablam yılanın üstüne oturarak onu tekrar öldürmek için uğraştı en sonunda öldürmeyi başardı. Bu defa öldürdüğünü biliyorum çünkü arkadaşı yılanın derisini soyup tuvalete attı.

    Ve anne düşüp bayılır...




  • Johny annesiyle birlikte banyo yaparken,gögüslerini
    göstererek sorar;
    "Anne,bunlar nedir?"
    Nasil cevaplayacagini bilmeyen annesi,
    "yarin kahvaltida babana sorarsin" der-unutmasini
    umud ederek-
    Ama johny unutmaz ve ertesi gün kahvaltida babasina
    sorar, Babasi söyle yanitlar,
    "onlar balon çocugum, annen öldügü zaman o balonlari
    sisirecegiz ve annede cennete uçacak".
    Birkaç hafta sonra johny'nin babasi eve birkaç saat
    erken gelir. Johhny aglayarak babasinin yanina
    kosar.
    "Baba kos annem ölüyor."
    Babasi çocugu sakinlestirmeye çalisirken sorar,
    "neden annenin öldügünü düsünüyorsun?"
    Çocuk aglamaya devam ederken anlatir,
    "Harry amca annemin balonlarini sisiriyordu,ve annem
    de söyle bagiriyordu
    Tanrim,geliyorum"




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.