Şimdi Ara

akıcı konuşmak için öneriler,kelimeleri yutmadan konuşmak (Dudak tembelliği)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
12
Cevap
2
Favori
63.064
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Spiker ler gibi akıcı konuşmak istiyorum bazen konuşurken diyeceğim kelimeyi çok yalnış söylüyorum ağzım dilim dolanıyor düzgün ve akıcı konuşmak için ne yapmak gerekir.(Örneğin şu meşhur tekerlemeler şu köşe yaz köşesi şu köşe kış köşesi... gibi ) Akıcı ve düzgün konuşan biri bunu çok rahat takılmadan söyler.
    Arkadaşım söyleyemediğin kelimeleri söylemek için ağzına bir kalem al yanlamasına dişlerini arasına geçir öyle oku dedi gerçekten çok faydası oldu başka önerileri olan varmı ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi OnLyHack -- 31 Ocak 2011; 16:14:09 >



  • http://www.uzmantv.com/etiket/güzel%20konuşma%20teknikleri




    1- Heyecanı yenme...
    2- Rahatlık...
    3- Diksiyon ve telaffuz...
    4- Tonlama...
    5- Üslup...
    6- Renk...
    7- Beden dili...
    8- İkna yeteneği...
    9- Final...

    1- HEYECANI YENME

    İlkler hep heyecanla başlar. İlk anlarda duyulan heyecan bizi hayal kırıklığına uğratmamalıdır. Çünkü pek çok ünlü hatip ilk konuşmasında tam başarı sağlayamamıştır. Hattâ kürsüyü terk edenler bile çıkmıştır. Önemli olan; ilk denemedeki başarısızlığımızı, sonraki safhalara taşımamak ve bizi umutsuzluğa itmesine izin vermemektir. Eğer şu hususlara dikkat edersek, duyduğumuz korku ve heyecanları tamamen aşmamız işten bile değildir;
    a) Heyecan ve korku sadece fiziksel değil, aksine çoğunlukla psikolojik bir problemdir ve giderilmesi mümkündür.
    b) Sizi dinleyen insanların ihtiyaçlarını gidermek ve onları memnun etmek zor bir iş değildir.
    c) Dinleyiciler sizi eleştirmek için değil, hem zevk almak hem de öğrenmek için dinlemeye gelirler.
    d) Her konuşma, bir sonraki konuşma için öğretici nitelik taşır. Hatalarımızı başkasının görmesinden korkmak yerine, kendimiz görmeye çalışmalıyız. Bu şekilde bir sonraki konuşmamızda daha başarılı oluruz.
    e) Umutsuzluk ve şüphe başarıyı engeller. Kendimizi başarılı olduğumuz yönünde telkin etmeli, hattâ zaman zaman başarılarımızı kutlamalıyız.

    2- RAHATLIK

    Rahat söz söyleyebilmek, konuşmanın en önemli özelliklerinden biridir. Bir insan başkalarını etkileyebilecek bir çok özelliklere sâhip olabilir fakat konuşurken kendini rahat ve serbest hissetmiyorsa, bu özelliklerin hiçbiri konuşmacıyı başarıya götürmez. Rahat konuşmak istiyorsak kendimizi şu hususta şartlandırmalıyız: Önemli olan sadece öğretmek değil, aynı zamanda ilgi çekmektir. Bu yüzden devamlı ciddî olmak zoruna değiliz.
    Konuşma yapabilmek için öncelikle metin hâkimiyetimizin olması gerekmektedir. Kâğıttan okumak hitâbet değildir. Ayrıca kelime hazinemizin geniş olması ve dilimizin hızlı konuşmaya yatkın olması da önemlidir. Eğer bir ipucu isterseniz şunu deneyin; konuşurken kelimeler ağzımızdan ne kadar hafif ve yumuşak çıkarsa, o kadar serî konuşabilme imkânı yakalarsınız. Ve karmaşık cümleler kurmak yerine sâde cümleleri tercih etmeliyiz.
    Cümle aralarında, düşünme göstergesi olan bir takım sesler çıkarmak yanlış bir davranış olabilir. Bunun yerine, susup bu süreyi dinleyicilerle göz kontağı kurarak geçirmek daha doğru olur. Ayrıca, konuyu uzatmak için veya dinleyicinin ilgisini çekmek için konuşmamızı boş cümleler yığını hâline getirmemeliyiz.

    3- SES TERBİYESİ VE TELAFFUZ

    Ses tonu Allah vergisidir ve ses tonu tek başına bizi iyi bir konuşmacı yapmaz. Kısık, boğuk veya halkın çirkin olarak kabul ettiği ses tonuna sâhip olmak, iyi bir konuşmacı olmamıza asla engel değildir. Elbette güzel bir ses tonu bizim için avantajdır fakat bu ton terbiye edilmemiş ise pek bir işimize yaramaz. Gene de kullandığımız kelimelerin telaffuzuna maksimum önem göstermeliyiz. Zîra iyi telaffuz edilen sözcükler hem dinleyicinin yanlış anlamasına sebep olmaz hem de bizi kitlenin kültürlü tanımasını sağlar. Böylece pozitif önyargı ile dinleniriz.
    Kelimeleri doğru anlamlarıyla,anlaşılır ve açık kullanmanın yanı sıra aynı zamanda yüksek sesle de konuşmalıyız.
    Eğer etkili konuşmak istiyorsak insanları, özellikle de aktris ve aktörleri dâimâ dinlemeli, telaffuz, hız, vurgu gibi ses özelliklerini nasıl kullandıklarına dikkat etmeliyiz. Bu, bizim yapacağımız konuşmalara olumlu etkiler katacaktır.

    4- VURGU VE TONLAMA

    Güzel ve etkili konuşmada dikkat edilecek en önemli husus vurgu ve tonlamadır. Eğer gerçekten öğretmek istiyorsak dikkat edilmesi gerektiğini düşündüğümüz noktalara (tekrar) rutinin dışında bir ses tonu ekleyerek tekrar etmemiz, bizi amacımıza ulaştırır. Sadece öğretmek amaçlı değildir vurgu ve tonlama. Dinleyiciyi etkilemenin en etkili yoludur da aynı zamanda. Konuşmayı amaca ulaştıran faktör sadece metnin içeriği değildir. Kimi zaman güzel vurgu ve tonlama metindeki aksaklıkları örter ve bizi zor duruma düşmekten kurtarır.

    5- ÜSLUP

    Her insanın yetenekleri farklı yöndedir. Buna göre her insanın aynı tarzı benimseyememesi veya benimsemek istememesi doğaldır. Amaç da üslubu etkileyen diğer bir faktördür. Ciddî bir tavır sergilemek, mizahı sıkça kullanmak veya bol örnekleme yoluna gitmek hitap ettiğimiz kitlelere göre tercih edilebilir. Anlatmaya çalıştığımız konunun içeriğine göre de tarz belirleyebiliriz. İlk konuşmalarımızda kendimize, üslubunu çok beğendiğimiz birini örnek almamız avantajımızadır. Fakat daha ilerideki dönemlerimizde kendi tarz ve üslûbumuzu belirlemeli ve bunu amaç ve yeteneklerimize göre geliştirmeliyiz.
    Farklı bir takım üsluplar aynı konuşmada kullanılabilir.
    Kullanabileceğimiz fazlaca tarz ve yöntem vardır. Bunlardan birkaçını şöyle sıralayabiliriz;
    a- Hızlı konuşmak: Hızlı konuşan bir konuşmacı insanları etkileyebilir. Çünkü kelime aramak ihtiyacı hissetmeksizin, bol içerikli cümleler kurmaya alışmıştır ve bu insanların hoşuna gidebilir. Ama her zaman değil.
    b- Övünmek: Sık kullanılan bu tarz etkilidir de. Çünkü insanlar mârifetli insanlara güven duymaktadır. Fakat fazla yüksekten atmak konuşmaya zarar verebilir. Ayrıca "benim, ben" gibi ifâdeler yerine, "bizim, biz" gibi çoğul ifâdeler tercih edilmelidir.
    c- Monotonluk: Bu tarz cansız ve pasif insanların kullandığı bir tarzdır ve bu yüzden insanlara güven sağlayamaz. Dolayısıyla da konuşma başarısız olur.
    d- Ağır üslup: Çok bilmiş havası veren bu üslup genelde tecrübeli ve ihtiyar kimselerce tercih edildiğinden her kesime hitap etmez. Eğlendirici unsur içermeyen bu tarz bir süre sonra sıkıcı olabilir.
    e- Delil sunmak: Genelde bürokraside kullanılan bu tarz etkileyicidir. İnsanları inandırmak noktasında maksimum başarı sağlayan konuşmacı güçlü görünür ve dinleyicilere güven verir. Fakat bu tarzı sıradan, önemsiz ve ispat gerektirmeyen konularda kullanmak tehlikelidir.
    f- Duygusal üslup: Halk duygusal konuşmalara önem verir. Çünkü bu onları etkiler. Her konuşma içerisine duygusal anlar eklemek bize insanların sempatisini kazandırır. Birçok kimse bu üslupla insanların sevgi ve güvenini kazanmış, yer ve makam sâhibi olmuşlardır.
    g- Sohbet etmek: En etkili üsluptur. İnsanlar, kendilerine de zaman ayırılmasından hoşlanırlar. Bu tarz insanları karşısına alır ve sanki her şahısla ayrı ayrı konuşuyormuş havası verir. Ve konuşmayı daha dikkatli dinlemelerini sağlar.










    1. Dinleyiniz. Doğru ve güzel konuşmanın ilk şartı dinlemesini bilmektir. Siz dinlemesini bilirseniz, bu alışkanlığın sirayeti yoluyla herkes dinlemesini bilir ve siz de dinlenen bir konuşma yapabilirsiniz. Dinlenmeyen, gürültülü, ilgisiz bir yerde güzel konuşma da yapılamaz, orada konuşmanın da tadı olmaz.

    2. Doğru ve güzel konuşmanın ikinci şartı, onun sağlam ve sistemli bir fikre dayanmasıdır. Konuşarak düşünme yerine, düşünerek konuşma esas olmalıdır. Boş konuşulmamalıdır.

    3. Konuşmanın hazırlıklı bir sunuş konuşması olması durumunda hazırlığın usulüne göre yapılması ve konuşmanın planlanması şarttır.

    4. Konuşma ne bıktıracak kadar ağır, ne de makineli tüfek gibi süratli olmalıdır.

    5. Konuşma ile nefes alıp verme ahenkli olmalı, nefessiz ve nefes nefese konuşulmamalı, nefeslenme sesi hissedilmemelidir.

    6. İnsanın kişiliğini yansıtan sesin konuşmada önemli bir unsur olduğu unutulmamalıdır. Zira ses dalgınlık, korkaklık, aptallık, mahcupluk, kibirlilik, tatsızlık, bünyece zayıflık vb. birçok özellikleri ortaya koyar. Kaba, pürüzlü, sert, haşin, hım hım, genizden gelen, ince sesler dinleyenler üzerinde iyi bir etki bırakmaz.

    7. Konuşmada ses tonu sözün, fikrin ve duygunun mahiyetine uygun bir tarzda ayarlanmalıdır. Sesin duyguları yansıtmaya, heyecanları duyurmaya, her anlamı ifadeye elverişli olması ve yerine göre tonunu değiştirmesi de konuşanın başarısı için önemli bir etkendir.

    8. Konuşmada mümkün olduğu kadar zengin bir kelime kadrosu kullanılmalı, sınırlı bir dilden, tekrarlanan belli kelimelerden kaçınmalıdır.

    9. Konuşmada kelimeleri doğru söylemeye özen gösterilmelidir. Telaffuzun şive ve ağız özellikleri taşımamasına çalışılmalı, edebi dil, kültür dili ile konuşmaya gayret edilmelidir.

    10. Konuşma veciz denecek şekilde ölçülü olmalı, mana ve fikir ile söz arasında seçkin bir uyum olmalı, söz fikri tam ihata ve ifade etmeli, fikir sözü tam doldurmalı, ondan taşmamalıdır. Söz konuya ve mekâna, duruma uygun düşmelidir.

    11. Konuşmada söz açık ve seçik olmalı, anlaşılır ve tatminkâr bir vasıf taşımalıdır.

    12. Konuşmada cümleler düzgün olmalı, cümle yanlışı yapılmamalı, uzun cümlelere tam hakimiyet yoksa mümkün olduğu kadar kısa cümle tercih edilmelidir.

    13. Konuşmada doğrunun yanında güzel de ihmal edilmemelidir. Bunun için sanatkârane bir dil ve ifade kullanılmalı; benzetmeler, mecazlar, başka anlama gelecek kelimeler, imalar, tezatlar, tekrarlar, parlak anlamlar, abartmalar, kişileştirmeler, çift anlamlı ve benzer kelimeler, paralellikler, ünlemler, hitaplar, örnekler, fıkralar gibi çeşitli söz ve anlam ustalıklarına yerli yerinde müracaat olunmalıdır.

    14. Konuşmada inandırıcı olmaya dikkat edilmeli, bunun için konuştuğuna önce kendisinin inandığını ispat eden bir üslup ve tavır ortaya konmalıdır.

    15. Konuşmada mimik ve jestlerden; sözün ve fikrin âhengine uygun bir şekilde ve ölçülü olarak, şuurla istifade etmelidir. Ses kadar, vücudun da canlı olması, bezgin, isteksiz tavırlar takınmak, hatta yerine göre anlamı bakışlarımızla da ifade etmek dinleyenlerin ilgisini çeker.

    16. Konuşmada tek bir noktaya değil, dinleyenlerin hepsine ve her tarafa bakacak şekilde ölçülü ve kavrayıcı bir hitap tarzı seçilmelidir.

    17. Konuşma ne doyurmayan bir kısalıkta ne de sabır taşıracak bir uzunlukta olmalıdır.

    18. Konuşmada dinleyenlerin nabzı tutulmalı, konuşmanın dozu dinleyenlerin tepkilerine göre ayarlanmalıdır.

    Dinleyiciler, âdeta bitir de gidelim diyen yalvaran gözlerle size bakmaya başlamışlarsa sözü fazla uzatmadan konuşmayı toparlamakta fayda vardır. Dinleyenlerin bakışlarından yapılan bu konuşmadan haz aldıkları seziliyorsa konuşma aynı canlılıkta örneklerle biraz daha genişletilebilir.

    Güzel konuşma kurallarını kısaca özetlemek istersek:
    1. Dinleyiniz.
    2. Az konuşunuz. Şu nükte düşündürücüdür:

    Bir bilgeye sormuşlar:
    - Bir insanın zekâsını nereden anlarsınız?
    - Konuşmasından.
    - Ya hiç konuşmazsa?
    - O kadar akıllı insan yoktur ki.

    3. Çok az şaka yapınız.
    4. Zarif iltifatlarda bulununuz.
    5. Dedikodu yapmayınız.
    6. Övünmeyiniz.
    7. Muhatabınıza önem veriniz.
    8. Kaba ve argo sözlere yer vermeyiniz.
    9. Söyleyişe dikkat ediniz.
    10. Konuşmanızı yerine, kişisine ve zamanına göre yapınız.
    11. İçtenlikten uzaklaşmayınız.
    12. Kendinize güveniniz. Rahat olunuz.
    13. Sözü gereksiz yere uzatmayınız.
    14. Ses, konu ve anlam uyumuna dikkat ediniz.
  • el kol hareketleriyle konuşmanı destekle bir süre sonra düzelir ama el kol hareketlerine bağımlı olursun sonra onları azaltmaya çalışırsın ve biter. onaylı.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Non StoP

    Spiker ler gibi akıcı konuşmak istiyorum bazen konuşurken diyeceğim kelimeyi çok yalnış söylüyorum ağzım dilim dolanıyor düzgün ve akıcı konuşmak için ne yapmak gerekir.(Örneğin şu meşhur tekerlemeler şu köşe yaz köşesi şu köşe kış köşesi... gibi ) Akıcı ve düzgün konuşan biri bunu çok rahat takılmadan söyler.
    Arkadaşım söyleyemediğin kelimeleri söylemek için ağzına bir kalem al yanlamasına dişlerini arasına geçir öyle oku dedi gerçekten çok faydası oldu başka önerileri olan varmı ?


    Bende de var aynı problem. Sürekli evde bilgisayar başında oturmaktan oluyor bunlar.
    Ben BU siteyi buldum. Eğitim bölümünde egzersizler var.




  • Kişisel gelişim sitelerinde buna dair ses eğitimi dudak eğitimi vs. gibi şeyler var biraz araştır.. belli sesleri söylemen... kalem alıp söylemen.. hecelemen vs.. gerekiyo.. bu işlemin adına tam olarak nedeniyodu unuttum ama :)
  • Sesli kitap oku.
  • Konu dışında bol bol gez..

    Bol bol gezdiğin için kitap okumuş gibi olacaksın
  • Diksiyon dersi al.
  • http://www.uzmantv.com/etiket/güzel%20konuşma%20teknikleri




    1- Heyecanı yenme...
    2- Rahatlık...
    3- Diksiyon ve telaffuz...
    4- Tonlama...
    5- Üslup...
    6- Renk...
    7- Beden dili...
    8- İkna yeteneği...
    9- Final...

    1- HEYECANI YENME

    İlkler hep heyecanla başlar. İlk anlarda duyulan heyecan bizi hayal kırıklığına uğratmamalıdır. Çünkü pek çok ünlü hatip ilk konuşmasında tam başarı sağlayamamıştır. Hattâ kürsüyü terk edenler bile çıkmıştır. Önemli olan; ilk denemedeki başarısızlığımızı, sonraki safhalara taşımamak ve bizi umutsuzluğa itmesine izin vermemektir. Eğer şu hususlara dikkat edersek, duyduğumuz korku ve heyecanları tamamen aşmamız işten bile değildir;
    a) Heyecan ve korku sadece fiziksel değil, aksine çoğunlukla psikolojik bir problemdir ve giderilmesi mümkündür.
    b) Sizi dinleyen insanların ihtiyaçlarını gidermek ve onları memnun etmek zor bir iş değildir.
    c) Dinleyiciler sizi eleştirmek için değil, hem zevk almak hem de öğrenmek için dinlemeye gelirler.
    d) Her konuşma, bir sonraki konuşma için öğretici nitelik taşır. Hatalarımızı başkasının görmesinden korkmak yerine, kendimiz görmeye çalışmalıyız. Bu şekilde bir sonraki konuşmamızda daha başarılı oluruz.
    e) Umutsuzluk ve şüphe başarıyı engeller. Kendimizi başarılı olduğumuz yönünde telkin etmeli, hattâ zaman zaman başarılarımızı kutlamalıyız.

    2- RAHATLIK

    Rahat söz söyleyebilmek, konuşmanın en önemli özelliklerinden biridir. Bir insan başkalarını etkileyebilecek bir çok özelliklere sâhip olabilir fakat konuşurken kendini rahat ve serbest hissetmiyorsa, bu özelliklerin hiçbiri konuşmacıyı başarıya götürmez. Rahat konuşmak istiyorsak kendimizi şu hususta şartlandırmalıyız: Önemli olan sadece öğretmek değil, aynı zamanda ilgi çekmektir. Bu yüzden devamlı ciddî olmak zoruna değiliz.
    Konuşma yapabilmek için öncelikle metin hâkimiyetimizin olması gerekmektedir. Kâğıttan okumak hitâbet değildir. Ayrıca kelime hazinemizin geniş olması ve dilimizin hızlı konuşmaya yatkın olması da önemlidir. Eğer bir ipucu isterseniz şunu deneyin; konuşurken kelimeler ağzımızdan ne kadar hafif ve yumuşak çıkarsa, o kadar serî konuşabilme imkânı yakalarsınız. Ve karmaşık cümleler kurmak yerine sâde cümleleri tercih etmeliyiz.
    Cümle aralarında, düşünme göstergesi olan bir takım sesler çıkarmak yanlış bir davranış olabilir. Bunun yerine, susup bu süreyi dinleyicilerle göz kontağı kurarak geçirmek daha doğru olur. Ayrıca, konuyu uzatmak için veya dinleyicinin ilgisini çekmek için konuşmamızı boş cümleler yığını hâline getirmemeliyiz.

    3- SES TERBİYESİ VE TELAFFUZ

    Ses tonu Allah vergisidir ve ses tonu tek başına bizi iyi bir konuşmacı yapmaz. Kısık, boğuk veya halkın çirkin olarak kabul ettiği ses tonuna sâhip olmak, iyi bir konuşmacı olmamıza asla engel değildir. Elbette güzel bir ses tonu bizim için avantajdır fakat bu ton terbiye edilmemiş ise pek bir işimize yaramaz. Gene de kullandığımız kelimelerin telaffuzuna maksimum önem göstermeliyiz. Zîra iyi telaffuz edilen sözcükler hem dinleyicinin yanlış anlamasına sebep olmaz hem de bizi kitlenin kültürlü tanımasını sağlar. Böylece pozitif önyargı ile dinleniriz.
    Kelimeleri doğru anlamlarıyla,anlaşılır ve açık kullanmanın yanı sıra aynı zamanda yüksek sesle de konuşmalıyız.
    Eğer etkili konuşmak istiyorsak insanları, özellikle de aktris ve aktörleri dâimâ dinlemeli, telaffuz, hız, vurgu gibi ses özelliklerini nasıl kullandıklarına dikkat etmeliyiz. Bu, bizim yapacağımız konuşmalara olumlu etkiler katacaktır.

    4- VURGU VE TONLAMA

    Güzel ve etkili konuşmada dikkat edilecek en önemli husus vurgu ve tonlamadır. Eğer gerçekten öğretmek istiyorsak dikkat edilmesi gerektiğini düşündüğümüz noktalara (tekrar) rutinin dışında bir ses tonu ekleyerek tekrar etmemiz, bizi amacımıza ulaştırır. Sadece öğretmek amaçlı değildir vurgu ve tonlama. Dinleyiciyi etkilemenin en etkili yoludur da aynı zamanda. Konuşmayı amaca ulaştıran faktör sadece metnin içeriği değildir. Kimi zaman güzel vurgu ve tonlama metindeki aksaklıkları örter ve bizi zor duruma düşmekten kurtarır.

    5- ÜSLUP

    Her insanın yetenekleri farklı yöndedir. Buna göre her insanın aynı tarzı benimseyememesi veya benimsemek istememesi doğaldır. Amaç da üslubu etkileyen diğer bir faktördür. Ciddî bir tavır sergilemek, mizahı sıkça kullanmak veya bol örnekleme yoluna gitmek hitap ettiğimiz kitlelere göre tercih edilebilir. Anlatmaya çalıştığımız konunun içeriğine göre de tarz belirleyebiliriz. İlk konuşmalarımızda kendimize, üslubunu çok beğendiğimiz birini örnek almamız avantajımızadır. Fakat daha ilerideki dönemlerimizde kendi tarz ve üslûbumuzu belirlemeli ve bunu amaç ve yeteneklerimize göre geliştirmeliyiz.
    Farklı bir takım üsluplar aynı konuşmada kullanılabilir.
    Kullanabileceğimiz fazlaca tarz ve yöntem vardır. Bunlardan birkaçını şöyle sıralayabiliriz;
    a- Hızlı konuşmak: Hızlı konuşan bir konuşmacı insanları etkileyebilir. Çünkü kelime aramak ihtiyacı hissetmeksizin, bol içerikli cümleler kurmaya alışmıştır ve bu insanların hoşuna gidebilir. Ama her zaman değil.
    b- Övünmek: Sık kullanılan bu tarz etkilidir de. Çünkü insanlar mârifetli insanlara güven duymaktadır. Fakat fazla yüksekten atmak konuşmaya zarar verebilir. Ayrıca "benim, ben" gibi ifâdeler yerine, "bizim, biz" gibi çoğul ifâdeler tercih edilmelidir.
    c- Monotonluk: Bu tarz cansız ve pasif insanların kullandığı bir tarzdır ve bu yüzden insanlara güven sağlayamaz. Dolayısıyla da konuşma başarısız olur.
    d- Ağır üslup: Çok bilmiş havası veren bu üslup genelde tecrübeli ve ihtiyar kimselerce tercih edildiğinden her kesime hitap etmez. Eğlendirici unsur içermeyen bu tarz bir süre sonra sıkıcı olabilir.
    e- Delil sunmak: Genelde bürokraside kullanılan bu tarz etkileyicidir. İnsanları inandırmak noktasında maksimum başarı sağlayan konuşmacı güçlü görünür ve dinleyicilere güven verir. Fakat bu tarzı sıradan, önemsiz ve ispat gerektirmeyen konularda kullanmak tehlikelidir.
    f- Duygusal üslup: Halk duygusal konuşmalara önem verir. Çünkü bu onları etkiler. Her konuşma içerisine duygusal anlar eklemek bize insanların sempatisini kazandırır. Birçok kimse bu üslupla insanların sevgi ve güvenini kazanmış, yer ve makam sâhibi olmuşlardır.
    g- Sohbet etmek: En etkili üsluptur. İnsanlar, kendilerine de zaman ayırılmasından hoşlanırlar. Bu tarz insanları karşısına alır ve sanki her şahısla ayrı ayrı konuşuyormuş havası verir. Ve konuşmayı daha dikkatli dinlemelerini sağlar.










    1. Dinleyiniz. Doğru ve güzel konuşmanın ilk şartı dinlemesini bilmektir. Siz dinlemesini bilirseniz, bu alışkanlığın sirayeti yoluyla herkes dinlemesini bilir ve siz de dinlenen bir konuşma yapabilirsiniz. Dinlenmeyen, gürültülü, ilgisiz bir yerde güzel konuşma da yapılamaz, orada konuşmanın da tadı olmaz.

    2. Doğru ve güzel konuşmanın ikinci şartı, onun sağlam ve sistemli bir fikre dayanmasıdır. Konuşarak düşünme yerine, düşünerek konuşma esas olmalıdır. Boş konuşulmamalıdır.

    3. Konuşmanın hazırlıklı bir sunuş konuşması olması durumunda hazırlığın usulüne göre yapılması ve konuşmanın planlanması şarttır.

    4. Konuşma ne bıktıracak kadar ağır, ne de makineli tüfek gibi süratli olmalıdır.

    5. Konuşma ile nefes alıp verme ahenkli olmalı, nefessiz ve nefes nefese konuşulmamalı, nefeslenme sesi hissedilmemelidir.

    6. İnsanın kişiliğini yansıtan sesin konuşmada önemli bir unsur olduğu unutulmamalıdır. Zira ses dalgınlık, korkaklık, aptallık, mahcupluk, kibirlilik, tatsızlık, bünyece zayıflık vb. birçok özellikleri ortaya koyar. Kaba, pürüzlü, sert, haşin, hım hım, genizden gelen, ince sesler dinleyenler üzerinde iyi bir etki bırakmaz.

    7. Konuşmada ses tonu sözün, fikrin ve duygunun mahiyetine uygun bir tarzda ayarlanmalıdır. Sesin duyguları yansıtmaya, heyecanları duyurmaya, her anlamı ifadeye elverişli olması ve yerine göre tonunu değiştirmesi de konuşanın başarısı için önemli bir etkendir.

    8. Konuşmada mümkün olduğu kadar zengin bir kelime kadrosu kullanılmalı, sınırlı bir dilden, tekrarlanan belli kelimelerden kaçınmalıdır.

    9. Konuşmada kelimeleri doğru söylemeye özen gösterilmelidir. Telaffuzun şive ve ağız özellikleri taşımamasına çalışılmalı, edebi dil, kültür dili ile konuşmaya gayret edilmelidir.

    10. Konuşma veciz denecek şekilde ölçülü olmalı, mana ve fikir ile söz arasında seçkin bir uyum olmalı, söz fikri tam ihata ve ifade etmeli, fikir sözü tam doldurmalı, ondan taşmamalıdır. Söz konuya ve mekâna, duruma uygun düşmelidir.

    11. Konuşmada söz açık ve seçik olmalı, anlaşılır ve tatminkâr bir vasıf taşımalıdır.

    12. Konuşmada cümleler düzgün olmalı, cümle yanlışı yapılmamalı, uzun cümlelere tam hakimiyet yoksa mümkün olduğu kadar kısa cümle tercih edilmelidir.

    13. Konuşmada doğrunun yanında güzel de ihmal edilmemelidir. Bunun için sanatkârane bir dil ve ifade kullanılmalı; benzetmeler, mecazlar, başka anlama gelecek kelimeler, imalar, tezatlar, tekrarlar, parlak anlamlar, abartmalar, kişileştirmeler, çift anlamlı ve benzer kelimeler, paralellikler, ünlemler, hitaplar, örnekler, fıkralar gibi çeşitli söz ve anlam ustalıklarına yerli yerinde müracaat olunmalıdır.

    14. Konuşmada inandırıcı olmaya dikkat edilmeli, bunun için konuştuğuna önce kendisinin inandığını ispat eden bir üslup ve tavır ortaya konmalıdır.

    15. Konuşmada mimik ve jestlerden; sözün ve fikrin âhengine uygun bir şekilde ve ölçülü olarak, şuurla istifade etmelidir. Ses kadar, vücudun da canlı olması, bezgin, isteksiz tavırlar takınmak, hatta yerine göre anlamı bakışlarımızla da ifade etmek dinleyenlerin ilgisini çeker.

    16. Konuşmada tek bir noktaya değil, dinleyenlerin hepsine ve her tarafa bakacak şekilde ölçülü ve kavrayıcı bir hitap tarzı seçilmelidir.

    17. Konuşma ne doyurmayan bir kısalıkta ne de sabır taşıracak bir uzunlukta olmalıdır.

    18. Konuşmada dinleyenlerin nabzı tutulmalı, konuşmanın dozu dinleyenlerin tepkilerine göre ayarlanmalıdır.

    Dinleyiciler, âdeta bitir de gidelim diyen yalvaran gözlerle size bakmaya başlamışlarsa sözü fazla uzatmadan konuşmayı toparlamakta fayda vardır. Dinleyenlerin bakışlarından yapılan bu konuşmadan haz aldıkları seziliyorsa konuşma aynı canlılıkta örneklerle biraz daha genişletilebilir.

    Güzel konuşma kurallarını kısaca özetlemek istersek:
    1. Dinleyiniz.
    2. Az konuşunuz. Şu nükte düşündürücüdür:

    Bir bilgeye sormuşlar:
    - Bir insanın zekâsını nereden anlarsınız?
    - Konuşmasından.
    - Ya hiç konuşmazsa?
    - O kadar akıllı insan yoktur ki.

    3. Çok az şaka yapınız.
    4. Zarif iltifatlarda bulununuz.
    5. Dedikodu yapmayınız.
    6. Övünmeyiniz.
    7. Muhatabınıza önem veriniz.
    8. Kaba ve argo sözlere yer vermeyiniz.
    9. Söyleyişe dikkat ediniz.
    10. Konuşmanızı yerine, kişisine ve zamanına göre yapınız.
    11. İçtenlikten uzaklaşmayınız.
    12. Kendinize güveniniz. Rahat olunuz.
    13. Sözü gereksiz yere uzatmayınız.
    14. Ses, konu ve anlam uyumuna dikkat ediniz.




  • konu dışında takılmaktan asosyalmi olduk ne içimden konuşasım gelmiyor birisiyle konuşurken

    "vöyoovöoyo abivv yaö " gibi sesler çıkıyor hatta hafif kekemelik gibi

    o-okula gideceğim" gibi vs. önerisi olan?
  • Güzel konu


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • up

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Benim ses tonu ve kelime yutkanligi olunca pek birsey anlasilmiyor.

    Burisi soru soruyor, soruyu anladigim halde "ne?" diyorum

    Okula gidecegim diyorum "O-okula gidijem" diyorum yani ayni sorun bende de var

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.