Şimdi Ara

Ziraat ve hayvancılık bir toplumun temelidir (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
78
Cevap
4
Favori
5.396
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
216 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Şu son 15 senedir tarım da hayvancılıkta çöktü. köylümüz elindeki tarım arazilerini sattı, besi çiftlikleri para kazanamıyoruz iş zaten ağır diye kapandı. Malum parti yüzünden dibe vurdu ikiside.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MuscleTower

    makarna ve ekmek gibi türkiye halkının en temel besinleri buğday ile üretiliyor hayvancılık desen 21.yy da almanyadaki et fiyatlarını görüyoruz tarım ve hayvancılıkta iyi olan bir ülkede zincirleme olarak döviz kuru,işsizlik,enflasyon,alım gücü,üretim ve birçok şey etkilenir

    Bizim topraklardan petrol çıkmıyor sonuçta bir ülkeyide sömürmüyoruz. Apple,Facebook,bmw.. gibi bir markamızda yok ne yapalım

    Bizim köyde biri ceviz biri kiraz olmak üzere iki tane tarlamız var. Ailedeki bireyler çalıştığı veya öğrenci olduğu için ilgilenen kimse yok. Yok pahasına fiyatla, maksat verimli topraklar değerlensin diye satalım dedik. Alan yok. Çünkü toprakla uğraşan kazanmıyor artık. Aracılar parayı kırıyor. Geçen sene doğru düzgün bakım yapmadan 10bin TL para kazandık. Aylık 800TL civarı ek gelir. Üstüne düşen uğraşan biri hobisine o tarlanın 3 yılda parasını çıkarırdı. İlgilenelim, üzerine düşelim dedik. Devletten kredi çekmeye çalıştık, uğraş da uğraş. Sonra vazgeçtik.


    İnsanlar çiftçiye verilen hasarın farkında değil. Üstüne üstlük ülkemizdeki insanlar Avrupa'da bu yiyeceklerin daha pahalı olduğunu iddia ediyor. Oysa ki değil. Et de ucuz, süt de ucuz. Makarna ekmek pek tüketilen besinler değil yalnız yurtdışında. Belirtmiş olayım. Ben yurtdışından geldim 2 ay önce. Ekmeği yemek öncesi tereyağ ile 1-2 dilim yiyorlar. Daha sonra ana yemek geliyor. Bizdeki gibi önce koca ekmeği ağızlarına tıkıp, daha sonra yemek yemiyorlar. Büyük ihtimal ekmek kültürümüz, coğrafyamızdan ve eskiden beri gelen çok zengin olmayan halkın kendini doyurma şekliydi. Yemek az, para yok. Ekmek en kolay bulunan ve yapılan karın doyurucu besin. Aklıma böyle bir teori geliyor.

    Makarnadan kastınız bana eğer AKP'li yönünde davranmanız ise, hayır değilim. Sadece toplumun temelinin 21.yy'da tarım ve hayvancılıkla düzenleneceğini düşünmediğimi söyledim. Bilgi, teknoloji çağındayız. Tabi ki bir iş düzeltilecekse en başından düzeltilmeli, buna yaşamanın en temel kuralları beslenme ve barınma ile başlanmalı. Ancak hükümetin vergi üzerine devletin ömrünü uzatma politikası oldukça, tarım kredileri için bin dereden su getirildiği sürece, çiftçiyi düşünen olmadığı sürece, çiftçi senelik kârının ne olacağını bilmeyeceği bir iş yerine gider 1400 liraya asgari ücretle çalışır. Yani bu işin başı "kafada" bitiyor. Kafa yani tepedekiler bu işi çözmezse bu şekilde devam eder.

    Dünya üzerindeki neredeyse her meyve sebzenin yetiştiği şu verimli topraklarda insanımız o kadar kirli, içi kötü ki, toprağın verimliliğini bile öldürürüz. Yukarıdaki yorumlardan belli aslında nasıl bir toplum olduğumuz. Hemen atarlanacak, sinirlenecek. Hatta biri demiş ki ben tarım ve hayvancılık önemli değil demişim. Bu nasıl bir kafadır yahu? Kimsenin kimseye tahammülü yok şu memlekette. Üstelik yazımı doğru düzgün okumadan yazmış bunu. Oysa ki ben toplumun temelinin tarım ve hayvancılıkla olmayacağının düşüncesini belirttim.

    Bahsetmiş olduğum şey son cümlenizde geçerli. Apple, Facebook, BMW. Adamlar her sene yeni model araba yapıyor en baştan. Bu sistematik ve disiplinli düşünmeyle, hareketle oluyor. Biz ise yerli arabayı senelerdir sadece seçim öncesi üretiyoruz.

    Üstteki mesajımı değişik taraflara çeken tüm arkadaşlara saygılar.




  • Tamamen saçma konu. 2017'deyiz ne ziraatı hayvancılığı arkadaş?
  • Ne gerek var, sat islet devret yada yak kes araplara sat varken simdi yeri mi bu konunun.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Brawilyon

    olay milletin rahata ve şehir hayatına alışması kimse köye gidip hayvancılık yapmak istemiyor tembelleşme den kaynaklı bir durum he birde ego kimse yakıştıramaz kendine köylü hayvancılığı filan altına son model bir araba çekip 1500 tl ye çalışıp ömür boyu borç ödemek daha iyi kızlara hava atıcak çünkü arabayla gibi gibi problemler

    Bunun payı çok az.En büyük pay çiftçiliğin eskisi gibi kazandırmamasında.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Fernando!

    hayvancılık sorunu olduğuna inanmıyorum ülkede öküz çok koyun çok



    Ziraat ve hayvancılık bir toplumun temelidir

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Erkka

    Tabiki ziraat ve hayvancilik onemli ama 21. Yy bilgi çağında toplumun temelinin hayvancilik ve ziraat oldugunun soylenmesi bana dogru gelmiyor.

    Buna bende katiliyorum. Yoksa Singapur, Hong Kong gibi ulkeler Turkiye'den beter olurdu.
  • Mehter var sorun yok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • tarımda kendine yeten bir millet savaş için yeterli gıdayı bulabilir.başka şeylere kaynak ayırabilir.tarımın kalitesini arttırmak önemli ve uygun ölçülerde olabildiğince çok saha tarıma açılmalı.boş topraklar gerekli değilse boş toprak olacağına yeşillik veya tarım sahası olsun.böylece ülke tarımsal olarak kalkınır hatta dışarıya mal satıp sanayi ve bilimsel çalışmalar için kaynak bulur.bir ülke sanayi ve bilime yeterince kaynak ayıramıyorsa tarıma yeterince kaynak ayırmalı.yani tarım önemli diğer şeyler gibi gelişkin olması çok işe yarar.
  • Arkadaşlar size durumu izah edeyim.

    Malatyada yaşıyorum. 40 dönüm kayısı bahçemiz var. 500 civarı kayısı ağacımız var. Size kısa bir hesap yapayım bir görün sonra neden çiftçiliğin bittiğine hak vereceksiniz.

    Şimdi kayısı meyvesinin ortalama iyi verime gelmesi 12-13 yıl sürüyor. İyi bakarsanız 30-35e kadar çok iyi verim alırsınız.

    Bu yılın hesabını dökeyim görün.

    Kayısıya atılan ilaçlar: Tomur ilacı, Çiçek ilacı(2x), Çil ilacı(Mantarda denir. Yağmurun fazla yağmasına göre fazla atılır (3x)), Böcek zehiri(2x) bunlar zorunlu olarak kayısının zarar görmemesi için atılır. Ortalama 500 ağaca işcilik dılındaki maliyeti 9000 civarı tuttu.

    Gübre: Her yıl atılsa daha iyi olur lakin 2 senede bir atılır. Bu yıl suni gübre attık malumunuz inek gübresi uçuk fiyatta. Ortalama maliyeti 5000 işcilik dahil.

    Sulama: Dönüm başı su kullanma ücreti 150 lira. 40 dönüm 6000 lira su parası yapar. Artı dinamo çalışıyor elektriğinide eklersek 8000. Senede ortalama 7-8 kez sulama yapılıyor işciğide 100 liradan 800. Ettimi 8800lira.

    Çapalama, Budama, Bahçe bakımları ortalama işcilikle 1500 civarı tutar.

    Sene boyu bu bakımları yapabilmek için haftasonları sürekli ben,babam,kardeşlerim gideriz. Bahçemizde merkeze yakın sayılır 25km. git gel 50KM. Her gidiş geliş mazotu yeme içme dahil 40 lira olsa. Kayısı toplama sezonu hariç 50 kere gidip gelsek ettimi 2000lira.

    Bu yıl çok şükür kayısı bereketliydi. Çok tuttuğu için büyük boy olmasada çok küçük meyve değildi. Gelelim en büyük masrafa. 500 Ağaca ben 20 işci tuttum. 10 erkek 10 kadın. Bazıları45 bazıları 30 gün çalıştı. Ortalama 37 diyeyim. Bu yılki yevmiye 55 lira. Yani işci başı 2035 lira yapar. 20 işci etti mi 40700tl.

    Henüz satılmadı fakat tahminime göre 20 ton civarı kayısı olur. Geçen gün satın almak için geldiler 20 tona (iri ve ufak kayısı seçilerek ayrı depolanır) Büyük olanlara 5 küçük olanlara 3 lira fiyat biçtiler. Varsayalım 4 lira ortalamadan alsınlar. 20 ton 4 liradan 80000 lira para yapar.

    Yani net gelir 80000-9000-5000-8800-1500-2000-40700=13000TL para yapar. Daha buna ailemin çalışmasını yevmiye olarak eklemedim bile. Traktör masraflarını, çapa makınası masraflarını, alet edevat masraflarını, o 50 gün kayısıda geçen yeme içme masraflarını yazmadım.

    Şimdi 40 dönüm arazisi olan bir çiftçinin kazandığı paraya bakın. Allah aşkına bakın.

    Şimdi ben burdan şunu diyeyim bu tarım bakanlığına, bu borsayı belirleyenlere, Allahtan korkmaz adamlar bu nasıl iş? Kim çiftçilik yapsın bu şekilde? Kim toprağa, 45 derece güneşin altında çalışmaya dayansın.

    Arkadaşlar bu sadece kayısı. Bunun kavunu, karpuzu, arpası, buğdayı, elması, portakalı var. OLMAZ Bu şekilde çiftçilik OLMAZ. Yürümez. Bunun sonu şimdiden belli. Kim bu eziyetimizden fayda sağlayıp ceplerini dolduruyorsa hakkım haram zıkkım olsun.

    Kusura bakmayın biraz uzun oldu ama işte durum bu vaziyet bu.




  • tam tersine çifcilik çok güzel para kazandırıyor doğal ilaçsız ürün yetiştir kilosunu 10 liradan sat yurt içi ve dışı çok rahat satarsın ama ben ilacı gdo yu basim serada yetiştirim işine girersen o ürün para etmez yurt dışından alıcı bulamazsın o kalitesiz ürüne yurt içindede devlete 30 kuruşa satmam dersen bir kamyonet alıp araç arkası satış yapıcaksın yine kazanırsın aracı bilmem ne olmadan direk satarsan aracı ücretide sana kalır onu geçtim hayvancılığın her bölümünde hayla çok güzel para var tavukculuk olsun yumurtacılık olsun süt ürünleri et ürünleri bunlar üretimi kolay para eden ürünler
  • Eline kürek almamış birkez tarla sulamamış birkez inek sağmamış temizliğini yapmamış bakımını yapmamış ineği sadece uzaktan görmüş kişiler tarımdan hayvancılıktan bahsediyor...





    İster inanın ister inanmayın tarım ve hayvancılığın getirisi çok iyidir.. ama çok zor işlerdir insanın ömrünü yer diye tabir edeyim.. çiftçinin hayvancılık yapanın ne kendisi nede ailesi rahat eder çevremde çok kişi yüzlerce dönüm arazisi olmasına rağmen ekmiyor.. getirisi az ama rahat işleri tercih ediyor.. çoğunun çocuğu okumuş iş güç meslek sahibi olmuş gecesi gündüzü belli rahat rahat geçiniyor ... Bu kişi neden sıkıntıya girmek istesin neden hasat iyi olacak mı diye dert etsin.. Tarlayı sulamak için günlerce tarlalarda yatıp kalksın ...



    hayvancılık ayrı bi olay zaten .. emin olun hayvancılığın çok iyi getirisi var.. ama bakımıda o derece zahmetli

    ahırdan çıkamazsınız.. bu işin cumartesi pazarıda yok bugün gezmeye gideyim deme şansınız hiç yok...



    tarım konusu değil ama hayvancılık konusunda devletin mükemmel işleri var... Çevremde onlarca kişiye hayvanlar verildi ödemesini ister süt isterse 2 yıl sonrasına nakit olarak yapmaları karşılığında...



    İşsiz olan 40 yaş altındaki gençlerede 5 er hayvan hibe olarak veriliyor..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Benimde bir yakınım hayvancılıkla uğraşıyo her geçen günde yeni hayvanlar alıyo kazandıklarıyla geçen gün ona sormuştum millet nie ağlıyo hayvancılık bitti ozaman diye adam millet bokla pusurle uğraşmak istemiyo demişti devlet hayvancılıkla uğraşana fazlasıyla yardımda bulunuuo zaten bizim millet rahata alıştığı için yapamıyo sonra vay efendim tarım hayvancılık ulkesiydik şimdi dısardan alıyoz diyolar şikayetin varsa al devletten hibeni git yap

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hayvancılıkta söylenenlere katılıyorum. Devlet hayvan veriyor. Büyük ahır yapmak için faizsiz kredi de veriyor. Fakat insanlar hayvancılıktan uzaklaştı. Zahmetli ve zor.
  • Kıymetli arkadaşlar,



    Tarım ve hayvancılık sağlam sürdürülebilir ekonominin şartıdır.



    Hani derler ya, ya işte bir tane çip bir kamyon patates veya pamuk ediyor diye...

    Artık günümüzde böyle değil, şu anda en kıymetli ürün hakiki oynamamış tohumdur.



    Şu anda metrobüsteyim, yazamıyorum.

    Ancak şunu söyleyeyim. Tarım hayvancılık iktisat tarihi boyunca tüm sektörlerin düzenleyicisi olmuştur.



    Biliyor musunuz, Ruslar, Demirel zamanında yaptıkları demir çelik ve diğer fabrikalara para ödemedik karşılığında naranciye verdik. 1lira para çıkmadı devletin kasasından ama Allahın bereketi meyve sebze ile yapıldı hepsi. Konu son derece önemli, şu anda yazamıyorum, sevgiler saygılar kıymetli arkadaşlar



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sendemail -- 26 Ağustos 2017; 10:41:53 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: .Müdür.

    Arkadaşlar size durumu izah edeyim.

    Malatyada yaşıyorum. 40 dönüm kayısı bahçemiz var. 500 civarı kayısı ağacımız var. Size kısa bir hesap yapayım bir görün sonra neden çiftçiliğin bittiğine hak vereceksiniz.

    Şimdi kayısı meyvesinin ortalama iyi verime gelmesi 12-13 yıl sürüyor. İyi bakarsanız 30-35e kadar çok iyi verim alırsınız.

    Bu yılın hesabını dökeyim görün.

    Kayısıya atılan ilaçlar: Tomur ilacı, Çiçek ilacı(2x), Çil ilacı(Mantarda denir. Yağmurun fazla yağmasına göre fazla atılır (3x)), Böcek zehiri(2x) bunlar zorunlu olarak kayısının zarar görmemesi için atılır. Ortalama 500 ağaca işcilik dılındaki maliyeti 9000 civarı tuttu.

    Gübre: Her yıl atılsa daha iyi olur lakin 2 senede bir atılır. Bu yıl suni gübre attık malumunuz inek gübresi uçuk fiyatta. Ortalama maliyeti 5000 işcilik dahil.

    Sulama: Dönüm başı su kullanma ücreti 150 lira. 40 dönüm 6000 lira su parası yapar. Artı dinamo çalışıyor elektriğinide eklersek 8000. Senede ortalama 7-8 kez sulama yapılıyor işciğide 100 liradan 800. Ettimi 8800lira.

    Çapalama, Budama, Bahçe bakımları ortalama işcilikle 1500 civarı tutar.

    Sene boyu bu bakımları yapabilmek için haftasonları sürekli ben,babam,kardeşlerim gideriz. Bahçemizde merkeze yakın sayılır 25km. git gel 50KM. Her gidiş geliş mazotu yeme içme dahil 40 lira olsa. Kayısı toplama sezonu hariç 50 kere gidip gelsek ettimi 2000lira.

    Bu yıl çok şükür kayısı bereketliydi. Çok tuttuğu için büyük boy olmasada çok küçük meyve değildi. Gelelim en büyük masrafa. 500 Ağaca ben 20 işci tuttum. 10 erkek 10 kadın. Bazıları45 bazıları 30 gün çalıştı. Ortalama 37 diyeyim. Bu yılki yevmiye 55 lira. Yani işci başı 2035 lira yapar. 20 işci etti mi 40700tl.

    Henüz satılmadı fakat tahminime göre 20 ton civarı kayısı olur. Geçen gün satın almak için geldiler 20 tona (iri ve ufak kayısı seçilerek ayrı depolanır) Büyük olanlara 5 küçük olanlara 3 lira fiyat biçtiler. Varsayalım 4 lira ortalamadan alsınlar. 20 ton 4 liradan 80000 lira para yapar.

    Yani net gelir 80000-9000-5000-8800-1500-2000-40700=13000TL para yapar. Daha buna ailemin çalışmasını yevmiye olarak eklemedim bile. Traktör masraflarını, çapa makınası masraflarını, alet edevat masraflarını, o 50 gün kayısıda geçen yeme içme masraflarını yazmadım.

    Şimdi 40 dönüm arazisi olan bir çiftçinin kazandığı paraya bakın. Allah aşkına bakın.

    Şimdi ben burdan şunu diyeyim bu tarım bakanlığına, bu borsayı belirleyenlere, Allahtan korkmaz adamlar bu nasıl iş? Kim çiftçilik yapsın bu şekilde? Kim toprağa, 45 derece güneşin altında çalışmaya dayansın.

    Arkadaşlar bu sadece kayısı. Bunun kavunu, karpuzu, arpası, buğdayı, elması, portakalı var. OLMAZ Bu şekilde çiftçilik OLMAZ. Yürümez. Bunun sonu şimdiden belli. Kim bu eziyetimizden fayda sağlayıp ceplerini dolduruyorsa hakkım haram zıkkım olsun.

    Kusura bakmayın biraz uzun oldu ama işte durum bu vaziyet bu.



    kimlerin cebine gidiyor?




  • Brawilyon kullanıcısına yanıt
    Ne kadar süre tarım ve hayvancılıkla uğraştınız bilmiyorum ama 5 yıl önce bizde tarım ve hayvancılığı mecbır bıraktık

    Atadan kalma toprakları ekmiyoruz artık kiraya veriyoruz

    Dışarıdan lafla olmuyor o işler

    Hayvancılıkta et veya süt hangisi üzerine iş yaprsanız yapın farbrikasyon yem kullanmadığınız sürece verim alamazssınız

    4-5 yıl önce ülkemizde olan kuraklık nedeniyle bir çok hayvancılık üzerine kurulu işletmeler büyük yada küçük ölçekli olanlar iflas etti çünkü paket saman diye adlandırlan samanı zamanında paketini 3 tl den hayvancılıkla uğraşanlar almaziken o dönemde 20 tl ye kadar yükseldi

    Sütün litresi yazın ortalama 70 kuruş civarında

    Bir çuval suni yem ozamanlarda 50 tl den satılmaya başladı ve hala aynı

    Kuraklıktan önce bahsettiyimiz yemin en iyi firmaları bile 35 tl den satılıyordu

    Bugün kasaptan 40 tl ye aldığın kıyma (benim gözümde etin orta sınıfından bir kademe daha altında düşük kaliteden oluşan et kısmından yapılı) besici kasaba girdiyinde karkas eti dana olursa 19 tl

    Dişi hayvan olursa 15-16 tl den karkas et satıyor kesim yaptırıyor

    Eeee nasıl para kazanacak sen 15-16 tl den eti sat kasaptan git aynı eti min. 30 tl den al

    Çiftçilige deyinmiyorum bile mazot zaten belli gübre tohum ilaçlama işçilik vs vs hesapladınmı o işin içinden çıkamıyorsun

    En basitinden anlatayım temmuzda memlekete gittim tatil için tam ekin harman işleri zamanında

    Kayın pederim üniversite de memur

    Ayrıca hayvancılık ve çiftçilikle uğraşıyorlar

    Yardım ettim işlerine birgün akşam oturduk sohbet ediyoruz

    Kendilerin 13-14 büyük baş hayvan var

    Şimdi tarladan kalkan saman ve mahsulü ayrıca yıllık aldıkları yemi vereriner masraflarını işçiliklerini hespladığımızda yıllık ortalama 50 bin tl civarında yem ve extra ücretler çıkıyor

    Soruyorum yıllık ortalama ne kazanıyorsunuz ne satıyorsunuz diye yemin ederim 25-30 bin tl yi geçmiyor

    Sadece tarladan kalkan mahsül kış mevsiminde satıldığında 38 bin tl yapıyor

    Soruyorum sana bu iş yapılırmı acaba!

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Köy enstitülerinin modern şartlara uygun biçimde tekrar açılmasını isterim.Kırsal hayatın tek canlanma yolu bunlardan geçer.Yoksa saman,angus,mercimek vb. ithal etmeye daha da devam ederiz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Audi383848 -- 26 Ağustos 2017; 12:4:27 >
  • köye ev yaparlarsa olmaz.o zaman kim bimden alışveriş yapacak.heryerde toki + bim a101 olmalı ki yurtdışından ve yurtiçinden ucuza kapattıkları malları satsınlar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BenKimimKimimBen


    quote:

    Orijinalden alıntı: Erkka

    Tabiki ziraat ve hayvancilik onemli ama 21. Yy bilgi çağında toplumun temelinin hayvancilik ve ziraat oldugunun soylenmesi bana dogru gelmiyor.

    Rusya gibi bir ülkeden buğday ithal ediyoruz nasıl doğru gelmez.

    her seyi ithal ediyorsun samana mi takildin? Teknoloji ve bilgi ithalatina verdigin para samana verdiginin binlerce misli. Samanini kendin uretsen ne olur?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.