Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
|
Hızlı 
Bildirim
BAZI SÜRÜCÜLER KOMPLEKSLİ VE SAYGISIZMI?
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
işte konuşmaya (yazmaya) değer güzel bir konu.
şunuda ekleyelim komplekslere senin araban eski benim arbam yeni diye eski araç olanı küçümseme . -
evet malesef ülkemizde durum böyle , nedense herkesin tabakaneye yetiştirecek bişeyleri var , trafikte saygıyı boşverin kötü manada ne ararsanız var . bunun düzelmesi ise hiç mümkün gibi görünmüyor çünki benim kanaatim insanlar günlük hayattaki yaşadıkları stresi trafiğe de yansıtıyorlar, zaten ülke olarak stresi bol bir toplumuz. Bizim yapabileceğimiz sadece bireysel olarak ilk önce kendimize saygılı olup trafikte insan olmak ondan sonra karşı tarafa saygı zaten kendiliğinden oluşur. Benim nacizane fikrim... -
aynen öyle
kompleksli çok insan var
mesela geçen gün başıma gelen olay
otoyolun istanbul anadolu gişelirnden girip kartal gişelerinden çıkacaktım
tam kartal gişelerine inen rampada orta şeritte 120 ile felan giderken yeşil bi toyota sinyal vermeden önüme atladı ve ben sol şeride kaçmak zorunda kaldım
tabi ben ondan hızlı olduğumdan ve kartal gişelerinden çıkmam gerektiğinden sinyal verip onun önünden sağ şeride doğru geçtim
ama az önceki hayv.. lığını unutan bu toyotalı hayv.. herif herhalde ona ne yaptığımı sanıyosa emniyet lşeridine kadar geçip ordan önüme kırdı ve önümde gitmeye başladı
bende kartal çıkışı için sinyal verdim oda sinyal vermeden kartal çıkışından çıktı
yaw madem kartaldan çıkacaktın ne halt yemeye orta şeride önüme atladın vs vs
bu tiplerle aynı tarfikte seyrediyoz Allah kolaylık versin bize
-
bu kişisel birşey değil sanırım toplumsal birşey.. avrrupada bile ün salmışız agresif otomobil kullananlara türk gibi sürüyorsun diyorlarmış :D -
quote:
Orjinalden alıntı: the engine
bu kişisel birşey değil sanırım toplumsal birşey.. avrrupada bile ün salmışız agresif otomobil kullananlara türk gibi sürüyorsun diyorlarmış :D
Sadece otomobil kullanmada değil. Almanlar 'üç kağıt' veya 'manupule' demek istedikleri zaman 'GETÜRKT' diyorlar. Buda , konunun toplumsal bir yara olduğunun işaretidir.Onun için hepimiz kendi payımıza düşeni yapıp medeni olmaya çalışmalıyız. SAYGILAR!!!! -
quote:
Orjinalden alıntı: the engine
bu kişisel birşey değil sanırım toplumsal birşey.. avrrupada bile ün salmışız agresif otomobil kullananlara türk gibi sürüyorsun diyorlarmış :D
onların kastettiği kamyonculardır -
eminmisin
bizim minübüs ve halk otobüsü şöförlerimizi hatırla...
quote:
Orjinalden alıntı: Dr.Mobile
quote:
Orjinalden alıntı: the engine
bu kişisel birşey değil sanırım toplumsal birşey.. avrrupada bile ün salmışız agresif otomobil kullananlara türk gibi sürüyorsun diyorlarmış :D
onların kastettiği kamyonculardır
-
alırım anahtarını diyorum 
Vallaha durum içler acısı, bir acele bir acele nedir bu anlamış değilim. Bütün millet acele edince sizde bi b.k var zannedip kendimizde acele ediyoruz en önemlisi başkası tarafından hakkımızın yenmemesini istiyoruz ama bazı yahvanlar bunu anlamıyor.
En nefret ettiğim şey kırmızı ışıkta çalınan kornalar daha sarı yanmış hemen kornaya basıyorlar
Tamam bende basarım kornaya ama adam kırmızı ışıkta uyur haberi yoktur uyayırsın ama hemen yanan yeşil ışıktan sonra kornaya basmamnın anlamı ne.
Sonra kavşaklarda yol vermeme ve , bazı öküzlerin yola çıkabilmek için ana yola burnunu sokmaları ban böyle yapanlrara inadına yol vermiyorum. İnsan gibi trafiği bekleyecekse beklesin ama sen zorla bana yol ver diye burnunu çıkarırsan kim olur san ol yol vermem hatta yavaşlarım yavaş yavaş geçerim önünden daha çok bekler.
Ya saymakla bitmez bunlar çok var çok, bende yaparım bazı şeyler ben dört dörtlük biri değilim ama trafikte gerçekten araba kullanmayı bilen insan çok ama çok az.
-
Bu tip insanlardan sokakta çok var, çevrelerine hiç saygıları yok yaptıkları hareketlerle gidecekleri yere en fazla 5 dakika erken giderler, onunda kendilerine faydası olmaz. Bana göre iktidarsız tipler bunlar, tek yapabildikleri bu. -
kamyoncudur demiye arkadaş aklıma geldi..birisi anlatmıştı alman gazetlerinde yayınlanmış türk bir kamyon şöförü frensiz gelmiş almanyadan türkiyeye yada burdan oraya... haklı bir ünümüz var ama.. -
Evet herkesin bir acelesi var sanki trafikte.
İnsan takip mesafesini bile koruyamıyor, takip mesafesi bırakınca hemen araya başka araçlar dalıyor
Birde ensol şeritte, önünde araç yokken yavaş yavaş ilerlemeyi meziyet sananlar var.
Ehliyet alma sisteminin iyi olmamasından, trafikte dogru düzgün eğitim verilmemesinden kaynaklanıyor bence bunlar.
Birde heryere kamera koyup, trafik magandalarına ceza üstüne ceza yazsalar süper olur, en azından bu olaylar azalır baya. -
SERKAN..... SENİN ANGARALIYA NE OLDU KAPATTINMI KULLANMIYONMU BANLANDIMI YASAKMI??? 
quote:
Orjinalden alıntı: Se®k@n
Evet herkesin bir acelesi var sanki trafikte.
İnsan takip mesafesini bile koruyamıyor, takip mesafesi bırakınca hemen araya başka araçlar dalıyor
Birde ensol şeritte, önünde araç yokken yavaş yavaş ilerlemeyi meziyet sananlar var.
Ehliyet alma sisteminin iyi olmamasından, trafikte dogru düzgün eğitim verilmemesinden kaynaklanıyor bence bunlar.
Birde heryere kamera koyup, trafik magandalarına ceza üstüne ceza yazsalar süper olur, en azından bu olaylar azalır baya.
-
quote:
Orjinalden alıntı: Se®k@n
İnsan takip mesafesini bile koruyamıyor, takip mesafesi bırakınca hemen araya başka araçlar dalıyor
ben de inadına yol vermiyorum
-
quote:
Orjinalden alıntı: the engine
bu kişisel birşey değil sanırım toplumsal birşey.. avrrupada bile ün salmışız agresif otomobil kullananlara türk gibi sürüyorsun diyorlarmış :D
eskiden de italyada anneler cocuklarını korkutup dedigini yapmaları için türkler geliyor diyolarmıs
...
aslında cok garip, nedense uluslarası arena da neden böyle bi kötü şöhretimiz var anlamıyorum..
eskiden Osmanlı devrınde millet bir yeri fethettimi heryeri yakar yıkar insanları öldürür kadınlara tecavuz eder, bunun gibi birsürü zulüm yaparlarmıs..
bizimkiler bırak yağmayı dinini seçmesinde bile serbest bırakır...fethe giderken yerlere altın atarlarmıs..
nerde bi zulüm olsun herkes turklerden yardım istermis, 1500 lülerde ispanyada hristiyan olmayanlara karsı yapılan temizlik işleminden musevileri de turkler kurtarmıstır..
gelelim yakın zamana...amerıkalıların asıl toprak sahipleri kızılderililere yaptıgı soykırım...almanların musevilere yaptıgı..ingilterede demokrasinin sadece adada oldugu, sömürgelerinde insanlık dışı manzaraların bulunduğu...italyanların toprak ugruna kuzey afrikalılara çektirdikleri..bizde ne oluyor? 10 sene önce savastıgımız, topraklarımızı işgal eden yapmadıgını bırakmayan yunanıstan işgal altında oldugu ıcın ona gemi gemi yardım edıyoruz...kendi insanımız karneyle ekmek alırken..
aslında turk insanı kdr dürüst, namuslu, misafirperver ve sıcakkanlı bi insan yoktur .. ama uluslarası arenada o kdr kötü yansıtılmısızki, millet hala bizi barbar zannedıyo..eh bazı ınsanlarımız da gelen turistleri kazıklamaya çalısmaları da cabası..ama dedigim gibi bence bizim kdr temiz,namuslu ve durust bi toplum yoktur...ama sorunda burdan kaynaklanıyo olabılır..
trafige gelınce en cok guldugum nokta 1 araba geçmek ıcın sureklı sağ-sol yapıp en sonunda sagda sıkısıp o geçtigi butun arabaların teker teker onu geçtikten sonra sürücünün yüz ifadesini görmektir
-
quote:
Orjinalden alıntı: serkes1
SERKAN..... SENİN ANGARALIYA NE OLDU KAPATTINMI KULLANMIYONMU BANLANDIMI YASAKMI???
quote:
Orjinalden alıntı: Se®k@n
Evet herkesin bir acelesi var sanki trafikte.
İnsan takip mesafesini bile koruyamıyor, takip mesafesi bırakınca hemen araya başka araçlar dalıyor
Birde ensol şeritte, önünde araç yokken yavaş yavaş ilerlemeyi meziyet sananlar var.
Ehliyet alma sisteminin iyi olmamasından, trafikte dogru düzgün eğitim verilmemesinden kaynaklanıyor bence bunlar.
Birde heryere kamera koyup, trafik magandalarına ceza üstüne ceza yazsalar süper olur, en azından bu olaylar azalır baya.
Yok yaw
Ben modlardan rica ettim kullanıcı adımı değiştirdim. Yani aynı hesapla giriş yapıyorum ama artık kullanıcı adım Se®k@n.
Beni eski arkadaşlar rahat tanısın diye imzamıda şimdilik değiştirmiyorum.
-
Bende taksicilerden dertliyim 
Adamlar ayna kullanmaz sinyali şerit degistirdikten sonra verir.Yolların sag seritlerini kapatırlar.Genelde camdan kafalı dısarıya cıkacak sekilde oturdukları icin sol dikize bakmak icin gerekli açı olmaz. Yanından gecerkez ö.üz gibi suratına bakarlar yane b7unlar yuzunden kızılay trafigine girmez oldum Umarım yakında kızılaya giriş cıkısları yasaklanırda kurtuluruz 
Yada bunlara cep falan yapsalar
-
bende amma senaryo yazdım be...
quote:
Orjinalden alıntı: Se®k@n
quote:
Orjinalden alıntı: serkes1
SERKAN..... SENİN ANGARALIYA NE OLDU KAPATTINMI KULLANMIYONMU BANLANDIMI YASAKMI???
quote:
Orjinalden alıntı: Se®k@n
Evet herkesin bir acelesi var sanki trafikte.
İnsan takip mesafesini bile koruyamıyor, takip mesafesi bırakınca hemen araya başka araçlar dalıyor
Birde ensol şeritte, önünde araç yokken yavaş yavaş ilerlemeyi meziyet sananlar var.
Ehliyet alma sisteminin iyi olmamasından, trafikte dogru düzgün eğitim verilmemesinden kaynaklanıyor bence bunlar.
Birde heryere kamera koyup, trafik magandalarına ceza üstüne ceza yazsalar süper olur, en azından bu olaylar azalır baya.
Yok yaw
Ben modlardan rica ettim kullanıcı adımı değiştirdim. Yani aynı hesapla giriş yapıyorum ama artık kullanıcı adım Se®k@n.
Beni eski arkadaşlar rahat tanısın diye imzamıda şimdilik değiştirmiyorum.
-
Bu tespitler doğru. Ama buzdağının görünen kısmı bile etmiyor, bir de görünmeyen kısmı var. bu konuyla bağlantılı olarak doğru bilinen yalanlardan bahsetmek istiyorum.
- Bu vatan cennettir, veya cennet vatan söylemi.
Coğrafi olarak mı bu laf söylenir? öyleyse baştan yalan. sanki diğer memleketler farklı bir gezegende. Sanki Allah yeryüzünü yaratırken (niyeyse) bu topraklara iltimas geçmiş! o halde çıkın da yeryüzünü biraz dolaşın. buna imkanınız yoksa Acun firarda, Barış Manço'nun programı veya haberci vs. TV programlarına alıcı gözle bir daha bakın. bizim (bunca talana rağmen hala) cennet köşelerimiz olduğu doğrudur ama dünyanın başka köşelerinde de cennet diye tabir edilebilecek yerler var. yeryüzünde yaşayanlar bulundukları yeri rahatlıkla cehenneme çevirebilirler. Bu konuda oldukça azimli olduğumuz aşikar; tuzla ve izmitteki varilleri uzaylılar bırakmadı ya. Yoksa oraları cennet vatan sınırları içinde sayılmıyor mu?
Zehir soluyoruz, zehir içiyoruz, çerez olarak da radyasyon alıyoruz(Irak'ta 1. ve 2. körfez savaşlarında Depleted Uranium içeren SABOT mermileriyle vurulan binlerce tank ve zırhlı aracın radyasyonlu hurdası hangi ülkeye gitti dersiniz? bir ara iskenderun civarında görüldü ama hemen örtbass edildi. siz yine de çevrenizde bir bekerel ölçümü yaptırın; buzdolabınız, çamaşır makinanız veya otomobiliniz ne kadar radyasyonlu bir baktırın.)
araçlarımızın çoğu ekonomik ömrünü tamamlamış, bakımsız ve çevre düşmanıdır. Kara duman atar, yağ yakar. hala çok yüksek miktarda kurşunlu benzin kullanan aracımız var, trafiğe çıkmaları serbest ve üstelik hala kurşunlu (süper) benzin satışı serbest.
gıda diye yediklerimizin çoğu hileli ve sağlığa zararlı. musluk suyu içilmeyen gelişmiş bir ülke bulamazsınız, yeraltı sularına varasıya kadar kirletmişiz.(su bentlerindeki piknik alanında araba yıkayan lavuk vardı bea) (Almanya'da sokak ortasında araba yıkayanın canına okuyorlar ) her yere çöp atıyoruz ve kirletiyoruz. parklar bahçeler, mesire alanları naylon poşet ve pet şişe atıklarından geçilmiyor. tarımsal ürünlerimiz hormonlu ve zehirli (üretici kendi yiyeceği kısmı ayrı ektiğini söylüyor ama sanki başka ürünü gidip hormonlu olarak pazardan almıyor.)
Temizlik ve hijyen bilinci neredeyse hiç yok, pislik içinde yaşayıp, bize bişi olmaz edebiyatını sürdürüyoruz.
Yeşili anca ortalama ayda bir gittiğimiz piknik alanlarında veya tablolarda resimlerde görebiliyoruz. Betonlaşmadan gökyüzünü göremiyoruz ve bu güneş ülkesinde evlerimize güneş ışığı uğramıyor.
Bütün birikimlerimizi (gelecekte biriktirebileceklerimiz de dahil) sağlıksız beton yığınlarına yatırıyoruz, gelecekte (üstümüze mezar olmak üzere) karlı bir yatırıma dönüştürmeye çalışıyoruz. yürüyen tabutlar içinde seyahat ediyoruz. Azrail kankamız olmuş; ya onunla kumar oynuyoruz ya da onun işini üstleniyoruz.
İşte cennet vatan, canım memleketim manzarası. Batıda bundan daha kötü olduğunu mu düşünüyorsunuz, gidin de yerinde görün o zaman...
- Canım güleç yüzlü, iyilikperver, dost ve temiz kalpli Anadolu insanı.
O ne be? Brontosaurus Taurus?.. Nesli tükenmiş bir tür bu bea. Uzayda yaşamıyorsak benim yaşadığım bölgelerde 50-100 sene önce görülen bir türmüş ama sonra yok olmuş gitmiş. Dahası evrimleşerek yerine agresif, sinirli, saldırgan, saygısız, hırt, çemiş, düzenbaz, sahtekar, vicdansız, televole meraklısı bir yamyam-lumpen yığınına dönüşmüş. O Anadolu insanından artık görülmüyor, yerine bu yamyam türler bolca mevcut.
- Bak görüyormusun, Amerikada her 3 dakikada bir cinayet veya tecavüz olayı yaşanıyormuş. Canım memleketim, aile var, her yerde rahat rahat gez.
Tabi canım, 3. sayfa haberlerindeki failler hep uzaylı! belki bundan 15 sene evvel bu söylenebilirdi. Amerika, Çin ve Hindistan'dan sonra dünyanın en kalabalık ülkesi (390 milyon) elbetteki suç sayısı istatistik ve kayıtları bile tam tutulmayan 70 milyonluk Türkiye ile kıyaslanmaz. son zamanlarda zaten bütün gelişmiş batı ülkelerini suç oranları konusunda solladık. Bunun iki sebebi var. Birincisi gerçekten bir suç ve çetecilik patlaması yaşanıyor (swissotelde alenen düğün bile yapacak yüzsüzlüğe sahipler). İkincisi, biraz da AB dayatmasıyla, tam olmasa bile, artık kayıt ve istatistik tutmaya başladık. Yani suçlar kayda giriyor ve raporlarda sayı artmış görünüyor. Son senelerde yapılan uluslararası suç araştırma raporuna göre İstanbul suç oranları bakımından bütün bildik batı kentlerinden (NewYork dahil) daha tehlikeli. Bildiğim batı kentlerinden bir tek Johannesburg (G.Afrika) İstanbul'dan daha tehlikeli olarak geçiyordu. En güvenli yer Zürih çıkmıştı.
- Genç ve dinamik bir nüfusumuz var.
Doğru. ama çoğu gerçek anlamda eğitimsiz hatta diplomalı cahil. Bunu zaten verimlilik rakamları da doğruluyor. Avrupanın en genç fakat tam aksine en verimsiz ülkesiyiz. Eğitim sistemimiz berbat; insanlarımızı eğitmiyoruz, sadece zamanı gelince mezun ediyoruz. İnsanımızın kafasını gereksiz bilgi parçalarıyla tıka basa dolduruyoruz ama analitik düşünme tarzını, hür ve bağımsız düşünce üretme, ön yargılardan arınma yöntemlerini öğretmiyoruz. İnsanımıza merakı ve araştırmacı bir ruhu aşılamıyoruz. Tam tersine merak edip soranı, ezberini bozanı dövüyoruz. Böyle çarpık bir eğitim sisteminde hiç ara eleman yetiştirmiyoruz ama ömründe kadavra görmemiş kağıt üzerinde doktor ve ömründe lab'a girmemiş veya bilimsel bir deney-gözlem raporu hazırlamamış kağıt üzerinde mühendisler yetiştiriyoruz. sonra da bu mühendisleri ara eleman gibi teknisyen olarak kullanıyoruz, ona göre düşük ücret veriyoruz.
Okumak tam bir eşeklik oldu memlekette çünkü bir işe yaramıyor. Herkes kısa yoldan parsayı götürmenin voleyi vurmanın peşinde. Çünkü insan yetiştirmeyi becer(e)mediğimizden insanlar ya dağda eşkiya olacak ya da şehirde. Ya da bukalemun gibi ortama uyup fırsatını bulunca malı götürecek. dürüstçe ticaret yapmaya çalışana adam gibi el emeğini zanatını kullanmaya çalışana ekmek yok. Haksız rekabet almış yürümüş, üstelik devlet eliyle. Adamın varsa her türlü şeyden muaf olursun, adamın yoksa devletin keskin kılıcı tepende sallanır, bütün kurallar senin için işler. adamın varsa vergiden muaf olursun, teşvik yardımı alırsın, gümrüksüz ithalat yapabilirsin vs.vs. ama adamın yoksa bu kuralların hepsi senin için işler. hadi şimdi gel de ticarette rekabet et. İstediğin kadar bağırsınlar hür teşebbüsün önünü açıyoruz diye. Adamına göre muamele, ahbap-çavuş ilişkileri (zaten kimliğimizin bir parçası olmuş) olduğu sürece bu memleketten müteşebbis falan çıkmaz. Amerikalılar bulur, yapar, uygular; bizim insanımız ise anca Deli Emin misali "Wallaha benim aklıma gelmişti!" demekle yetinir. Hele bir uygulamaya geçsin, alırlar kolunu kanadını aşağıya.
İnsanlar bölünmüş, fırka fırka olmuş (hayatı yaşamak yerine) birbiriyle mücadele ediyor, sanki binlerce yıldır aynı topraklarda yan yana yaşamamış gibi, sanki diğer grup uzaydan gelmiş de oraları gaspediyor gibi, birbirine düşman kesilmeye, birbirinin kanına ekmek doğramaya meraklı... Herkes bu vatanın evladı olduğu halde kendince "biz" diye bir kavram türetmiş ve herkes "bizden" olmayana düşman. İnsanlar sırf "bizden" olmadıkları için masum "onların" yaşama hakkına bile tecavüz edebilecek kadar aşağılık olabiliyorlar. Zulüm kol geziyor, ama istisnasız her grup diğerlerine zulmediyor; kimsenin adaleti kollama ve tesis etme gibi bir kaygısı yok. Bizden olsun da zalim olsun, çamurdan olsun hiç farketmez. Ondan sonra bu insanlar ibadethanelerine gidip Tanrı'ya dua da ederler; kendilerine barış bereket ve huzur ihsan etmesini dilerler. Tabi, Yaratan (haşa) enişteleri oluyor ya (işte, ahbap-çavuş ilişkilerini inançlarımıza kadar sokmuşuz) bu kadar zulme ve yozlaşmaya karşın kendilerine iltimas geçecek ve helak etmek yerine bereketini gönderecek. kendilerinden başka kimi kandırıyorlar.
Profesyonelliğe gelince... o da ne ki? boşver profesyonelliği, bilgiyi, beceriyi; bizden olsun yeter.
Bu konu daha da uzar gider...
Burada bahsedilenler uzayda Apha-Centuri takımyıldızında gerçekleşmediğine göre başlıktaki soruya bir cevap verebiliriz herhalde:
BAZI SÜRÜCÜLER KOMPLEKSLİ VE SAYGISIZMI?
Sadece sürücüler mi?..
-
Dedikodu'ya +99999999999999999999999999999999*10E9999999999999999999999999999
Tespitler gayet doğru ve çözüm, maalesef klişeleşmiş olan "eğitim şart".
Ama tüm boyutlarıyla. Aileden başlayarak ve kurumsal boyutuyla beraber. Ancak işte sorun da bu zaten. Sosyal süreçler çok çok uzun süreçlerdir. Çökme yüzyıllar, yükselme yine yüzyıllar sürer. Bizim sorunumuz çağa ayak uyduramamak. Millet talan ederken ayak uyduramadık geri kaldık. Şimdi millet talanı aşmış ve gerçek anlamda üretim nasıl olur ona yönelmeye çalışıyor ama biz daha yeni talan etmeyi öğrendik.... Bence olayın en özü bizim bizi biz yapan değerlerden uzaklaşarak çağdaşlaşabileceğimizi varsaymamızda. Yani eğer bir millet kendi özdeğerleriyle uyumlu bir biçimde çağdaşlaşırsa bir japonya veya kore örneği ortaya çıkar. Ama biz gibi çağdaş toplumları taklitle çağdaşlaşmaya kalkarsa o zaman bir dünya sorun yaşanır. Japonlar ve koreliler kendilerine has, kendi toplum yapılarına uygun bir kapitlazim modeli ile kalkındılar, batı kapitalizmi ise zaten batılı toplumlara uygun olduğu için işlerine yaradı ancak biz kendi sentezlerimizi oluşturmak yerine direkt taklite gitmeye çalıştık ve sonuç ortada.
Benzer içerikler
- linea nasıl araba
- 1.6 gdi motor
- birevim araba alma yorumları
- benzinli araba neden beyaz duman atar
- total benzin nasıl
- paul walker nasıl öldü
- seres araba
- mg hs yorum
- rezvani tank
- geely jeep
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
