Şimdi Ara

Ahir Zamanı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
1
Cevap
0
Favori
247
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Ahir Zaman...

    Ahir zaman, ‘son dönem’ anlamına gelir ve kıyamete yakın bir zamanda dünyada yaşanacak bir zaman dilimini ifade eder. Ahir zaman alametleri ve ahir zamanda yaşanacak olaylar hakkında Peygamberimiz (sav)’den rivayet edilen çok sayıda hadis mevcuttur. Kuran’daki işaretler ve Peygamberimiz (sav)’in hadislerindeki detaylı açıklamalar biraraya getirildiğinde, ortaya ahir zamanla ilgili önemli bilgiler çıkmaktadır. İçinde yaşadığımız dönemde söz konusu alametler birbiri ardınca ve tam tasvir edildiği şekilde ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu durum, ahir zamanın yaşanmaya başlanmış olduğunu ispatlamaktadır.

    Depremlerin Çoğalması

    İçinde yaşadığımız dönemde çok sık meydana gelebilen depremler, yüzyıllar boyunca çok sayıda kişinin ölümüne ve hesaplanamayacak boyutlarda maddi zarara yol açmış, bu özellikleri nedeniyle insanlar için korku kaynağı olmuştur. 20. ve 21. yüzyılın teknolojik koşulları bile depremlerin verdiği hasarı ancak belirli ölçülerde engelleyebilmiştir.

    Amerikan Ulusal Deprem Enformasyon Merkezi verilerine göre 1999 yılında, yeryüzünde küçük veya büyük şiddette 20.832 deprem meydana gelmiştir. Bu depremlerde resmi açıklamalara göre tahmini olarak 22.711 insan hayatını kaybetmiştir. (US Geological Survey National Earthquake Information Center, “Earthquake Facts and Statistics”, 2000, Earthquake Facts and Statistics)

    Kandilli Rasathanesi verilerine göre ise, Türkiye genelinde meydana gelen deprem sayısı, 2002’den 2005’e kadar yüzde 75 oranında artış göstermiştir. Son 3 yıla ait rakamlar incelendiğinde 2002 yılında 2 şiddetinden büyük 3 bin 268 deprem tespit edildiği, bu sayının 2003 yılında 3 bin 925, 2004 yılında ise 5 bin 331 olduğu görülmektedir.(Milliyet Gazetesi 24-Şubat-2005)

    Tüm bu olaylar Peygamberimiz (sav)’in 1400 yıl önce söylediği şu sözleri akıllara getirmektedir:

    Zelzeleler olur. Öyle ki, bu zelzelelerde, on bin, yirmi bin. Otuz bin kişi ölür. (Orhan Baytan, Geleceğin Tarihi, Cilt:1 s.70, İbn-i Asakir'den alıntı)

    Şu hadiseler meydana gelmedikçe kıyamet kopmayacaktır… depremler çoğalacak… (Ramuz-El Ehadis, 476/11)

    Dünya genelinde son yıllarda yaşanan depremlerin bu denli çok sayıda ve sıklıkta olması, ayrıca şiddetlerinin de oldukça yüksek rakamlara ulaşması, deprem uzmanları tarafından da son derece önemli ve büyük değişiklikler olarak nitelendirilmektedir. Çünkü yakın geçmişe bakıldığında deprem sayısının çok az olduğu görülmektedir. ABD Jeolojik Araştırma Kurumu (USGS)’nun raporlarına göre 1556-1975 yılları arasındaki yaklaşık 400 yılda meydana gelen 5.0 ve daha büyük şiddetteki depremlerin sayısı sadece 110’dur. Aynı kurumun açıklamasına göre, 1980-2003 yılları arasında sadece 23 sene içinde meydana gelen 6.5 ve daha büyük şiddetteki depremlerin sayısı ise 1685’tir. (U.S. Geological Survey (ABD Jeolojik Araştırma Kurumu) Kuşkusuz bu rakamlar Hicri 1400 (Miladi 1979-1980) yılının başından itibaren depremlerin sayısındaki artışı çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

    İşte tam bu noktada duralım ve düşünelim. Depremlerde böyle büyük bir artış yaşanacağını haber veren hadisler, bundan 1400 yıl önce söylenmiştir ve o dönemin koşulları göz önünde bulundurulduğunda bu konuyla ilgili herhangi bir öngörüde bulunmayı mümkün kılabilecek hiçbir teknik ve teknolojik imkan bulunmamaktadır. Dünyadaki yer hareketleri, fay hatlarındaki kırılmalar gibi bilgiler ancak günümüzün teknolojik imkanları sayesinde öğrenilebilmiştir.

    Bu durumda ortaya çıkan sonuç ise şudur: Peygamber Efendimiz (sav), hadislerinde kendi yaşadığı dönemden 1400 yıl sonrasında meydana gelecek olayları, sanki o dönemi izlemiş gibi detaylı olarak anlatmıştır. Anlatılan her konunun aynen tarif edildiği şekilde, içinde yaşadığımız yıllarda birbiri ardınca gerçekleşiyor olması da, bu hadiselerin istisnasız her birinin, ahir zamana dair büyük alametler olduğunun delilidir. Depremlerle ilgili hadisler de bu alametlerden yalnızca bir tanesidir. (En doğrusunu Allah bilir) Peygamberimiz (sav) de, gelecekle ilgili olan bu gayb bilgilerine, Rabbimiz’in dilemesiyle ve kendisine bildirdiği kadarıyla vakıf olmuştur. Hadisler vasıtasıyla bize ulaşan bu bilgilerde ise, işaret edilen zamanın tarih içinde herhangi bir zaman olmadığı açıkça görülmektedir. Peygamberimiz (sav), bildirdiği tüm alametlerin, Allah’ın dilemesi ile aynı anda yaşanacağı belirli ve özel bir zamana dikkat çekmiştir. Bu zaman, tarihte yalnızca bir defa yaşanacak olan ahir zamandır.

    Yüksek Binaların İnşa Edilmesi

    Yüksek katlı binalar ancak 19. yüzyılın sonlarında inşa edilmeye başlanmıştır. Teknolojinin ilerlemesi, çeliğin yaygınlaşması ve elektrikli asansörlerin kullanılması gökdelenlerin inşaatına hız kazandırmıştır. Gökdelenler 20. ve 21. yüzyıl mimarisinin önemli bir parçası olmuş, günümüzde de kimileri için adeta birer prestij sembolü haline gelmiştir. Bugün dünyanın en yüksek yapılarından bazıları ve yükseklikleri şöyledir: (2003 Dünya Almanak, Dünya Yayıncılık, s. 263)


    1.CN Tower (Kanada) - 555 m.


    2.Taipei 101 (Tayvan ) - 508 m.


    3.Oriental Pearl TV Tower (Çin) – 467 m.


    4.Petronas Tower 1 ve 2 (Malezya) – 449 m.


    5.Sears Tower (Chicago, USA ) – 443 m.


    6.Empire State (New York, USA)- 381 m.


    Şüphesiz ki 1400 yıl önce yaşayan insanlar, bu derece yüksek binaların inşa edilmesine olanak tanıyan teknolojik imkanlardan habersizlerdi. Dahası, ileride 100-150 katlı binalar yapılacağını tahmin bile edemezlerdi. Evlerin en fazla 1-2 katlı olduğu, çimento ve çelik gibi temel inşaat malzemelerinin henüz üretilmediği, kamyon, vinç gibi binaların yapımını kolaylaştıran hiçbir aracın olmadığı bir zamanda Peygamber Efendimiz (sav) tarafından söylenmiş olan şu sözler ahir zamanın büyük delillerinden sadece bir tanesidir:

    Şu hadiseler meydana gelmedikçe kıyamet kopmayacaktır… Yüksek binalar yapmada insanlar birbirleriyle yarışacak. (Buhari, Fiten: 25; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 2/313)

    Binaların yükselmesi... (Kıyamet Alametleri, s. 146)

    Açıkça görüldüğü gibi hadisler, içinde yaşadığımız dönem olan ahir zamana oldukça belirgin şekilde işaret etmektedir. (En doğrusunu Allah bilir.) Hadislerde 1400 sene öncesinden belirtilen bu alametin, daha önce oluşma ihtimali her zaman varken diğer alametlerle birlikte günümüzde, yani aynı dönemde gerçekleşmesi de büyük bir mucizedir. Bu alametler aynı zamanda, Peygamberimiz (sav)’in haber verdiği gibi ahir zamanın yaşanmaya başlandığının delillerinden sadece biridir.

    Zamanın Kısalması

    Şu hadiseler meydana gelmedikçe kıyamet kopmayacaktır… Zaman kısalacak ve vasıtalarla mesafeler kısalacak. (Buhari, Fiten: 25; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 2/313)

    Bineğine binmiş olan kimse, Irak ile Mekke arasında yolu şaşırma kaygısından başka hiçbir korku taşımadan seyahat etmedikçe kıyamet kopmaz. (Müntehab-ı Kenzu’l-Ummal, 2/370-371)

    Yaşadığımız yüzyılın sesten hızlı uçakları, trenleri ve diğer gelişmiş ulaşım araçlarıyla, eski dönemlerde aylar süren yolculuklar günümüzde birkaç saat içinde, üstelik çok daha güvenli, rahat ve konforlu bir biçimde yapılabilmektedir. Hadisin işareti de bu şekilde gerçekleşmektedir.

    Peygamberimiz (sav) başka bir hadisinde ise zamanın kısalması konusunda şu bilgileri vermiştir:

    Hz. Enes (ra) anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: Zaman yakınlaşmadıkça kıyamet kopmaz. Bu yakınlaşma öyle olur ki, bir yıl bir ay gibi, ay bir hafta gibi, hafta da bir gün gibi, gün saat gibi, saat de bir çıra tutuşması gibi (kısa) olur. (Tirmizi, Zühd: 24, 2333)

    Bu hadislerde de görüldüğü gibi ahir zamanda geçmişe göre büyük bir zaman kazancı olacaktır. Nitekim asırlar önce kıtalar arasında haftalar alan haberleşme, günümüzde internet ve iletişim teknolojileriyle saniyeler içerisinde tamamlanmaktadır. Geçmişin kervanları ile aylar süren seyahatler sonucu ulaşılabilen eşyaları, günümüzde kısa sürede temin etmek mümkündür. Çok değil, daha birkaç yüzyıl önce tek bir kitabın yazılması için geçen sürede bugün milyonlarca kitap basılabilmektedir. Bütün bunların yanı sıra temizlik, yemek yapma, çocuk bakımı gibi gündelik işler, gelişmiş teknolojinin ürünlerinin yardımıyla vakit almaktan çıkmıştır.

    Şehirleşmede Artış

    “Ey Enes! İnsanlar şehirleşecekler, o şehirlerden bazılarına: “Basra ve Kusayre” denilecek.” (Ölüm, Kıyamet ve Diriliş, İmam Şarani, s.490)

    Özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren etkilerini gösteren Sanayi Devrimi ile birlikte, insanlar kırsal bölgeleri terk edip şehirlere yerleşmeye başlamışlardır. O dönemden beri de şehirlerdeki nüfus her geçen yıl giderek artmaktadır. Yapılan araştırmalar yalnızca ülkemizde 2020 yılında şehirlerde yaşayacak olan nüfusun, ülke nüfusunun yüzde 80’ini oluşturacağını göstermektedir. (21. Yüzyıla Girerken Dünyaya Yeni Bir Bakış, Erol Yarar, Müsiad Yayınları, İstanbul 1996, s. 24;) Önceki yüzyıllarda rastlanmayan bu durumun, hadisler incelendiğinde ahir zaman alameti olduğu görülmektedir. (En doğrusunu Allah bilir)

    Ömürlerin Uzaması

    Onun zamanında… ömürler uzayacaktır. (El Kavlul Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyyil Muntazar s. 43)

    Peygamberimiz (sav)’in verdiği bu haberin üzerinden on dört asır geçmiştir. Kayıtlar, ortalama yaşam süresinin içinde bulunduğumuz çağda diğer tüm dönemlerden daha fazla olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Hatta 20. yüzyılın başları ile sonları arasında dahi büyük bir fark vardır. Örneğin 1995 yılında doğmuş olan bir çocuğun 1900’lerde doğmuş birisine göre ortalama 35 yıl daha uzun yaşayacağı tahmin edilmektedir. (M. Encarta Encyclopedia 2000, “Aging”) Bu konudaki çarpıcı bir başka örnek de, geçmişte 100 seneden fazla yaşayan insanların oldukça nadir, günümüzde ise çok sayıda olmasıdır.

    Şüphesiz yaşam süresindeki bu artış sebepsiz değildir. Tıp teknolojisinin ilerlemesine bağlı olarak sağlık hizmetlerindeki gelişmeler, insanların böyle bir nimete kavuşmasına olanak sağlamıştır. Bunlara ek olarak, genetik bilimindeki gelişmeler ve halen büyük bir hızla ilerlemekte olan İnsan Genomu Projesi, sağlık alanında yepyeni bir dönem başlatmak üzeredir. Tüm bu gelişmelere dayanarak şunu söylemek mümkündür: Yaşadığımız çağın insanları yukarıdaki hadisin haber verdiği uzun ve sağlıklı hayat standartına erişmişledir.

    Çöllerin Yeşertilmesi

    Arabistan’da da nehirler ve bahçeler oluşmadıkça kıyamet kopmaz. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 17/22, hadis no: 8819)

    Ahir zamanda ürünlerde yaşanacak olan bolluğa işaret eden teknolojik gelişmelerden biri çöllerin yeşertilmesidir. Dünyada kara parçalarının yüzde kırk üçünü çöllerin oluşturduğu düşünülürse, bu konunun tarım teknolojisi için ne kadar büyük bir önem taşıdığı daha kolay anlaşılır. Günümüzde suyun verimsiz çöl topraklarına kadar ulaştırılmasıyla, en kurak topraklarda bile üretim yapılabilmektedir. Eğer bu yüksek teknoloji tüm çöllere uygulanırsa, kıtlığın eşiğinde olan pek çok ülke çok verimli ekim alanlarına kavuşacaktır. Elbette bunun için çok büyük bir teknoloji gerekmektedir.

    Çöl bölgelerinde tarım yapılabilmesi için sulama konusunun çözülmesi ve ekim yapılabilir toprakların sağlanması gerekir. Bunun için üzerinde çalışılan teknolojilerden biri bilgisayar kontrolünde yapılan sulamadır. Bu teknolojiyle su akışı doğrudan bitkilerin kök bölgelerine yönlendirilmekte, tek bir damla suyun bile israf edilmesi engellenmektedir. Her türlü suyun arıtılarak kullanıma geçirilmesi de çöl tarımında çok önemli bir yer tutar. Bunun için sel ve deniz sularının çok hızlı bir şekilde kullanıma geçirilmesi de tarım teknolojisinin temelini oluşturmaktadır. Bu şekilde çok geniş bir su kaynağı sağlanmış olacak ve ülke ekonomilerine büyük bir destek sağlanacaktır. Peygamber Efendimiz (sav) hadislerinde suyun verimli şekilde kullanılmasına da işaret etmiştir:

    …ümmetin gerek iyileri ve gerekse de kötüleri, misli asla görülmemiş şekilde, pek çok nimetlere sahip olacaktır. Çok yağmur yağmasına rağmen bir damlası bile boşa gitmeyecek, toprak bir tek tohum istemeden verimli ve bereketli olacaktır. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 23)


    Çarşıların Yakınlaşması

    ...Çarşılar yakınlaşmadıkça kıyamet kopmaz. (Mecmeu’z-Zevaid, 7/327)

    Günümüzde alışveriş imkanları geçmiştekiyle kıyas olmayacak kadar gelişmiştir. Hem köy ve kasabalara kadar her yerde insanların istedikleri gibi alışveriş yapabilecekleri marketler, alışveriş merkezleri vardır, hem de ulaşımdaki hız sayesinde insanlar geçmişte ulaşma imkanı bulamadıkları yerlere ulaşıp alışveriş yapma imkanına sahiptir.

    Ayrıca günümüzde internet aracılığıyla alışveriş imkanları da çok gelişmiştir. Bir kişi evinde otururken alışveriş yapabilmekte ve dünyanın istediği bölgesindeki istediği ürünü satın alabilmektedir. Bu yönüyle düşünüldüğünde çarşılar insanların evlerinin içinde gibidir. (En doğrusunu Allah bilir)

    Din Ahlakının Özünden Uzaklaşması

    Peygamberimiz (sav), insanlara hak din olan İslam ahlakını tebliğ etmiş ve Yüce Allah’ın insanlara bir hidayet rehberi olarak indirdiği Kuran-ı Kerim’in gösterdiği dosdoğru yoldan ayrılmamalarını öğütlemiştir. Hayatı boyunca tebliğ görevini eksiksiz olarak yerine getirmek için mücadele eden Peygamber Efendimiz (sav)’i Allah yardımı ile desteklemiş ve onu bu görevinde başarılı kılmıştır. İslamiyet, din ahlakının özünde bulunan samimiyet duygusunun, Allah’ın elçisi ve çevresindeki mümin topluluğundaki yoğun tecellisi vesilesiyle çok kısa sürede çok uzaktaki ülkelere kadar yayılmıştır. Kuran ahlakının gereği gibi yaşandığı ve neticesinde barış, adalet, kardeşlik, dayanışma, fedakarlık, sevgi, saygı gibi ulvi değerlerin üstün tutulduğu böyle bir zamanda Peygamberimiz (sav)’in geleceğe yönelik ayrıntılı bir tasvir yaptığı şu sözleri oldukça düşündürücüdür:

    İnsanlara bir zaman gelecektir ki Kuran-ı Kerim’in yalnız resmi, İslam’ın yalnız ismi kalacaktır. Onlar İslam’dan en uzak insanlar oldukları halde İslami isimlerle isimlenecekler, mescitleri görünüşte mamur olduğu halde hidayet yönünden harap olacaktır. (Hakim, Deylemi; Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s.27)

    “İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelir ki, onların yüzleri insan yüzü, kalpleri şeytan kalbidir. Kan dökücüdürler, çirkin hareketlerden kaçmazlar. Eğer sen onlara tabi olursan seni gözetirler. Eğer onlara güvenirsen, sana ihanet ederler. Onların çocukları ahlaksız, gençleri arsız olur. Yaşlıları ise marufu emretmez, münkeri nehyetmez olur. Sünnet aralarında bid’at, bid’at ise aralarında sünnet gibidir. (Hatib)

    Yukarıda tarif edilen ortamın bir benzeri Peygamberimiz (sav)’den bu yana geçen 1400 sene içerisinde kısmi biçimde çeşitli zaman dilimlerinde de yaşanmış olabilir. Ancak burada önemli olan, hadislerde bildirilen tüm ahir zaman alametlerinin aynı dönemde birbiri ardınca, eksiksiz ve birbirini tamamlayacak şekilde gerçekleşiyor olmasıdır. Dolayısıyla günümüzde yaşanan olayların doğru bir analizini yapmak, bu dönemin 14 asırlık süre içerisinde nasıl farklı bir yere ve öneme sahip olduğunu anlamamıza da yardımcı olacaktır.

    Öte yandan hadislerde bu kadar detaylı bir tarif yapılıyor olması ve bu tariflerin günümüzde çok belirgin bir biçimde karşılıklarının bulunması bize şu gerçeği bir kere daha hatırlatmaktadır; Peygamberimiz (sav)’in hadislerindeki ahir zamanla ilgili her sözü büyük birer alamet ve üzerinde dikkatlice düşünülmesi gereken birer işarettir.

    Sosyal Bozulma

    “… İnsanların ihtilaf (ayrılık) ve içtimai (sosyal) sarsıntılar içinde bulundukları zaman…” (Ramuz-El Ehadis, 7/7)

    Akraba ile bağları kesmek ve kötü komşuluk kıyamet alametlerindendir. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 11/90, Hadis no: 6872)

    Boşanmaların çoğalması… kıyamet alametlerindendir. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 455)

    Son zamanlarda türeyen, birbirleriyle karşılaştıkları zaman selamları lanetleşmeden ibaret olan… (Ahmed bin Hanbel, Hakim; Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 54)

    Günümüz insanlarının karşı karşıya oldukları önemli bir sorun, sosyal yapılardaki bozulmalardır. Toplumsal çöküş değişik şekillerde kendini göstermektedir. Dağılmış aileler, boşanmalardaki artış ve gayrimeşru ilişkiler aile kurumundaki tahribatın doğal sonuçlarındandır. Stres, huzursuzluk, mutsuzluk, endişe ve kaos pek çok insanın sık sık içine düştüğü durumlardır. Manevi boşluk içindeki pekçok insan sorunlarına çare ararken alkol ve uyuşturucu bataklığına düşmekte veya karanlık yollara girmektedir. Toplumsal yozlaşmanın en çarpıcı göstergelerinden biri de yasalara aykırı davranışlardaki büyük artıştır. Suç oranlarındaki artış son derece büyük boyutlara ulaşmıştır.

    Birleşmiş Milletler Uluslararası Suç Önleme Merkezi’nin hazırladığı “Evrensel Suç ve Adalet Raporu” tüm dünya ülkelerini kapsayan şu genellemeleri içermektedir:

    •Ortalama olarak, suç oranları 1980’lerde olduğu gibi, 1990’larda da yükselmeye devam etmektedir.


    •Dünyanın neresi olursa olsun, beş yıllık bir periyotta, büyük şehirlerin sakinlerinin üçte ikisi en az bir kere suç sayılan fiillerin hedefi olmaktadır.


    •Dünya genelinde, ciddi suçlara hedef olma olasılığı (soygun, cinsel suçlar, saldırı) beşte birdir.


    •Bölge ayrımı olmaksızın, gençler kategorisindeki mülkiyete yönelik suçlar ve şiddet suçlarının her ikisi de ekonomik problemler ile ilgilidir.


    •Son yıllarda yasa dışı uyuşturucu madde türleri sayıca artmış ve nitelik olarak da çeşitlenmiştir. (United Nations Office for Drug Control and Crime Prevention, Global Report on Crime and Justice, 1999)


    Böyle bir sosyolojik gelişmenin nedenleri Kuran’daki geçmiş toplumların kıssalarında açıkça anlatılmaktadır. Sosyal dejenerasyon ve buna bağlı olarak ortaya çıkan her türlü sorun, insanların Allah’ı ve yaratılış amaçlarını unutmalarının, hak dinden ve manevi değerlerden uzaklaşmalarının kaçınılmaz bir sonucudur. Kuşkusuz ki, 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan Darwinizm, materyalizm, komünizm gibi din dışı ideolojilerin, satanizm, new age ve benzeri sapkın felsefe ve öğretilerin bu dejenerasyondaki payı çok büyük olmuştur.

    Toplumsal bozulmanın unsurları aynı zamanda Peygamberimiz (sav)’in on dört yüzyıl önce haber verdiği, günümüzde de bir bir ortaya çıkan gelişmelerdir.







  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.