Bildirim
Meksika da 7.5 büyüklüğünde yeni deprem! (eleştiri)
Samsung Galaxy S24 Ultra 17,3 cm (6,8") 12 GB 256 GB Çift SIM Gri 5000 mAh : Amazon.com.tr: Elektronik
https://www.amazon.com.tr/dp/B0CNKGPSBM
9 sa. önce paylaşıldı
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
Bizdeki gelişmişlik betona(kalitesiz) para harcayıp, insanları bir bölgeye sıkıştırmak.
O betonlarda depremde kafamıza yıkılacak.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Tabi o da var daha ayrı bir konu.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
deprem olmuş ıssız kervan geçmez yerinde onunda avantajı var...
8.1 lik depremin mexico city e olan uzaklığından haberin varmı senin? atıp tutuyon?
sorsam süper kültürlüyüm bilgiliyim dersin....
karaya bile 300 km civarı uzakta deprem kafanda canlandır istersen....
mexico city merkez 6.5 mag bile sallansa darma duman olur...yapılar bizden kötü...
senin tezin akdenizdeki depremin istu yıkması gibi birşey...süper bilimsel
meksikanın bundan yırtışı depremlerin yerleşime uzak yerlerde olması....başka bir nedeni yok...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kerimcem -- 17 Şubat 2018; 22:16:32 > -
Seni bekliyordum konuya hoşgeldin.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
İki depremi ve iki bölgeyi kıyaslayamazsınız. Meksika 7.2 veya 7.5'tan fazla etkilenmedi demek, İstanbul'da meydana gelecek hemen hemen aynı büyüklükteki depremde benzer sonuçlar olacağı anlamına gelmez. Öncelikle fayın tipi burada çok önemlidir, ama çok daha önemli bir etken vardır: Derinlik. O bölgenin coğrafi yapısında, eğer söylenen doğruysa 43 km gibi bir derinlikten bahsediliyor. Üstelik depremin merkezi de bizimki kadar sık yerleşime sahip bir alan değil. Bizim Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde olan depremler ise çok daha yakın bir derinlikte oluyor. Örneğin 17 Ağustos 16 km derinde olmuştu. Büyüklüğü yakın olsa da şiddeti açısından çok büyük fark demektir. Hatta şöyle diyeyim, İstanbul'u vuran son büyük deprem olan 1766 depremi Kırım'dan hissedilmiştir. Dolayısıyla böyle motamot bir karşılaştırma yapılması mümkün değil. Ha bütün bunları eklediğimizde elimizde tek bir gerçek kalıyor: Allah korusun, ama gelecek depremde İstanbul tepemize inecek. Tarihi kayıtlardan, halk destanların, manilerden ve yakılan ağıtlardan, arşiv belgelerinden biliyoruz: Gerek Roma, gerek Bizans, gerek Osmanlı zamanında yaşanan İstanbul depremlerinde şehir, o tarihte yaşayanların tepesine inmiştir. Osmanlı zamanında 100 küsür bin nüfuslu şehirden 10-15 bin arası ölü çıkmıştır. Umalım ki bizim göreceğimiz depremde böyle bir oran çıkmasın. Allah muhafaza. Öyle bir durumda; Şengör'e söylediğinde çok kızmışlardı, ama başta ekonomi olmak üzere birçok alanda bağımsızlığımızı bile kaybedebiliriz. Çünkü değişmeyen tek bir şey var; ülke olarak berbat bir zeminde oturuyoruz ve neredeyse her 250 senede bir de İstanbul gümbürdüyor.
-
hemde uzaklık etken mısır kıbrıs açıklarındaki bir depremin istu yıkmasını beklemek gibi birşey hemde dediğin gibi meksikadaki depremler derin genel olarak...kıyaslamak çok abest...1509 ist depremi kahireden bile hissedilmiştir batıda avusturyadan....1700 lerdeki lizbon depremi bile istdan hissedilmiştir deprem 9.0 civarında olduğu için..daha atlantikteki 1000 ce km otedeki deprem..
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kerimcem -- 17 Şubat 2018; 20:5:37 > -
quote:
Orijinalden alıntı: kerimcem
hemde uzaklık etken mısır kıbrıs açıklarındaki bir depremin istu yıkmasını beklemek gibi birşey hemde dediğin gibi meksikadaki depremler derin genel olarak...kıyaslamak çok abest...1509 ist depremi kahireden bile hissedilmiştir batıda avusturyadan....1700 lerdeki lizbon depremi bile istdan hissedilmiştir deprem 9.0 civarında olduğu için..daha atlantikteki 1000 ce km otedeki deprem..
Hangi dağda kurt öldü, hayırdır ? İstanbul o depremlerden o kadar etkilenmedi, yıkılmadı diye atıp tutarken şimdi çok büyük depremlerdi vs. demeye başlamışsın. Kafanı tarih kitabına falan çarptın herhalde. Yoksa üstad-ı azam jeolog ve deprem mühendisi olarak kesinlikle kabul etmezdin.
-
yıkım konusunda yine iddalıyım ist hiç bir devirde yerin dibine girmedi ben hasardan değil hissedilmeden bahsettim sonuçta 1999 bolu depremi bile ukraynayı bulgaristanı romanyayı komple salladı...
yok 1 milyon + ölü işgal gibi senaryoları ütopik buluyorum...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kerimcem -- 17 Şubat 2018; 20:21:25 > -
quote:
Orijinalden alıntı: kerimcem
yıkım konusunda yine iddalıyım ist hiç bir devirde yerin dibine girmedi ben hasardan değil hissedilmeden bahsettim sonuçta 1999 bolu depremi bile ukraynayı bulgaristanı romanyayı komple salladı...
yok 1 milyon + ölü işgal gibi senaryoları ütopik buluyorum...
Senin iddian saf cehaletinden kaynaklanıyor. Arşiv belgeleri denen şeyler vardır, hiç duydun mu bilmiyorum ama orada İstanbul'un nasıl yerle bir olduğu açıkça yazar.
1766: Daha önceki depremde yıkıldığı için yeniden yaptırılan Fatih Camii'nin kubbesi çöktü, imaret, hastane ve medrese kısmı tamamen yıkıldı. Yedikule ve Edirnekapı'da çok sayıda bina yıkıldı, Topkapı Sarayı ve Eski Saray'da çok ciddi hasar meydana geldi. Toplamda 173 tane cami ve hamam olduğu gibi aşağı indi. Surlar yer yer yıkıldı, haliyle ona bağlı yapılar da yıkıldı. Meşhur su kemerleri ve yollar çok ciddi hasar aldı, bu yüzden deprem sonrası şehirde açlık oldu. Daha böyle rapor şeklinde onlarca madde var. Bunlar tutulan kayıtlardan biliniyor. Eğer bu yıkılmamış, hasar almamış haliyse, almış hali nasıl olur bilmiyorum. Ölüyü vs. geç, su ve ulaşım yolları yıkıldığı için şehirde kıtlık çıkıyor. Daha ne olmasını bekliyorsun.
Okuma zahmetine gireceksen:http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/18/25/148.pdf
O dönem tutulan raporlar, sondaki arşiv belgeleriyle birlikte duruyor. Bak bakalım şehir nasıl tepesine çökmüş insanların. Kaçıncı defadır önüne belge koyuyorum. Üstelik her defasında da farklı belgeler getiriyorum ki şu cehaletten belki bir nebze de olsa kurtulursun diye. Ama nato kafa nato mermer veya Araplar'ın çivi bile çakılmaz lafını doğrular şekilde konuşmaya devam ediyorsun. Her konuda olduğu gibi bunda da uzmansın ama, maalesef ortada belgeler var.
-
bana cahil derken senin cahillliğinde ortada orda ist komple yıkıldı bittimi yazıyor elbette ölümler hasarlar olucak hepsini okudum ben oların merketme...ist ozamanlarda bir büyük şehir zamanına gore o dediğin hasarlar bile şehirin çok ağır hasar almadığının kanıtı aslında ama anlayana şehrin 1000 ce yıllık mimarileri halen günümüzde sapasağlam durmakta oyle şehri silecek bir deprem olsa bu yapıların y sini bile goremezdin..
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kerimcem -- 17 Şubat 2018; 20:41:6 > -
quote:
Orijinalden alıntı: kerimcem
bana cahil derken senin cahillliğinde ortada orda ist komple yıkıldı bittimi yazıyor elbette ölümler hasarlar olucak hepsini okudum ben oların merketme...ist ozamanlarda bir büyük şehir zamanına gore o dediğin hasarlar bile şehirin çok ağır hasar almadığının kanıtı aslında ama anlayana şehrin 1000 ce yıllık mimarileri halen günümüzde sapasağlam durmakta oyle şehri silecek bir deprem olsa bu yapıların y sini bile goremezdin..
Yüzsüzlüğün bu kadarını hakikaten görmek kolay değil. Sayende ibret kotamı dolduruyorum. Ulan sadece 200'e yakın cami ve hamam yıkılmış, surlar aşağı inmiş, saraylar oturulamayacak duruma gelmiş, su kemerleri ve yollar çöktüğü için şehirde açlık çıkmış, fırınlar yıkıldığı için belgelerdeki en büyük problem ekmek yapılamaması, ama bizim üstada göre şehir ağır hasar almamış.
Şu binlerce yıllık yapılar hangileriymiş bir göstersene ? Çok merak ettim binlerce yıllık kaç tane bina varmış İstanbul'da acaba. Fatih zamanından dahi 2-3 tane yapı kalmış, adamın kendi camisi bile 2 kere tamamen çöktüğü için yeniden yapılmış. Ayasofya'nın, surların, kiliselerin, kemerlerin falan 1500 senelik olduğunu zannediyorsundur sen Allah bilir.
-
canım ozamanlar ist 160-200.000 civarında koca bir şehir sen köymü sanıyon ben birşeyde olmuycakta demedim lafımı çaptırıyon 200 yakın camı hamam bile çok birşey değil ozamana gore o hasarlar ağır değil....sorun şu anlamak istemiyorsun olay o.... celal hocanın ütopik senaryolarını beklemiyorum ozetle o....elbette 1000 ce ölümüz hasarımız olucak....
ana nedeni şehrin gobeğinden fay geçmemesi + milyonlarca m3 suyun blokaj ozelliği...denizde oluşmuş dünyadaki depremlerede bakarsan görürsün...(tsunami hasarı hariç)
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kerimcem -- 17 Şubat 2018; 21:5:5 > -
quote:
Orijinalden alıntı: kerimcem
canım ozamanlar ist 160-200.000 civarında koca bir şehir sen köymü sanıyon ben birşeyde olmuycakta demedim lafımı çaptırıyon 200 yakın camı hamam bile çok birşey değil ozamana gore o hasarlar ağır değil....sorun şu anlamak istemiyorsun olay o.... celal hocanın ütopik senaryolarını beklemiyorum ozetle o....elbette 1000 ce ölümüz hasarımız olucak....
ana nedeni şehrin gobeğinden fay geçmemesi + milyonlarca m3 suyun blokaj ozelliği...denizde oluşmuş dünyadaki depremlerede bakarsan görürsün...(tsunami hasarı hariç)
Hey Allah'ım ya. Unutmayayım da sosyolojideki arkadaşlarla bir daha görüştüğümde söyleyeyim, tez olarak oradaki çocuklar kullansın seni. Hepsini geçtim bari yalan söyleme. Okudum ben onları yeaaa dediğin yayınların hepsi, İstanbul'un aldığı ağır hasarı anlatarak başlar. Çünkü orijinal kaynaklar da İstanbul'un nasıl ağır hasar aldığını anlatarak başlar. Bari önüne hazır koyduğum örneği bir okusaydın lan. 1509'a küçük kıyamet adını koyanlar, 1766 ve 1894'ü bizzat yaşayıp ağıtlar, maniler, şiirler yazıp şöyle açlık çıktı, şehir tepemize böyle çöktü, kıtlık çıktı diye yazanlara anlatırsın ağır hasar almadığını.
Bu arada jeoloji ve deprem konusunda üstadımızsın biliyorum ama yana atımlı ve dikey atımlı faylar nelerdir, İstanbul'dan geçen fay nedir, neden karadan geçmemesine şehrin canına okumuş ve okuyacaktır, bir araştır. Mesela İstanbul'da neden tsunami olmuştur falan bir bak bakalım.
Yemin ederim imreniyorum sana. Dert yok, tasa yok mis gibi vallahi. Okuyup araştırmak, düşünmek gibi şeyler olmayınca insan böyle sıkıntılardan da muaf oluyor tabii. Vallahi imreniyorum. Pırıl pırılsın.
-
Dostum bakın konuda yazdıklarınızdan ziyade (haksızsınız demiyorum) asıl dikkat çekmek istediğim noktalar gözden kaçıyor! Deprem alarm sistemi? Sadece bu küçücük fark bile o gelişmemiş denilen ülkelerin bizim ki ile kıyaslanamayacak depremlerin "farkında" olmaları ve önlem almaları/almaya çalışmaları!
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Fazla takılma dostum boşa demedim hoş geldin seni bekliyordum diye bu konunun açılış amacı bunlardı zaten.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
yanlış bilgi yazdım ve sildim.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DEMİRCİEFE -- 17 Şubat 2018; 21:47:44 > -
quote:
Orijinalden alıntı: scuti
Dostum bakın konuda yazdıklarınızdan ziyade (haksızsınız demiyorum) asıl dikkat çekmek istediğim noktalar gözden kaçıyor! Deprem alarm sistemi? Sadece bu küçücük fark bile o gelişmemiş denilen ülkelerin bizim ki ile kıyaslanamayacak depremlerin "farkında" olmaları ve önlem almaları/almaya çalışmaları!
Benzer sistemler bizde de var. Erken uyarı sistemi seneler evvel kuruldu. Hatta direkt fay bölgelerine kuruldu, ama bizdeki yapıyla o bölgenin yapısı aynı değil. Deprem uzmanı veya jeolog olmasam da okuduğum kadarıyla bu erken uyarı sistemleri, depremin ilk anında yaydığı P dalgasına göre haber veriyor. Mesafeyle alakalı bir şey. O da bildiğim kadarıyla 8 saniyeden başlayıp 160 km'de 48 saniye öncesinden haber verebiliyor. Sonradan değiştirilmediyse bizde 2011'e kadar 8 saniye öncesinde haber veren bir sistem kuruluydu. Hatta bunun metodunun değiştirilmesi gerektiği, şehir yerine bölge bazlı hesaplama yapılarak vs. biraz daha uzatmanın mümkün olabileceğine dair bazı çalışmalar okumuştum. Yanlış biliyorsam bir jeolog gelip düzeltsin, ama bizim konumumuz gereği Amerika(kıta olarak)'daki bazı imkanlara sahip olamıyoruz. Faylar dibimizden geçiyor, derinliği çok yakın vs. gibi sebepleri var. Buna en iyi ve kalıcı çözüm de zaten depreme dayanıklı binalar inşa etmek. Kentsel dönüşüm de onun için çıktı. Ama maalesef bazı zihniyetler galip geldi ve rantsal dönüşüme döndü iş.
-
Hocam güzel ve sakin cevaplarınız için teşekkür ederim. Konuyu düzenledim. Asıl açma sebebimi belirttim. Buna binaen aslında aynı fikirdeyiz sayılır.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
ahmet ercan, şener üşümezsoy gibi bilimadamlarımazada cahil diyon tebrikler... olunca görücez nasıl olsa... depremde ailesi yakınları ölen kişiler için elbette küçük kıyamet olucak...
celal şengör hocanın ütopik senaryosu bana gore...herkesin düşüncesi farklı...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kerimcem -- 17 Şubat 2018; 22:3:7 >
Benzer içerikler
- verilerimin yurt dışına aktarılmasını kabul ediyorum samsung
- kuleli askeri lisesi mezunu ünlüler
- ikea iftar menüsü 2024
- semerşah hangi cemaatin
- tei eskişehir maaş
- trendyol kimin
- fast ile kaç kere para gönderilir
- yurt dışından telefon getirme hakkı
- apple yüz tanıma davası nasıl açılır
- reeder samsun
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X