Şimdi Ara

Dış borçta Türkiye 120 ülke arasında 6. sırada (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
61
Cevap
2
Favori
4.143
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
96 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Eskiden bir kitapçık fırlatılıyor ekonomi batıyordu şimdi gamsız baykuşlar her gün bir haber yapıyor yine de batmıyor. Bende şaşırıyorum artık açıkçası



    Tüm dünyanın toplam borcu 260 trilyon, geliri ise 87 trilyon dolar. Şimdi buradaki enayiliği anlamayanlara laf anlatmazsın çünkü bu adamın cebinde ki paradan da haberi yoktur. O kişide muhtemelen faiz sarmalına yakalanmış bir borçludur ve ne gelirinden haberi vardır ne giderinden ama sürekli borçlanarak yaşamaya alıştığı için artık kanıksamıştır durumunu. Bu tabloda aynı o tablo işte.


    İktisatçıların en iyi bildikleri şey bugün söylediği yalanın yarın niye gerçekleşmediğini onun ertesi gününde güzel, süslü cümlelerle anlatmalarıdır. Bunlar sözde her şeyi bilirler oysa bugüne kadar tutturabildikleri hiçbir şey yoktur çünkü Dünya'nın en başarısız meslek grubudurlar. Neden çünkü sigmalar çok geniştir ve en uzun vadeli istatistik biliminle bile çok bir şey çözemezsin, bütün bulgular üzerinde bile bir şey bina etmeye çalıştığın zaman matematik modelin hiç önemsemediğin bir parametreyle çöker.


    Koca koca profesörleri görürsün afralı tafralı cümleler kurarlar ama hiç biri borca dayalı bu sistemin aslında kökten yanlış olduğunu ve yürümeyeceğini söyleyemezler. Onlara eğitim sistemi içinde ne öğretirlerse papağan gibi onu tekrar etmeyle yükümlüdür. Aksini söyleyenlerde profesör bile olamazlar zaten. Yüzyılın en büyük yalanı serbest piyasa ekonomisidir hepside bunu savunur. Bir tane ekonomi profesörüne sordum niye altına dayalı değilde borca dayalı bu sistemi savunuyorsunuz diye. Öğrenilmiş çaresizlikle ya dünya üzerinde bu hacmi taşıyacak kadar altın mı var dedi klasik olarak. Binlerce yıldır bir takas aracı olarak kullanılan, kutsal kitaplara bile girmiş altın nasıl olduda son yüzyılda bir an da kullanılmaz hale geldi? 0.0018 BTC'ye tişört alabiliyorken 0.0001 gram altın karşılığı itibar parasına veya blockchain tabanlı bir parayla neden ekmek alamayım? Matematikte sayılarda mı tükendi yoksa hafsalanız mı almıyor? Hele o bi tane çok popüler genç bir profesör var adını unuttum sanırsın ekonomi tanrısı! Papağan gibi faizcilerin tellallığını yapmaktan başka bir bildiği yok.


    Velhasıl, ulus devletleri sermaye değil, sermayeyi ulus devletler kontrol eder. Bütün Dünya'da olan tam olarak bunun tersidir. Dış Dünya'ya kapalı K.Kore vb. egemen devletleri dışarıda tutarsak Dünya'nın her yerinde firavunlar her ülkenin meclisinede girerler, yasada çıkartırlar her türlü alavere dalavereyi yapmaya müktedirler.


    Ekonomi elden gidiyaaah diyenler Kasım'da ödememiz gereken dış borcu ödemeyeceğimiz düşüncesiyle yine battık çıktık diye ötmeye başladılar. Onu ödemekte ne var yine borç alıp yine ödeyeceğiz. İşte yukarıdaki 287 trilyon dolar borç, 87 trilyon dolar gelir arasındaki fark tam olarak bir önceki paragrafta anlattığım firavunların cebine kar olarak yazılıyor ve onlarda elinde bulundurduğu bu güçle istediği mecliste istediği kanunuda çıkarıyor, ayaklanmalar, darbeler vs. aklınıza ne geliyorsa yapabiliyorlar. Türkiye'nin en çok kar eden firmalarına bakın ilk 10'da hep finans şirketlerini göreceksiniz. -faizi terk etmezseniz- Allah'a ve Resulüne karşı savaş açtığınızı bilin ayeti boşuna inmemiş demek ki.


    Lafı uzattıktan sonra konumuza gelelim. Hoş, yukarıyı anlamayan aşağıyıda anlamak istemeyecektir. Ben bir çomar aktrol olarak yinede peşinen yazayım.



    Türkiye Cumhuriyeti'nin dış borcu filan yok arkadaşlar. Dış borcun çoğu özel şirketlere ait ve bunlar hazine garantili borçlar değiller. Yani, Türkiye Cumhuriyetini tınlamaz. Bizi bağlayan Türkiye'nin kamu borcudur bu da %10'un altındadır. Biz zannediyoruz ki o mega projeler bizim vergilerle yapılıyor. Hatta bazı erdal baggallar ben köprüyü kullanmıyorum niye para ödüyorum diyor. Bu tip projelerin çoğu, özel firmaların dışarıdan aldığı krediyle bu işleri yapıyor.(örn:ipek yolu yatırımları) Dış borç dediğiniz tam olarak bu yani devletin borcu değil. Firma batarsa n'olur? Batarsa batmış olur, banka gelip Türkiye Cumhuriyetinden bu parayı isteyemez. Eee köprüyüde yerinden söküp gidemez. Ancak geçiş garantisi, hasta garantisi gibi haklara firma adına sahip olur. Örneğin devlette köprüden kimse geçmiyor, hastada gelmiyorsa peyderpeyi bu borcu finansı veren kuruluşa öder.



    GSMH göre dış borcu wikipedyadan bile bulabilirsiniz önemli olan nereden baktığınızdır.


    Yunanistan %180

    İtalya %132

    Portekiz 130

    Belçika 107

    İspanya 99

    Fransa 96

    EU 89

    İngiltere 86

    İrlanda 75

    Almanya 68

    Türkiye %58



    Ben buraya kadar ekonomimiz çok iyi yönetiliyor filan demedim ama öyle anlayacaklar şimdiden söyliyeyim o çok güvendikleri arapların bile Türk ürünlerini boykot ettiği, kafkas cephesinden, afrikaya, akdenizden, karadenize birçok cephede savaş veren bir ülkenin hergün yaptırım tehditleriyle buraya kadar nasıl geldiğine bile şaşıyorum. Çok değil şöyle yaşı 40 filan olanlar bir gecede %700 faizlerle bankaların nasıl hortumlandığını, gece baskını merkez bankası kasalarının açıldığını bilirler. Bu Katar'ın parasıyla filan olacak iş değil başka birşey var, ABD'de bile şu an %38 daralmadan bahsediyoruz. Hükümet ne açıklarsa açıklasın şu an hissedilen net %30-35 enflasyon var ve son bir senede oldu bu. Piyasada hala çok büyük hareketlilik var o öldük bittik diyenlerde 23 bin liraya gidip iphone alıyor zaten. faizle tabi =)





  • gcb1903 kullanıcısına yanıt

    Doğru dedin Dış borçta Türkiye 120 ülke arasında 6. sırada  İnsan psikolojisi mi bizim karakterimiz mi bilmiyorum ama bir şeyi olduğu gibi anlatmaya çalıştığında acayip sıkılıyor insanlar, işi diirekt siyah beyaza bağlamaya çalışıyor. Direkt siyah beyaz şeklinde karşının algısına göre anlatır bir de garanti verirsen hemen alıyorlar ama.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • secure S kullanıcısına yanıt

    Ya he he kitapçık fırlatıldı diye battı.

    50 satır yazmışsın, ilk cümleden dolayı gerisini okumadım. Cahilce bir başlangıç.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Colda

    Ya he he kitapçık fırlatıldı diye battı.

    50 satır yazmışsın, ilk cümleden dolayı gerisini okumadım. Cahilce bir başlangıç.

    adam cahil diyorsun sen cahilin vücüt bulmuş halisin ... kitapcıgı ahmet mehmet fırlatmadı c başkanı başbakan'a fırtlattı fabrikada çalışıyordun ertesi gün faliyet durdu tüm türkiye beklemeye başladı herkes dolarını kaçırmaya başladı bankaların içi boşaltıldı boşa nefes alıyorsunuz seküler z kuşağı bilgi yok saygı yok öğrenme istegi yok bom boş nesilsiniz

  • quote:

    Orijinalden alıntı: mokoko_TR

    adam cahil diyorsun sen cahilin vücüt bulmuş halisin ... kitapcıgı ahmet mehmet fırlatmadı c başkanı başbakan'a fırtlattı fabrikada çalışıyordun ertesi gün faliyet durdu tüm türkiye beklemeye başladı herkes dolarını kaçırmaya başladı bankaların içi boşaltıldı boşa nefes alıyorsunuz seküler z kuşağı bilgi yok saygı yok öğrenme istegi yok bom boş nesilsiniz



    Alıntıları Göster

    Kitap atıldı diye ekonomik kriz olmadı.

    Boş boş konuşma.

    Ekonomik olayların politik bağlantılarını kuracak kapasiteniz yok.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Olsun Ayasofya açıldı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi abboww -- 17 Ekim 2020; 10:11:47 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • IMF'ye borcumuzu kapattık ya kardeşim daha ne istiyorsunuz :)

  • mokoko_TR kullanıcısına yanıt

    Kusura bakma ama eğer 2001 krizi anayasa kitapçığı fırlatıldı diye çıktı sanıyorsan ekonomi bilgin çok zayıf. O kitapçık fırlatılmasa bile kriz kaçınılmazdı ve Türk ekonomisinin karşı durmaya en ufak şansı yoktu. Ha ne oldu! Kriz Mart ayında başlamadı da, kitapçık fırlatıldığı için 1 ay daha önce başladı sadece

  • Cem kullanıcısına yanıt

    Hiç Dış borçta Türkiye 120 ülke arasında 6. sırada  Bazen en güzeli sorunları görmezden gelmektir. Dış borçta Türkiye 120 ülke arasında 6. sırada 

  • quote:

    Orijinalden alıntı: veleciraptor

    Kusura bakma ama eğer 2001 krizi anayasa kitapçığı fırlatıldı diye çıktı sanıyorsan ekonomi bilgin çok zayıf. O kitapçık fırlatılmasa bile kriz kaçınılmazdı ve Türk ekonomisinin karşı durmaya en ufak şansı yoktu. Ha ne oldu! Kriz Mart ayında başlamadı da, kitapçık fırlatıldığı için 1 ay daha önce başladı sadece

    o kitapcık fırlattıldıgı gün milyarlarca dolar kaybımız oldu kitap fırlatıldıkdan sonra haber alan iş dünyası bankalar panikledi borsa çöktü dolar fırladı fabrilar durdu hatta o toplantı sonrası yazılan bildiri bile eceviz denen mendeburun geç elle geç yazması yüzünden bile milar dolarla kaybedildigini söyler bahçeli öncesi kriz vardı ama tüyü ecevit ve a nejdet sezer denen rezililer tikti





  • MuscleTower kullanıcısına yanıt

    Türkiyede üretim yapmak çinden daha ucuz falan değil, arge ve hizmet kalitesi çok farklı. kullanılan teknolojilerde ve üretim kapasitesinde bile fark var. Üretim maliyetini alınan maaşa göre hesaplamayın. Teknoloji çağındayız ve adamlar teknolojiye daha hızlı ve ucuz ulaşabilmekle birlikte daha fazla argeye sahip.


    Öyle piyasada Rekabetçi kur falan diyenlere bakmayın. her şey kurda bitse Almanya üretimde 4.ülke olmazdı.

    Ülkenin tek + sı ihraç yapılabilecek ülkelere daha yakın olmanız ki gel gelelim daha ucuza şuanda gönderi yapamıyorsunuz hükümet taşımacılığa yatırım yapmadığı teşvik vermediği için.. Çin de ise ciddi devlet destekleri mevcut yeter ki ihracat yapın diye gözüne bakıyor üreticinin. Biz de ise hal ortada işte..

  • mokoko_TR kullanıcısına yanıt

    Sen hala konuyu anlamamışsın. Ahmet Necdet Sezer o kitapçığı fırlatmasaydı bile o kriz çıkacaktı. Belki bir, belki iki ay sonra. O kitapçık sadece öne çekti o kadar. Kaldı ki Ahmet Necdet Sezer'in kitapçık fırlatmasına neden olacak tartışmayı başlatan konuşması her namuslu ve onurlu adamın söylemesi gereken şeylerdi. Siz aslında bir insanı, sadece her namuslu ve onurlu insanın yapması gereken şeyi yaptığı için suçluyorsunuz. Senin, benim hakkımı savunduğu; senden benden toplanan paraların kimin cebine girdiğini sorguladığı için suçluyorsunuz.



    Dış borçta Türkiye 120 ülke arasında 6. sırada




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mokoko_TR

    Bu mesaj silindi.

    Alıntıları Göster

    Tipik konunun eksenini değiştirme çalışmaları. Ekonomi tarafında elinde yeterli argüman olmayınca konuyu yurtdışı gezilerine falan getirmeye başladın demek. Ha krizin nedenini ya da Ahmet Necdet Sezer o kitapçığı fırlatmasa krizin çıkıp çıkmayacağını gerçekten öğrenmek istiyorsan bir oku.


    http://aksarayiibd.aksaray.edu.tr/tr/download/article-file/415872



    Senin düşüncene göre Ahmet Necdet Sezer susup oturmalı ve hesap sormamalıydı. Oysa o koltuğa hangi namuslu adamı koyarsan koy, onun o gün söylediklerini yine söyler, içine atamaz. Eğer bir ülkede yapılan yolsuzlukların hesabı soruldu diye kriz başlayacaksa hiç durmasın başlasın. Ama sana göre Ahmet Sezer'in hesap sorması namussuzluk!





  • secure S kullanıcısına yanıt

    Sevgil secure; eskiden kitabın fırlatıldığını haberlerde görebiliyorduk, basın yayım organları hükümet düşürüp hükümet yükseltiyordu. Bu iyi birşey mi, tabii ki hayır. Ama bunun kötü olması, bugünün iktidarının iyi olduğu ve basım yayım organlarının eksiğini bulamadığı için düşmediği anlamına gelmiyor. Hatta basın yayım organları eskisi gibi olsaydı, sanıyorum ki AKP 18 yılda 18 defa düşerdi. Ve malum gerçeği de itiraf etmek lazım; ülkede ne kadar tv, gazete, dergi vs. varsa %99.9 şu an iktidara hizmet ediyor, biliyorsunuz. Bizim gibi evliyaları, mübarekleri, önderleri, hazretleri bol olan toplumlar kolay kolay düşünemezler, çünkü kendileri onlar karşısında küçüktür ve şartsız biat ettiği zihniyet ne derse razıdır.


    Anayasa kitabının fırlatıldığı dönemde de toplum aynıydı ve basım yayım organlarının feryat figan haberlerine itibar edip iktidara olan desteğini bitirdi, şu an ki toplum da aynı yayım yapan kuruluşların iktidarın işine gelen yayımlarına/haberlerine inanıp destek vermeye devam ediyor. Bu kuruluşları 1 hafta serbest bırak ve bugünün tam tersi haberler yapsınlar, AKP iktidarını 1 ay sonra göremezsin. Hatta sen dahil, AKP hakkındaki o negatif haberlere bakıp soru işaretlerine boğulur ve zaman içinde fikir değiştirirsin. Çünkü insansın, çünkü insan algı yönetimine en müsait canlı türüdür.


    Diğer taraftan, hasta garantili hastane kağıt üzerinde firmanın malıdır, doğru ve devletle pek ilgili değildir. Şimdi, aylık 100 hasta garantisi verilen hastanede, gelmese de bu 100 sayısı üzerinden

    -yemek şirketine yemek parası,

    -temizlik şirketine temizlik parası,

    -güvenlik şirketine güvenlik parası

    gibi daha onlarca şirkete devlet tarafından para ödenir. Ve yıllarca bu para sürekli ödeneceğine dair taahhüt verilmiştir devlet tarafından. Yani devlet babanın adına X şirketi demiştir ki; bizim memlekette 25 yıl boyunca insanlar sürekli senin istediğin sayı kadar hasta olacak, sen hiç dert etme.

    Senin mesajında yazdığın cümleleri kopyalıyorum;


    "Türkiye Cumhuriyeti'nin dış borcu filan yok arkadaşlar. Dış borcun çoğu özel şirketlere ait ve bunlar hazine garantili borçlar değiller. Yani, Türkiye Cumhuriyetini tınlamaz. Bizi bağlayan Türkiye'nin kamu borcudur bu da %10'un altındadır. Biz zannediyoruz ki o mega projeler bizim vergilerle yapılıyor. Hatta bazı erdal baggallar ben köprüyü kullanmıyorum niye para ödüyorum diyor. Bu tip projelerin çoğu, özel firmaların dışarıdan aldığı krediyle bu işleri yapıyor.(örn:ipek yolu yatırımları) Dış borç dediğiniz tam olarak bu yani devletin borcu değil. Firma batarsa n'olur? Batarsa batmış olur, banka gelip Türkiye Cumhuriyetinden bu parayı isteyemez. Eee köprüyüde yerinden söküp gidemez. Ancak geçiş garantisi, hasta garantisi gibi haklara firma adına sahip olur. Örneğin devlette köprüden kimse geçmiyor, hastada gelmiyorsa peyderpeyi bu borcu finansı veren kuruluşa öder."


    Bu cümleleriniz bir paradoks aslında;

    "Dış borç dediğiniz tam olarak bu yani devletin borcu değil. Firma batarsa n'olur? Batarsa batmış olur, banka gelip Türkiye Cumhuriyetinden bu parayı isteyemez. Eee köprüyüde yerinden söküp gidemez. Ancak geçiş garantisi, hasta garantisi gibi haklara firma adına sahip olur. Örneğin devlette köprüden kimse geçmiyor, hastada gelmiyorsa peyderpeyi bu borcu finansı veren kuruluşa öder."

    Borç devletin değil, ama şirketimiz batar ve borcunu yabancı amcalara ödeyemezse, yabancı amcalar hasta garantisinin sahibi olur. Parayı kim ödüyor, her durumda devlet. Bu hastanenin inşaatını ve içerisindeki tıbbi cihazları devletin yaptırmamış olması, devletin para harcamadığı anlamına gelmiyor.

    Bu arada, özel hastane konusunu savunuyorum ben, devlet hastanelerinin içler acısı halini bilen, devlet memurunun devletin malı deniz anlayışını da bilen birisi olarak şehir hastaneciliği yerinde bir hizmetti ama bu kadar israf, bu kadar garanti edilen paralarla maalesef yersiz bir hizmet oldu. Eskiden devletin malı deniz deyip israf eden devlet memurundan daha fazla israf ediliyor artık o şehir hastanelerinde. Tek fark şu; hastalar otelciliği iyi olan bir sistemde yatıyor ama zihniyetimiz kalitesiz olduğu için otelciliğin kalitesi yeterli değil.

    İyi günler dilerim.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kyibe -- 17 Ekim 2020; 17:5:18 >




  • Hayatında dürüst devlet adamına tahammülü olmayanlar Sezer'e laf atmış. Ha birde o fırlatılan kitapla kriz çıktığını sananları da bırakın hikayelerine inansınlar.

  • kyibe kullanıcısına yanıt

    Kardeş son paragrafta özel hastane konusu hakkında; Unakıtan zamanında üniversite hastanelerinin döner sermayeleri hazineye aktarıldı.


    O vakte kadar üniversite hastaneleri gayet iyiydi. Bugün bile Çapa ve Cerrahpaşa ile başa çıkamaz çoğu özel hastane bilgi bakımından.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • "Özel" kavramını olumlu bulmamın sebebi, israf edilemeyişi aslında. Çünkü özelin bir sahibi var ve o işletmede para kazanıyor, israfa izin vermiyor. Maalesef devlet dairelerinde yapılan israfın haddi hesabı yok.

  • WuLKaS kullanıcısına yanıt

    yanlış anlamışsın burda sıfırdan ürün yapılmayacak adamlar herşeyi kuracak sadece köle arıcaklar örneğin 10 ton toprağı kürekle kamyona doldur ayda 250 euro kazan olay bu

  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.