Şimdi Ara

Adem ile Havva ilk insan olamazlar! (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
86
Cevap
4
Favori
4.191
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
7 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • smalsrol S kullanıcısına yanıt

    Adem ve Havva dışında hiç kimse yaratılmadı, tüm insanlar Adem ve Havva'dan dünyaya geldiler. Şuan resmen uyduruyorsun. Attığın ayette de insanların çoğaldığını anlatıyor. Daha anlamamışsın gelip 40 yıllık hoca gibi anlatıyorsun şurada, anlattığın şey de yanlış şeyler

  • Ayet ile bu dediğini göstersene hadi bakalım ?

  • smalsrol S kullanıcısına yanıt

    Ey insanlar! Sizleri tek bir nefisten yaratan, ondan da eşini yaratan ve o ikisinden de birçok erkek ve kadın türetip (yeryüzünde) yayan Rabbinizden korkup sakının. Kendisiyle istediğiniz Allah’tan ve akrabalık bağlarını koparmaktan korkup sakının. Şüphesiz ki Allah, sizin üzerinizde gözetleyicidir. (4/Nîsa 1)


    O, sizi tek bir nefisten/Âdem’den yarattı. (Bir) karar kılınacak (bir de) emaneten (durulacak yer) vardır. Şüphesiz ki biz, anlayan bir topluluk için ayetlerimizi detaylı olarak açıkladık. (6/En'âm 98)


    O, sizi tek bir nefisten (Âdem’den) yaratan ve sükûnete kavuşsun diye ondan eşini yaratandır. Eşini örtüp bürüyerek (onunla beraber olunca), hafif bir yük yüklendi ve (bir müddet) onunla dolaştı. Yükü ağırlaşınca ikisi beraber Rableri olan Allah’a şöyle dua ettiler: “Şayet bize salih (bir evlat) verirsen andolsun ki şükredenlerden olacağız.” (7/A'râf 189)


    Bak bunların hepsinde insanların Adem ve Havva'dan geldiğine dair gönderme var. Adem ve Havva'nın çocukları evlendirilip insanlar onlardan doğdu. Daha sonrasında ensest ilişki yasaklandı. Habil - Kabil olayını da bilmezsin sen şimdi. Neyse umarım yeterince öğrenmişsindir.





  • Sümer Tevrat mısır hikayelerini alıp özetini çıkarıp üstüne spam mesajlar ekleyip kitap yazcam
  • Ben sana derim ki IBAN'ına 100 lira attım. Hemen uygulamana girer kontrol edersin. Baktım ki atmışım. Evet doğru söylüyor dersin.


    Ama dini kitapları akıl yürüterek bu şekilde kontrol edemezsin. İçinde cümleler olaylar olan bir kitap. Gidip Tanrı'na soramazsın tam olarak böyle mi oldu diye çünkü çevrende görebileceğin bir Tanrı yok.


    Demeye çalıştığım şu. Dinlere inanılır. Sorgulanmaz.

  • allahim hayali melegimiz ve kahramanimiz arasinda geciyor... sahit yok .. :))


    halisunasyon sesler vs. psikoz ,

    bipolar sizo gibi duygu durum bozukluklarinda ortaya cikiyor. 1950lerde anti psikotik icadindan sonra mehdi gelmiyor artik. ilac tedavisi sart.

  • Evrim konusunda bilimin tanrısı seçilimdir. Sıkıştığı yerde seçilimsel avantaja atar topu. Seçilim herşeyi görür ve bilir, milyonlarca yıl sonrasını bile.Evrim nedir?(Ernst Mayr) kitabından. Bu sadece gözün hikayesi gerisini hayal edin.

    Adem ile Havva ilk insan olamazlar!

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Şimdi bu ayetlerde Ademden ürediğimizi mi söylüyor ? Habil ve Kabili biliyorum merak etme. Neyse sen nasıl anlıyorsan öyle anla. Bu arada Adem Âdem (yerden çıkmış varlık) edim (yeryüzü, toprak) anlamında İbranice bir kelimeden gelmektedir. Bilmeni isterim ;)

  • Bak ekşi sözlükten birisi durumu nasıl acıklamıs


    "kabul edemediğim, esasen de kabul edilmemesinin önünde ayetler olan iddia. safsata. şunda anlaşalım, yeterince kimse kur'an okumuyor. tevekkeli değil peygamber aleyhissalatu vessellem'in mahşer günü '' benim ümmetim kur'an'ı mehcur bıraktı'' hayıflanması ve üzüntüsü. işte bu ve bunun gibi olaylar hep yanlış bilmemiz, yanlış anlamamız, '' filanca zat böyle dedi, garanti o öyledir'' dememiz ve kur'an'a müracaat etmememiz nedeniyledir.


    insanlık ensest ile başladı iddiasına yalnızca gülerim. gülerim, fakat acı acı gülerim. din düşmanlarının dine saldırmak için bunu söylemesini normal karşılarım. pek azı müstesna, geneli okumayan, dünyadan habersiz bir kitle zaten. oldukça normal karşılıyorum. ama dinibütün olan, allah'a inanan, kur'an'a iman etmiş insanların '' çarpazlama doğum ile adem aleyhisselam'ın evlatları birbirleriyle evlendi, o zamanlar da ensest ilişki haram falan değildi'' demesi, beni çileden çıkarıyor. bunun cevabını çok aradım, günlerce işin içinden çıkamadım, çok araştırdım, çok video, konferans izledim ve dinledim, nihayet rehberim kur'an olunca, doğru ve yerinde bir açıklama bulabildim. uzun zamandır da bunu böyle ifade ediyorum. ensest ilişki ile başlayan insan nesli iddiasına da asla ve asla katılmıyorum.


    şöyle başlayalım ; adem ve eşi nereden yaratıldılar ? cevap kur'an'dan ; nefs-i vahide'den. nefs-i vahide nedir ? bir özden. aynı özden, aynı materyalden, aynı şeyden. bu muhtemel ki bir hücredir. protoplazma konusunun özellikle araştırılmasını defalarca bu işlerle alakalı kimselere söyledim, fakat araştırıp araştırmadıkları muammadır. buna delil olarak ise ; hucurat suresi 13. ayet i gösterebiliriz. hal böyle olunca, halk arasında yaygınlaşmış, aslen israiliyyat kaynaklı, tevrat'ın tekvin kısmının ilk başlarında yer alan '' havva adem'in kaburga kemiğinden yaratılmıştır'' savı, otomatik olarak çökmüş oluyor. allah, adem aleyhisselam'ı da, eşini de nefs-i vahide'den, yani bir tek özden yarattığını buyuruyor. ilk çürük algıyı, sapasağlam kur'an ayetleriyle çürüttük. devam edelim.


    hucurat suresi 13. ayet dedik. ne diyordu ayet ? '' ey insanlar, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık'' diye başlayarak devam eder. buradaki '' bir erkek ve dişi'' işin, bu yukarda bahsettiğim hücre boyutuna göndermedir. durumun daha da netleşiyor olması, eminim bu konuyu kafasında defalarca sorgulayan, işin içinden çıkamayan, sorulduğunda yanıt veremeyen, içi içini yiyen, ensest türemeyi de kabul edemeyen yığınla kardeşimi de heyecanlandırıyor ve sevindiriyordur.


    ve geliyoruz son darbeye, nisa suresi 1. ayet . eğer dinde kusur aramak için nisa suresi'ni açıp, direkman 34. ayete gitmek yerine, nisa suresi'ni baştan sona okusalardı, bu ayetle hemen denk gelecekler ve kafalarındaki sorunlardan bir tanesi daha giderilecekti. ama onlar, 34. ayetin neresinde geçtiğini bile bilmediğim '' dövmek, hafifçe dövmek'' gibi kelimelerle ilgilenmeyi tercih ettiler. allah ıslah etsin.


    ne diyor nisa 1 ? '' ey insanlar, rabbinize karşı duyarlı olun. o ki sizi, bir tek nefisten ( cevherden, özden) yarattı. ve o özden zevcesini de yarattı, ve bu iki hücreden '' bir çok erkekler ve kadınlar üretip yaydı'' . oturdu mu şimdi kafada ? oturmadı mı ? bir örneklendirme daha yapayım ; fatır suresi 11. ayet ; '' allah sizi topraktan yarattı, sonra bir nutfeden, sonra da sizi çiftler kıldı'' diye başlayıp devam eden bir ayet-i kerime'dir. ne demek kardeşim çiftler kılmak ? bunun gibi örnekler var. bir tane daha örnek vereceğim ; a'raf suresi 11. ayet ; andolsun sizi yarattık, size şekil verdik, sonra da meleklere '' adem'e secde edin!'' dedik. iblis hariç secde ettiler, o secde edenlerden olmadı''. şimdi yani ne demek bu ? siz ifadesi olduğuna gre, çoğul bir anlamı karşılıyor ayet. demek ki adem aleyhisselam gibi yaratılmış diğer kimseler de var. adem aleyhisselam bir sembol olarak seçilmiş konumda.


    peki al-i imran suresi 33. ayet bu konuda ne diyor ? '' muhakkak ki allah adem'i, nuh'u, ibrahim'i ve imran ailesini seçti, insanlar arasında seçkin bir yere koydu''. şimdi nuh aleyhisselam'ı, ibrahim aleyhisselam'ı, imran'ın ailesini anlayabiliriz, diğer insanların içinden seçilen kimselerdir. peki '' adem'i seçti'' ne demek oluyor ? bir yerde bir seçim varsa, birden çok alternatifin bulunması gerekmiyor mu ? bütün bunlar, hazret- i adem ile eşi'nden hariç, başka kimselerin olduğuna da delil olmuyor mu ?


    yani durum şu ; ilk insan hazret-i adem idi. bunu kabulde kimse sorun yaşamıyor. o'nun yaratıldığı özden eşi yaratıldı. israiliyatta havva olarak geçen, kur'an'da '' adem'in eşi'' olarak geçen kişi, fakat onlar gibi yaratılmış bir çokları var, yukarda örneğini verdiğim ayetlerle sabit. yani cinsiyet göndermesi olarak adem aleyhisselam ve eşi, kadın ve erkek neslinin ilk prototipleri. fakat, dünya üzerinde başka insanlar da varlar, ve adem aleyhisselam ile eşi'nden olma çocuklar, bu başka kimselerin çocukları ile evlenip münasebet kurarak, insanlığı devam ettirmişlerdir.


    lafı açıldığında, iki üç ateist sayfadan duyduğu, beş para etmez paçavra iddialarla size geldiklerinde, bu ayetleri hatırlamanız, bunu böyla anlatmanız, içinizdeki o sıkıntıyı aşabilesiniz, '' haha insanlık ensestten türedi, bugün niye yasak olsun ki ? allah ensesti serbest bıraktı xd'' kafasındaki herifleri, alaşağı edebilesiniz. bundan memnun olmayıp size küfredeceklerdir, tecrübelerimle sabittir."





  • smalsrol S kullanıcısına yanıt

    Peygamberlik mi iddia ediyorsun, Kuran'a mı karşı geliyorsun anlamadım


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Onurchik kullanıcısına yanıt
    Hayır hocam, siyah tene rengini veren şey melanin, melaninin özelliği ise ışığı absorbe etmesi (olumlu anlamda)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi akzidenz -- 23 Ocak 2021; 21:18:27 >
  • @KlavYE@ kullanıcısına yanıt
    Orda mıydın :)
  • :D Yahu sen nasıl birisin, hadi kardeşim ikile seninle uğraşamayacağım. Git Kur'an ı kerimi baştan sona oku, anla ondan sonra konusalım. İmzanda bile yazıklarımı ciddiye almayın demişssim :D




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi smalsrol -- 23 Ocak 2021; 21:34:3 >
  • smalsrol S kullanıcısına yanıt

    Kuran'ı reddedip ekşiyi okuyalım diyorsun. Kuran Müslümanların kitabı. Şimdi de Kuran oku diyorsun. Kuran'da senin söylediğin hiçbir şey yok, sen hangi kitabı okuyorsun acaba


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bunaldım, vallahi bunaldım. Sana Kur'andan kac tane ayet attım hala sen ne okuyorsun diyorsun.

  • smalsrol S kullanıcısına yanıt

    Adem ve Havva anne ve babamız değil diyorsun. Kuran'da açıkça yazıyor ilk peygamber Adem, onun hanımı Havva. Yasak elma, cennetten atılış. İnsanlığın doğuşu. Habil Kabil.


    Bunlar hepsi yazıyor. Sen hayali bir kitaptan bahsediyorsun. Bir sürü insan vardı diyorsun. Bunlar İslam'da yok. Bu başka bir din. Sen başka bir dinin varlığından bahsediyorsun ama Kuran'da son peygamber Muhammed diyor?

  • Hocam okudugunu idrak edemeyen insanlarla tartışmıyorum. Sinirlerimi zıplatıyorsun. Ben ilk peygamer Hz Adem degil mi dedim ? Bu arada senin kalu beladan da haberin yoktur ?

  • smalsrol S kullanıcısına yanıt

    Konuyu değiştirme şimdi.


    Sen Adem ve Havva bizim atalarımız değil demedin mi? Onlar dışında başka insanlar yaratıldı demedin mi?


    Bunlar İslam'da yok. Attığın ayet de benim dediğimi destekliyor.


    Ben sana ayet attım bir sürü. Sen bunları boşver al ekşi oku dedin. Müslümanların kitabı Kuran mı yoksa ekşi mi?


    İslam'da son peygamber Muhammed değil mi? Son din İslam değil mi?


    Bunları mı reddediyorsun sen? Attığım şeyler Kuran'dan ayetler hayır diyorsun. Kuran'ı nasıl reddedersin?

  • Konuyu carpıtan sensin. Benim dediğim şu, Kur'an da da acık acık sizi tek nefisten yarattık diyor. Yani önce Hz. Adem babamız ve Hz. Havva anamız yaratılmıştır fakat sonraki bütün insanlık Hz. Adem ve Hz. Havva nın cinsel birlikteliği ile olduğuna dair Kur'anda hiçbir ayet yoktur.

    “Ey İnsanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve aynı nefisten eşini yaratan ve bu ikisinden pek çok erkek ve kadın meydana getiren Rabbinize hürmetsizlikten sakının…” (Nisa, 5/1)


    Erkekler, Hz. Adem'in genini, kadınlar da Hz. Havva'nın genini taşıyor, yani bir bakıma Baba ve Annemiz oluyor ikisi ben bunu reddetmiyorum. Allah birkaç ayette insanları bir erkek bir dişiden çoğalttığını yazmış fakat ayrıntısını asla vermemiştir. Ama bazıları ( senin gibiler ) soyle böyle oldu diye kesin konusuyorsunuz.

  • Bu da Nisâ Suresi - 1 . Ayet Tefsiri, 4. paragrafa dikkat et "Âdem ile Havvâ yaratıldıktan sonra bunlardan birçok erkek ve kadının meydana getirildiği ve yeryüzüne dağıtıldığı ifade buyurulmaktadır."


    Kur’an-ı Kerîm’de “ey insanlar!” hitabının hedef kitlesi yalnızca müminler değil, bütün insanlardır. Bu sebeple âyette “Allah’a saygısızlıktan sakının” yerine “Rabbinizden sakının” meâlinde bir ifade kullanılmıştır. Bunu, insanların yaratıcı ile kulluk ilişkisine “Allah ve ilâh”, insan olarak yaratılma ve geliştirilme ilişkilerine ise rab isminin uygun düşmesiyle izah etmek mümkündür. Zira bu isim, yaratmayı ve yaratılana belli özellikler içinde var oluş imkânı vermeyi ifade etmektedir.

    Hitabın, arkadan gelecek hükümler bakımından, hiçbir fark gözetmeksizin bütün insanları hedeflemiş olmasının ikinci delili de insanlar arasındaki ilişkilere –biri geniş, diğeri nispeten dar olan– iki unsuru temel kılmış olmasıdır: a) Bütün insanların asıl maddesi, özü olan “nefis”, b) İlk rahimden (bütün insanların annesi olan Havvâ’nın rahminden) son rahime (her bir insanın annesinin rahmine) kadar gelen rahimler. Yaratanı bir, özü ve aslı bir, ilk oluşta anası babası bir, sonraki oluşlarda da soyu ve ailesi bir olan insanların yalnızca bu birlikten kaynaklanan birtakım hakları ve ödevleri (bu mânada insan hakları) olacaktır, olmalıdır; Nisâ sûresi de bu hakların ve ödevlerin önemli bir kısmını açıklamak üzere indirilmiştir.

    Kur’an’da nefis (çoğulu enfüs), “insan, insanın veya başka bir şeyin kendisi, insanın hayatta iken insan olmasını sağlayan (insanın onun sayesinde, ona sahip olduğu için insan olduğu), ölünce de ebedî varlığını devam ettiren unsuru” mânalarında kullanılmıştır. Bazı âlimler, filozoflar ve sûfîler ruh ile nefsi aynı varlığın iki adı olarak açıklamışlar (meselâ bk. Gazzâlî, İhyâ’, III, 2 vd.), bazıları ise nefis ile ruhu farklı mahiyetler olarak tanımlamışlardır. İkinci tanımlamaya göre Allah Teâlâ her bir insan için tıpkı bedeni gibi bir de nefis yaratır, Şah Veliyyullah’ın “neseme” adını verdiği bu nefis, insanın hayatı boyunca yapıp ettiklerine göre mânevî bir yapı ve kişilere göre farklı özellikler kazanır. Ruh ise şahsî değil umumidir; tek bir enerji merkezinden gelip ampulleri aydınlatan elektrik gibidir ve ilâhîdir, Allah’a aittir, “halk âlemi”ne değil “emir âlemi”ne dahildir, nefis için Allah’ın rızâsına götüren yolu aydınlatır veya onu bu yola çeker. İnsanın tabiatında ve yapısında Allah’ın rızâsına aykırı yola çeken güçler de (heyecanlar, güdüler, ihtiyaçlar) vardır, ayrıca şeytanın da işi, insanı Allah yolundan saptırmaya çalışmaktır. İnsan (nefis), aldığı eğitim ve iradesi sayesinde bu iki çekim merkezi arasında mücadele ve imtihan vererek dünya hayatında kulluğunu ve tekâmülünü gerçekleştirmeye çalışır; “emmâre” (kötüye çeken, kötüyü emreden) nefis olmaktan kurtularak, “levvâme” (kendini tenkit eden, kınayan), “mülheme” (ilâhî ilhama mazhar olan), “mutmainne” (şüphelerden ve geçici zevk bağımlılığından kurtularak huzura eren), “râdıye” (Allah’ın takdirine razı olan), “merdıyye” (Allah’ın rızâsına mazhar olan) nefis basamaklarına veya derecelerine tırmanmak için çabalar (Şah Veliyyullah, et-Tefhîmâtü’l-ilâhiyye, I, 222; II, 216 vd.; Hüccetullâhi’l-bâliga, I, 38-40, 58-61).

    Âyette önce “sizi bir tek nefisten yaratan” denilmiş, sonra “ondan da eşini yaratan” buyurulmuştur; insanlardan her birinin babası ve anası bulunduğuna, her birey üreme kanunları çerçevesinde meydana geldiğine göre burada “nefisten, ondan yaratan” sözünü “onun bir parçasından” (meselâ kaburgasından) şeklinde değil, “onun özünden, ona benzer (misli) olan asıldan ve kökten (buradaki ifadeye göre nefisten) yaratan” şeklinde anlamak gerekir. Nitekim “Onlara ısınıp kaynaşasınız diye size kendi türünüzden (nefislerinizden) eşler yaratıp aranıza sevgi ve şefkat duyguları yerleştirmesi de O’nun kanıtlarındandır” meâlindeki âyette de bu kelime aynı mânada kullanılmıştır (Rûm 30 /21). Nahl (16 /72) ve Şûrâ (42/11) sûrelerinde de benzer ifadeler vardır. Bütün bu âyetlerde “nefsinden yaratmak”, “vücudunun bir parçasından yaratmak” mânasında değildir. Buna göre meâli ve numaraları verilen âyetler, Havvâ’nın aslının, Âdem’in kaburgası olduğu şeklindeki yaygın inancın delili olamaz. Havvâ’nın veya kadınların eğri kaburgadan yaratıldığını ifade eden hadisler, kadınla erkeğin tabii (fıtrî) olan ve değişmemesi gereken farklılıklarını ve özelliklerini anlatmak üzere yapılmış bir benzetmedir, mecazî bir anlatımdır. Nitekim bazı rivayetlerde açıkça “Kadın kaburga gibidir” buyurulmuştur (Buhârî, “Nikâh”, 79, 80; Müsned, V, 151). Hadislere göre kadınları erkeklere benzetmeye, tabii özelliklerini yok etmeye kalkışmak, eğimli yaratılmış kaburga kemiğini düz hale getirmeye uğraşmak gibidir. Kaburga ancak kavisli olduğunda uygun, sağlam ve kâmildir, fonksiyonunu yerine getirir; düz olsaydı akciğerin şekline uymaz ve onu koruyamazdı. Şu halde onu düzeltmeye çalışmak bozmaya ve kırmaya çalışmak demektir.

    Âdem ile Havvâ yaratıldıktan sonra bunlardan birçok erkek ve kadının meydana getirildiği ve yeryüzüne dağıtıldığı ifade buyurulmaktadır. Bazı müfessirler dünyada yalnızca bir erkekle bir kadının bulunduğu bir zamanda bunların çocuklarının nasıl çocuk meydana getirebilecekleri üzerinde durmuş ve “birinci batında ikiz doğan bir erkek ve bir kızın, ikinci batında yine ikiz doğan bir kız ve bir erkekle evlendiklerini, o tarihte başka yolu bulunmadığı için Allah’ın farklı batınlarda doğan kardeşler arasında evlenmeyi câiz kıldığını ifade etmişlerdir (Tabâtabâî, IV, 146). Bize göre böyle bir tasavvur zaruri değildir; çünkü Allah Teâlâ’nın insanı nasıl yarattığını açıklayan âyetlerde topraktan, çamurdan, nefisten ve Allah’ın ruhundan üflemesiyle yaratıldığı kayıtları ve şekilleri vardır. Son şekil Hz. Îsâ’nın yaratılmasıyla ilgilidir. Meryem, bir erkekle beraber olmadan Allah’ın ruhundan üflemesi (Enbiyâ 21/91; Tahrîm 66/12) ve bunun açıklaması mahiyetinde olan “ruhun insan şekline bürünüp Meryem’e görünmesi”yle (Meryem 19/17) hamile kalmış ve Allah’ın ona ulaştırdığı bir “kelimesi” (Nisâ 4/171) olarak Hz. Îsâ’yı doğurmuştur. Kezâ Hz. Zekeriyyâ bir zürriyet vermesi için rabbine dua etmiş, rabbinin de duasını kabul ederek Yahyâ’yı ona vereceğini müjdelemesi üzerine “kendisinin yaşlandığını, eşinin de çocuktan kesildiğini” ifade ederek bunun nasıl olacağını sormuştu. Rabbinin ona cevabı şöyle olmuştur: “İşte böyle; Allah dilediğini yapar” (Âl-i İmrân 3/40); “... O, bana kolaydır; daha önce, sen hiçbir şey değilken seni de yaratmıştım” (Meryem 19/9). Hz. Âdem’in yaratılmasında ana da yoktur baba da; Hz. Îsâ’nın yaratılmasında yalnızca ana vardır; Hz. Yahyâ’nın yaratılmasında ana ve baba vardır, fakat çocuk yapma kabiliyetleri mevcut değildir. Kur’an-ı Kerîm’de ve sağlam rivayetlerde “kardeşlerin birbiriyle evlendikleri” bilgisi verilmediğine göre ilk yaratılan erkekle kadından birçok erkek ve kadının türetilmesinin nasıl olduğunun bilinmediğini, yukarıda zikredilen şekillerden birine göre veya bir başka şekilde yaratma ve çoğaltmanın olabileceğini ifade etmek bize daha uygun görünmektedir.

    Akrabalık bağının (sıla-i rahim) hakkını vermemekten sakınmanın, Allah’ın emirlerine aykırı davranmaktan sakınma ile beraber zikredilmesi İslâm’da akrabalık ilişkisine ne kadar önem verildiğine güçlü ve açık bir işaret teşkil etmektedir. Ayrıca bu giriş, sûrede “ana, kız kardeş, eş” gibi sıfatlarla erkeğe bağlı (aralarında akrabalık veya akid ilişkisi bulunan) kadınların haklarına riayet edilmesi gerektiğine ve bunun Allah’ın emirlerine riayet mahiyetinde olduğu hükmüne de işaret etmekte, gelecek hükümler için mânevî bir müeyyide sağlamaktadır.

    Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 9-12




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi smalsrol -- 23 Ocak 2021; 22:11:1 >




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.