Şimdi Ara

TBMM'nin 2 ay tatil yapmaya hakkı var mıdır? (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
76
Cevap
0
Favori
5.481
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: cetinkaya.


    quote:

    Orjinalden alıntı: marophat

    1- Bence görevlerini yapmıyorlar

    2-Politikalar şu bu vs değişebilir ancak benim bahsettiğim o değil.Dürüstlük,insanlık,ahlak gibi değerlerden bahsediyorum.Bu döneme kadar kaç meclis geldi geçti.Eğer o dönemlerde dürüst,insacıl,ahlaklı insanlar gelmiş olsaydı şu anda böyle olmazdık benim demek istediğim odur.

    3-Anayasa konusunda haklısın.Anayasa Mahkemesi kalkmamalı ancak işleyişi değişmelidir.

    En son örneğini AKP davasında gördük.Adam kararı alırken ülkenin siyasi,ekonomik durumlarınıda göz önüne aldık dedi.Yani hukuk yerine bu kriterler uygulanacaksa ne gerek var yasaya zaten.


    Eğer Mahkeme kararını bunları düşünmeden verseydi şu anda çalışan nüfusun yarısı işsizdi, tabikide düşünecekler. Benim çocuğum açlıktan ağlamaya başlarsa sallarım böyle demokrasiye. Devlet millet için vardır , millet devlet için değil.



    Kardeşim yasalara aykırı iş yapıyorlarsa kapatılacaklar tabikide öyle şey mi olur?

    Hem bu ülkede mahkemeler siyasete göremi yasalara göremi karar verecek?

    Yargıda siyasetin ne işi var?

    Hem yabancılar tarafından hep aynı kandırmaca AKP kapatılırsa aç kalırsınız.

    Ben niye AB ve ABD'ye güveneyim ki?

    Benim ülkemin kuyusunu kazan onlar değil mi?




  • quote:

    Orjinalden alıntı: marophat


    quote:

    Orjinalden alıntı: cetinkaya.


    quote:

    Orjinalden alıntı: marophat

    1- Bence görevlerini yapmıyorlar

    2-Politikalar şu bu vs değişebilir ancak benim bahsettiğim o değil.Dürüstlük,insanlık,ahlak gibi değerlerden bahsediyorum.Bu döneme kadar kaç meclis geldi geçti.Eğer o dönemlerde dürüst,insacıl,ahlaklı insanlar gelmiş olsaydı şu anda böyle olmazdık benim demek istediğim odur.

    3-Anayasa konusunda haklısın.Anayasa Mahkemesi kalkmamalı ancak işleyişi değişmelidir.

    En son örneğini AKP davasında gördük.Adam kararı alırken ülkenin siyasi,ekonomik durumlarınıda göz önüne aldık dedi.Yani hukuk yerine bu kriterler uygulanacaksa ne gerek var yasaya zaten.


    Eğer Mahkeme kararını bunları düşünmeden verseydi şu anda çalışan nüfusun yarısı işsizdi, tabikide düşünecekler. Benim çocuğum açlıktan ağlamaya başlarsa sallarım böyle demokrasiye. Devlet millet için vardır , millet devlet için değil.



    Kardeşim yasalara aykırı iş yapıyorlarsa kapatılacaklar tabikide öyle şey mi olur?

    Hem bu ülkede mahkemeler siyasete göremi yasalara göremi karar verecek?

    Yargıda siyasetin ne işi var?

    Hem yabancılar tarafından hep aynı kandırmaca AKP kapatılırsa aç kalırsınız.

    Ben niye AB ve ABD'ye güveneyim ki?

    Benim ülkemin kuyusunu kazan onlar değil mi?


    Karar zaten siyasi değildir adamların ellerinde deliller varsa zaten kapatırlardı ama kopyala yapıştır şeklinde delil hazırlarsan olacağı bu işte.

    Dava siyasi olursa sonucuda siyasi olur bide bu yönüyle düşünün.




  • Olayları şu yada bu partiye çekmeyin arkadaşlar. Malesef yıllardır değişmeyen tek bir şey varki oda her konuda birbirini yiyen partilerin ne hikmetse milletvekillerinin hakları konusunda bir iyileştirme sözkonusu olduğunda birden hemfikir olup yasaları olanca hızıyla geçirmeleridir.
    Bazı arkadaşlar meclis dışında boş durmadıklarını , siyasetle uğraştıklarını söylemişler. Devlete yapılan hizmetle, kendine yapılan yatırımı birbirinden ayırmak lazım. Yani ben bir işyerinde A işini yapmak için seçilmişsem, o işi yapmak için bir daha seçilmek uğruna reklam için harcadığım zaman, benim yaptığım iş süresine dahil edilemez ve benim daha fazla izin yapmamı meşru kılmaz. Biz problemleri olmayan, oturmuş ve belirli hedeflerde ilerleme düşüncesi olmayan bir ülke olsak amenna ama şu anki durumda ülkenin onca sıkıntısının içinde 2 aylık tatili içine sindiren bir meclise bende hakkımı helal etmem.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: temirhan

    Olayları şu yada bu partiye çekmeyin arkadaşlar. Malesef yıllardır değişmeyen tek bir şey varki oda her konuda birbirini yiyen partilerin ne hikmetse milletvekillerinin hakları konusunda bir iyileştirme sözkonusu olduğunda birden hemfikir olup yasaları olanca hızıyla geçirmeleridir.
    Bazı arkadaşlar meclis dışında boş durmadıklarını , siyasetle uğraştıklarını söylemişler. Devlete yapılan hizmetle, kendine yapılan yatırımı birbirinden ayırmak lazım. Yani ben bir işyerinde A işini yapmak için seçilmişsem, o işi yapmak için bir daha seçilmek uğruna reklam için harcadığım zaman, benim yaptığım iş süresine dahil edilemez ve benim daha fazla izin yapmamı meşru kılmaz. Biz problemleri olmayan, oturmuş ve belirli hedeflerde ilerleme düşüncesi olmayan bir ülke olsak amenna ama şu anki durumda ülkenin onca sıkıntısının içinde 2 aylık tatili içine sindiren bir meclise bende hakkımı helal etmem.


    Bir yandan da doğru tabi. Gelişmiş bir ülke değiliz sonuçta. Hadi diğer 10 ayı hakkını verecek şekilde çalışsalar tamam diyelim 2 ay tatile de, bence bu ülke için yeteri kadar çalışmıyorlar. En çok çalışması gereken kişiler oldukları hâlde...




  • Dışardan baskılar sağolsun kapatılmadı yoksa kapatılacak kadar delil vardı.Zaten suçlu olduğu söylendi ama kapatmaya güçleri yetmedi para cezası verdiler.Yani AKP suçsuz değil.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: OkyaNuS.


    quote:

    Orjinalden alıntı: temirhan

    Olayları şu yada bu partiye çekmeyin arkadaşlar. Malesef yıllardır değişmeyen tek bir şey varki oda her konuda birbirini yiyen partilerin ne hikmetse milletvekillerinin hakları konusunda bir iyileştirme sözkonusu olduğunda birden hemfikir olup yasaları olanca hızıyla geçirmeleridir.
    Bazı arkadaşlar meclis dışında boş durmadıklarını , siyasetle uğraştıklarını söylemişler. Devlete yapılan hizmetle, kendine yapılan yatırımı birbirinden ayırmak lazım. Yani ben bir işyerinde A işini yapmak için seçilmişsem, o işi yapmak için bir daha seçilmek uğruna reklam için harcadığım zaman, benim yaptığım iş süresine dahil edilemez ve benim daha fazla izin yapmamı meşru kılmaz. Biz problemleri olmayan, oturmuş ve belirli hedeflerde ilerleme düşüncesi olmayan bir ülke olsak amenna ama şu anki durumda ülkenin onca sıkıntısının içinde 2 aylık tatili içine sindiren bir meclise bende hakkımı helal etmem.


    Bir yandan da doğru tabi. Gelişmiş bir ülke değiliz sonuçta. Hadi diğer 10 ayı hakkını verecek şekilde çalışsalar tamam diyelim 2 ay tatile de, bence bu ülke için yeteri kadar çalışmıyorlar. En çok çalışması gereken kişiler oldukları hâlde...


    Sorun çalışıp-çalışmama da değil.Sorun çalışanların vasfı,yeterlilikleri...Üst yazılarda arkadaşlardan birisi seçildikleri konuma parti başkanı ya da parti kurmaylarına yaranarak geliyorlar demiş.Çok doğru bir tespit.
    Bir partinin milletvekillerinin bir çoğunun üniversite mezunu olması bile inanın bir şeyi değiştirmiyor.Çünkü aday oldukları şehirde seçilebilecek yere vasıfları,eğitimleri,yeterlilikleri,adamlıkları ile gelen aday sayısı belki iki elin parmağını geçmez.
    Bizim öncelikli sorunumuz,bizi temsil eden insanları seçemememiz...Seçtiğimiz parti başkanının bir şekilde gözüne girmiş adamlar.Kimi hırsız,kimi adi suçlara karışmış ama sonuçta biz partiye,parti başındaki insana oy verdiğimiz için,bu durum devam edecek.
    Siyasi partiler kanunu değişmeli ve parti başkanlarının bir nevi mutlak monarşiden farkı olmayan parti üstündeki etkileri kaldırılmalı.Parti içi demokrasi ve muhalefet güç kazanabilmeli,söz söyleyebilmeli.Genel başkana eleştiri getiren bir parti mensubu hakkında hemen soruşturma başlatılamamalı.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Gücdevani


    quote:

    Orjinalden alıntı: OkyaNuS.


    quote:

    Orjinalden alıntı: temirhan

    Olayları şu yada bu partiye çekmeyin arkadaşlar. Malesef yıllardır değişmeyen tek bir şey varki oda her konuda birbirini yiyen partilerin ne hikmetse milletvekillerinin hakları konusunda bir iyileştirme sözkonusu olduğunda birden hemfikir olup yasaları olanca hızıyla geçirmeleridir.
    Bazı arkadaşlar meclis dışında boş durmadıklarını , siyasetle uğraştıklarını söylemişler. Devlete yapılan hizmetle, kendine yapılan yatırımı birbirinden ayırmak lazım. Yani ben bir işyerinde A işini yapmak için seçilmişsem, o işi yapmak için bir daha seçilmek uğruna reklam için harcadığım zaman, benim yaptığım iş süresine dahil edilemez ve benim daha fazla izin yapmamı meşru kılmaz. Biz problemleri olmayan, oturmuş ve belirli hedeflerde ilerleme düşüncesi olmayan bir ülke olsak amenna ama şu anki durumda ülkenin onca sıkıntısının içinde 2 aylık tatili içine sindiren bir meclise bende hakkımı helal etmem.


    Bir yandan da doğru tabi. Gelişmiş bir ülke değiliz sonuçta. Hadi diğer 10 ayı hakkını verecek şekilde çalışsalar tamam diyelim 2 ay tatile de, bence bu ülke için yeteri kadar çalışmıyorlar. En çok çalışması gereken kişiler oldukları hâlde...


    Sorun çalışıp-çalışmama da değil.Sorun çalışanların vasfı,yeterlilikleri...Üst yazılarda arkadaşlardan birisi seçildikleri konuma parti başkanı ya da parti kurmaylarına yaranarak geliyorlar demiş.Çok doğru bir tespit.
    Bir partinin milletvekillerinin bir çoğunun üniversite mezunu olması bile inanın bir şeyi değiştirmiyor.Çünkü aday oldukları şehirde seçilebilecek yere vasıfları,eğitimleri,yeterlilikleri,adamlıkları ile gelen aday sayısı belki iki elin parmağını geçmez.
    Bizim öncelikli sorunumuz,bizi temsil eden insanları seçemememiz...Seçtiğimiz parti başkanının bir şekilde gözüne girmiş adamlar.Kimi hırsız,kimi adi suçlara karışmış ama sonuçta biz partiye,parti başındaki insana oy verdiğimiz için,bu durum devam edecek.
    Siyasi partiler kanunu değişmeli ve parti başkanlarının bir nevi mutlak monarşiden farkı olmayan parti üstündeki etkileri kaldırılmalı.Parti içi demokrasi ve muhalefet güç kazanabilmeli,söz söyleyebilmeli.Genel başkana eleştiri getiren bir parti mensubu hakkında hemen soruşturma başlatılamamalı.


    Tamamiyle katılıyorum.Eskiden seçimlerde partiyi seçebildiğiniz gibi partideki milletvekili adayınıda seçebiliyordunuz.Seçim sisteminide mahvettiler.

    Böyle meclise giren adamı sen seçmiş olmuyorsund ediğin gibi.Parti başkanı seçmiş oluyor.




  • Türkiyede 14 milyon insan açlık sınırının altında yaşıyor. Yaklaşık olarak 4 kişiden 1'i..

    Bu süreçte birileri 3-5 yıl TBMM çatısı altında kalıp ömür boyu 5-6.000 lira emekli maaşı almaya hak kazanıyor.

    Bırakında tatil yapsınlar, nede olsa çoook çalışıyorlar.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: marophat

    Eskiden seçimlerde partiyi seçebildiğiniz gibi partideki milletvekili adayınıda seçebiliyordunuz.Seçim sisteminide mahvettiler.

    Hiç böyle birşey hatırlamıyorum. Yanlışım varsa beni düzeltin.
  • vallahi varlıkları yoklukları anlaşılmayanlar isterlerse tatil dönüşü dönmeyebilirler... aldıkları maaş helali hoş olsun... yeter ki çalışanlara yol açsınlar... hükümet destekçisi gibi anlaşılmasın... mualefet destekçisi gibi anlaşılmasın... ortaya karışık yazdım...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: marophat

    Dışardan baskılar sağolsun kapatılmadı yoksa kapatılacak kadar delil vardı.Zaten suçlu olduğu söylendi ama kapatmaya güçleri yetmedi para cezası verdiler.Yani AKP suçsuz değil.




    Ama suçluda değil, ben bütün iddanameyi indirdim , baya güldük ben hazırlasam daha mantıklı şeyler ileri sürerdim, Eğer kapatılsaydı ozaman ne diyecektiniz, durun ben söyliyim;
    -Mahkeme herzaman haklıdır.
    ama şimdi nediyosunuz, Karar doğru değil, Bu nedemek, İşime geldiği gibi yorumlarım demek, Bu nedemek, Demokrasi benim çıkarıma uygunsa demokrasidir demek.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: cetinkaya.


    quote:

    Orjinalden alıntı: marophat

    Dışardan baskılar sağolsun kapatılmadı yoksa kapatılacak kadar delil vardı.Zaten suçlu olduğu söylendi ama kapatmaya güçleri yetmedi para cezası verdiler.Yani AKP suçsuz değil.




    Ama suçluda değil, ben bütün iddanameyi indirdim , baya güldük ben hazırlasam daha mantıklı şeyler ileri sürerdim, Eğer kapatılsaydı ozaman ne diyecektiniz, durun ben söyliyim;
    -Mahkeme herzaman haklıdır.
    ama şimdi nediyosunuz, Karar doğru değil, Bu nedemek, İşime geldiği gibi yorumlarım demek, Bu nedemek, Demokrasi benim çıkarıma uygunsa demokrasidir demek.


    Neden karar doğru değil dedim iyi bak.İşime gelmediği için değil hukuksal bir karara siyasi koşullara bakılarak karar verilmiştir.

    Yargıya siyaset bulaşmıştır.Bunu anlatmaya çalışıyorum.Bu kararın siyasi olmadığını kimse söyleyemez.Çünkü Anayasa Mahkemesi Başkanı bugünün siyasi koşullarınıda göz önünde bulundurduk dedi açık açık.




  • Konuyu dağıtmak istemiyorum ancak, suçlu değil dediğiniz parti için anayasa mahkemesinin 11 üyesinden 10'u suçludur diye oy kullandı. Siz iddanameyi okurken gülmüş olabilirsiniz ancak 10 adet anayasa mahkemesi üyesi gülmemiş aksine endişe etmişki suçlu bulmuş. Ayrıca ne kapansın nede ceza alsın diyen başkanda gülmemişki kararı açıklarken "davanın muattapları dikkatli olsunlar" türü bir açıklama yapmıştır.

    Bu arada o iddanameden en çarpıcı cümleyi buraya yazalım bakalım kaç kişi gülecek.

    "Camiler kışlamız, minareler süngümüz, kubbeler miferimizdir".
  • quote:

    Orjinalden alıntı: vasago
    Konuyu dağıtmak istemiyorum ancak, suçlu değil dediğiniz parti için anayasa mahkemesinin 11 üyesinden 10'u suçludur diye oy kullandı. Siz iddanameyi okurken gülmüş olabilirsiniz ancak 10 adet anayasa mahkemesi üyesi gülmemiş aksine endişe etmişki suçlu bulmuş. Ayrıca ne kapansın nede ceza alsın diyen başkanda gülmemişki kararı açıklarken "davanın muattapları dikkatli olsunlar" türü bir açıklama yapmıştır.

    Eğer okuduysanız yukarıda belirttiğim sebeplerden dolayı Anayasa Mahkemesinin konumu ve durumu itibariyla olan varlığı sizi rahatsız etmiyorsa elbette ki verdikleri kararlara gülmezsiniz.
    Herkes taktir etmelidir ki hukukta endişeye, kaygıya, duygulara, sevgiye, şefkate, nefrete yer yoktur. Hukukta doğru tektir. Birşey aynı zamanda hem doğru hemde yanlış olamaz, hele ki mahkeme ortamında hukuk ortamında böyle birşey söz konusu dahi olamaz.
    Yani ben arabamla kırmızı ışıkta geçip yayaya çarpıp ölüme sebebiyet verdiysem, cezam bellidir.
    Eğer hakim bana "evladım seni afediyorum ama bir dahaki sefere daha dikkatli ol tamam mı?" derse ve beni salıverirse işte o zaman gülerim.
    Tabi ben kırmızı ışıkta geçmediğim halde başka bir aracın vurduğu yayanın ölü numarası yapmasından dolayı yargılanıyorsam ve bundan dolayı uyarı niteliğinde de olsa onur ve gurur kırıcı bir para cezası alırsam işte o zaman hiç gülmem..




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Dellci

    quote:

    Orjinalden alıntı: vasago
    Konuyu dağıtmak istemiyorum ancak, suçlu değil dediğiniz parti için anayasa mahkemesinin 11 üyesinden 10'u suçludur diye oy kullandı. Siz iddanameyi okurken gülmüş olabilirsiniz ancak 10 adet anayasa mahkemesi üyesi gülmemiş aksine endişe etmişki suçlu bulmuş. Ayrıca ne kapansın nede ceza alsın diyen başkanda gülmemişki kararı açıklarken "davanın muattapları dikkatli olsunlar" türü bir açıklama yapmıştır.

    Eğer okuduysanız yukarıda belirttiğim sebeplerden dolayı Anayasa Mahkemesinin konumu ve durumu itibariyla olan varlığı sizi rahatsız etmiyorsa elbette ki verdikleri kararlara gülmezsiniz.
    Herkes taktir etmelidir ki hukukta endişeye, kaygıya, duygulara, sevgiye, şefkate, nefrete yer yoktur. Hukukta doğru tektir. Birşey aynı zamanda hem doğru hemde yanlış olamaz, hele ki mahkeme ortamında hukuk ortamında böyle birşey söz konusu dahi olamaz.
    Yani ben arabamla kırmızı ışıkta geçip yayaya çarpıp ölüme sebebiyet verdiysem, cezam bellidir.
    Eğer hakim bana "evladım seni afediyorum ama bir dahaki sefere daha dikkatli ol tamam mı?" derse ve beni salıverirse işte o zaman gülerim.
    Tabi ben kırmızı ışıkta geçmediğim halde başka bir aracın vurduğu yayanın ölü numarası yapmasından dolayı yargılanıyorsam ve bundan dolayı uyarı niteliğinde de olsa onur ve gurur kırıcı bir para cezası alırsam işte o zaman hiç gülmem..


    Benim bahsettiğim şeyde oydu cetinkayayla tartışırken.

    Hukuk'ta yasadan başka kriterleri göz önüne alırsanız o zaman o adalet sistemi çökmüştür.Anayasa Mahkemesi parti kapatmada yasaları değil,siyasi durumuda göz önünde bulundurmuştur.Büyük bir ayıptır.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: marophat


    quote:

    Orjinalden alıntı: Dellci

    quote:

    Orjinalden alıntı: vasago
    Konuyu dağıtmak istemiyorum ancak, suçlu değil dediğiniz parti için anayasa mahkemesinin 11 üyesinden 10'u suçludur diye oy kullandı. Siz iddanameyi okurken gülmüş olabilirsiniz ancak 10 adet anayasa mahkemesi üyesi gülmemiş aksine endişe etmişki suçlu bulmuş. Ayrıca ne kapansın nede ceza alsın diyen başkanda gülmemişki kararı açıklarken "davanın muattapları dikkatli olsunlar" türü bir açıklama yapmıştır.

    Eğer okuduysanız yukarıda belirttiğim sebeplerden dolayı Anayasa Mahkemesinin konumu ve durumu itibariyla olan varlığı sizi rahatsız etmiyorsa elbette ki verdikleri kararlara gülmezsiniz.
    Herkes taktir etmelidir ki hukukta endişeye, kaygıya, duygulara, sevgiye, şefkate, nefrete yer yoktur. Hukukta doğru tektir. Birşey aynı zamanda hem doğru hemde yanlış olamaz, hele ki mahkeme ortamında hukuk ortamında böyle birşey söz konusu dahi olamaz.
    Yani ben arabamla kırmızı ışıkta geçip yayaya çarpıp ölüme sebebiyet verdiysem, cezam bellidir.
    Eğer hakim bana "evladım seni afediyorum ama bir dahaki sefere daha dikkatli ol tamam mı?" derse ve beni salıverirse işte o zaman gülerim.
    Tabi ben kırmızı ışıkta geçmediğim halde başka bir aracın vurduğu yayanın ölü numarası yapmasından dolayı yargılanıyorsam ve bundan dolayı uyarı niteliğinde de olsa onur ve gurur kırıcı bir para cezası alırsam işte o zaman hiç gülmem..


    Benim bahsettiğim şeyde oydu cetinkayayla tartışırken.

    Hukuk'ta yasadan başka kriterleri göz önüne alırsanız o zaman o adalet sistemi çökmüştür.Anayasa Mahkemesi parti kapatmada yasaları değil,siyasi durumuda göz önünde bulundurmuştur.Büyük bir ayıptır.

    Evet dediğiniz gibi aynı olay son kapatma davasında da vuku buldu. Ortada tek anayasa bulunmasına rağmen 11 farklı kafadan 3 farklı düşünce, 1 uyarı ve 1 yaptırım cezası çıktı. Öyle bir karar verildi ki toplumun bir kısmı "hükümet aklandı" dedi, bir kısmı ise tam tersi "suç onaylandı" dedi. Neresinden baksak çelişki..

    Ancak belirtmeden geçemeyeceğim bugün belki de çok daha trajikomik bir durumla karşı karşıyayız. Bugüne kadar iktidar karşıtları tarafından hep iktidarı frenleyici durumda olduğu için bir güvence olarak görülen bu kurum, nedense verilen son kararla yine aynı gruplar tarafından bugün hedef tahtası haline gelmiştir. Bu durumdan görülüyor ki bazı insanlar hep günü kurtarma çabasındalar. Denize düştüklerinde sarıldıklarına birgün yardım dalı, öbür gün işlerine gelmiyorsa yılan diyorlar. Aynı olaylar hemen hergün yaşanıyor ve halkı birleştirmek yerine daha çok birbirine düşürüyor..
    Bu yüzden her ne kadar ,bugün tatilde de olsalar, her türlü mücadelenin TBMM ortamında demokratik yollarla yapılması en güzelidir. Gücünü en direk yollarla milletten alan tek kurum olmasından dolayı milletin tartışması ve uzlaşması için yegane durumda olan tek kurum yine TBMM'dir..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Dellci -- 8 Ağustos 2008; 13:51:52 >




  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.