Erdoğan: 45 TL'den 650 TL'ye Yükselttik. (7. sayfa)

"Erdoğan: 45 TL'den 650 TL'ye yükselttik"

19 yılda %1444 oranında para değer kaybımızı itiraf etmiş.

2011 yılında 240 lira kredi alıyordum.

Ev de 2 kişi kalıyorduk. Bu para ile kiranın yarısını, elektriğin yarısını ödüyordum. Üstüne kalan parayla da 1 şişe absolute alıyordum. Buca Menderes caddesinde oturuyordum.

Bugün 650 TL alan biri kiranın yarısını, elektriğin yarısın ödesin ve geriye kalan parayla da 1 şişe absolute alsın da görelim. Anca sokak arasında 30-40 yaşında bir dairenin kirasının yarısına yeter aldığı kredi.

Demem o ki, öğrencilere verilen para miktarındaki rakamların büyümesi bir şey ifade etmiyor. Tıpkı asgari ücretin 500 liralardan 2870 liralara gelmiş olması gibi.

Büyüklerimiz 170-300 lira asgari ücret alırken ne şekilde yaşıyordu, şimdiki asgari ücretliler ne şekilde yaşıyor karşılaştırın. Teyzem ömrünün yarısına kadar asgari ücretle çalıştı tekstil sektöründe, sigortası bile tam yatmamış. Ama kenara her ay birkaç altın atabilmiş aldığı maaş ile. Orta yaşların sonuna gelince işi bırakıp altınları bozdurup ev aldı araba aldı, sigortada eksik günlerini cebinden yatırdı ve emekli oldu.

Bugün asgari ücret ile bunların hangisini yapabiliyoruz?

Bugün asgari ücret 3k diyelim, bir aylık mutfak alışverişi de 1.5k tutuyor diyelim.

Yarın hükümet asgari ücreti 4k'ya çıkardık dediğinde emin olun ki aynı aylık mutfak alışverişi 2.5k tutacaktır bir sonraki 2 ay içerisinde.

Enflasyon yüzde 20 ise, sana gelen asgari ücret artışı yüzde 10 oluyor.

Her maaş zammı sonrasında aslında %10 küçülüyorsunuz (Hani porsiyonları küçültün dendi ya, gerek yok sizin küçültmenize. Onlar zaten sizden habersiz porsiyonlarınızı kırpıyorlar bu yöntem ile)

Her kyk kredisi artışında da aynı yöntem izlenilmekte. Son 10 yıldır gizli sömürme taktiği olarak kullanılıyor bu. Ülke nüfusunun en az %70'i enflasyon hesaplamayı bilmiyor. Büyüme küçülme hesaplamayı bilmiyor... Bu sözümün en büyük desteği: bilselerdi zaten salak gibi bankada faize yatırmazlardı.

Resmi enflasyon rakamlarını manipüle edip düşükten gösteriyorlar. Resmi rakamların üzerine en az 10 puan daha eklemek lazım. Şu an gözle gördüğümüz cüzdanımızda hissettiğimiz enflasyon oranı ortalama yıllık %30

Bankalarda ise ortalama faiz oranı %15

(Enflasyon) - (Faiz) = %15

Faize yatırdığınız taktirde, her yıl alım gücünüzden %15 eksilme meydana geliyor.

Faizdeki paranızın rakamı büyüyor büyümesine, ama 1 yıl önce faize yatırdığınız paranın ilk hali ile aldığınız şeyi 1 yıl sonra bankadan faizden çekeceğiniz para ile alamayacaksınız, üzerine %15 civarında cash para ekleme yapmanız gerekecek.

Mesela 100.000 TL yatırdınız bugün bankaya faize. Bu paraya diyelim 100 adet tavuk göğüsü geliyor.

1 yıl faiz de beklettiniz paranızı, para oldu 115.000 TL.

DHTV Cahil canlandırması: "Wooow, çalışmadan 15k para geldi lan! hahaha süper ya".

Parayı çektiğinizde ve tekrar tavuk göğüsü almaya gittiğinizde 115.000 TL ile sadece 85 adet alabileceksiniz. 15 tane tavuk göğüsünü sarayın üyeleri mideye indirmiş olacak. Hükümet rakamları manipüle ederek bu şekilde para tırtıklıyor. 80 milyon nüfuslu ülkenin 10 milyonu faize yatırmış olsa.

10 milyon x 15 tavuk göğüsü = mmmmhhh güzel kâr.

Tek taşla 2 kuş.

1- Sizi fakirleştiriyor. Alım gücünüzü düşürüyor. Sisteme karşı direniş gücünüzü kırıyor. Önceden yapmam etmem deyip burun kıvırdığınız işlere girmek için artık torpil arar duruma gelmenizi sağlıyor. Kademe kademe kölelik. (Mesela çok çocuk yapmakta bunun bir parçası)

2- Evirip çevirip kendi kasalarını dolduruyorlar. Godamanlar kazanç elde ediyor bu yol ile. Gelir sınıf ortalamasında gap meydana geliyor. Orta sınıf zamanla eriyor. İnsan bu manipülasyon çarkına dahil olup ya çok zengin oluyor, sermayesine sermaye katıyor. Ya da daha da fakirleşiyor (hesap kitaptan anlamayan nüfusun %70'i gibi).

2012- 248₺

2013- 300₺

2014- 360₺

2015- 432₺

2016- 518₺

2017- 621₺

2018- 745₺

2019- 894₺

2020- 1072₺

2021- 1286₺

Bugün, benim 2011 yılındaki kredi/burs ile olan alım gücümün aynı seviyesine erişebilmek için 1,286 TL almanız gerekiyordu. Ama şu an yarısını alacaksınız. 2011'de 120₺ aldığımı hayal ediyorum da, şaka gibi... insan nasıl geçinecek yaşayacak, neye para yetirecek. Üstelik bugün bununla övünülüyor...

bu destek parası kiranı ödüycem, gırtlağını ödüycem, faturanı yatırcam parası değil bu dünyadada boyle bu sadece Türkiyede değil geri ödemeli borç alıyon zaten devletten,asıl trollüğü siz yapmayın ben tüm harcamalarınıza yeter diye brişey yazmadım sallamayın,babanız ödeyemiyorsa yada durumunuz çok fakirse burs alın,yada çalışçaksınız alnınızın teriyle ben turkcelle satış elamanı olarak girmiştim öğrenciyken yatmayın çalışın bir zahmet.

ÜFE : 45

TÜFE : 19

Başka lafım yok. 

Yönetimin suçu knk... Açıkça yalan yazıp kendi hasta hayal dünyasındaki kurgu olaylara ve karakterlere insanların inanmasını sağlamak için nasıl da yırtınıyor inanılmaz  

Burda yazdığı yalan ile 1 tane insanın bile aklını çelse onu kar biliyor onunla tatmin oluyor anlaşılan   bu kadar da küçük işte dünyası  

Yalan yazmak serbest, buna hak ettiği cevabı vermek uzaklaştırma sebebi 

ne güzel dünya

Tipe bak bi de parmak sallama emojisi koymuş 2 yudum hayat deneyimi ile millete akıl vermeye kalkıyor   

Öğrenciyken çalışmış da bilmem ne  

Hep diyorum bu vaka kendi anomalilerini topluma genelleyip normalmiş göstermeye çalışan tehlikeli biri  

Elektrik okuyup telefon bayisinde çay servisi, temizlik, hat satışı yapanı hangi medeni ülkenin eğitim sisteminde görebiliriz  

Bi kere öğrencinin olayı ders öğrenmek dersle alakalı pratik yapmak değil mi

Tabi ilgili vaka gibi eften püften okuyunca böyle oluyor. Zavallı onu normal sanıyor  

De ki bari "mahalledeki elektrikçi dükkanında çalıştım. çay servisi, dükkan temizliği yaptım ama faturalı hat satışı değil; elektrik hattı çekmeyi öğrendim" hikayen böyle olsun ki millet de " hem okumuş hem alanıyla ilgili çalışıp pratik yapmış" desin...

Ama yok işte illa kendini rezil edecek illa hak yedirdiğini ve sistemin hatalarının kurbanı olduğunu farkında olmadan itiraf edip duracak  

Kafa da çalışmıyor artık hastalığı yüzünden    

lazer benden bahsetme artık benle muhattap olama evet öğrenciylen hat sattım ,telefonda sattım, patronun masasınıda temizledim,yemeğinide lokantadan sipariş ettim,yerleride paspasladım gram gocunmam anama babama yük olmadım fazla sen kendine bak .

hem ağır hakaret ediyor birde niye ceza alıyorum diye soruyor adam alem cidden.

okumaya üşendim   ama bir elestiri geldigini anlayabiliyorum. bir konu hakkinda bu kadar fazla yaziyorsan ya da konusmak zorunda kaliyorsan ikna edemezsin. cunku vurucu cumlelerin yoktur. sen once tartisma sanatini ogren 😁

tartışma sanatını öğrendiğin gün okumaya üşenmez, korkup engelleyip kaçmak yerine, tartışacak cesareti elde edersin belki genco 

vurucu cümleleri fazla koymuşum demek bu kadar ürküp yaralandığına göre 

hayat da böyle acımasız ama genco... büyüynce daha iyi anlarsın beni

bu arada anlaşılması basit bir konudaki uzunluk da, ikna etme çabası sebebiyle değil; senin anlamama sıkıntın nedeniyle 

Hayır hocam, ortalama gelir, öğretmen gelirine eşit. Ancak üst düzey memur maaşı ortalama gelirin iki katına yaklaşıyor.

hem bu yazdıkların, Amerika ile Türkiye’de zenginlerin aynı şekilde ayrıcalıklı olduğunu kabul ediyor, ilk yazdığını bir argüman olmaktan çıkarıyor.

mesela https://financialaid.stanford.edu/undergrad/how/index.html, bak bakalım insanlar hangi gelirlerde ne kadar masraf altına giriyor.

turkiyeden çok daha iyi durum. Türkiye’de genellikle parasi olan ailelerin çocukları iyi okullara giderken, orda direk azınlıklara ve fakirlere ayrıcalık uyguluyorlar üniversite kabulünde.

daha bunun üstüne eğitim sisteminin burda ne kadar kötü olduğunu konuşmadık. Ben Amerika’ya gidince Türkiye’nin eğitiminin “sorgulamak yasak” düşüncesi üzerine kurulu olduğunu anladım. Hem eğitim kötü, hem de fırsat eşitliği, dünyanın en kapitalist, en acımasız rekabetinin olduğu ülkesinden daha az.