Şimdi Ara

+ en kötüyü beklemek en iyi değil!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
12
Cevap
0
Favori
554
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • En kötüyü beklemek en iyi değil

    4 Nisan, 2006 07:44:00 (TSİ)


    Bazı durumlarda iyimser olmak kötü, kötümser olmak iyi olabiliyor

    Eskilerden kalan tavsiyeyi test eden psikologlar, herhangi bir olayda olabileceklerin en kötüsünü düşünen insanların hayal kırıklığıyla karşılaştıklarında kendilerini daha iyi hissetmediklerini söylüyor.

    Çoğu insan, bir yarışta ya da bir sınavda olabileceklerin en kötüsünü düşünmenin olayın sonunda yaşayacakları hayal kırıklığının dozunu düşürdüğünü düşünür. Fakat bilime göre bu fikir nadiren gerçeğe dönüşüyor.

    ABD'deki Seattle Pasifik Üniversitesi'nden Margaret Marshall ve Washington Üniversitesi'nden Jonathan Brown bu olguyu araştırmalarına konu etti.

    Kelime soruldu

    İkili, 80 tane üniversite öğrencisinden verdikleri testi doldurmalarını ve test sonucundaki beklentilerini çok parlak ya da çok kötü olarak değerlendirmelerini istedi.

    Bilgisayarda ortalama zorlukta bir kelime oyununu yapması istenen öğrenciler, kendilerine daha sonra verilecek oyunda ne kadar başarılı olabileceklerini puanladı.

    Ekip, öğrencilerin yarısına birkaç dakika önce yaptıkları oyuna göre daha kolay bir kelime verirken, diğer yarısına ise daha zor oyunlar verdi.

    Duygular abartılıyor

    Öğrencilerin performansı beklentilerinden ya iyi ya da kötü olacaktı. Öğrenciler daha sonra da ne kadar hayal kırıklığına uğradıkları ya da utandıkları gibi duygusal reaksiyonlarını ölçen bir anket doldurdu.

    Araştırma sonucunda, kötü beklentileri olan öğrencilerin işi eline yüzüne bulaştırdıklarında, iyi beklentileri olan öğrencilere göre daha kötü hissettikleri görüldü.

    Uzmanlara göre, başarısızlık durumunda kötü beklentileri olan insanlar, beceriksiz olma durumunda kötü duygularını çok daha fazla abartıyor.

    New York, Ithaca'daki Cornell Üniversitesi'nde iyimserlik ve karamsarlık üzerine çalışan Thomas Gilovich de eski tavsiyenin 'çalışmadığına' katılıyor: "Sadece kendinizi daha sefil bir hale düşürüyorsunuz."

    Hayata bakış önemli

    Çalışmaya göre, bir insanın başarısızlık ya da hayal kırıklığına karşı aldığı tavır, tamamen hayata bakış açısıyla belirleniyor.

    Araştırmacılar, başarı beklentisi içinde olanların daha aydınlık bir tutuma sahip olduğunu belirtiyor. Eğer hedeflerinin biraz gerisine düşerlerse, olaya iyi tarafından bakıyor ve daha iyiyi yapabileceklerini düşünüyorlar.

    Hayata pembe gözlüklerle bakmayı tercih eden bu insanlar ayrıca, kötü performanslarının sorumluluğunu da reddetme eğilimi gösteriyor.

    İkinci bir çalışma

    Marshall ve Brown bu durumu ikinci bir çalışmayla gösteriyor. Bu ankette öğrencilere bir de, yapılan testin yeteneklerini gösterip göstermediği soruluyor. Pembe gözlüklülerden testi kötü bitirenler, görstermediğini düşünüyor.

    Tam tersine, beklentileri daha düşük olan insanlar hayata daha karamsar bakıyor ve hayal kırıklıklarına karşı daha narin oluyor. Beklentileri gerçekleşmezse, bunu kendilerine mal ediyor ve ilk olarak kendilerini suçluyorlar.

    "Başarısızlık kötü değil"

    Brown, "bir insan için, doğal davranışlarını değiştirmeye, olumlulaştırmaya çalışarak hissedeceği darbenin şiddetini azaltmaya çalışmak çok zor olabilir" diyor.

    Önceki çalışmalarına dayanarak, aksiliklerden kurtulmanın en iyi yolunun önemsiz olduğunu farz etmek olduğunu söyleyen Brown, "insanların, başarısızlığın kötü olmadığını kabul etmeye ihtiyacı var" önerisini yapıyor.

    En iyi en kötü olabiliyor

    Ama bazen olmsuz düşünmek insanların yararına da çalışabiliyor. Örneğin topluluğa karşı konuşma öncesinde olumsuz düşünme, endişeli insanları çalışmaya motive ediyor ve kasveti engelliyor. Psikologlar bu tür insanlara 'defansif iyimserler' diyor.

    "Tersine, iyimser düşünmenin zararlı olabileceği durumlar da mevcut" diyor Massachusetts'deki Wellesley Üniversitesi'nde hedeflere ulaşmada psikolojik taktiklerin kullanımı üzerine çalışmalar yapan Julie Norem.

    Örneğin işyerinde başarısızlıklarını sürekli olarak gözardı edenler, olaya daha geniş bir pencereden bakma alışkanlıklarını yitiriyor ve hiç beklemedikleri bir anda işten atılabiliyor.

    Tavsiye yok!

    Tüm bu araştırmanın sonucunda maalesef, kötüyü beklemek ya da beklememek konusunda herhangi bir tavsiye ortaya çıkmıyor. Norem, "bu araştırma, kocaman bir bulmacanın küçücük bir parçası" diyor.

    kaynak:cnntürk







  • Sufi abla sağolasın merak ettiğim bir konuydu...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Wyatt Earp

    Sufi abla sağolasın merak ettiğim bir konuydu...


    rica ederim @Wyatt Earp kardeş... Ben de yanlış biliyormuşum.
    Şöyle bir felsefem vardı, ne kadar az beklentin olursa o kadar az hayal kırıklığına uğrarsın. Ama demek ki her zaman için gerçek değilmiş bu felsefe.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: su*fi


    quote:

    Orjinalden alıntı: Wyatt Earp

    Sufi abla sağolasın merak ettiğim bir konuydu...


    rica ederim @Wyatt Earp kardeş... Ben de yanlış biliyormuşum.
    Şöyle bir felsefem vardı, ne kadar az beklentin olursa o kadar az hayal kırıklığına uğrarsın. Ama demek ki her zaman için gerçek değilmiş bu felsefe.




    Aslında en kötüyü düşünmek bende davranış şekli halini aldı...

    Yazıda belirtileni bende gözlemledim..Sizi kötüyle karşılaşınca daha mukavim kılmıyor...

    Şimdi bu alışkanlıkatn kurtulmaya çalışıyorum ama eskiden kalma olduğu için pek kolay değil...




  • NTV'de beyinle ilgili bir program vardı bir zamanlar, seyretmişsinizdir belki.

    Tek yumurta ikizlerinin sabah uyanmalarından itibaren bazı koşullarını değiştirerek hareket ve ruh yapılarının gözlemlenmesi şeklinde bir deney yapıldı.

    kalkar kalkmaz birine melankolik ötekine neşeli müzikler dinletildi. Daha o anda ruhsal durumlarında farklılıklar olmaya başladı. Okudukları kitaplar yine aynı şekilde, birine trajik, diğerine komik v.s. derken,
    akşam olduğunda; güne melankolik müzikle başlayan ikiz bitkin ve mutsuzdu, diğeri canlı, mutlu, hayata bakışı daha pozitif...

    Demek ki ne yapmayacakmışız Bizi karamsarlığa sürükleyecek müzik, kitap, düşünce, hareket gibi etmenlerden uzak duracakmışız.

    Yoksa mutlu olmak bizim elimizde mi?
  • Şahsen, ne iyi ne de kötü düşünmemek gerektiği kanaatındayım. Çünkü gelecek kader elbette gelecektir.

    Eğer iyi olacağını düşünse, "ya kötü olursa" tehlikesi var. Kötü olacağını düşünse de yukarıda anlatıldığı gibi bir tehlike varmış. O zaman gerçekçi olmak lazım. Hem gelen düşmanımızdan gelmiyor ya...

    Bir şairin dediği gibi...

    Lütfun da hoş
    Kahrın da hoş...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mustafa_ogr -- 4 Nisan 2006; 11:11:35 >
  • Yazıyı okumaya başladığımda aklımdan şunlar geçmişti "Böyle genelleme yapılamaz, önemli olan hayata bakış açısıdır". Ve de düşündüğüm cümle aynen yazıda geçiyor:

    "Çalışmaya göre, bir insanın başarısızlık ya da hayal kırıklığına karşı aldığı tavır, tamamen hayata bakış açısıyla belirleniyor."

    Genel olarak şöyle düşünürüz: Herhangi bir olaydan beklentileri hatta genelleme yaparsak hayattan beklentileri daha yüksek olanlar, karşılaştıkları herhangi bir başarısızlıkta, yüksek beklentileri olmayanlara nazaran daha fazla hayal kırıklığına uğarlar.
    Oysa biliyorum ki öyle insanlar var, bu insanlar her zaman beklentilerini yüksek tutmalarına rağmen herhangi bir bararısızlık ya da beklentilerinin gerçekleşmemesi durumunda çöküntü ve hayal kırıklığı yaşamak yerine, morallerini hiç bozmayarak, daha iyisi için kendilerinde güç buluyorlar.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Oysa biliyorum ki öyle insanlar var, bu insanlar her zaman beklentilerini yüksek tutmalarına rağmen herhangi bir bararısızlık ya da beklentilerinin gerçekleşmemesi durumunda çöküntü ve hayal kırıklığı yaşamak yerine, morallerini hiç bozmayarak, daha iyisi için kendilerinde güç buluyorlar.



    Çok önemli ve güzel bir özellik bence...
  • beklentileri yüksek tutmanın yaşadığımız hayatı biraz olsun güzelleştirmek ve başarılı bir yol izlemek için gerekli olduğunu düşünüyorum..

    eğer karşılığında beklentilerimizden daha az bir karşılık yaşarsak demekki gerektiği kadar enerjimizi harcamamışız demektir..

    insan istedikten sonra başaramayacağı hiçbir şey yoktur.

    en ufak bir olumsuzlukta yıkılmak ve olasılıklar içinde ilk başta kötüyü düşünmek de baştan beklentimizin yönünü belirlemiş olduğumuzu gösterir..

    aynı zamanda psikologların gözlemleri ve araştırmaları olumlu bakarsak sonuçların daha olumlu olduğu yönünde..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi emell -- 4 Nisan 2006; 11:59:09 >
  • Vermeyince Mabud,
    Neylesin Sultan Mahmud..

    Bazıları bunu şans olarak da yorumlayabilir. İnançlı insanlar kısmet der.

    Ancak öyle insanlar var ki, ne yaparsa yapsın, ne kadar olumsuz şey yaşarsa yaşasın hep dört ayağının üstüne düşüyor. Üstelik hiçbir çaba sarf etmeden, dua etmeden.

    Öyle bazıları da var ki (ben) aksilikler hep dönüp dolaşıp onu buluyor. Şuraya örnekler yazsam 'bu kadar da olmaz' dedirtecek kadar şanssız veya kısmetsiz...

    Ne dersiniz, gerçekten de şans diye bir şey var mı?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: su*fi
    Ne dersiniz, gerçekten de şans diye bir şey var mı?


    Bu bence kişinin inancına bağlı.

    Şimdi Kaotikanın yok demesini beklemek, kendisini yanlışlaması olur.

    Bunun yanında ben eğer vardır dersem, Allah'ın gücüne bir kısıtlama koymuş olurum, ki bu da benim kendimi yanlışlamam olur.

    Dediğim gibi, inanca bağlı birşey bu.
  • ben düşünce gücüne çok inanan biriyim insanın düşüncesinin hayatını çok fazla etkilediğine inanıyorum ve bunu kendi hayatımda olsun en yakınlarımda olsun gözlemiyorum neye inanıyorsam ve o inandığım şeyi istiyorsam yaşıyorum ama sonuçları istediğim gibi oluyor mu o tartışılır.
    ben buna daha sonra şans yada şanssızlık dersem ne derece doğru olur?

    inançla alakalı bir durum, inandığınız şeyleri yaşarsınız ama eğer bunlara daha sonra şanssızlık derseniz olmaz..
    ama eğer imtihan amaçlı yaşadıklarınıza da inancınızla sabrederseniz buda sizin için çok büyük bir şans olarak geri döner..

    yani insan düşündüklerini yaşarken inancı da o olur,neticesinde hayatını kendi cüz i iradesiyle belirler hayatı nasıl yaşamak istersen o güç sana verilmiştir istisnai durumlar dışında..
    bence en güzeli teslimiyet duygusu içinde olmak bizim hakkımızda en hayırlısını bilene teslim olmak kökten çözüm...




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.