Şimdi Ara

YGS,LYS HABERLERİ...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
3
Cevap
0
Favori
536
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bu sınavda adaylara Sınava Giriş Belgesi gönderilmeyecektir. Adaylar sınava girecekleri yer bilgisini gösteren Sınava Giriş Belgesi’ni, T.C. kimlik numaraları ve şifreleri ile 7 Mart 2011 günü saat 14.00’ten itibaren ÖSYM’ninhttp://ais.osym.gov.tr internet adresinden edineceklerdir. Belgenin üzerinde adayın sınava gireceği merkez, bina, salon bilgileri ile adayın fotoğrafı bulunacaktır. Adaylar internetten edinecekleri bu belgelerin renkli yada siyah-beyaz çıktılarını sınav günü yanlarında bulundurmak zorundadır. Bu belgesi yanında olmayan adaylar sınava alınmayacaktır.Adayların sınava girecekleri binayı sınav gününden önce görmeleri yararlarına olacaktır.
    Fotoğraflı ve onaylı Özel Kimlik Belgesi olarak sadece Nüfus Cüzdanı veya Pasaport kabul edilecektir. Nüfus Cüzdanı fotoğraflı ve TC Kimlik Numarası yazılı olmalıdır. Özel kimlik belgesi olarak nüfus cüzdanını veya pasaportunu sınav günü yanında bulundurmayan aday, gerekçesi ne olursa olsun sınava alınmayacak; sınava alınsa bile sınavı geçersiz sayılacaktır.







  • GÜZEL BİR YAZI

    YGS’nin Önemİ

    Sınavların hayatınızdaki yeri ve önemi artık hiç kuşkusuz üzerinde uzun uzun düşünüp, tartışılacak bir konu haline geldi. Katılmış olduğumuz eğitim ve konferanslarda gençlere, ‘ileride meslek olarak ne seçmeyi düşünüyorsun?’ sorusunu yönelttiğimizde artık şu cevabı çok sık duymaya başladık: ‘Önce YGS ve LYS’ ye girip, olabildiğince yüksek bir puan almayı planlıyorum. Sonra gelen puana ve başarı sırama göre meslek grupları ya da üniversiteler arasında seçim yapacağım’
    Aslında burada ifade etmek istediklerinizi bir alışveriş gibi düşünebiliriz. Burada önemli sorulardan biri de şudur: ‘Alışverişe ne zaman çıkarız?’ Elbette, cebimizde para olursa. İşte gençler de bunu düşünüyor ve planlıyor. Puanları toplamadan meslek ve üniversite tercihi yapmayı, bu uğurda kafa yormayı boşa geçen bir zaman ve çaba olarak görüyorlar. Bunun ne kadar sağlıklı bir yöntem olduğu tartışılacak bir konu. Burada asıl üzerinde durulması gereken konu gençleri bu şekilde düşünmeye teşvik eden süreç.

    Şu da bir gerçek ki; sınavlar o ya da bu şekilde adları yıllara göre değişse de hep olacak ve olması da gerekecek. Çünkü arz ve talep dengesine baktığımızda, her yıl sınavlara giren öğrenci sayılarında artışlar yaşanırken, üniversitelerin kontenjanlarında yapılan artışların bu talebi karşılamadığını görüyoruz. İşte bu sınavların ilk etabı 27 Mart 2011 Pazar günü tüm Türkiye ve KKTC’de yapılacak.
    Dershane ve okullarda yapılan sunumlarla YGS- LYS’nin önemi ve bu sınavlara nasıl hazırlanmanız gerektiği gibi konularda gerekli taktikleri aldığınıza eminim. Sadece çok çalışıyor olmak, çok soru çözmek sınavlardaki performansınızı artırmaya yetmeyeceğini bilmeniz gerekiyor. Bunun için sınavların anlamını çok iyi yorumlamanız gerekiyor. Gerekirse bu konuda danışmanlarınızdan yardım almalısınız. Kısaca YGS’nin önemi üzerinde tekrar durmak ve bazı hususları sizlere hatırlatmak istiyorum.



    Anahtar Bilgiler

    Bildiğiniz üzere YGS, sahneleyeceğiniz oyunun ilk perdesini oluşturuyor. Bu sınavdan elde edeceğiniz yüksek performans Haziran ayında gireceğiniz sınavlardan elde edeceğiniz yerleştirme puanlarınızın (Y- LYS) yüzde 40’ını oluşturacak.
    Bir başka ifade ile YGS’de yüksek puan alan adaylar LYS’ ye avantajlı olarak katılacaklar.
    O halde kalan süreyi nasıl verimli bir şekilde kullanabilir ve neler Yapabilirsiniz?



    · YGS soruları ağırlıklı olarak lise 1 konularından geldiğine göre, çalışma planınızda lise 1’den eksik olduğunuzu düşündüğünüz konulara ve soru tiplerine yer vermelisiniz.

    · 2010 YGS sınavını sınav formatında çözmelisiniz.

    · Haftada en az 2 defa YGS ve LYS deneme sınavları çözerek, performansınızı ölçmelisiniz. Tabii süre tutmayı unutmadan!

    · Deneme sınavlarında boş bıraktığınız ya da yanlış yaptığınız sorular üzerinde tekrar durmalısınız. Kısacası eksiklerinizi sorular üzerinden tamamlamalısınız!

    · Gerek konu tarama gerekse deneme sınavlarında sürekli hata yaptığınız soruları kesip, bir deftere yapıştırın. Soruların doğru cevaplarını karşısına yazarak, zaman içerisinde takıldığınız soru kalıpları ile ilgili farklı sorular çözün.

    · Tabii bir taraftan da LYS sınavlarına hazırlanmayı ihmal etmeyin.

    · Çok iyi bildiğiniz konular üzerinde fazla durmayın. Eğer altyapınızın yeterli olduğuna inanıyorsanız, ileriki konularla ilgili soruları çözmeye çalışın.

    · Kendi alanınızın dışında çözeceğiniz her sorunun YGS dolayısıyla LYS puanlarınıza da olumlu yansıyacağını bilin. Bu nedenle çalışma planınızda alan dışı gibi görünen derslere de yer açmanız sizin için fayda sağlayacaktır. Örneğin Fen öğrencisiyseniz YGS de sorulan 4 testten ( Türkçe – Matematik – Fen - Sosyal) Matematik ve Fen testini cevaplayıp, Sosyal ve Türkçe sorularını da çözmeyi hedefleyerek puan toplamaya bakın. Aynı durum TM ve Sözel öğrencileri de geçerli.



    Çünkü alanınız dışında doğru cevaplayacağınız her soru sizleri rakipleriniz arasında bir adım öne geçirecektir. Testlerin sizlere ne kadar katkı sağladığı hakkında rehber öğretmenlerinizden bilgi alabileceğiniz gibi ÖSYM’nin web sitesinden de faydalanabilirsiniz.

    Tabii bunları yaparken bir taraftan yanınıza ‘Başarabilirim ve ‘Elimden geleni yapabilirim’ cümlelerini sık sık tekrar eden ‘Olumlu sesinizi’ de almayı unutmayın.

    Sağlıklı, güzel bir çalışma süreci geçirmeniz dileği ile...
    ÖZLEM EMİROĞLU




  • DENEME SINAVLARINDA NE DENENİR?

    Eğitim sistemimiz belli düşünme ve davranma kalıplarına karşı biraz köşeli olduğu için, öğrenen öğrenci de bu kalıplar içinde kendini tanımlamaya çalışır. Doğal olarak sunulanın dışında bir şey denendiği zaman kişi kendini kötü bile hissedebilir.
    Deneme sınavları adı üzerinde ‘deneme’dir. Bir şeylerin denendiği sınavlardır. Hatta bu sınavlar ve sayıları itibariyle de üniversite hazırlık sektöründe öğrenciyi tavlamak için iyi birer araçtırlar. Peki, o zaman ne bekliyorsunuz? Mesela bilginiz tamam diyelim ya da eh işte sizin tabirinizle. Deneme sınavlarında işin teknik süreci dışında bir de psikolojik süreci olduğunu unutmayın. Yani öğrenci, ille de her sınavda aynı bölümden başlıyor, benzer sorularda tekliyor, üst üste 5 sorunun yapamadığı türden olduğunu görüyor peki ya sonra? Bana müsaade diyerek vaz mı geçiyorsunuz yoksa zorla kendinizi toplamaya çalışıp kalan soruları da çözmeye mi çalışıyorsunuz? İşte asıl sınav budur bence?
    Değerli öğrenciler, deneme sınavlarında teknik takip peşine de düşmelisiniz. Yani her sınavda farklı bölümlerden başlayarak sınav ‘an’ında neler yaşabileceğinizi, o anda ortaya çıkabilecek, size tanıdık gelmeyen duygularınızla da tanışıp, bu süreçle nasıl baş edeceğinizi de test etmelisiniz. Ben bunu sizlere özellikle tavsiye ediyorum. Eğer, bir sınavda farklı bir bölümden başladınız diye puanınız biraz düşecekse düşmelidir. Kendinizi en hızlı, en rahat ve en sakin bir şekilde nasıl hissediyorsanız sınav taktiğiniz öyledir ve size aittir. Çünkü bu sınavı siz veriyorsunuz. Herkes Türkçe bölümünden başlamak zorunda değil, suyu biraz tersine akıtmanız, hatta biraz risk almanız gerekiyor. Bu cümlelerden sonra öğrencilerden genelde ‘aileme nasıl açıklarım puanımın düştüğünü’ gibi endişeleri de sıkça duyarım. Bunun bir deneme olduğunu en iyi sonuca ulaşmak için tüm alternatiflerinizi denediğinizi söyleyebilir ya da bunun için size destek olan profesyonellerden yardım isteyebilirsiniz.
    Denemelerde, ertesi gün gideceğiniz partiyi, erkek-kız arkadaşınızı ya da mezuniyetinizde giyeceğiniz kıyafeti düşünüyorsanız bu konuyla ilgili biraz daha düşünmenizi ve aklınızı başınıza toplamanızı önerebilirim! Şaka bir tarafa, bu sadece önerilerek olacak bir iş değil. Bu konuda gerçekten kafa yormak, mücadele etmek, pratik yapmak, yılmamak, çalışmalarınızı gerekirse tekrar baştan almak gerekir.
    Sınav anındaki bedensel, duygusal, zihinsel süreçlerinizin farkında olmak bile puanlarınızda gözle görülür bir yükselme sağlayacaktır. Sürecinize biraz daha dışarıdan, biraz daha profesyonelce bakmaya çalışmak duygusal olarak da sizi rahatlatacaktır diye düşünüyorum. Çünkü büyük bir çoğunluk sizin gibi düşünüyor ve davranıyor. Bu süreçte, farklı düşünen ve davrananlar bir adım öne çıkacaktır.
    Herkese iyi denemeler...

    ÖZNUR TUFAN




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.