Şimdi Ara

Hingis mi Kournikova mı yoksa başka biri?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
19
Cevap
0
Favori
543
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Hadi bakalım arkadaşlar, ister istemez arkadaşlar gözlerine daha hoş gelen isimleri yazacak ama ben oyun stiliyle olsun, hırsıyla olsun gelmiş geçmiş bir tek bayan tenisçiye hayrandım: STEFFI GRAFF.

    Astek



  • Kournikova derim ben. :)

    Northerner
    www.northerner.sayfasi.com<img src='http://powerstorm.sitemynet.com/xx.gif' border=0>
  • Valla ben esmerlerden hoşlanırım sevgili powerstorm :)) Hingis diyeceğim ama güzelliği bir yana şu an kortlarda gördüğüm en hırslı tenisçi o. Öyleki yanlış yaptığında çok sinirli olduğunu hemen belli ediyor, eskaza birde hakem yanlış karar verirse inanılmaz agresif oluyor. İşte size güzel bir örnek:
    Roland-Garros 1999. İzleyen arkadaşlar hemen hatırlayacak. Final karşılaşması,
    Steffi Graff & Martina Hingis.
    Hingis ilk seti kolayca alıyor ve ikince sette de şampiyonluk kupasının bir ucundan tutmuş bile. Birden o an geliyor, Hingis içerde diye düşündüğü topun dışarıda olduğunu hakem tarafından öğrenince çılgına dönüyor ve kortlarda yapılmaması gereken en önemli hatayı yapıyor, rakibinin sahasına geçip topun düştüğü yeri kendisi incelemeye gidiyor. İşte maç orda dönüyor, seyirci inanılmaz şekilde Hingis'e tepki gösteriyor. Artık konsantrasyonu iyice bozulan Hingis şampiyonluk şansını inanılmaz hatalarla Graf'a bırakıyor ve maç sonrası gerçekten çok üzülüyor. Graf şöyle diyordu ona, "Daha çok gençsin, çok şampiyonluklar kazanacaksın ancak burada yaptığın gibi değil, kendin gibi oynayarak kazanacaksın, bugün bu maçı alabilirdin, çünkü ben kaybettiğime inanmaya başlamıştım ama sen rakip olarak yalnızca beni değil seyircileri de seçtin". Martina ise sadece "Umarım bir sonraki sene final oynarım ve umarım bu sefer seyirciler benden yana olur" diyerek sitem etmişti, bunları söylerken bile ıslıknalıyordu.

    Ama olan hakeme oldu. Çünkü her iki tarafa da yaranamadı, herkes aleyhinde oldu, hem Graf, hem Martina hem de seyirciler. Kısacası benim unutamayacağım final müsabakalarından biri oldu o. Birde aynı sene Agassi'nin şampiyonluğu. 2-0 yenik durumdan 3-2 kazandığı Anderi Medvedev maçı. İnanılmaz bir performans sergilemişti. Ben onun şampiyon olacağına inanıyordum çünkü o tura kadar şampiyonluk şansı tanıdığım isimleri rahatça geçmişti. Carlos Moya maçını rahat kazandığında ben onun şampiyon olacağına inanmıştım.

    Astek




  • bayağı agresif he böyle devam ederse daha çok kaybeder sanırım teniste konsantrasyon çok önemli olmalı rakibin topu hangi yöne doğru vuracak hiç bilinmez onun için en önemlisi konsantrasyon olmalı

    Northerner
    www.northerner.sayfasi.com<img src='http://powerstorm.sitemynet.com/xx.gif' border=0>
  • bence kournikova !!!
  • tenisle ilgileniyorum diyen biri nasıl graff'ı bu kadar beğenir hayret.oyunu inanılmaz sıkıcıydı(aranta sanchez 1,graff 2). Cesaret ve izleyiciği sıkmama açısandan en başarılı tenisçi bence uzak ara monica seles.eğer hamburg ta graff'ın hayranı tarafından bıçaklanmasa graff son yıllarda aldığı hiçbir kupayı alamayacaktı.graff bence tenis tarihindeki en haksız şampiyon ,seles en verimli 5 yılı gitti dünya sıralamasında 1 numarayken.hingis gelene kadar da onu kimse indiremezdi 1 numaradan
  • abi bi kere kournikovada iş yok sadece poz kesmesını bılıo o kadar hep yenılıo bence davenportta cok iyi yanı....kournıkova tenıste guzellıgını koydu oyle unlu oldu yoksa wala bişeyı yok....

    KafSinKaf(since 1912)
    [url][/url]www.since1912.org
    [url][/url]www.kafsinkaf.org
  • Evren arkadaşım, sana hiç kimse zevkler ve renklerin tartışılamayacağını söylemedi herhalde.
    Ayrıca neye göre haksız şampiyon diyorsun anlayamıyorum, sen ne zamandan beri tenis seyrediyorsun arkadaşım. Graf Monica'dan kaç sene önce tenise başladı haberin var mı? Ayrıca haksız şampiyon nasıl oluyor, hakem hilesiyle mi kazandı şampiyonaları. Ben sana bilgi vereyim de yazdıklarımın neye dayandığını ispatlayayım sana:
    Wimbledon....: 88-89-91-92-93-95-96 (7 kez)
    Fransa.......: 87-88-93-95-96-99 (6 kez)
    Avusturalya..: 88-89-90-94 (4 kez)
    Amerika......: 88-89-93-95-96 (5 kez)

    Ayrıca aynı yıl içinde 4 grand slam'ı birden kazanabilen dünyada iki tenisçiden biri. Diğeri Chris Evert. Sen ne diyosun arkadaşım, bunca açıklamadan sonra sana birtek şunu diyeceğim HERHALDE BEN SENİ YANLIŞ ANLADIM.

    Astek
  • valla ben hiç tenis maçı seyretmedim
  • Hadi saldırın kapışında biraz kavga seyredelim

    selamın aleykum
    www.donanimhaber.com
  • Hiç niyetim yok.....

    Astek
  • kendi istatiklerinle kendini ele vermişsin,89-93 arasını niye boş geçirdi graf çünkü monica onu ezmeye başlamıştı eğer bıçaklanmasa graf'ın 93 te kazandığı kupaların %75 i monica nın olacaktı,ayrıca tenis sadece istatistikler değildir,niçin tenis izleyicisi yıllar geçtikçe düşüyor,biraz düşün bulursun belki
  • Evrencim, güzel kardeşim, okumuyor musun ne yazdığımı? Wimledon'a baksana: 89-90-92-93.
    Diğer turnuvalara bakarak bunları söylemiş olabilirsin. Zaten benim bu istatistikleri yazmamdaki amaç sana Graf'ın ne denli başarılı bir tenisçi olduğunu göstermem içindi. Ben tenisi izlemeye 10 yaşımdayken başladım, o zaman Monica diye biri yoktu. O yıllarda ben Graf'ın bir duayeni (Martina Navratilova)'yı yendiği ve egemenlğine son verdiği yıllardı. Tabiki Graf ölene kadar tenis oynamayazak tabiki Seles çok başarılı bir tenisçi ve yine geldik aynı konuya ben Graf'ın oynayış tarzına hayrandım ve de bu bir zevktir aynı Formula-1 deki gibi. Ben D. Coulthard'ı beğeniyorum ancak birçok kişi M.Schumacher'i veya Mika Hakkinen'i beğeniyor. Ben kalkıp onlara niye diyeyim ki, Formula-1 izleyen biri nasıl Schumacher veya M.Hakkinen'i beğenir.
    Yani güzel dostum anlayacağın ben seyir zevki bakımından ve başarıları bakımından Graf'ı beğendiğimi belirttim, Seles'in başarılarına da saygılı olduğumu belirttim ancak senin aynı düşüncelere sahip olmadığını, bana Graf'ın haksız şampiyon, Seles'in daha iyi bir tenisçi olduğundan bahsediyorsun. Yani anlayacağın biz aynı şeyleri tartışmıyoruz. Şu an kimi dana çok beğendiğimi de söyleyeyim: Davenport.

    Ben Fransızlardan oldum olası nefret ederim.

    Astek




  • wallaa bir mariee pırce olgusu var lezzetinden yenilmez bence ne kadar tenisi iyi orası tartışılır ama kişilik bence tam olması gerektirdiği gibi
    kournikova ya gelince kız tenisten kazandığı paranın 2 3 katını foto modellik ve reklamlardan kazanmış bu örnek yeterli birde grand slam kazanamaması oyununu ortaya koyuyor bence tenis hayatıda böle vasat bitecek
    en iyiye bölümlere ayırmak ne kadar doğru olur ama
    teknikte:graf ve hingis
    güçte:tabiki venüs ve serena birde bi lezbiyen vardı adını unuttum
    davenport a gelince bilmiyom onun oyunu bana hiç estetik gelmiyo o yüzden hiç izlemedim yorum yapmam yanlış olur..


    gölge
  • sevgili yavuz,şükürler olsun ki okumam var graf'ın o yıllarda wimbledon'ı kazanmış olduğunu bende biliyorum,madem tenisle ilgilendiğini iddia ediyosun,takvimde çim kort sezonunun yalnız 1 ay olduğunuda biliyosundur.Wimbledon tamamen ayrı bir olay,sampras'da yaklaşık 10 yıldır orayı devamlı alıyor,ama 1 tane bile roland garros şampiyonluğu yok.(bu arada araya 1 kez richard krajıcek girdi,belirtiyorum ki yine atlama hemen)10 yaşından beri tenis izliyorum diyosun ,bende diyorum ki 15 yıl okuyupta hala adam olamayanlar var.
  • Evren ben ne diyorum sen ne diyorsun.
    Bu Graf Seles tartışmasını burda sona erdirmeni rica ediyorum çünkü ben zevkimi yazdım sen benim zevkime itiraz ediyorsun.

    Semprası niye örnek veriyorsun arkadaşım Graf Roland Garros'u kaç kez kazandı biliyorsun.

    Birde en son cümleni ya adam gibi açıkla ya da onu silmek zorunda kalacağım.

    Astek
  • [Deleted by Admins]
  • Zıkkımoviç
  • quote:

    Orjinalden alıntı: FasTGT

    Zıkkımoviç

    abi bu ne ya şaka gibi
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.