Şimdi Ara

Türk Olimpiyat Atletleri ve Haber Yapan Gazete Fotosu. Sansür mü ne

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
15
Cevap
0
Favori
858
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bir arkadadaşım soruyor. Bu ne kafası diye. Valla düşündüm ben Yüksel Altuğ kafası olduğuna karar verdim. Bakıyoruz


     Türk Olimpiyat Atletleri ve Haber Yapan Gazete Fotosu. Sansür mü ne



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi OğuzhanAhan -- 11 Ağustos 2012; 2:56:53 >



  • O değilde Yüksel Aytuğ'u boşu boşuna eleştiriyorsunuz, adam haklı.

    edit bu ne lan

    Allah subhânehu ve te´âlâ`nin izni ile bu olimpiyat denen cirkin organizasyona katilmayacagimiz gunlerde gelecek...





    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi OnrbK -- 11 Ağustos 2012; 2:59:11 >




  • Ulan arkadaş gülsem mi yoksa ağlasam mı karar veremedim ya ahahhahahah
  • quote:

    Orijinalden alıntı: OnrbK

    O değilde Yüksel Aytuğ'u boşu boşuna eleştiriyorsunuz, adam haklı.

    edit bu ne lan

    Allah subhânehu ve te´âlâ`nin izni ile bu olimpiyat denen cirkin organizasyona katilmayacagimiz gunlerde gelecek...




    arkadaşım linkteki videoyu izle öyle karar ver

    http://www.bianet.org/bianet/dunya/140238-yuksel-aytug-a-kadinsi-bir-yanit




  • konu var forumda
  • Eşeğin aklına karpuz kabuğu sokuyolar
  • quote:

    Orijinalden alıntı: OğuzhanAhan

    quote:

    Orijinalden alıntı: OnrbK

    O değilde Yüksel Aytuğ'u boşu boşuna eleştiriyorsunuz, adam haklı.

    edit bu ne lan

    Allah subhânehu ve te´âlâ`nin izni ile bu olimpiyat denen cirkin organizasyona katilmayacagimiz gunlerde gelecek...




    arkadaşım linkteki videoyu izle öyle karar ver

    http://www.bianet.org/bianet/dunya/140238-yuksel-aytug-a-kadinsi-bir-yanit

    Dostum millet takmış göğüslere.Keşke o kısmı silseymiş yazısından, bence çok haklı.Ben insani yönüne bakarım olayın.Resmen basıyorlar testesteronu, ortada cinsiyet diye bir şey kalmıyor, tek tip hepsi.Spor uğruna kadınlıklarını köreltiyorlar.

    Ayrıca ülkemizde yazının göğüs kısmına takıp da prim yapmaya çalışan bidonlara itibar etmiyorum.Koskoca yazıdan cımbızla laf çekip ona göre yazı yazdı bütün köşe yazarları.Bir kişi de çıkıp yav he he demedi bunlara.




  • Bu gazeteyi cıkaranlar hakikaten evladım olsa sevmem reddederim o derece.
  • Ben kadın derneklerinin yerinde olsam, olimpiyat oyunlarını şiddetle protesto ederdim. Olimpiyat halkalarının altına kadınlık simgesi artı işaretlerini koyardım...
    Bu duyguya kapılmam için kadınlar arası yüzme yarışlarını izlemem yetti. Havuzdaki hanımların, kadınlıkla bir ilgisi kalmamış gibiydi. Kocaman omuzlar, küçücük kalçalar ve tahta gibi dümdüz göğüsler... Eğer mayolarının farklı biçimi olmasa, hepsini erkek sanacaktım. Hele göğüsler... Kadınlığın, analığın, bereketin simgesi olan göğüsler, hızı engelleyen birer "safra" olarak görülmüş olmalı ki, çocukluktan bu yana adeta budanmış.
    Bazı kadın ciritçileri, güllecileri, güreşçileri, haltercileri, boksörleri saymıyorum bile... Onların görüntüleri hepten içler acısı...

    KADINA SPORTİF ŞİDDET
    Gelelim, işin kadınları ilgilendiren asıl bölümüne:
    Görünen o ki, bir kadının sportif başarısı, "erkeğe benzemesiyle" doğru orantılı. Yani pek çok branşta madalyaya giden yol "erkeğe dönüşmekten" geçiyor. Şimdi söyleyin bana, bir kadın bundan daha fazla nasıl aşağılanır?
    Olimpiyat sporcularının bir atletten ziyade "üniformasız asker" olarak görüldüğü soğuk savaş döneminde, özellikle Doğu Bloku ülkelerinin kadın atletlerinin gerçekten kadın olup olmadığı tartışılırdı. Kullandıkları hormon ilaçları yüzünden bıyıklı kadın atletler (!) koşardı pistlerde. Doping ve diğer kimyasalların spor sahalarından uzaklaştırılması yolunda alınan önlemler ve denetim teknolojisinin gelişmesiyle, bu insanlık dışı çirkin görüntünün biraz önü alınır gibi oldu ama Londra Olimpiyatları'nda gördüm ki, madalya için "erkekleşmek zorunda bırakılan" pek çok kadına, üstü örtülü bir sportif şiddet uygulanıyor. Adeta kadınlıkları ellerinden alınıyor.
    Size ütopik gelebilir ama bu konuda bir önerim var. Kadın sporcuların kronometre sonuçlarıyla yetinilmesin. Sıralama yapılırken sporcuların fiziksel görünümlerinin "kadına benzerliği oranında" artı ve eksi puanlar eklensin!..
    Aksi halde kadın zarafetini ve nahifliğini, olimpiyat eliyle yok edeceğiz...

    Yüksel ALTUĞ

    Abi bence sen sanki adamı korumaya meyillisin. açıkça spor yapan kadınları, kafasında çizdiği kadın resmine oturtamadığı için aşağılayıp hor görmüş, bunu da soğuk savaş döneminde yaşananlara bağlayıp kendisini meşrulaştırmaya çalışmış. yazısını okuduktan sonra sen adamdan ne anladın bilmiyorum ama benim anladığım açıkça şuydu: Kadın evinde oturacak, gerisin geri çocuk bakacak, mama deyince çocuğuna süt verecek ve bütün ömrü bu tarz işlerle devam edecek. Açıkçası bu köhne zihniyetin yarattığı toplumsal ayrışmanın bir sonucu olarak 4 senelik üni hayatımda 400 erkeğin koltuk altı kokusuyla ders işlemek zorunda bırakıldım. Neden? çünkü aynı şekilde mesleklerde de çok ciddi meslek kutuplaşması mevcut. Kaldı ki bu kutpa uymayıp aykırıyı yaptı diye bir çok kız arkadaşım, yine aynı bölümde olan erkek arkadaşlarım tarafından hor görünürdü arada. Bu noktada da rahatlıkla söyleyebilirim ki yazısı 4 seneden beridir tanıdık olduğum bir ses tonu ile yazılmış ve her türlü de tepkiyi hak eden cinste.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: OğuzhanAhan

    Ben kadın derneklerinin yerinde olsam, olimpiyat oyunlarını şiddetle protesto ederdim. Olimpiyat halkalarının altına kadınlık simgesi artı işaretlerini koyardım...
    Bu duyguya kapılmam için kadınlar arası yüzme yarışlarını izlemem yetti. Havuzdaki hanımların, kadınlıkla bir ilgisi kalmamış gibiydi. Kocaman omuzlar, küçücük kalçalar ve tahta gibi dümdüz göğüsler... Eğer mayolarının farklı biçimi olmasa, hepsini erkek sanacaktım. Hele göğüsler... Kadınlığın, analığın, bereketin simgesi olan göğüsler, hızı engelleyen birer "safra" olarak görülmüş olmalı ki, çocukluktan bu yana adeta budanmış.
    Bazı kadın ciritçileri, güllecileri, güreşçileri, haltercileri, boksörleri saymıyorum bile... Onların görüntüleri hepten içler acısı...

    KADINA SPORTİF ŞİDDET
    Gelelim, işin kadınları ilgilendiren asıl bölümüne:
    Görünen o ki, bir kadının sportif başarısı, "erkeğe benzemesiyle" doğru orantılı. Yani pek çok branşta madalyaya giden yol "erkeğe dönüşmekten" geçiyor. Şimdi söyleyin bana, bir kadın bundan daha fazla nasıl aşağılanır?
    Olimpiyat sporcularının bir atletten ziyade "üniformasız asker" olarak görüldüğü soğuk savaş döneminde, özellikle Doğu Bloku ülkelerinin kadın atletlerinin gerçekten kadın olup olmadığı tartışılırdı. Kullandıkları hormon ilaçları yüzünden bıyıklı kadın atletler (!) koşardı pistlerde. Doping ve diğer kimyasalların spor sahalarından uzaklaştırılması yolunda alınan önlemler ve denetim teknolojisinin gelişmesiyle, bu insanlık dışı çirkin görüntünün biraz önü alınır gibi oldu ama Londra Olimpiyatları'nda gördüm ki, madalya için "erkekleşmek zorunda bırakılan" pek çok kadına, üstü örtülü bir sportif şiddet uygulanıyor. Adeta kadınlıkları ellerinden alınıyor.
    Size ütopik gelebilir ama bu konuda bir önerim var. Kadın sporcuların kronometre sonuçlarıyla yetinilmesin. Sıralama yapılırken sporcuların fiziksel görünümlerinin "kadına benzerliği oranında" artı ve eksi puanlar eklensin!..
    Aksi halde kadın zarafetini ve nahifliğini, olimpiyat eliyle yok edeceğiz...

    Yüksel ALTUĞ

    Abi bence sen sanki adamı korumaya meyillisin. açıkça spor yapan kadınları, kafasında çizdiği kadın resmine oturtamadığı için aşağılayıp hor görmüş, bunu da soğuk savaş döneminde yaşananlara bağlayıp kendisini meşrulaştırmaya çalışmış. yazısını okuduktan sonra sen adamdan ne anladın bilmiyorum ama benim anladığım açıkça şuydu: Kadın evinde oturacak, gerisin geri çocuk bakacak, mama deyince çocuğuna süt verecek ve bütün ömrü bu tarz işlerle devam edecek. Açıkçası bu köhne zihniyetin yarattığı toplumsal ayrışmanın bir sonucu olarak 4 senelik üni hayatımda 400 erkeğin koltuk altı kokusuyla ders işlemek zorunda bırakıldım. Neden? çünkü aynı şekilde mesleklerde de çok ciddi meslek kutuplaşması mevcut. Kaldı ki bu kutpa uymayıp aykırıyı yaptı diye bir çok kız arkadaşım, yine aynı bölümde olan erkek arkadaşlarım tarafından hor görünürdü arada. Bu noktada da rahatlıkla söyleyebilirim ki yazısı 4 seneden beridir tanıdık olduğum bir ses tonu ile yazılmış ve her türlü de tepkiyi hak eden cinste.

    gerçekten cok dogru söylemişsiniz hocam..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: OğuzhanAhan

    Abi bence sen sanki adamı korumaya meyillisin. açıkça spor yapan kadınları, kafasında çizdiği kadın resmine oturtamadığı için aşağılayıp hor görmüş, bunu da soğuk savaş döneminde yaşananlara bağlayıp kendisini meşrulaştırmaya çalışmış. yazısını okuduktan sonra sen adamdan ne anladın bilmiyorum ama benim anladığım açıkça şuydu: Kadın evinde oturacak, gerisin geri çocuk bakacak, mama deyince çocuğuna süt verecek ve bütün ömrü bu tarz işlerle devam edecek. Açıkçası bu köhne zihniyetin yarattığı toplumsal ayrışmanın bir sonucu olarak 4 senelik üni hayatımda 400 erkeğin koltuk altı kokusuyla ders işlemek zorunda bırakıldım. Neden? çünkü aynı şekilde mesleklerde de çok ciddi meslek kutuplaşması mevcut. Kaldı ki bu kutpa uymayıp aykırıyı yaptı diye bir çok kız arkadaşım, yine aynı bölümde olan erkek arkadaşlarım tarafından hor görünürdü arada. Bu noktada da rahatlıkla söyleyebilirim ki yazısı 4 seneden beridir tanıdık olduğum bir ses tonu ile yazılmış ve her türlü de tepkiyi hak eden cinste.

    Ne anladığımı yazayım tekrar, madalya uğruna kadınlıklarından vazgeçtikleri, erkek/kadın farkı kalmadan tek tip sporcu tek tip ''insan''a dönüşmeye başladıklarını anladım.Zaten benimde düşündüğüm bir konuydu, yazısını görünce de hoşuma gitti.

    Ama her zamanki gibi üslup hataları yapmış Yüksel Aytuğ.Bir kere önceden de dediğim gibi göğüs meselesini yazması çok yanlış.Ayrıca da çok yanlış bir düşünce.Zaten herkes buradan yüklendi adama.Ona lafım yok, bende kızdım dediğim gibi.

    İnsanlar ana fikri anlamak istemiyor resmen.İlk paragrafta yazdığım gibi durum.Ayrıca yazılarını günlük olarak takip ederim ama savunmaya çalışmıyorum asla.Mesela Acun ile ilgili yazılarını hiç beğenmiyorum.Sırf arkadaşı diye öve öve bitiremiyor, aynı şekilde Beyazıt Öztürk ile ilgili yazıları da hiç okuyasım gelmiyor.Saçma sapan yerlerden yakalayıp övmeye çalışıyor sürekli.Ama genel itibari ile tv eleştirileri güzeldir.Bazen böyle abuk subuk mantık hataları, anlam kaymaları yapıyor.Tepki de oluyor doğal olarak.Ama bu son hatasında tamamen rant uğruna eleştiriyor çoğu köşe yazarı.Yazıyı hiçe sayıp tek cümle üzerinden eleştiriyorlar.

    Senin son cümlelerinde bahsettiğin konu çok başka, kadın erkek ayrımı.Maalesef ülkemizde de çok üst seviyelerde bu.Ama yazı ile pek bir alakası yok.




  • Son yazısını daha okumamıştım, şimdi okudum.Buyrun bakın ne yazmış kendisi


    Vay, vay, vay... Ben o olimpiyat yazısını yazmasaymışım, sanal âlem tayfası neyi konuşacakmış, kime sallayacakmış yahu? Kerameti kendinden menkul bazı sözde yazarlar Suriye ve İran'la savaşın eşiğine gelişimizi, şehitlerimizi, Güneydoğu'da olup bitenleri, her gün kocası tarafından öldürülen kadınları bırakmış, benim yazımı cımbızlamışlar. 'Cımbızlamışlar' diyorum, çünkü içinden kelime seçip 'istedikleri gibi' okumuşlar. Ne meme düşkünlüğüm kaldı, ne kart zamparalığım... Hele bir köşe yazarı hanımefendi, 'Senin de saçların uzun, kadına benziyorsun' demesin mi?
    İşte eleştiride aradığım 'derinlik'!
    Hadi gönderilen tweet'lerden, yazıyı okuyan ama daha önce beni takip etmeyen okurların eleştirilerini sineye çekerim...
    Peki ya yıllardır beni tanıyan, kadınlar ve kadın hakları konusundaki duruşumu bilen 'sözde' yakınımdakilere ne buyrulur? Yahu insan bir an tereddüde kapılıp 'Bu adam kesinlikle böyle bir şey demez. Acaba ifade ettiği şeyi yanlış mı anladık?' diye merak edip telefon etmez mi?
    İyi ki o yazıyı yazdım. İyi ki bunca fırtına koptu. İnsan gerçek dostunu, düşmanını böyle günlerde tanıyor. Yoksa koynumdaki yılanları, pusuda açığımı bekleyen çakalları hiç tanımayacakmışım.

    SÖZÜMÜN ARKASINDAYIM
    Peki ben ne demişim o yazıda? Kelimesi kelimesine aktarıyorum:
    "Görünen o ki; bir kadının sportif başarısı, 'erkeğe benzemesiyle' doğru orantılı. Yani pek çok branşta madalyaya giden yol 'erkeğe dönüşmekten' geçiyor. Şimdi söyleyin bana, bir kadın bundan daha fazla nasıl aşağılanır?"
    Yani kadının bu şekilde aşağılanmasını yüreğim kaldırmamış, isyan etmişim. Kadınlar adına, kadınlık adına..
    Sonra ne demişim? "Londra Olimpiyatları'nda gördüm ki; madalya için 'erkekleşmek zorunda bırakılan' pek çok kadına, üstü örtülü bir sportif şiddet uygulanıyor. Adeta kadınlıkları ellerinden alınıyor."
    Yalan mı? Özellikle Doğu Bloku ülkelerinde kadın atletlere 'madalya zoruyla' kullandırılan hormon hapları nedeniyle zavallıların ne hale geldiklerini görmüyor musunuz? Üstelik birçoğu bu nedenle 'doğurganlığını' yitiriyor. Daha küçücük yaşta, neyin ne olduğunu anlamadan...
    Tabii ki kadını sadece 'doğurmakla görevli varlık' olarak görecek kadar aymaz değilim. Ama Allah'ın sadece kadınlara bahşettiği bu ayrıcalığın da kıymetini bilmek gerek.
    Çin'in dünya rekoru kıran 16 yaşındaki kadın yüzücüsünün 'üretildiği' iddiaları var. Daha ana karnına düşmeden genleriyle oynandığı, su üstünde hızlı gitmesi için adeta bir 'tekne' gibi tasarlandığı, robotlaştırıldığı yazılıyor, söyleniyor. Yakında anasının karnından ayak parmaklarının arasında perde bulunan 'potansiyel yüzme şampiyonu' bebekler çıkaracaklar.
    İşte benim itirazım, isyanım buna... Sadece madalyaya odaklı, her türlü etik kural ve insani erdemden uzak bir anlayışla 'üretilen' ve bu üretim aşamasında giderek kadınlığını ve hatta insanlığını yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalan, ne kadar erkeğe dönüşürse madalyaya o kadar yaklaşacağına inandırılan 'feda edilmiş' GDO'lu kadın sporcu yaratmaya kalkışanlara...

    HESAP HATASI YAPTIM
    İşte ben o yazıyı bu 'insani' duygularla kaleme aldım. Tek hatam, aptallık derecesine varan iyi niyetimdi. Böylesine masum bir amaçla yazılan satırlardan 'kadını göğüs ve kalçadan ibaret sayan, faşizan bir kadın düşmanı' çıkartabileceklerini hesap edemedim. Yetiştirilme biçimim, aldığım aile terbiyesi, hayata pozitif bakışım ve yüreğimden geçeni en hesapsız, en safiyane, en samimi şekilde dile getirme alışkanlığım, öküz altından buzağı çıkarmama elvermiyordu çünkü...
    Sanırım, tek hatam buydu...





  • Yazısında durmadan kadın haklarının koruyucusuyum, iyi niyetimin kurbanı oldum falan falan demiş ama ilk yazısında şu noktaya ayrı olarak dikkat çekmek isterim. Demiş ki ''Aksi halde kadın zarafetini ve nahifliğini, olimpiyat eliyle yok edeceğiz...'' Neden? Çünkü sporcuları görmüyor musunuz? Hepsi tahta gibi, neredeyse erkek çocuğu, nerede göğüs, nerede kalça? tek gördüğüm izbandut gibi geniş omuzlar. Erkek bunlar azizim. Kesin bunda devletlerin parmağı var.

    Kadının bir şekli vardır arkadaş. Sokaklarda, plajlarda, iş yerindeki köşedeki sekreterde gördüğüm o tombiş tombişler nerede veya beni içine bile alabilecek geniş kalçalar nerede? Nerede erkekler için seksi olacak kadın figürü? Erkek sporcuların adonisi var. Kadınlar şanslı oh. ben de istiyorum. Ah devletler ah. siz yakıyorsunuz bunları. basıyorsunuz hormonu, dopingi falanı filanı, sonra bizim göz zevkimiz falanı fiştan oluyor. Bak rus tenisçi hatunlara abi, oy oy. Yüzme de niye böyle değil. Bak elin çinlisine neh. Zaten Çin belli ameliyatla almışlar erkedeş. Hatun görmek istiyorum ben. Ucube değil tarzı bir yaklaşım değil midir bu ?

    Kaldı ki yukarıda verdiğim linkteki videoda kadın sporcu brası ile normal bikini üstü arasındaki farkı ve bunun neden bu şekilde olduğunu çok güzel açıklıyor.
    Uzak doğu ülkelerine gelecek olursak da A cupun standart olduğu bir ülkeden bahsediyorsun yani. üstüne bir de sporcu brasından sonra ne bekliyorsun :D İzleme arkadaşım o zaman uzakdoğulu sporcuları :D Dünyanın tamamı yoksa tombiş değil Jimnastiktekiler de çocuk yaşta daha 15-16 sıklıkla

    Spor başlı başına antremana dayalı bir spor sonuç olarak. Sürekli bir beden eğitimi söz konusu. bu noktada yağ kas oranının düşük olması kabul edilebilir bir şey.

    Bu noktada yok ben iyi niyetim kurbanı oldum, kadın savunucuyum ben bööö, bakın burada burada neler oluyor he he? Dediğiniz gibi seksist bir videodaki kadının tabiri ile 'asshole' değilim benn tarzı kendini aklamak için yazdığı yazı da sadece komik olmuş. Bu noktada rahatlıkla da söylerim. Ağzı başka, kalemi başka, kafasında asıl düşündüğü şey bambaşka ki tanım itibari ile düşündüğü şeyin de woohhooo sport edition olduğunu söyleyebilirim




  •  Türk Olimpiyat Atletleri ve Haber Yapan Gazete Fotosu. Sansür mü ne
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.