Şimdi Ara

Ateist Kişilere Bir Soru Sormak İstiyorum? (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
109
Cevap
1
Favori
2.772
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • ne benden ne de temsil ettiğim ehli sünnetden ışıdvari bir tutum ortaya konmadı şimdiye dek..

    geçmişi ele alırken mutezili olanları üstü kapalı yüceltirken onların karşında olan dini akım ehli sünnetdi hatırlatırım ayrıca ehli sünnet mezheb değildir..

    bknz :https://www.youtube.com/watch?v=5Em9XwEKliE

    quote:

    Mutezile'nin hakim olduğu yerler de bunlar içerisinde önemli bir yer işgal eder, sizin uydurukça iddialarınız bu gerçeği değiştirecek değil.


    mutezili anlayışı hepi topu - 80 sene yer yer kısmen bazende tümden hakim durumda kaldı yoğunluk saray etrafı ve fakihlerde idi ve bilim adamları yaşadıkları coğrafya dikkate alındığında ki aynı zamanda yaşam süreleri ben bişey uyduruyor veya gerçeği saklıyor değilim ..mutezil akım saray eşrafı ve medresede ki fakihlerce (kelam hadis tefsir) yaşandı ..olayın bilimadamları ile direkt etkisi yoktu..veya yaşanan altın çağ ile

    ebul hasen eşari de onlardan ayrılınca belleri kırıldı telef olup gittiler resmiyet ifade eden kurumlardan

    tarih kayıtları ortada




  • Tarihsel revizyonizmin rönesansı yaşanmış resmen. Altın Çağ denen dönem temsili olarak Harun Reşid’in halifeliği döneminde başlar (ki Mutezile’nin devlete yoğun olarak nüfuz etmeye başladığı bir dönemdir), oğlu Me’mun’un (ki bilindiği üzere Mutezile destekçisidir) kurduğu bilim ve felsefeyle şekillenmiş Beyt’ül Hikme’nin çöküşüyle sona erer. Bu merkezde Mutezile’nin akılcılığının kısa bir süre kaldığını söylemek mantık dışıdır. Halife Me’mun kendi döneminde pek çok araştırmayı da bizzat yönlendirmiştir. Zira Abbasiler’in en parlak dönemi de zaten onun iktidarında yaşanmıştır. Başka yerlerde de bilimsel etkinlikler mevcuttur ama aydınlanma konusunda buraların ışığından çokça faydalanıldığı inkar edilemez. Ama en azından arada doğru bir bilgi de geçiyor “o zamanki Altın Çağ’ın ve bilim adamlarının doğrudan Mutezile ile ilgisi yoktu” şeklinde. Doğrudur, nitekim bunların dinle doğrudan bir alakası yoktur. O dönemde yapılanlar dinsel anlayışlarla değil, dünyevi anlayışlarla yapılmaktaydı.

    Yüce Gök kimseyi de kendi yazdığını çürütmekle sınamasın. Yukarıda bir mezhep ile bir mezhepler topluluğunu karşılaştıran er kişi, sonraki yorumlarında bu topluluk mezhep değildir diyor. Ee zaten onu diyen biz değildik.

    Hakim olan müthiş ikiyüzlülüğe de ayrıca hayranım. İşlerine gelmeyince Abbasiler, Emeviler, Timurlular şöyle kötü, şöyle zalim; İbn-i Sina, Farabi şöyle kafir; İbn Rüşd, Ömer Hayyam şöyle sapkın; Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli, Pir Sultan Abdal şöyle din dışı. İşleri düştü mü, hepsi bizim inandığımız Müslümanlık’tan. Oh, ne ala.

    Keşke örnek aldığınız Ebubekir Sefil gibi kimselerin de mevcut Cumhurbaşkanı’nı yalama huylarını değil açık sözlülüklerini edinseydiniz. En azından kıvırmadan “dinden dönenin öldürülmesi gerektiği”, “dışarı çıkan kadının potansiyel tecavüz nesnesi olduğu” gibi çağ dışı fikirlerini çekinmeden ifade edebiliyorlar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sabah Yıldızı

    dikkat ettin mi bilmem ama ben pierre demedim ..

    Fark etmez, Marie Curie 1934'de öldü. Galaksilerin keşfini gördü ama atomun parçalanışını göremedi. BU alıntı ona da ait olamaz.

    Kaldı ki, bu alıntıyı yayınlayan kaynaklarda Madame Curie olarak değil, Pierre Curie olarak geçer:

    http://www.izafet.net/threads/islam-medeniyeti-endulusun-muthis-bilim-duzeyine-bir-ornek.207909/
    http://www.sadakatforum.com/islam-medeniyeti-endulusacuteun-muthis-bilim-duzeyine-bir-ornek-t17057.0.html
    http://blog.milliyet.com.tr/endulus-emevileri-ni--ispanya-da-700-yil-yasayan-muslumanlari-lutfen-unutmayin-/Blog/?BlogNo=480156
    http://kitap-pinarim.blogspot.com.tr/2013/09/ol-dedi-oldu-2-taskn-tuna.html
    http://www.haber7.com/tarih-ve-fikir/haber/1147041-dunyanin-haberi-yokken-biz-minbere-islemisiz
    http://www.yesiltopuklar.com/el-hamra-islamin-kayip-kitabi.html
    http://www.edebistan.com/index.php/yunusemretozal/endulus-medeniyeti/2008/01/
    http://www.takaonline.com/turkiye/dusunce-yasakcilari-h48661.html
    http://www.sozcu.com.tr/2016/yazarlar/soner-yalcin/kutuphanesiz-olmaz-1271751/
    http://www.yeniasya.com.tr/sites/yeniasya/static/kurban-2016.html
    https://tr.wikipedia.org/wiki/End%C3%BCl%C3%BCs
    http://www.iha.com.tr/haber-aydin-endulusten-bize-kalan-30-kitapla-atomu-parcaladik-318572/

    Ben bir çırpıda yukarıda 10-15 link koyabiliyorum alıntının Pierre Curie'ye ait olduğunu söyleyen. Ki aralarında Soner Yalçın Vikipedi gibi kaynaklar bile var. Belli ki, hepsi birbirinden alıp kopyalamış, bu söz doğru olabilir mi diye araştırmamış.

    Bu alıntıyla ilk kez sende karşılaşmadım. Bu forumda ya da başka mecralarda daha once de Pieerre Curie'ye atfen paylaşıldı bu. Ama ilk gördüğüm anda bunun doğru olamayacağını fark etmiştim çünkü az-çok bilim tarihini bilirim, quantum fiziği ve kozmolojiye olan merakım nedeniyle tarihsel kronolojiden de haberdarım. Böyle olunca, oturdum araştırdım ve bu alıntıyı Türkçe kaynaklar dışında yabancı kaynaklarda bulamadım. Tarihsel açıdan Pierre Curie'nin böyle bir söz sözylemiş olmasına imkan yoktu çünkü anakronik bir durum olurdu ama "belki söz başkasına aittir de yanlışlıkla Pierre Curie'ye atfedilmiştir" zannıyla İngilizcesini araştırdım, hiç bir kaynakta bulamadım. Bulduğum tüm İngilizce kaynaklar Endülüsle ilgili olarak Türkler tarafından hazırlanmıştı.


    Yine de ihtiyat payı bırakarak "böyle bir söz söylenmiş olabilir" diyorum" ama bunu ne Pierre Curie, ne eşi Maria Curie, ne de başka çağdaşı bir bilim adamı söylemiş olamaz. Aklıma gelen tek olasılık - eğer hüsniniyet dairesinde kalınacaksa - bu söz benzer isim ve soyadlı bir başka Fransıza ait olabilir. Muhtemelen Endülüsle ilgili araştırmacı bir yazardır ve çevrilirken ya yanlışlıkla, ya da kasıtlı olarak Pierre Curie olarak çevrilmiştir.

    Sonuç itibariyle dostum, bu söz Curie ailesine ait olamaz çünkü bu sözün içeriğine dair bilim tarihi ile onların kişisel tarihi örtüşmüyor.

    İnsanların kendilerini ait hissettikleri, inançları, medeniyetlerini yüceltmek istemelerini anlarım. Bu çok insani bir şey. Ama bu, yalan üzerine bina edilmemeli. İslamın böyle yalanlara ihtiyacı varsa, zaten savunulacak bir yanı kalmamış demektir. Ayrıca aynı nedenle Endülüs üzerine çok abartı yapıldığını düşünüyorum. Öte yandan mantıklı biri zaten bu sözün bırak kendisini, içeriğinin dahi doğru olamayacağını bilir. Eğer Endülüste yakılan kütüphanede galaksiler arasında dolaşmamıza imkan sağlayacak kadar teknik ve ilmi birgi var idiyse neden bu Endülüslüler at ve deve üzerinde dolaşıyordu? Yani yapmayın, bir sözü alıntılarken, insan hiç "yahu bu mantıklı mı, izana uyuyormu?" diye bakmaz mı?

    İslamı onun iyi yanlarıyla yüceltebilirsiniz, yalanlar üstüne islam propagandası islama yarar değil, zarar verir.

    Sonuç olarak belki bu söz daha önemsiz birileri tarafından söylendi ama günümüzde Curie'ye atfedilen çarpıtılmış versiyonu, bilgi üretmede "kopyala-yapıştır" derinliğinden öteye gidemeyen tüm Türkçe mecralarda yankılanıp duruyor. Bu da Türkiyenin bilim açısından içinde bulunduğu sefaleti anlatmada eşsiz bir örnek oluşturuyor. Koca koca yazarlar, hatta profesörler, hatta bunu Vikiye taşıyan yazar bile hiç araştırmadan, "böyle bir şey doğru olabilir mi" diye düşünmeden bu sözü alıntılamış. Çünkü bilim tarihini bilmiyor, çünkü bilimi bilmiyor!..

    Bu alıntı da Türkün bilimle imtihanına tipi örneklerdendir.

    Edit: İmla ve düzeltme



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Torlak Kemal -- 7 Eylül 2016; 12:53:04 >




  • Bu merkezde Mutezile’nin akılcılığının kısa bir süre kaldığını söylemek mantık dışıdır.

    bak sen bill'e ben 80 sene ömür biçmiştim..ki aslen 50 yılı bile geçmedi iktidar odaklı hakimiyetleri 847 de halife olan mütevekkil !! mutezil olanlara ne yaptı ? kaldı ki ben beytülhükme odaklı değil siyasi iktidara nufuz noktasından çöküş ve kovulmalarına dek olan kısmı esas alarak meseleyi aktardım ..ömür biçtim ..anladın mı ?

    quote:

    Ama en azından arada doğru bir bilgi de geçiyor “o zamanki Altın Çağ’ın ve bilim adamlarının doğrudan Mutezile ile ilgisi yoktu” şeklinde. Doğrudur, nitekim bunların dinle doğrudan bir alakası yoktur. O dönemde yapılanlar dinsel anlayışlarla değil, dünyevi anlayışlarla yapılmaktaydı.


    hehh azıcıkda olsa yola gelmeye başladın mutezili akım ne din ne bilim nede akıl odaklı ..en azından senin gibilerin anladığı türden bir müspet açılımın odağı destekcisi yön vereni olmadı !! daha öncede belirttiğim üzre !! sizlerin ne mutezil akımdan (itikad amel-uygulama) noktasında bilginiz var nede güya aklı öne çıkaran veya daha doğru ifade ile sizlerin anladığı gibi söyleyeyim "aklı putlaştıran" tavrı olmadı zira mutezil akım " nakli " kökden reddetmez ..ne demek istediğimi kavrayabilmen için fıkıh bilgin olması lazım ki o sende yok ama ben yinede belirtmiş olayım..

    gelelim muhteşem gelişmelere olağanüstü çığırlara imza atan altın çağ alimlerine ..bilimadamlarına yani..

    demek dünyevi amaçlı yani materyalist bakış açısı ile çalışmalar yaptılar .. yok yeağğğ ciddimisin ..baktın ki mutezil propagandası tutmadı ..bilimadamları ile direkt bağlıntıda kuralamıyor ..eh ortaya koydukları muazzam gelişmelerde reddedilemiyor..

    düşündün taşındın..ulen dedin nasıl bi kılıf ayarlayıyım ki..islam nazarından müslüman kimliğinden sıyırayım ben bu isim ve eserleri..dünyevi maksadlar ile yaptılar diyip çıktın işin içinde öylemi..

    sen var ya sen ...

    şimdi bakalım din ile dini referanslar ile alakaları varmıymış yokmuymuş..

    El-Battânî : İnsan, Allah’ın (cc) varlığını, birliğini, kudretini ve eserlerinin mükemmelliğini başta astronomi olmak üzere, ilimler sayesinde öğrenebilir. Meselâ şu görünen yıldızlar, üstünde yaşadığımız bu dünya ve dünyanın hareketleri Allah’ın (cc) varlık ve birliğinin açık bir delilidir.

    enteresan bak sen şu dünyevileşmiş din ile alakası olamayan el battani neler söylüyor böyle..durun durun bitti mi ..sadece sözlemi kalmış battani..

    aa çok şaşırtıcı kıble yön tespiti konusunda da çalışmaları var ..neden acaba ..ne işi olur koca astronomun kıbleyle mıbleyle ..

    Muhammed bin Yahya bin İsmail bin Abbas : Mal, can emniyeti ve sıhhat olmadan yaşanılan hayat, hayat değildir. Bir kimse sana, söz ile üstün gelirse aldırma, yeter ki sükut ile galip gelmesin. Bir kimsenin seviyesine Uygun olarak arkadaşlık et. Eğer sen cahile ilimle, laubaliye ciddiyetle muamele edersen, arkadaşına eziyet etmiş olursun. Halbuki sen, onlara sıkıntı vermekten uzaksın. Sözüne ancak ihtiyacı anında kıymet verenle sohbet etme. Hocanın hakkını gözetmemek ahlaka sığmaz. Düşük, karaktersiz kimselerle görüşüp konuşma!

    bu kıymetli bilim insanı bakın neler diyor ..islami vaazları mevcut düşük karakterlilerle konuşma diyor ama napıcaksın insan forum ortamında bazen mecbur kalıyor buzcani hocam ..

    bittimi bitmediiii

    Ali bin Abbas el-Ehvezi : Tabip, her şeyden evvel kalp ve beden temizliğine çok dikkat etmeli, daima Allahü tealanın rızasını gözetmeli, hayatını Onun rızasına uygun geçirmeye çalışmalıdır. Tatlı dilli ve nazik olmalıdır. Hayatı, yaşayışı örnek alınacak derecede ölçülü olmalıdır. Her türlü günahtan, kir ve pisliklerden uzak durmalı, hastasının kendisine açıkladığı şahsi meselelerini hiç kimseye söylememelidir. Çünkü, nice hastalar vardır ki, kendilerinde zuhur eden hastalıkları, babalarına ve en yakınlarına bile söylemezken tabibe çekinmeden söylerler.


    bak sen neler diyor el ehzevi demek dünya heeeee ..sadece dünya uhrevi boyut yok

    yahu utanmasan alayı ateist idi vb diyip çıkacaksın da ne tarihi veriler ne kayıtlar ve eserleri nede maçan yemiyor devam ederdim ama bu kadarı şimdilik kafi..

    quote:

    Yüce Gök kimseyi de kendi yazdığını çürütmekle sınamasın. Yukarıda bir mezhep ile bir mezhepler topluluğunu karşılaştıran er kişi, sonraki yorumlarında bu topluluk mezhep değildir diyor. Ee zaten onu diyen biz değildik.


    göğü bilmemde Allah sınıyor ve yazılanlar ortada çürüyüp giden kim açıkca görülmekte..benim mutezileyi eleştirirken ehli sünnet ismini zikretmem sebebiyle onu mezhep zanneden sana ne dense azdır ehli sünnet islamın taaa kendisidir..mezhep değildir.. azıcık araştır yahu ..

    ehli sünnet denince ne anlamamız gerektiğini izah eden videoyu da eklediğim halde klasik kuru ezber devrede ..nato mermer

    quote:

    Hakim olan müthiş ikiyüzlülüğe de ayrıca hayranım. İşlerine gelmeyince Abbasiler, Emeviler, Timurlular şöyle kötü, şöyle zalim; İbn-i Sina, Farabi şöyle kafir; İbn Rüşd, Ömer Hayyam şöyle sapkın; Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli, Pir Sultan Abdal şöyle din dışı. İşleri düştü mü, hepsi bizim inandığımız Müslümanlık’tan. Oh, ne ala.


    ortada ikiyüzlülük yok senin din konusunda ki bilgisizliğin var ..ben mutezile mezhebini eleştirirken tekfir mekanizmasını işletmedim sapmıştır dedim bidat mezheptir diyede ekledim..bidat mezhep -görüş sahipleri ..tümden tekfir edilemiyeceği gibi bidat sahibi olmaları onları dinden çıkarmaz..ama bu durum mezhep görüşleri-kabulleri noktasında ayrıntılı içerikte küfre düştükleri alanların olmadığı anlamında gelmez..küfre düşülen konularda insan mutlak kafir olur mu ?imani-ameli küfür nedir gibi konuları öreennnn

    mesela şia ..içlerinde gulat olanlar vardır ki onları şiiler bile tekfir eder Allah aliciler gibi..ama bu durum şiayı bidat mezhep olmaktan kurtarmaz ..

    çakozladın mı meseleyi..bidat ne demek ..tekfir mekanizması ne zaman çalışır her bidat görüş insanı küfre sürükler mi gibi sorular ve cevapları senin araştırmanı bekliyor ..

    ayrıca zemahşeri mutezilidir çok değer verdiğim muazzam bir müfessirdir ben ve ehli sünnet ulema onu şiddetle tavsiye eder.. akıllım araştır araştır..odaklan azıcık meseleye..ibni sinaya gelince evet küfre sokan görüşleri vardı ammaaaaaaaaaaaa hayatının sonlarına doğru ebul hasen el harkani isimli nakşi şeyhine gittiği tövbe ettiği sohbetine katıldığı ve halini düzelttiği aktarılıyor..

    yani kim olursa olsun açıkca küfür içeren anlayışı benimsemiş ve bu halde ölmüş ise onu sahiplenmem sahiplenmeyiz..hiç bir şey imani duruşdan daha önemli değildir..

    mevlana yunus hacı bektaşı veli başımız üzerindedir..en azından ehli sünnet ulema bu konuda ittifak halindedir..bazı görüşleri eleştirilsede (mevlan-yunus) bu onları islam dairesi dışına itmez..

    ayrıca bana laga luga yapacağına aç hacı bektaşi velinin "makalatını oku" 5 vakit namazdan hacca cihaddan oruca neler var neler bide dillerine plesenk ederler hazreti..neyseee

    ebubekir sifile gelince ben onun potansiyel tecavüz nesnesi konu görüşüne rastlamadım ..duymadım işitmedim ama mürtedin katli konusunda doğru olan görüşü dile getirdiğini biliyorum haklıdırda ama mesele sizin anladığınız tüden basit ve sığ ölçüde değil canım isterse anlatırım ama anlarmısın onu bilmem

    cb yalaması söz konusu değil..bilakis attığı twit ve yazılarına bakarsanız sapık görüşe sahip kimselerin kadrolaşması konusunda ciddi eleştirileri olduğunu görürsün..kaldı ki..

    eklediğim videoda aktardıkları bilgiler bu bilgilerin kaynakları tetkik ve teyidi mümkün açar araştırır kontol edersin eğer gerçeğe muhalif bir durum bulursan kaynaklı şekilde burada paylaşır ondan sonra laf edersin..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sabah Yıldızı -- 6 Eylül 2016; 17:27:33 >




  • Kendi putunu yapıp kendisi tapmak böyle birşey olsa gerek. Ne güzel inanmışlar kendi uydurduklarına. Uydurmalar üzerinden kıvır dur.

    Bilimsel çalışmaların dünyevi bakış açılarıyla yapıldığı iddiası da bana ait değildir. Bu konuda sizin cahil hocaefendilerinizin çok daha üstünde bilgiye sahip Prof. Dr. Fuat Sezgin'e ait bir alıntıdır. Dil hazineniz oldukça dar olduğu için bilmediğiniz her şeyi ateizm, materyalizm sanmanız da oldukça normal.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F01EF196D -- 6 Eylül 2016; 17:28:39 >
  • ben o döneme ait bilim insanlarının eserlerinden kendi görüşlerinden nakil yaptım..hayatları ortada

    Câbir bin Hayyân Abdullah el-Ezdî mesela tabiinden caferi sadıkın öğrencisi yahuuu insaf tebe-i tabiinden olan bir şahsiyet es sufi aynı zamanda mutasavvıf ..

    dünyevi bakış açısına yön veren şekillendiren nedir ? ne kastediliyor dünyevi maksadlar derken ..insanların inançları ki çok yoğun yaşadıkları ortada dünyevi görüşlerini hangi yönde etkiler

    caferi sadıkın r.a talebesi aynı zamanda sufi olan ezdi..hangi dünya görüşüne sahipti..

    kalkmış bide akademik referans eşliğinde durumu örtbas etmeye çalışıyorsun
  • spartaaa kullanıcısına yanıt
    ulan bu nasıl soru sormak
    trolmüsün
  • sen de "ya cehennemde yanarsam :/" diye korkuyla 60-70 sene yaşa



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi otofaresi mahsun -- 10 Eylül 2016; 12:41:42 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: otofaresimazlum

    sen de "ya cehennemde yanarsam :/" diye korkuyla 60-70 sene yaşa

    İnsanlar kendilerini çok akıllı zannediyorlar. Varım diyoruz örneğin, belkide biz yokuz ama tanrı var ve bize gülüyor olamaz mı. Varlığını nasıl ispatlarsın? Belkide dünya bir cehennemdir böyle olmadığını ispatlayabilir misin. Hele bak bir güneşin saldığı enerjiye, nükleer füzyon dünyanın kaç katı bir enerji topu. Boşlukta duran bir reaktör. Sen bu teknolojinin milyonda birini üretemiyorsun. Sonra karanlık çöküyor ve yatıp dinleniyorsun. Güneşin hararetinden kurtuluyorsun. Milyonlarca derece sıcaklık ama sana gelen ısı bunun çok çok altında. İşte senin güllük gülistanlık olarak baktığın dünya aslında cehennemin kendisi. Tanrı beyni fazla çalışmayanları teşvik etmek için cehenneme yollarım diyor halbuki zaten cehennemdeyiz.

    Ne dediğimi herkes anlayabilmiş olsaydı intihar ederdi millet ama intiharda etmeyin sakın deniliyor önlem alınmış her türlü. Güneş karanlığı yok ediyor peki bu karanlık nedir. Senin içindeki karanlık, yokluk. Varlığının idrak edemeyen yoklukta yaşar ve bu cehennemdir, tanrı seni cehenneme gönderirim demiyor aksine oradan kurtarmaya çalışıyor. Tanrı yoktur demek varlığı inkardır, kendini inkar etmede olanlara ben üzülüyorum şöyle tepeden bakan bir tavrım olsaydı gülerdim belkide. Tanrı bilinemez değildir, insanın bilmediği şey kendidir. Yazdıklarım masal gibi geliyor değil mi çünkü sizler çok zekisiniz çok bilgilisiniz bundan dolayı hiç sorgulama gereği bile duymazsınız. Evinin altında hazine var diyenler olsa kazmaya başlarsın, aramaya koyulursun. Ama kendini bilmek tanımak keşfetmek için hiçbir şey yapmazsın nede olsa ölünce bütün iş bitecek. Sen öyle bir bilgiye sahipsin ki daha ölmeden önce sonrasında ne olacağını bile biliyorsun. Senin buna karşın cevabın hiçbir şey olmayacağını söylemek olacaktır ama bu bile ne olacağını bildiğini sandığın için.




  • yahobea Y kullanıcısına yanıt
    kurşun kalemle allahın varlığını ıspatlar mısın. tam olarak ikna olmadım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: otofaresimazlum

    kurşun kalemle allahın varlığını ıspatlar mısın. tam olarak ikna olmadım

    Kurşun kalemin beyni olsa der ki ben yazıp çiziyorum halbuki onu tutan el olmasa hiç kendi başına yazabilir miydi. İnsanda ben yapıyorum ben ediyorum ben düşünüyorum der. Düşünceler ırmağın üstünde yüzen şeyler gibidir. Düşüncelere odaklandığın için ırmağı görmezsin ve düşüncelere sebep olan enerjinin farkına varamazsın. Senin varlığın ve her şeyin varlığı bir varlıktan ibarettir bu varlık yaratıcı güçtür. Sen hem varsın hemde yoksun, her an ölüp diriliyorsun. Fiziksel olarak manevi olarak bu şekilde zaten ikisi birbirinden ayrı değil. Işığa baktığın zamanda sürekli parlıyormuş gibi gelir ama ışık hem bütün değildir hemde titreşimden ibarettir, frekansa sahiptir. Senin bilincinde bu şekildedir bu frekansı arttırarak bunun ötesine geçersen bölünmeye uğramayan bir evrenle karşılaşırsın. İnsanlar uyuşturucu aldıkları zaman değişik şeyler yaşadıklarını söylerler, uyuşturucu kullanmadan da beynine hükmederek çok değişik şeyleri tecrübe etmek mümkündür ama biraz çaba gerektirir. Alman gereken bir yol vardır sen ise hemen olsun ve bitsin istersin. Bittiği zamanda hiç olmamış gibi olur bir farkı kalmaz.

    Allah'ı çaba göstermeden bulursan bunun değeri olmaz bu yüzden kolay değil. Bana cenneti ispatla diyorsun senin amacın nedir cennetin olduğunu bilmek mi yoksa ona ulaşmak mı. Aya çıkıldığını ispatlamalarını istemem gibi bir şey ben çıkamadıktan sonra beni ilgilendirmiyor fazla. Farazi şeyler konuşmuyorum bildiğini düşündüğün şeyleri doğuştan kazanıyorsun, alışkanlıkların haricinde düşünme yetini kaç katına çıkarttın? Odaklanarak istersen vücudundaki bir ağrıyı yok edebilirsin. Düşünce maddeye hakimdir. Maddenin sana kısmen üstün gelmesini Allah dilemiştir fakat bu seni tamamen bağlamak için değil senin engelleri aşmanda ki bir sınavdır. Şöyle bir bak etrafına insanları izle kim istediği şeyi düşünebiliyor. Bu kategoriye bir bak izleyici gözüyle açılan konular hep birbirinin tekrarı dejavu. Ne yesem, ne etsem, nereye gitsem, ne alsam, hangi oyunu oynasam, ne cevap yazsam... Kısır döngüden kurtuluş direkt seni Allah'a götürür. Allah'ı kendinden bağımsız olarak düşünürsen de bulamazsın. Sen kendini keşfediyorsun inanmadığın şey ise senin engelleri aşamayacağın. Çoğu defa Allah nerede diye düşündüm ve hangi cevaba ulaştım biliyor musun? Bana bunu düşünmeme neden olan şey Allah'tan geliyordu. Allah bilmediğimiz bir şey değil ki onu arayalım veya ispat etmemize gerek olsun. Dünyanın olduğunu ispatlamanı istemem gibi aslında mantıksız ancak bir karınca için dünyanın ispatı gereklilik olabilir. Senin kendini küçük görmen büyük olanı görmen önünde bir engel teşkil ediyor. Allah bir şekil bir cisim değil sende değilsin ikisi aynı şey aslında. Kendini fiziksel form olarak görmeye devam ettikçe Allah'a inansan da faydası yok. Önemli olan inanmak değil kendini keşfetmek.




  • Imperio Espanol I kullanıcısına yanıt
    Aynen oyle. Adamlar hayati askeri bir disiplin gibi islami kurallarla yasiyorlar. Sonra "ya tanri varsa? Varsa ben kaybetmem ama sen kaybedersin" diyorlar. Asil sen butun omrunu kaybetmissin desen de anlamaz. Hic gormedigi bir seyi ispatlamak icin ugrasir durur

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Imperio Espanol I kullanıcısına yanıt
    caizdir, değildir diye bunlarla uğraşıyorlar huzur izlanda




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi otofaresi mahsun -- 10 Eylül 2016; 20:51:54 >




  • "Adamlar hayati askeri bir disiplin gibi islami kurallarla yasiyorlar."
    Nasıl bir cümle yav.
    Yani İslama inanmasak öylesine sallama yaşamamız gerekiyor öyle mi?
    Benim şahsen İslamın gereği olup da yaptığım ve Ateistik bir yaşama göre zararlı ya da gereksiz olan bir davranışım yok. Zaten İslamın en büyük gereği iyi insan olmak, adil olmak dürüst olmak vs. olduğu için benim bunları uygulamam her türlü iyidir. Şimdi kimse Tevbe 5 ya da Muhammed 4 ayetleri ile kendini kandırmasın. Kuran eksenli dininin tüm gereklerini uygulayan bir insanın şu anki toplumsal kabullere göre bile iyi bir insan olacak olması bence herkesin kabul etmesi gereken bir gerçektir. Konuya geri dönersek, iyi insan olmanın dışında dini gereklilik olarak Namaz gibi ibadetler de huzur vermesi açısından gereksiz değildir inanan biri için. Samimi bir şekilde inanan kişi zaten o ibadetle bulduğu huzuru başka yaptığı bir çok şeyde bulamaz. Bu yüzden namaz gibi ibadetler de Ateistik bir yaşama göre karşılaştırınca, huzur vermesi açısından önemsiz değildir.
    Tek gözle görülür yararını görmediğim şey domuz yasağı benim şahsi hayatımda. Ki domuz etinin de besin değerleri açısından diğer etlerden düşük olduğunu düşünürsek, domuz yerine kuzu vs. yememin bana yine zarardan çok yararı vardır.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • LePortaBim kullanıcısına yanıt
    Domuz etinin besin degerinin dusuk oldugu nerede yaziyor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • otofaresi mahsun kullanıcısına yanıt
    Aslında besin değerleri gözle görülür oranda düşük değil. Ama doymuş yağ oranı diğer etlere oranla çok daha yüksek olduğu için, sağlık açısından dana,kuzu,hindi,tavuk ve balıktan daha zararlı bir ettir. Yiyenin ömründen 20 sene kısalmaz tabi, ama domuz yememek hiçbir şekilde kötü değildir hatta domuz tüketmemek sağlık açısından da daha iyidir.
    Bak sana ateist kaynak da veriyorum.
    http://www.evrimagaci.org/makale/399

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • LePortaBim kullanıcısına yanıt
    besin değeri düşük dedin. besin değeri düşük nerede yazıyor dedim. bana gönderdiğin link bilimsel bir site değil. hadi dedim gönlü olsun, gönderdiğin atayiz kaynaktan bakalım.

    Bu değerler, doymuş yağ miktarı haricinde, esasında oldukça olumlu değerlerdir. Domuz eti, içerik bakımından oldukça zengindir;

    zaten linkteki yazıda verilen değerlere bakıldığında müthiş zengin içeriğe sahip olduğu görülüyor. yani besin değerinin düşük olmadığını, yüksek olduğunu kendi verdiğin link ile göstermişsin. farkındaysan ben sana zararlı mı diye sormadım. sizin genel probleminiz olayları çarpıtmak maalesef. sonra doymuş, doymamış yağ olayına girmişsin. bu şekilde argüman üretemezsiniz. böyle bir tartışma şekli olamaz. bundan vazgeçin.

    son olarak, kuran'da veya tevrat'ta domuz etinin ne gerekçeyle haram olduğunu açıklanır mı? içinde doymuş yağ asidi var, kolestorelü yükseltir denir mi? buna benzer veya yaklaşık anlatımlı (neden zararlı olduğunu anlatan) bir ayet var mı? yoksa ebu leporta süfyani gibi arkadaşlar hadis adı altında peygamber söylevi adı altında şeyler mi üretmektedir.

    (sadece soruya cevap verirsen memnun olurum)




  • otofaresi mahsun kullanıcısına yanıt
    Haklısın, bir çok siteden karşılaştırınca gördüm ki aslında domuz da dana ile hemen hemen aynıymış. Danada daha çok protein varken domuzda daha çok vitamin var.
    İkinci olarak, bu benim domuz yemememin bir kayıp olmayacağı ile ilgili argümanıma zarar veren bir bilgi değil. İsterse daha fazla besin değeri olsun, doymuş yağ çok daha yüksek olduğundan her türlü başka etleri tercih etmek daha iyi.
    Dediğim gibi besin değeri konusunda haklısın. Sonra "İşte siz hep çarpıtıyorsunuz" falan deme diye açık açık söylüyorum bak. En başta teker teker karşılaştırmadığım için domuzun besin değerleri daha düşük diye biliyordum çünkü proteininin danaya göre daha düşük olduğunu biliyordum. B vitamininden falan da haberim olmadığı için besin değeri daha düşük yazdım.
    Ve son olarak, üzülerek görüyorum ki beni eleştirirken bana atfettiğin hatayı aynen kendin yapmışsın. Ben sana domuz yememek daha iyi diyorum, sen bana Tevratta Kuranda yasaklanırken gerekçesi neydi diyorsun. Ne alaka? Nasıl bir bağlantı kurdun buradan? Ben gerekçesi ile ilgili bir şeyden mi bahsettim de? Sadece sağlık açısından iyi mi kötü mü bununla ilgilendim ben. Ki ben domuzun kötü olmasının sebebini herhangi bir dini kaynaktan öğrenip öğrenmediğimi de söylemedim. Hatta domuzun kötü olmasının dini bir temeli olması gerektiğini de söylemedim. Tek söylediğim şey, dinen domuzun bana yasak olması ve dinin bunu bana yasaklamasının ve benim domuz yiyemememin bana herhangi bir zararı olmadığıydı. O hadis olayına falan hiç girmiyorum bile, iğneleme yapıcam derken bu kadar batıran birini daha önce hiç görmedim.
    Ben sana bunları hadisten mi öğrendim dedim de böyle bir şey yazdın? Hadisleri dini kaynak olarak kabul etmeyen birine böyle bir şey yazman baya bi komik kaçmış açıkçası.
    Bir daha iğneleme yapacaksan, dalga geçeceksen düzgün bir şeyler bulmanı tavsiye ederim. Yoksa pek hoş durmuyor çünkü.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • LePortaBim kullanıcısına yanıt
    Ayrica diye ek bir soru sordum. Konu degistirmedim. Kuran'i arapca ve turkce cok iyi bildigim icin kacak guresecek biri degilim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • otofaresi mahsun kullanıcısına yanıt
    (sadece soruya cevap verirsen memnun olurum)

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.