Arkadaşım'ın Yaşadım Dediği Olay

quote:

Orijinalden alıntı: Chumlee

Evet Haklısın

quote:

Orijinalden alıntı: Wiz_Khalifa

Hocam partlari
Part 1 2 olarak ayirip ilk mesaja ekleyebilir misin ?

quote:

Orijinalden alıntı: Chumlee

Hikayenin benle bir alakası yoktur.

Part Part yollayacağım istenirse

Bundan birkaç yıl önce İzmir’den Ankara’ya taşınmıştım İzmir’in güneşli aydınlık havasından Ankara’nın soğuk ve kuru havasına geçiş yapmak benim için pek kolay olmamıştı. Aylardan Ocak’tı Ankara’da yaşadığım yer OR-AN Yıldız arasında bir yerdeydi Merkez’den daha yüksekte ve çok daha soğuktu. Tüm şehre kar yağmış her yer bembeyaz bir çarşafı andırır gibi olmuştu. Yıllarca kar görmeyen biri olarak bende montumu atkımı ve eldivenlerimi giyip dışarı çıktım. Oturduğum yer zengin bir semtti her yerde lüks araçlar pahalı mağazalar ve zengin insanlar vardı. Semtin arka yollarına gitmeye karar verdim kar içinde yürürken aldığım 5 liralık kalın çoraplarım su içinde kalmıştı. Arka yolu ilk kez keşfedecektim, Arka yol tahminimce Mamak tarafına gidiyordu pek emin değilim, Yolun kenarları kirlenmiş karla kaplı yolda hafiften buzluydu. Zar zor karşıya geçtikten sonra evime en yakın camiyi ilk kez bu kadar yakından görmüştüm garibime giden şey caminin hemen arkasında bir köy olmasaydı, canım sıkılmış köyü gezmeye karar vermiştim köyün karlı ve hafif ormanı anımsatan yollarında ilerliyordum ve dikkatimi bir konuşma çekti konuşma Türkçe değildi daha önce duymadığım bir dil veya bir lehçeydi öbür tarafta çatısı hafif çökmüş bir evin balkonunda oturan gençlerin bakışları altında eziliyordum yabancı olduğum anlaşılmıştı herhalde geri dönmeye karar verdim köyün arkasında bir vadi vardı o taraflarda da yerleşim yeri vardı sanırım kardan pek görememiştim 1-2 el tüfek sesi duydum ses ne yakın nede uzaktı ama beni o köyden kaçırmaya yetmişti dönüşte caminin önünün araba ile dolduğunu gördüm ama umursamadan eve döndüm. Ankara’da kartla gaz alınıyordu ve ben yükletmeyi unutmuştum yarın Kızılay gidecek ve kartımı dolduracaktım. Ertesi gün Kahvaltımı edip yoluma koyuldum. Turan Güneş bulvarı belirsiz bir nedenden dolayı tıkanmıştı. Bende Çabuk sıkılan bir insan olduğum için dolmuştan inip sanırım adı 365 olan bir alışveriş merkezine gittim, Dün Olanlardan ötürü biraz korkmuştum, Orada ne olduğunu merak ediyordum



PART 2


Alışveriş Merkezinden çıktım ve yıldız dolmuşuna binip eve döndüm. Aslında yıldız dolmuşu evin yakınında değil biraz gerisinde bırakıyordu bende yürüyordum, İndiğim yerde baya kaliteli tobacco shopların olduğu bir yer var bende sun isimli dükkana girdim ve 2-3 tane içmelik birşeyler ve çerez aldım. Eve gitmek için çeşitli yerlerden gidebiliyorsunuz bende yeni yerler keşfetmek amacıyla hep farklı yerlerden giderim,o günde balık restorantının olduğu yoldan gitmeye karar verdim, Sıkı bir Göztepe taraftarıyımdır bu arada, gittiğim yolda bir köprü vardı köprü topraklı bir yere çıkıyordu ama köprü altında “GÖZTEPE HEMŞERİM” yazısını görünce ilgimi çekti ve köprü altına indim yazıları okuyordum çeşitli dillerde yazılarda varda tabii sokak sanatıdır deyip geçtim az daha ilerledikten sonra topraklı dediğim yere çıktım orada’da köy tarzı bir yer vardı öbür köyden biraz daha değişikti korku bir anda bütün vücudumu esir aldı arkamdan bir minibüs geliyordu minibüs İstanbul plakaydı inanıyorumki oda benim gibi yabancıydı buralara toprak yoldan sağa döndü tabi o tarafta gidilecek bir yer yoktuki herhalde sola döndü bende sanki işim yokmuş gibi onu izliyordum sonra konuşan insanları duydum çocuk sesiydi buda farklı bir dildi telli bir sokaktan çıktıklar ve minibüsü taşladılar çocuklardan biri beni gördü ve beni işaret edip gene garip bir dille bağırdılar ve bana taş atmaya başladılar tabi oraya uzaktım 11-12 yaşındaki veletlerden korkmuş ve koşa koşa eve dönmüştüm




PART 3

Ertesi gün işlerimi halletmiş canı sıkkın bir şekilde eve dönüyordum yolda tek başına gezen bir çevik kuvvet polisi gördüm garibime gitti silahı yoktu yapacak bir şey düşünmediğimden polisi izlemeye kara verdim polis sanırım topraklı yere gidiyordu bende polise güvenip onu izlemeye başladım topraklı yerde kendimi adeta gizli bir ajan zannetmiş çömelerek veya bir şeylerin arkasına gizlenip hareket ediyordum polis bir süre sonra durdu ve Yozgat plakalı bir şahine binip yola koyuldu artık iyice korkmuş ve tanıdık gelmeyen bir yerde kalmıştım,polisin geldiği yol biraz daha ıssızdı oradan dönmeye karar verdim şansıma kimseyle karşılaşmadım ve semte geldim. Su almak için Çağdaş Markete gittim. Çağdaş Marketin bulunduğu bölgede 2-3 tane güzellik ve masaj salonu vardı ve çağdaşın biraz ilersindeki masaj salonunun önündeki arabalar tanıdıktı evet bunlar caminin önündeki arabalardı, muhtarlığının önüne gelip sessiz usulca onları izlemeye başladım semtte olmak bana güven veriyordu salondan toplu bir şekilde çıkıldı ve köy tarafına değil başka bir yöne doğru yola koyuldular