Levent Pekcan'ın 1998'de yazdığı 3dfx ile ilgili yazısı. (2. sayfa)

Vay anasını, güzel nostalji  

Ta zamanında baya küçükken Atari'm olmuştu. Millette hiç bir şey yoktu, bende orijinal Atari vardı. Babam yurtdışından getirmişti sanıyorum, imkana bak.

Bir de onun da öncesinde şu ahşap kasalı, I o I şeklinde karşılıklı top oynatan, düğmeyi çevirerek çubuğun oynatıldığı Atari'nin atası alet vardı babamda. Vay anasını ya, onları saklasak şimdi zengin olmuştuk  

Sonrasında C64'üm oldu, kasetli. Sarar sarar oynardık, kuzenle çok joystick kırmışlığımız vardır :)

Sonra millet o zaman Amiga'lara geçti. Babama çok yalvarmıştım, ya ulan imkan da var, ne diye kasıyorsun, şimdi ben de babayım ama anlamıyorum bu anne-babaları bazen. Zaten alacaksın, ne diye itiraz... Bir türlü aldırmadı. Sonra bir gün çıktı geldi, elinde PC ile. Millette o zaman PC yok, Amiga diye yıkılıyor ortalık, "bu daha iyi" dedi geldi babam. Geldi de, ulan siyah-beyaz-gri ekran, MS-DOS, 386 SX33 işlemci, ses kartı yok. Ne sinir olmuştum... Dos'u öğrendim önce bir arkadaş vasıtası ile (babamın arkadaşının mal oğlu, bilgisayar ona alınmış, babam da o heves bana da almış), DOS oyunlarını bulup oynamaya başladım bi şekil. Golden Axe falan vardı, bir de Accolade'nin Test Drive ile bir F1 oyunu. Bunların hastası idim.

Biraz daha büyüyünce tabi bu alet yetmedi, ufak tefek yükseltmelere başladık, ses kartı piyasaya çıktı neyse, onu aldık, renkli ekran geldi falan. 90'ların başı falan bunlar. Millet hala Amiga amiga inliyor. Aklım orada ama olmadı...

Sonra Lise1'de bir arkadaşa gittik, bilgisayar uçuyor, ulan ne bu, 486 dx2-66... Vay anasını... Hemen koşulur babaya. Biraz da donanımdan anlamaya başlamışız. Piyasada da bir şeyler bulunur hale gelmiş, 486 dx4-100 çakılır. İki arkadaş baya paylaşım yapmıştık, oyun alır birbirimize veririz, o onu yükler, bu bunu yükler, birbirimize gider geliriz, deli gibi oynarız falan. Güzel günlerdi.

Sonra İstanbul'a taşındık, Kadıköy'e gidip bi bilgisayarcıdan ses kartı ve CD sürücü almıştım. Onları taktırdık ettik. Sonra öğrenmeye başladık arkadaşla...

Yazıcıoğlu'na girip sistem toplamak istedik. İlk sistemi toplayacağım, sene 98 falan işte 3dfx senesi  AMD işlemciler yeni gelmeye başlamış ama hurafeler uçuşuyor, işte AMD işlemciler böyle şöyle, salak saçma atmasyon hikayeler... Birine girdim dedim ki hacı böyle böyle ben şu sistemi toplayacağım ama AMD işlemciler böyle diyorlar. Adam döndü bak dedi bu bilgisayarda bu işlemci var, bütün gün bunu gösteriyor (bi grafik demosu açmışlar), hiç de bir şey olmuyor, almak istiyorsan al dedi. Hadi dedim alıyoruz, AMD işlemci + 3dfx ekran kartı... Gidip bir de NFS yeni çıkmış o zaman, ortalık yıkılıyor, onu aldım geldim, oh missss.

Bir de Lotus oyunu vardı o da kraldı. Vay be ne günler ya...

Sonrası kopuş zaten. Her şey daha hızlı ilerledi. Teknoloji, hayat, üniversite, iş, evlilik, çocuk... 40  Hala oyun oynuyorum. Yok PS, yok Xbox, yok ekran kartı al, yok bilmemne yap... Bitmiyor  

Vay be o zamanlar tnt2 ekran kartım ile outlaws oynadığım dönemleri hatırladım. Voodoo 3 ekran kartı alması için babamı bir türlü kandıramamıştım  

O kart ile q3 oynamadıysan bir şe yaramamıştır.Quake döneminde tanışmıştım 3dfx ile hatta 1998 de fifa oyununda yağmur yağdırmıştı nereden nereye ya.

donanımhaber halen dinozor kaynıyormuş vay beee,

C64 - Amiga 500 hepsini kurcaladım şükür imkan varmış zamanında, amma şu 3Dfx Voodoo 3D hızlandırıcı ayrı PCI kartı zamanında kullanamadımya halen çok koyar bana  

Hic sorma hocam, sanki piyango cikmis gibi hissetmistim ilk bu arabayla oynadigimda...

Sonra 3dfx ten önce sevdigim "Shadow Knights" vardi ninja oyunu... Ne zordu levelleri... Bitiremedim gitti onu. Simdi aklima geldi. Unuttugumuz ne cok oyun vardir daha...

Neo geo games falan vardi, icinde bir sürü dos oyunlari... Metal slug falan...

Babamın sinclair zx spectrum oyun makinası halen duruyor.  

Günümüzde yaşansa "öyle babamı olur be,verdiği sözü tutacak!!!" diye yorumlanacak olan olay,

bizim zamanımızda yaşandığında "baban yine elinden geleni yapmış PS1 almış,elini öpüp teşekkür etmelisin,git babana annene sarıl." diye yorumlanıyordu.

Arada müthiş bir uçurum var. Gerçekten çok şey kaybettik.

Şimdi bir tanıdığımın 14 yaşındaki oğlu, cep telefonundan satın aldığı bir oyuna ait oyuniçi parayla milyarlarca masrafa soktu aileyi. Geçen sene RX480li güzel bir PC topladım ona oyun oynasın diye ailesi rica etti,kredi çektiler toplamam için.Ben de kendimden bir kulaklık hediye ettim. Bilgisayarını odasına kurdum,neyse salona ailenin yanına gittim yarım saat sonra geri geldim sorun var mı diye, kulaklığı kablosundan kopartmış koltuktan kalkarken. Böyle çokça örnek görüyorum. Çocukların suçu değil sanki onlara kızıyormuşum gibi dursa da,aslında hiç kızmıyorum.

Tüm yapılar bozuldu,küçükler hızlıca tüketmeye ve harcamaya,büyükler yalnız ve izole yaşamak istiyor. Buna ben de dahilim maalesef.

Evrim ağacında "go back we f*cked up" diye bir meme(caps) vardı, o aşamadayız. 90'lara geri dönelim.

internet olmadığı zamanlar dergi cd'leri offline internet gibiydi, o cd'nin içindeki bütün oyunları dener bütün içerikleri tüketirdik, hey gidi günler...

Eskiden her oyun ve donanım dergisini alırdım. İçinde uzun uzun oyun ve donanım hakkında yazılar yazılır, sayfalarca bilgiler olurdu okumaktan öyle haz alırdım ki. Son yıllarda forumlarda veya dergilerde kısacık yazılar bi kaç dip not o kadar. Herkes video hastası oldu kimse ne okuyor ne de yazıyor. Herşeyin en basiti ve kolayına kaçılır oldu.  

babam beni 7970 li bir pc yerine ps3 ile kandırmıştı 2013'te, aklıma o geldi  

O zamanlar için bu teknolojiler çok yeniydi, bu yüzden değerliydiler, şimdi değerini bilmiyoruz diye bir şey yok.

Şu anda da ben RTX3090 istiyoru ama GTX1650 kullanıyorum. Güçlü bir bilgisayar benim için halen daha bir hayal, aradan 25 sene geçmesi bir şey değiştirmedi

Fifa 99 3d ile açınca , oha demiştim. Eskilerin gönlünde 3dfxin yeri ayrıdır. O türlü sıçrama kısa sürede yaşanmadı

Level dergisinin efsane zamanları...

Eskiden alır bilgisayar dergilerini aynı incelemeleri, konuları tekrar tekrar okurduk. Özledim lan.

Şu yazı forumu anlık olarak eski DH günlerine çevirdi adeta...

1998 yılında 4 mb s3 virge kullanıyordum.

1999 da 16 mb asus tnt1 aldım.

2000 senesinde 32 mb asus 3d gozluklu riva tnt 2 ultra aldım. onuda bu forumda satmıstım.

sonrası gf2 mx 2 mx ti

sonrası geforce 3 ti

oyle uzayıp gıder. arada tabi ati kartlarda kullandım.

heygidi günler hey.