Şimdi Ara

Bilkent Yazmayın. (9. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
181
Cevap
9
Favori
12.595
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
10 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Konu baştan aşağı humble brag zaten

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ben Odtüde lisans okuyorum. Erasmusta aldığım yüksek lisans dersleri içerik ve zorluk olarak Odtüdeki lisans derslerinden daha alt bir seviyedeydi. Zaten Alman eğitim sisteminde ne quiz var ne midterm var, sadece sınava girebilmek için ödevleri yapıyorduk, sonra tek bir sınava girmiştik. Kalanlar ya da yükseltmek isteyenler 1 ay sonra 2. bi sınava giriyordu.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bilkent, Odtü, İtü, Koç gibi top üniversiteler zamanında zorluklarıyla nam salmış üniversitelerdir. Yıllardır bu hiç değişmedi. Eğer kaliteli eğitim almak istiyorsan yolun başındayken bu zorluğu göze almak gerekiyor. Bilkent ve Koç üniversitesi Türkiye'de tüm üniversitelerden en zor yapılan sınav sistemine sahiptir. Öğrenciler de bunu bilerek veya bilmeyerek tercih ediyor. Sonuç olarak bu okulları bitirenlerin çevresi ve iş hayatı diğer okullara göre çok daha fazla avantaja sahiplerdir.

  • BeforeIforget B kullanıcısına yanıt

    ahahahaha değil mi. çok komikler gerçekten.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Boun işletme trnin en iyi üni bölüm kombinasyonudur

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • cappy34 C kullanıcısına yanıt

    Koç mu zor?


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • pandie kullanıcısına yanıt

    Evet

  • pandie kullanıcısına yanıt

    Odtu bilkent boun 3lusune hore gorece kolay


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • The Killing Road kullanıcısına yanıt

    Boun teknik üniversite değilBilkent Yazmayın. 

  • romario11111 R kullanıcısına yanıt

    Koç'un kolaylığını sen düşün Bilkent Yazmayın. 


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hades333 kullanıcısına yanıt

    Hangi sistem daha öğretici Odtü de bazı bölümlerde 2 midterm 1 final gibi aptal bir sistem var

  • Vedddddddd V kullanıcısına yanıt

    Anlasiriz tabi ki hocam.

    1) Googleda, doktoralilari L4 seviyesinden alıyorlar ise. Master ve lisans mezunlarını (tecrübesiz olanlarını) L3. L3 seviyesi hariç, lisans mezunlarının cogunlukta olduğu bir seviye yok zaten. Google, ise girerken zaten genellikle master ve doktoralilari alıyor cogunlukla. Yani L4 seviyesinde bile lisans mezunundan çok doktoralı var. (Quora linkinde yardimci data var). O lisans mezunlarının da cogu, MIT,Stanford, Berkeley, CMU gibi yerlerden mezun adamlar. (Yani rastgele lisans mezunları degil).


    Quora linkinden bakarsanız, Google zaten, %70 uzerinde master ve doktoralı eleman tercih ediyor. Benim L7 icin, "cogunlukla" doktoralı dediğim, "ezici çoğunluk". %55 felan degil, %90+. Ayni durum L6 icin, hatta L5 icin bile geçerli. (L5 = senior engineer).


    Kampüse giren misafirleri bile dahil etsen, lisans mezunlari doktoralidan azdır :).


    Hele, kariyer hedefin varsa, en master, çok yardimci oluyor. En azından, alanında mühendislik problemi nasıl cozuluyor, onu goruyorsun. Lisansta bunu tecrübe etme sansin çok az.


    Bilkent Yazmayın.
    Bilkent Yazmayın.quora
    What percentage of Google employees have a PhD?
    https://www.quora.com/What-percentage-of-Google-employees-have-a-PhD

    2) Peki gittiğiniz okulun ödev kalitesi ile ODTU/Bilkent ödev kalitesini bir tutuyor musunuz? Peki ya eğitimini? Ödev yükünü asıl sıkıntı yapan şey boşa kürek çektirebilmesi.


    Ben, odevin bana ne kattigina bakıyorum. Bana kattıkları anlamında, ODTU ve amerikadakinin büyük farki yoktu. Ama su vardi: aldigimiz dersin hocası, mesela BOING ile calisiyor. Ordaki problemi ornek olarak derste anlatabiliyor. Baska bir hoca Intel ile, baska bir hoca Google ile calisiyordu. Bu size endüstrinin problemleri ile asina yapıyor.


    Ayni seviyeyi turkiyedeki üniversitelerden beklememek lazım. Sonuçta ne öyle bir endüstrimiz var, ne öyle insan kalitemiz. Ama bu sorunlar var diye, ödev az verilsin demek çok saçma ve alakasız.


    3) "Linux tabanlı ödevin RAR formatında gönderilmesini isteyebiliyor": Ne alaka anlamadım. Benim amerikadaki "parallel programming" dersi hocam da, NFS'de herkese klasör acmis. Oraya kopyalamamızı istemişti.

    Baska biri de doc formatında ödev istemişti. Maalesef ofis yazilimlari Microsoft tekelinde. Linuxte is yapiyoruz diye, bunlara karşı kürek çekmedi diye kimseyi suçlayamam.


    4) " tek tük sektör dışında yeri olmayan UML bazlı öğretiliyor olması saçmalık"

    Googleda, design dokuman yazarken, o UML bazlı derste gösterilenlerin ne kadar faydalı seyler oldugunu anlıyorsun. Ha UML olmuş, ha baska birsey. Onemli olan isin mantigini anlamak. "Hoca motorolla assembly ile anlatıyor, ama motorolla assembly mi kaldı, herkes intel ya da arm kullaniyor" demekle bir bu. Ama mesela, benim zamanimda(2007-2009 arası) amerikadaki universitede, kimsenin pek kullanmadigi, SUN assembly ile ders işlemiştik. Hicbiryerde kullanılmaması, işleyiş mantiginin digerlerinden çok farklı oldugu anlamina gelmiyor. Hoca SUN islemciler ile calisiyordu, dersi de öyle isliyordu.





  • 1) Google hakkında yanıltıcı yorumlar yaptığınızı düşünüyorum hala.


    - Doktoralılar L4, diğerleri L3'ten alınıyor: Bunu ben de önceki bir mesajda söylemiştim sebebi ile birlikte. Akademide geçirilen vakit endüstri açısından kayıp olduğu için yapılıyor bu. L3'ten giren lisans mezunu işinde iyi ise, doktoralı L4'ten girene kadar 2-3 seviye yükselebiliyor. Bu durumda kimin avantajlı olduğu tartışılır, akademiden hoşnut olanlara doktora, endüstriden hoşnut olanlara endüstri tecrübesi iyidir.

    - Lisansüstü eğitimliler daha çok alınıyor, lisanslılar da en iyi okullardan: Bu doğru olsa da yine yanıltıcı ifade edildiğini düşünüyorum. Linklediğiniz Quora linkinde bile tüm ofisler arasında en yüksek oranın %70 olduğu söyleniyor. Bahsettiğiniz okul durumu ise çok US bazlı bir yaklaşım. Benim gözlemlerimde iyi bir okuldan mezun olunmamış dahi olsa iyi bir lisans mezunu, iyi bir mülakat deneyimi ile Google'a giriş yapıp herkes gibi yükselebiliyor, en azından yaygın seviyelere.


    Fikirlerimi destekleyen, Googler'ların elinden çıkma bolca r/cscareerquestions veya r/csMajors yorumu, Quora cevabı mevcut.

    https://www.quora.com/For-Google-employees-is-pursuing-a-graduate-degree-a-smart-move-if-you-want-your-career-to-progress-at-Google-Considering-how-many-graduate-degrees-there-are-in-the-company-does-it-make-sense-to-spend-the-time-to-get-a-graduate-degree/answer/Edmond-Lau?ch=10&oid=2565860&share=c42dbb15&target_type=answer

    https://www.quora.com/What-is-it-like-to-work-at-Google-and-not-have-a-PhD-i-e-are-feelings-of-inferiority-common-and-do-things-like-this-play-out-in-the-workforce-there

    https://www.quora.com/Why-do-many-most-top-engineers-at-Google-have-a-PhD-Does-having-a-PhD-make-you-a-better-software-engineer/answer/John-L-Miller?ch=10&oid=19563828&share=51590e65&target_type=answer

    https://www.quora.com/At-tech-heavy-companies-like-Google-is-there-a-difference-between-the-work-that-PhDs-and-non-PhDs-do/answer/Stephen-Kurtzman-1?ch=10&oid=24742354&share=c2ba880f&target_type=answer

    https://www.quora.com/Whats-the-highest-position-a-current-software-engineer-at-Google-without-a-degree-is-able-to-get


    Son linkte bir 10 yıllık deneyime sahip bir Googler, Google içerisinde tek fark eden şeyin Google içerisindeki başarılar olduğunu söylüyor. Sizin aksinize L5/L6/L7 vs. için belli bir diploma şartı koşmuyor. Tabii ki sizin öne sürdüğünüz istatiksel durumu görmezden gelecek değilim, fakat belli ki istatiklerden yola çıkarak kesin yorumlar yapmanız da doğru değil, yanıltıcı.


    Şahsen benim derdim lisansüstü eğitimin boş olduğunu iddia etmek değil (öyle durumlar gayet olsa dahi). Gözlemlerim, okuduklarım, lisansüstü eğitimlerin bu konu altında iddia edildiği derecede önemli olmadığını gösteriyor bizim alanımızda.

    Bu konu altında lisansüstü eğitimlerin lisans eğitimine kıyasla tartışmasız avantaj sağladığı iddia ediliyor, fakat bu görüş benim gözlemlediğim endüstri tarafından paylaşılmıyor. Hem akademi hem endüstri tarafında gördüğüm en sağlıklı düşünce, avantajın tamamen kişinin çizdiği kariyere bağlı olduğunu öne sürüyor. Burada da siz tecrübeli insanlardan daha dengeli yorumlar görmeyi dilerdim. Herkes sizinle aynı yoldan ilerlemek zorunda değil neticede.


    Dengeli bir orta noktaya varamıyorsak maalesef katılmamakta katılıp kendi yolumuza bakacağız :). Ben de 1-5 sene arasına kadar çıkarılacak ders gerçekten varsa mecbur oturup çıkaracağım :).


    2) "Ama bu sorunlar var diye, ödev az verilsin demek çok saçma ve alakasız" Bu noktada kesin yoruma katılmıyorum. Bahsettiğiniz gibi bizim ülkemizde bazı beklentiler gerçekçi değil, bu durum karşısında bence ya hocaların bunu ödevlerin kalitesini çabalayarak telafi etmeleri gerekiyor ya da öğrencileri kendilerini eğitmeye teşvik edip fırsat tanımaları. Bir şey katmayan ödevleri bol bol vermeyi "kaçınılmaz" olarak göremeyeceğim. Bu sadece akademiye karşı antipatimi arttırıyor.

    Gerçek şu ki benim gördüğüm ödevler 10-15 senedir ısıtılıp ısıtılıp tekrar önümüze konuyor, neredeyse her seferinde ödev dokümanlarındaki hatalar bile giderilmiyor. Gerçekten arkadaşlarla dalga geçiyoruz acaba bir kez olsun hatasız, eksiksiz ödev dokümanı gelecek mi önümüze diye. Ben pragmatist bir yaklaşıma sahibim, zaten o yüzden akademide olup bitenleri aklım almıyor :). Ya işime yararsın ya da yol verirsin kendim başarırım. Ben lisede de aynıydım, lise boyunca birçok dersin hocasıyla anlaşamayıp batırdım, fakat kendi halime bırakıldığımda üniversite sınavında 305. oldum. Hayatımda maalesef genel pattern oldu bu :).


    3) Linux ve RAR'ın bir araya gelememesi için iyi sebepler var diyip bırakacağım. Asıl öne sürdüğüm fikir yine ödevlerin kalitesizliği üzerine idi. Tekil örnek üzerinde yoğunlaşmanın anlamı yok.


    4) https://www.quora.com/Do-Facebook-Google-and-other-big-tech-companies-use-UML/answer/John-L-Miller?ch=10&oid=23422707&share=15e002a8&target_type=answer

    UML 90'ların para kazanmak adına uydurulmuş bir kavramı. Yüzlerce sayfalık spesifikasyonu ile asla endüstride karşılık bulmadı. Fakat gördüğüm kadarıyla akademi böyle kavramlara bayılıyor, şevkle yazılım mühendisliğinin tek gerçeği gibi öne sürmeye devam ediyor.

    "Ha UML olmuş, ha baska birsey. Onemli olan isin mantigini anlamak." Kesinlikle katılıyorum. Fakat bu aynı cümleye ben pragmatist yaklaşıyorum. Önemli olan mantığı kavramak ise gerçeklerden kopup UML kastırmaya gerek yok. Gerçekten de önemli olan mantığı kavramak, ama akademide pek çok şey mantığı kavratmakla yetinemiyor gördüğüm kadarıyla.


    Tekrar belirteyim, şahsen fikirlerimi keskin birer gerçek olarak görmüyorum. Bunlar sadece benim şahsi doğrularım, bana iyi geldiğini gördüğüm şeyler. Sizin fikirleriniz de sizin şahsi doğrularınız, sizin deneyimlerinizle destekli şeyler, saygı duyuyorum. Beni harekete geçiren nokta dogmatik yaklaşımlar, sıradan olandan sapan şeylerin reddedilmesi. DH'de de en büyük katkılarımı bu yaklaşımları reddetmekle yaptığımı düşünüyorum. Seneler sonra da sırf bu yüzden DH'ye dönmüş oldum :).





  • TIP > all diyorum başka bi şey yazmaya gerek yok

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

  • < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >

  • < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Oğlum bu nasıl tartışma lan?Bu kadar üst düzey bilgiye alışık değilim.DH’de ne cevherler varmış be.

  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.