Bıktım Motorsiklet'li Trafik Canavarlarından (5. sayfa)

"Sana benzer kuru sıkı arkadaşlar" işim olduğu için...

Ben de gördüğü her motosikletliyi genelleyenlerden bıktığım için motosikleti 4 yıl önce bıraktım.

araçların arasından aynalara çarpa çarpa gidiyorlar, adam gibi ışıkta sıranı bekle diyince, "motorculara saygı yok" edebiyatı yapıyorlar, sırf böyle andavallar yüzünden motora başlamaya korkuyor insan.

Bu ülkeden ve insanlarından bir cacık olmaz.

Daha önce de benzer bir konu açılmıştı orada da yazdım motosiklet sürücüleri yüzünden trafikte araç kullanmaya korkar oldum. Sağa döneceksin sağında motosikletli var, kırmızı ışıkta en önde duruyorsun 5-10 tane motosikletli gelip arabanı 30-40 cm mesafeyle sarıyorlar. En önde olduğun halde motorlular gitsinde kalkayım diye bekliyorsun. Kırmızı ışıkta durmazlar, yeşilde geçerken bile sağa sola bakıyorum bir motorlu fırlarmı acaba diye. En komiği otobanda hızımı 100 km'ye sabitledim gidiyorum bir tane motosikletli 101 km hızla beni geçecem diye 1 km filan yan yana gittik önüme geçer geçmez otobanın ortasında fren sıktı, refleksle frenlere asıldım arkasından ne yapıyorsun diye korna çaldım. Sağdaki dönüşten çıkıp otobandan ayrılacakmış el kol hareketi yapıyor.

Motosikletli olsun olmasın trafikteki sürücülerin ciddi psikolojik sıkıntıları var. Motosikletli olanlar ise hiçbir kural tanımadığı için çok daha tehlikeli...

Bir tanesi bisiklet yoluna girip beni sıkıştırmıştı, dediğin gibi dayılanıp hem suçlu hem güçlü olan bu trafik magandasıyla tartışıp kavga ettik. Bisiklet kamerası ve çevredeki kamera görüntüleri ile davacı oldum, o aslan var ya kedi oldu kedi. Sonuç ne oldu, bana tazminat ödedi. 

Trafikte arabalar için o kadar kurallar yazıyorsun ama motor fiziki yapısı nedeniyle bunların hiçbirine uymuyor. Motorların zaten bu kadar yüksek hızlar ile trafikte olması baştan saçma.

Trafiğin olmadığı yerde aradan geçme vs konudaki şikayetler çok olmuyor. Kilit trafik olan yerlerde motorlar aralardan geçerek öne geçmeye çalışıyor. Trafik olmasa zaten şikayet olmaz bu kadar.

Birinde minibüs yolunda efendice gidiyorum. Bir kurye sağımdan geçmeye çalıştı, önümde minibüs, yol vermedim. Minibüs de yolcu için durdu. Sonra sinirlendi, sol şeritte solumdan geçti. İleride kırmızı ışık var. Işıkta fren yaptı durdu. Manyak gibi sürdüğü için arkasına, aynasina vs bakma ihtiyacı duymadı. (Motorda kural şudur, önüne bakacaksın ama her tarafı göreceksin) Arkadan da kendisi gibi manyak bir passat sürücüsü geliyordu. Ben yine kural ihlali yaptım, kırmızı ışıkta geçtim. O sırada motorsikletin aynasından kurye motorunun 2 metre havalandigini gördüm. Passat ışığı faketmedi, motora çarptı.

Özetle ben motordayken benim kuralım farklı. Benim için gerçek kural araçlara göre düzenlenen kurallar değil kendi güvenliğime uyan kuraldır.

Polisler neden motorculara emniyet şeridinde bir şey demiyor? Çünkü onlar da durumun farkında.

Bir bisiklet kullanıcısı olarak, yani motosikletlerle aynı şartlara ve aynı tehlikelere maruz kalan biri olarak, motor kullananları savunmam ve empati yapmam gerekir normalde.

Ama inanın ki savunulacak bir yanları yok.

Her 10 motorcudan en az 6-7 tanesi tam sopalık.

Trafikte deli gibi makas atıyorlar. Her boşluğa hızlıca giriyorlar, sağımdan solumdan her yerden aniden çıkıveriyorlar.

Ondan sonra yok efendim "bizi trafikte fark edin", yok bilmemne.

Sen iki saniye önce yokken iki saniye sonra dibimde bitiyorsun, nasıl fark edeyim ulan?  

Bir de mesela trafik tamamen tıkandı diyelim. Arabalar dururken herif sağdaki dar boşluktan 60-70 ile gitmeye çalışıyor.

Ulan hayvan oğlu hayvan. ben sana gitme demiyorum ama insan gibi git.

60-70 ile değil 10-15 km ile git.

Ondan sonra otobüsten yolcu inerken motor çarpar, insanlar karşıdan karşıya geçerken motor çarpar. Hayvan gibi hızlı gidersen çarparsın tabi.

Daha yazacak çok şey var da, yazı uzun olunca kimse okumaz.

Neyse... Şuraya bir iki video bırakalım da belki üç beş kişinin daha "adam olmasına" vesile oluruz.

Ha tabi ki sadece motorcuları suçlamak yanlış olur.

Araba kullanan "umumhane çocukları" da az değil.

Bir yaya olarak, motorcularla şöyle bir derdim var. İstanbul trafiği malum, sıkışıklık her yerde. Bir yaya olarak sıkışık trafikte arabalar dururken rahat rahat karşıya geçebiliyordum. Yakın zamana kadar. Son zamanlarda iki kere saniyelik farkla sıkışık trafikte karşıya geçerken motor altında kalıyordum. Minibüsler, büyük araçlar sağ şeride tam yanaşmayıp orada boşluk bırakıyorlar sıkışık trafikte bu boşluktan motorlar son sürat gidiyor. En son Otobüsün önünden geçip kaldırıma çıkacaktım kıl payı ile kurtardım kendimi. Zbam diye önümden geçti.

Bence bu motor işi ya uzun yolda ya da çok yoğun-yavaş akan trafikte yavaş olarak kullanılması durumunda güvenli sadece.

bizimki gibi 70-80 km's hızlarla, normal takip mesafesinin 3'te biri mesafeyle ve çok fazla şerit değiştirilen trafikte motor hakikaten iki taraf için de büyük tehlike.

çünkü araç sürücüsü zaten çok fazla uyarıcıya mağruz ve motorun varlığı çoğu zaman araç sürücüsünün algı eşiğinin altında kalıyor.

bu böyle olunca motorcu sanki diğer hiç kimse onu görmüyormuşcasına sürmeye başlıyor ve tehlike kar topu gibi gibi üstsel artıyor.

Diğer taraftan dünyanın en iyi araç sürücülerini getirip, romada 5 yıl staj yaptırsak, üstüne 5 yıl da motor kullandırsak yine de sorun devam eder.

Çünkü türkiyedeki motor sürücüsü hak değil imtiyaz talep ediyor, bunu da kimi zaman kafasındaki kask'a güvenip millete dayılanarak, kimi zaman başkasınının malına zarar verme tehditiyle çoğu zaman kendi canına karşın karşısındakinin geleceğine karşın oynadığı bir chicken game ile yapıyor.

bir arac surucusu olarak soyluyorum motorcular arac kullananlarin yaninda devede kulak kalir. soforler sinyal kolunu sus, tampona yapisip taciz etmeyi hobi, yerdeki yaya gecidini yola dokulmus boya, gobeklerde arabalarin hangi duzene gore girip ciktigini bilmeyecek kadar okuzler. motorlara sira gelene kadar yenmesi gereken tonlarda firin ekmek var.

Genel anlamda motorlu taşıtları kullanım tarzımızdan kaynaklı hatalar var. Kazalar onlarda olmuyor değil ancak amerika'da örneğin öndekiyle arada mesafe bırakmamanın, sollama sonrası şeride erken girmenin, geç şerit değiştirmenin, şeridi çiğneyerek gitmenin cezası var. Bizde bunların çoğu cezasız bırakıldığı için trafik işleyişimizde sorunlar var.

Yukarıda arkadaş, Zafer Akçay'ın videolarını paylaşmış. İzledim ve çok yerinde tespitlere sahip. Trafikte sakin kalmak, sabırlı olmak, yol vermeyi öğrenmek, farkındalıklı bir sürüş sergilemek, akıcı araç kullanmayı alışkanlık haline getirmek hepimizin dikkat etmesi gereken hususlar.

Önemli olan a noktasından b noktasına sağlam ve sağlıklı varabilmek.