Şimdi Ara

Can Çekişen Türkçe

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
24
Cevap
0
Favori
1.016
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar, konu olarak pek cazibesi olmayan, pek önemsemeyeceğiniz, çoğunuzun hali hazırda duyarsız olduğu bir konuda başlık açıyorum, biraz uzun olabilir.


    Hiç kimse okumayacak bile olsa bu konuyu açmak istedim.


    Konu türkçe, can çekişen, ingilizce’nin boyunduruğu altına girmiş ana dilimiz.


    Neden ingilizce’nin baskısı altında ?


    Çünkü ulusça hayran olduğumuz amerika’nın dili ingilizce, amerika’nın dili “urduca” olsaydı yerlisi dururken kullandığımız yabancı kelimelerin tamamı urduca olacaktı.


    Türkçe karşılığı olan yüzlerce kelimenin yerine ingilizcesini kullanıyoruz.


    Telefon, elektrikli araç pili yerine “batarya” demek, asgari-azami yerine minimum-maksimum demek, yer, konum yerine “lokasyon”, kışkırtma, tahrik yerine “provokasyon”, onay, tasdik yerine “konfirme” demek, yıllık, düzenli yerine “periyodik “ demek, belirli yerine “spesifik “ demek, tecrübe etme, sınama yerine ”deneyimleme” gibi saçma sapan uydurulmuş bir kelimeyi kullanmak….


    Bu liste böyle uzar gider.


    Internet, faks gibi kullanıma girdiği zaman türkçe karşılığı oluşturulmamış bir kelime olur, yabancı dilden aynen alınıp kullanılır, bu bir dereceye kadar kabul edilebilir ama türkçesi olan kelime yerine ingilizcesini kullanmanın kabul edilir yanı yok.


    Diyebilirsiniz ki ulan ülkede binbir türlü dert, öncelikli sorun varken bunu mu dert edelim ?


    Evet bir sürü sorunumuz var, ancak bunların çoğunu düzeltmek ya da değiştirmek şu an için elimizde değil, gücümüz yetmiyor, ama bu konu onlardan biri değil.


    Düzeltmek, değiştirmek elimizde ve biraz dikkat, biraz duyarlılıkla gayet de kolay.


    Lütfen dilimizi koruma konusunda duyarlı olalım, hepimizin ortak malı olan ve en az vatan toprağı kadar kıymetli olan bu ortak değeri koruma konusunda elimizden geleni yapalım.


    Nasıl çevre kirliliği bugün bu ülkenin önemli sorunlarından biriyse, ormana atılan bir pet şişe, atılan bir plastik mamul o ormanı kirletiyorsa, o yabancı kelimeyi de kullandığımız zaman da dilimizi kirletmiş oluyoruz, hem de hiç farkına varmadan.


    Başka ülkelerin bu konuya olan yaklaşımını incelemek gerekirse fransa buna en iyi örneklerden biri olur, fransa’nın bu konuda ne kadar duyarlı olduğunu bilenler vardır.


    Kaldı ki bizzat tecrübe ederek bunu kendim de gördüm, yıllar önce katıldığım yurtdışı gezisinde paris’te bir kafede oturan kıza yanındaki boş sandalyeyi alabilir miyim diye ingilizce olarak sordum, kız soruyu anladı ama bana cevabı ingilizce olarak değil fransızca olarak verdi, ve bunu tesadüfen değil bilinçli olarak yaptı.


    Başka toplumlar kendi dilini koruma hususunda bu kadar duyarlılık gösterirken bir milleti millet yapan temel birkaç husustan biri olan dil konusunda milletçe bu kadar duyarsız olmamız beni ziyadesiyle üzüyor ve rahatsız ediyor.


    Konuya dikkatinizi çekmek istedim, başınızı şişirdimse affola.








  • Temiz bir Türkçe ile konuşan insanlara saygı duyuyorum açıkçası. Çünkü genelde yabancı sözcüklerin ağırlaştığı bir Türkçe konuşanlar ya Arap yada Batı düşüncesinin esiri insanlar oluyor.

    Düşünce yapılarını bile bu dış propagandalar belirliyor. Kendi düşündüklerini değilde onlara yansıtılan düşünce neyse onu bize yansıtıyorlar Tabiki bunu yaparken Türkçelerinde oluşmuş bozulma veya yabancı sözcük işgali bunu kabak gibi belli ediyor.
  • Bunun sorumlusu TDK'dir, net. Çok kötü bir websitesi var, güncel kelimelere uygun çeviriler yapmıyorlar, yapsalar bile duyulmuyor.

  • yahu adamlar amerikan hayranlığından film izleye izleye memleketi satmaya yer arıyor keşke kelimelerde kalsa o iş.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sevgili Caesar_,


    Türkçemize karşı göstermiş olduğunuz hassasiyetiniz için teşekkürü borç bilirim. Bence en kısa zamanda bu konuda forum çapında alabileceğimiz aksiyonlarla ilgili bir meeting set edelim.  

  • Temiz bir Türkçe ile konuşan insanlara saygı duyuyorum açıkçası. Çünkü genelde yabancı sözcüklerin ağırlaştığı bir Türkçe konuşanlar ya Arap yada Batı düşüncesinin esiri insanlar oluyor.

    Düşünce yapılarını bile bu dış propagandalar belirliyor. Kendi düşündüklerini değilde onlara yansıtılan düşünce neyse onu bize yansıtıyorlar Tabiki bunu yaparken Türkçelerinde oluşmuş bozulma veya yabancı sözcük işgali bunu kabak gibi belli ediyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 7 Ağustos 2023; 23:11:32 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yine Arapçayı Farsçayı görmezlikten gelen mağdur.Yahu konuştuğumuz günlük en çok kullanılan kelimelere bir bak bakalım hangisi İngilizce kökenli? Ne var ne yok ya Arapça yada Farsça!

    Tamam (Arapça, Kelime (Arapça), Ama (Arapça) Merhaba (Arapça) Ancak Lakin Fakat Arapça Teşekkür (Farsça) sana o kadar çok günlük hayatta çok sık kullandığımız kelime sayarım ki kendini Arapça Farsça Urduca mix konuşuyor sanarsın.İngilizce kelimelere laf etmeye hiç hakkı yok bu insanların.Atatürk TDK’yi Türkçe kökenli sözcük bak sözcük diyorum kelime demiyorum bulması için kurdu ama biz daha da Araplaştık.Üstüne gelmiş tüm bu rezillikleri görmezmiş gibi İngilizce gibi evrensel dilin Türkçeye etkisinden bahsediyorsun.Sen İngilizce kelime kullandın diye kimse seni Türk yerine İngiliz zannetmiyor ama kullandığın bunca Arapça ve Farsça kelimelerden sonra seni ortadoğulu çöl Arabına benzetiyorlar çünkü konuştuğun dil kulağa ona benzer bir dil gibi geliyor.

    Hemen ural altay ama Japonca ama şu bu diyenler gelmeden.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Sucre Maricruz S kullanıcısına yanıt
    Bu daha çok dinin emirlerinden kaynaklanıyor. Dini o kadar içselleştiriliyor ki bir süre sonra dinin doğduğu dile yani Arapça'ya bir hayranlık başlıyor.

    Mesela hapşıran kişi "Elhamdulillah", bunu duyan kişi ise "Yerhamükellah" der diye bir hadis var. Aslında burada normal bir şekilde Allah'a karşı bir minnettarlık, şükür ifadesi kullanılıyor. Ancak bu, insanlara böyle Arapça söylemek daha doğru diye öğretiliyor. Doğruluğu yanlışlığı ayrı konu ama böyle dini öğretilere karşı tabii ki de dilin çoğu değişir , insan ana dilini kullanmamaya başlar.

    Sonradan gelişen Fransızca ve İngilizce hayranlığı da kendi içinde Avrupalı milletlere karşı dine benzer bir hayranlık barındırıyor. Neyse sürekli birilerine hayran olmaktan ortada dil diye bir şey kalmamış , çorba olmuş.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Bye Bye Türkçe
    Oktay Sinanoğlu

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ben dikkat etmeye çalışıyorum. Türkçe konuşurken araya İngilizce kelime sıkıştıranlara da ayar oluyorum. Madem bu kadar İngilizce kelime kullanmak istiyorsunuz gelin tamamen İngilizce konuşalım?


    Emin olun düzgünce, İngilizce kelime sıkıştırmadan konuşulan Türkçe daha havalı.

  • Merak etme 10 yıla ülkenin yarısı arapça konuşacak zaten.

  • Normalde şu yazıya hak verirdim. Böyle bir hassasiyetinizin olması güzel. Konfirme etmek nedir lan harbiden. Ama deneyimleme sözcüğü için yazdığınıza katılmıyorum. Ne alaka? Deneyimleme neden saçma olsun? Ayrıca konuyla bu sözcüğünü ne ilgisi var? Sözcük yabancı dilden gelen bir sözcük değil ki? Yani İngilizce filan.

    Bir de diğer arkadaşların dediği gibi bu yazıda bir ikiyüzlülük mevcut. İngilizce'den hep örnek vermişsiniz ama Farsça'ya özellikle Arapça'ya hiç değinmemişsiniz. Türkçe diye kullandığınız dilin herhalde bir yarısı Arapça sözcüklerle doludur. Yukarıda örnekleri verilmiş zaten. Ayrıca Arapça sadece dil içine yerleşmekle kalmamış kültüre de müdahale etmiş. Kendiniz dahil çevrenizdeki insanların isimlerine dikkat edin. Ahmet, Muhammet, Ali, Ayşe, Hüseyin, Taha vs hep Arap ismidir. Ahmet, Ali, Ayşe gibi isimlerin ne kadar yaygın olduğunu anlatmama gerek yok. Ona buna Batı özentisi derken bir dönüm kendimize bakmamız lazım. Adamlar kültürlerini din kisvesi altında sinsi sinsi enjekte etmiş.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Arkadaşlar şu an şehir dışında ve müthiş yorgunum, döndüğüm zaman neyi, niye eleştirdiğimi, değindiğiniz konuları da ekleyerek açıklayacağım.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 15 senedir uluslararası gençlik örgütleriyle çalışıyorum. Lisedeyken edebiyat öğretmenlerimiz etkisiyle ben de Türkçenin tehdit altında olduğunu düşünüyordum fakat bahsettiğim gençlik örgütleriyle çalışınca anladım ki Türkçenin tehdit gördüğü yok.  Aksine aşırı derecede dışa kapalı ve kendini koruyan bir dil. Böyle birkaç ülke kaldı dünyada.


    Arap arkadaşlarım var. Hepsi sömürge altında kalmış. Arapça yanında muhakkak bir iyi bir dil biliyorlar. İngilizceleri de çok iyi. Ben de övüyordum bunları sürekli. Biri bir gün, "Övüyorsun da pek övülenecek bir şey değil. Biz sömürge altında kaldığımız ve tüm fırsatlar bu dillerde olduğu için mecbur öğreniyoruz. Sizin öyle bir kaygınız yok" dedi. Pakistanlı bir kadın arkadaşım da ilkokuldaki eğitim dilinin İngilizce olduğunu söyledi. Hintli filmlerine bakıyorsun yarı İngilizce yarı Hintçe konuşuyorlar. Sonra Türk arkadaşlarıma bakıyorum. Bakın bunlar Koç'ta, Sabancı'da, Boğaziçi'nde okuyan çocuklar, çok azı akıcı İngilizce konuşuyor. Çoğunda tonla semantic, pragmatic, grammar hataları oluyor. Aşırı ağır İngilizce eğitim bile bu akıllı çocukların Türkçe kabuklarını kıramıyor.


    Yani merak etmeyin. Türkçenin ölmesi veya yabancı diller karşısında zarar görmesi imkansız. Japonlar ne kadar İngilizce biliyorsa biz de o kadar İngilizce biliyoruz. Kendi dilimizden başka bir şeyimiz de yok. Tükettiğimiz tüm içerikler yerel. Genel nüfustan bahsediyorum. Heyecanla The Witcher sezonu bekleyen globalleşmiş kişilerden bahsetmiyorum. Çoğunluk bu ülkede hayatı boyunca Türkçe şarkı dinleyip Türkçe dizi ve filmler izleyip Türkçe mizaha gülüp ölecek. Gen Z bile böyle.





  • "deneyimleme" sözünün nesi var? Türkçe kökenli olduğu için sana batmış, üretilmiş bir sözcüğe uydurulmuş diye çamur atmışsın. minimum-maksimum yerine asgari-azami

    kullanınca neyi korumuş oluyoruz? Bence sen Türkçe yerine kendi konuştuğun dili korumak istiyorsun.

  • Bilgisayar kelimesini çok seviyorum. Bilgiyi saymak, döngü ile hesap yapmak gibi bir anlamı var. Yani algoritma içeren bir kelime. Kompüter kelimesi garip geliyor. Sanki robot gibi, programlanamayan birşey gibi geliyor.

    Şimdi bilgisayarın ingilizcesini yazıyorum: infocounter. Çok havalı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • türkçe bitmiştir zaten haliyle trde bitmiştir bilgi dili değildir eğitim dili değildir ingilizcedir oyunlarda bile türkçeye yer yok sistematik olarak türkçeyi yok ettiler yok olmasıda normaldir osmanlı nasıl bittiyse trde bitecek




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tundra202006 -- 14 Ağustos 2023; 20:22:58 >
  •  

     

    Sevgili, kıymetli forum üyesi kardeşlerim

     

    Öncelikle yorumlarınızı okumak beni mutlu etti, bu, konuya olan duyarlılığınızı gösterir, yalnız olmadığımı öğrenmek gerçekten çok güzel.

     

    Nihayet, değindiğiniz konulara dair görüşlerimi aktarmak için yazma fırsatı buldum.


     


    Sucre Maricuz;  


    Arapça ve Persçe’nin Türkçe üzerindeki etkisinden bahsetmedim yazımda, ben de bu iki dilin Türkçe üzerindeki yoğun etkisinin farkındayım, Türkçede yer alan toplam kelime sayısının yaklaşık % 30’u bu bahsettiğin dillerden geçme, burada olay şu ki, bizim bu milletlerle olan birlikteliğimiz, münasebetimiz bin yıldan daha uzun bir zamanı kapsıyor ve hali hazırda da devam ediyor, yıllarca içli dışlı olmuşuz, Cumhuriyet öncesinde de kendimize ait bir dilimiz olmadığı için bu dillerden hayli sayıda kelimeyi birebir almışız, çoğunu halen kullanıyoruz.

     

    Ancak, bu iki dilden kelime almamız doğru da yanlış da olsa artık geçmişte kalmış bir mevzu, bu konuda yapılacak bir şey yok, bu bir hata mı değil mi tartışılır- bunun bir hata olduğunu kabul edelim- bu hatanın yenisini yapmak, daha dün kurulan altı üstü iki yüz yıllık geçmişi olan bir ülkenin dilinden devşirme kelimelerle aynı hatayı tekrar etmek niye ?

     

    Benim itirazım burada tam olarak, ben “kültürel yalakalık”a karşıyım.

     

    Dünya üzerinde Amerikalı olmayıp da Amerikan kültürüne bizim kadar hayran bizim kadar içli dışlı bir toplum daha sanmıyorum arayıp da bulalım, Amerika’nın bize açıktan ya da gizli yaptığı tüm kötülüklere rağmen üstelik.

     

    “Kontrol etmek” diyorsun, denemek, sınamak yerine “Control” kelimesini ithal edip Türkçeleştirerek kontrol haline getirmişsin, 20-30 yıl kullanmışsın ondan sonra beğenmeyip bu sefer “Check” kelimesini alıp "çek etmek" olarak kontrol kelimesi yerine kullanıyorsun, bu düpedüz saçmalıktır.


     

    Zirve yaptı yerine “peak” pik yaptı diyen, yer, mahal, mevki, bölge yerine "location" lokasyon diyen, nakit yerine “Cash” keş diyen….

     

     

    Edirne’deki adam da Yüksekova’nın mezrasındaki çoban da İngilizce bilsin (Uluslararası iletişim dil olması nedeniyle), bize zararı olmaz faydası olur ancak Türkçe konuşulan Türkçe cümle kurulan ortamda İngilizce'den devşirilen kelimelerin çoğu durumda birden fazla Türkçe karşılıkları da varken kullanılmasına şiddetle karşıyım.

     

     

     



    Kartal Göz, Fade to Black ;


     

    Bahsettiğim “deneyimleme” İngilizce’den alınma değil ama verdiğim örnekler arasında uydurma olan ve duyduğum okuduğum zaman beni ziyadesiyle rahatsız eden kelimelerden biri, “Full dolu” gibi.


     

    Birkaç örnekle açıklarsak ;

     

    Dün sahil yolunda elektrikli araç kullandım, sürüş keyfi muazzamdı.

    Dün sahil yolunda yeni elektrikli araç deneyimledim, sürüş keyfi muazzamdı.

     

    Lokantaya yeni gelen ustanın yaptığı pideyi tattım/yedim, çok lezzetliydi.

    Lokantaya yeni gelen ustanın yaptığı pideyi deneyimledim, çok lezzetliydi.

     

    Meşhur marka telefonu 6 ay kullandım, hiç memnun kalmadım.

    Meşhur marka telefonu 6 ay deneyimledim, hiç memnun kalmadım.

     

    Cs-Go yeni sürümünü oynadım, oyun daha da güzel hale gelmiş.

    Cs-Go yeni sürümünü deneyimledim, oyun daha da güzel hale gelmiş.

     

    Almanya’da Nazilerin yabancılara karşı olan ırkçı tavrını yaşayarak gördüm.

    Almanya’da Nazilerin yabancılara karşı olan ırkçı tavrını yaşayarak deneyimledim.

     

    Islak hamburger yedin mi hiç, ben çok severim.

    Islak hamburger deneyimledin mi hiç, ben çok severim.

     

    Falanca marka araç bayimize gelmiştir, deneme sürüşü için sizleri bekliyor.

    Falanca marka araç bayimize gelmiştir, deneyimlemeniz için sizleri bekliyor.

     

    Viski tadımlarının amacı, farklı viskileri tatmak, viski kültürü üzerine konuşmak, öğrenmek ve en önemlisi de keyif almaktır.

    Viski tadımlarının amacı, farklı viskiler deneyimlemek, viski kültürü üzerine konuşmak, öğrenmek ve en önemlisi de keyif almaktır.

     





    “Deneyimleme” gibi başka bir uydurma daha, “Giriş/Çıkış Yapma”

     

    Bahçeye giriş yaptığımda, köpek bahçenin altını üstüne getirmişti.

    Bahçeye girdiğimde, köpek bahçenin altını üstüne getirmişti.

     

    Köprüye gelmeden sağ taraftan çıkış yapınız.

    Köprüye gelmeden sağ taraftan çıkınız.

     

    Akşam arkadaşlarla toplanıp kampüste yemek yeme yapacağız.

    Akşam arkadaşlarla toplanıp kampüste yemek yiyeceğiz.


    Mermi, işçinin sağ baldırını parçalayarak çıkış yaptı.

    Mermi, işçinin sağ baldırını parçalayarak çıktı.


    Bunca çalışmadan sonra bu dersten yine kalırsam çok ağlama yapacağım.

    Bunca çalışmadan sonra bu dersten yine kalırsam çok ağlayacağım.

     

     

     

    Bunlardan hangisi duyunca ya da okuyunca kulağı-gözü tırmalıyorsa, o, Türkçe’yi kirleten bir çöptür.

     

     





    Tuğrul_512Bit

     

    Verdiğin örnek, en güzel örneklerden biri, bugün bazıları kompitür dese de “Computer” kelimesi Türkçe’ye bilgisayar olarak geçti, ben kelimeyi 1990’larda oluşturanın Yök’te görevli bir öğretim üyesi olduğunu zannediyordum ama tarih daha da eskiymiş.

     

    “Computer” bu konuya önem atfeden biri olduğu için Türkçe’ye bilgisayar olarak geçti ama aynısı Internet, Fax, Televizyon ve benzerleri için ne yazık ki yapılamadı, Tdk faks için “belgegeçer” karşılığını buldu ama işten geçtikten sonra…

     

     

     


     

     

    Özetle, Türk kültürü haricinde herhangi bir millete veya onun kültürüne sebep ne olursa olsun özentiliğe karşıyım, Türk olmak da Türkçe konuşmak da çok çok güzel.


     

    Bu, önemsiz gibi görünen ama aslında hayati önemde olan bir konu, söz konusu olan hepimizin ortak malı, ortak değeri ve biz sahip çıktığımız sürece yaşamını sürdürüp, hayatta kalacak, bizler duyarsız kaldığımız takdirde yeri er-geç dil mezarlığında kendine düşen yer olacak.









  • Caesar_ kullanıcısına yanıt

    Öncelikle kusura bakmayın ama Arapça ve Farsa konusunda hiç samimi değilsiniz. %30 ise çok çok iyimser bir rakam. Hadi bazı sözcükleri karşılayan sözcük yoktu da "Merhaba"yı "Selam"ı neden aldık bu da mı yoktu? Kimya sözcüğünü neden aldık? Peki ya "kelime"? Hadi bunları aldık da Arap isimlerini neden aldık? Ahmet, Hüseyin, Ali, Ayşe, Fatma, Muhammet, Taha? Bunlarla dilin ne alakası var? İnsanları Batı, Amerikan özentisi ilan ederken bunlardan birine rastladınız mı mesela kendisi Türk olduğu halde Alex, John, George, Johnny, Brad, Michael gibi isim alan Türk gördünüz mü kaç kişi gördünüz bu topraklarda. Ama saydığım isimlerden milyonlarca insan bulabilirsiniz. Bu bildiğiniz Arap kültürü emperyalizmi, Arapların Türklere sinsince yaptığı asimilasyon yahu! Din kisvesi altında, kültür kardeşlik ayağına iyi asimile etmişler bizi. (Evet asimilasyon da yabancı kökenli bir kelime tıpkı "kelime" gibi, yaygın bir karşılığı yok diye mecbur bunu kullandım.) Ben de "check etmek", "print etmek" gibi yarı Türkçe yarı İngilizce saçmasapan kullanımlara karşıyım ama bir taraftan sinsice yapılan kültürel emperyalizme de karşıyım. Hatta bu daha da tehlikeli, çünkü önetkinde bunun Türkçe olmadığı zaten kabak gibi ortada duruyor, zaten kulak da tırmalıyor ama diğerinde yapılanı anlayamıyorsunuz bile yıllar geçince de Türkçe'de karşılığı yoktu ayrıca bahsi geçenlerle tarihimiz olduğundan böyle kültür alışverişi olmuştur masallarına inanıyorsunuz. Nasıl bir alışverişse hep Türkler Arap kültürünü alıp Araplaşmış, ne vermişler peki? Araplar'da Türk kültürü ne kadar etkin, var mı böyle Türk isimleri ve yaygın Türkçe sözcükler?


    Alıntı

    metni:
    Dünya üzerinde Amerikalı olmayıp da Amerikan kültürüne bizim kadar hayran bizim kadar içli dışlı bir toplum daha sanmıyorum arayıp da bulalım,

    Amerikan kültürü sadece Türkiye'de etkin değil Dünya'da da etkin ve adamlar teknolojiyle, sanatla, film endüstrisiyle bunu sağlıyorlar. Peki Araplar ne yapıyor da başkalarını böyle Araplaştırabiliyor. Bu ülkede Amerikalı özentisinden daha fazla Araptaparlık bulabilirsin. Dünya üzerinde Arap olmayıp da Arap kültürüne bizim kadar tapan bizim kadar içli dışlı bir toplum daha sanmıyorum ki arayıp bulalım. Bir de hacı hocanın vaaz verirken yarı Arapça, biraz da Farsça'dan kullandığı sözcükleri duyunca anlamadığı hâlde bir şey sanan bunu ilim sanan kitleler var. Başka bir örnek Adam ezanı Arapça duyunca hoşuna gidiyor Türkçe deyince çıldırıyor ya! Yok böyle bir Türkçe düşmanlığı Arap kültürü aşkı. Veya kimisi Türkçe'ye çevrilmiş hâlini görünce yadırgıyor bu ne ya diyor. İyi de anlamı bu. Arapça'dan Türkçe'ye çeviri.


    Ben Amerikan emperyalizmini savunmuyorum ancak bir tarafı eleştirirken diğer tarafa da bakalım objektif olalım. Ne Amerikancı olalım ne Arapçı ne Rusçu ne Çinci. Kendimiz olalım. Biz olalım.


    Deneyimleme sözcüğüne gelelim. Deneyim denemekten geliyor büyük ihtimalle. Anlamı tecrübe. Yani deneyim-le-mek ekleriyle isimden ya da isimleşmiş fiilin tekrardan fiil hâle gelmiş hâli muhtemelen. Tecrübe etmek yerine kullanılıyor veya analiz etmek, test etmek, incelemek anlamlarında kullanılıyor. Gayet Türkçe bir sözcük. Uydurma demişsiniz ama TDK Sözlükte bu sözcük geçiyor. Ve Arapça'dan Farsça'dan şuradan buradan gelen bir sözcük diye de yazmıyor. Yabancı sözcükler olduğunda bunu belirtiyorlar. Uydurma filan demişsiniz de nesi uydurma anlamadım Türk Dil Kurumu'nun sözlüğünde orada duruyor zaten kökeni vs tahmin edilebiliyor. Uydurma derken eskiden böyle sözcük yoktu sonradan icat oldu derseniz bu bütün diller bütün sözcükler için geçerli. Birileri çıkıp binlerce yıl önce bu böyledir şu şöyledir diye beynimize dilleri enjekte etmedi ki. Bunları insanların kendisi yarattı zaten.

    Verdiğiniz örneklere bakıyorum da sorun deneyimeleme sözcüğünden ziyade yanlış yerde yanlış kullanımlarla alâkalı gibi duruyor hatta gibisi fazla, öyle. Yani bir şeyi ilk kez tecrübe ederken, analiz ederken, test ederken deneyimlemek sözcüğünü kullanmak sırıtmaz. Tamam pideyi tatmak daha iyi bir kullanımdır ama deneyimlemeyi bu anlamda kullandığınızda yine de ortada bir sorun yoktur. Samsung Galaxy S23'ü deneyimledim diyen bir Youtube Teknoloji incelemeleri yapan bir kanalının sahibi bu sözcüğü doğru kullanmıştır. Bu örneği otomobil ya da başka bir şey için de kullanabilirsiniz. Deneme sürüşü deneyimlemeye göre daha iyi duruyor ama deneyimlemede de bence br sakınca yok.


    Giriş/çıkış yapmak da duruma göre kullanılır. Mesela insanlar için bir görev yerine getirilirken bunun raporu verilirken kullandığınızds sırıtmaz. Güzel durur ama verdiğiniz absürt örneklerdeki gibi olunca biraz eğreti duruyor. Mesela merminin çıkış yapması gibi. Yemek yeme yapacağız diye bir kullanım yok hiç duymadım. Absürt örnek mesela. Yemek yapmak farklı bir şey yemek farklı. Zaten burada işi bozan şey yemek sözcüğü yemek hem mastarlı bir fiil hem de isimleşmiş bir fiil yani isim.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 30 Ağustos 2023; 13:11:38 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • relax pnp çok birşey olacağını zannetmiyorm btw

  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.