|
Bildirim
|
1) Öncelikle kastıra kastıra 70'le gidilmedi. Hızım genel olarak 90 - 100 km/h arasındaydı. Ortalama hızın düşük olmasının sebebi yolun dümdüz olmaması, rampalarda yavaşlayıp vites küçültmemin gerekmesi, şehir içine girmem vs... Eğer sabit hızda dediğin gibi 80 km/h da gitsem o zaman 4 litreden az yakar. Dediğin sabit hızda yol bilgisayarı verileri 3.8 L / 100 km civarındaydı. Bu gerçekçi bir veri olmaz.
2) Araçlara 40000 TL para vermek tüketicinin tercihi değil. Şimdi burada oturup ekonomik durumu konuşmayalım. ÖTV'ye zam yapılmasının veya döviz karşısında en çok değer kaybeden para biriminin TL olmasının sebebi benim ekonomik politikalarım değil. Şu anda Türkiye'de en düşük kalitede B segmenti aracın fiyatı 36.000 TL'den başlıyor. 3) Ben zorunda kalmadıkça 2. el araç almam. Sen alırsın, bu senin prensibin. Al - satçı değilim. Aldığım aracı 3 yıldan az kullanmıyorum. Polo da her ne kadar geçiş aracı olsa da en az 3-4 yıl kullanılacak. Ayrıca ikinci elde en az değer kaybeden markalardan birini seçmemin de bir amacı var. Yazımın başında belirtmiştim. 4) 17 binde aldığın 2 el araç kaç km'deydi? Daha önceki sahibi ne kadar sağlam kullandı? Sen almışsın, sorunsuz kullanıyorsun. Ben gidip aynı koşullarda benzer bir araç alsam sorunsuzluğunu garanti edebilir misin? Aracının daha ucuza gelen tamirlerini nerede yaptırıyorsun? Herhangi bir sorun çıksa gittiğin adama karşı yasal bir dayanağın var mı, "senin tamirin yüzünden oldu" diyerek davanı açabilir misin? Bu tamamen prensip meselesi. Ben aracı aldım mı biner giderim. Her türlü sorunda karşımda muhatabım yetkili servis olur. Sanayide ucuz usta peşinde koşturamam, Bakımı geldi mi sabah verir, öğlen alırım. Dediğim gibi, zorunda kalsam tabi ki ikinci el aracı alırım, ancak kim tarafından hangi koşullarda kullanıldığını, başıma açacağı işlerin sürpriz olduğu bir aracı almaktansa 0 km daha az donanımlı bir araç almayı tercih ederim. Dersen ki 0 km tüm araçlar sorunsuz mu, tabi ki değil. Benim başıma geldi, bundan önceki 2 aracımda da üretimden kaynaklı sıkıntı oldu. He ne oldu, aldım arabaları koydum servisin önüne. Tamir ettiler. Bu sürede kiralık aracımı da sağladılar. Avensis'de benzer bir sorun karşına çıksaydı aynı hizmeti alabilecek miydin? Bu tamamen tercih meselesi. Ayrıca, senin 2001 model Avensis'in Polo'dan daha güvenli olduğunu neye dayanarak söylüyorsun? Bak ben sana diyorum ki, "2001 model Avensis, Polo'dan güvensizdir, istersen 4 değil, 14 hava yastığı olsun". Al sana Euro Ncap sonuçları: 1998 Toyota Avensis: http://www.euroncap.com/tr/results/toyota/avensis/15492 2009 Volkswagen Polo: http://www.euroncap.com/tr/results/vw/polo/11069 Ha bir de, Polo'nun test standartları Avensis'e göre çok daha sert. Senin Avensis 2009'daki teste girse muhtemelen 2 yıldız bile alamaz. 5) Benim için araç demek bir noktan bir noktaya "yasal hız limitleri" çerçevesinde en çabuk şekilde gitmek demek. 1.0 motora katlanmak ne demek bunu anlamadım. Bu tamamen performans beklentisi. Sen kendi beklentinle benim tercihlerimi değerlendirip daha sonra buna katlandığımı söylüyorsun. E o zaman bir sonra ki arabamı sen tercih et, sen benim yerine satın al, ben bineyim? Nasıl olsa referansımız senin beklentin ve sen de buna göre "1.0 araca katlanmak" diyorsun? Bu kadar uzattım, çok kısa özetleyerek geçiyorum. Senin beklentin ve bakış açın farklı, benim beklentim ve bakış açım farklı. Benim ne yazık ki 15 yaşında bir araç alıp, daha sonra "acaba başıma ne gelir" diye düşünecek ne zamanım, ne de bunlarla uğraşacak yeterli sabrım var. Dediğim gibi, tamamen tercih meselesi. 0 km aracın sorunsuz olma garantisini tabi ki de veremem, ama en azından her türlü sorunda hukuki yaptırımlar var. Seve seve yapmayan bayiler sevmeye sevmeye de olsa yapmak zorundalar. |
High Quality demiş ki; Mesajı Yerinde Gör
Mesaji okuyunca yazdigim incelemeyi bastan okudum. Araci "oldukca" ovup araya bir kac elestiri sikistirdigimi soylemissin. Araci ovdugum noktalar: 1) Motorun az yakmasi. 2) Ic mekan tikirtisinin az olmasi. 3) Composition Color ekran olmasi. Bir de hosuma gitmeyenler hakkinda yazdiklarima baktim. 1) Ic mekanin Corsa'dan basik oldugu. 2) Ic mekanda tamamen sert plastik kullanilmis olmasi. 3) Sanziman yollarinin net olmamasi, yerine oturmamasi. 4) Vites degisiminin gurultulu olmasi. 5) Bagaj'da kullanilan malzemenin kalitesizligi. 6) Aracin yokuslarda bayilmasi, hizin cok fazla dusmesi. Eger butun bu yazdiklarima kalkip da "Araci cok ovup araya bir kac basit elestiri sikistirmissin" diyebiliyorsan, ne yazik diyebilecegim tek sey okudugunu algilamak konusunda fazlasiyla basarisiz oldugun bariz bir bicimde ortada. Bence ilk sayfayi bastan oku ve yazdigin mesaji tekrar gozden gecir. |
@ufuk, senin de izlenimini okumak isterim, detaylı olarak yazar, fotoğrafları paylaşırsın. Ha bir de "hiç de", -de ayrı. Elimden geldiğince düşünenlere bir fikir versin diye bir şeyler yazdım, altına bomboş "mobilet motoru" yazmak her şeyden önce verdiğim emeğe saygısızlık. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi commandx -- 12 Nisan 2015; 12:27:03 > |
|
|