Şimdi Ara

Disiplin kazanmak için 30 gün boyunca yapabileceğim şeyler? (3. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
141
Cevap
73
Favori
17.476
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: A2ad

    Amacım disiplin kazanmak ama aynı zamanda 30 gün sonunda faydasını göreceğim şeyler arıyorum. Denedim ama 30 günü bulamadım bu sefer yapmak istiyorum. Uzun sürdürememe sebebim boş kalmak boş kalınca bir anda kendimi salıyorum.

    Yaptıklarım:
    Yürüyüş - koşu
    Egzersiz
    Duruş egzersizi
    Cilt bakımı

    Yapmadıklarım

    Mast
    Gereksiz internet sörfü
    Gereksiz tv

    Aklımdakiler
    Kitap
    Spor salonu (yeni bırakmıştım)
    Okul (aylardır gitmiyordum gitmeme şansım da var ama sırf boş durmamak için gidicem)
    Ders

    Ben ağır rutin kaldırabiliyordum çok da mutluydum ama bir çöküntü yaşadım her şeyi bıraktım bir süredir de geri başlayamıyorum o zaman beni mecburen yoğun tutan şeyler vardı şimdi onun yerine sizden tavsiyeler bekliyorum faydası olacak, geliştirecek, diş fırçalamak gibi de olsa 30 gün sonunda faydasını görebileceğim şeyler lazım. Tavsiyelerinizi bekliyorum, boş durduğum zaman yapmadıklarım'ı yapmakla başlıyor her şeyi bırakmaya gidiyor.

    5 vakit namaz, sünnetleriyle beraber.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Cilt bakımı ne yapıyorsun Nasil yapıyorsun

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 20 dk koşu kalori yakmak veya herhangi bir fayda sağlamak için yeterli midir? Ayrıca, nasıl bir hızdan bahsediyoruz? Jogging gibi mi?

    Şimdiden teşekkürler.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • en son 22sinde yazmışım diğer iki günü hızlıca yazıcam, yarın anlatacam diye yazmışım anlatamadım kusura bakmayın, işte bu yüzden ileriye dönük konuşmaktan nefret ediyorum. Ama yazcam.

    23ünde (pazartesi-dün) yine okul yoktu haftada 4 gün var. Dersi sadece 25 dakika çalıştım diğer her şeyi de yaptım ama nasıl bir isteksizlik nasıl bir bitsin bitsin bitsin diye nasıl bir verimsiz çalıştım. 22'sinde son anda direkten dönmüş halletmiştim dersi, yaptığım ders de kolay olandı, o gün bir sürü boş saatim olmasına rağmen böyle bir aptallık etmiştim. Ama her şeyin geriye doğru gitmeye başladığı yer 21'inin (cumartesi) akşamı, sabahtan birkaç saatte üst üste herşeyi bitirmiş akşam olmadan bir sürü saatim kalmıştı ben o saatleri pc başında gezerek geçirmiştim oradan bir miskinlik çöktü miskinlik o miskinlik ve sonunda bugüne geldim.

    24ü (bugün) sabah kendi kendime bayaa bir gün(10 gün) oldu nofap(mast. bırakmak) aklıma bile gelmedi hiç bu kadar kolay olmamıştı demiştim. Sonra bir hanımkızımızla fiziki yakınlaşmamız oldu. Ayrıntılara girmicem. Eve gelince karanlık tarafa geçtim . NoFap olayı yalan oldu yani. Şimdi spora gitmek için çıkıyorum hızlıca güncelledim daha sonra tekrar yazıcam

     Disiplin kazanmak için 30 gün boyunca yapabileceğim şeyler?




  • Daha öncesinde hayatında hiç düzen olmayan biriydim. Bu sene bir çok şeyi oturttum. Kaç zamandır pcye bakmıyorum ve aramıyorum da. gribi atlattıktan sonra spora başlamayı düşünüyorum. bitik olduğum bi zamanda konun çok iyi geldi hocam

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  •  Disiplin kazanmak için 30 gün boyunca yapabileceğim şeyler?

    Valhalla'ya giderken de son sözlerim bunlar olcak Gördüğünüz gibi tek suçum yakışıklı olmak. Şaka maka kız davasına düzenimizi bozduk. Benim için en önemli olay mast. 30 gün boyunca bırakmaktı çünkü daha önce denemelerimde hep başarısız olmuştum bu sefer kendimi kanıtlamak istiyordum. Ama ne yapalım illa ki bir yerlerden sürprizler gelebiliyor şimdi her şeyden vazgeçsem biliyorum ki 1 hafta sonra yine kafayı yiyecem ve tekrardan yapmaya çalışıcam. En iyisi çabalamak ve bir kaza kabul edip devam etmek.
    https://www.youtube.com/watch?v=EcKinnMXuKg
    Can we work it out?

    -----------

    Şimdi soruları cevaplamak istiyorum. Yorumlarınız için çok teşekkürler. Zamanında cevap veremediğim için kusura bakmayın kendimle boğuşuyordum.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Anarşo

    Cilt bakımı ne yapıyorsun Nasil yapıyorsun


    Cilt bakımı için tavsiye vermicem çünkü henüz bir işe yaramadı. Evdeki ürünleri kullanıyorum. Duşta sürüyorum, normal sürüyorum, gün içinde aklıma geldikçe gidip yüzümü yıkıyorum temizliyorum. Pek bilgim yok bu konuda internetten kendiniz araştırırsanız güzel tavsiyeler alırsınız. Aslında benim aklıma cilt bakımı denince aklıma yüzüne hıyar süren annelerimizden başka birşey gelmezdi ama American Psycho'yu izledikten sonra kendimi Patrick Bateman gibi hissetmeye başladım. Gazı ordan aldım yani. Patrick Bateman'ın sabah rutinihttps://www.youtube.com/watch?v=CGeAMVK75T4

    quote:

    Orijinalden alıntı: güzelbirhikaye

    Bende benzer şeyleri yapmaya basladim konunuzu takip ediyorum
    Yalniz merak ettiğim disiplin kazanma isteğiniz nasil oluştu? Ve 30 gün ayni şeyleri yaparsak disiplin kazanir miyiz ?

    21 günü ben de duydum doğru mudur bilmiyorum ama tecrübelerime dayanarak söylüyorum ki yeterli zamandan sonra diş fırçalamak gibi birşey oluyor. Mesela şu an köpek gibi koşmak istiyorum. Her gün spor salonuna gittiğim için koşumu yapamıyorum ve şu an en çok istediğim şey kaslarımın yandığını hissetmek, terlemek, köpek gibi özlüyorum koşmayı. Ama gidemiyorum çünkü kas gelişimi için yapmamam lazım. En yakın tecrübem bu mesela. İlk başladığımda ıkına sıkına yapıyordum.
    Disiplin kazanma isteğim zihniyetle alakalı birşey. Hayatta birşeyleri kazanmak istiyorsan gider uğruna savaşarsın. Bu düşünce bende vardı ama pratiğe tam dökemiyordum. En son çok kötü 1 ay geçirdim. Döndüm hayatıma bir baktım en güzel zamanları kendim için birşeyler yaptığım zamanlarmış. O zamanlara dönme umuduyla 1 aylık kötü günlerden sonra yeni bir maratona başlamaya karar verdim.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Jansay

    20 dk koşu kalori yakmak veya herhangi bir fayda sağlamak için yeterli midir? Ayrıca, nasıl bir hızdan bahsediyoruz? Jogging gibi mi?

    Şimdiden teşekkürler.

    Evet doktorların söylediği haftalık en ideal kardiyo süresini her gün yaptığınızı farz ederek hesaplanmışı o. Yabancı sitelerde hep günlük 20 dakika tavsiye ediliyordu. Ben ilk başta normal hızda koşu yorulunca yürüyüş sonra tekrar koşu şeklinde yapıyordum. Sonra hızlı koşu yorulunca jogging devam ettim. Hızlı koştukça kasların yanması hoşuma gittiği için hızlı yapıyordum onun en ideali hangisi bilmiyorum. Yürüyüş yaptığımda da 60 dakika yaparım.

    Günlük egzersizlerle ilgilenenler için 30 günlük programların verildiği bir site vereyim. Genelde parça parça verilir mesela sadece squat, sadece koşu vs. siz bunlardan istediklerinizi birleştirir istediklerinizi her gün yaparsınız. Programlarının faydası uzmanlar hazırlamıştır hangi gün yorulacağınızı bilir o güne az koyarlar 30 gün sonunda da çok fazla görünen rakamları rahatlıkla yapabiliyor konuma gelmiş olursunuz. Benim 1-2 beğendiğim program vardı. Amacınız benim gibi disiplin kazanmaksa 30 günün her günü yapacağınız egzersizi hazırlamış adamlar.http://darebee.com/

    quote:

    Orijinalden alıntı: K

    Bilgisayara daha az oturmak için program kurdum. Zamanımın kısıtlı olduğunu bildiğim için önemli şeyleri halletmemi sağlıyor, zaman dolunca tekrar açarsam bile geri kapatıyor. Öneririm. Programın adı Romaco Timeout.

    Ben dayanamam süresini değiştiririm falan diyorsan, programın şifresini başkasına girdir.

    İşler yolundayken bilgisayarla hiçbir problemimiz yok. İşler yolunda değilken kafa dağıtmak için bi yarım saat bakayım diye açıyorum kendimi saatler sonra saçma sapan yerlerden buluyorum. Süper paylaşım çok sağolun.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: A2ad

     Disiplin kazanmak için 30 gün boyunca yapabileceğim şeyler?

    Valhalla'ya giderken de son sözlerim bunlar olcak Gördüğünüz gibi tek suçum yakışıklı olmak. Şaka maka kız davasına düzenimizi bozduk. Benim için en önemli olay mast. 30 gün boyunca bırakmaktı çünkü daha önce denemelerimde hep başarısız olmuştum bu sefer kendimi kanıtlamak istiyordum. Ama ne yapalım illa ki bir yerlerden sürprizler gelebiliyor şimdi her şeyden vazgeçsem biliyorum ki 1 hafta sonra yine kafayı yiyecem ve tekrardan yapmaya çalışıcam. En iyisi çabalamak ve bir kaza kabul edip devam etmek.
    https://www.youtube.com/watch?v=EcKinnMXuKg
    Can we work it out?

    -----------

    Şimdi soruları cevaplamak istiyorum. Yorumlarınız için çok teşekkürler. Zamanında cevap veremediğim için kusura bakmayın kendimle boğuşuyordum.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Anarşo

    Cilt bakımı ne yapıyorsun Nasil yapıyorsun


    Cilt bakımı için tavsiye vermicem çünkü henüz bir işe yaramadı. Evdeki ürünleri kullanıyorum. Duşta sürüyorum, normal sürüyorum, gün içinde aklıma geldikçe gidip yüzümü yıkıyorum temizliyorum. Pek bilgim yok bu konuda internetten kendiniz araştırırsanız güzel tavsiyeler alırsınız. Aslında benim aklıma cilt bakımı denince aklıma yüzüne hıyar süren annelerimizden başka birşey gelmezdi ama American Psycho'yu izledikten sonra kendimi Patrick Bateman gibi hissetmeye başladım. Gazı ordan aldım yani. Patrick Bateman'ın sabah rutinihttps://www.youtube.com/watch?v=CGeAMVK75T4

    quote:

    Orijinalden alıntı: güzelbirhikaye

    Bende benzer şeyleri yapmaya basladim konunuzu takip ediyorum
    Yalniz merak ettiğim disiplin kazanma isteğiniz nasil oluştu? Ve 30 gün ayni şeyleri yaparsak disiplin kazanir miyiz ?

    21 günü ben de duydum doğru mudur bilmiyorum ama tecrübelerime dayanarak söylüyorum ki yeterli zamandan sonra diş fırçalamak gibi birşey oluyor. Mesela şu an köpek gibi koşmak istiyorum. Her gün spor salonuna gittiğim için koşumu yapamıyorum ve şu an en çok istediğim şey kaslarımın yandığını hissetmek, terlemek, köpek gibi özlüyorum koşmayı. Ama gidemiyorum çünkü kas gelişimi için yapmamam lazım. En yakın tecrübem bu mesela. İlk başladığımda ıkına sıkına yapıyordum.
    Disiplin kazanma isteğim zihniyetle alakalı birşey. Hayatta birşeyleri kazanmak istiyorsan gider uğruna savaşarsın. Bu düşünce bende vardı ama pratiğe tam dökemiyordum. En son çok kötü 1 ay geçirdim. Döndüm hayatıma bir baktım en güzel zamanları kendim için birşeyler yaptığım zamanlarmış. O zamanlara dönme umuduyla 1 aylık kötü günlerden sonra yeni bir maratona başlamaya karar verdim.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Jansay

    20 dk koşu kalori yakmak veya herhangi bir fayda sağlamak için yeterli midir? Ayrıca, nasıl bir hızdan bahsediyoruz? Jogging gibi mi?

    Şimdiden teşekkürler.

    Evet doktorların söylediği haftalık en ideal kardiyo süresini her gün yaptığınızı farz ederek hesaplanmışı o. Yabancı sitelerde hep günlük 20 dakika tavsiye ediliyordu. Ben ilk başta normal hızda koşu yorulunca yürüyüş sonra tekrar koşu şeklinde yapıyordum. Sonra hızlı koşu yorulunca jogging devam ettim. Hızlı koştukça kasların yanması hoşuma gittiği için hızlı yapıyordum onun en ideali hangisi bilmiyorum. Yürüyüş yaptığımda da 60 dakika yaparım.

    Günlük egzersizlerle ilgilenenler için 30 günlük programların verildiği bir site vereyim. Genelde parça parça verilir mesela sadece squat, sadece koşu vs. siz bunlardan istediklerinizi birleştirir istediklerinizi her gün yaparsınız. Programlarının faydası uzmanlar hazırlamıştır hangi gün yorulacağınızı bilir o güne az koyarlar 30 gün sonunda da çok fazla görünen rakamları rahatlıkla yapabiliyor konuma gelmiş olursunuz. Benim 1-2 beğendiğim program vardı. Amacınız benim gibi disiplin kazanmaksa 30 günün her günü yapacağınız egzersizi hazırlamış adamlar.http://darebee.com/

    quote:

    Orijinalden alıntı: K

    Bilgisayara daha az oturmak için program kurdum. Zamanımın kısıtlı olduğunu bildiğim için önemli şeyleri halletmemi sağlıyor, zaman dolunca tekrar açarsam bile geri kapatıyor. Öneririm. Programın adı Romaco Timeout.

    Ben dayanamam süresini değiştiririm falan diyorsan, programın şifresini başkasına girdir.

    İşler yolundayken bilgisayarla hiçbir problemimiz yok. İşler yolunda değilken kafa dağıtmak için bi yarım saat bakayım diye açıyorum kendimi saatler sonra saçma sapan yerlerden buluyorum. Süper paylaşım çok sağolun.

    Filmde de kamu spotu gibi anlatıyo herhalde

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Merhaba, durus egzersizleri icin video onerebilir misiniz? Netten aradim, taradim ancak bir sey bulamadim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Duruş egzersizi için daha önce duymadığınız bir teknik önericem adı; Alexander Tekniği

    Amerikalı bir yazarın otobiyografisini okurken şans eseri öğrendim. Avrupa ve Amerika'da özellikle sesini kullanan sanatçılar için eğitimleri veriliyor ve derslerinin pahalılığıyla ünlü. Türkiye'de eğitimini veren yok ve bildiğim kadarıyla yalnızca 1 kitap çevrilmiş. Kitabevlerinden alabilirsiniz ama yayınevi kendi sitesinde ücretsiz pdfsini dağıtıyor. " Alexander Tekniğiyle Bel ve Sırt Ağrısının Üstesinden Gelin " kitabın adı bu eğer googleda aratırsanız yayınevinin sitesinden pdfsini indirebilirsiniz. İllegal birşey olmadığı için yazıyorum, modlar da kontrol edebilir.

    Kitapda daha çok işin teori kısmına değinilmiş. Tekniğin yaratıcısı olan Alexander tiyatrocuyken sesini kaybediyor ve yıllarca doktor doktor gezip, 1 ay hiç konuşmamayı bile deneyip, asla eskisi olamıyor. Daha sonra kendi kendine duruşunda bazı değişiklikler yaparak sesini geri kazanıyor sonra da tekniğini insanlara öğretmek için diyar diyar geziyor. Tekniğin amacı insan formuna en uygun duruş şeklini bulmak ve bu şekilde vücuttaki bütün kaslardaki kasılmayı en aza indirmek. Bu adamın diğer teorisi de daha tıp bunu anlayacak teknolojiye sahip değilken kasların içinde başka bir kas grubunun daha olduğunu bu adamın yöntemlerini uzun süre yapanlardaki düzelmenin de bu kasların gelişmesinden dolayı olduğuymuş. Günümüzde kasların içinde Alexander'ın bahsettiği gibi başka bir kas grubunun olduğu ve vücut geliştirme gibi diğer kaslarda olduğu gibi değil oturup kalkma gibi Alexander'ın gösterdiği hareketlerle geliştiğini kanıtlamıştır. Kitapda teorik bilginin yanında gün içinde yaptığımız hareketlerin çoğunun Alexander tekniğiyle nasıl yapılacağı gösteriliyor. Duruş bozukluğu, kamburluğu olan arkadaşlar bu kitabı hatim etsin.

     Disiplin kazanmak için 30 gün boyunca yapabileceğim şeyler?

     Disiplin kazanmak için 30 gün boyunca yapabileceğim şeyler?

    Benim için en faydalı şey şu alttaki görsel oldu. Sandalyeye oturduğunuzda arka tarafı altına kitaplar koyarak yükseltin, insan doğasına en uygun oturma şekli budur. Bilgisayar başındaysanız da monitörün altına da kitaplar koyun göz mesafesine getirin.

     Disiplin kazanmak için 30 gün boyunca yapabileceğim şeyler?




  • Teşekkürler mesaj için

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ben de bugun başladım böyle bişeye. Inşallah sürdürebilir. Size de kolay gelsin.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Teknenin üzerini örtme
    Asla evde uyuma
    Böylece kapalı kapıların ardındakileri görebilirsin
    Bir Viking kalkanı üzerinde uyuduğunda kılıcı elindedir
    ve çadırı sonsuz gökyüzüdür
    Fırtınanın gazabı depreştiğinde yelkenleri yukarı çek
    Aman dostum, Fırtına Kral ortaya çıktığında ise
    bırak gitsin, bırak gitsin
    Batmak, gazabına uğramaktan iyidir
    Gazabına uğrayan ise artık korkularının kölesidir

    bir Viking sagası
  • 1 YIL SONRA EDİT:

    11 ay kadar olmuş neredeyse 1 yıl bugün aylardır girmedigim konu dışına bir gireyim deyip genç bir arkadaşın kendine 4 yıllık hedefler koydugunu gördüm ve aklıma bu konu geldi :) konudaki mesajlarımı okuyacak vaktim yok ama bir ara okuyup duygulanacagım resimler şarkılar filan koymuşum iyi ki yapmışım süper olmuş seviyorum kendimi ya :D he vaktim yok derken, evet gençler disiplinli hayata devam etmeye çalışıyorum o yüzden vaktim yok :)

    1 YILDA NELER OLDU?

    -Evde 20 dakikalık egzersizlerle sadece saglık ve disiplin için yaptıgım sporumu spor salonuna taşımıştım, yazın büyük buhran yaşayıp bıraktım okullar açılınca geri başladım bu dönem hiç aksatmadım şu an vücudum gayet iyi durumda, en önemlisi hayatıma o zamanlar bu sporu soktugum için yapmadıgım zamanlar bile araştırmalar yapıyordum yabancı kaynakları okuyordum ve şu anda tanıdıgım herkesden daha bilgili durumdayım.

    -Kitap okumaya devam ettim
    #ingilizce kitaplar okudum ve dizilerden çat pat öğrendigim ingilizcemi kitaplarda anlamadıgım kelimeleri translateden çevirerek çok iyi duruma getirdim bu sayede herkesin kaldıgı ingilizce muafiyet sınavını yüksek notla verip tüm yıl ingilizce dersi görmeden kafam rahat okuluma devam ettim.
    #İlgi duydugum felsefi akımları yaladım yuttum genelde pcden pdf olarak masrafsız okudum bazen satın aldım yada hocam hediye etti ve ufkumu genişlettim. İlgilendigim 3 felsefi akım hakkından benden bilgili öğretmenlerim dahil hiç kimseyi tanımadım.
    #Sosyal psikoloji kitapları okudum bu sayede sosyal ilişkilerde insanların nasıl davranacağını kestirebildim ve kendimi ona göre konumlandırmayı öğrendim. Bu sayede bu yıl sosyal psikoloji dersinde de hiç çalışmadan yüksek not aldım. Bu arada sosyal psikolojiden ögrendiklerimle bir yarışmayla ilgili çok uzun bir analiz yazmıştım forumda en çok beğenilen yorum olmuştu o yarışmanın finalistlerinden biri okumuş canlı yayında o yazımı referans göstererek bana teşekkür etti ve bundan sonraki stratejisini ona göre yapacagını söyledi, yarışmaya geri girdi ve dedigim gibi hareket edip açık ara 1. giden yarışmacıyı eleyip kendi arkadaşını 1. yaptı :D
    #Hiç çalışmadan girdigim türkçe sınavında milletin 1 saatte bitiremediği soruları 20dakikada fulle yakın bir sonuçla bitirdim nedeni kitap okumama sayesinde çok hızlı okumayave düşünüp yorumlamaya alışmış olmamdı

    Her şey o zaman gaza gelip günde 20 dakika kitap okumaya başlamam sayesinde oldu.

    -Her sabah kalktıgımda başka yerde çıkan sivilcelerle karşılaşıyordum aylardır yüzümde 1 tane sivilce çıktıgını hatırlamıyorum sebebi o zamanlar her gün yüzüme bakım yapmaya başlamış olmam cildim düzeldi eskisi gibi yağlı sivilceli değil.

    -Dik duruş egzersizlerim işe yaradı artık dik geziyorum önceden yakın arkadaşlarım ailem dalga geçerdi şimdi kimseden kambur durma diye birşey duymuyorum.

    -TVyi bu dönem boyunca 3 hafta izleyebildim bulundugum yerde tv bile yok pc de yoktu getirebilecegim halde almadım.

    İlk mesajımda yazdıklarımda geldigim nokta bu bunlar dışında buraya yazmadıgım defterime yazdıgım daha büyük hedeflerim vardı çocuklugumdan beri bekledigim birşeye yazın en sonunda ulaştım bir ameliyat diyelim, o defterde yazdıgım diger uzun vadeli hedefleri de gerçekleştirdim o malesef şu an yanımda degil hatta muhtemelen çöpte.

    İlk mesajı okudugunuzda ne kadar önemsiz şeyler diyebilirsiniz ama 1 yılda sabırla yapınca hayatımı da beni de çok değiştirdim. Belki hayatımda ilk defa birşeylerde başarılı oldum diyebilirim size. Şu an o zamanlar tahmin bile edemeyecegim başka şehirde başka çevreyle her şeyi kendim halletmem gereken ve halletiğim geçen yılki halim olsa halledemeyeceğim zor bir hayat yaşıyorum. Geçen yılki bu hareketimin benim için en büyük kazanımıysa kendime yada almak istedigim şeye uzun vadeli yatırım yapmamın başarı getirdiğini görmem oldu bu yılki hedeflerim yüz yıkamaktan dik durmaktan çok daha büyük şeyler artık kafam hep bu şekilde çalışıyor ve gelecegimi düşünerek disiplinli şekilde yaşıyorum. Mesela para biriktiriyorum, ama öyle böyle degil 1 dönem boyunca ihtiyaçlarımı en minimuma indirip elime geçen paranın neredeyse tamamını biriktirdim ve geçen hafta bu paranın bir kısmını güvendigim şirketlerden hisse seneti alarak yine uzun vadeli bir yatırıma çevirmiş oldum bu şekilde devam edebilirsem ve işler yolunda giderse okulum bittiginde digerlerinden çok daha rahat bir konumda olacagım. Sporu çok önemsiyorum nisan ayında doğum günümden önce hedefledigim bir ağırlık var onu kaldırabilmeye odaklandım ilk hedefim bu ve iki yılda hayalimdeki vücuda ulaşabilecegimi umuyorum. Her konuda uzun vadeli düşünmenin faydasını gördüm bir şeyi istiyorsan her gün ona emek ver ufacık birşey gibi görünse de 20 dakikalık bir şey de olsa yap sadece yap ve yeterince zaman bu disiplinle devam ettiysen sonucunu göreceksin, yazın başladıgım online fps oyununda bile başladıgımda sıradan bir oyuncuyken yazın sonunda bırakırken son turnuva şampiyonu prof oyuncuyu ezici üstünlükle yenip youtubeda videolarını izleyip insan degil dedigim oyuncuları benim yüzümden video çekemez hale getirip o oyunu belki de 1 numara olarak bıraktım neden çünkü her gün disiplinle emek sarfettim yatırım yaptım yetenegim gelisti ve 2 ayın sonunda en iyisi oldum.

    Neyse hayatı güzelleştirmek için istediğin sevdiğin şeylere emek vermeye ve karşlığında aldığın şeylerin keyfini çıkarmaya tam gaz devam!




  • bu arada bu sabah ailemden pasaportumun eve ulaştığına dair mesaj aldım hedeflerimizin arasına bir de yabancı memleket görmeyi ekleyelim siz hayatta ileri doğru bir adım atınca sürekli karşınızda yeni fırsatlar olasılıklar beliriyor günde 20 dakika yürüyüş ve yüz yıkamayla başlayan yolculukta yurtdışına çıkmak ve 4 yıl içinde ciddi miktarda para biriktirme ve dream body'e ulaşma noktasındayım. pasaport almak gibi bir düşüncem yoktu bir anda karşıma bu fırsat çıktı ve halletim, para biriktirme gibi bir düşüncem biriktirecek param da yoktu bir anda her ay hesabıma yatabilecek bir para ortaya çıktı ve biriktirmeye başladım, yazın bıraktıktan sonra tekrar salona başlama gibi bir düşüncem yoktu bir anda salona gitmekten başka aktivite yapılamayacak bir yere düştüm ve mecburen başladım. bytheway, ailem ile aram çok çok kötüydü babamla görüşmüyordum annemle her gün kavga ediyordum kardeşimle ilişkimiz çok zayıftı şu an üçüyle de nazar degmesin iyi gidiyor umarım böyle devam eder.




  • Git ağaca sesin kısılıncaya kadar tekmil ver sonra 1 saat yanaşık düzen çalış. Rahat, Hazır ol, Tören Rahat böyle kendi kendine komut ver. Bunlar bitince yerinde dönüşlere geçebilirsin şimdilik bunları yap hala disiplinsizlik vasıl olursa diğer disiplin teşkil edici haraketleri gösteririm.
  • son mesajdan bir buçuk ay geçmiş güncelleme degil de son günlerde hayatımda belki dönüm noktası olacak şeyler yaşadım onları yazayım, konuyu takip edip güncellememi isteyenler oluyor güncellememe sebebim yazdıgım seyleri okuyup beni gercek hayatta tanıyabilecek insanlar olma ihtimali kimsenin özelimi görmesini istemiyorum. benden sonra konunun uplanmamasını tercih ederim.

    Her şey yolundaydı son mesajımda yazdıgım gibi hayatımda herşey iyi gidiyordu ama okul tatil olup evime dönünce çok büyük bir hedef eksikligi hissettim tamam vücut geliştirmek dersleri geçmek ciddi para biriktirmek hayatıma kalite katıyordu bu konularda her ilerledigimde mutlu oluyordum ama daha fazlasını hak ettigimi düsünüyor(d)um. Bilmiyorum belki de sadece o anlık amaç eksikligini doldurmam gerekiyordu birşeyler için gecemi gündüzüme katmalı yine ileriye daha yukarıya gitmeliydim, önümde bir sürü vakit vardı ve saydıgım seyler sadece o vakti öldürmek icin koydugum hedeflerdi o vakti öldürmek degil o vakiti lehime kullanmak istiyordum önümde duran yıllarda kendime yada kendi yarattıgım bir seye "yatırım" yapmak istiyordum. Önüme bir anda bir fırsat çıktı bu fırsat bana ekonomik bağımsızlık verecekti, tatilde herşeyimle bu işe yoğunlaştım bir haftada 400 lira gibi bir para kazandım. Bir mola verelim de şu "fırsat çıktı" lafını açayım. Aslında bir şans eseri önüme böyle birşey çıkmadı eve gider gitmez kafam çok farklı bir titreşime girdi günün belki 20 saati ekonomik bagımsızlıgı getirecek yeni yollar düsünüyordum bu olay günlerce sürdü hatta bir gece kuzenimle konustum kafamdaki her fikri döktüm hepsi ince ayrıntılarına kadar düşünülmüş 10 tane zengin edecek fikiri o akşam ona yazdım ona eger herhangi birini yapmak isterse yazdıgım yollara baglı kalarak bu islere yatırım yaparak uzun vadede mezun oldugunda alacagı para kadar geliri olabilecegini söyledim ama anlayacak, hayalini kuracak, hayata geçirecek kapasitesi yoktu. Sonra yıllardır gözümün önünde duran en severek ilgilendigim bir alanda bir anda bir iş fikri oluştu ve sınırlı sermaye ile ilk denememde bir haftada 400 lira kazandım, sonra o parayı anında harcadım ama kafamda çok deli planlar geldi aynı işi daha büyük sermaye ile yaparsam yasıtlarımın yada hayatta tanıdıgım herhangi birinin kazanamayacagı paraları kazanacaktım ama bütün hayatımı bu işe adamalıydım. Günlerce hesaplar yaptım gece yataga girerken o rakamları tekrar çarpıp yine aynı sonuçları bulup çıldırıyordum hemen kendi işimi kurmalı biriktirdigim tüm parayı sermaye olarak bu işe yatırmalı 1 ay sonra kazandıgım her şeyi yine bu işe yatırmalı öbür ay kazandıgım parayı yine bu işe yatırmalıydım. Ama evde yapabilecegim birşey degildi o an başlamama imkan yoktu, okul açıldı okula gittim şehre döndüm 1 ay önce çok mutlu oldugum yerde, yaşamak bile azap veriyordu kafamda hala iş planı ve burada geçecek zamanı düşünüp acı çekiyordum. Çözümler, çözümler, çözümler düşündüm birşeyler belirdi karar vermek için okulu sporu dışarıya çıkmayı insanlarla konuşmayı 1 hafta askıya aldım, 1 hafta kendimi eve hapsettim kimi günler tek öğün yemek yedim. Kimi günler yataktan kalkacak halim yoktu bütün gün uzandım kimi günler sinir/enerji karışımından kendimi yırtsam da uyuyamadım yerimde duramıyordum. Kimi günler her şey depresyondu hiçbir umut yoktu, kimi günler herşey çözülmek üzere önüm umut doluydu. Neyse, 1 hafta boyunca bütün açık kapıları aradım hepsi tek tek yüzüme kapandı aramaya devam ettim bir çıkış yolu buldum kapandı başka bir tane buldum kapandı kapıyı görünce kendimi dünyanın en güçlü insanı gibi hissettim kapı suratıma kapanınca yaşamanın anlamı yoktu.

    Geçen yıl okuduğum bir kitapta eski bir amerikalı şairden bahsediyordu şiirleri berbat ama karakteri efsane bu adam Paris'te mi ne evleniyor ve balayında sanatçı karısıyla birlikte kendini kütüphaneye kilitliyorlar ve sanırım yıllarca, kitap okumaktan başka hiçbir şey yapmıyorlar ve sonra kendilerini vuruyorlar. Bana yol gösterecegim bir kitabı alıp durmadan bilmiyorum kaçtı ama sanırım 8 saat okudum kitap bir türlü bitmiyordu ama ben bittim kitap okumak benim için uzanıp kafanı bosaltmaktı ama o an anladım kitap okumak yaptıgım en zor seymis, 8 saat ders calıstıgımda kendimi daha canlı enerjik hissediyorken ilk defa bu kadar uzun süre kitap okumayı denedim ve artık okudugum hiçbir kelimeden birşey anlayamıyordum gözüm görmüyordu kafam çalışmıyordu.

    Neyse, o kitapta bütün başarılı insanların bu tip engellerle karşılaştıgı bunların sadece "kararlılık" testi oldugu yazıyordu ben de ne yaptım o 1 haftayı engelleri aşarak geçirdim, tüm engeller aşıldı her şey göze alındı hiçbir engel kalmadıgında sadece bir ara verdim ve sabah uyandıgımda bambaşka düşünüyordum. Her şey hallolmuştu planladıgım her şey o gün olacaktı her şeyi geride bırakıp kendimi bu işe adayacaktım en deli planlarda yine makul olanını bulmuştum sabah kalkıp o gün yapacagım son ayak işlerini yazdım ve birkaç dakika sonra, hiçbir engel kalmamışken, bir anda vazgeçtim. Hiçbir engel kalmamıştı ama son bir analiz yaptım bu işi diger şeylerle birlikte götürmeme imkan olmadıgını anladım. Eger bu işe girersem aylardır emek verdigim her şeyden tam da en güzel yerine gelmiş kaymagını yiyor iken vaz geçecektim. Eger o işe girersem diger şeylerden vazgeçmemek için hepsini bir arada götürmeye çalışacagımdan adım gibi emindim hayatıma onları bir şekilde sıkıştırmak için diger hedeflerim için de uğraşmak için o iş'ten kısmam gerekecegini biliyordum. Öyle olursa her şeyi yapmaya çalışıp hiçbir şeyi tam olarak başaramayacaktım ne hayal ettigim paraları kazanacaktım ne diger alanların hiçbirinde başarı yakalayabilecektim. Okul ve spor yalan olacaktı, ekonomik olarak bu işe başlamak için büyük zarara girecek ve gelecek aylar boyunca para biriktiremeyecektim. Değmezdi ve vazgeçtim. Daha doğrusu 4-5 ay erteledim. Bu gün bugün yaşandı, sabah kabir azabı bitti ve derin nefes aldım elimdekilere baktım ve elimdekilerle neler yapabilecegimi düsünmeye başladım. Ben buraya 'tırnak keserek' geldim, evet o zamanlar hayatımdaki en güzel an sabah yazdıgım tırnak kes'in üstünü çizmekti, bunları küçümseme lüksüm yok, bu konu açıldıgında yine iyi durumdaymışım öncesini bir ben bilirim bu konuyu açmadan birkaç ay önce hayatımda ne büyük kararlar verip kimleri hayatımdan çıkardıgımı saatimi daha az önce sabah 6ya kurup nasıl kendimi degistirmek için ugrastıgımı, bu konu degismis halimdi, peki 1 yıl öncesini? onu ben bile hatırlayamam tam olarak, 5 yıl öncesini, 3 yıl önce aldıgım kararla kötüye daha da kötüye giden herşeyi pozitif yöne doğru çevirmeyi başarmamı. bu tarihler burada uzun uzun anlatılacak şeyler degil ama biryerlerde bir "zero" varsa o bendim -gerçi zero olmadan da hayatımda mükemmel bir dönem vardı- işte size "zero to hero" hikayesi. Bulundugum yerde zaten hero'yum, geçen yıl zaten hero'ydum, hero kalmaya devam edicem, stay hero bro. Şunu anlamaya başlıyorum, hayatta o kadar çok level var ki, hayatta o kadar başarılacak şey var ki gelecekte o kadar şey başarıcaz ki, gelecekte başımıza gelen iyi şeylere de kötü şeylerin de o kadar sorumlusu biz olacaz ki, belki o kadar çok gümleyecez ki en kötü halimizi arayacaz ama yine buuum diye umut belirecek yine büyük bir inançla ileriye doğru asılacaz.

    not: işin ne oldugunu yada diger iş fikirlerini sormayınız, hatta bu konuda hiçbir şey sormayınız. bu yazdıklarımdan çıkarılması gereken bir sonuç varsa hangisinin doğru yol olduğu yada doğru yol olup olmadığının bilinmediğidir. kierkegaard:
    "evlen, pişman olursun; evlenme, ondan da pişman olursun; evlen ya da evlenme, ikisinden de pişman olursun; ya evlenirsin ya da evlenmezsin, ikisinden de pişmansın. dünyanın çılgınlıklarına gül, pişman olursun; ağla, ondan da pişman olursun; dünyanın çılgınlıklarına gül ya da ağla, ikisinden de pişman olursun; dünyanın çılgınlıklarına ya gülersin ya da ağlarsın, ikisinden de pişmansın. bir kıza güven, pişman olursun; güvenme, ondan da pişman olursun; bir kıza güven ya da güvenme, ikisinden de pişman olursun; bir kıza ya güvenirsin ya da güvenmezsin, ikisinden de pişmansın. kendini as, pişman olursun; asma, ondan da pişman olursun; kendini as ya da asma, ikisinden de pişman olursun; kendini ya asarsın ya da asmazsın, ikisinden de pişmansın. işte beyler, size her türlü yaşam bilgeliğinin özü."
    Pişmanlık degil kararlılık istedigimi biliyorum ama oldugun yolda yürümeyi seçmek de "kararlı" olmaktır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Stoa -- 18 Mart 2016; 22:59:18 >




  • Kendime yüklemeye/törpülemeye çalıştığım karakteristik özellikler

    1) Risk Almayın: Bütün filmlerde kitaplarda geçenin tersine bunu söylüyorum. Kendimde de geliştirmeye çalıştığım karakteristik özellik bu; risk almamak. Kafanızda "risk almamak en büyük risktir" gibi sözler yer edinmiş olabilir. Risk olmadan hiçbir şey olamam olduğum yerde sayarım diye düşünüyor olabilirsiniz. Hatta bütün başarılı insanların risk aldıkları için orada oldukları düşünülür. Ama gerçek tam tersidir. Zenginlerin, mucitlerin hayatlarını inceleyin onların yaptıkları şey risk almak değil; bütün dünya risk alırken sabırla beklemek, bütün dünya korkakken cesurca harekete geçmek. Dünya tarihi krizlerle ve bollukla doludur. Bu hem tarih hem siyaset hem ekonomi dünyadaki her alanda geçerlidir. Siyasi olarak savaşları düşünün insanlık tarihinde dünyayı yıllarca kendine getiremeyen kaç tane savaş oldu. Ama dünya tarihinde uzun yıllar boyu müthiş bir refahın barışın hakim olduğu kaç uzun yıl da oldu. En yıkıcı dünya savaşından sonra şu an insanlığın geldiği en üst refah düzeyine gelmiyor muyuz? Şu an dünyayı yönettiği komploları falan yürütülen o multimilyarder ailelerin hepsi o savaş yıllarında cesur adımlar attığı için şu an bilmemkaç kuşak sonrasına bile böyle bir güç bırakabildi. Şu anki dünya devi şirketlerin hepsinin tohumu o savaş sonrası toparlanma döneminde atıldı. "Ee bunlar risk almış" diye düşünüyorsan hayır bunlar risk almış insanlar değil bunlar riskin en az olduğu yerde hazırlı olan insanlar. Tarihi bir grafik olarak düşünürsek zirveler ve çukurlarla doludur. Savaştan önce refah en zirvedeyken herkes gelecek için umutluyken atılım yapanlar asıl riski alan bunlardı ve Hitler diye bir adam ortaya çıktığınad hepsi battı. Şu an hala dünyayı yönetecek gücü elde edenlerse herkes umutluyken ve o grafik pik yapmışken risk almayan "korkak"lardı çünkü o korkakların grafik çukurdayken atılım yapacak riske edecek birşeyleri kalmıştı. Çukurdayken yapılan atılıma risk denmez sadece herkesten "farklı" olmak demektir.

    Tarih'e bakalım bir de. Bilinen tarihte yaşanmış en refah dolu yıllar olarak görülen, tarihçilerin çoğunun hayata yeniden gelme şansım olsa gelmek isteyeceğim tek zaman dilimi dediği Beş İyi İmparator Dönemi'ne bakalım. Roma'nın ve dünyanın en mükemmel yılları. Eceliyle ölmüş ve varislerini kendi seçmiş bu Beş İmparator dönemi 5. imparator ve günlükleri bugüne kadar ulaşmış benim de hayran olduğum Marcus Aurelius'da pik noktasına ulaşmıştır ama ondan sonra gelen imparator dünyanın içine etmiştir. Üstelik bu 5 imparator döneminden önce de Tarih'deki en zorba imparator olarak bilinen dönem olan Neron'un hükümdarlığı vardır. Yani dip zirve dip.

    Ekonomik krizlerin hepsinden önce pik dönemi vardır. Herkes gelecek için umutludur. Bütün insanlar risk alır her şey iyiye gitmeye devam eder ama derken bir kriz oluşur ve risk alanlar batar, risk almayıp en risksiz olan dönemde(diğer herkese göre hala en riskli yerdir daha da batacaktır her şey kötüye gidecektir) yatırımını yapanlar yeni zenginlerimiz olur.

    Peki insanların büyük çoğunluğu neden aslında en riskli olan dönemde geleceğe umutla bakar ve risk alır. Bir yerde insan doğasının böyle olduğunu okumuştum. İnsan o grafik yukarı gidiyorken her şey iyiye gidiyorken büyük umut varken geri kalmamak için herkesin akın ettiği zirveye akın eder, insan her şey kötüye gidiyorken o grafik çukurdayken herkes kaçtığı için elindekileri satar kaçar. Tıpkı ilkel zamanda mağarandan çıktığında vahşi hayvanlar tarafından kovalanan insan topluluğunu gördüğünde senin de onlarla kaçtığın gibi. Tıpkı daha çok hayvan daha verimli tarım alanı var diye yapılan göçler gibi. İnsan'ın doğal davranışı budur, insanı hayatta tutacak olan da budur herkes kaçıyorsa kaçmazsan vahşi hayvanlara yem olacak sen olursun. Asıl insan doğasına aykırı olan bizim yapmaya çalıştığımızdır. Amma velakin vahşi zamanlarda yaşamıyoruz, 2016 yılında bambaşka kuralları olan insan tarafından yaratılmış bir sistemde yaşıyoruz ve bu sistemde başarılı olan insanlara baktığımızda görüyoruz ki vahşi hayvan gelirken yerinden kıpırdamayanlar, herkes olduğu yerde kalırken tek başına göç yapanlar kazanıyor. Bu konuda en insan-olmayan şekilde davranıp içgüdülerimzin tersi davranıcaz. Risk almayın.Hazırlıklı olun.

    2) Açgözlü olmayın. Açgözlü olup olmadığınızı anlamanın bir yolu yok bunu okuyan biri ben açgözlü müyüm değil miyim diye düşünmesin. Açgözlülükten kast ettiğim kardeşinle kolayı yarı yarıya bölüştüğünüzde ona çaktırmadan daha fazlasını kendine almak değil. Açgözlülükle kastettiğim şekilde açgözlü olup olmadığınızı anca böyle bir sınavla karşı karşıya geldiğinizde anlarsınız. Ben bu sınavla 7 ay içinde 3 kere karşı karşıya geldim üçünde de açgözlülük yaptım ve üçünde de kaybettim. Burdaki aç gözlülüğü üstteki örnekle tarif etmeye kalkarsak üstteki maddede bahsettiğim hayatın her alanında aynı olan grafik pik noktasındayken sürü daha fazlasını isterken gelecek umut doluyken muhtemel kazançlarından vazgeçip elindeki kazançla yetinmektir. Hayattaki grafiğin zirvelerle ve çukurlarla dolu olduğunu bilmek size hiçbir kazanç sağlamaz; eğer açgözlülüğünüzü de yenip pik noktasındayken herkesin yaptığının tersini yapmayı başaramıyorsanız. Çünkü gerçek şudur ki kimse Beş İyi İmparator döneminin ne zaman biteceğini bilmez, son imparator Marcus 2016 yılında bile hayranlık beslediğim biriyken nasıl olur da onun seçtiği imparator her şeyi batırır? Hiç kimse İki İyi İmparator'un Üç İyi İmparator dönemi mi olacağını yoksa orada biteceğini mi bilmez ama insanlar o anki durumun sonsuza kadar süreceği eğilimindedir. Muhtemelen Marcus Aurelius döneminde herkes umut doluydu. Se7en filminde Hıristiyanlık'ın 7 ölümcül günahı'yla ilgili cinayetler işlenir bunlardan biri de greed, açgözlülüktür.

    Açgözlülüğü yenme planım gelirsek; 7 ayda 3 kere açgözlülükle kapışmam gerektiğini ve kaybettiğimi yazmıştım ama az önce 4 olduğunu hatırladım. Hatta o cümle bitmeden 5.'yi de aklıma getirdim. Bunlarla ilgili ayrıntıya girmeyeceğim çünkü mühim olan dersi alıp tekrarlamamak şekil değiştirip değiştirip önüme çıkmaya devam edecek bu sınav. Kimi zaman ben bu sınavı geçtiğimi düşünürken sürü'nün kazandığını görüp neden içgüdülerimi dinlemedim deyip ellerimden kaçan olası kazanca sövücem. Ama şunu biliyorum uzun vadede açgözlü olan değil o sınavı geçen kazanacak. Misal hayatım boyunca açgözlü olup olmadığmı düşünmedim biri açgözlü müsün diye sorsa dalga mı geçiyorsun derdim çünkü o açgözlülükle bu açgözlülük çok farklı şeyler. Ayrıntıya girmeden ilk sınava gelelim açgözlülüğün a'sının bende olduğunu düşünmüyorken ne olduğunun bile farkında değilken kumar batağın düştüm ama bu bataktan diğer insanlarla kıyaslarsak çok yüksek meblağlar kaybederek çıkmadım, şunu öğrendim kumar en tehlikeli düşmandır ve kumarbazlık herkesin içinde vardır. Bir insan kumar'a bulaştıysa karakteri de değişir hırsızlık da yapar dilencilik de yapar kumar batağına düşmüş insan insan sıfatını yitirmiştir hayatı boyunca yarattığı her şeyi tek hatasıyla yok edebilir bunu da büyük bir arzuyla yapar. Kumar sınavında kaybettik, ardından ekonomik kriz geldi orda da kaybettik aslında 3 ekonomik krizi sayabiliriz; davutoglunun görevden alınması, brexit, darbe girişimi. Bu 3 ekonomik çukurun da öncesinde yatırımların pikindeydi ilkinde kumar batağına düşmüştüm düşünecek vaktim bile olmamıştı ama diğer iki krizde kesin olarak düşünmüştüm bu kadar kazanç yeter en azından bir kısmını geri almalıyım açgözlülük yapmamalıyım. Ama hepsinde de olası kazançları düşündüm, yada elimdeki kazancı küçümsedim ve açgözlü davranarak sınavları kaybettim. Şu an hala zararda değilim çünkü ilk maddeye uymuştum piklerden ve çukurlardan oluştuğunu biliyordum ve piklerden almıştım sadece üç kere zirvelere gelinmesine rağmen daha ileride başka zirveler olacağını düşünerek 3 kere daha o çukura geri dönüldüğünü gördüm. Şimdi bu açgözlülüğe düşmediğimi, üç sefer de sınavı açgözlülük yapmadan geçtiğimi düşünün. O zirvelere 3 kere gitmiş olacaktım bu da o zirvelere gittiğimde yapacağım karın 3 katı demek o da demek ki çıkmadığım zaman bu krizler yaşanmasaydı bile hayal edemeyeceğim yerlere gitmesinden çok kar edecektim.

    Size ekonomik olarak hayatın özetini geçeyim: 30 40 50 80 yaşlarınıza gelirsin ve vayy be maaşımın %10'unu bile kenara atsam şimdi zengindim dersiniz. Zenginliğin sırrı bundan ibarettir. Çünkü bu hayatta kesin olan tek şey zamanın geçeceğidir. Hayata gelirsiniz ve garantisi olan tek şey bir gün öleceğinizdir, bu da demek ki zaman geçecek. O zaman hayatınızı garantisi olan bu tek şeyin üzerine inşa edin. Ekonomiyi çıkaralım hayat için düşünelim; Eğer ölmezsem 10 yıl sonra emin olduğum tek şey 10 yıl geçtiği olacak.

    O zaman garanti olan tek şey gerçekleştiğinizde yanınıza neler aldığınıza bakın. Geçmişe dönük bu kuralı düşünelim; geçen yıl forumda bir konuya gelecek hedefleriniz nedir diye sormuşlar ben de 1 yıl sonunda başarmak istediklerimi yazmışım ve bir yıl sonra o mesajı unutmuşken o mesajla karşılaştım ve hedeflediğim her şeyi tek tek gerçekleştirmişim. Mesela 8 yıldır hayalini kurduğum şeyi o mesajı yazdıktan 2 ay sonra gerçekleştirmişim göz lazer ameliyatı olmuştum ömrümün geri kalanı boyunca gözlük takmayacağım. Bu yıl ben geriye baktığımda önemli olan şey bu. Bu yıl gözlüklerden kurtulmuşum ve hayatımın geri kalanı boyunca beni lens takmakla göz kuruluğuyla plajda gözlük yok diye kızları görememekle uğraştırmayacak birşey. Bir yıl boyunca çekmediğim acı kalmadı yurtta 32489234 kere evimi özledim, 23489234 kere her şeyi bırakıp defolup gitmeyi düşündüm, 32589325 gün hayatımdan nefret ettim, 214914 oda arkadaşı değiştirdim ama bunların hiçbirinin en ufak önemi yok. Tek önemli olan şey o yıl yanımda ne götürdüm? Bu yıl yanımda ne götürdüm, daha iyi hayat daha iyi gelecek istiyorsanız sormanız gereken tek soru bu. Hayatta herhangi bir konuda başarılı olmak en iyisi olmak en zirvede olmak diğer insanlardan iyi durumda olmak istiyorsanız sormanız gereken tek soru "bu yıl yanımda ne götürdüm?". Kapatın televizyonu, bugün ne olmuş şu dizide kim ölmüş, bu futbolcu ne yapmış, arkadaşım x arkadaşım y'ye benim hakkımda ne demiş. Bunların hepsi hayatınızda en ufak meşguliyeti hak etmeyen gereksiz önemsiz unutulmaya müsait detaylardır. Hayattaki en büyük şansım belki de günlük tutmaktır. Eğer siz de bir günlük tutmuşsanız dönün benim gibi geriye bakın 7 yıl önce lise1'de günlüğünüze ne yazmışsınız o zamanki derdiniz neymiş ve şu an hafızanızda kalan o yıldan hayatınızı etkileyen ne? Serviste iki tane kızdan nefret ediyormuşsun eve gelip bana yaptıkları hareket hakkında saatlerce düşünmüşsün şu an hangi okula gittiklerinden bile haberin var mı? O günlüğü bulana kadar lise'nin ilk yılını mükemmel bir yıl sanıyordum çünkü insanın aklında sadece anımsanmaya değer şeyler kalır benim aklımda her ergen gibi kızlarla olan ilk yakınlaşmalar falan kalmış, sınıfta rap yapmıştık arkadaşla o kalmış vs. vs. sanki hayatımın en güzel yılı ama günlükleri okuyunca flashback yaptım ve 3 saat servis yolu olduğunu her gün ayağımın serviste oturmaktan kopmak üzere olduğunu terden geberdiğimi ve diğer 2324893284 tane derdi yazmışım hiç de güzel bir hayatım yokmuş. İnsan hafızası böyledir sana en büyük dersi veriyor işte o küçük ayrıntıların hepsini yok ediyor ve sadece önemli olanları yanına alıyor zaten senin hayatına bugün etki eden şeyler de sadece o önemli şeyler. Mesela o sene haftada 10 saat dersimiz vardı ve lise sonda bile 1. sınıftaki öğretmenin o sene zorla öğrettiği ingilizce kelimeler sayesinde geçtim. Yani şu an 1 yıl sonra kendinizi nelerle donatmak neler elde etmek istediğinizi yazıyorsunuz ya, işte onlardan ne kadarını gerçekleştirdeysiniz gerçekleştirdiniz 7 yıl sonra sadece onları hatırlayacaksınız veya onlar hayatınıza etki edecek. Hayatınızı bunun üzerine kurun, bu yıl ne yaparsam 10 yıl sonra bile hayatıma olumlu etkisi olur deyin ve o yıl onları yapan hayatınızdaki en önemli şeyler onlar olsun geri kalan herşeyin yaşanıp yaşanmadığının bile önemi olmadığını hatta muhtemelen hatırlamayacağınız için yaşanmamış bile kabul edebileceğini anlayın.

    Gelin buna biriktirmek diyelim, tamamen benim teorim ve para birikmekten hiçbir farkı yok, o yıl cebine ne koyduysanız hayatınızda önemli olan tek şey odur, başarı yada başarısızlığınızı buna göre ölçün, hayatta ilgi duyacağınız her şeyi bu 1 yıl sonra unutacağım önemsiz anlık günlük bir şey mi yoksa 10 yıl sonra bile işime yarayacak uzun vadeli bir yatırım mı diye düşünün. Ekonomiden örnek vermeye devam edersek, Şunu da asla unutmayın; eğer her yıl 10bin lira biriktirirseniz 20 yıl sonra elinizdeki para asla 200bin lira olmaz. Birleşik faizle ilk yıl biriktiriğiniz 10.000 lira bile yılda %10 faizle %200 artıp 20.000 lira olmaz bileşik faizle 67.275tl olur. Bu sadece ilk yıl yatırdığınız para 20 yıl boyunca yatırdığınız 3-4-5-6 katlarına çıkacak 10.000 liraları düşünün. Ben düşünmüyorum çünkü bu en az gelir getiren yatırım türü. Hatta kendisinden sonraki en az riskli yatırım türüyle bile kıyaslandığında komik derecede düşük rakamlar. Örneğin 10.000 liranızı Fidelity yatırım fonuna sizin yerinize değerlendirmeleri için yatırmış olsaydınız ve her yıl 10.000 değil 100 lira yatırsaydınız, 20 yılda 10 bin liranız onca krize rağmen 1 milyon lira'yı geçerdi. Bu da hiçbir bankaya ve yatırım fonuna yatırmadan kendi başına yatırım yapan 14 yaşında 5.000$'ı olan bir çocuğun 83 yaşında nasıl dünyanın en zengin ikinci insanı olduğunu gösteren grafik(servetinin yarısını dünyanın en zengini olan Bill Gates'in yardım vakfına bağışladığı için 2.'dir):http://i.hizliresim.com/GRgyJ6.jpg Paranızı harcarken acaba ben bu parayı günün modası olan iki yıl sonra eskiyecek iphone'a mı yatırmalıyım yoksa 20 yıl sonra bana servet sağlayacak bankaya, yatırım fonuna, hisse senedine, gayrimenkul'e mi yatırmalıyım diye düşünün. Aynı mantıkla 20 yıl sonra bile iyi ki yapmışım dediğiniz eylemler yapın hedefler koyun gerçekleştirin. Gün'e saplanmayı bırakın ve yanınızda ne götürebildiğinize odaklanın.Biriktirin.

    Son paragraf: "Bakın arkadaşlar" diye başlayıp duygusal konuşmaya girdim sonra sildim çok geçmişe gitmeye gerek yok özet geçmek gerekirse. Çocukken iyi bir hayatım varken başarılı mutlu bir çocukken bir çöküşe geçtim bu çöküş yıllar sürdü. Psikolojik çöküşü falan kastetmiyorum sadece hayatımda yıllarca kendim için hiçbir şey yapmadım. Dersler: İlkokulda sınıfta benimle aynı başarıda olan çocuklar 7 yıl sonraki ygs'de ilk 100'e girerlerken ben dandik bir yere girdim, hatta lisede sınıfta kaldım, çocukken akrabaların erken okuma yazma söktüğüm için süperzeka falan dediğini düşündüğümde heralde gitgide gerizekalılaşıyorum diye düşündüm. Hayat: Aile dağıldı. Bir orda bir burda sürekli kavga ve yaşımdan büyük sorumluluklar içinde berbat bir hayat. İlişkiler: Hayatımda gördüğüm göreceğim en güzel akıllı aşık olduğum kızı bilgisayar oyunları için terk ettim. Fiziksel olarak: Obez gibi birşey oldum lisenin yarısında ani kararla hırs yapıp bir yazda normal insana döndüm. Eğer hayatın her alanı pikler dipler'den oluşuyosa ben pik doğdum uzun bir süre dipte daha da dibi aradım ve kilo verdiğim bütün teknoloji bağımlılığından kurtulduğum o garip yaz bu grafikteki ilk başı kaldırışımdı, sonra yine çöküşe geçtim çünkü çevremdeki insanların istediği ben o dipteki bendim kolayca yönlendirip faydalanıyorlardı zaten dipteyseniz dipteki insanlarla arkadaşlık edersiniz bu insanlar da insana ait en iğrenç karakteristik özelliklere sahiptir; kıskançlık ve yalancılık gibi. Bilgisayar oyunlarını bırakıp kendi hayatımda neler olduğunun farkına vardıkça "ne yapıyorum lan ben" demeye başladım. O zamanlar okuduğum bir kitap hayatımı değiştirdi diyebilirim 1800'lerde bir Alman felsefeci tarafından yazılmış siyasi olarak o zamana kadar düşündüğüm her şeyi kitaba dökmüş gibiydi ama o kitapta siyasetle ilgili değil hayatla ilgili şeyler öğrendim. İnsanlık tarihini başından sonuna kendini düşünenler ve başkalarına esir olanlar olarak iki gruptan oluştuğunu ve hatta başkalarına(bu başkalarından kasıt sadece insan değil uğruna insanların karakterinden vazgeçtiği bütün kavramlar) esir olanlar da esir olarak temelde kendilerini düşünüyordu ama kendilerini inkar ediyorlardı. Kendini düşünmenin, bencilliğin, bireyselliğin, birey olmanın, yanlış şeyler olduğunun insana prangalar vurmaya çalışmış kurumlar tarafından insanın zihnine kazındığını o kitabı okuyunca öğrendim(içinde olduğun toplumun faydasını istemek de kendini düşünmektir yani bencillikten kasıt toplumu sömürmek değil toplumun çıkarını da kendi çıkarın için istemektir). Tabiki ani bir karar verip bana ben olmama izin vermeyen bana saygı duymayan bütün insanları hayatımdan çıkardım, en yakın arkadaşım olsalar, tek kalcağımı bilsem bile. Bu hayatımda o zamana kadar yaptığım en doğru hareket oldu ve nihayet kendime odaklanmaya başladım. "Kendini geliştirmek" kavramının ne kadar içi boşaltılmış birşey olduğunu anladım, içimde kendimi için iyi birşeyler yapmak için derin arzu vardı ama bütün interneti tarumar etmeme rağmen hiçbir şey bulamadım. "Kendini geliştirme" kitaplarının hepinizin bildiği gibi üçkağıtçılar tarafından yazılan zırvalıklar olduğunun da farkındaydım. Bütün internette aynı işe yaramaz şeyler yazıyordu ben de bu konuyu açtım, bu konuya da aynı şeyler yazıldı açıkçası bu konuda atılmış hiçbir yorumun bana bir faydası olmadı. Çok su içmek, sağlıklı beslenmek gibi şeyler tabiki faydalı şeyler lakin bunları zaten biliyordum aradığım bu değildi aradığım disiplin kazanmak için yapabileceğim şeylerdi ne kadar basit olurlarsa olsunlar en azından 1 ay boyunca disiplin kazanmak için yapacağım bu deneye 1 ay sonunda iyiki yapmışım diyeceğim şeylerdi ama boş öneriler geldi. Mesela duş almak boş bir öneriydi, daha sonra hiçbir işe yaramadığını anlatan makalalere rastladım, mesela meditasyon yapmak boş bir işti o konuya değinmek bile istemiyorum. Zaten bu konuda da hiçbir yararlı tavsiye gelmeyeceğini anlayınca tavsiye istemeyi bırakıp o gün aradan çıkarabileceğim her şeyi yapıp neler olacak görmek istedim. İlk level bu konudaki ilk postlarımda göreceğiniz şeylerdir arkadaşlar, her gün kalkıp yapmanız gerekenleri yazın ve disiplin kazanın. Bunun size ne kazandıracağını defalarca yazdım bir kez daha yazayım; zorlandığınız bir şeyi yapmaya o kadar alışacaksınız ki gün gelecek şu an oha hayatta yapamam dediğiniz şeyi bile yaparken tırnak keserken yada çöp atarken hissetiğiniz zorluktan fazlasını hissetmeyeceksiniz. Bence bu temel çok önemlidir, herkes mutlaka sabah kalkıp yapmakta zorlanacağı şeyler bulabilir ve gün içinde bunları yapmaya çalışabilir ve böylece kendine disiplin denen gücü kazandırabilir. Eğer ki ben lisede sınıfı bile geçememiş biri olarak bu yıl sadece 1 hafta çalışarak hayatım boyunca aldığım en iyi notları aldıysam kesinlikle bu ilk levelda o dönem üstünü çizdiğim şeyler sayesindedir. Bölümün en zor dersinden 90 almadan önceki gün 11 saat'e yakın ders çalışmıştım ve o gün tek yaptığım bu liste yöntemini kullanmaktı. Lisede 5 yıl boyunca 11 saat çalışmış mıyımdır emin değilim ama bir günde 11 saat dersi çalıştıktan sonra en ufak yorgunluk hissetmiyordum hatta sabaha kadar uyumayıp müzik dinleyip dans ettim. Disiplin uyuyan hücreniz gibi olacak hayatta bir şeyi başarmak istiyorsanız %90 ihtiyacınız olan şeylerden biri de disiplin olur kendini adayarak çalışmak olur bir sonraki postum da bunun hakkında olacak. Velhasıl kelam bu açtığım konu ve yazdığım şeyler bana sorarsanız internet tarihinde yazılmış en değerli şeyler olabilir, en azından ben bu işe başlamadan önce biri böyle bir konu açsaydı çok faydalanırdım. Konu uplanmayalı aylar da olsa hala mesaj atanlar olur mesela bu mesajı atmamın sebebi mesaj atıp konuyu hatırlatan bir arkadaşdır. Lakin şunu da aklınızdan çıkarmayın bu konuda yazılan her şey tek taraflı oldu. Ben hiçkimseden bir yardım almadım, kimseye yardım etmek gibi bir amacım da olmadı sadece geleceğe dair o gün yaptıklarım yazan mesajlar bıraktım ve iyiki bırakmışım. Gelen pmlere elimden geldiğince yazıyorum ama mesela geçen hafta bu konudan pm atan bir arkadaş konuşmamızdan sonra bana borsayı anlatır mısın demişti, benim böyle vaktim de derdim de yok, borsa benim ilgilendiğim ve yeni yeni öğrendiğim bir ilgi alanım ben kimseye size borsa öğreticem demedim, ilk leveli geçin ve zaten hayat sizi kendi ilgi alanlarınıza yönlendirecek o alanlarda bambaşka işlere kendinizi adayıp başarılı olmaya çalışacaksınız. Benim bu konuda yazdıklarım size mesela hedeflediginiz şey için her gün çalışırsanız eninde sonunda elde edeceğinizi gösterebilir, disiplinin gücünü gösterebilir, uzun vadeli hedefler koymanın gücünü gösterebilir, benim gibi hayatında neler olduğunun farkında degilken evde kendi kendinize hayatınızı değiştirebileceğinizin farkına varabilirsiniz, belki benim gibi bilgisayar bağımlılığından yeni kurtulmuş tv falan izlememeye çalışıyorsunuz ama yerine koyacak faydalı hiçbirşey bulamıyorsunuz ve benim konumu okuyup yaptığım şeylerden size uyan şeyleri seçip hayatınızın yönünü pozitife çevirdiniz. Ufacık bir değişim bile en azından yönünüzü değiştirir ve küçücük önemsiz görünen şeyler bile eğer ki siz 1 ay 1 yıl 10 yıl olumlu yönde gitmeye kararlı olup disiplinle o ufacık adımları atarsanız hayatınıza hiç beklemediğiniz yeni sapaklar çıkacak ve normalde asla göremeyeceğiniz başaracağınıza kendinizi inandıramayacağınız o sapaklara girip başarılı olacaksınız. Bu yüzden bu konu internette açılmış en faydalı konu olabilir çünkü 20 yıl potansiyelini içinde tutmuş bir insanın neler başarabileceğini kimse kestiremez, çünkü bugün çöp atmakla başlayan adam bu yola uzun süre devam ederse 5 yıl sonra ne noktada olacağını hiç kimse kestiremez. Yakın zamanda bir postum daha olacak ve bu postta da bu 2 madde gibi bu yıl öğrendiğim şeyler olacak.




  • İlerlemen güzel ama bir konuya takılmadan edemeyeceğim kb


     Disiplin kazanmak için 30 gün boyunca yapabileceğim şeyler?


    Geçen sene paylaşmışsın da. Shit, fucking mother fucking ass bu ne la böyle sözler gerçekten işe yarıyor mu djdkglgh,

    Bu kelimeleri kaldırsan ortada söz kalmayacak.

    Edit: Bir de ben deneyim. Fuck ass fuck that shitting ass argghh



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Mr. Punk -- 24 Temmuz 2016; 12:44:59 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mr. Punk

     Disiplin kazanmak için 30 gün boyunca yapabileceğim şeyler?


    Shit fucking ass bu ne la böyle sözler işe yarıyor mu şimdi djdkglgh, geçen sene paylaşmışsın da.

    Bu kelimeleri kaldırsan ortada söz kalmayacak.

    Çalışmakla ve karakteristik özelliklerle ilgili birşeyler yazacaktım onları da bu resimden hareketle yazayım:

    Aynen yarıyo :D O resmi paylaştığımda hayatımda o an olan her şeyi geride bırakmam gerekiyordu ailem dahil çevremdeki kimseyi dinlememem gerekiyordu. Dinlemedim gidip kendi hayatımı kurdum kendi seçimlerimi yaptım kimseyi dinlemedim çok da iyi yapmışım. Bu gibi resimlerden fazlası var bayadır bu konunun başında yazdıklarımı okumadım burada yazıyor muydu bilmiyorum ama hayatta kimse önemli değil dünyadaki tek önemli şey benim, x kişisi mesaj atmış cevap vermedim çünkü hayatımda çöpü dışarı atmaktan daha önemli birşey yok, tarzı şu an kurmayacağım hatta komik gelen cümleler de yazıyordum. Shit'i fucking'i ass'ı boşver o resimdeki sözlerin alt metninde başka şeyler var. O şeyler bana çok da yardım etti misal o zaman içimde beni sömüren insanlara karşı bir nefret vardı o nefreti onlardan kurtulmak uzaklaşmak için kullandım hayatıma bir daha da bozuk karakterli insan almadım ve sonuç olarak şu an hayatımda beni sömürmeyi deneyebilecek bir insan bile yok. Eğer benim gibi bir noktadan başlıyorsan, işe önce ego'yu yükseltmekle başlamak lazım, kendin için radikal kararlar vermen gerekiyor ve nefretse harekete geçirecek duyguysa onu köklemek lazım, yediğin içtiğin ayrı gitmemiş insanın seni aşağı çektiğini fark etmişsen ve hayatından çıkarman gerekiyorsa yalnız kalma ihtimalini de göze alman lazım bunun için de yalnız kaldığında her şeyin daha mükemmel olacağına emin olman lazım, o sözler de bu mindset'i yaratmaya yaramıştı işte. Öyle gireyim de söz okuyayım gaza geleyim diye bakmıyordum o sözlere biryerde gezerken görüyordum tam düşündüğüm şeyin kelimelere dökülmüş haliydi gelip buraya koyuyordum bu konuya ertesi gün tekrar yazmak için geldiğimde o sözü tekrar hatırlamış oluyor commitment/taahhüt'e bağlı kalıyordum. Zaten işin sırlarından biri de bu o yüzden yazmayı çok önemsiyorum. Herhangi birine hayatında ne yaparsa iyi bir yöne gideceğini düşünmesi için süre versek güzel bir listeyle gelebilir, o zaman her gün bunun için yapman gereken sadece şu küçük adımlar buna üç ay beş ay on yıl devam edebilirsen hayatında bunları gerçekten elde edebileceksin desek, tıpkı yılbaşında sigarayı bırakmaya kilo vermeye karar veren milyonlar gibi ilk birkaç gün yapması gerekeni yapar sonra elli milyon engelle bırakır ve unutur gider üç ay beş ay on yıl sonra biri ona o gün verdiği sözü hatırlatırsa "ah be bu kadar zaman şu an ne olduklarını bile hatırlamadığım şeylerden ufacık bir zaman bulup devam ettirebilseydim yaptıklarımı şimdi bambaşka bir yerde olurdum" der. Hiçbir zaman geç değildir ama aynı şeyi yine aynı şekilde denerse yine üç ay sonra hatırladığında "ah be" diyecektir. İşin sırlarından biri dediğim şey; sözü verdiğin o yılbaşından önceki gece nasıl bir kafa yapısındaysan hangi duyguyla harekete geçtiysen nasıl bir arzuyla doluysan onu istediğini elde edene kadar sürdürmek.

    Bu arada o attığın resimde yazan sözler en sevdiklerimdi hatta whatsapp durumumda bile yazıyordu. 0'dan başlayan amerikalı bir işadamı instagramda paylaşmıştı bu sözü. Bir-iki ay önce yani bir yıl sonra aklıma bu söz ve o adam geldi instagram sayfasına girdim. Aldığı porsche'uyla resmini koymuş ve altına bu sefer kendi sözleriyle birşeyler yazmıştı sizin için çok önemli olmayabilir ama benim hayattaki amacım bu porsche'u almaktı ve hedefime ulaştım diye yazmış cümleleri şunlarla bitiyordu bunlar da o sözlerden sonra bana en çok gaz veren sözler, şansıma ben girdiğimde yeni paylaşmıştı ertesi gün geri döndüğümde silmişti ama yazının son kısmını notepad'e kaydetmiştim:

    "
    Form a solid plan. Execute that plan. Learn how to improve that plan every single day.

    Focus on your goals day in and day out...and make them your life.

    Realize that it takes time. Not a year. Not three years.

    A full lifetime commitment! And most importantly: DO THE DAMN WORK BETTER THAN ANYONE.

    When you do that SUCCESS IS GUARANTEED.
    "

    Bu sözü okuduğumda bir yıl geçmişti bende birşeyler başarmıştım ama kimse arayıp vayy be ne yaptın dememişti mesela dersleri hiç umursamamama rağmen iyi notlar almanın faydalarının farkına vardığım için yapılacaklar listeme ders çalışmayı da ekliyordum. Mesela bu sayede ailemin her yıl sonunda olan o konuşmalarına katlanmayacaktım, sınıf arkadaşlarıma onlardan daha düşük not aldığım için benden üstün olduklarını düşünme fırsatı vermeyecektim, yazın yaz okuluna falan kalmak yerine tatil yapacaktım. Derslerim iyi gelirse bunlar olacaktı derslerim iyiden de iyi geldi hatta vizeler o kadar iyi geldi ki okula gitmeme gerek kalmadı evime döndüm derslerim iyi olduğu için ailem okula gitmeme dahi birşey demiyordu artık sadece sınavlara gittim tek bir derse bile girmediğim dönemin notları hayatım boyunca aldığım en iyi notlardı. Bütün dönem beni görmemiş sınıf arkadaşlarımın imkan yok geçemezsin o dersleri dinlemediğin için dedikleri dersten tam puana yakın birşey aldığımda her derse girip not çıkaran insanlardan üstün olduğumu düşünmeye başladım. Sonra hayat başka dersler de verdi bir şeyi başarmanın zekayla üstünlükle falan alakalı olmadığını sadece eylemlerimizin farklılığına bağlı olduğunu anladım. İlk dönem 0 aldığım dersten ikinci dönem 100 alıyorsam bir anda zeka seviyemin artmasından falan kaynaklanmıyordu tek ama tek fark diğerlerinden doğru veya fazla çalışmamdı. Sınav haftası günde 10 saate kadar ders çalışmıştım. Çalışmasaydım ilk dönem aldığım notları alacaktım çalıştığım için farklı notlar aldım bunun bundan başka hiçbir açıklaması yoktu kendini üstün görme daha zeki sanma vs. ise sadece önünde aklına çelecek başka bir engeldi eğer bu engele sapsaydım şu an günümün büyük bölümünü faydalı eylemler yaparak geçirip geleceğime yatırım yapmaya devam etmez çok çalıştım dinleneyim ya derdim. Böyle dememem gerektiğinin dersini de almış oldum. Yazının başında önce ego kurmak kendini üstün görmek sadece kendini düşünmek zorundasın demiştim ama birşeyi gerçekten başardığındaysa tam tersi olman gerekiyor. Bir çocuk 60 aldığında 60 alan arkadaşlarına ben mükemmelim dediğinde sevinirler ama 100 alan bir çocuk 60 alan arkadaşlarına ben mükemmelim dediğinde hem stratejik olarak çok yanlış hem de ahlaksızca bir hareket yapmış olur. Yani dobloya binerken instagramda kendini gaza getirmek için içinde elli tane küfür ve bencillik geçen fotoğraf paylaştığında insanlar like atar ama porsche'u alıp önünde fotoğraf çekilip başardığın için mutlu olduğunu yazdığında gelen tepkiler yüzünden fotoğrafı kaldırmak zorunda kalırsın. Aynı şey o fotoğraflarla kendimi gaza getirirken kullandığım bencillik ve nefret duygularıyla da ilgili birşeyleri gerçekten başardığında bunların tam tersi hareket etmeye başlaman gerektiğini anlarsın yada hayat öğretir. Tabi bunlar biraz daha derin konular ve bu mesajın konusu değil. Şu an içimde yaşadığım toplumun faydası için kendi çapımda çaba gösterdiğimi ve kimseyle nefret üzerine bir ilişki kurmamaya çalıştığımı söyleyebilirim ama geçen yıl yaptığım da faydam içindi bu yıl yaptığım da, geçen yılki konumum onu gerektiriyordu şimdiki bunu.

    Şimdi aramama rağmen tamamını bulamadığım ama bir yerlerde okuduğun şuna benzer bir ingilizce bir söz vardı:
    "Diğerlerini onlardan daha iyi olarak değil, onlardan daha disiplinli olarak geçebiliriz."




  • Yaz bitiyor. Bu yaz pc oynamak yerine kendime yatırım yaptım. 15 temmuz falandı heralde okuldan çıktıgım gün şimdi 15 eylül, 2 ay geçmiş. 2 ay 2 yıl 20 yıl hepsi gibi bu da göz açıp kapayıncaya kadar gitti. Bu yılın sonunda emin oldugum gibi ne olursa olsun hiçbir şeyin önemi yok en sonunda o zaman geçirirken yanında hayatının devamına ne taşıyorsun yani o zaman diliminde başardığın büyük şeyler ne gerçekleştirdiğin hedefler ne bundan başka hiçbir şeyin önemi yok. 60 günde 12 kitap okumuşum yani 5 günde bir kitap, 4 tanesi ingilizceydi. İngilizcemi geliştirmek için de her gün birşeyler yapmaya çalıştım çok yoğun bir çabaydı diyemem oturup kağıt kalemle gramer kelime falan çalışmadım kitap okurken bilmediğim kelimeleri yazdım telefonda bazı uygulamalar her gün kelime tekrar yaptım. Her gün 4 saat çalıştım işte, hiç çalışmadığım yada fazla çalıştığım günler oldu ama günlerimin çoğunu 4 saat faydalı bir iş yaparak geçirdim. Kitap, ingilizce, ders, belgesel. Okudugum kitaplardan öğrendiklerimle tüm yıl birikmiş paramı yatırıma çevirdim o konuda umutlarım yüksek bakalım ne olucak. Hepsinden öte o kadar zaman kendi kendine kalınca etrafı farklı bir gözle görüyorsun daha dikkatli bakıyorsun, bu yaz her yaz yaptıgım gibi pc başında geçirseydim farkına asla varamayacağım şeylerden emin oldum. Bir yakınımı sildim mesela bütün hayatım boyunca bana yaptıgı kötülüklerin farkına vardım, iyi ilişki kurmak için yoğun çaba harcadıktan sonra yine karakterini gösterdi ve her davranışından sonra yaptıgım gibi her şeyi unutmayı degil onu silmeyi seçtim, hiçbir zaman daha iyiye gitmeyecegini bazı karaktersizliklerinin onun karakteri oldugunun farkına vardım onun engelleri olmasa hayata geçen sene değil çoktan başlamış olurdum. Aynı şey bu ülke için de geçerli. Yine tam sevmek için yoğun çaba harcarken bumm hem böyle oldugunu ve hiç düzelmeyecegini fark ettim hayatım boyunca önüme koydugu engelleri sokaktaki 10 insandan 8inin karaktersiz olması kötülüğün prim yapması, şu yazıyı yazarken bile kulağımda kulaklık olmasına rağmen alttaki medeniyet görmemiş mahlukatların gürültüsünden oda değiştirmek zorunda kaldım burada yazıyorum ve şarkı durduğunda yine gürültüden düşünemiyorum bile. Mesela bu cehaleti hayvanlıgı spesifik olarak ele alalım eğer bu ülke insanı hakkında o büyük aydınlanmayı yaşamamış olsam derdim altta bir hayvan oturuyor ama duruyorum düşünüyorum doğduğumdam beri yaşadığım evlerden hatırladıgım kadarını düşünüyorum ve hepsinde böyle bir hayvan yaşıyordu sonsuza kadar da yaşayacak o zaman aptal gibi bu olayı "geçici bir durum" olarak kabul etmek yerine bu toplumun karakteri bu toplumun ta kendisi oldugunu kabullenmek lazım. Bu spesifik olayı hayatımda bu ülkede yaşayanlar dışında dünyanın geri kalanının hayvanlık ahlaksızlık karaktersizlik vs. olarak kabul edeceği her davranışı aslında herkesin yaptığının farkına vardım :) O zaman bu ülkeden defolup gitmeliyim. Çünkü bu insanlar böyle değillermiş gibi davranmak gerizekalılık olur. Daha önce bu insanlar böyle değilmiş gibi davrananlar bu rezaletin yıkılıp yerine adam gibi bir şey doğmasını engellemiş oldu ben doğal akışına kendi haline bırakıp defolup gitmeliyim. İçinde yaşadığım şeye nefretimi anlatmaya kelimeler bulamıyorum anlatmaya devam etsem saatler sürer hayatım boyunca bana yaptıklarından ne kadar iğrenç olduğunu anlatmak vesaire vesaire hiç gerek yok uzun uzun yazmayacağım hepsi kafamda biraz kurcalasam gelir zaten. Bu kararı vermeden baya düşünmem gerekti hep kendi kendimi kandırmaya çalıştım ama artık gördüğün şeyin kesinliğinin farkına var burada yaşadığın her dakikanın buraya verdiğin her şeyin burada olan şeyi üretmek için kullanılacağını bil buna ortak olma. Bundan sonraki hedefim: bu ülkeden kurtulmak. Kolay mı olacak zor mu olacak bilmiyorum belki yıllar alacak ama eğer unutursam, her unuttuğumda dönüp dönüp hatırlamalıyım.




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.