BAŞARABİLİRSİNİZ... (4. sayfa)

BAŞARABİLİRSİNİZ... - Sayfa 4

Rehberlikuzmanı · 2014-07-20T02:56:42.0000000+03:00

BAŞARMAK/ BAŞARABİLMEK... Başarabilmek, başarmak denildiğinde aklıma daima ilk olarak ünlü matematik dahisi John Forbes Nash'ın Topolojik boşluk konusunda kendisini eleştiren öğreticisine söylediği şu söz gelir - başarı mı ? Başarmanın sırrı mı ? kime göre neye göre başarı ? Bir zamanlar başarısız ilan edilen adam şu anda iktisat biliminin , Matematiğin kullandığı pek çok yöntemin kurucusu. Şizofrenik Dahi. John Nash... İşte tamda bu nokta Nash a da bir cevap olarak şunu diyeceğiz. Bu yazıdaki başarmaktan kastımız sınavları geçebilmek. Bilindiği üzere ölçme sınavları değil , sıralama sınavları yapılıyor ülkemizde. Gelişmiş ülkelerde bu sistem kalkıyor yavaş yavaş. Çünkü Sıralama sınavları gerçeklerin ortaya çıkmasını engelleyen sistemlerdir. Siz büyük babalar olarak bir sınav yapar , bir tercih dönemi geçirir ve tercih sonuçlarını yayınlarsınız. Ve ilginç bir durum çıkmıştır ortaya :) 10 000. kişi tıp kazanmış iken 10 001. kişi 1 sıralama farkı ile doktor olma şansını o sene için kaybetmiştir :) Ne kadar mantıklı cevap sizlerin... Ee bunlar bizim değiştiremeyeceğimiz şeyler. Bize bildiğimiz, reel şeylerden bahset hoca dediğinizi duyar gibiyim. Peki... Öncelikle ben bir rehberim. Rehber öğretmen değil :) Pdr bitirdim. Ve klinik psikoloji alanında yüksek lisans yaoptım. Nöropsikoloji alanına, Gelişim psikolojisi alanına epey ilgiliyim. görev yaptığım süre içinde çok öğrenci emanet edildi elime. Ve onlara söylemesemde bana danışmanlık için gelen tüm öğrencilerin özelliklerini bir defterde topladım... Yıl 2011. xxxx isimli bir öğrencim. Çocuk 18 yaşında bir tm öğrencisi. Babası subay. Çocuk ders çalışamıyor bir türlü. O masaya oturamıyor. işi gücü ! sözüm ona J.p. Sartre , Camus , Nietzsche gibi adamları okumak :) Babası bana onu emanet ettiğinde ve gözlerinin içine baktığımda bana hocam bu sınav saçma dediğinde ona ilk söylediğim şey şu oldu -Sizden hiç bir ücret almayacağım. Bunu babana anlatmayacağına söz vermen koşulu ile senden bir isteğim var.. - Buyrun? -Doğru yoldasın. sakın bu sene o saçma sapan masaya oturma... Öğrencimin gözleri dolmuştu. çok şaşırdı. Önce kendisi ile dalga geçtiğimi düşündü. Çünkü o amerikan tarzı rehberlere alışkın değildi ! :) ( ağır nükteleri çok sevmem aslında) O yıl arkadaşımızla Felsefi , psikolojik çalışmalara ağırlık verdik. Arkadaşımızın düşünce dünyasının şekillenmesini, eleştirel bir düşünce kazanabilmesini, Çözümleyici bir zeka ile daha mantıklı öngörü, tahmin ve seçimler yapmasını sağladık. Ancak Arkadaşımız sınavda 100 000. oldu ve babasının bana söylediği tek şey şu idi - Sizi tanıyorum alanında uzmansınız. Demek bu bizim çocuk gerçekten gerizekalı imiş. İnanın harcadığım paralara üzülüyorum. Acıyorum... ve 2012 ye geçtik... Dost olmuştuk artık aramızdaki yaş farkına rağmen. Ve sınav dönemi geldi. Tm de ki derecesi şu an tam hatırlamamak ile birlikte ilk 2000 içerisinde bir yerdi. Dershaneye gitmeden:) özel ders tutmadan :) Peki neydi bu başarının nedeni? Nasıl yapılabilir ? Öncelikle Türk Eğitim sistemi eleştirel düşünmek üzerine değil hazır bilginin öğrenciye bir şırınga ile enjekte edilmesine, öğrenciniz eleştirdiğinde kıçına bir tekmek atmak üzerine yada tenefüs boyunca ayak ayak üzerinde durmak üzerine kurulu bir düzen:) Peki bu düzenden başarılı çıkmanızı sağlayacak olan ÖSYS, KPSS , DGS gibi sınavlar ne üzerine kurulu. Yorum yapabilme , Okuduğundan çıkardığı anlam ile zihninde hali hazırda var olan bilgi arasında bağıntı kurabilme,,, Özellikle matematik ve Geometri dersleri için analitik bir zekaya sahip olmanız gerekmekte... Bu kadar Nesibten sonra şimdi gelelim siz güzel insanlara bir kaç önerime... Bu öneriler Derece yapmış ; ilk 10 000 de bulunmuş onlarca öğrencim tarafından denendi . Ve başarılı olundu. Bakınız ne kadar eleştirebiliyorsunuz ? Medyadan duyduklarınızı ? Gazetede okuduklarınızı ? İzlediğiniz dizileri ? Bu soruya verebileceğiniz cevap kısıtlı ise henüz sağlam bir beyne sahip değilsiniz demektir :) Eleştirel düşünme yeteneğiniz gelişmemiş demektir:) Ve eleştirel düşünme yeteneğine sahip bir insanın , Analitik zekası iyi bir insanın Matematik problemleri gibi çoğu öğrencinin başının belası olan bir konuyu yapamama ihtimali yüzde 0,0000000000000001:) Ben sınav sürecini diğer abartılı rehberler gibi asla tüm lise ya da tüm orta okul hayatı boyunca sınırlarmam. Bana göre normal sınav süreci bir yıldır. Bunun 3 ayı kültürel diye tanımladığım süreç. 7 ayı Konu anlatımlarının eksiksiz olarak öğrenildiği , kavranıldığı süreç. Geriye kalan 2 ayı ise sınavdan 2 gün önceyi çıkarın. 1 ay 28 gün boyunca her gün 1 ya da iki deneme sınavı çözerek geçirmeniz gereken bir zaman. İki deneme sınavı aslında çok da gerekli değil. Ancak yapabilirseniz sizleri uçuracaktır. Bu üç dönemi yapmanız gerekenleri sizlere açayım 1) Kültürel dönem: Bu dönemde benim öğrencilerime tavsiyelerim şunlardı ; a)George Carlin,Lenny Bruce, Richard Pryor izlemeleri. Bu kişiler Dünyanın en büyük kara mizahçılarıdır. Öyle düşünsel ifadeler kullanırlar ki bazen dakikalarca düşünebilirsiniz. b)Nikola Tesla, Albert Einstein, Richard Dawkins, İmam Gazali, Wittengstein, Nietzsche , Otto Hahn, Marie Curie , Darwin , Lacan , Adler ve Jung gibi kişileri araştırmaları . Bu araştırmaların akademik bir aaraştırma gibi olması gerekmez :) Zevk alarak. Belgesel izleyerek ::) Ve bu isimler bilinçli olarak tarafımdan seçildi. c) Bu dönemde bir günlük tutarak sınava ilişkin dilekleriniz ile birlikte tabii olarak hangi gün hangi kültürel faaliyeti geçiridğinizi bu deftere yazmak d) Hiç bir şekilde siyasi programlar izlememek. Çünkü Siyasi programlar zihnin üzerinde etki edebilmek için ustaca tasarlanmış bazı bilişsel şeyler içerirler. Gizli mesajlar vs... e) Bu yorumumu saçma bulabilirsiniz ancak Cep telefonu kullanımını , Sosyal medyayı tamamen bir iletişim aracı olarak kullanımı sınırlandırmak, Porno içerikli yayınları izlememek ya da en aza indirmek ( maddi bir gerçek olduğu için bunu belirttim) İşte bu süreçten sonra artık sınava hazır bir zihin haline geleceksiniz. Teslayı okuyup güdülenen, Nietzscheyi okuyp beyin fırtınası yaşayan, Adleri okuyup insanların aslında herşeyi başarabileceğini öğrenen, Marie Crue yi okuyup bir insanın büyük zorluklarla nasıl dalga geçeceğini öğrenen öğrencimiz için artık sınav çalışma dönemi başlayabilir. Aslında kültürel süreç olarak adlandırdığım bu süreçte bir sınav sürecidir. 2) Geldik o yedi aylık sürece... a)Hepimizin ekonomik şartları iyi değil malum. Dershanelere gidemiyoruz malesef ( ki bence en doğrusu) İşte burada sizlere küçük bir önerim var. Ana ders çalışma taktiğiniz kitaplar üzerinden not alarak çalışmak olsun. Ve bu dersleri kesinlikle video konu anlatımları ile destekleyin. Bir bilirkişi olarak ifade etmeliyim ki Artık internet üzerinde ki ders içerikleri dershaneleri nerede ise gereksiz kılıyor b)Yapamadığınız soruları dershaneye gidiyor, özel ders alıyor vs iseniz gerekirse hocanınız evini basarak çözdürün. O gün anı anına çözdürülmeyen soru sizin körelmenizi sağlayacaktır c) Dershaneye gidemeyen arkadaşlarım. ee yapamadığınız bir soru çıktı . Ne yapmalısınız. Önclikle Hemen kendinize kocaman bir defter alıp bu defter yapamadıklarım defteridir diyorsunuz. Ve bu soruları hangi ders olduğu farketmez bu deftere geçiriyorsunuz. Sonra Bu sorular üzerinde en az 10 dk çaba harcayın. Yine de yapamazsanız arkadaşlarınız ile, Sosyal çevreniz ile soru üzerinde tartışın. Neden ? Nasıl çözdün ? Başka yolu yok mu gibi sorular sorun. Bu çok geliştirici bir yöntem d) geometri dersinde konu anlatımının eksiksiz olması önemli. Ancak bu önemli ayrıntı bile sadece yüzde yirmi. Deli gibi soru çözün . Nasıl mı ? Toplu taşıma araçlarında 1 saatlik yolculuklarda neden çevreye boş boş bakmak varken zor da olsa geo kitabı elimizde şov yapmayalım ? o bir saati neden kaybedelim ? Bu sadece bir örnek... e) 7 aylık konu döenminde her öğrendiğiniz konu üzerine en az 150 pekiştirme sorusu çözmelisiniz. Örneğin; Matematiğin en basit konusu diye bahsolunun rasyonel sayılar. Öğrendiğinz konuyu. Ve kendinize şunu deyin. Basit olabilir. Ama ben kurallı, Sistemli biriyim bu konuda en az 150 soru çözmeliyim. Konuları küçük görmemeliyim. f) Bu dönemd kesinlikle haftanın bir gününü kendiniz için seçin ve o gün sakın ha sakın ders kelimesini bile kullanmayın. Arkadaşlık ilişkilerinizi eyleme dönüştürün, Sİnemaya gidin, kavga edin, şakalar yapın, Annenize ev temizliğinde yardım edin, Sevgilinizle tartışın yada güzel anlar yaşayın :) ama sakın ders adına bir şey yapmayın 3) Son dönemde çok abartılı hasta olmadığınız günler hariç kesinlikle günde en az bir tane deneme sınavı çözün. Ve ek olarak konusal olarak da soru çözümleri gerçekleştirin 1 ay yirmi sekiz günde minimum 58 tane deneme sınavı çözmüş olacaksınız Bu minimum 9280 soru yapacak. Ve bitirdiğiniz bir deneme sınavını asla atmayın. Çözemediğiniz soruyu çözemediğim defterine not edin. Çünkü bu soruyu daha sonra kolayca çözdüğünüzü görünce o deftere bakıp kendinizi tatmin edeceksiniz. Vay be bak sınav döneminde bunu çözemiyordum ama şimdi nasılım diyeceksiniz :) Hava atacaksınız bilincinize ve geçmişinize Sonra Toplu taşıma aracı ya da arabaya binip sınava gideceksiniz. Kamyonla gidenlerde olabilir :) Başarın ve gelin :) Sonra sakın tercih döneminde kimselere 5 k dayım 4 k lık yer gelir mi demeyin :) ( kızmayın bana :) ) İşte yöntem. İşte yollar. Nash ın dediği doğru. Sınav kazanmak asıl başarı değil. Ama içinde bulunduğumuz bu sistem ' başarı budur lan başka bahane istemem ' diyorsa bizde ona al lan önüme koyduğun engelleri yıktım ve başardım diyebiliriz. Saygılar Not : Bunu yazmak aslında anlamsız ama motive olmanız açısından 20 yi aşkın öğrencim hukuk fakültesi , 40 ı aşkın öğrencim tıp fakültesi okuyor. Sizler Hukuk ve Tıp ı nirvana olarak gördüğünüz için bu örnekleri verdim. Yoksa bence hiç de öyle değil :)

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar

Editörün Seçtiği Fırsatlar

Daha Fazla

Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az

2 Misafir - 2 Masaüstü

5 sn

180
Cevap

148
Favori

11.333
Tıklama

Daha Fazla
İstatistik

Konu İstatistikleri Yükleniyor

Konuya Özel

129 oy

Öne Çıkar

Cevapla

Sayfa:

önceki 2 3 4 5 6

Giriş

Mesaj

Shikari

Yüzbaşı

634 Mesaj