Şimdi Ara

Annemin Başına Gelenler (Önemli) (13. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
264
Cevap
3
Favori
35.167
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
455 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1011121314
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • ghostweb kullanıcısına yanıt
    Ekg, eko. Sağır duymaz uydururmuş.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: maykıl344

    “ Tourag' i de deneyeyim mi FANBOY? “ diyene kadar her şey güzeldi hakaret falan da etmemiştim. Söylediğim psikiyatri olayı bu mesajından sonra. İq yok bari mesaj sırası takip et. Bu kadar uğraşmışsın yazmışsın ama kendi mesajının benim mesajımdan önce olduğunun bile farkında değilsin. Kendini haklı hissetme çabası zor zanaat. Şimdi de başka birilerine sarmışsın zaten. Tipik anti-sosyal kişilik bozukluğusun evet. Bu sadece sosyal olmayan demek değil araştırırsan sürekli haklı çıkma çabası herkesle tartışma isteği de bu bozukluğun içinde.Çevrendekilere sabır diliyorum. Daha da alıntılamazsan sevinirim, bildirim gelmesin.
    “ Tourag' i de deneyeyim mi FANBOY? “
    Bunu hakaret olarak mı değerlendiriyorsun?
    Buna kudurdun ve şu an havale geçiriyorsun demek. Bunun sebebi yazdığımda değil. DİREKT olarak seni yansıtan muhteşem bir örnek verdiğim için kudurdun. Fanboy hakaret değildir. Git öğren.

    Kendini haklı hissetme çabası zor zanaat
    Ehehehehe ne laf soktum be diye düşünürken birden tam oturmuş ''“ Tourag' i de deneyeyim mi FANBOY? “ cümlesine yanıt olarak

    ''Psikyatriye görün üühühühühüh antisosyal küşülük bozüklüğü ühühühühü'' yanıtı veriyorsun. Bir de bunu halka açık bir platformda rezil olarak yapıyorsun. ÇOK HAKLISIN.


    herkesle tartışma isteği de bu bozukluğun içinde
    - Kendi kendine tanı koyman iyi ama profesyonel yardım alman lazım. Zira sabahtan beri ağlayıp yanıt yazan sizlersiniz. Ben sadece ülkenin genel LEŞ DOKTOR TEZİNİ, leş doktorların kör ettiği, öldürdüğü, sakat bıraktığı olayları ve başımdan geçen saçmalıkları yazmıştım. Gelip buraya ühü ühü az maaş alıyoz diye ağlayan sizsiniz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-530508BB2 -- 14 Kasım 2019; 22:42:24 >




  • Mete Can Karahasan kullanıcısına yanıt
    ekg eko anca kalp krizi geçirirken belirti verir oda ilk seferdede vermeyebilir testi tekrar etmek gereklidir. benim dediğim kalp krizi geçirmeden bir belirti yaşadın gittin doktora çekiyor sana ekg eko gönderiyor bişey yok diye.halbuki damarlar bitik durumda.
  • Yok, sen ceza hükmünde yargılayalım dedin. Ben sana mahkemeler mi düzeltecekti dedim apışıp kaldın.
    Sana diyorum ki, büyük suçlar mı daha kolay yargılanır, yoksa beraatin imkan dahilinde olduğu küçük suçlar mı? Hangisinde delil karartma daha çok olur sence ve yargılama geç gerçekleşir?
    Hakikaten hukukta adalet yolunun bekçiliği mi yapılıyor, yoksa cezai işlemle fetövari intikamcılık mı yapılıyor zannediyorsun. Sizin gözünüzü kan davası bürümüş. Suçu hükmünden hafif gösterirseniz yargıyı temelden sarsarsınız. Orası her esintide sallanacak bir kürsü değildir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ghostweb kullanıcısına yanıt
    Acilde ne olmasını bekliyordun, ki o kadar da anlattım sizin kikirdeyişleriniz istikametinde: acil nedir, yoğun bakım nedir, servis nedir, koğuş nedir - şimdi bunları öğren de gel.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Mete Can Karahasan kullanıcısına yanıt
    ben acildeki olayı demiyorum zaten.teşhis konusunda genel olarak söylüyorum.
  • Seni hangi doktor zamanında sevdiyse ordan geliyor herhalde bu nefret. Kimsenin maaşı az diye ağladığı yok. Para muhabbetini açan hep hastalar bi baltaya sap olamamış; hastanede ego tatmin etmeye çalışan, doktordan mucizevi şeyler bekleyen kimseler. Bknz sen. O kadar tipiksin ki ağız o(r)yunuyla kendini laf soktun “aaa kazandım” falan sanıyorsun herhalde. Özellikle alıntılama dedim yapacağını biliyordum çünkü rahatsızsın ve bu seni görmeden bile anlaşılıyor. Sen haklısın bilader doktorlar leş zekasız kendini bilmez kimseler.Umarım hayatın boyunca karşılaştığın bütün doktorlar senin gibi olur böylelikle mükkemmel hizmetini alırsın.Hocamızın bir sözü vardı “ anti-sosyallerle tartışılmaz konuşulmaz çünkü onlar hep haklıdır “. Bana da bloklamak düşüyor sadece. Hadi şimdi yallah hakettiğin tartışma, nefret dolu hayatına.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ghostweb kullanıcısına yanıt
    Çok genel söylüyorsun ama, böyle dersen geçirmezler. Senin şu zırvaladığın şekliyle iş olsa, acilde uzman hekim olmadan yaprak kımıldamazdı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mete Can Karahasan

    Yok, sen ceza hükmünde yargılayalım dedin. Ben sana mahkemeler mi düzeltecekti dedim apışıp kaldın.
    Sana diyorum ki, büyük suçlar mı daha kolay yargılanır, yoksa beraatin imkan dahilinde olduğu küçük suçlar mı? Hangisinde delil karartma daha çok olur sence ve yargılama geç gerçekleşir?
    Hakikaten hukukta adalet yolunun bekçiliği mi yapılıyor, yoksa cezai işlemle fetövari intikamcılık mı yapılıyor zannediyorsun. Sizin gözünüzü kan davası bürümüş. Suçu hükmünden hafif gösterirseniz yargıyı temelden sarsarsınız. Orası her esintide sallanacak bir kürsü değildir.
    Anlatmada cidden problemlerin var. Hiçbir dediğin anlaşılmıyor. Cümleden cümleye atlıyorsun.
    Yazdığım yazıyla yanıtların ilişkilenmiyor.
    Benim yazdığımı cümle cümle alıntılayıp cevap verirsen daha net olacak yoksa konuya getirdiğim 20den fazla cevabın hangisine ne dediğini anlamak mümkün değil.

    Yok, sen ceza hükmünde yargılayalım dedin
    - Arkadaş bir şikayetin varsa şikayet edersin biter dedi. Ben de doktorun işlediği suçun ortaya konması ameliyatlar dışında çok mümkün olmadığını söyledim. Çünkü gelen zararın tam olarak neyden geldiğini tespit eden bir cihaz yok.
    Sahte reçete düzenleyen bir doktoru SGK' ye şikayet ettiğimi söyledim. Sanırsam buna cevap vermeye çalışıyorsunuz ama pek anlamamışınız. Bir doktor benim haberim olmadan birçok ilaçlar reçetelemiş. Bundan TAM 5 YIL ÖNCE. Sahte reçete yazmak evrakta sahtecilik ve kamuyu zarara uğratma suçuna girer. Birçok doktor ve eczacının 3 yıl hapis cezasına çarptırıldığı emsal kararlar vardır. Doktorların sıkı denetimi diyordu arkadaş. Ben de dedim ki eskiden e-nabız yoktu. Ben 5 yıl öncesine kadar reçetelerimi kontrol etmesem sahte reçeteyi denetleyemeyecek, ihbarda bulunamayacak ve de doktorun işlediği suçların ortaya çıkamayacağını söyledim. Demek ki eskiden kim bilir neler olmuştur da reçeteler kontrol edilemediği için ortaya çıkmamıştır.

    Ben sana mahkemeler mi düzeltecekti dedim apışıp kaldın.
    - Böyle bir şey demedin dediğin şey şu.
    ''Yanlış anlama da; o doktor elinden "hastalık kapan" mağdurlara dönüp şifa aşılayacak olan da sen değilsin. Bu neyin kör dövüşü böyle?''
    Yazdığın şey bu. Ben de sana bir meslek grubunun kasaplık yapmasını gene o meslekten biri düzeltiyor diye meşru olmadığını mahkeme kararlarının da 2 kadameli denetimi olmasına rağmen ne kadar çok hakaret edildiğini söyledim.

    büyük suçlar mı daha kolay yargılanır, yoksa beraatin imkan dahilinde olduğu küçük suçlar mı? Hangisinde delil karartma daha çok olur sence ve yargılama geç gerçekleşir?
    - Delil karartma failin ve avukatının ahlakı da ön planda olmak üzere küçük büyük her suçta mevcuttur. Cinayette de hakarette de. Hakaret eden birinin ilk işi mesajları silmek, değiştirmek hesabı kapatmak gibi şeylerdir. Bu da delil karartmaktır. Hukukla alakanız olmadığı için bilmiyorsunuz ancak büyük suçlar da küçük suçlarda yargılama geç gerçekleşir.
    Bir cinayete müebbet hapis vermek tek çelsede gerçekleştiği gibi bir hakaret davasının hatta ve hatta bir mal ayrımının on yıllarca sürmüşlüğü mevcuttur. Yargılamanın gecikmesi hakimin, tarafların tutumu var olan deliller, tarafların ikrarı, uzlaşması ve kamuya intikal etmiş olmasına göre uzayabilir.

    Suçu hükmünden hafif gösterirseniz yargıyı temelden sarsarsınız.

    - Evet bunu doktorlar çokça yapar. Her ilacın zehirleme, her ameliyatın ölümle/sakatlıkla bitme ihtimali vardır tezine yaslanan doktorlar yaptığı kasaplıkları böyle örtmeye çalışıyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-530508BB2 -- 14 Kasım 2019; 23:19:27 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: maykıl344

    Seni hangi doktor zamanında sevdiyse ordan geliyor herhalde bu nefret. Kimsenin maaşı az diye ağladığı yok. Para muhabbetini açan hep hastalar bi baltaya sap olamamış; hastanede ego tatmin etmeye çalışan, doktordan mucizevi şeyler bekleyen kimseler. Bknz sen. O kadar tipiksin ki ağız o(r)yunuyla kendini laf soktun “aaa kazandım” falan sanıyorsun herhalde. Özellikle alıntılama dedim yapacağını biliyordum çünkü rahatsızsın ve bu seni görmeden bile anlaşılıyor. Sen haklısın bilader doktorlar leş zekasız kendini bilmez kimseler.Umarım hayatın boyunca karşılaştığın bütün doktorlar senin gibi olur böylelikle mükkemmel hizmetini alırsın.Hocamızın bir sözü vardı “ anti-sosyallerle tartışılmaz konuşulmaz çünkü onlar hep haklıdır “. Bana da bloklamak düşüyor sadece. Hadi şimdi yallah hakettiğin tartışma, nefret dolu hayatına.
    Havale geçiriyorsun 112' yi ara. Çabuk hemen. Hocanı da arayabilirsin. Havale durumunda ne yapayım hocam de yardım edecek sana o.
    Bu arada haklılık deyip duruyorsun. Anti-tez üret anti-tez. Sabahtan beri osun busun diye saçmalaktan başka bir şey yapmıyorsun.
    EN SON ŞURADA KALMIŞTIK BAK.

    - BİR FANBOY GELİR TOUAREG DENEDİN Mİ DE YOL TUTUŞU KÖTÜ DİYORSUN DER.
    TOUAREGİ DE DENEYEYİM Mİ FANBOY?




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-530508BB2 -- 14 Kasım 2019; 23:18:18 >




  • Mete Can Karahasan kullanıcısına yanıt
    benim dediklerimden hangisi zırva bir söylesene
  • Sana yargılama esaslarından bahsettim, örnek de verdim. Suçun bildirilmesinin geri bırakılmasında da delillerin açığa çıkartılmasında da(sevim tanürek) yargılama ölçüsü büyük önem taşır. Mesela, fetöcüler salınacaklarını bildiklerine birdenbire yalandan teslim olabilirler, katiller ise delil karartabilir. Herşey yargı dengesinin, adaletin toplum nezaretinde gönüllere sirayet etme derecesinde, toplumun gözü önünde gerçekleşebileceği ölçüde yer alıyor. Suç büyük tescil edilirse, deliller karara ulaştırılmaz.
    Senin dediğin tamamıyla farklı birşey, hukuki ahlaksızlık.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • ghostweb kullanıcısına yanıt
    Söyliyeyim: acil, kalp krizi, damar tıkanıklığı, eko, ekg kombinasyonu. Pikasso tablosu gibi birşey ortaya çıkmış.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Doktorlara güvenen var mı zaten? Geçmiş olsun, Allah düşürmesin hastaneye.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mete Can Karahasan

    Sana yargılama esaslarından bahsettim, örnek de verdim. Suçun bildirilmesinin geri bırakılmasında da delillerin açığa çıkartılmasında da(sevim tanürek) yargılama ölçüsü büyük önem taşır. Mesela, fetöcüler salınacaklarını bildiklerine birdenbire yalandan teslim olabilirler, katiller ise delil karartabilir. Herşey yargı dengesinin, adaletin toplum nezaretinde gönüllere sirayet etme derecesinde, toplumun gözü önünde gerçekleşebileceği ölçüde yer alıyor. Suç büyük tescil edilirse, deliller karara ulaştırılmaz.
    Senin dediğin tamamıyla farklı birşey, hukuki ahlaksızlık.
    Senin dediğin tamamıyla farklı birşey, hukuki ahlaksızlık.

    Yahu siz neyin kafasını yaşıyorsunuz? Delil karartmaktan bahsediyorsun. Hakaret içeren mesajları silmek bir delil karartmaktır.

    fetöcüler salınacaklarını bildiklerine birdenbire yalandan teslim olabilirler, katiller ise delil karartabilir.

    - Bahsettiğiniz şey yargıdan haber almak ile alakalı. Doktorlar verilecek kararının haberini almaz. Ancak ne yaptıkları durumunda sorumlu olacaklarını çok iyi bilirler. Bir tanıyı gözden atlamak, EKG' yi yanlış okumak, yanlış tanı ile verdiği ilacın sorumlusu olmayacağını çok iyi bilir. Konu bununla alakalı. Eğer ki ''Felç geçirdiniz çünkü x ilacını almışınız'', ''Kalp ritminiz bozulmuş çünkü y tedavisini almışsınız.'' diyen bir makine olsaydı o zaman doktorların delil karartmaya koşup koşmayacağını görürdünüz.
    ,
    Suç büyük tescil edilirse, deliller karara ulaştırılmaz.
    Bu bahsettiğiniz olay gerçeklik taşımıyor. Ceza mahkemelerinin tamamında fail kişi -çoğunlukla'' delilleri karartmak için elinden geleni yapar. Zira HAGB, erteleme, koşullu serbestlik düşündüğünüz kadar iyi bir şey değil. Beraat ile aynı şey değildir.

    Ayrıca delil karartmamak= teslim olmak da değildir. Anlattığınız şeylerin birbiri ile alakası yok.
    basit, vasıflı ve bileşik ikrar farklı şeylerdir. Suç değildir.
    Delil karartmak ise suçtur.
    Teslim olmak ise hakkında yakalama kararı olan kişinin kendi rızasıyla teslim olmasıdır.
    Mahkemede suçu ikrar edecek diye bir şey yoktur. Delil karartmayacak diye de bir şey yoktur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-530508BB2 -- 14 Kasım 2019; 23:46:16 >




  • Bence sadece yazmakla kalmayıp doktorların isimlerininde ifşa edilmesi gerekli. Yaptığın mesleğin hakkını vereceksen çalışacaksın kardeşim!!!

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yargılama esasları zaten ceza hükmünde belirlenmez, ceza hukuğu olarak öncesinde bilinir. Yaptırım gücü zaten fiiliyata geçmesidir. Sen almayacağını düşündüğün suçtan korunmazsın, üzerinde bağlayıcı etkisi olmaz. Cezası da işe yaramaz. Bu hukuğun işlemediğini gösterir. İşlediğini ise delillerin mahkemeye ulaşması gösterir. Çok yaptırım, çok korunmaya neden olur.
    Doktorlar da haber almıyor demişsin. Elbette ki alıyor. Kimse merhametsizlik ibretine sokulmuyor.
    Senin kafan çok değişik ayrıca. Herşeye siyah beyaz bakıyorsun.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Mete Can Karahasan -- 14 Kasım 2019; 23:57:35 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • fen lisesi anadolu lisesi gibi her ile açılan tıp fakülteleri, artan tıp fakültesi kontenjanları ve özel tıp fakülteleri doktor kalitesini ciddi oranda düşürmüştür.tıpkı bir dönem öğretmenlerde olduğu gibi.Bir dönem düzgün okuma bilmeyenleri öğretmen yapmışlar o kadar vahim olmasada durum vahim.öğretmen kalitesinin düşmesiyle eğitim kalitesinin ne hale geldiğini sokağa bakınca anlıyoruz.tabi üstüne de sistem hataları ile kombo olmuş durumda.yıllarca ingilizce eğitim gören ülkede ingilizce cümle kuramayan öğrenciler yetişiyor.buna çok benzer durum sağlık sektöründe sinyal veriyor.hem de sadece doktorlarda değil hemşiresinden teknisyenine tüm sektörde risk var.
    bir aşama sonrası da hukuk sistemidir.yeterli eğitimli olmayan hukukçularda piyasaya çıktımı işlem tamamdır.zaten bir toplum eğitim sağlık ve hukuk sistemi üstüne kurulur.




  • 3 ay önce kulak ağrısı şikayetiyle acile gittim(bayram olduğu için kbb kapalı)

    Acildeki doktor 1 antibiyotik 1 tane de kulak damlası yazıp çarşamba kbb randevusu verdi.

    Çarşamba kbb doktoruna verdiği damlayı gösterdiğimde sinirlendi ve hastalığı daha fazla ilerletebileceğini söyledi.

    Gittiğim yer isim yapmış özel bir hastane

    Bakın bu basit bir dış kulak iltihabı sorunu ve acildeki doktorun bir eczacı kadar bilgisi yok kanser 4. evre bir hastayı psikolojik diye eve yollayabilecek kapasitede doktorlar reçete yazabiliyorsa hayatımız pamuk ipliğine bağlı demektir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: IcyBox

    Bu mesaj silindi.
    Öncelikle geçmiş olsun. Sizin durumunuzda tanı koyulması gerçekten güç bir durum ve acil olarak sadece anti trombolitik kullanılabilir o da tak diye düzeltmez hastanizi. Tetkikler istenip doğru düzgün değerlendirme ve tedavi başlangıcı en az 5 6 saati bulur. Ayriyeten erken tanı da koyulsa müdahale de edilse çok bir fark oluşmuyor beyne giden pıhtıyi hızlıca çözecek mucizevi bir şekilde düzeltecek bir yöntem ve ilaç yok. Hepsi zaman alacak uzun bir tedavi gerektirir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 1011121314
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.