Şimdi Ara

A101, BİM gibi yerler yüzünden herkes kanser olacak (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
162
Cevap
4
Favori
18.958
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
275 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-400988AF7

    Bizim halkımız ne yediğine önem vermez karnı o an doysun kafidir şükür eder geçer.
    hasta olunca da, bunlar hep sokakta sevişenler yüzünden başımıza geliyor der.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • BİM A101 olmasa Pandemi döneminde görürdünüz piyasayı..


    Tamam sağlık yönü tartışılır ama piyasayı yönlendirme yönü de var.


    Örnek; A101'in tam karşısındaki marketçi amcam 10 metre karşısında ucuza satılan bu blender'ı gözünüze baka baka 2 katı fiyatına satmak istiyor.


    Aynı şey yanındaki manavcı amcamız için de geçerli. A101'de ithal muz 10,95 iken manavda (aralarında 20 metre var) 18,50'den satılıyor. Matematiği iyi olanlar aradaki farkı 7 küsür lira olarak değil yüzde şu kadar diye düşünsünler de görelim farkı..


    Pandemide manavlar gıda yok ayağına gökyüzünde uçarken, BİM'de A101'de bu paraya satılıyor ama deyince o fiyata düştüler hep (e peki biz de oradan verelim sana diyerek). Yani buradan şu sonucu çıkarabilirsiniz. Bu marketler olmasaydı, bu manavcı amcam bana "peki o fiyattan verelim" demeyecekti.


    Onun için kötü yönlerini eleştirelim ama fiyatları aşağı çektiğini de unutmayalım arkadaşlar. Saygılar...







  • quote:

    Orijinalden alıntı: Analizcizeuss

    Bu mesaj silindi.

    Piyasanın belki de en zararsız abur cuburunu bu konu altında paylaşmanız ironik olmuş  


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Aç kalırım Bim'den 101 den çöp almam.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sendemail

    Öncelikle Alıntı : https://seyler.eksisozluk.com/turkiyede-yerel-tohumun-yasaklanmasi-olayinin-asli-astari-nedir


    öncelikle, yerli tohum ve yerel tohum ne demek?

    yerel tohum denilen hiçbir şekilde genetiği ile oynanılmamış, sonraki yıllarda da ekimi sağlanabilen, çoğalabilen tohumlara deniliyor. hani zamanında köylüler ektikleri ürünlerin bir kısmını saklayıp seneye ekiyorlardı ya, o tohumlar yerel tohum işte.


    yerel tohumlara sertifika alabilmek için bu tohumların aynı anda, aynı sürede, aynı boyda çimlenmesi, büyümesi vs gerekiyor yani standardizasyon gerekiyor fakat bildiğim kadarıyla yerel tohumların yapısı gereği bu mümkün değil. yani o haberlerde gördüğünüz yok yerli ve milli tohum üretiyoruz dedikleri şey hibrit tohum oluyor çünkü yerel tohumun satışı yasak, tekrar yazıyorum yasak!


    peki yerli tohumla kastedilen ne?

    herhangi bir şeyi bu topraklarda üretiyorsan o yerli oluyor. yani bu "%100 doğal ve yerli tohum" diye sattıkları nane hibrit tohum, f1 tohumlar denilen genetiğine müdahale edilmiş kısır tohumlardır, 1 seferlik ürün verir. bunları ektiğinizde sonraki sene bırakın ürün almayı, o tarlayı kullanamıyorsunuz. 1 sene bekletmeniz gerekiyor. bu tohumları aldığınızda bunun gelişebilmesi için kimyasal gübresini de almanız gerekiyor, hastalıklara karşı kimyasal ilaçlarını da almanız gerekiyor. sonra sen bu kimyasallara bulanmış sebzeleri/meyveleri yiyip hasta oluyorsun. bil bakalım seni iyileştirmek için ilaçları kim satıyor?

    monsanto denilen ve yurt dışında çoğunlukla gdo'lu tohumlar üreten bir firma var, türkiye'de de mevcut bir şirket. bu aynı zamanda hem cargill'in tohumculuk bölümünü satın aldı hem de alman devi bayerle birleşti. peki bu ne demek? sana hem tohumu, hem tarımsal gübresini, hem tarım ilacını, hem de sen hastalandığında iyileşmen için ilacını satacak demek. şu yazıda detaylı bir şekilde bahsedilmiş:

    henry kissinger zamanında “petrolü kontrol edersen ulusları, tarımı kontrol edersen insanları kontrol edersin. ...tarım, tarım bakanlığı’nın ellerine bırakılmayacak kadar önemli” demişti. ve evet, ülkemizde de tohum ticareti tarım bakanlığından alınarak türkiye tohumcular birliğine devredilmiştir.

    ben bu konu nasıl gündem olmuyor, konuşulmuyor anlamıyorum. çok basit gibi geliyor fakat olası bir savaş durumunda aç kalacağımızın farkında mısınız? şu an kullanılan bütün tohumlar sertifikalı, hibrit tohumlar olduğu için bu sene ambarlara kaldırdığın tonlarca buğdayın olsa da bir sene sonra onları ekemiyorsun. sana ülke olarak ambargo uyguladıklarında tohumluk buğdayı nereden almayı düşünüyorsun? en temel gıda maddesi olduğu için buğdayı örnek verdim. aklınıza gelebilecek her şey hibrit şu an. domates, salatalık, arpa, buğday, mısır, kavun, karpuz, biber, nohut, mercimek... sebzeler de keza öyle. misal bu baharda ektiğim çileklerin 1 saksısını dışarıdan parayla aldım, diğeri de bir köyden getirildi. çilek normalde çok çabuk sürgün verip çevreye yayılabilen bir bitki. böylece bir sonraki sene daha çok çileğiniz olabiliyor. köyden gelen çilekler bir sürü sürgün verirken parayla aldığım çilekler hiçbir şekilde sürgün vermedi, kısır yani. büyük ihtimal seneye meyve vermeyecekler. bir kişiye de olsa anlatın bunları. insanların büyük bir çoğunluğunun bundan haberi bile yok. bir kişi bir kişidir, anlatın...


    hangi ülkeden neyi satın aldığımıza bakalım

    diyarbakır karpuzu: teksas

    çengelköy salatalığı: abd

    beypazarı havucu: israil

    urfa biberi: meksika

    ayaş domatesi: fransa

    lahana: almanya

    kabak: almanya

    bunların arasında hiç yerel tohum olmayan, yani %100 yabancı, yani hibrit olanlar: lahana, havuç, şeker pancarı.

    2017'de türkiye tohumcular derneği başkanı kamil yılmaz "türkiye'de 1990'da sertifikalı tohum üretimi miktarının 97 bin ton, 2016'da 958 bin ton" olduğunu açıklıyor. sertifikalı tohum dediği de hibrit, kısır tohum yani. işin özü 20 yıla yakın sürede ülkeye giren hibrit tohum 10 katına çıkmış.

    2018 yılı tohum ithalat ve ihracatına baktığımızda ise 151.691 milyon dolar tohum ihracatı yapılırken, 178.853 milyon dolar tohum ithalatı yapılmış. 2006'da yerel tohum satışı yasaklandığına göre burada alınan da satılan da hibrit tohum. elin adamı kendi ülkesindeki toprakları ve suyu kirletmeyip senin topraklarında hibrit tohumu üretip satıyor demek.

    2013'te suriye sınırındaki mayınların temizlenmesinden sonra kimse sorgulamadı o topraklara ne oldu diye? israil o topraklarda organik tarım mı yapılacak yoksa sonradan burayı hibrit tohumları yetiştirmek için mi kullanacak? ikinci olasılık daha kuvvetli nedense. bu tür şirketlerin ırak işgalinden sonra ırak'ın tohum bankasına el koyduğunu biliyor muydunuz? peki ya hindistan'a getirilen tohum yasası yüzünden 200.000 bin çiftçinin intihar ettiğini biliyor musunuz?

    2006'da yerel tohumların satışının yasaklanmasıyla ilgili 5553 sayılı kanun hükmü

    "satanlar, dağıtanlar, satışa ve dağıtıma arz edenler` veya şahsî ihtiyacından fazlasını ticarete konu olacak kadar elinde bulunduranlara onbin yeni türk lirası idarî para cezası verilir. fiilin tekrarı halinde beş yıl süreyle faaliyetten men edilir. bu tohumluklara bakanlık tarafından el konulur ve bu tohumlukların müsaderesine sulh ceza mahkemesince karar verilir. müsadere edilen tohumlukların imha edilmesine karar verildiği takdirde, imha işlemi masrafları bu fiilleri işleyenlere ait olmak üzere, bakanlık tarafından gerçekleştirilir".

    mesela ben bunu ne için olduğunu okumasam herhalde uyuşturucuyla ilgili bir kanun maddesi falan derdim ama bu bildiğiniz atadan dededen kalma tohumları satanlara uygulanacak cezalarla ilgili bir kanun maddesi. bak düşün adam hem ceza kesiyor hem de bu tohumları imha ediyor. imha edilen şey ne bir zehir ne de bir uyuşturucu.

    haberlerdeki dezenformasyon örneklerini yazayım, belki anlarsınız. bizi haberlerle kandırıyorlar. ayrıca açıp yerli ve yerel arasındaki farkı bilmeyen gazetecinin de gazeteciliğini bilmem ne yapayım.


    hibrit tohum başlıklarından örnekler

    -yerli tohum üretiminde rekor artış

    -yerli tohum çalışmaları başladı

    -yerli tohum için çok önemli bir adım

    -yerli tohum ile domateste yüksek verim

    -yerli tohum çiftçinin yüzünü güldürecek


    bütün bunlar harici

    - zeytin üretiminde 2 veya 3. olan ülkede zeytin fidesi üretimine desteğin neden kaldırıldığını,

    - 2018'den itibaren sertifikasız tohum kullanan çiftçiye neden destek verilmediğini,

    - şeker pancarına neden kota koyulduğunu,

    - elin adamı svalbard küresel tohum deposu gibi bir depo kurmuşken bizim yerel tohumlarımızı neden yasakladığımızı,

    - hayvan besiciliğinde stratejik önemi olan mısır ve soyayı neden yetiştirmediğimizi sorguluyorum.

    Bir konu açılıyor; iki üç gırgır şamatanın ardından Sulukule Kasımpaşa'ya dolmuş kalkıyor. Yazınız güzel, mesaj vermek istemişsiniz ama mesaj çok yüzeysel. Aynı inşaat sektöründe olduğu gibi tarımda da inanılmaz bir haksız kazanç var. Siz belki de standartlaşmadan korkuyorsunuz ama çoğu kişi bu rantın bitmesinden korkuyor. İşinizi şansa bırakıp asla yapamayacağınızı bildiğiniz sürdürülebilir tarım politikaları yerine sürdürülebilir AK sömürü düzenini koruma kollama yolunu tercih ederseniz olacak olan budur...

    Konu yine Cargill'e gelmiş, hatta bazı ülkelerdeki intihar eden çiftçilerden bahsedilmiş. Çok karşıysanız hükümetinize söz dinletebilseydiniz, Cargill de dilinizden anlayıp ülke içindeki firmalara ürün vermek için fabrika kurar elbette, bu tür yeni teknolojileri kullanan uzmanlaşmış firmaları destekleyesim var. Anadolu'daki nice köylüleri televizyon programlarında görünce Cargill'e kızamazsınız, siz onların ne olduğunu benden iyi biliyorsunuz zaten...

    A101, BİM gibi yerlerde seçici olursanız hiçbir şey olmaz. Bir şeyi denersiniz, kötüyse bırakırsınız, eleştirmeden önce neden bu aşamaya gelindiğini de çok muhterem şahıslar analiz edebilseydi keşke ama bilerek karşıt olma siyasetiyle yapılıyor bunlar, yine bulacağınız cevap kişinin işi kendinden bileceği...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tubytube -- 25 Temmuz 2020; 13:47:51 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Arkadaşlar ölmeyecek gibi yaşamaya gerek yok sizi ne mutlu ediyorsa devam ke...

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Ürünün sağlıklı olması için illa pahalı mı olması gerekir ya da pahalı bir mağaza da mı satılması gerekir? Firmalar reklam ve pazarlamaya ne kadar maliyet ayırıyor onların böyle bir şeye ihtiyacı yok zaten müşteri potansiyeli var ürünü satmak için reklama ihtiyaçları yok. Yani sağlıklıdır demiyorum ama zaten fabrikasyon ürünlerin belki de tamamı zararlı uygun fiyata veriyor diye ayrı tutup suçlamak haksızlık olur.

  • Şirket olarak bahsi geçen yerlerin üretim yerlerini satış temsilcilerimiz birkac kez ziyaret etti. Söylediklerine göre bir çok ürün merdiven altı üretim tesislerinde, kalitesiz olarak üretiliyor. Bu yüzden bu kadar ucuz.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • fiyat arttırmakak için kaliteyi düşürüyorlar. aynı işlemi sadece bu firmalar değil. çikolata şirketlerinden fast food zincirlerine kadar herkes yapıyor. temelde halkın alım gücü ile alakalı.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-400988AF7

    birikime veya zenginliğe ihtiyaç var aksi takdirde gübre parası tohum parası bunlar ciddi para satış yapmadan dönmez.

    Orası da öyle. Emekli işi de biraz.

  • Hayatimda bim ve a101 den bisey alip yemedim bi ara karsilastirma konular oluodu burda veletler çok sevio topitanem le.cola tarzi urunleri gördukce migdem bulanio

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bim,A101 olmasa Migros piyasanın anasını ağlatıyordu.Fahiş fiyatlardan at koşturuyordu.Dışarıdan Ülkemize gelen her ürün sağlıksız ama gördüğüm kadarıyla Bim'in önü çok açık dahada büyüyecekler.File zincir marketleri-İnternetten eve sipariş Bim baya büyüyecek.Bim,A101 kendi markalı ürünlerini geçin,kendi markası olmayan ürünleride dışarıya göre ucuz satıyor.

  • capo di capi kullanıcısına yanıt

    Nerden alırsınız?


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Cok haklisin hocam. Eski toprak bu hususta daha dikkatsiz. Annem gecen gun ucuz diye cips almis bana, yemin ediyorum cipsi elimle sıktım yag bosaldi icinden. Gosterdim kendisine en sonunda ikna oldu. Tamam migrosa gitme, fakat bim turevi yere gidipde abidik gubidik markalardan almayin.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Analizcizeuss

    Bu mesaj silindi.

    Star krak ne la ulan bu isimleri nerden buluyolar yok kraysis awk 

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cerade

    Sağlıklı olmak için zengin olmak lazım.Zengin olsam her şeyi organik üretir yerdim.Gider doğanın içinde yaşardım.Temiz hava bol oksijen felan.Fakir adam betonarme cehennemlerde ömür çürütüyor.

    Gerçeği öyle bir yapıştırmışsın ki ruhum daraldı resmen.

  • 1-Florürlü kola, diş macunu, içecekler, içme suları

    https://twitter.com/thehealthb0t/status/1286964418274721792

    https://twitter.com/thehealthb0t/status/1286737926487830528


    2-Herbisit zararları

    https://twitter.com/thehealthb0t/status/1286926671044476929


    3-Toprak bozunması. Türkiye'de en fazla olan ülkeler arasında.

    https://twitter.com/thehealthb0t/status/1286881371533631489


    4-McDonald's gibi firmaların sana yedirdikleri yiyecekler(zehirler)

    https://twitter.com/thehealthb0t/status/1286775678600241153


    5-Sözde sağlık için vurulan aşıların içindekiler

    https://twitter.com/thehealthb0t/status/1285824406132940801




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ÖzgünK -- 9 Ağustos 2020; 16:43:36 >




  • Ulaşılabilirlik çok kolay ve ne yazıkli alışabilmesi süresi çok hızlı. Ben zor bıraktım Allah bu yiyecekleri alışkanlık haline getirip bünyesine dahil eden insanlara yardım etsin. Eskiden her iş çıkışı vardıya bitiminde a101 uğramadan eve geçmiyordum. Sıralama şöyle, iş çıkışı A101 iki tuzlu tatlı aburcubur sonrasında ev ve film oyun dizi derken sağlıksız bin küsür kalori vücüdüna işlenmiş ve çıkmasıda bir o kadar zor. Marketi artık evimin bir odasıymışcasına kullanıyordum, sanki para vermiyorda bedava alıyormuşum gibi. Baktım uyuşturucu kullanmaktan farksız bu illet hemen attım kendimi spor salonuna 6 ay olcak. Sağlam bir azim ile yemeği ultra minimum suyu maximum a çektim. Yaptığım sporda ağır olunca onbeş kiloyu verdim. Tabi kiloyu vermek önemli değil , önemli olan o lanet fazlalık göbekteki yağları eritmek ve yığtığın tabuları tekrar dizmeye çalışmamak herneyse uzatmıyim,

    Biliyorum ki bu yıkılan tabunun zeminini birkez daha hazırlarsam devamı gelecek o yüzden kendimi olabildiğince uzak tutuyorum. Kızarkadaşım ile marketten aldıklarına iğrenmişçesine bakıp yorumlarken kendi elinden nasıl attığını görmelisiniz.. Kendinize de başlarına da engel olun yemeyin. Sağlıkla kalın.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ÖzgünK

    1-Florürlü kola, diş macunu, içecekler, içme suları

    https://twitter.com/thehealthb0t/status/1286964418274721792

    https://twitter.com/thehealthb0t/status/1286737926487830528


    2-Herbisit zararları

    https://twitter.com/thehealthb0t/status/1286926671044476929


    3-Toprak bozunması. Türkiye'de en fazla olan ülkeler arasında.

    https://twitter.com/thehealthb0t/status/1286881371533631489


    4-McDonald's gibi firmaların sana yedirdikleri yiyecekler(zehirler)

    https://twitter.com/thehealthb0t/status/1286775678600241153


    5-Sözde sağlık için vurulan aşıların içindekiler

    https://twitter.com/thehealthb0t/status/1285824406132940801

    Bunları biliyorum zaten.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.