Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi: Kuran’ın meailini okuyan gençler ateizme yöneliyor (4. sayfa)

"İman edenler, Yahudiler, Sabiiler ve Hristiyanlar, (bunlardan) Allah’a ve ahiret gününe inanıp dünyaya ve ahirete yararlı işler yapanlara korku yoktur ve onlar üzülecek de değillerdir."

-

Ek: Bu arada en kadim ve en zengin dil de Arapça falan değildir.

Amma salladım ha. Yok Türkçe yetmiyormuş falan filan. Arapçada ne var? Yok Fransızcaya geçmişmiş öyleymiş böyleymiş. Araplarla Fransızların arasında sömürge oldukları dönem dışında ne zaman kültürel etkileşim olmuş? Araplar fransızca konuşuyor.

Kitapta sanki şifre kitabı. Geç bu anlamazsın numaralarını. 600 yılında araplardaki kültür neydi anlaşılmayacak kitap gönderilecek?

Sizin işiniz gücünüz Arapları yüceltmek ve Arap kültür emperyalizmi yapmak.

Savunduğun milletin doğru düzgün nesi var? Osmanlı gelmiş kafalarına iki tane vurmuş 300 yıl yönetmiş. Ortaasyadan gelen Türkler asker olarak gelip devletlerini ele geçirmiş. Devlet kültürü bile olmayan topluluk. Osmanlı Avrupalılar gibi yapsa bugün arapça konuşanı zor bulurdun. İstilacı ve dayatmacı olmaktan başka birşeyleri yok. Arapların kültürleri farslara işlemiş mi? Hadi Farsça desen neyse arapça ne ki?

Hele hele birde Kureyş Arapçası demişsin Allah'ın çölünde ne görmüşler ki kelime dağarcığı geniş olacak? Bir kabileden o kadar kelime çıkmaz.

Ayrıca bizimki lehçe değil ayrı dil. Lehçe arıyorsan Çağatayca hakaniye lehçelerine bak.

Allah'tan avrupadasın da aynı oksijeni solumuyoruz, hadi ben kaçar

Yazım kılavuzu ve IQ ile...

Siz onu Özgecan'ın annesine söyleyin. Kadına kıza önce tecavüz edip, sonra bileklerini kesip sonra da benzin döküp yakan bir sapık çıktığı zaman sakın Allah'ın adaleti olan idamı istemeyin.

Ola ki sizin başınıza gelirse de çağdaş ve insani bir şekilde hapse atıp günde 3 öğün yemek vererek besleyin o cani sapığı, bir süre sonrada aftan yararlandırıp çıkarılmasını destekleyin çağdaş adalet anlayışınızla.

Arabanız falan çalınırsa da sakın peşine düşmeyin, insani adalet anlayışınızın bir getirisi olarak hırsız bey arabanızı parçalayıp satsın. Yakalanırsa 1 yıl hapse atıp 3 öğün yemek verip mis gibi beslersiniz çıkarırsınız sonra. Elinin kopmasını falan istemeyin hani içinizden.  

Ha, binlerce şehidin anasına babasına da önce hapse atılıp sonra dışarı salınan teröristlerden falan bahsedin, sonra da bu çağdaş adaleti desteklediğinizi söyleyin bakalım ne diyorlar.

Ülkede katilden, sapıktan, hırsızdan, teröristten geçilmiyor sizin çağdaş adalet anlayışınızla alakalı olarak. Ne gerek var Allah'ın idam emrine, ne gerek var kısas emrine diyorsanız, salalım bu sapıkları teröristleri kafalarına göre kessin biçsinler o zaman ne diyim.

Şimdi Kuran'ı nasıl anlıyoruza bir örnek bu ayet. Evet hepsi Kuran'a göre hak dindir. Yine İslama göre İslam geldikten sonra tek hak din olarak kabul eder. Buradan o bahsedilen inananlar peygamberin yaşadığı o dinin o devirde hak din kabul edildiği dönemdekileri kapsar. Şimdi biz buradan şu an ki hristiyanları kastetmiş dersek yanlış olur.

"Allah'ın adaleti" olarak sunduğunuz idam ilkellikten ve canilikten başka bir şey değil. Ülkedeki bozuk adalet kurumunun vermediği cezalar üzerinden çağdaş hukuku sorgulayamazsınız. Eğer ki sizin o "müthiş" adaletiniz uygulanıyor olsaydı Türk Silahlı Kuvvetleri'nden zorla koparılmış yüzlerce insan suçsuz yere idam edilecekti. Geri dönüşü de olmayacaktı.

İslam "indikten" sonraki Müslümanlar da şimdiki Müslümanlar değil. Sizin mantığınıza göre İslam da yanlış o zaman.

-

Ayrıca Musa diye birinin var olduğuna dair bir kanıt bile yok. Dolayısıyla "onun dönemindeki insanlar" diye bir şey de zaten yok.

İslama göre diğerleri değiştirilmiştir, Yine İslam'a göre son hak din iması vardır. Bu yeterli sanırım.

Aman maymun gözünü açmasın. Yoksa nasıl elleriz?

diyen Müslüman hiç görmedim bugüne kadar. İyi makara yapılırdı bununla   Özellikle Arapçayı kutsal gören Müslümanlarla.

Ülkede çağdaş hukukun uygulandığını mı sanıyorsun?

Kuran'ın değişmeden kaldığını iddia eden de Kuran'ın kendisi. O da ayrı abukluk. Asıl belgeleri yok edilmiş bir kitaptan söz ediyoruz nihayetinde.

Kendinizle çelişiyorsunuz.

Dünya genelinde yaşanan masumların haksızlığa uğraması çarpık adalet sistemlerinin suçu zaten.

İnsanların uygulama hatalarını nasıl siz kendi "çağdaş sisteminizle" bağdaştırmıyorsanız, Allah'ın sistemi ile de bağdaştıramazsınız zaten. Sizin sisteminizde kurallar çarpık olmasa bile o tecavüz edip öldürenler katiller teröristler vs. hapse atılır çok çok. Allah'ın sisteminde ise idam edilir.

Diyorum ya işte gidin Özgecan'ın annesine söyleyin bakalım o sapığı idam etmek canilik midir yoksa hak mıdır. Ya da şehit edilenlerin ailelerine söyleyin. Bebekleri kundakta vuran apo'nun idam edilmesi Allah'ın sisteminde emirdir, siz diyorsunuz ki yok o bebek kalitini idam etmek caniliktir. Daha neler...

======

Size Sultan Mehmet'in yaşadığı bir olaydan Allah'ın adaletini anlatayım. Bir gün müslüman olmayan bir ustabaşına bir yerin (camii olması lazım bu yer) bakımı ve inşaat işi veriliyor Sultan Mehmet tarafından. Adam işi yapıyor ama Sultan Mehmet'in istediği gibi olmuyor, dalga geçer gibi bir işçilik çıkıyor ortaya. Sultan Mehmet ise kasıtlı yaptığını düşünüp bir ferman çıkarıp yargılanmasını istiyor.

Ustabaşı itiraz edip şeriata göre kendini savunma hakkı olduğunu, olayı kadıya götürmek istediğini söylüyor. Sultan Mehmet ve ustabaşı Kadı'nın huzuruna çıkıyorlar. İşte sorgulamalardan sonra Ustabaşının haklı olduğu ortaya çıkıyor ve Allah'ın kısas hükümüne göre Sultah Mehmet, Ustabaşının haksız yere infazını istediği için, o müslüman olmayan ustabaşına sultan Mehmet'in idamını isteyebileceğini söylüyor Kadı.

Yani ustabaşı eğer kısas isterse Sultan Mehmet'in başı gidecek, islam hukukuna göre sultan ile normal biri arasında bir fark yoktur hukuki olarak. Ustabaşı ise ülkenin sultanının bir hatası sonucu kellesinin gitmesine razı gelmiyor, sadece Sultah Mehmet'in hatasına ilişkin olan ve karşılık olarak vermesi gereken bir miktar tazminatı alıyor ve razı geliyor.

Bu mahkeme sonrası kadı ve Mehmet arasındaki konuşma:

• Sultan Mehmet: eğer ben sultan olduğum için Allah'ın adaletini hiçe sayıp ustabaşına hakkını vermeseydin senin kelleni uçururdum diyor.

• Kadı ise Mehmet'e şöyle diyor: Sultanım, eğer siz sırf sultan olduğunuz için kendinizi Allah'ın hükmünden üstün görüpte madura hakkını teslim ettiğimizde buna itiraz etseydiniz tokmağımı alıp ben sizin kellenizi uçururdum diye cevap veriyor.

Allah'ın adaleti böyle ince uygulanır, yani Allah'ın adaletine göre sizin yakındığınız gibi suçsuz günahsız kimselere zulüm edildiyse, o zülmü edenler ister köylü olsun ister şehirli olsun ister zengin olsun, kısas gereği alaşağı edilirler. Zulüm edene zulüm edilir, kan dökenin kanı dökülür o kadar. Bu canilik mi? Sen nasıl muamele görüyorsan öyle muamele edersin karşındakine. Aksi halde senin hakkın yenir, senin hakkın yenmesin diye Allah kısas diyor, sen diyorsun ki yok o canilik.

O zaman abicim ülkede kan gövdeyi götürecek ve siz de susup oturacaksınız itiraz etmeyeceksiniz kısas canilik madem konuşmaya da hakkınız yok o zaman...

@Verminouss

Eşin kötü bir duruma düştüğünde öğüt ver, yanından ayrıl ve döv demiş. Yani sıkıntılı bir duruma düşen birine karşı ilk tercih öğüt ver diyor, işe yaramadı mı uzaklaş yanından diyor belki daha aklı başında düşünür diyor en son olarak da döv geçiyor. Dövmek eylemi bana göre de uygun bir eylem değil. Ama burada bahsedilen sıkıntılı durumun şiddeti nedir nasıl bir sıkıntıda en son bu tercihi uygularsın ya da dövmek eylemi hangi derecede olur onu bilemem.

Ali, Mehmed'i dövdü. Nasıl dövdü, neresine vurdu, ne şiddette vurdu buradan ben onu çıkaramam.

Arapçayı da her dil gibi görüyorum.

Ben din özelinde İslam'a göre yazdım. İslam'a inanmayan için dediklerin olabilir.

@kabus2224 Evet, kısas ilkellik ve caniliktir. Hukuk da ülkede kan gövdeyi götürürken susmak ve itiraz etmemek değildir. Sizin ilkel hisleriniz tatmin olacak diye belki birçok masum insanın canı gidecek. Sizin inandıklarınıza inanmamak da bunun için yeterli sebeplerden biri olacak. Gerçekten suçlu olduğu için idam edilenler de belki bir gün kahraman olacak. Bunun örnekleri mevcut ülkede. Ayrıca "Allah'ın adaletini" uygulayan ülkeleri, örgütleri de görüyoruz. Var olduğuna dair en ufak bir kanıt olmayan şeylere dayanarak hukuk inşa edilemez. Taş devrinde yaşamıyoruz.